Kazlıçeşme
Zeytinburnu’nda Yedikule surlarının karşısında eski deri fabrikaları arsasındadır. Çeşme bulunduğu semte ismini vermiştir. Mehmet Bey tarafından 1546 yılında yapılmıştır. Üzerinde kabartma kaz figürü bulunan çeşmenin üzerindeki figür çalınmıştır. Kitabesi şöyledir;
Gördü bir âşık didi tarihini
Nûş iden yârane sahha âfiye
(953)
Kitabenin ortasında yer alan ince bir hat ile yazılmış:
Mehmet Bey ki yapdı hayr-i âli
Getürdü âleme bir mâ-i câri
Mısralarda geçen Mehmet Bey’in kim olduğu tam olarak bilinmemekle beraber “ İstanbul Çeşmeleri” nde kitabenin müderris ve kadı olan 979 da Üsküp’te vefat eden Pir Mehmed Çelebi’ye ait olacağı tahmin edilmektedir.
Bu çeşmenin yapılışı ile ilgili Kömürcüyan’ın İstanbul Tarihinde şu şekilde bir hikaye yer alır;
“Kazlıçeşme’ye verilmiş olan bu adın sebebi şudur: Bir kaz, otladığı sırada yeri eşeler ve eşelediği yerde bir su çıkar. Halk ta burasını kazarak bir menbâ bulur ve suyu getirip bir çeşme yapar.” (Kömürcüyan;1952, 28)
Evliya Çelebi ise Kazlıçeşme hakkında şunları yazar;
“Yedikule kasabasının haricinde bir çeşme-i cânfezanın kemeri altında çarköşe (dörtköşe) bir beyaz mermer üzere üstad-ı mermer bir kaz tasvir etmiştir ki, dillerle tabiri imkansızdır. Gören zîrûh (canlı) zanneder. Buna binaen o çeşme, kazlı çeşme namı ile şöhretyâb olmuştur.”
(seyahatnâme; 1314, 1, 391-92)
Gördü bir âşık didi tarihini
Nûş iden yârane sahha âfiye
(953)
Kitabenin ortasında yer alan ince bir hat ile yazılmış:
Mehmet Bey ki yapdı hayr-i âli
Getürdü âleme bir mâ-i câri
Mısralarda geçen Mehmet Bey’in kim olduğu tam olarak bilinmemekle beraber “ İstanbul Çeşmeleri” nde kitabenin müderris ve kadı olan 979 da Üsküp’te vefat eden Pir Mehmed Çelebi’ye ait olacağı tahmin edilmektedir.
Bu çeşmenin yapılışı ile ilgili Kömürcüyan’ın İstanbul Tarihinde şu şekilde bir hikaye yer alır;
“Kazlıçeşme’ye verilmiş olan bu adın sebebi şudur: Bir kaz, otladığı sırada yeri eşeler ve eşelediği yerde bir su çıkar. Halk ta burasını kazarak bir menbâ bulur ve suyu getirip bir çeşme yapar.” (Kömürcüyan;1952, 28)
Evliya Çelebi ise Kazlıçeşme hakkında şunları yazar;
“Yedikule kasabasının haricinde bir çeşme-i cânfezanın kemeri altında çarköşe (dörtköşe) bir beyaz mermer üzere üstad-ı mermer bir kaz tasvir etmiştir ki, dillerle tabiri imkansızdır. Gören zîrûh (canlı) zanneder. Buna binaen o çeşme, kazlı çeşme namı ile şöhretyâb olmuştur.”
(seyahatnâme; 1314, 1, 391-92)