KARIŞIK

30 Mayıs 2016 Pazartesi

Dülükbaba Türbesi .. gaziantep

Dülükbaba Türbesi .. gaziantep


Dülükbaba Türbesi şehrin kuzeyinde, Adana asfaltının doğusunda kendi adıyla anılan tepenin üzerindedir. Dülükbaba’yı diğer evliyalardan ayıran özellik, rivayete göre evlenmek isteyen bekâr erkeklere yardımcı olmasıdır.
Anlatılanlara göre Dülükbaba Antep’in Müslümanlar tarafından fethinde şehit düşmüş bir şahıstır. Asıl adı Davud Ejder’dir. Sonradan şu anda yattığı yerin adıyla anılmaya başlanmıştır.
Kaynağı olmayan diğer bir rivayete göre Dülük baba buralarda yaşamış bir derviştir ve Yavuz Sultan Selim, Mısır seferi sırasında buradan geçerken, yaşlı derviş padişahın yolunu kesmiş ve Padişaha: “Sana müjdelerim ki, Recep aynın 26. günü zafer senindir. Haydi, durma. Yolun da bahtın gibi açık olsun” der. Padişah yaşlı dervişe teşekkür ederek kim olduğunu sorar. Derviş şöyle cevap verir: “Fani âlemin bir yolcusuyum. Menzilime ulaştım. Hakka tapılandım. Beni sorma, sen yoluna devam et.” Yavuz, dervişin dediği ay ve gün Mercidabık’ta büyük bir zafer kazanır, Mısır’ı fetheder. Sefer dönüşü, Dülük Köyü’ne uğradığı zaman adını bile bilmediği dervişi sorar: Köylüler dervişin padişahla konuştuktan hemen sonra öldüğünü ve onu karşıdaki tepeye gömdüklerini söylerler.  Yavuz, dervişin mezarını ziyaret eder, üzerine bir de türbe yaptırır.
Her ziyaretgâhın bir efsanesi vardır, Bu efsaneleri yazan bir kaynak bulunamasa da halk arasında nesilden nesile anlatılarak bugünlere ulaşmıştır.
Alman Arkeolog Profesör Winter, 1997 yılında yaptığı kazı çalışmaları ile birlikte bu tepede Roma döneminin kutsal alanlarının varlığını tespit etmiştir. Belki de Dülük baba tepesinin bu manevi değeri taa Romalılara dayanmaktadır. Belki de oradaki türbeye sebep olan o yaşlı derviş değil de, Roma Mezarları olmuştur.

Nesimi Hz. Türbesi ..gaziantep

  Nesimi Hz. Türbesi ..gaziantep



      Nesimi Hazretlerinin türbesi Gaziantep’in merkez Şehitkamil ilçesi Aktoprak beldesindedir. Nesimi Hz. Bağdat’ta kendisini çekemeyenlerin iftirasına uğramıştır. Rivayete göre Kur’an-ı Kerimi ayak altına aldığı iddia edilmiş ve bunun üzerine derisi yüzülerek öldürülmek istenmiştir. Bu ceza uygulanırken Nesimi Hazretleri hiçbir acı duymamıştır. Fakat camide ezan okuyan müezzinin parmağına kan bulaşmış, bu kanın Nesimi Hazretlerinin murdar kanı olduğu iddia edilerek müezzinin parmakları sırayla kesilmiştir. Nesimi Hazretleri bunun üzerine, silkinerek kalkmış, boğazına kadar yüzülen deri vücuda geri yapışmış ve başını alıp yollara düşerek Aktoprak beldesine gelmiştir. Halk Nesimi Hazretlerini selamlamış ve yakınlık göstermiş, Nesimi Hazretleri de onların selamını alıp karşılık verdikten sonra oracıkta gözden kaybolmuştur. Türbesi kaybolduğu yerde bulunmaktadır.