ESKİŞEHİR SEYİT BATTAL GAZİ TÜRBESİ
Fethibey’e giderken Seyitgazi’den geçtik ve tepede türbeyi gördük.Dönerken uğramak üzere yola devam ettik. Akşam saatlerinde dönerken türbeye çıktık. Arabayla tepeye kadar çıkılabiliyor.İyi ki de gezmişiz. Çok güzel bir yapıt. Girişteki levhada, bu güzel yapıtta hristiyanlıktan kalma bazı bölümler olduğu belirtiliyor.
Seyitgazi İlçesi ,Eskişehir’e bağlı, 1922 yılında ilçe olmuş küçük bir yerleşim yeri. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde (17.yüzyıl ortaları) Seyitgazi hakkında şu bilgiler geçiyormuş ”burada Seyyid Battal Gazi de gömülüdür. Rum harplerinde şehit olmuştur... ”
Ünlü İslam Komutanı’nın 8.yüzyılda yaşadığı tahmin edilmektedir. İslam ordularının Bizans’a karşı savaşlarında destanlaşmış varlıklar göstermiştir. Antakya,Şam ya da Malatya doğumlu olduğu söylenir. Agırlıklı rivayet ki Seyit Battal Gazi’nin mezarının bulunduğu büyük odada yer alan tabelada da bu yazmaktadır- Malatya Emiri’nin oğlu olduğu, annesinin soyunun Hazreti Muhammed’e kadar uzandığı, bu nedenle “seyit” olarak anıldığıdır. İstanbul kuşatmasında (M.S.717-718) ve M.S.740’a değin seferlerdeki kahramanlıkları halk tarafından destanlaştırılarak anlatılmıştır. Bir ara esir düşüp, Bizans zindanlarında yatmış, bu arada imparatorun kızı Elenora ile tanışmış, sonra nasıl olmuşsa olmuş birlikte kaçmışlar ve evlenmişler. Elenora’nın mezarı, Seyit Battal Gazi’nin yanıbaşında. Tabii manevi büyüklüğünü anlatmak adına son derece uzun olarak yapılandırılan Seyitbattal Gazi’nin mezarının yanında Elenora’nın mezarı çok ufak kalıyor. Bu büyük savaşçı ,iki büyük destana konu olmuştur. Arapça, “Zatü’l-Himme” ve Türkçe “ Battalname” . Afyonkarahisar yakınlarındaki bir savaşta şehit düştüğü zannedilmektedir.
Adına 1207-1208 yıllarında Alaaddin Keykubat’ın annesi I.Gıyaseddin Keyhüsrev’in eşi olan Ümmühan Hatun tarafından bir külliye yaptırılmıştır. Rivayete göre Ümmühan hatun bu yeri rüyasında görmüş, bulmuş ve türbeyi yaptırmış ve kasabaya Seyitgazi adı verilmiştir.
Yapı birkaç bölümden oluşuyor. En ilginç olanı Kadıncık Ana Türbesi. Türbe’nin başında mum yakılan bir bölüm var ve insanlar ufak taşları bu mezarın üzerine yapıştırmaya çalışıyorlar.Evet yanlış okumadınız. Taş mezarın üzerine taş tutturmaya çalışıyorlar.Eğer taş tutarsa dilekleriniz olacak demekmiş. Ancak orada yaşayan ufak çocuklar diyorlar ki bu taşlara mum sürülmüş olduğu için taşlar tutuyor. Bizden söylemesi…Bir de insanlar gördük ki taşları,duvarları öpüyorlar..İnanılmaz…
Tam girişte betondan yapılmış, haç benzeri , üzerinde iki tane güneş benzeri yuvarlak şekillendirilmiş bir yapı var. Ne olduğunu açıklayan bir bilgi yoktu. Belki de hristiyanlıktan kaldığı belirtilen bölüm burasıdır. Medrese bölümü ise çok virane etraf mezbelelik gibi. Keşke Turizm Bakanlığı burayla ilgilense. Türbenin bahçesinde insanlar piknik yapıyor. Çeşmede bulaşıklarını yıkıyorlar.Yolunuz düşerse uğramanızı tavsiye ederiz.