KARIŞIK

Gür-i Emir türbesi...Özbekistan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gür-i Emir türbesi...Özbekistan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Nisan 2016 Cumartesi

Gür-i Emir türbesi

 Gür-i Emir türbesi...Özbekistan

Özbekistan’ın incisi olan Gür-i Emir türbesi

Özbekistan’ın incisi olan Gür-i Emir türbesi 500 yıllık küsür tarihi, mistik efsaneler ve eski rivayetlere bürünmüş. 


Semerkant’ın tarihi kesiminde Gür-i Emir türbesinin mavi kubbesi artık 500 küsür yıl yükselmekte. Türbe, Timurlu hanedanının kurucusu Amir Timur’un mezarıdır.
Amir Timur, Orta Asya topraklarında en güçlü imparatorluklardan birini meydana getirdi. Semerkant’a saldıran Moğol Hanına hizmete girdikten sonra o, çok geçmeden illerden birinin hükümdarı oldu, patronunun ölümünden sonra “büyük emir” seçildi. Timurlu imparatorluğunun ticari, kültürel ve manevi hayatının merkezi olan Semerkant’ı devletinin başkenti ilan etti.
Büyük Timur’un gücü sonsuzdu. Yenilgi nedir hiç bilmezdi. Rakiplerin ordularını kolay kırıyor ve imparatorluktaki ayaklanmaları hiç güçlük çekmeden bastırıyordu. Mülkiyetini genişletmek arzusuyla İran’a daldı, Ermenistan, Gürcistan, Hindistan, Suriye ve Türkiye’ye vardı. Doğrusunu söylemek gerekirse, muharebelerden birini o kazanamadı. Çin seferi sırasında Otrar kentinde (şimdiki Kazakistan topraklarında) hastalıktan gözlerini hayata yumdu. Başbuğ, torun ve oğlunun artık gömülmüş oldukları türbede, memleketinde toprağa verildi. Bu muhteşem yapıyı kurmaya Timur 1403’te başladı. O zaman, daha sonraları, gök mavisi kubbeyle sonuçlanan sekizgen prizmanın temeli atılmıştı. Birkaç yıl sonra Emirin kendi mirasçısı için kurmakta olduğu türbede kendisi de toprağa verildi. Başbuğun kişiliğine eşlik eden sayıca çok efsanelerden birinde Gür-i Emir türbesinde onunla birlikte savaş ruhunun da toprağa verildiği söyleniyor. Timur’un tozunu rahatsız etmeye çalışan kimsenin bu savaş ruhunu ortaya çıkaracağı iddia ediliyor. Davet edilmeyen konuklar için uyarı, türbe taşında yızılı. Arapça uzmanı Ahmedhan Abdulatipov anlatıyor.
Yazıda şöyle denir:” Hepimiz faniyiz. Zaman gelir biz de gideriz. Bizden önce büyükler olmuş, bizden sonra da olacaklar. Kimileriyse gururlanarak bir başkası üzerinde yükselirse veya ataların tozunu rahatsız ederse, kendisini en korkunç ceza bulsun”.
Timur’un lanetine rağmen, belki de sayesinde, türbeye sızmak istiyenlerin sayısı az değildi. Gür-i Emir ile bağlı sayısız efsanelerden birinde, NadirŞah’ın emir türbesinden yeşim taşını almasından sonra 18.yüzyılda İran’ı yıkan korkunç depremden söz ediliyor. Haziran 1941’de yer alan son misyon ise bu miti daha da sağlamlaştırdı. O zaman Sovyet bilim adamları, mezarı açar açmaz, Sovyetler Birliğine faşist Almanya’nın saldırısına ilişkin radyodan haber aldı.
Halihazırda yeraltı makberesi ziyaretçiler için kapalı. Hükümdarın anısına saygı göstermek ve emirin sırrına Hindistan’daki Taj Mahal mozolesinin prototipi olduğu söylenen mozolesinde dokunmak olasıdır.
Tamamını oku: http://tr.sputniknews.com/turkish.ruvr.ru/2014_03_26/Ozbekistanin-indjesi-Gur-Emir/