KARIŞIK

AHMED GÜLŞEHRİ TÜRBESİ..KIRŞEHİR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
AHMED GÜLŞEHRİ TÜRBESİ..KIRŞEHİR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Şubat 2017 Perşembe


AHMED GÜLŞEHRİ TÜRBESİ..KIRŞEHİR




Gülşehri (ö. 1317’den sonra)’nin 1317’de kaleme aldığı Mantıku’t-tayr’daki bazı beyitlerden onun Kırşehir’de zaviye sahibi, müridi çok ve bütün şehir halkınca tanınan, evinde her gece sema yapılır, saygıyla eli öpülür meşhur bir şeyh olduğu öğrenilmektedir.
Harizm’den gelip Kırşehir, Eskişehir ve Ankara dolaylarına iskan edilmiş Oğuz boylarından birine mensup olduğu sanılan Gülşehri’nin Kırşehir’e ne zaman yerleştiği belli değildir. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin ölümünden sonra Sultan Veled’in, kendisini Mevlevi tarikatını yaymak ve bir zaviye kurmak üzere Kırşehir’e göndermiş olması ihtimalinden söz edilirse de bu husus açıklık kazanmamıştır. Şairin asıl adının Ahmed veya Süleyman olabileceği ileri sürülmektedir.
Eserlerinden Gülşehri’nin İslami ilimler yanında matematik, mantık ve felsefeye de vakıf olduğu anlaşılmaktadır. Birçok seyahat yaptığını, kendinden önce yaşamış ve kendi zamanındaki şairlerin şiirlerini okuduğunu söyleyen Gülşehri en çok Mevlana, Attar, Senai, Sa‘di ve Nizami’nin tesirinde kalmıştır. Özellikle Mevlana’dan çok etkilenmiş olması onun Mevlevi olabileceğini akla getirirse de gerek Mevlevi kaynaklarında gerekse silsilenamelerde bunu doğrulayan bir kayda rastlanmamaktadır. Buna karşılık geniş bir tasavvuf kültürüne sahip olan Gülşehri’nin Ahi Evran’ın talebelerinden olması muhtemeldir.
Ayrıca eserleri didaktik ve sufiyane bir mahiyet taşıdığı halde dilinin sade ve temiz, üslubunun itinalı ve canlı, nazmının ise devrine göre oldukça pürüzsüz oluşu, onun sanat kabiliyeti hakkında yeterli bir fikir verir. Gülşehri’nin, Yunus Emre’den sonra zamanının duyguca kuvvetli olduğu kadar usta bir şairi olarak da çağdaşları arasında önemli bir yer tuttuğunda şüphe yoktur.
Kabri il merkezinde onun adını taşıyan “Ahmedi Gülşehri Parkı” içerisinde bir türbededir. Ahi Evren Mahallesi’nde bulunmakta olup ziyarete açıktır. Yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmış altı sütun üstüne oturan kubbeyle örtülü, etrafı açık bir yapıdır. Kitabesi bulunmayan ve son yıllarda yapıldığı anlaşılan mermer bir mezar vardır. Günümüzdeki yapı, orijinal olmayıp yakın zamanda Kırşehir Valiliğince inşa edilmiştir.