KARIŞIK

29 Ocak 2016 Cuma

Zeyniler Türbesi








BURSA ZEYNÎLER DERGÂHI  ve ŞEYH SAFİYÜDDİN

                                                                            Hakkı Duran

             Tarihimizde önemli işlevler ifa etmiş, tasavvufî tarikatlardan Zeynîyye’nin en önemli merkezlerinden biri Bursa’dır. Bu yazıda, Zeynîler Dergâhı adıyla anılan hankâhta, 227 yıl şeyhlik postunda oturan Çankırı kökenli bir ulemâ zincirinden bahsetmek istiyorum. Çankırılı Safiyüddin Mustafa, ilim tahsili için Çankırı’dan Bursa’ya gitmiştir. Bursa’da II. Murat Medresesi’nde okumakta iken hocası Fenârizâde Ali Efendi’nin (Alaeddin Ali Fenâri) (ö.1497), Bursa kadılığına getirilmesi üzerine medreseden ayrılarak, o zaman Zeyniyye Dergâhı’nda postnişin olan Hacı Halife’ye (ö.894/1489) intisâp etti. Onun soyundan gelenler, irşad makamında 227 yıl kaldıkları gibi, bir kısmı da diğer ilim dallarında kendilerini gösterdiler. Büyük çoğunluğu dergâhın hazîresinde gömülü olan bu değerli hak dostlarına rahmetler diliyorum.
 
                 15 ve 16. yüzyılda yaşayan Osmanlı aydın ve bilginleri,  Zeyniyye tasavvufi akımına daha çok rağbet etmişlerdir. Abdullatif Kudsî(.ö1452), Meşhur Osmanlı Tarihçisi Âşık Paşa-zâde(ö.1502), Şeyhülislam Molla Şemsüddin Fenârî(ö.1431), Ahmed Hayâlî(ö.1470), Fatih’in ayağına gittiği âlim Şeyh Vefâ(1490), yirmidört yıl meşihât makamında bulunan Şeyhülislâm Zenbilli Ali Efendi(ö.1526), Tazarru’-nâme sahibi Sinan Paşa(ö.1485) bunların bazılarıdır.        
                                                                                                           
                               ZEYNÎLİK

               Zeynîlik, Zeynüddin Hâfî(ö.1435) adıyla bilinen Ebubekir b. Muhammed tarafından kurulmuştur. Horasan’ın Hâf şehrinde doğan Zeynüddin, yetişme döneminde Horasan, Azerbaycan, Irak, Suriye, Mısır, Hicaz bölgelerinde bir çok âlimden ders almış ve bir çok şeyhin sohbetlerine katılmıştır. Tasavvufî eğitimini Mısır’da Nureddin Abdurrahman Mısrî’nin yanında tamamlamış ve icâzet almıştır. Bir çok tasavvufî eser kaleme alan Zeynüddin Hâfî, yetiştirdiği halifeler vasıtasıyla tarikatını Horasan, Anadolu, Rumeli, Hicaz, Suriye, Mısır ve Hindistan’da geniş kitlelere ulaştırmayı başardı.[1]

Tarikata ilgi gösterenler arasında  iyi eğitim almış kimselerin, âlim ve devlet adamlarının fazla sayıda olması; bu ekolün bir “aydınlar tarîkatı” olarak nitelendirilmesine yol açmıştır. Menkibesinde Akşemseddin(ö.1459)’in de Hacı Bayram-ı Velî(ö.1429)’den önce, Zeynüddin Hâfî’ye intisâbı düşündüğünden bahsedilmektedir.

Zeynîliğin Anadolu’daki temsilcileri arasında Abdürrahim Merzifonî (Rûmî-ö.1461’den sonra) [2], Abdüllatîf Kudsî(ö.1452), Molla Fenârî(ö.1431), Sinan Paşa, Zenbilli Ali Efendi, Tacüddin İbrahim Karamanî(ö.1467), Hacı Halife Abdullah Kastamonî(ö.1489) gibi önemli şahsiyetler vardır. Makalenin konusu Bursa Zeynîler tekkesi, Abdullah Kudsî eliyle kurulmuş; sonra Hacı Halife (ö.1489), Bolu’lu Mehmed Çelebi(ö.1495) ve Safiyüddin Mustafa(ö.1513) zinciriyle devam
etmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.