KARIŞIK

HASAN DEDE DERĞAHI ankara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
HASAN DEDE DERĞAHI ankara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Ağustos 2016 Cumartesi

HASAN DEDE DERĞAHI
ankara




Hasandede'nin Hayatı

1489 da Horasan’ın Karaman’da doğmuştur.1567 de Anadoluya gelerek Ankara’nın Keskin ilçesine bağlı Hasan Dede köyünde zaviyesini kurmuştur. 1596 da ölmüştür. Türbesi bu zaviyededir.

Horasan doğumlu olan Hasandede 1489-1596 yılları arasında yaşamış, babası İslam Hukukcusu Şeyh Yakup Fakıh ve annesi Ümmü Azizedir. Hasandede’nin Halil İbrahim ve Mustafa adında iki oğlu ve Ümmühan adında da bir kızı vardı.

Hasandede’nin ailesi Oğuz boylarından Ustaclu topluluğuna bağlıdır. Soyu 12. İmamlardan 9. İmam olan Muhammet Taki’ye çıktığı tereddütsüz inanılmaktadır. Hasandede’nin Hz Muhammed ve Hz Ali soyuna dayanması bazı Arap yazarlar ve İran araştırmacıları tarafından karşı çıkılsada gerçekdir. Emevi dönemi katliamalarından kurtulmak için seyyid evlatları 681 yılı itibariyle Horasan, Türkistan’da bulunmuş olmaları bir rastlantı olmasa gerek. Katliamdan kaçan Ehlibeyt evlatları zamanla Türkistan topraklarında evlililik yaparak Türk toprakları üzerinde yeşeren bir nesil olmuştur. 1071 Malazgirt savaşından sonra Anadolu kapıları Türklere açılınca Türkmen aşiretleri Anadoluya göç ederlerken Ali evladı dedelerde Anadoluya gelmişlerdir.Uzun zaman Türklerle beraber yaşadıkları için gelenek, görenek, örf ve adetleri Türkleşmiştir. İşte Hasandedenin ataları soyuda m.s. 818 yılındandan 1515 yılına kadar Horansan da Ustaclu olan Türkmen aşiretiyle kaynaşmıştır. 




Çaldıran 1514, Mercibadık 1515, Ridaniye 1516 ve Mısır Kahire 1517 savaşlarından sonra Osmanlı hazinesi çökmüş, halk rüşvete bağlanmış devlet erkanının maaşını öder durumdadır. Boy boy yükselen ayaklanmalar ve sonra merkezi hükümet Halifelik görevi ve ünvanını da Araplardan alması bardağı taşıran en son damla olduğunda Türkmen boyları arasında savaş başlayıp (Başbakanlık Arşivleri) 1526 da ilk katliam ve daha sonra 1540 Erzincan,Terzcan daki toplu katliamı Yavuz Sultan Selim vahşetinden sonra Hasandede 1526 daki ilk katliamdan sonra Horasandan gizli bir ordu kurarak Karamanalı dergahgından Anadoluya hareket eder. Cebeli, Bereket, Adana çevresini gezmiş, Kadirli ilçesi Elbistli köyüne yerleşmişdir.

Henüz 25 yaşında olan Hasandede, önce Hacı Bektaşa uğradığında, dergah postnişini Balım Sultandır. Hasandedenin başarılarını öğrenen Balım Sultan Hasandede ye himmet ederek bazı emanetleri ve tahta kılıcı verir. Hoca Ahmet Yeseviden Hacı Bektaş Veliye intikal eden emanetler ve tahta Kılıcı Hasandedeye Alevi edep ve erkanına göre teslim eden Balım Sultan Hasandedeyi Türk aşiretleri ve Türkmenlerin kurtarıcısı olarak ilan eder. Tıpkı Bedehşan kafirlerine Hoca Ahmet Yesevi nin evladı Kutbetdin Haydar (Haydar Sultan) gönderdiği gibi Balım Sultan da Hasandedeyi Çukurovaya gönderip oradaki huzur ve refahı sağlamasını salık verir.

Kanuni S. Süleyman, Hasandedenin Anadoluda olduğunu, Ahmet Yesevi, Hacı Bektaşdan sonra en fazla saygı duyulan Türkmenlerin piri oladuğunu öğrenir fakat nerede yaşadığına ait bilgisi yoktur. Gizli diplomatlar aracılığıyla 1531 yılında Padişah Hasandedeyi makamına davet eder. Hasandede arkasına Kırşehir, Ankara ve Eskişehir Türkmen aşiretlerinden Bayındır, Kını aşireti, Eymürler, Çavundur ve Kızık boyları, Yıvalılar, Kargınlar, Alayundlar, Iğdırlılar, Dadurga aşireti, Yazır, Salur, Yüregiller, Afşarlar, Belekler, Bedrikler, Beydililer, Tabanlu Namlı Bayatlu, Emünlü, Dengizler, Karkular, Karahanlular gibi daha değişik aşiret boyları Hasandedeye eşlik edip Halife Padişaha çıkarlar. Halife Kanuni S. Süleyman hürmetle karşıladığı Hasandedeye Kayseri, Sivas, Maraş, Adana ve Antep gibi yörelerdeki Türkmen boylarının ayaklanmasını önlemesini rica eder. 


Hasan Dede Camisi’nin batı duvarı bitişiğinde yan yana duran iki türbedir. Bu türbelerin camiye bitişik ve büyük olanında Şeyh Hasan Dede diğerinde ise evlatları Mustafa, Halil İbrahim ve Ümmühan’ın sandukaları bulunur. Kesme taş duvarlı ve sekiz köşe duvar üzerine oturtulmuş kubbeden oluşur. Camiinin hemen önünde yeşillikler içinde bir şadırvan bulunmaktadır. Güllerle süslenmiş bahçenin içinde ise Hasan Dede torunlarının mezarları bulunmaktadır. Türbenin girişinde bulunan onarım yazıtı Hicrî 1312(1894) tarihlidir. Hasan Dede Camii Kanuni Süleyman zamanında Mimar Sinan tarafından yaptırılmış ve onarımmıda 1894’lerde elden geçirilimştir. (Antraploğ Halkbilimci Güler Özden Gökbulut)