KARIŞIK

24 Haziran 2016 Cuma

Hamza baba’nın türbesi

Hamza baba türbesi..izmir

HAMZA BABA’NIN TÜRBESİ


İzmir’in Kemal Paşa İlçesinin yakınında Manisa’nın Turgutlu İlçesinin birkaç kilometre uzağında Hamza Baba köyü vardır. Bu köy Hamza Bana adı ve türbesi ile meşhurdur.
Heryıl dünyanın çeşitli yerlerinden buraya binlerce insan gelir. Her birinin bir dileği bir arzusu vardır. Tek istedikleri Hamza Babanın 500 yıllık süre gelen gücünün onlara da fayda etmesi.. Bu inanç kuşaktan kuşağa günümüze kadar devam etmiştir.

Delikte kaybolan paralar
 Hamza Baba’nın türbesini ziyaret edenlerin yaşadıkları mucizelerin en ünlüsü; paraları kaybeden delik. Hamza Baba’nın tabutunun bulunduğu sandukanın önünde dilekleri olanların mum diktikleri bir adak yeri var. Bunun hemen altında bir delik var ki herkes bundan bahsediyor. Ziyaretçiler, küçük bir mendilin içine madeni para koyuyorlar. Mendili düğümleyip deliğe sarkıtıyorlar. Biraz sonra çekip çıkardıklarında mendilin boş olduğunu görüyorlar.
Tabii bu herkese olmuyor. İnanışa göre, Hamza Baba’nın ruhu mendili sarkıtanın dileğinin olmasını istiyorsa, içindeki parayı alıyormuş. Ama nasıl? Bu paralar deliğin içinde nerde duruyorlar. Belli değil…

Aşağıda çok miktarda para olması lazım çünkü asırlardır bu gelenek devam ediyor. Delikte paraları kaybolan insanların sayısı bir hayli fazla.

Üstelik bu insanların hemen hepsi mendillerini çok sıkı bir biçimde düğümlüyorlar. Mendil aşağıdayken mendile birinin dokunduğunu hissetmiyorlar.  Ayrıca mendilin deliğin içinde kalma süresi çok kısa aşağıda birinin durup ta mendilin içindeki paraları alması imkânsız.
Hamza Baba’nın türbesinde ünlü mendil sallama deliğinden başka 2 adet delik daha var. Bunlardan ilki toprak delik, bu deliği elini sokupta toprak alabilenin dileği gerçekleşiyor. Diğer delik ise yağ deliği buradan zeytinyağı alabilenlerin ağrıya yerlerine sürünce arıları geçiyor iyileşiyor.
 Hamza Baba’nın mucizevî yaşamı
Aslen Horasanlı olan Hamza Baba Anadoluya İran dan geldi. XV. Yy ın başı ve beraberinde 90.000 askeri vardı. Askerleri ve ona inananlarla birlikte Manisa ya yerleşti. Bir anda ünü yayıldı. Öyle oldu ki heryerde o konuşulur hale geldi.

O zamanlar Şehzade Murat Manisa valisiydi. Manisa elden gidiyor endişesiyle askerlerini Hamza Baba’nın üzerine gönderdi. Fakat mucezivi bir olay oldu askerler silahlarını bırakıp çiftçilik yapmaya başladılar..

Şehzade Muratla Hamza Baba’nın arasındaki anlaşmazlık sona erdi. Hamza Baba savaşmaktan yana değildi. Bir gün Hamza Baba taraftarlarına şöyle dedi :” Şehzade Murat’a dokunmayalım ama ona gücümüzü gösterelim”  Onu dinleyenler ne demek istediğini anlayamadılar. Fakat biraz sonra kıyamet koptu: tüm havyalar bağırmaya başladı kayalar yerinden sökülüyor dağlar yıkılıyordu…
Hamza Baba baktı ki iş çok büyüyecek yüksek bir taş üzerine çıktı ve şöyle seslendi:”ben durdum,sizde durun” ortalık bir anda sakinleşti..Onu huzuruna çağırarak “ Ey Hamza Baba bana da bir keramet gösterir misin ?.. Hamza Baba Ne istediğini sorunca kış mevsiminde üzüm isteği üzerine askerleri ile bir adamını gönderir ve bir müddet sonra bir sepet üzümle dönmesi üzerine dost olurlar.
Hamza Baba’nın ölümü üzerine kimin cenazyi Kaldıracağı tartışma konusu olur. Sonunda bir çare bulunur. Hamza Baba’nın cenazesi bir odaya konulur taraftarlarının getirdiği tabut ve Şehzade urat2ın gönderdiği tabut bir odaya konulur gece sabaha kadar beklenir Hamza Baba hangisine girerse o cenazeyi kaldıracaktır.

Ertesi sabah baktıklarında Hamza babanın cenazesi ortada yok ama adamlarının getirdiği tabut oldukça ağır artık kimsenin diyecek bir şeyi kalmaz ve adamları cenazeyi kaldırır.
Şehzade Murat Hamza Baba’ya bir türbe yapılmasını emretti ama türbenin yapılacağı yerde hiç taş yoktur. Manisa’da bir caminin yapımı için bekleyen taşlar bir gecede türbenin yapılacağı yere yığılır. Türbe yapılır aynı zamanlarda Şehzade Murat tahta çıkar ama Hamza Baba’ya olan saygısını hiç kaybetmez ve bir fermanla türbenin korunmasını ister.

Cumhuriyetin ilk yıllarında İzmir Valisi Kazım Dirik zamanında bu türbe kaldırılmak istendi. Halk karşı çıktı. Vali konuyu yerinde incelemek istedi o zamanki türbedar Rıza önder in evinde misafir kaldı. Ondan Hamza Banın hikâyesini dinledi. Hamza Baba ile ilgili çok eski el yazması kitapları aldı. Yıkım emrini kaldırttı. Fakat bir daha bu kitapları gören olmadı. 

Hamdi Sultan Dede Türbesi / ANKARA AKYURT / Cücük Mahallesi

Hamdi Sultan Dede Türbesi / ANKARA 

 AKYURT / Cücük Mahallesi


Hamdi Sultan Dede Türbesi


Hamdi Sultan Dede Sandukası


Hamdi Sultan Dede Sandukası

 Kesin bilgi olmasa da Hamdi Sultan bugün Çubuk İlçesi Kargın Köyünü kurucusudur. Babası Kalender Veli’dir. Hamdi Sultan babası ile birlikte Cücük Köyüne yerleşmiş ve burada yaşamışlardır. Hamdi Sultan, Hacı Ali Turabi’nin kızıyla evlenmiş ve Cücük’de vefat etmiştir. Sağlığında hayvancılıkla uğraşmıştır.
 Türbe betonarmeden bir ev gibi inşa edilmiştir. Türbede Hamdi Sultan sandukasının yanında aile efradından olduğunu düşündüğümüz dört sanduka daha bulunmaktadır.
 Hamid Sultan Dede Türbesi Ankara İli Akyurt İlçesi eski Cücük Köyü yeni Cücük Mahallesindedir.
 Hamdi Sultan Türbesi değişik dilekler için ve Yağmur Duası için ziyaret edilmektedir.

Menkıbeler: 1-) Cücük’de ailesini kuran Hamdi Sultan zamanla sığır ve koyun sürülerinin sahibi olur. Bir gün babası Kalender Veli ile birlikte Hacı Bektaş-ı Veli Hamdi Sultan’ı ziyarete gelir. Hacı Bektaş-ı Veli için hemen 300-400 kadar kuzuyu kurban edince, Hacı Bektaş-ı Veli bunun üzerine “Hamdi amma da kuzu kıranmışsın. Bu kadar kuzu kesmene ne gerek var. Bir kuzuyu bizim yememiz için eşin hazırlasın. Ben dua edeyim, siz amin deyin ve diğer kuzular dirilsin” der. Ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin kerametiyle kuzular canlanır ve yürümeye başlar, fakat o günden sonra Hamdi Sultan’ın lakabı Kuzukıran olarak kalır.   

Baba Sultan Türbesi / ANKARA AKYURT / Doğanoluk Mahallesi

Baba Sultan Türbesi / ANKARA 

AKYURT / Doğanoluk Mahallesi


Baba Sultan Türbesi
 Baba Sultan Türbesi Ankara İli Akyurt İlçesi eski Doğanoluk (Teberik) Köyü yeni Doğanoluk Mahallesindedir.

Horasan’dan bölgeye gelip yerleşen velilerden olduğu kabul edilmektedir. Hakkında başka bir bilgi yoktur.

 Türbe üstü açık, başında bir ağaç olan bir mezardır.

Baba Sultan Türbesi değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.

Kaynakça: www.ankararehberi.com / Ankara –Ankara Büyük Şehir Yayınları – (www.webdeyim.net)

Ehli Hatun Türbesi / AMASYA Merkez – Kurşunlu Mahallesi

Ehli Hatun Türbesi / AMASYA

Merkez – Kurşunlu Mahallesi


Ehli Hatun Türbesi

Ehli Hatun Türbesi
 Dilek Hatun veya Kuyulu Evliya olarak da anılan Ehli Hatun Amasya Emiri Şadgeldi Paşazade Divitdar Ahmet Paşa’nın kızıdır. Türbe 1467 yılında tamamlanmıştır.

 Ehli Hatun türbesi, Amasya İli merkezi Kurşunlu Mahallesi, Yuvam Sokaktadır.
Türbe bir evin içindedir. Bahçe kapısından girilince bir avluda mermer sandukalar bulunmaktadır. Ehli hatun türbesi bir oda içindedir, yanında ziyaretçilerin namaz kılması için de bir oda bulunmaktadır. Bahçede “Dilek Kuyusu” adı verilen bir kuyu vardır. Ehli Hatun Türbesi Hazire olarak 1991 yılında Vakıflar tarafından tescil edilmiştir.   

Hayır duası için, değişik dilekler için ziyaret edilmektedir. Türbe özellikle kadınlar tarafından, haftanın her günü ama yoğun olarak Cuma günleri ziyaret edilir. Türbe ayrıca evlenmemiş kızların kısmeti açılsın diye, çocuk isteği için ziyaret edilir.
Ziyaretçiler namaz yerinde iki rekat namaz kıldıktan sonra, dua edilir ve adak adanır. Sonra yine dualar okunduktan sonra, ziyaretçi başını kuyuya sokar. Kuyuda bir ışık görürse dileğinin olacağına inanılmakta, eğer bir şey görmezse olamayacağına delalettir. Sadece çocuk isteyenler kurban adağında bulunurlar, diğer istekler için dini adaklar gerçekleştirilir.

Menkıbeler: 1-) Ehli Hatun sandukası yanında yatmak isteyenleri uyutmazmış.
2-) Sağlığında kedileri çok seven Ehli Hatun türbedarını kedilere kötü davranması üzerine yedi gece rüyasına girerek görevliyi türbeden uzaklaştırmış.

Kaynakça: www.kurumsal.kulturturizm.gov.tr / www.aksiyon.com.tr / Abdülhalim Durma –Evliyalar Şehri Amasya -2003 / Rahime Özdoğan –Amasya’da Adak Yerleri İle İlgili Halk Anlatıları -2006

HACI TUĞRUL KÖYÜ VE TÜRBESİ..

HACI TUĞRUL KÖYÜ VE TÜRBESİ..ankara




Çile Dağı’nın güney yamaç eteklerinde, ilçenin kuzeydoğusunda bulunan köy Ankara-Polatlı karayoluna 5 km, ilçe merkezine ise 25 km uzaklıktadır.

Oğuz Türkmen boylarının iskânına öncülük etmiş bir Türkmen dervişi Hacı Tuğrul Baba türbesi burada bulunmaktadır. Harabe halindeki türbe 2011 yılında vakıflar genel müdürlüğü tarafından aslına uygun olarak restore edilmiştir.

Kare planlı, kubbeli bir yapı olan türbenin iç kısmı geometrik motiflerle süslenmiştir. Türbede birinci sınıf taş işçiliği görülmekle beraber Selçuklu ve erken Osmanlı mimari özelliklerini taşımaktadır.

Türbenin kapısı üzerinde bulunan kitabeden 9 Ekim 1391 tarihinde Hacı Tuğrul Baba’nın torunlarından Şeyh Paşa tarafından yaptırıldığı yazmaktadır. Şeyh Paşa’nın babası Ahmed Paşa alim bir şahsiyet olup 1340 yılında Sultan Orhan Gazi’nin veziri olmuştur. Bacı Köyü’nde türbesi bulunan Fatıma Bacı’da Tuğrul Baba’nın torunudur.

Hacı Tuğrul köyünün tarihi zenginliği çok daha eskilere dayanmaktadır. Köyün güneydoğusunda Karahöyük’te bunu görebiliriz. Gordion’nun 22 km. kuzey doğusunda, Ankara-Polatlı Karayolunun 60. km’sinde Hacı tuğrul Köyü ile Yenidoğan Tren İstasyonu arasında yer almaktadır. 600x650x24 m. ebatlarında 330.000 m2’lik bir alanı kaplayan höyük Türkiye’nin en büyük höyüklerinden biridir. Gri seramikler, ithal seramikler, İyi bir işçilikle işlenmiş andezitten yapılmış iç ve dış sur duvarları ile Gordion’la paralellik gösterdiği yapılan kazılarda ele geçen buluntulardan anlaşılmaktadır. Frig yerleşiminin üzerinde ise ele geçen buluntulardan anlaşıldığı kadarıyla Lidyalıların egemenliği altına girdiği (M.Ö.695-546), M.Ö. 546’dan sonra Pers egemenliği Büyük İskender’in M.Ö.334 yılında Anadolu’da Pers egemenliğine son verişine kadar devam etmiştir. Höyük yakınlarında yer alan 5 tümülüsten en yükseği 29 m. 180 m. çapındadır.