Çanakkale İli Eceabat İlçesi Kilitbahir Köyü’ndeki Kalelerin yapımında çalışan insanların yemek yemesi için gerekli olan kaşıklarda sorumlu kişi olduğu sanılmaktadır.
Devamlı üzerinde dikili vaziyette kaşık bulunan bir kabirdir.Konuşamayan yada geç konuşan çocuklar için kabir üzerinden bir kaşık alınıp yerine bir başka kaşık konursa ve alınan kaşıkla çocuğa yemek yedirilirse çocuk konuşur.Bu inanç bilinmeyen bir zamandan beri devam etmektedir. Memleketin dört bir yanından yoğun bir ziyaretçisi vardır.
Devamlı üzerinde dikili vaziyette kaşık bulunan bir kabirdir.Konuşamayan yada geç konuşan çocuklar için kabir üzerinden bir kaşık alınıp yerine bir başka kaşık konursa ve alınan kaşıkla çocuğa yemek yedirilirse çocuk konuşur.Bu inanç bilinmeyen bir zamandan beri devam etmektedir. Memleketin dört bir yanından yoğun bir ziyaretçisi vardır.
Aklına gelir ve yolu üzerindeki kilitbahir köyüne uğrar o nur yüzlü ihtiyarı bir göreyim der.Bir kaç kişiye sorar.Sorduğu şahıslar köyde öyle birisinin olmadığını söylerler.Sonra yaşlı bir köylü Ladikli Ahmetin imadına yetişir.Ahmet duydukları karşısında donup kalır.Duyduğu şeyler öyle kolay kolay inalınacak cisten şeyler değildir.
Çünkü kaşıklı dede oralı olmasına oralıdır da kilitbahirde evi değil yüzlerce sene önce yatırıldığı mezarı vardır sadece! Öğrenirki kaşıklı dede bir Allah dostu olup ermiş bir kişidir. Kaşıklı dedenin 1462 yılında Fatih sultan Mehmet KİLİT BAHİR kalesini yaptırırken fatihin askerlerine nefis yemekler yapan aşçıbaşı olduğunu öğrenir.Fatih Sultan Mehmedin çok sevdiği ve ondan çok dua alan Kaşıkçı dede ölüncede buraya defnedilir.
Ladikli Ahmet uyanık bir delikanlıdır.Kaşıkçı dedenin kabri başına gelir ve şöyle der.
“testiyide suyuda senide anladım der.Demekki bu savaşta dedenin mesleğine uygun bir iş
verilmiş diye düşünür.Savaş hatıratlarına bakıldığı zaman Türklerin su ile ilgili bir sıkıntısına rastlanmamaktadır.Düşman askerlerinin hatıratlarına bakıldığı zaman susuzluk konusunda çok feryat ettikleri görülmektedir.