KARIŞIK

6 Temmuz 2016 Çarşamba


HZ. FATIMA ZEHRA ALEYHİSSELÂMIN KABRİ 


Bir birçok Müslüman kardeşimiz, Hz. Fatıma aleyhisselâm annemizin kabrinin nerede olduğunu bilmediği gibi, çok bilmiş geçinenlerde bilgi kirliliği yüzünden  “yeri tam belli değildir” diyerek geçiştirmektedirler. Bu durumun ortaya çıkmasında Suud yönetiminin Vahhabî olup kabirlere karşı farklı tutumları veya sünnî ve şiâ kaynaklarının bir noktada birleşmemeleri ihtilafların oluşmasına zemin hazırlamıştır, denilebilir. Rivayetlerde, Annemizin kabrinin yeri hakkında üç yerden biri üzerinde durulur.
a)    Hz. Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellemin kabrinin kenarında.
b)    Cennet’ül  Bakî Kabristanında.
C)  Mescid’un- Nebi’de; Hz. Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellemin kabri ile minberi arasında.
Yukarıda mekanlar, kabrin bulunduğu yerler olarak bahsedilse de; taassuptan, mezhebi kaygılardan uzak ve objektif tarafıyla Evliya Çelebi,  “Seyehatnâme”si (1671-1672) ndeki yıllarına ait Hicaz Seferi ile ilgili malumatlarını kayda geçerken  açık bir şekilde konu başlığı altında Hz. Fatıma aleyhisselâm annemizin kabr-i saadetinin durumu beyan etmiştir. Tarihi içerikleri ile faydalı bir kaynak olarak kabul edilen “Seyahatnâme” göz ardı edemeyeceğimiz bir kitaptır. Evliya Çelebi 1671 yılındaki Hz. Fatıma aleyhisselâm validemizin kabrinin, bilginin ve durumun gerçeğini beyan etmiştir. Bu nedenle günümüz hacılarının bu bilgi ile aydınlatılması üzerimize bir borçtur.
Orijinal dili ile “Seyahatnâme”de konu şu şekilde geçmektedir.

ZİYARETİ HAZRETİ FATIMATÜZ ZEHRA VE BİNT RESALETPENÂH

Bunlar dahi Hazreti Resaletpenâhın kubbesi sahası dâhilinde başka şebeke içindedir Amma şebekelerinin kıble canibi Resulü Hudanın şebekesine muttasıldır. Amma kendüleri Hazreti Resul gibi cibinlik içinde değildir Zer enderzere müstagrak sandukları ile aşikardır Bu  mahalle dahi âdâb ile gelüb bu duayı okuya
السلام عليك يا فاطمة الزهرى
diyüb şefaatlerin reca iderek ruhu şerifleriyçün fatiha (i) şerif tilâvet olunur.
Bu Medine şehri icre bir kız vücude gelse bu merakadi Fatımeye getiriib bir saat mikdarı dururlar ve Hazreti Fatımanın mevlûdu şerifler (i) sene nübüvve Mekkede vücude gelmişlerdir Müddeti ömrü azizleri sene cümle sâdâtı kiramın silsileleri bunlara müntehi olur.  (s.634)
Bu bilgiye ek olarak (s.637) Evliya Çelebi cibinliği izah ederken şu notu tekrar düşmüştür.
[Hazreti Eba Bekir dahi ol cibinliğin içinde Hazretin mübarek uylukları sağında ol beraberlikde siyah kâbe örtüsü ile puşide sanduka içinde Hazreti Omer ibnül Hattab asude­dirler. Bu kubbei âlide bunlardan kimesne medfun değildir. Hazreti Fatıma bu kubbeden hariç sahasında medfundur. Ve bu cibinlik ile taşra demir şebeke mabeyni üç adım vasi bir yerdir Ve seraperdenin canibi erbaası devir olunur bir yerdir.]
Bu meselenin acıklı tarafı Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellemin biricik kızının kabir yeri hakkındaki bu bilgilerden birçok hacı kardeşimizin gafil veya şüphe ile hareket etmeleridir. Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellemi ziyaret ederken, Efendimizin şebekesinin güney tarafında Hz. Fatıma aleyhisselâm annemizi ziyaret etmeyi unutmamalı ve dostları uyandırmalıyız.
İhramcızâde İsmail Hakkı
Kaynak:
Evliya Çelebi Seyahatnamesi Anadolu, Suriye, Hicaz (1671-1672) (Dokuzuncu Cilt) 1935 İstanbul Devlet Matbaası

Günümüz Türkçesiyle

RASÛLÜ EKREM’İN KIZI HAZRETİ FÂTIMAT’ÜZ-ZEHRÂ

Bunlar da, Rasûlü Ekrem’in kubbesi altında, başka kafes içindedirler. Buraya da edeple girip “Esselâmu aleyki yâ Fâtımat’üz-Zehrâ, yâ binti Rasûlallah..” deyip şefaatleri için Fâtiha okunur. Medine’de bir kız çocuğu doğsa buraya getirip bir saat kadar dururlar. Sâdât-ı kirâmın hepsinin silsilesi bunlara ulaşır.

RAVZA-İ MUTAHHARE KUBBESİNİN İÇİ

Velinimetimiz Hüseyin Paşa ile Rasûlüllah’ın kubbesi içine girdiğimizi beyan eder.
Evvela temiz, helal elbiseler giyip, devamlı salâvâtı şerife getirmek gerek. Şeyhül- harem, 12 tavaşi ile, ellerinde buhurdanlar, gülapdanlar, Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellemin kafesi önüne gelirler. Evvela Şeyhülharem, paşanın kemerine bir beyaz futa kuşatıp, eline bir süpürge verir. Hakir ile birlikte yedi adam olduk. Herkesin elinde birer süpürge vardır. Padişahın vekili Şeyhülharemdir. O da eline bir süpürge alır. Kafesin kapısı açılır. 12 harem ağası içeri girip kapıyı kaparlar ve hiç kimseyi içeri koymazlar. “Ya Rasûlallah’ın kızı” diye içeri girerler.Çünkü Hazreti Fâtıma’nın kabrine, Rasûlü Ekrem’in mübarek kabrinin yanından girilir.
Paşa ve hakir yeri öpüp, şefaatlerini dileyip, yeri süpürmeye başladık. Onbeş kişi ile Ravza-i Mutahhare’de kaldık. Ama bende can kalmadı. Aşkından mest oldum. Sonra mübârek ruhlarından yardım istedim. Aklım başıma gelip üç kandil yaktım. Bu kubbenin ta ortasında asılı bir cibinlik vardır. Değeri cihan değer, içeri kimse giremez. Çünkü Allah’ın sevgilisi burada yeşil dokuma Kâbe örtülü sanduka içinde yatar. Burada o kadar kıymetli mücevherler, kandiller, şamdanlar vardır ki hesabını Cenâbı Hakk bilir. Senede bir kere hademeleri girip tozlarını alırlar.
Hazreti Ebu Bekir ile Hazreti Ömer de bu kubbe içindedir. Hazreti Fâtıma kubbenin dışındadır. Bu cibinlik ile dışarıdaki kafes arası üç adımlık yerdir ve zemini akik, firuze, zeberced, billur, necef gibi en kıymetli taşlarla döşenmiştir. Onun için halı ile örtülü değildir. Kubbe içindeki altıntoplar mücevherler, asılı kandilleri görenin aklı perişan olur. Kubbe içinde bunlara yer kalmayıp yetmiş seksen yere zincirlerle kubbenin köşelerine küme küme asmışlar.. Adam boyunca altın şamdanlar vardır. Ve Rasûlü Ekrem’in önünde örtüye dikili iki parça elmas var ki biri yetmiş kırattır. Allah bilir gece baktım, ışığından kubbe nur gibi idi. Bazı kimseler ışığında ders okurlar. Bu kubbe elli arşın yüksektir. Kubbenin etrafında “Allâhu nûru’s-semâvâti velardı meselü nûrihi kemişkaâin fiha misbâhin” âyeti yazılmıştır. Böylece ziyaret edip dışarıya çıktım.
Kafesin üzerinde “Ellezine yettebiûne’r-Rasûlen nebiyyel ümmiyyillezî yecidûnehu mektuben indehüm fi’t-tevrati ve’l-incil” âyeti yazılıdır.
Ve yine burada “Ve kefâ billahi şehîden” âyeti yazılıdır. Velhasıl gücümüz yettiği kadar yazdık. Gençliğimde 50 senesinde hakir rüyamda müezzinlik edip, mübârek ellerini öpüp buyurdular ki “Şefaati, ziyareti, seyahati Elfâtiha..” Hamdolsun nutukları bu sene husûl buldu.
Şam’dan Müzeyrib Kalesi’ne gelip orada çadırdan onyedi gün çıkamamıştık. Bu onyedi günde yedi hatmi şerif okuyup, birini Vedduhâ, birini Yâsin, bir kaçını İhlâs surelerinde bırakmıştım. Hamdolsun hepsini burada tamamlayıp hediye ettim ve şefaatlerini rica ettim. Hatta hatm-i şerifin birini öğle namazında müezzinler mahfelinde tamamlayıp bahr-i tavil üzere bir duâ ettim ki, bütün hacılar şaşırıp kaldılar. Burada bütün ziyaretlerimiz tamam oldu.
Kaynak:
SEYAHATNAME(Kısaltılmış Versiyon) Evliya Çelebi bin Derviş Mehmet Zillî (1611, İstanbul – 1682, İstanbul) Sadeleştirerek Çevirenler: Tevfik Temelkuran, Necati Aktaş, Mümin Çevik, Eserin Çevirisinden Özetleyen: Sabri Yılmaz, Yeni Şafak, 2006, İstanbul, s. 608-610

Resimler

mescidinebi
 Hücre-i Saadete ait olan bu fotoğraflar ise yine 2010 yılına ait olan son ziyaretten… 2011 yılı boyunca açılmayacağı için Hücre-i Saadetin çekilen son görüntüleridir.
rasc3bclc3bcllah-kabri.jpg
Hücre-i Saadetin Batı (Cennet Bahçesi) tarafından çekilen fotoğraf. İlk kırmızı kare Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellemin mübarek başının hizasıdır. İkincisi Hazreti Ebubekir Efendimiz ve Hazreti Ömer Efendimizin mübarek başlarını gösteren kırmızı karelerdir.
Hz. Fatıma Kabri
Hazreti Fatıma Annemizin Kabr-i Şerifi
(Zayıf bir rivayete göre Hazreti İsâ aleyhisselâmın kabri olacak denilse de bu bilginin doğruluğunda şüpheler bulunmaktadır. Eğer bu husus hakkında açık bir bilgi olsa idi Evliya Çelebi, “Seyehatnâme”sinde izah buyururdu.)
Hz. Fatıma Kabri2
Hazreti Fatıma annemizin mihrab-ı şerifleri. Hücre-i Saadetten iç arka görüntü.