İMAMZADE ŞAH ZEYD TÜRBESİ
İSFAHAN
Isfahan’ın Heşt Beheşt Caddesi’nde bulunan İmamzade Şah Zeyd Türbesi, şehir ve bölge halkınca sıkça ziyaret edilen türbelerin başında gelmektedir. Bu türbede bulunan kabir, bir müddet öncesine kadar, türbenin eski giriş kapısının sol kanadında bulunan 994/1585-86 tarihli kitabedeki kayda istinaden, İmam Zeynelabidin’in (as) oğlu Zeyd’e (ö. 122/740) izafe ediliyordu.
Merhum Muslihüddin Mehdevî, yaptığı araştırmalar sonucunda, bu türbede medfun bulunan İmamzade Şah Zeyd’in şeceresini ortaya çıkarmıştır. Buna göre tam adının Ebu Yala Zeyd olduğunu öğrendiğimiz imamzadenin şeceresi şu şekildedir: Ebu Yala Zeyd b. Ebu’l-Kasım Ali b. Ebu’l-Hasan Muhammed b. Ebu Muhammed Yahya el-İtre b. Ebi’l-Hüseyin Muhammed b. Ebu Cafer Ahmed b. Muhammed el-Ekber Zübare b. Ebi Abdullah el-Mefkûd b. Ebi’l-Hasan el-Mekfûf b. Hasan el-Eftas b. Ali Asgar b. İmam Zeynelabidin.
Şecerename, Şah Zeyd’in İmam Zeynelabidin’in on birinci kuşaktan torunu olduğunu ortaya koymaktadır. Bu şecerename İran Vakıflar Kurumu’nca teyit edilmiş ve türbenin kitabesine hakkolunmuştur.
Türbenin mevcut binası Safevîler döneminde inşa edilmiştir. Türbenin giriş kapısının sol kanadında okunabilen 994/1585-86 tarihi, binanın Sultan Muhammed Hüdabende (saltanat: 985-996/1578-1587) zamanında inşa edildiğini veya bu dönemde tamir edildiğini gösteriyor olabilir.
Türbenin sağ üst kısmında bulunan kitabe, binanın 1097/1685-86 yılında, Safevî şahı Süleyman (saltanat: 1077-1105/ 1666–1694) döneminde tamir ve restore edildiğini göstermektedir. Türbenin kubbesini süsleyen çiniler de, Isfahan’daki Taht-ı Fulâd Kabristanı’nın çinilerine benzemektedir. Bu kubbeyi aynı padişah döneminde Mirza Rafia yapmıştır.
Türbeyi Isfahan’daki türbeler arasında ayrıcalıklı bir yere oturtan karakteristik özelliklerinden biri, sanduka odasının iç duvarlarına işlenen duvar resimleridir. Odanın duvarlarını boydan boya kaplayan ve son dönemin seçkin dinî halk resimleri örneklerinden sayılan bu duvar resimlerinde Âşura Günü’nde ve sonrasında yaşananlar anlatılmıştır.
Resimlerin ne zaman yapıldığı konusunda tek bir görüş bulunmamaktadır. Gerek üslup açısından gerek altlarına yazılan 1323/1905-6 tarihinden, resimlerin XIV/XIX. yüzyılın ilk yarısında yapıldıkları düşünülebilir. Nitekim sanat tarihçisi Lütfullah Hünerfer de duvar resimlerinin bu dönemin ünlü ressamı Seyydi Abbas Agamirî’ye ait olduğu kanaatindedir. Türbenin duvar resimleri 1369/1990 yılında İran Kültürel Miras Kurumu’nun denetiminde, Isfahan Vakıflar Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.
Duvar resimleri konu bakımından birbirlerinden bağıntısız değildir. Bununla birlikte, ana konuyu belirleyen meclis tabir edilen birkaç büyük resmin etrafında daha küçük resimler göze çarpmaktadır. Resimler, Hz. Ebulfazl Abbas’ın Ehl-i Beyt kadınlarıyla vedalaşma sahnesiyle başlar ve Kerbelâ şehidlerinin kesik başlarının Yezid’in meclisinde sergilenmesiyle son bulur. Ali Ekber’in İmam Hüseyin’in kucağında can verdiği sahneye kadar resimlerde olayların zaman bakımından sırası takip edilmiştir.
Yazımızın devamında kısaca resimleri açıklamak, mümkün mertebe ikonografik çözümlemelerini yapmak istiyoruz:
Sanduka odasının kuzey cephesinin doğu duvarının yarısını kaplayan ilk mecliste (sahnede), Hz. Ebulfazl Abbas’ın İmam Hüseyin’in kızı Sekine ve diğer Ehl-i Beyt kadınlarıyla vedalaşması resimlenmiştir. Resimde at üzerinde gösterilen Ebulfazl Abbas, sol tarafında yer alan yüzü peçeli, siyah çarşaflı Ehl-i Beyt kadınlarından daha büyük çizilmiştir. (resim 1)
Ebulfazl Abbas’ın sol üst kısmında, haymeler/çadırlar ile İmam Hasan’ın (as) oğlu Abdullah; sağ üst kısmında ise Kasım b. Hasan’ın Ezrak’ın oğullarıyla çarpışması sahnesi görülmektedir. (resim 2)
Kasım’ın meclisinin hemen yanında Ali Ekber’in Şarik b. Şis’le savaştığı sahne yer almaktadır. (resim 3)
Odanın güney cephesinin doğu duvarının diğer yarısında yer alan ikinci mecliste ise, Ebulfazl Abbas’ın Fırat kıyısında düşman askerleriyle çarpışması resimlenmiştir (resim 4)
Sanduka odasının güney cephesinde, türbenin güneyindeki giriş kapısının sol tarafındaki duvarda bulunan üçüncü mecliste, kollarında boğazına ok isabet eden Ali Asgar’ı tutan İmam Hüseyin at üzerinde gösterilmiştir. Resmin altında, İmam Hüseyin ordusuna yardım etmek için gelen meleklerle, düşman ordusuna yardım etmek için gelen şeytanlar resimlenmiştir. (resim 5)
Resmin sol üstünde haymeler/çadırların önünde, ağıtlar yakıp ağlaşan Ehl-i Beyt kadınları gözükmektedir. (resim 6)
Sanduka odasının güney cephesinde, giriş kapısının sağ yanındaki duvarda yer alan dördüncü mecliste, İmam Hüseyin, atı Zülcenah’ın üzerinde, düşmanın ok yağmuru altında resimlenmiştir. Resmin üstünde, melekler tasvir edilmiştir. (resim 7)
Sanduka odasının batı cephesinin güney duvarını kaplayan beşinci mecliste, İmam Hüseyin’in ve Kerbela şehidlerinin başlarının bedenlerinden ayrılması resimlenmiştir. Bu resim, diğer resimlere oranla daha detaylıdır. Meclisin bir bölümünde, katil, oklarla yaralanan çıplak bedeniyle yerde yatan İmam Hüseyin’in başını bedeninden ayırmaktadır. (resim 8)
İmam Hüseyin’in etrafında, tamamı oklanmış, kimisi başsız olan bedenler yatmaktadır. Bunlar, Haşimî şehidlerle (Ali Asgar, Hz. Zeyneb’in iki oğlu) ve diğer Kerbelâ şehidlerinin (Habib b. Muzahir, Hür b. Yezid vb) cansız bedenleridir.
Resmin sol üstünde yeşil elbisesiyle İmam Zeynelabidin babasının katledilişini izlemektedir. Resmin sağ üst köşesinde ise, Fizze ve aslan gösterilmiştir. Fizze’nin yanında, başının etrafı meleklerden oluşan bir hale ile çevrilen kadın ise Hz. Fatıma’yı simgelemektedir.
Türbenin giriş revakının üstünü kaplayan altıncı mecliste, esirleri ve şehidlerin kesik başlarını Kûfe’ye götüren kervan resimlenmiştir. Resimde, kadınlar tahtırevanlarda gösterilmiştir. En önde yeşil elbisesiyle deve üstünde oturan İmam Zeynelabidin bulunmaktadır. Düşman askerleri İmam Hüseyin’in, Hz. Ebulfazl Abbas’ın ve diğer Kerbelâ şehidlerinin mızraklara takılmış kesik başlarını taşımaktadırlar. (resim 9)
Yedinci mecliste, Ali Ekber, İmam Hüseyin’in kucağında can verirken resimlenmiştir. İmam Hüseyin tasvirinin sol üst kısmında, bu olaya şahit olan Ehl-i Beyt kadınları görülmektedir. (resim: 10)
Duvar resimlerinin son meclisi olan sekizinci mecliste, Yezid’in sarayı resimlenmiştir. Resimde Yezid tahtında otururken gösterilmiştir. Sağ yanındaki askerleri, mızraklara takılan kesik başları taşımaktadırlar. Sol yanında ise düşman askerinin kırbaç darbelerine maruz kalan İmam Zeynelabidin ve Ehl-i Beyt kadınları görülmektedir. (resim 11)
Yezid’in önünde İmam Hüseyin’in, Hz. Ebulfazl Abbas’ın, Hz. Ali Ekber’in, Hz. Kasım b. Hasan’ın ve Vehb’in kesik başları bulunmaktadır. Başların karşısında duran çarşaflı iki kadın tasviri, Hz. Zeyneb ile Rukayye’yi simgelemektedir.
Ahmad Khamehyar
Çeviri: Ertuğrul Ertekin
Bu yazı, Kıble Dergisi Muharrem Özel Sayısı 2014’de yayımlanmıştır.
Kaynakça:
Lütfullah Hünerfer, Gencine-i Âsâr-i Tarihî-i Isfahan, s. 389-391.
Seyyid Muslihüddin Mehdevî, Mezarat-ı Isfahan, tashih: Asgar Muntazirü’l-Kâim, s. 270.
William Flour, Nakkaşî ve Nakkaşân-i Devre-i Kacar, s. 80-81.
Makalede yer alan fotoğrafları, makalenin yazarı Ahmad Khamehyar 3 Kasım 2014 tarihinde çekmiştir.
ALINTIDIR.
http://tr.islamicshrines.net/?p=33