ÇÖĞENDER BABA
Çöğender Baba Erzurum’a 26 km . Pasinler’e 12 km . mesafede bulunan ve Pasinler’e bağlı Çöğender köyünde medfundur. Köye vardığımızda, Halil Taşlıbeyaz, Hacı Nuri Tiryaki, İsmail Baş isimli köy sakinleri ile bir araya gelerek Çöğender Baba hakkında ne bildiklerini sorduk. Almış olduğumuz cevap; eskiden bu köyün kurucusu büyük bir zat olduğunu, tarihi açıdan fazla bir şey bilmediklerini söylediler. Bize mihmandarlık eden Emin Aksakal isimli gencimizle köyü gezdik. Kabirleri ziyaret ederek fatihalarımızı okuduk.
Çöğender Babanın kabri şerifi köy içerisindeki caminin 30 m . Alt ucunda dört ayak üzerine oturtulmuş basit bir betonarmeyi göstererek burada yatıyor denildi. Gösterilen yer muhafaza altına alınmış, mezar görünümü olmayan küçük düz bir alan. Kadir bilmezlik, bakımsızlık ve geçen zaman onu da yerle bir etmiş.
Araştırmalarımız neticesinde, bir kayıt da “Yukarı Pasinin büyük köylerinden biri olan Çukender, Erzurum’a dört saat (yaya) mesafededir. Bu köyü Çukender adında sofiyyundan bir Türk büyüğü kurmuştur. H.440, M. 1048 Tarihli (bundan 962 yıl evvel) Yağan Paşa vakfiyesinde şahit olarak gösterilen Seyit Çukender Ali bin Seyit Süleymanın, o tarihte sağ olduğu anlaşılmaktadır.
Hüseyin defterinde şöyle yazılıdır: Çukender malik hane maaçiftlik-Vakıf zaviyei mezbure -2000 akçe.
Sonrada bu haşiye (açıklayıcı not) yazılmıştır. Çukender Baba Rezaknallahü bi şefaatü (Rızıklandıran Allahın yardımıyla) der karye i Çukender Mağfurulleh derviş anın meczubu (Allah sevgisi ile kendinden geçmiş) ve cümle halkın mahbubu (sevileni) olup umuru dünyevinden Müberra (aklanmış) ve nafaka ve kisve efkarından münezzeh olup ekseri zamanını çukan (uzunca çubuk) getirip gezer imiş. Merkadi şerif içinde olan karye kendunun ismi ile müsemma olup karye - i mezburede (adı geçen) ve gayride evkafı olup matakaddemede vakfiyet üzere zapt oluna. Gelip defteri atike mukayyet olmakla kaydı defter olundu.
Erzurum evkaf muhasebe defterinde ise şu izahat vardır. Vakıf: Zaviye-i Çukender der karye-i Çukender der kaza-i Pasin-i ulya tabi-i Erzurum der ferman.
Mehmet Saib Efendi bin Hamza başartı Muallimi subyan zaviye dar ve mütevelli vakfı mezbur.
Ruyet muhasebesinde 1266 Muharrem
Bedeli üşar karye-i Çukender tabi-i Pasin-i ulya 2000 akçe
Bu kayıtlar gösteriyor ki Çukender Baba zengin bir Türk sofisidir. Bu köy ile diğer araziyi türbesine ve köyde yaptırmış olduğu mektep masrafına tahsis etmiştir. Yağan Paşa vakfiyesinden anlaşıldığına göre H. 440(962 sene evvel) Oğuz kabilesine mensup olan bu Türkler, Türkistandan Kirman şehrine ve oradan Pasinler’e gelerek birçok köyler kurmuşlar ve birçoklarını da Gürcülerden satın almışlardır.
Çukender Babanın, köyde türbesi yıkılmış, yalnız toprak mezarı bulunmaktadır. Yanında Emir Süleyman adında bir zatın yine toprak örtülü mezarı vardır. Bunun hakkında hiçbir malumat yok ise de bunun da Çukender’in muasırı olduğu ve emir unvanını almasıyla mahalli beylerden olduğu anlaşılıyor.(1)
Prof. Dr. M. Sadi Çöğenli tarafından tesbit edilen başka bir kayıtta “Erzurum Pasinler kazasına bağlı Çoğender köyünde medfun Hz.Ebubekir’in torunlarından Çöğender Babaya ait iki muhim vesika” adlı neşrinde: Başbakanlık arşivinin 199 nolu ve H.947/ M.1540 Tarihli tahrir defterinin 18. sayfasında yer alan ilk vesikaya göre Çöğender Babanın Hz.Ebubekirin torunlarından olduğu kayıt edilmektedir. Ayrıca 146 nolu şikâyet defterinin 468 sayfasında yer alan ve H.1147/ M.1734 Tarihli ikinci bir vesika ise yapılan şikâyet üzerine zaviyedarlığın kime ait olacağı hakkında verilen bir hükmü ihtiva etmekte ve Çöğender Baba’nın Hz. Ebubekir’in torunlarından olduğu, ayrıca Pasinler kazasına bağlı Çöğender köyünde bulunduğunu aktarmaktadır.
Şu anda köy camisinin hemen altında yapıların arasında harap bir vaziyette bulunan hatta kabrin varlığından bir alamet dahi bulunmayan bu merkadin kabre dokunulmaksızın tamir edilip bulunduğu yerde muhafazası dini bir vecibedir.(2)
Yukardaki kayıtlara bakıldığında Çöğender Babanın kabrinin yeri, birinde Emir Süleyman’ın yanında, diğerinde caminin alt ucunda olduğu belirtiliyor. Bu hususta bir ihtilaf mevcuttur. İslami usullere uyularak asıl yerinin tespit edilip açığa çıkarılması ve tarihi şuura uygun bir şekilde restore edilmesi gereklidir. Gerçek şu ki Seyit Çukender Ali bin Seyit Süleyman her şeyini Hakka adamış, Hak aşığı, Allahın veli kullarından biri ve bu köyde medfun.
Fetihten önce, hazırlık için Anadolu’ya gelen oymak beyleri yanlarında dervişleri de getirerek ortamı olgunlaştırmışlar, sonra da fütuhat gerçekleşmiştir. Çukender Babanın zengin birisi olduğu muhakkak. Emir Süleyman’ın oğlu olması da ihtimaldir.
Emir Süleyman’ın kabri şerifleri köyün doğu ucundadır. Gösterilen, Çöğender Baba makamından yaklaşık 200 m . uzaktadır. Yanında ismini taşıyan bir de çeşme mevcuttur.
Yine köylülerin ifadesine göre Köy içindeki eski mezarlıkta, adını taşıdığı çeşmenin sırtında moloz taşlarla yapılmış olan Yaramış Baba’nın mezarı mevcut. (baş taşı Abdullah bin İbrahim olan) Bu zatı muhterem yörede yapılan savaşlarda yararlılık göstermiş abit bir kişi imiş.
Kültür müdürlüğümüz ve Pasinler Belediye başkanımızın, çok eski tarihi kaydı bulunan bu yöremizdeki değerlerimize göz - kulak verip, gereğini yapması yöre halkını ihya eder.
Buraların fethinde emeği geçen, köye cami, mektep, çeşme, köprü yaptıran Çöğender Babanın, Emir Süleyman’ın, Yaramış Baba’nın ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Kaynakça: (1) Erzurum Tarihi anıtları Kitabeleri S.204. A.Ş.BEYGU
(2) ErzurumPasinler kazasına bağlı Çöğender köyünde medfun Hz.Ebubekirin torunlarından Çöğender Babaya ait iki muhim vesika. Prof. Dr. M.Sadi ÇÖĞENLİ.