Diğer adıyla Öküz Limanı (veya Paşalimanı) dergahı. Dergah ÜSKÜDAR KUZGUNCUK YOLU üzerinde (Paşalimanı cad.) Hüseyin Avni Paşa Çeşmesinin (1291-1874) üst tarafında yer alırdı. Üsküdar iskelesinden sonra başlayan çıkıntının bulunduğu bu yere Öküz Limanı denmesinin nedeni Yunan Efsanesine (Mithology) göre - iyo- denilen inek, denizi tam buradan geçmiş. Yunan mitolojisindeki inek sonra bazı kaynaklarda öküze dönüşmüş ve buraya Öküz Limanı denilmiştir. Paşa Limanı denilmesinin nedeni ise, burada ünlü bir Osmanlı Paşasının yalısının yer aldığı içindir. Yarımca Baba dergahından ilkin Evliya Çelebi Seyahatnamesinde söz edilmektedir:“Tekye-i Hacı Bektaş-ı Veli, Kaya Sultan yalısı dibinde Öküz Limanında bir küçük asitane-i dervişandır. ” 1826 da Bektaşiliğin yasaklanması tekke ve zaviyelerin ellerinden alınıp önemli bir bölümünün yıktırılması, bir kısım Bektaşi Baba ve dervişlerinin idamı ve diğer bir bölümünde sürgüne, zorunlu ikamete tabi tutulması sırasında Öküz Limanındaki Yarımca Dede dergahı da yıktırılır ve dergah postnişini Ahmet Baba, Kazlıçeşme dergahı postnişini Hüseyin Baba ile birlikte Hadim’e (Konya’nın ilçesi) sürgün edilip, zorunlu ikamete tabi tutulur.
YARIMCA DEDE TEKKESİ (ÖKÜZ LİMANI TEKKESİ)
Diğer adıyla Öküz Limanı (veya Paşa Limanı) dergahı. Dergah, Kuzguncuk yolu üzerinde (Paşa Limanı Cad.) Hüseyin Avni Paşa çeşmesinin (1291 – 1874) üst tarafında yer alırdı.
Üsküdar İskelesinden sonra başlayan çıkıntının bulunduğu bu yere Öküz Limanı denmesinin nedeni, Yunan efsanesine (Mithology) göre – İyo – denilen inek denizi tam buradan geçmiş. Yunan mitolojisindeki inek, sonra bazı kaynaklarda öküze dönüşmüş ve buraya Öküz Limanı denilmiştir. Paşa Limanı denilmesinin nedeni ise, burada ünlü bir Osmanlı Paşasının yalısı yer aldığı içindir. (Piyale Paşa Sahil Sarayı). (İ. Hakkı Konyalı, Üsküdar Tarihi, 1977. 2/526)
Yarımca Baba Dergahından ilkin Evliya Çelebi Seyahatnamesinde söz edilmektedir:
“Tekye – i Hacı Bektaş – ı Veli, Kaya Sultan yalısı dibinde Öküz Limanında bir küçük Asitane – i dervişandır.” (Seyahatname, Cilt 1, Shf. 475)
Aynı dergahtan Hadikatu’l Cevamî’de – Paşa Limanı Camii bahçesinde – şöyle söz edilir.
“Cami – i mezburun kurbunda sonradan bazı ashab – ı hayr bir çeşme ile bir namazgah inşa eylemişlerdir ve kurbunda bir Bektaşi tekyesi dahi ihdas olunmuştu. Ba’dehu (sonradan) 1241 senesi sonlarında zevaya – yı Bektaşiye’nin (Bektaşi Zaviyelerinin) tarihinde bu zaviye dahi hedmolunmuştur (yıkılmıştır).” (Hadika, Cilt 2, Shf. 182)
Hadikatu’l Cevamî’de kitabı neşre hazırlayan Ali Satı’ Bey’in kaydı, Evliya Çelebi’nin verdiği bilgilerle çelişmektedir. Evliya Çelebi kendi zamanında (IV. Murat zamanı) zaviyenin varlığından söz ederken Hadika’da tekkenin muhdes (sonradan yapılma) olduğundan ve 1826’daki ferman gereğince yıktırıldığından söz eder. Evliya Çelebi’nin kaydı ve dergahta yer alan mezar taşlarından bunların muhdes olmadığı görülmektedir. Halbuki 1826’da alınan kararlar gereğince, son 60 yılda yapılan Bektaşi tekke ve zaviyeleri muhdes kabul edilerek yıkılacaktı. Buradan da, verilen kararların da aşılarak kadim (eski) kabul edilen bazı Bektaşi dergahlarının da yıktırıldığı anlaşılmaktadır. Ancak dergahın ilk yapılışının tarihi bilinememekteyse de, Yarımca baba tarafından inşa edildiği sanılmaktadır. Dergahta bulunan kısa bir mezar taşında şunlar yazmaktadır.
“Merkad – ı Sultan Yarımca Dede’dir. Bu Ca – yı Bektaşi de kutb idi, ol şah-ı Cazbedir.”
Ayrıca dergâhta yıktırılış (1826’daki) öncesine ait bir mezar taşı da şu şekildedir: (Bektaşi teslim taşı)
Hacı Ömer Baba ki bu gülşende nice Sal (yıl)
Olmuştu feyz-i pirle hemhalet hubben
Haya edip Yarımca Baba yı nam-ı Ömer
Rah-ı ricada bir nefes etmedi heba
Geçti Şeb bir anda Sıdk-u safayla
Al-i Muhammed aşkına daim giyip aba
Labüdd gelir bu mısra tarih-i fevtine
Kıldı Diyar-ı Cana seyahat Ömer Baba
1207 / 1792
1826’da Bektaşiliğin yasaklanması, tekke e zaviyelerin ellerinden alınıp önemli bir bölümünün yıktırılması, bir kısım Bektaşi baba ve dervişlerinin idamı ve diğer bir bölümünün sürgüne, zorunlu ikamete tabi tutulması sırasında Öküz Limanındaki Yarımca Dede dergahı da yıktırılır ve dergah postnişini Ahmed Baba ile birlikte Hadim’e (Konya’nın İlçesi) sürgün edilip, zorunlu ikamete tabi tutulur. (Bkz. Es’ad Efendi, Üss-ü zafer, 1243. 211-212; Hasluck, F. W. 1973.2/517; A. Rıfkı, Bektaşi Sırrı, 1328. 2/65;Birge, John Kingsley, 1937.77)
Dergahta ayrıca 1215’te vefat eden (1801) Nuri Baba’nın ve Şeyhülislam Arif Efendi’nin torunu Aşir Efendinin de, 1826 öncesine giden kabirleri vardır.
1826’da yıktırılan dergah, II. Sultan Mahmud’un 1839’da vefatından sonra, Kadiri tarikatına salik şeyh Şerif Ahmed tarafından yeniden ihya edilir. Dergahın ikinci banisi olan Şerif Ahmed’in 1263 / 1846 tarihli mezar taşında şunlar yazılıymış:
« Bende-i Hazret-i Abdülkadir Geylani Bani-i Sani-i dergah-ı Yarımca Dede Hazretleri Eş-Şeyh Es-Seyyid El-Hacc Ahmed Efendi Ruhiçün El-Fatiha 1263 »/1846
Dergahın kapısı üzerinde olan kitabe işe şu şekildedir:
Kitabenin Üzerinde Bektaşi tacı vardır.
Yaptı bu dergah-ı Alinin yeniden babını
Kaşif-i kenz-i hakikat Şerif Ahmed
Dergahte ayrıca bu tarihten sonraya da ait Bektaşi mezarları mevcutmuş. Bunlardan biri 1275 / 1859 tarihli olup, bende-i Al-i aba basmacı ustalarından Es-Seyyid Hasan Efendiye aittir. Bunun mezar taşında Bektaşi tacı ve gülleri varmış. (Bkz. İ. Hakkı Konyalı, Üsküdar Tarihi, 1/434-5)
Bu durumda tekkenin sonradan Kadiri olmasına karşın Bektaşi usulünü de devam ettirdiği anlaşılmaktadır. Ancak tekkenin son şeyhi olup 1930’da vefat eden ve Şerif Ahmed’in torunu Şeyh Mehmed Kazım Efendi ise, sadece Kadirilik usulünü devam ettirmiş. Ahmed Münib Efendi’nin 307/1890 tarihli mecmua-i Tekaya’sında dergâh, Paşa Limanı Tekyesi adı altında da zikredilmekte ve Kadiri tekkesi olduğu kaydedilmektedir. (Shf.7)
İki katlı, 5 odalı ve ahşap olup 1980’li yıllara kadar ayakta duran tekke binası bu yıllarda yıkılarak yerine apartman yapılmış.
müfid yüksel..
Üsküdar İskelesinden sonra başlayan çıkıntının bulunduğu bu yere Öküz Limanı denmesinin nedeni, Yunan efsanesine (Mithology) göre – İyo – denilen inek denizi tam buradan geçmiş. Yunan mitolojisindeki inek, sonra bazı kaynaklarda öküze dönüşmüş ve buraya Öküz Limanı denilmiştir. Paşa Limanı denilmesinin nedeni ise, burada ünlü bir Osmanlı Paşasının yalısı yer aldığı içindir. (Piyale Paşa Sahil Sarayı). (İ. Hakkı Konyalı, Üsküdar Tarihi, 1977. 2/526)
Yarımca Baba Dergahından ilkin Evliya Çelebi Seyahatnamesinde söz edilmektedir:
“Tekye – i Hacı Bektaş – ı Veli, Kaya Sultan yalısı dibinde Öküz Limanında bir küçük Asitane – i dervişandır.” (Seyahatname, Cilt 1, Shf. 475)
Aynı dergahtan Hadikatu’l Cevamî’de – Paşa Limanı Camii bahçesinde – şöyle söz edilir.
“Cami – i mezburun kurbunda sonradan bazı ashab – ı hayr bir çeşme ile bir namazgah inşa eylemişlerdir ve kurbunda bir Bektaşi tekyesi dahi ihdas olunmuştu. Ba’dehu (sonradan) 1241 senesi sonlarında zevaya – yı Bektaşiye’nin (Bektaşi Zaviyelerinin) tarihinde bu zaviye dahi hedmolunmuştur (yıkılmıştır).” (Hadika, Cilt 2, Shf. 182)
Hadikatu’l Cevamî’de kitabı neşre hazırlayan Ali Satı’ Bey’in kaydı, Evliya Çelebi’nin verdiği bilgilerle çelişmektedir. Evliya Çelebi kendi zamanında (IV. Murat zamanı) zaviyenin varlığından söz ederken Hadika’da tekkenin muhdes (sonradan yapılma) olduğundan ve 1826’daki ferman gereğince yıktırıldığından söz eder. Evliya Çelebi’nin kaydı ve dergahta yer alan mezar taşlarından bunların muhdes olmadığı görülmektedir. Halbuki 1826’da alınan kararlar gereğince, son 60 yılda yapılan Bektaşi tekke ve zaviyeleri muhdes kabul edilerek yıkılacaktı. Buradan da, verilen kararların da aşılarak kadim (eski) kabul edilen bazı Bektaşi dergahlarının da yıktırıldığı anlaşılmaktadır. Ancak dergahın ilk yapılışının tarihi bilinememekteyse de, Yarımca baba tarafından inşa edildiği sanılmaktadır. Dergahta bulunan kısa bir mezar taşında şunlar yazmaktadır.
“Merkad – ı Sultan Yarımca Dede’dir. Bu Ca – yı Bektaşi de kutb idi, ol şah-ı Cazbedir.”
Ayrıca dergâhta yıktırılış (1826’daki) öncesine ait bir mezar taşı da şu şekildedir: (Bektaşi teslim taşı)
Hacı Ömer Baba ki bu gülşende nice Sal (yıl)
Olmuştu feyz-i pirle hemhalet hubben
Haya edip Yarımca Baba yı nam-ı Ömer
Rah-ı ricada bir nefes etmedi heba
Geçti Şeb bir anda Sıdk-u safayla
Al-i Muhammed aşkına daim giyip aba
Labüdd gelir bu mısra tarih-i fevtine
Kıldı Diyar-ı Cana seyahat Ömer Baba
1207 / 1792
1826’da Bektaşiliğin yasaklanması, tekke e zaviyelerin ellerinden alınıp önemli bir bölümünün yıktırılması, bir kısım Bektaşi baba ve dervişlerinin idamı ve diğer bir bölümünün sürgüne, zorunlu ikamete tabi tutulması sırasında Öküz Limanındaki Yarımca Dede dergahı da yıktırılır ve dergah postnişini Ahmed Baba ile birlikte Hadim’e (Konya’nın İlçesi) sürgün edilip, zorunlu ikamete tabi tutulur. (Bkz. Es’ad Efendi, Üss-ü zafer, 1243. 211-212; Hasluck, F. W. 1973.2/517; A. Rıfkı, Bektaşi Sırrı, 1328. 2/65;Birge, John Kingsley, 1937.77)
Dergahta ayrıca 1215’te vefat eden (1801) Nuri Baba’nın ve Şeyhülislam Arif Efendi’nin torunu Aşir Efendinin de, 1826 öncesine giden kabirleri vardır.
1826’da yıktırılan dergah, II. Sultan Mahmud’un 1839’da vefatından sonra, Kadiri tarikatına salik şeyh Şerif Ahmed tarafından yeniden ihya edilir. Dergahın ikinci banisi olan Şerif Ahmed’in 1263 / 1846 tarihli mezar taşında şunlar yazılıymış:
« Bende-i Hazret-i Abdülkadir Geylani Bani-i Sani-i dergah-ı Yarımca Dede Hazretleri Eş-Şeyh Es-Seyyid El-Hacc Ahmed Efendi Ruhiçün El-Fatiha 1263 »/1846
Dergahın kapısı üzerinde olan kitabe işe şu şekildedir:
Kitabenin Üzerinde Bektaşi tacı vardır.
Yaptı bu dergah-ı Alinin yeniden babını
Kaşif-i kenz-i hakikat Şerif Ahmed
Dergahte ayrıca bu tarihten sonraya da ait Bektaşi mezarları mevcutmuş. Bunlardan biri 1275 / 1859 tarihli olup, bende-i Al-i aba basmacı ustalarından Es-Seyyid Hasan Efendiye aittir. Bunun mezar taşında Bektaşi tacı ve gülleri varmış. (Bkz. İ. Hakkı Konyalı, Üsküdar Tarihi, 1/434-5)
Bu durumda tekkenin sonradan Kadiri olmasına karşın Bektaşi usulünü de devam ettirdiği anlaşılmaktadır. Ancak tekkenin son şeyhi olup 1930’da vefat eden ve Şerif Ahmed’in torunu Şeyh Mehmed Kazım Efendi ise, sadece Kadirilik usulünü devam ettirmiş. Ahmed Münib Efendi’nin 307/1890 tarihli mecmua-i Tekaya’sında dergâh, Paşa Limanı Tekyesi adı altında da zikredilmekte ve Kadiri tekkesi olduğu kaydedilmektedir. (Shf.7)
İki katlı, 5 odalı ve ahşap olup 1980’li yıllara kadar ayakta duran tekke binası bu yıllarda yıkılarak yerine apartman yapılmış.
müfid yüksel..