KARIŞIK

29 Ocak 2016 Cuma

Hala Sultan ..larnaka kıbrıs








Hala Sultan ..larnaka kıbrıs

Kabri Kıbrıs’ın Larnaka şehrindedir. Osmanlılar Kıbrıs adasını 1570 senesinde fethedince, Hala Sultan’ın kabri üzerine türbe, yanına  cami yaptırdılar.

Hicretin 28. yılında, Hazret-i Osman döneminde İslam Orduları ilk deniz seferini gemilerle Kıbrıs'a yaptılar. Bu ilk deniz savaşına, bazı sahabiler ve hanımları da iştirak etmiş ve "Hala Sultan" bu seferde şehit olmuştur.

Peygamberimize yakınlığı sebebiyle Müslümanlar ona hep hürmet etmiştir. Birinci dünya savaşına kadar buradan geçen Osmanlı gemileri onu top atışı ile selâmlanmıştır. Kıbrıs'lı Türkler için "Hala Sultan Kabri ve Türbesi" önemli ziyaretgâhlardan biri olmuştur.

Türbe ve Camii, Güney Kıbrıs’ın liman şehri Larnaka’nın “Memleha” olarak bilinen “Tuz Gölü”nün kıyısındadır. Hala Sultan olarak bilinen Ümmü Haram gerçekte peygamberimizin halası değildir. Peygamberimize büyükannesi Selma tarafından akrabadır ve sütannesi Halime'nin kızkardeşidir. Bu nedenle kendisine teyze anlamında "halti" denilirdi, ifade zamanla Türkler arasında "hala"ya çevrilmiştir... Hala adı buradan gelmektedir..

Hazreti Osman zamanında büyük bir İslam ordusu ve gönüllüleri Trablusşam’dan Kıbrıs’a hareket ettiklerinde, yaşının hayli ileri olmasına rağmen, kocası ile birlikte Hala Sultan da bu sefere katılır. Hala Sultan’ın görevi, yaralıları tedavi etmekti. İslam ordusu Larnaka bölgesinde ilerlerken Cenevizlilerin saldırısına uğrar, Hala Sultan attan düşer ve boynu kırılarak şehit olur ve oraya defnedilir.

İslam Tarihi bu seferler hakkında şu bilgiyi vermektedir: Müslüman donanmasının ilk hedefi Kıbrıs olmuştur. Anadolu, Suriye ve Mısır için gerek ticari ve gerekse stratejik bakımdan büyük bir önem taşıyan Kıbrıs’a 649 yılında ilk sefer yapılmış ve bu sefer neticesinde adanın Müslüman hakimiyetine geçmiştir.

Hala Sultan’ın kabri 1571 yılında Osmanlılar Kıbrıs’ı fethedince bulunmuş ve üzerine bir türbe inşa edilmiştir. Türbenin çevresine 1795 te şadırvan, 1816’da cami yaptırılmak suretiyle küçük bir külliye oluşmuştur. Türbenin dışında bir mezar daha vardır bu mezar Hicaz Kıralı Hüseyin’in Türk olan karısına aittir.

Hala Sultan hakkında çok yaygın olan bir efsane vardır. Hala Sultan eşi ile Filistin’e gittiklerinde, bir Yahudi’nin kapısı önünde üç taş görür ve taşları satın alır. Yahudi, “Taşları ne zaman kaldıracaksınız?” diye sorunca Hala sultan, “Lazım olduğu zaman” der. Şehit olduğu zaman bu taşlar Kıbrıs’taki kabri üzerinde görülür. Yahudi, durumu öğrenip Kıbrıs’a gider ve taşları Hala Sultan’ın kabrinde görünce Müslüman olur.

 Hala Sultan Türbesi, Kıbrıs’taki İslam varlığını teşkil etmesi nedeni ile adadaki Türklerin en önemli ziyaret yeri olmuştur. 1959’da onarım geçiren ve içine bir kütüphane yapılan türbe 1963’te Rumlar tarafından tahrip edilmiştir. Yüzlerce, ziyaretçisi olan bu kutsal yer, günümüzde Rum tarafının insafına terk edilmiştir. Camiyi ziyaret eden bir Türk gazeteci “Caminin içerisinde namaz kılarken halılardaki toz toprak tanecikleri alnımıza yapışıyor. Minareye çıkarken merdivenlerdeki güvercin pisliklerini görünce içiniz sızlıyor. “ diye yazmıştır.

İşte “Kıbrıslı Hoca 1920 yıllarından atmışlı yıllara kadar bu türbenin türbedarlığını yapmıştır.  Bu görevden memleketi Ünye’ye döndüğü zaman hemşehrileri ona “Şeyh Musa” veya  “Kıbrıslı “Hoca” diyerek vefatına kadar sevgi ve saygı gösterdiler.

1964 Yılında hakkın rahmetine kavuştu zaman vasiyeti üzerine hocası Yusuf Bahri Taslı Hocanın ayakucuna defnedildi.

Gelecek hafta, Kıbrıslı Hoca Şeyh Musa’nın hayat hikayesi

Bu ve gelecek bölümdeki bilgilerin toparlanmasında yardımlarını esirgemeyen, Büyük Cami eski imamı Yusuf Hafız’a Dizdar köyündeki akrabalarına Dizdar Kabadirek Camisi görevlilerine ve torunu Yusuf Türk’e teşekkür ederiz.

Bugün araştırma konumuz atmışlı yılların başında Kıbrıs’taki Hala Sultan Türbesi’nin türbedarlığından emekli olup Ünye’ye yerleşen “Kıbrıslı Hoca” adı ile tanınan ve atmışlı yılların ortalarında vefat ederek vasiyeti üzerine hocası Yusuf Bahri Taslı Hoca’nın Türbe mezarlığındaki kabrinin ayak ucuna gömülen Şeyh Musa’dır..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.