KARIŞIK

7 Mart 2016 Pazartesi

SAHİP ATA FAHREDDİN ALİ’NİN HAYATI..türbesi

SAHİP ATA FAHREDDİN ALİ’NİN HAYATI..türbesi




      Sahip Ata Fahreddin Ali, Anadolu Selçuklu Devletinin XIII. yüzyılın ikinci yarısına damgasını vurmuş bir devlet adamıdır. Devlet kademesinde üstlendiği çeşitli görevler sonrası vezirlik makamına yükseltilen Sahip Ata, ülkenin Moğol tahakkümü altında bulunduğu 1258–1285 tarihleri arasında tüm yetkileri tekelinde toplamış ve önemli karaların tamamına tek başına imza atmıştır. Söz konusu dönem, sultanın şahsında merkezi yönetimin zayıfladığı, buna karşın emir ve beylerin Moğol desteğiyle maddi ve siyasi güçlerinin arttığı yıllardır. Sahip Ata, devletin bu karmaşa yıllarının en önemli siyasi figürlerinden biridir. Siyasi kariyeri sırasında “Fahreddin (Dinin öğüncü), Kavvamü’l-mülk (Devletin dayanağı)” gibi sıfatlarla anılacak kadar başarılı olan ünlü vezirin, yaptırdığı hayır eserleri, halk arasında “Ebu’l-Hayrat (Hayırların babası)” olarak anılmasına sebebiyet vermiştir.
    

      Sahip Ata Fahreddin Ali, Anadolu Selçuklu Devleti’nin kuruluş devresinde çocukluk, en parlak dönemi olan I.Alaeddin Keykubat zamanında ise gençlik yıllarını geçirmiştir. Devletin gerileme ve çöküş dönemine, emir-i dâd ve vezirlik görevleri sırasında tanıklık etmiştir. Onun hayatını yazmaya çalışmak, ancak Anadolu Selçuklu devletinin kargaşa dolu gerileme ve çöküş yıllarını bütünüyle ortaya koyabilmek İle mümkündür. Bu ise, devrin yazılı kaynakların eksikliği nedeniyle, zorluklarla doludur.
      “Sahip Ata” ve “Hoca” lakaplarıyla tanınan Fahreddin Ali’nin nerede ve ne zaman doğduğuna dair bir bilgi mevcut değildir. Tarihi kaynaklardan ve vakfiyesinden Konyalı olduğu anlaşılan Fahreddin Ali’nin kitabelerinden ve vakfiyesinden babasının adının Hüseyin, dedesinin isminin ise El-Hac Ebû Bekir olduğunu tespit edebilmekteyiz. Ancak, tarihî kaynaklarda, bu iki şahsa ait herhangi bir kayda rastlanmamaktadır.
      Fahreddin Ali’nin, Emir-i Dâd (adliye bakanı) olana kadar yaptıklarıyla ilgili tarihi kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. Fahreddin Ali’den tarihi kaynaklarda ilk kez, Emir-i Dâd olarak bahsedilmektedir. Fahreddin Ali, 14 Haziran 1249 yılında II. İzzeddin Keykavus ile IV. Rükneddin Kılıçarslan’ın saltanat mücadeleleri dolayısıyla Aksaray Sultan Hanı yakınlarında yaptıkları savaş sırasında Emir-i Dad görevinde bulunmuştur. Ancak, Fahreddin Ali’nin, Emir-i Dâd’lığa getiriliş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Tarihî kaynaklardan, Fahreddin Ali’den önceki Emir-i Dâd’ın isminin Nusret olduğunu öğrenmekteyiz. Bu kişi, Has Oğuz ve Ruzbe’nin öldürülmesinde Pervane Ebu Bekir ile birlikte sorumlu tutulmuştur. Vezir İsfahanî tarafından, devlet içinde oldukça güçlü olan ve birlikte hareket eden bu ikilinin güçlerini bölebilmek için Nusret’in, 1246’da Güyük Han’ın tahta çıkış törenine gidecek olan IV.Kılıçarslan’ın heyetine katılmasına karar verilmiştir. Konya’da kalan Pervane Ebu Bekir ise Emir Yavtaş tarafından hapsedilmiş, Emir-i Dâd Nusret de Moğolistan’a gidemeden Vezir İsfahanî tarafından Sivas’da tutuklanmıştır. 1246’da gerçekleştirilen bu olaydan sonra, Fahreddin Ali, Güyük Han’a gidecek olan IV.Kılıçarslan’ın heyetine büyük ihtimalle Nusret’in yerine katılmıştır. 
hj
      Fahreddin Ali Emir-i Dâd görevine, Karakorum dönüşünden sonra getirilmiş olmalıdır. Nitekim Aksarayi’deki “o (Fahreddin Ali) daha önce Güyük Han’ın huzuruna ve sefir olarak Mengü Han’ın ordusuna gitmiş, hakanların yarlıgını elde etmiş, ülke işlerinin yönetiminde diğer emirlere ortak olmuştu” bilgisi bu düşünceyi doğrular niteliktedir. Dolayısıyla, Fahreddin Ali’nin ilk görevi olan Emir-i Dâd (Adliye Bakanlığı)lığa 1246–1249 yılları arasında getirildiği anlaşılmaktadır. Nitekim Akşehir’de yaptırdığı 1250 tarihli medresesinin kitabesinde de Emir-i Dâd ünvanıyla anılmaktadır.
      Fahreddin Ali’nin Emir-i Dâd olarak tarihi kaynaklarda ikinci kez bahsedildiği olay, Moğol komutanı Baycu’nun, Anadolu’ya gelerek askerleri ve masrafları için anlaşma dışı taleplerde bulunmasıyla ilgilidir. Bu ağır yeni vergi talepleri üzerine divan, Emir-i Dâd Fahreddin Ali’yi Batu Han’a ağır hediyeler ve 100.000 sultanî dirhem ile göndermiş; Batu Han’dan alınan yarlıg ile Baycu’nun söz konusu isteklerinden vazgeçmesi sağlanmıştır.
      Fahreddin Ali’yi Emir-i Dâd görevinden sonra Saltanat Naibi olarak görmekteyiz. Fahreddin Ali, H.657-M.1258’de, II.İzzeddin Keykavus’un Hülagu Han’ın yanında savaşa katılmak üzere Bağdat’a gitmesi sırasında, Emir-i Dâd’lıktan Saltanat Naib’liğine getirilmiştir.
      Fahreddin Ali’nin Saltanat Naibliği’nde uzun süre kalmadığı, bir iki yıl sonra vezir olduğu anlaşılmaktadır. II.Keykavus ile kardeşi IV.Kılıçarslan’ın ülkeyi beraber yönettiği bu dönemde, II.Keykavus, Şemseddin Tuğraî’nin öldürülmesinden sonra kendi vezirliğine Fahreddin Ali’yi getirmiştir. Nitekim Fahreddin Ali’nin Akşehir’de medresesinin karşısına yaptırdığı, bugün sadece kitabesi kalabilmiş olan 1260-61 tarihli hanikâh’ın kitabesinde de bu ünvan ile anılmaktadır.
      Bu tarihten bir yıl sonra (1261), Fahreddin Ali’nin ülkenin genel veziri olduğunu tespit edilmektedir. Fahreddin Ali, bu olayda Pervane Mü’înü’d-dîn Süleyman ve Moğol beyleri ile işbirliği yaparak, veziri olduğu II.Keykavus’un tahttan uzaklaştırılmasını sağlamıştır. Böylece ülkenin genel veziri olan ve Pervane Mü’înü’d-dîn Süleyman ile ülkeyi yöneten Fahreddin Ali, gücünün zirvesine ulaşmış, ayrıca oğulları Taceddin Hüseyin ile Nasreddin Hasan’nın da uç emirliği kazanmasını sağlamıştır. Vezirin iki oğluna hassa olarak Kütahya, Sandıklı, Beyşehir ve Akşehir’in verildiği görülmektedir. Bu çevrenin sonraki yıllarda Sahip Ata ve Oğulları’nın hakimiyeti altında kaldığını, Germiyanoğulları’nın bu ahaliyi fethine kadar Sahip Ata Oğulları adında beylik olarak hüküm sürdükleri bilinmektedir. Nitekim Afyon, bu isimle adlandırılana kadar Sahib-i Karahisar olarak anılmıştır.
      Bu olaydan sonra tarihi kaynaklarda Fahreddin Ali’nin ismine, IV.Kılıçarslan’ın Moğollar tarafından öldürülmesi olayında tanık olmaktayız. Bu konuda kimi kaynaklar, Fahreddin Ali’yi Moğollarla işbirliği yapmasından ötürü birinci derecede suçlu bulurken, kimi kaynaklar ise bu konuda yorumda bulunmamaktadır. 

      Öldürülen sultan ile Fahreddin Ali arasındaki ihtilafın, IV.Kılıçarslan’ın ona ağır para cezası yüklemesi ve ağır hakaretlerde bulunmasından doğduğunu belirtmektedir. 1266 yılında gerçekleşen bu olaydan sonra, çocuk yaştaki III.Gıyaseddin Keyhüsrev’i tahta çıkaran Pervane Mü’înü’d-dîn Süleyman ile Fahreddin Ali, ülkenin gerçek hakimleri haline gelmişlerdir.
      1271-72 yılına kadar ülkenin en kudretli iki isminden biri olarak görevini sürdüren Fahreddin Ali’nin, bu tarihte görevinden azledilmiştir. Buna sebep olan olay ise şöyledir: Tahttan ayrılmasından sonra, önce İstanbul’a oradan da Kırım’a kaçan II.Keykavus, eski vezirine mektup yazarak, maddi açıdan çok sıkıntılı olduğunu kendisine yardım etmesini ister. Fahreddin Ali devletin gerçek yöneticisi Pervane Müiniddiin Süleyman’ı da durumdan haberdar ederek eski sultanına para yardımında bulunur. Ancak Pervane, bu olayı Fahreddin Ali’yi ortadan kaldırmak için adeta bir koz gibi kullanıp Moğollara durumu yanlış aksettirir. Moğol Kağanı da Fahrettin Ali’yi görevden alarak Çorum’daki Osmancık kalesine hapsettirir. Bu sırada iki oğlundan küçük olanı Nusrettin kaçarak kağanın yanına gider ve bir takım hediyelerle babasını hapis hayatından kurtarır. Fahreddin Ali’nin vezirlikten azledilmesinin ardından, Pervane tarafından göreve kendi damadı getirilmiştir.
      Fahreddin Ali 1271–74 yılları arasında Konya’daki evinde kalmış bu sırada emlâk ve vakıflarının düzenlenmesi işleriyle meşgul olmuştur. Bu tarihlerde, Sivas’ta yaptırdığı Medrese’nin inşası da tamamlanmıştır. Fahreddin Ali’nin bugüne bir kopyası ulaşabilen ve 1264, 1265, 1280 yıllarında tanzim edilmiş vakfiyesinin de, bu yıllarda düzenlendiği anlaşılmaktadır. Fahreddin Ali’nin azledildiği yıllarda kendisine karşı olanlar tarafından malları konusunda tartışmalar çıkarıldığını belirtmektedir. Fahreddin Ali de hem bu tartışmalar, hem de vezirlikten uzaklaştırılması sebebiyle malları üzerinde bir tehdit oluştuğunu görmüş; doğabilecek tehditleri gidermek için de, emlâklarının düzenlenmesi işleri ile meşgul olmuştur. 1274 yılına kadar süren evindeki hapislik hayatı, Fahreddin Ali’nin Moğol Kağanı’nın yanına giderek ona çeşitli hediyeler ve yüklü miktarda para vermesi ve vezirlik menşuruyla Anadolu’ya dönmesiyle son bulmuştur. Böylece, Fahreddin Ali yeniden vezir olurken, oğulları da Denizli, Afyon ve çevresinin subaşılığını elde etmişlerdir.
      1276 yılında, Elbistan yakınlarında gerçekleşen savaşta Memlük Sultanı Baybars, Moğol-Selçuk ordusunu yenmiş; Baybars, Kayseri’ye girip adına hutbe okutmuştur. Bu savaşta Moğollar yanında yer alan Selçuklu Sultanı ve Vezir Fahreddin Ali, Pervane Mü’înü’d-dîn Süleyman ile birlikte Tokat’a kaçarak Moğol Kağanı’nın gelmesini beklemiştir. Moğolların bütün Anadolu’yu tekrar yakıp yıkmasına neden olacak bu olayda, Baybars’ın yanında seyahat eden tarihçisi Kadı İbn Abdi’z-zahir, önemli bir bilgi vermektedir ki bu Fahreddin Ali’nin zenginliğini ortaya koyması açısından dikkat çekicidir. Kadı, okuma yazma bilmediğini söylediği Fahreddin Ali’nin, Kayseri’deki medresesinde (Sahibiye Medresesi) yer alan otak ve çadırlara, en büyük hükümdarların dahi sahip olamayacağını; onun kendisine ait ikda’larından başka, günlük gelirlerinin 7000 sultanî dirhem olduğunu ve her zaman arkasında 200 kölesinin beklediğini belirtmektedir. Bu savaşta Moğollarca ihaneti tespit edilen Pervane Mü’înü’d-dîn Süleyman öldürülmüştür. Onun ölümünün ardından Fahreddin Ali, adeta tek adam olarak yıkılan devleti ayakta tutmaya çalışmıştır. 1277 yılında ortaya çıkan Karamanlı-Cimri isyanı sırasında, Moğol Kağanı yanında bulunan Fahreddin Ali, Afyon’dan gelerek Konya’yı savunan iki oğlunu bu savaş sırasında kaybetmiştir. İki oğlu da Konya’daki Sahip Ata Türbesi’nde yatmaktadırlar. Oğullarının ölümü sonrası yapımını istediği anlaşılan türbe ise 1283 yılında yenilenmiştir.

      Moğolların ağır mali tahakkümü altında ezilen Selçuk devletini neredeyse tek başına yöneten Fahreddin Ali, vergilerin artması ve hazinenin bunu karşılayamayacak durumda olmasından ötürü, söz konusu vergilerin bir kısmını kendi hazinesinden ödemek zorunda kalmıştır.
      Geyhatu’nun 1285 yılında Erzincan’ı yaylak ve kışlak olarak kullanmak istemesi ve bunun için gerekli para ve erzak teminini sadece Fahreddin Ali’nin üstlenmiştir, diğer divan üyelerinden hiçbiri ona bu para temininde yardım etmemiştir. Bunun nedeni Moğollar tarafından divan üyelerine sorulduğunda “Divan ferman ve menşûrlarda sade onun imzası var, bu yüzden ordu masraflarını da yalnızca kendisine ait olması” gerektiği cevabı verilmiştir. Bu, diğer divan üyeleri ile Fahreddin Ali arasındaki açık anlaşmazlığın bir göstergesidir.
      Yaklaşık 35 yıl, tüm divan kararlarını neredeyse tek başına alan ve imzalayan Fahreddin Ali’nin siyasi ve ekonomik gücü, diğer yöneticiler arasında bir düşmanlık ve kıskançlık oluşturmuştur. Tarihi kaynaklarda belirtildiğine göre Fahreddin Ali bu yıllarda çok fazla para ve mal kaybetmiştir. Örneğin, sadece bir seferde Karahisar’dan 400.000 dirhem kadar bir parayı Moğollara vermek zorunda kalmıştır.
      1288 yılında Moğolların malî baskıları sebebiyle, Fahreddin Ali ile Moğolların Anadolu’daki işlerini yürüten Mücirüddin Emir-Şah’ın araları açılmıştır. Moğollar, bunun üzerine Fahreddin Ali’yi azledip, yerine Fahreddin Kazvini’yi vezir yapmışlardır. 
      Anadolu Selçuklu Devletinin yaklaşık 35 yıllık dönemine vezir olarak siyasi hayatına, bani olarak da kültür ve sanat ortamına damgasını vuran Sahip Ata Fahreddin Ali’nin hayatının önemli bir kısmı bilinmezliklerle doludur.
      Fahreddin Ali’nin öncelikle nereli olduğu konusunda bazı tartışmalar vardır. Kimi kaynaklar Anadolu’ya Fahreddin Ali’nin eskiden göçmüş bir İranlı aileden gelmiş olabileceğini belirtmektedir. Bu düşünceyi destekleyen bilgilerden biri de Fahreddin Ali’nin vezir olduktan sonra, divana ait yazıların tamamını Arapça’dan Farsça’ya çevirtmesidir. Fahreddin Ali’nin okuma-yazma bilmemesine rağmen böyle bir uygulamada bulunması, onun aslen İranlı olduğu yolundaki söylemleri güçlendirmektedir.
   İ.H.UZUNÇARŞILI, Selçuklularda vezaret makamına geçecek kişinin kalem erbabı veya katiplikten yetişmesi gerektiğini; bunların dışında, erbab-ı seyf denilen kılıç erbabı ümera arasından da vezir tayin edilebildiğini belirtmektedir. İ.H.UZUNÇARŞILI, Fahreddin Ali’yi, Müîniddin Süleyman ve Sadeddin Köpek ile birlikte kılıç erbab-ı ümerâ arasında zikreder. Nitekim, Fahreddin Ali’nin ilk görevi olan Emir-i Dâd (Adliye Bakanlığı) daha çok askeri kişiliklere verilen bir makamdır. Bu anlamda, Fahreddin Ali’nin asker kökenli olduğu söylenebilir.

  İ.H.UZUNÇARŞILI, Fahreddin Ali’yi Anadolu Selçuklu vezirlerinin en zengini olarak belirtir. Gerçekten de Fahreddin Ali’den bahseden tarihi kaynaklar, onun zenginliği konusunda hemfikirdirler. Bilindiği gibi onun yaptırdığı ilk eser 1246 tarihli İshaklı Han’dır. Selçuklu dönemi hanlarının banilerine bakıldığında sultan veya vezir, atabey, pervane gibi üst düzey saray görevlilerinden oluştuğunu görmekteyiz. Fahreddin Ali, bu Hanı yaptırdığında Emir-i Dâd’dır. Böylesi bir prestij yapısını yaptıracak kadar büyük maddi birikime, henüz devlet kademesinin ilk basamağında ulaşmış olması Fahreddin Ali’nin, devlet yönetiminden önce de hatırı sayılır bir zenginliğe sahip olduğunu göstermektedir. Devlet kademesinde yükseldikçe zenginliğinin de arttığı açıktır.
      Son yaptırdığı eser olan Sivas Gök Medrese, maddi imkanı ile eş değer bir görkemi sergiler niteliktedir. İsmi Afyon olarak değiştirilene kadar Sahib-i Karahisar şeklinde bilinen bölge, Fahreddin Ali ve oğullarının yıllarca neredeyse devletten bağımsız yönetiminde kalmış, bölgenin tüm vergileri vezirin hazinesine aktarılmıştır. Bu da, vezirin zenginliğini besleyen en önemli kaynaklardan birini oluşturmuştur.
      Tarihi kaynaklar, Fahreddin Ali’nin hayır müesseselerinin çokluğu konusunda da aynı düşünceyi paylaşmaktadırlar. Büyük bir kısmı günümüze ulaşamayan, cami, medrese, hânikah, türbe, han, hamam, çeşme, kaplıca, buz-hane gibi çeşitli yapılar ve onların vakıfları, Fahreddin Ali’nin Ortaçağ sanat ve kültür ortamına bani olarak özellikle XIII. yüzyılın ikinci yarısına damgasını vurduğunu göstermektedir. 1271-1274 yıllarında vezirlik görevinden azledildiği günleri hayır eserlerinin tamiri, vakıf ve emlâkının vakfiye işleri ile geçiren Fahreddin Ali’nin, bu konuya çok önem verdiği görülmektedir. Vezirlikten azledilip hapsedildiği günlerde oğlu Nasreddin Hasan, Abaka Han’dan babasının hapisten çıkarılması, malları ve emlâkına zarar gelmeyeceğine dair güvence almıştır. Aksarayi; azledildiği günlerde Fahreddin Ali’nin hayır malları ve gayri menkulleri konusunda rakipleri tarafından, bazı tartışmalar çıkartıldığını belirtmektedir. Tarihi kaynaklardan nakledilen bu iki bilgi, evinde geçirdiği bu dönemde, Fahreddin Ali’nin malları konusunda oldukça endişelendiğini göstermektedir. Fahreddin Ali’nin mallarının ve gayri menkullerinin teminatı için iki yolu seçtiği görülmektedir. Birincisi, oğlu tarafından Abaka Han’dan alınan mallarına herhangi bir saldırı olmayacağına dair güvence; ikincisi söz konusu mallarını ve gayri menkullerini vakıf kurumu içine alarak kanuni bir teminat altına almaktır.
      İslam hukukuna göre, vakıf kurumu içine dahil olan mallar ve gayrimenkuller, vergiden ve müsadereden muafiyet kazanmaktadır. Fahreddin Ali’de, azledildiği yıllarda mallarını vakıf kurumu içine almaya çalışmıştır. 1280 yılında tamamlanan tek vakfiyesinin de bu yıllarda düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu yolla Fahreddin Ali, vakıf kurumu içine aldığı mallarını hukuki bir teminat altına almış oluyordu.
    Bir kişiyi vakıf kurmaya iten başlıca nedenlerden biri, Allah rızası için amel işleme ve bu salih amelleri kendisinden sonra gelenlere miras bırakma arzusudur. Vakıf kurumu, Ortaçağ’da, bugünkü kamu sektörünün yerine getirdiği pek çok hizmeti üstlenmiştir. Bu anlamda vakıf, devlet yöneticilerinin ekonomik politikaları açısından da çok önemlidir.
     Baninin vergiden ve müsadereden muafiyetin dışında; erkek çocuğun aşırı israfta bulunmasının önüne geçebilmek, ilim adamlarına vakıf gelirlerine bağlanmış kürsüler tahsis ederek onların bağlılığını kazanabilmek, bu yolla da halk arasındaki desteğinin zeminini mümkün olduğunca genişletebilmek gibi sebepleri de bulunmaktadır. Bu anlamda, Fahreddin Ali’nin de dinsel inançlarının yanı sıra, gerek devrin ekonomik politikaları, gerekse sahip olduğu malları korumak ve vergiden muafiyet gibi bir takım kişisel sebeplerden ötürü ona “Ebu’l Hayrat” ünvanı kazandıran birçok hayır tesisi yaptırdığı anlaşılmaktadır.
      SAHİP ATA FAHREDDİN ALİ’NİN BAŞLICA ESERLERİ
  • Afyon, İshaklı Han (Sahip Ata Hanı) M.1249 yılı,

  • Akşehir, Taş Medrese´nin tamiri M.1250 yılı,

  • Konya, Sahip Ata Hanı M.1260-61 yılları,

  • Konya, Sahip Ata (Larende) Camisi M.1258 yılı,

  • Konya, İnce Minareli Medrese (Dar-ül Hadis) M.1258-1279 yılları,

  • Ilgın (Sahip Ata) Kaplıcası M.1267-1268 yılları,

  • Ilgın (Sahip Ata) Hanı M.1267 yılı,

  • Kayseri, Sahibiye Medresesi M.1267-1268 yılları,

  • Sivas, Gök Medrese 1271 yılı.

  • Konya Sahip Ata Hankah’ı M.1279 (Vakıflar Genel Müdürlüğünce 2006 yılında Vakıf Eserleri Müzesi olarak hizmete açılmıştır.)      

  • Konya, Sahip Ata Türbesi M.1277-1278 ( Sahip Ata Fahreddin Ali’nin kendisi, iki oğlu Taceddin Hüseyin ve Nasreddin Hasan, Kızı Melike Hatun, Torunu Şemseddin Mehmet ve aile fertlerinden bir kişinin daha olduğu toplamda 6 sandukanın yer aldığı türbe) 

  • Konya Sahip Ata Hankah’ı karşısında bulunan Sultan Hamamı, XIII.ikinci yarısı      

  • Konya, Sahip Ata Mescidi (Tahir ile Zühre Mescidi) XIII.üçüncü çeyreği

  • Konya, Sahip Ata Buzhaneleri, “Havzan Buzhanesi, Yahdan ve Tekli Buzhane” isimleri ile bilinir.

"Düldül-Ata" Türbesi - Kazakistan

"Düldül-Ata" Türbesi - Kazakistan


Kırgızistanda bir Eren, "Düldül-Ata" Türbesi



Düldül Atanın "Düldülü" kayalara kazınmış..Burası ziyaret yeri haline gelmiş. Hz. Ali'nin Atının isminin Düldül olduğunu biliyorum. Düldül Kır renkli bir attır..İslamiyetten önce de "Kır Atlar" Türk mitlerinde ve söylencelerinde göksel ve efsanevi varlıklar olarak bilinir.

BÜYüK SELÇUKLULAR DÖNEMİNDE HORASAN

 BÜYüK SELÇUKLULAR DÖNEMİNDE HORASAN

T. C. ĐSTANBUL ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ TARĐH ANABĐLĐM DALI DOKTORA TEZĐ BÜYÜK SELÇUKLULAR DÖNEMĐNDE HORASAN (1040-1157) Cihan PĐYADEOĞLU 2502010181 Tez Danışmanı Prof. Dr. Abdülkerim ÖZAYDIN ĐSTANBUL 2008 T. C. ĐSTANBUL ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ TARĐH ANABĐLĐM DALI DOKTORA TEZĐ BÜYÜK SELÇUKLULAR DÖNEMĐNDE HORASAN (1040-1157) Cihan PĐYADEOĞLU Tez Danışmanı Prof. Dr. Abdülkerim ÖZAYDIN ĐSTANBUL 2008 III ÖZ Horasanbölgesi,taşıdığıbüyükönemsebebiyletarihboyuncapekçok devletin ilgisini çekmiştir. Selçuklular’dan önce Gazneliler sayesinde Türk kültürüyle tanışanbölge,dahasonratammanasıylabirTürkülkesihalinegelmiştir.Bölgenin güçlü siması Gazneli Mahmûd tarafından Horasan’a getirilen Türkmenler, kısa sürede siyasîbirgüçolarakortayaçıkmışlardır.ÖzellikleSultanMahmûd’unölümü sonrasındadevletiçindebaşgösterenyönetimzaafiyetiniiyideğerlendiren Selçuklular,biroldu-bittiyleHorasan’agelerekkendileriiçinyurttalepetmişlerdir. BuisteğeşiddetlekarşıçıkanSultanMes‘ûd,onlarınüzerineordularsevketmiştir. 426/1035tarihindeGaznelikuvvetlerikarşısındakazandıklarızaferdencesaretalan Selçuklular,Gaznelilerilebarışimzalamışveistediklerişehirlerkendilerineyurt olarak verilmişti. Ancak Selçuklular kendilerine bırakılan bu şehirlerle yetinmemiş ve yenibölgelertalepetmişlerdi.Böyleceikidevletarasındakimücadelefarklı boyutlardasürüpgitmişti.Nihayet431/1040tarihindeGaznelilerileyapılan DandanakanSavaşı’ndaGazneliler’eağırbirdarbeindirenSelçuklular,bağımsızbir devlet kurmayı başarmışlardır.Bağımsızolduktansonrahızlıbir teşkilatlanmayagidenSelçuklular,sahipolduklarıtopraklarıkendiaralarında paylaşmışlardı.ButaksimegöreNîşâbûrmerkezlidevletinbatıkısımlarıTuğrul Bey’e,MervmerkezlidoğukısımlariseÇağrıBey’everilmişti.BütünHorasan’ı süratleelegeçirenSelçuklular,baştaimarfaaliyetleriolmaküzerebölgeninher alanda gelişmesi için yoğun bir çalışma içine girmişlerdir. Bölgedeki en etkin atak kuşkusuz eğitim alanında olmuş, o dönem şartlarında dünyanınenmoderneğitimkurumlarıolanNizâmiyeMedreseleritesisedilmiştir. Medreselerde ders vermek üzere Horasan’ın ünlü âlimleri görevlendirilmiş, bu sayede bölge ilim merkezi olma yolunda da büyük ilerleme kaydetmiştir. Ekonomik alandaki gelişmelerdeazımsanmayacakderecededir.Selçuklularticaret,tarımveküçükel sanatlarınıngelişmesiiçinbüyükgayretgöstermişler,bununsonucundaeldeedilen ekonomik zenginlik imar faaliyetlerine de doğrudan yansımıştır. Selçuklular döneminde Horasan’da her alanda görülen bu ilerleme daha sonra kurulan diğer devletler için de örnek teşkil etmiş, özellikle kültürel anlamda pek çok IV şehirvebölgeHorasan’ınkültürelmirasındanfaydalanmıştır.KısacasıHorasan, Selçuklular’ınsiyasî,idarivekültürelmerkeziolmaklayetinmemiş,çokgenişbir coğrafyada derin ve kalıcı izler bırakmıştır. ABSTRACT Khurāsānprovince,consideringitsgreatimportancewasheldunderthe controlofvariousauthoritiesthroughoutthehistory.Theregionwhichmetwiththe TurkishculturebeforeSaljuqidsarrived,becamelateraTurkishcountryinevery regard.TheTurcomans,whichwerebroughttoKhurāsānbythepowerfulnameof theregion,MahmūdofGhazna,succeededtoemergeasapoliticalauthority. Especially,intheaftermathofthedeathoftheSultanMahmūd,Saljuqidswhotook advantage from the administration weakness which appeared within the state, came to witha“faitaccompli”anddemandedterritoryforthemselves.SultanMas‘ūd,who opposedthisideasharply,sentanarmyoverthem,butthisarmywasdefeatedby Saljuqids in 426/1035. They had to negotiate with Saljuqids, who were encouraged by this success, and to give the land to Saljuqids that they had demanded. But Saljuqids were not satisfied by this and the battle between two authorities continued in different waysandfinally,theygainedtheirindependenceasaresultofDandānqānWarin 431/1040. Aftertheybecameindependent,Saljuqids,whowerespeedilyorganized, shared the land they possess between them. According to this partition, with Nīshāpūr being the centre, the west parts of the state were given to Toghril Beg and with Marv beingthecentre,theeastpartsofthestateweregiventoChaghriBeg.Saljuqids, rapidly seizing Khurāsān all, worked hard in order to improve the area in every field. Themosteffectiveattemptintheregionwasabsolutelyshowninthefieldof education. Within the context of the period, the Nizamiyah Madrasas, the modernest establishmentsforeducationoftheworldwerefounded.Themostreputable intellectualswerenominatedinordertogivelecturesintheseestablishments.The developments in the field of economy were also satisfying. Saljuqids pursued politics toprovideimprovementsinthefieldssuchascommerce,agricultureandhandarts. Economic richness was directly reflected by the reconstruction activities. WithintheperiodoftheSaljuqids,thisprogressobservedinKhurāsān,seta goodexampleforotherstates.Particularlyinculturalmeaning,Khurāsān’scultural heritageofferedbenefitsformassesintheextensionofavastegeography.Briefly, Khurāsān evokes much further than being the centre of Saljuqids. ÖNSÖZ Horasan,sözlükte“güneşülkesi”,“güneşindoğduğuyer”anlamınagelir. Dünyadakihayatınkaynağı“güneş”olduğunagöre,“güneşülkesi”dedünyanın önemlimerkeziolmalıdır.Horasan,sadeceTürkdevletleriarasındadeğil,dünya üzerindekurulmuşenbüyükdevletlerdenbirisiolanSelçuklulariçindeherzaman öneminikoruyanbüyükbirmerkezdurumundaydı.Nitekimdevletindört başkentindenikisiHorasan’ındaönemlişehirlerindenolanNîşâbûrveMerv olmuştur. Çünkü Horasan, Selçuklular Devleti’nin beşiği, sultanların kudret kaynağı, ilim, ticaret ve zenginliğin de merkezi durumundaydı. Nitekim Büyük Selçuklular’ın bağımsızlıklarınıilanettikleridönemeyakınzamandakalemealınanbircoğrafya kaynağındaHorasan:“Đstenebilecekpekçoknimetesahip,altın,gümüşvediğer madenlerle donatılmış büyük, ferah bir bölgedir.” şeklinde tarif edilmekteydi. Bundan dolayıbirdevletinHorasan’ıhâkimiyetialtındabulundurmasıiçinpekçoksebep mevcuttu. SelçuklutopluluklarınınHorasan’agelmeleribelkidekaderinkendilerine küçükbiroyunuydu.Đlkolaraktamamenkendiistekleridışındaburayayerleştirilen Türkmenler,ikincidefaçevrelerindekisiyasîdeğişikliklerinetkisiylevezorunluluk neticesindeburayagelmişlerdi.BelkideHorasan’agelirkenakıllarındabağımsızlık düşüncesitaşımamışlar,sadecehayvanlarınıotlatabilecekleriverimliotlaklar düşlemişlerdi. Ancak, Horasan için daha fazla şey yapmak gerektiğini anlamaları çok da uzun sürmedi. Nitekim Selçuklular’ın Horasan’ın zenginliğini fark etmeleri, onlara büyük bir devletin mimarları olma yolunu da açacaktı. 426/1035tarihindeHorasan’agelenSelçuklular,GazneliDevleti’niniçinde bulunduğuyönetimzaafiyetindendefaydalanarakyenikazanımlareldeetmeye muvaffakoldular.BununneticesindeGaznelilerileyapılanilkanlaşmaylasadece “dihkān”unvanıalanTuğrulBey,beşyılsonra“HorasanEmîri”olarakhutbe okuttuğugibi,hanedanüyelerideHorasan’ındeğişikbölgelerindehâkimiyetkurma şansınıyakalamışlardı.Kısasüreiçindebirdevletteşkilâtlanmasınagiden Selçuklular,kuruluşmerkezleriolanHorasan’adahakettiğiönemivererekyeni VII fethettikleripekçokbölgeninaksineburasınınhanedanüyelerininhâkimiyetinde kalmasına özen göstermişlerdi. Çalışmamızdadagörüleceğiüzere,zamanlaimparatorlukhalinegelen Selçuklular,heralandaHorasan’abüyükönemvermişlerdi.Bölgenincoğrafi konumunun önemi, geçmişten gelen ilmî merkez olma özelliği ve ekonomik gücünün Selçuklulartarafındandafarkedildiğiaçıkçagörülmektedir.Nitekimçokeski zamanlardanberibölgedekurulmuşolandiğerdevletlerindebüyükönemverdiği Horasan,Selçuklularilebirliktehemenhemenheralandazirvedöneminiyaşamıştı. Bellizamanlarharicindebüyükbirdevlettenbeklenildiğişekildehareketeden Selçuklular,kuruluşmerkezleriolanHorasan’ıngelişmesinekatkılardabulunmuş, gelişen bu bölge de siyasî, ekonomik ve kültürel alanda diğer bölgeler üzerinde etkin olabilmişti. TaşıdığıbüyükönemekısabirvurguyaptığımızHorasan,buözelliklerinden dolayı tezimize konu teşkil etmiştir. Bugüne kadar Büyük Selçuklular Tarihi ile ilgili olarakyapılanpekçokçalışma,şüphesizkiHorasancoğrafyasınadairbilgilerde içermektedir. Bu sebeple çalışmamızdaki siyasî tarih kısmını mümkün olduğunca kısa tutmayaözengösterdik.BununlabirliktekaynaklarımızınelverdiğinceHorasan’ın zengin kültürel ve sosyal yapısı üzerine daha fazla durma ihtiyacı hissettik. Özellikle bölgedeyetişmişbulunanâlimlerinhaltercümeleriniverirken,onlarıneğitimini üstlenmişkişilerindeisimleriveeğitimkurumlarınıdanakletmeksuretiyle Horasan’ınzenginkültürelyapısınıortayakoymayagayretettik.Çalışmamızınbir bölümündedeekonomikhayatvebugünekadarüzerindepekdurulmayanimar faaliyetleriileSelçukluelsanatlarıkonusundaazdaolsabilgivermeyeçalıştık. Ekonomik, sosyal ve kültürel hayatın birbiriyle olan sıkı bağlantısı, bilgi tekrarlarına sebepolmuşgibigörünsede,farklıdeğerlendirmelerdebulunmayaçalışarakbu durumu bertaraf etme çabası içerisinde olduk. Çalışmamızda naklettiğimiz bilgilerin mümkün olabildiğince Selçuklu dönemi iledoğrudanveyadolaylıbağlantısınınolmasınaözengösterdik.Busebeple dönemimizdışındakalanveHorasanileilgiliolarakbazıbilgilerinden faydalandığımızkaynaklarınzamanınıdabelirterekdoğabilecekyanlışanlamaları engellemeyolunagittik.Ancaközellikle“Giriş”kısmındaşehirleringenel VIII özellikleriniverirkenpekfazladeğişiklikolmayacağınıdadüşünerekdönemimizden öncekalemealınancoğrafyakaynaklarınıkullanmaktamahzurgörmedik.Metin içindeisebukaynaklardayeralanbazıbilgileri,kaynağınyazıldığıdönemide belirterek karşılaştırma amaçlı olarak değerlendirdik. KaynaklarımızındahaziyadeArapçaveFarsçaolmasısebebiyleyerveya şahısisimlerininokunmasısırasındakarşılaşılabilecekyanlışlarıgidermekiçin okunuşşeklindetereddüttekaldığımızbazıisimlerinorijinalhallerinidevermeyi uygun gördük. Yazımlarda ise ülkemizdeki imlâ birliğini sağlamak amacıyla Türkiye Diyanet Vakfı Đslâm Ansiklopedisi’ni örnek almaya gayret ettik. Konumuzuntespitinden,sonnoktayıkoyduğumzamanakadar,çalışmalarımı yakındantakipeden,kaynaktespitindentemininekadarherkonudabüyükdesteğini gördüğümdanışmanhocamProf.Dr.AbdülkerimÖzaydın’ateşekkürederim.Yine ilkzamanlardanitibarenbendenmaddîmanevîyardımlarınıesirgemeyenProf.Dr. ErdoğanMerçil,Prof.Dr.YaşarKoçak,Prof.Dr.FahameddinBaşar,Yrd.Doç.Dr. SadiS.KucurveYrd.Doç.Dr.MeryemGürbüz’e,sonkontrolaşamasındaki yardımları dolayısıyla da Arş. Gör.ÖmerKul’a teşekkürü borç bilirim. Bu meyanda MehmetNeşeli’yiderahmetleanmakisterim.Ayrıcabizimiçinmükemmelbir çalışmaortamısağlayanĐSAMKütüphanesiveçalışanlarınadabilimeolaneşsiz katkılarındandolayışükranlarımıifadeeder,çalışmamızınbualandafaydalıbireser olmasını temenni ederim. IX ĐÇĐNDEKĐLER EKLER LĐSTESĐ.................................................................................................... XII KISALTMALAR...................................................................................................XIII KAYNAKLAR........................................................................................................XV 1. Genel Tarihler...............................................................................................XV 2. Özel Tarihler (Selçuknâmeler) .................................................................... XIX 3. Bölge ve Şehir Tarihleri ........................................................................... XXIV 4. Coğrafi Eserler ve Seyahatnâmeler .......................................................... XXVI 5. Siyasetnâmeler...........................................................................................XXX 6. Tabakāt ve Biyografi Kitapları................................................................ XXXI 7. Đlim ve Kültür Hayatıyla Đlgili Eserler...................................................XXXVI a. Edebî Eserler......................................................................................XXXVI b. Münşeat Mecmuaları.........................................................................XXXIX 8. Meskûkat, Kitabe ve Arkeolojik Eserler ....................................................... XL GĐRĐŞ.......................................................................................................................... 1 I. BÖLÜM BÜYÜK SELÇUKLULAR DÖNEMĐNDE HORASAN BÖLGESĐNDEKĐ SĐYASÎ OLAYLAR A. SELÇUKLULAR’IN TARĐH SAHNESĐNE ÇIKIŞI ................................. 14 1. Selçuklular’ın Đlk Zamanlarında Bölgedeki Siyasî Durum 14 a. Selçuk Bey’in Faaliyetleri .......................................................................... 14 b. Sultan Mahmûd’un Selçuklu Politikası..................................................... 15 2. Selçuklular’ın Tekrar Horasan’a Gelmeleri..............................................18 B. SELÇUKLU DEVLETĐ’NĐN KURULMASI SONRASINDA GELĐŞEN OLAYLAR........................................................................................................... 23 1. Horasan Bölgesinin Fethi ............................................................................... 23 2. Sultan Alp Arslan Döneminde Horasan ......................................................... 32 3. Sultan Melikşah Döneminde Horasan........................................................... 35 4. Sultan Berkyaruk Döneminde Horasan......................................................... 43 5. Melik Sencer’in Horasan Hâkimiyeti............................................................ 46 6. Sencer’in Sultanlık Dönemi........................................................................... 52 a. Oğuzlar’ın Horasan’a Hâkim Oldukları Dönem........................................ 56 b. Sultan Sencer’in Esaretten Kurtuluşu ve Sonrasında Gelişen Olaylar...... 66 II. BÖLÜM BÜYÜK SELÇUKLULAR DÖNEMĐNDE HORASAN’DA SOSYAL HAYAT A. SOSYAL YAPI............................................................................................... 68 1. Toprak Mülkiyeti ve Halk ............................................................................. 68 2. Etnik Yapı ve Dil ........................................................................................... 71 3. Halkın Sosyal Durumu.................................................................................. 75 X a. Şehirler ve Şehir Hayatı............................................................................. 75 b. Sosyal Kurumlar........................................................................................ 83 4. Horasan Üzerinde Uygulanan Sosyal Politikalar......................................... 88 a. Selçuklular’ın Dînî ve Sosyal Politikaları, Devlet Memurlarının Halk Üzerindeki Etkisi........................................................................................... 88 b. Vezirlerin Sosyal Politikaları..................................................................... 98 (1). Amîdülmülk el-Kündürî’nin Politikaları........................................... 98 (2). Nizâmülmülk’ün Politikaları ............................................................ 102 5. Şehirlerdeki Sosyal Hayatı Etkileyen Faktörler......................................... 105 B. DĐNÎ YAPI ..................................................................................................... 113 1. Müslümanlar ................................................................................................ 113 a. Horasan’da Yaygın Olan Đslâm Mezhepleri ............................................. 114 b. Bâtınîler ve Onlarla Yapılan Mücadelelerin Sosyal Hayata Etkisi .......... 119 2. Gayri Müslimler.......................................................................................... 123 III. BÖLÜM BÜYÜK SELÇUKLULAR DÖNEMĐNDE HORASAN’DA EKONOMĐK HAYAT VE ĐMAR FAALĐYETLERĐ A. EKONOMĐK HAYAT................................................................................. 125 1. Horasan’da Ticaret ....................................................................................... 127 2. Toprak Sistemi ve Ekonomiye Etkisi.......................................................... 135 3. Tarım ve Hayvancılık.................................................................................. 137 4. Sanayi Ürünleri............................................................................................ 142 a. Kumaş Üretimi......................................................................................... 142 b. Seramik ve Cam Üretimi......................................................................... 143 c. Metal Eşyalar........................................................................................... 145 B. VERGĐLER................................................................................................... 147 C. EKONOMĐYĐ OLUMSUZ ETKĐLEYEN FAKTÖRLER ...................... 150 D. ĐMAR FAALĐYETLERĐ............................................................................. 153 1. Cami ve Minareler....................................................................................... 156 2. Saraylar 160 3. Ribâtlar 162 4. Türbeler 165 IV. BÖLÜM BÜYÜK SELÇUKLULAR DÖNEMĐNDE HORASAN’DA ĐLMÎ VE KÜLTÜREL HAYAT A. HORASAN BÖLGESĐNDE EĞĐTĐM VEÖĞRETĐMYAPAN KURUMLAR..................................................................................................... 168 1. Nizâmiye Medreseleri.................................................................................. 170 a. Horasan’da Đnşâ Edilen Nizâmiye Medreseleri ........................................ 172 b. Nizâmiye Medreseleri’nde Görev Yapan Müderrisler............................ 177 (1). Nîşâbûr Nizâmiye Medresesi’nde Görevli Müderrisler.................. 178 (2). Nîşâbûr Nizâmiye Medresesi’nde Görevli Mu‘îdler....................... 188 XI (3). Çeşitli Vesilelerle Nîşâbûr Nizâmiye Medresesi’nde Bulunmuş Ünlüler..................................................................................................... 189 (4). Herat Nizâmiye Medresesi’nde Görevli Müderrisler...................... 194 (5). Belh Nizâmiye Medresesi’nde Görevli Müderrisler ve Diğer Ünlüler194 (6). Merv Nizâmiye Medresesi’nde Görevli Müderrisler ve Diğer Ünlüler196 (7). Bûşenc Nizâmiye Medresesi’nde Görevli Müderrisler................... 198 2. Nizâmiye Dışındaki Medreseler.................................................................. 198 3. Diğer Đlmî Kurumlar.................................................................................... 207 a. Rasathaneler............................................................................................. 207 b. Hastaneler................................................................................................ 208 4. Horasanlı Diğer Âlimler.............................................................................. 209 a. Muhaddisler .............................................................................................. 209 b. Fakihler.................................................................................................... 214 c. Müfessirler............................................................................................... 227 d. Diğer Din Âlimleri................................................................................... 230 e. Tabipler.................................................................................................... 235 f. Matematikçiler .......................................................................................... 239 B. HORASAN BÖLGESĐNDEKĐ EDEBÎ HAYAT.................................. 241 1. Büyük Selçuklular Döneminde Horasan Şairleri......................................... 243 2. Edipler .......................................................................................................... 254 C. SELÇUKLULAR DÖNEMĐNDE HORASAN’DA FĐKRÎ HAYAT, YETĐŞEN MUTASAVVIF VE FĐLOZOFLAR............................................ 259 1. Fikrî Akımlar............................................................................................... 259 a. Melâmetîlik.............................................................................................. 262 b. Câmiyye................................................................................................... 263 2. Mutasavvıflar............................................................................................... 263 3. Filozoflar ...................................................................................................... 268 SONUÇ .................................................................................................................... 269 KRONOLOJĐ......................................................................................................... 272 KAYNAKÇA.......................................................................................................... 277 EKLER .................................................................................................................... 299 XII EKLER LĐSTESĐ 1. Horasan Muhaddisleri Đsim Listesi300 2. Horasan’da Selçuklu Hanedan Mensuplarınca Bastırılmış Sikke Resimleri316 3. Horasan Bölgesiyle Đlgili Muhtelif Resimler328 4. Horasan Haritasi340 XIII KISALTMALAR a. mlf.: aynı müellif b.: bin, ibn Bkz.: Bakınız BSOAS: Bulletin of the School of Oriental and African Studies C: Cilt CHI: The Cambridge History of Iran çev. : çeviren DĐA: Türkiye Diyanet Vakfı Đslâm Ansiklopedisi D. T. C. F. D: Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi Dergisi EAH: Encyclopedia of Asian History Ed. : Editör EI 2 : Encyclopaedia of Islam (Second Edition) EJ : Encyclopaedia Judaica EIr: Encyclopedia Iranica H./h.: hicrî haz. : Hazırlayan hş.: hicrî şemsî ĐA: Đslâm Ansiklopedisi Krş.: Karşılaştır mlf.: müellif nşr.: Neşreden ö.: ölümü Red.: Redaktör s.: sayfa thk.: tahkik eden TD: Đstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi TDK: Türk Dil Kurumu TM: Türkiyat Mecmuası Trk. Trc.: Türkçe Tercüme XIV TTKY: Türk Tarih Kurumu Yayınları t.y.: baskı tarihi yok vd.: ve devamı yy.: yüzyıl y.y.: baskı yeri yok XV KAYNAKLAR BüyükSelçuklulardönemindeHorasan’ıntarihiniincelerkenherbölümde farklıkaynaklarıkullanmakdurumundakaldık.Bellialanlardagenişbilgiye ulaştığımızhalde,özeliklesosyalveekonomikyapıileilgiliolarakkaynakların yetersiz kaldığını gördüğümüz çalışmamızda, yararlandığımız kaynakları şu şekilde tasnif etmek mümkündür: 1. Genel Tarihler Ebû Abdullah Muhammed el-Azimî, 483/1090 tarihinde doğmuş olup, saray müellifiolarakHalep’tekalmıştır.556/1161tarihindensonraöldüğükabul edilmektedir 1 . Azimî Tarihi olarak bilinen Vekayînâme’sinde olaylar, cümleler veya paragraflarhalindeverilmektedir.Çalışmamızdadahaziyadegenelsiyasîtarih içeriklivermişolduğubilgilerindenfaydalandığımızeserinbizimleilgilibölümleri (h.430-538-1038-1144)AliSevimtarafındanneşredilmişveTürkçe’yede çevrilmiştir 2 . Eser metinde Azimî olarak kısaltılmıştır. Ebu’l-Ferec Abdurrahmân b. Ali b. Muhammed Đbnü’l-Cevzî (ö. 597/1201), KureyşkabilesininTeymkolunamensuptur.Arapçaolarakkalemealdığıeseriel- Muntazam fî tarihi’l-mülûk ve’l-ümem, genel bir tarih özelliği taşısa da, daha ziyade Bağdatmerkezliolaylarınaktarılmasışeklindekalemealınmıştır.Bununyanında tabakātözelliğidetaşımaktadır 3 .Müellif,siyasîolaylardankısacabahsettikten sonra,oyılölenönemlişahsiyetlerhakkındadabilgilervermektedir.Özellikle eserdeverilmişolan,siyasîhadiselerinvukubulduğutarihlerileünlüşahsiyetlerin doğum ve ölüm tarihleri bizim için bir hayli önem taşımaktadır. Pek çok âlimin hal 1 Bkz. Ramazan Şeşen, Müslümanlarda Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, Đstanbul 1998, s. 113-114; Cl. Cahen,“Azīmī”,EncyclopaediaofIslam(EI 2 ),C.I,s.823;AliSevim,“Azîmî”,Türkiye Diyanet Vakfı Đslâm Ansiklopedisi (DĐA), C. IV, s. 330-331. 2 Ebû Abdullah Muhammed el-Azimî, Azimî Tarihi (Selçuklular Dönemiyle Đlgili Bölümler:H. 430-538), Metin, Çeviri, Notlar ve Açıklamalar A. Sevim, TTKY, Ankara 1988. 3 H.Laoust,“Đbnal-Djawzī”,EI 2 ,C.III,s.751-752;YusufŞevkiYavuz-CasimAvcı,“Đbnü’l- Cevzî”, DĐA, C. XX, s. 543-545. XVI tercümesiiçindefaydalandığımızeserinfarklıneşirleribulunmaklabirlikte,biz Beyrut neşrinden yararlandık 4 . Metinde Đbnü’l-Cevzî olarak kısaltılmıştır. Ebu’l-HasanĐzzeddînAlib.Muhammedb.AbdülkerîmĐbnü’l-Esîr, Ortaçağ’ınenbüyüktarihçisidir.555/1160tarihindeCezîretĐbnÖmer’dedünyaya gelmiş, daha sonra ailesiyle birlikte Musul’a göç etmiştir. Burada hizmetine girdiği MusulAtabeyliği’ninkendisineverdiğielçilikgöreviylepekçokyereseferler yapmış,Bağdat,DımaşkveKudüs’egitmiştir.Ünlüeseriel-Kâmilfi’t-Tarih, yaradılıştan628/1231yılınakadaryaşanmışolaylarıihtivaeder 5 .Đbnü’l-Esîr’inbu eserikendisindenönceyazılmış,fakatgünümüzeulaşmamışeserlerdende faydalanıldığıiçinayrıcaönemtaşımaktadır.BüyükSelçuklular’ınkuruluşundan yıkılışınakadarsiyasî,sosyal,kültürelveekonomikalandavermişolduğubilgiler sebebiyleençokyararlandığımızkaynaklardanbiriolmuştur.Kronolojikolarak vermişolduğusiyasîtarihleilgilibilgilerdenbazılarıdiğerkaynaklardayer almamaktadır.Ayrıcaverdiğibilgilerekonomikvesosyalaçıdanbüyükönem taşımaktadır.Çalışmamızdayeralanpekçokdeğerlendirmeel-Kâmilfi’t-Tarih’in vermiş olduğu bilgilere göre yapılmıştır. Eser neşredilmiş ve aynı zamanda tamamı Türkçe’yeçevrilmiştir 6 .BirkaçdipnotharicindeTürkçeçevirisinikullandığımız eser, metinde Đbnü’l-Esîr olarak kısaltılmıştır. Kadı Minhâc-ı Sirâc Cûzcânî, 589/1193 tarihinde doğmuş, babasının görevi sebebiylegençlikyıllarınıGûrluDevleti’ninsarayındageçirmiştir.Müderrislikve kadılıkgörevlerindedebulunanmüellif,661/1252tarihindevefatetmiştir.Eseri Tabakāt-ı Nâsırî yâ Tarih-i Đrân ve’l-Đslâm, Farsça kaleme alınan genel bir tarihtir 7 . Selçuklular’ınbaşlangıcındanSultanSencer’inölümünekadarkidönemSelçuklu siyasîtarihihakkındabilgiverdiğibirbölümdeiçermektedir.Özellikle 4 Ebu’l-FerecAbdurrahmânb.Alib.MuhammedĐbnü’l-Cevzî,el-Muntazamfîtarihi’l-mülûk ve’l-ümem, nşr. Muhammed Abdülkâdir Atâ-Mustafa Abdülkadir Atâ, Beyrut 1992, XVI-XVIII. 5 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 137-138; “Đbnü’l-Esîr”, Đslâm Ansiklopedisi (ĐA), C. V/2, s. 851-852; F. Rosenthal, “Đbn al-Athīr”, EI 2 , C. III, s. 723-724; Abdülkerim Özaydın, “Đbnü’l-Esîr”, DĐA, C. XXI, s. 26-27; a. mlf., “el-Kâmil”, DĐA, C. XXIV, s. 281-283. 6 Ebu’l-Hasan Đzzeddîn Ali b. Muhammed b. Abdülkerîm Đbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-tarih, nşr. C. J. Tornberg, IX-XI, Beyrut 1979/Trk. trc. Abdülkerim Özaydın, Đstanbul 1987. 7 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.162-163;M.FuadKöprülü,“Cûzcânî”,ĐA,C.III,s.230- 231,235;A.S.BazmeeAnsari,“al-Djūzdjānī”,EI 2 ,C.II,s.609;a.mlf.,“Cûzcânî”,DĐA,C. VIII, s. 98-99. XVII Selçuklular’ın kuruluşu sırasında Gazneliler ile olan mücadeleler konusunda vermiş olduğu bilgilerinden yararlandığımız eser neşredilmiştir 8 . Metinde Cûzcânî şeklinde kısaltılmıştır. ŞemseddînEbu’l-MuzafferYusufb.KızoğluSıbtĐbnü’l-Cevzî(ö. 654/1257’densonra),adındandaanlaşılacağıüzereĐbnü’l-Cevzî’ninkız çocuğundan doğma torunudur. Babası Abbâsî veziri Đbn Hübeyre’nin Türk kökenli birmemlûkudur.ĐlkeğitiminidedesindenaldıktansonraBağdat’taeğitimini tamamlamış,dahasonraseyahatleryapmıştır.SonralarıgeldiğiDımaşk’taHanefî fakihliğiyapmışveburadavefatetmiştir.EseriMirâtü’z-zamânfîtarihi’l-‘ayân, yaradılıştan654/1257tarihinekadargelenolaylarınakleder 9 .Dahaziyadesiyasî tarih konularında bilgi içeren eserden, çalışmamız için sosyal hayat ile ilgili vermiş olduğuçokdeğerlibilgileraçısındanistifadeettik.Haydarabad’dayayımlanan eserin,aynızamandaSelçuklularileilgilikısımlarıAliSevimtarafından neşredilmiş ve Türkçe’ye çevrilmiştir 10 . 646/1248tarihindeHemedan’dadoğanReşîdüddînFazlullahb. ĐmâdüddevleEbu’l-HayrAli,Đlhanlılardönemindeyaşamıştabipvedevlet adamıdır.718/1318tarihindeOlcaytuHan’ızehirleyereköldürdüğüsuçlamasıyla oğluylabirlikteidamedilmiştir.BabasınınYahudi,kendisininde30yaşında Müslümanolduğunadairbirgörüşmevcuttur.ĐlhanlıhükümdarıGazanHan’ın dikkatiniçekereksaraytabipleriarasındayeralanReşîdüdddîn,dahasonrada Đlhanlıvezirliğineatanmıştır 11 .Camiu’t-tevârîhenönemlieseriolup,dünyatarihi 8 KadıMinhâc-ıSirâcCûzcânî,Tabakāt-ıNâsırîyâTarih-iĐrânve’l-Đslâm,nşr.‘Abdülhayy Habîbî, Tahran 1363 hş. 9 Cl. Cahen, “Đbn al-Djawzī”, EI 2 , C. III, s. 752-753. 10 ŞemseddînEbu’l-MuzafferYusufb.KızoğluSıbtĐbnü’l-Cevzî,Mirâtü’z-zamânfîtarihi’l- ‘ayân,Haydarabad1951/nşr.AliSevim,TTKY,Ankara1968;a.mlf.,“Mirâtü’z-zamânfî tarihi’l-‘ayân(KayıpUyûnü’t-tevârih’tenNaklenSelçuklularlaĐlgiliBölümler)”,Belgeler,sayı: 18,TTKY,Ankara1989;a.mlf.,“SıbtĐbnü’l-Cevzî’ninMirâtü’z-zamânfîtarihi’l-‘ayânAdlı Eserindeki Selçuklular’la Đlgili Bilgiler I. Sultan Tuğrul Bey Dönemi”, Belgeler, sayı: 22, TTKY, Ankara1997;a.mlf.,“SıbtĐbnü’l-Cevzî’ninMirâtü’z-zamânfîtarihi’l-‘ayânAdlıEserindeki Selçuklular’laĐlgiliBilgilerII.SultanAlpArslanDönemi”,Belgeler,sayı:23,TTKY,Ankara 1998;a.mlf.,“SıbtĐbnü’l-Cevzî’ninMirâtü’z-zamânfîtarihi’l-‘ayânAdlıEserindeki Selçuklular’laĐlgiliBilgilerIII.SultanMelikşahDönemi”,Belgeler,sayı:24,TTKY,Ankara 1999. 11 Hayatıhakkında bkz. Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 234 vd.; Zeki Velidi Togan, “Reşîd- üd-dîn Tabîb”, ĐA, C. IX, s. 705 vd.; D. O. Morgan, “Rashīd al-Dīn Tabīb”, EI 2 , C. VIII, s. 443- 444. XVIII niteliğindedir.Reşîdüddîn,bueserisayesindeĐslâmdünyasındayetişenönemli müelliflerarasındayeralmıştır.Başlıcadörtkısımdanoluşaneser,özellikleTürk- Moğoltarihiyleilgiliolarakdiğermüellifleringözardıettiğikonulardavermiş olduğubilgileraçısındanbüyükönemtaşımaktadır.Farsça,ArapçaveMoğolca olarakyazılaneserinSelçuklularileilgilikısmıadetaözelbirtarihgibikaleme alınmıştır.Selçuklularileilgilibilgiler,devletinkurulmasısüreciylebaşlarveson IrakSelçukluSultanıII.Tuğrul’akadardevameder.Dahaziyadesiyasîolaylar hakkındavermişolduğubilgilersebebiylebizimiçinönemtaşımaktadır.Eserin Selçuklularileilgilikısmıneşredilmişolup 12 ,metindeReşîdüddînolarak kısaltılmıştır. Hamdullahel-Müstevfî(ö.750/1350),AslenKazvînliolup,680/1281 tarihinde bu şehirde dünyaya gelmiştir. Zamanının pek çok âliminden dersler almış, sonraları Reşîdüddîn Fazlullah tarafından Kazvîn, Ebher ve Zencân’ın mâlî işleriyle ilgilenmek üzere görevlendirilmiştir. Hamdullah Müstevfî, aynı zamanda Arapça ve Farsça’yı iyi kullanan bir ediptir. Tarihle ilgilenmesinde Reşîdüddîn’in etkili olduğu bilinmektedir 13 .Tarih-iGüzîdeadlıeseriCamiu’t-tevârîh’inözetimahiyetindedir. BununlabirlikteeserineyenibilgilerilaveetmişveCamiu’t-tevârîh’in yazılmasındansonragelişenolayları730/1329-1330yılınakadargetirmiştir. Selçuklulartarihi,BüyükSelçuklular’ınbaşlangıcındanIrakSelçukluları’nın sonunakadar,KirmanSelçuklularıveTürkiyeSelçuklularıolarak3başlıkhalinde verilmektedir.DahaziyadeSelçuklular’ınsiyasîtarihiyleilgiliolarak faydalandığımızeserinneşriyapılmışolup,metindeTarih-iGüzîdeolarak kısaltılmıştır 14 . Mecma‘ü’l-ensâbadlıkaynağımızınmüellifiMuhammedb.Alib. Muhammedel-Şebânkâreî,ĐlhanlıhükümdarıEbûSa‘îd(1317-1335)’inveziri GıyâseddînMuhammeddönemindesarayşairidir.Eseri,Saffârîlertarihiyle başlayanveĐlhanlılartarihininanlatılmasıylasonaermekteolanFarsçagenelbir 12 Reşîdüddîn Fazlullah, Camiu’t-tevârîh, nşr. Ahmed Ateş, C. II, 5. Cüz, TTKY, Ankara 1999. 13 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.240vd;ZekiVelidiTogan,“HamdullahMüstevfî”,ĐA,C. V/1, s. 186 vd.; Abdülkerim Özaydın, “Hamdullah el-Müstevfî”, DĐA, C. XV, s. 454-455. 14 Hamdullah Müstevfî, Tarih-i Güzîde, nşr. Abdü’l-Hüseyn Nevâî, Tahran 1364 hş. XIX tarihtir 15 .Bununla birlikte Selçuklular’ın başlangıcından Sultan Sencer’in ölümüne kadargeçendönemdeIrakSelçuklularıhakkındadabilgileriçermektedir.Daha ziyadeOğuzistilasısırasındagelişensiyasîolaylarhakkındavermişolduğu bilgilerinden faydalandığımız eserin neşri yapılmış olup, metinde Şebânkâreî olarak kısaltılmıştır 16 . el-Bidâyeve’n-nihâye,Ebu’l-FidâĐmadüddînĐsmailb.ÖmerĐbnKesîr’in (ö.774/1373)müellifiolduğueserlerdenbiridir.ĐbnKesîr,700/1300tarihinde Basra’dadünyayagelmiştir.DahasonraDımaşk’agelerekdevrinönemli âlimlerindendersleralmış,hocasıZehebî’ninölümüüzerineonunyerinemüderris olaraktayinedilmiştir.GöstermişolduğubaşarısonrasındaEmevîyyeCamii’nde tefsirderslerivermeküzeregörevlendirilmiştir.ĐbnKesîr’inel-Bidâyeve’n-nihâye adlı eseri başlangıçtan 767/1365-1366 yılına kadar gelen olayları nakleden genel bir tarihtir 17 .BağdadmerkezlibilgilervereneserinX.cildiSelçuklularhakkındabilgi içermektedir. Bu bilgiler kısa cümleler ve paragraflar halindedir. Kronolojik olarak heryılmeydanagelenolaylaraktarıldıktansonraoyılölenönemlişahsiyetler hakkındadabilgilerverilmektedir.Selçuklular’ınsiyasîtarihihakkındavermiş olduğugenelbilgileryanındasosyalveekonomikhayathakkındaverdiğibilgiler bizim için önemlidir. Tamamı basılan eserin bazı bölümleri değişik başlıklar altında neşredilmiş olup, Türkçe’ye de çevrilmiştir 18 . Metinde el-Bidâye olarak verilmiştir. 2. Özel Tarihler (Selçuknâmeler) BüyükSelçuklulardönemininenünlüilimadamlarındanbiriolanĐmâm Gazzâlî’nin 19 , Sultan Sencer ve onun vezirlerine göndermiş olduğu mektupların bir araya getirilmesinden oluşan diğer bir kaynağımız, özellikle sosyal hayata dair pek 15 C. E. Bosworth-P. Jackson, “Shabānkāra‘ī”, EI 2 , C. IX, s. 158. 16 Şebânkâreî, Mecma‘ü’l-ensâb, nşr. Mîr Hâşim Muhaddis, Tahran 1363 hş. 17 Şeşen,Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 196-197; C. Brockelmann,“Đbn Kesîr”, ĐA, C. V/2, s. 761; H. Laoust, “Đbn Kathīr, EI 2 , C. III, s. 817-818; Abdülkerim Özaydın, “Đbn Kesîr”, DĐA, C. XX, s. 132-134. 18 Ebu’l-FidâĐmadüddînĐsmailb.ÖmerĐbnKesîr,el-Bidâyeve’n-nihâye,Beyrut1981/çev. Mehmet Keskin, Đstanbul 2000. 19 Đmâm Gazzâlî hakkında bkz. Kültürel Hayat Bölümü. XX çokbilgivermektedir.Eserdeyeralan26mektuptan15’iSelçukluyöneticilerine gönderilmiştir. Đmâm Gazzâlî bu mektuplarda devletin ve kendisinin yaşıyor olması münasebetiyle Horasan’ın içinde bulunduğu durum hakkında tespitlerde bulunmuş, yapılmasıgerekenlerhakkındaöğütlervermiştir.Onuntespitlerigenelliklesosyal hayata yöneliktir. Bu sebeple sosyal hayata dair vermiş olduğu bilgilerden bir hayli istifadeettik.ÇalışmamızdaeserinhemFarsça,hemdeTürkçetercümesi karşılaştırılmalı olarak Đmâm Gazzâlî’nin Mektupları şeklinde kullanılmıştır 20 . Ahmedb.Ömerb.AliNizâmî‘Arûzîes-Semerkandî,45yılGûr hükümdarınınsarayındahizmetverensarayşairlerindenbiridir.Ölümtarihi hakkındakesinbirbilgibulunmamaktadır.Ancak551/1156tarihindensonravefat etmiştir.Onuntarafındanyaklaşıkolarak550-552/1155-1157tarihlerindekaleme alınan Çehâr makāle, adından da anlaşılacağı gibi 4 bölümden oluşmaktadır 21 . Eser, yazarınhayatınıanlatanbirhatıratözelliğitaşımaktadır.Konumuzlailgiliolarak Toganşahb.AlpArslanhakkındavermişolduğubilgibaşkahiçbirkaynaktayer almamaktadır.Bununyanındabaştasosyalhayatolmaküzere,ekonomikkültürel vehattasiyasîtarihalanlarındayararlandığımızeser,Farsçaolupneşredilmiştir. Metinde Çehâr makāle şeklinde kullanılmıştır 22 . KâşâncivarındabulunanRâvend’dedünyayagelenMuhammedb.Alib. Süleymaner-Râvendî’ninhayatıhakkındafazlabilgibulunmamaktadır.Bununla birlikte577/1181tarihindeIrakSelçuklusarayındagörevalmıştır.Dahasonra TürkiyeSelçukluSultanıGıyâseddînKeyhusrev’inhizmetinegirmişvebu dönemdeRahatü’s-sudûrveÂyetü’s-sürûradlıeserinikalemealaraksultana sunmuştur.Farsçakalemealınaneser,başlangıcından590/1194yılınakadargeçen olaylarınnakledildiğiSelçukluTarihibiçimindedir.Kendisindenöncekaleme alınanSelçuklutarihlerindendefaydalandığıiçinayrıcaönemtaşır 23 .Diğer kaynaklardan farklı olarak Oğuz istilası sırasında yaşanan olaylardan daha ayrıntılı 20 ĐmâmGazzâlî,Mekâtîb-iFârsi-yiGazzâlî,nşr.AbbâsĐkbâl,Tahran1363hş./çev.Gürsel Uğurlu, Đmâm Gazzâlî’nin Mektupları, Đstanbul 2002. 21 H.Masse,“NizâmîArûzî”,ĐA,C.IX,s.327-328;a.mlf.,“Nizāmī‘ArūdīSamarkandī”,EI 2 ,C. VIII, s. 76. 22 Nizâmî ‘Arûzî Semerkandî, Çehâr makāle, nşr. Muhammed Kazvînî, Tahran 1331 hş. 23 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.126-127;P.Kraus,“Râvendî”,ĐA,C.IX,s.639;Carole Hillenbrand, “Rāwandī”, EI 2 , C. VIII, s. 460-461. XXI bir şekilde bahseder. Siyasî olayları naklederken vermiş olduğu sosyal ve ekonomik hayata dair bilgiler bir hayli değerlidir. Eser, Horasan şehirlerinde yer alan cami ve medreselerin tesbiti için de bir hayli önem taşımaktadır. Özellikle çevirisinden sıkça yararlandığımızeser,metindeRâvendîolarakkısaltılmıştır.Neşredilmişolaneser, Türkçe’ye de çevrilmiştir 24 . 590/1194tarihindeölenSadreddînEbu’l-HasanAlib.Nâsırel-Hüseynî hakkındaki bilgiler çok azdır. Ahbârü’d-Devleti’s-Selcukiyye’nin iki yerinde müellif olarak el-Hüseynî adının geçmesinden dolayı onun eseri olarak kabul edilmektedir. AyrıcaAbbâsîHalifesiNâsırLidînîllah’ın(1180-1225)adındanbahsedilmesi sebebiyledebudönemdekalemealındığıgörüşüilerisürülmektedir 25 .Eserde SultanMelikşah’ınölümünekadarnakledilenolaylarĐmadeddînKâtibel- Isfahânî’ninNusretü’l-fetreveusretü’l-katre(Fıtra)adlıeserine dayandırılmaktadır.Busebepledeönemtaşır.Selçuklular’ınbaşlangıcından itibarenIrakSelçukluSultanıTuğrulb.Arslanşah’ınölümünekadargelişen olaylarınaktarıldığıeserintercümesindenözelliklesiyasîolaylaraçısındansıkça istifadeettik.Bununlabirliktevermişolduğubazıbilgilersosyalveekonomik hayatadairkonulardaçalışmamıziçinhareketnoktasıözelliğitaşımaktadır. Zübdetü’t-tevârih olarak da bilinen eser neşredilmiş olup, Türkçe’ye de çevrilmiştir. Metinde Hüseynî şeklinde kısaltılmıştır 26 . Zübdetü’n-nusraveNuhbetü’l-usra,el-Fethb.Alib.Muhammedel- Bundârî(ö.643/1245)tarafındankalemealınanĐmâdeddînKâtipel-Isfahânî’nin Nusretü’l-fetreveusratü’l-katreadlıeserininmuhtasarıdır.BundârîaslenIsfahânlı olup,hayatıhakkındayeterlibilgimevcutdeğildir 27 .623/1223tarihindetelifine başlananeser,Selçuklular’ınbaşlangıcından571/1175-1176yılınakadargelen olaylarınakleder.Müellifeserindesultanlariçinfarklıbaşlıklaraltındabilgiler verirkenvezirleriçindeaynışekildebilgiaktarmaktadır.Siyasîkonularağırlıklı 24 Muhammed b. Ali b. Süleyman er-Râvendî, Rahatü’s-sudûr ve Âyetü’s-sürûr, nşr. Muhammed Đkbâl, Tahran 1364 hş./çev. Ahmed Ateş, TTKY, Ankara 1957, 1960, I-II. 25 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 143. 26 SadreddînEbu’l-HasanAlib.Nâsırel-Hüseynî,Ahbârü’d-Devleti’s-Selcukiyye(Zübdetü’t- tevârih), nşr. Muhammed Đkbal, Lahor 1933/çev. Necati Lugal, TTKY, Ankara 1999. 27 “Bündârî”, ĐA, C. II, s. 837; M. Th. Houtsma, “Bundārī”, EI 2 , C. I, s. 1309; Abdülkerim Özaydın, “Bündârî”, DĐA, C. VI, s. 489-490. XXII olmaküzeresıkçayararlandığımızeser,zamanzamansosyalveekonomikhayata dairönemarzedenbilgilerdeiçermektedir.ÖzellikleSultanSencerhakkında naklettiği bilgiler pekçok kaynaktan farklılık taşımaktadır. Konumuz çerçevesinde vermişolduğubutarzbilgilerindensıkçayararlandığımızeserneşredilmiş, Türkçe’ye de çevrilmiştir. Metinde Bundârî olarak kısaltılmıştır 28 . Selçuknâme,ZahîrüddînNîşâbûrî(ö.582/1182?)tarafındankalemealınmış önemlikaynaklardanbiridir.Eser,Selçuklular’ınkuruluşundanIrakSelçuklu SultanıTuğrulb.Arslan’akadargelenolaylarınakleder.Kendisindensonragelen pekçokkaynakondanistifadeetmiştir.Genelsiyasîkonulardavermişolduğu bilgilerindenistifadeettiğimizeserinneşriyapılmışolup,metindeZahîrüddîn Nîşâbûrî olarak verilmiştir 29 . AslenBursalıolanAhmedb.Mahmûd,ilkeğitiminiBursa’daki müderrislerdenalmıştır.Đstanbul’ageldiktensonradeğişikmedreselerdeeğitimine devametmiş,kendisidederslervermiştir.977/1569-1570tarihindeöldüğü kaydedilmektedir 30 .BizimiçinönemliolaneseriSelçuk-Nâme’dir.Arapçakaleme alınaneser,dahasonralarıOsmanlıTürkçesi’netercümeedilmiştir.Ahbârü’d- Devleti’s-Selcukiyye,eserinnüvesiniteşkileder.Bununlabirliktemüellifpekçok eserdendefaydalanmıştır.Selçuklular’ınbaşlangıcındanitibarengelişenolaylar 664/1242-1243 tarihine kadar nakledilmektedir. Siyasî tarih alanında vermiş olduğu bilgiler kendisinden önceki kaynakları destekler mahiyettedir. Bazen de konumuzla ilgiliolarakkendindenöncekikaynaklardandahaayrıntılıbilgilernakleder.Eser, günümüzTürkçesi’nedeçevrilmişolup,metindeAhmedb.Mahmûdolarak kısaltılmıştır 31 . Bunlaraekolarakkonumuzlailgiliolarakfaydalandığımızeserlerdenilki Zeynü’l-ahbâr’dır.Eserinyazarı,hayatıhakkındafazlabilgiyesahipolmadığımız EbûSa‘îd‘Abdülhayyb.el-DahhâkĐbnMahmûdGerdîzîolup,Gazne’nin 28 el-Fethb.Alib.Muhammeden-Bundârî,Zübdetü’n-nusraveNuhbetü’l-usra,nşr.M.Th. Houtsma,Leiden1889/çev.KıvameddinBurslan,IrakveHorasanSelçuklularıTarihi, TTKY, Ankara 1999. 29 Zahîrüddîn Nîşâbûrî, Selçuknâme, nşr. A. H. Morton, Berlin 2004. 30 ErdoğanMerçil,“Ahmedb.Mahmud’unSelçuknâmesi”,ĐstanbulÜniversitesiEdebiyat Fakültesi Tarih Dergisi (TD), sayı: 23, Đstanbul 1969. 31 Ahmed b. Mahmûd, Selçuk-Nâme, haz. E. Merçil, Đstanbul 1977, I-II. XXIII kuzeydoğusunda yer alan Gerdîz’de dünyaya gelmiştir. Ölüm tarihi hakkında kesin birbilgibulunmamaklabirlikte443/1051-1052tarihindensonraöldüğürivayet edilmektedir.Müellif,OrtaçağTürktarihininönemlikaynaklarındanbirisiolan Zeynü’l-ahbâr’ıGazneliSultanıAbdürreşîd(1049-1053)zamanındakaleme almıştır.Eser19bölümdenoluşmaktadır 32 .Eserinyedincibölümünde“Selçuklu Türkleri’ninĐlkZamanları”adınıtaşıyanbirbaşlıkyeralmaktaveburada Türkmenler’inHorasan’agelişlerisırasındayaşananolaylarnakledilmektedir. ÖzellikleGazneliSultanMahmûdileKarahanlıHükümdarıYusufKadırHan arasındaTürkmenlerileilgiliolarakyapılangörüşmehakkındaverdiğibilgiler bizimiçinbirhayliönemtaşımaktadır.Eser,‘AbdülhayyHabîbîtarafından yayımlanmış olup, metinde Zeynü’l-ahbâr olarak kısaltılmıştır 33 . Esrâru’t-tevhîd fî Makamâtı’ş-Şeyh Ebî Sa‘îd, Horasan bölgesinin en önemli dinadamlarındanbirivetarikatşeyhiFadullahĐbnAhmedb.Muhammedb. Đbrahim el-Meyhenî’nin hayat hikayesini ihtiva eder. Torunlarından Muhammed b. Münevverb.EbûSa‘îdb.EbûTâhirSa‘îdb.EbûSa’îdtarafındanHerat’tatelif edilerek, Gûr hükümdarı Gıyaseddîn Ebu’l-Feth b. Sâm’a ithaf edilmiştir. 574/1178 tarihindevefatedenyazarıneseritelifettiğitarihkonusundaisefarklıgörüşler mevcuttur.BununlabirliktebuhusustabelirtilentarihlerSelçuklular’ınyıkılması sonrasını göstermektedir 34 . Eser, özellikle Selçuklular’ın kurulduğu ilk dönemlerde Horasan’ıniçindebulunduğusosyaldurumhakkındadeğerlibilgileriçermektedir. BubilgilerŞeyhEbûSa‘îd’ingünlükyaşantısındankesitlerverilerek nakledilmektedir.Ayrıcayazar,Oğuzistilasısırasındakendisininşahitolduğu olaylaradadeğinmiştir.Bubilgilerdiğerkaynaklardayeralmadığındandolayı bizim için ayrıca önem taşımaktadır. Türkçe tercümesinden faydalandığımız eserin 32 Hakkında bkz. Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 80; Erdoğan Merçil, “Gerdîzî, Ebû Sa‘îd Abd el-Hayyb.el-Dehhâkb.Mahmûd,Zeynel-Ahbâr”,TarihEnstitüsüDergisi,sayı:1,Đstanbul 1970,s.273-275;W.Barthold,“Gardīzī”,EI 2 ,C.II,s.978;OrhanBilgin,“Gerdîzî”,DĐA,C. XIV, s. 29-30. 33 EbûSa‘îd‘Abdülhayyb.el-DahhâkĐbnMahmûdGerdîzî,Zeynü’l-ahbâr,haz.‘Abdülhayy Habîbî, Tahran 1347 hş. 34 Tahsin Yazıcı, “Esrârü’t-Tevhîd”, DĐA, C. XI, s. 435-436. XXIV orijinali Farsça kaleme alınmıştır. Metinde Đbn Münevver, Esrâru’t-tevhîd şeklinde kısaltılmıştır 35 . ÖzellikleSelçuklular’ınkuruluşdönemiyleilgiliolarakyararlandığımızen önemlieser,kuşkusuzEbu’l-FazlMuhammedb.Hüseyinel-Beyhakî’ninkaleme almışolduğuTarih-iBeyhakî’dir.Ebu’l-FazlBeyhakî,Gazneliler’inDîvân-ı Risâlet’inde katip olarak görevyapmış, daha sonra değişik görevlerde bulunduktan sonrahayatınınsonlarınadoğrueserlerinikalemealmayabaşlamıştır.470/1077 tarihindevefatettiğinakledilmektedir.Eserinaslı,yaradılıştan451/1059yılına kadargelenolaylarınnakledildiği30cüzdenoluşmaktadır.Ancakbugünsadece 421-430/1030-1040tarihleriarasındakiolaylarınnakledildiğikısımmevcuttur. Gazneliler’inbakışaçısınıgösterenbirhatıratbiçimindekalemealınaneserde Selçuklular’ınHorasan’ainmelerindensonrayaşananolaylar,gönderilen mektuplar,hattamektuplaraverilentepkilergünbegünnakledilmektedir.Diğer kaynaklarda yer almayan pek çok bilgiyi ayrıntılı bir şekilde içerdiğinden bizim için enönemlikaynaklardanbirisiolmuştur.Farsçaolarakkalemealınaneserinfarklı neşirleri bulunmaktadır 36 . Metinde Beyhakî şeklinde kısaltılmıştır 37 . 3. Bölge ve Şehir Tarihleri Nîşâbûr’dayaşamışbulunanilimadamlarıveeğitimkurumlarınıntespiti konusundafaydalandığımızel-MuhtasarminKitâbi’s-siyâkli-TarihiNîsâbûr, Đmâmel-HâfızEbu’l-Hasanel-Fârisî 38 tarafındanHâkimen-Nîşâbûrî’ninTarihu Nîşâbûradlıeserinezeylolarakyazılmışolup,510/1116tarihinekadarkiolayları kapsamaktadır.Eserdeverilenhaltercümelerialfabetiksıraylanakledilmiştir.Bu haltercümelerindezamanzamanmüderrisler,medreseler,çarşılarvecamiler hakkındadabilgilerverilmektedir.Ayrıcaeserdiğerkaynaklardayeralmayan 35 MuhammedĐbnMünevver,Esrâru’t-tevhîdfîMakamâtı’ş-ŞeyhEbîSa‘îd,çev.Süleyman Uludağ, Tevhidin Sırları, Đstanbul 2004. 36 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 80; Tahsin Yazıcı, “Beyhakî, Muhammed b. Hüseyin”, DĐA, C. VI, s. 63-64. 37 Ebu’l-FazlMuhammedb.Hüseyinel-Beyhakî,Tarih-iBeyhakî,nşr.AliEkberFeyyaz,Tahran 2536 şehinşahi. 38 Hayatı hakkında bkz. Kültürel Hayat Bölümü. XXV kurumisimleriveşehrinkısımlarınıntespitiaçısındanbirhayliönemarz etmektedir.Kitâbü’s-siyâk’taverilenbilgilerdenbukurumlarınNîşâbûr’unhangi mahallesinde, hangi mezhebin kontrolü altında bulunduğu ayrıntısını bile öğrenmek mümkündür. Özellikle kültürel ve sosyal hayat konularında bizim için büyük önem taşıyan,busebepledesıkçayararlandığımızeserinorijinaliArapçaolup, neşredilmiştir 39 . Metinde Kitâbü’s-siyâk olarak kısaltılmıştır. Tarih-iBeyhak,Ebu’l-HasanZahîrüddînAlib.Zeydb.Muhammedel- Beyhakî (Đbn Funduk) 40 tarafından kaleme alınan meşhur bir eser olup, Mahmûd el- Verrâk(ö.450/1057)’ınyaradılıştan409/1057yılınakadargetirdiğieserezeyl niteliğitaşımaktadır.563/1167-1168tarihindeFarsçaolarakkalemealınaneser Beyhak tarihi yanında şehirde yaşamış bulunan ünlü aileler ve şahsiyetler hakkında dabilgileriçermektedir.Beyhak’ınHorasan’dayeralanbirşehirolması münasebetiyleeserdeverilenbilgilerbizimiçinbüyükdeğertaşımaktadır.Eser, Beyhak’takizanaat,yetiştirilenürünler,hayvancılık,pazarlar,medreseler,âlimler, camiler,kısacabirşehrişehiryapanhertürlüözellikhakkındagenişmalumat içermektedir.BununlabirliktebazıverileriNîşâbûrilekarşılaştırmasısebebiyle, dolaylıolarakNîşâbûrhakkındadabilgivermektedir.Buözelliklerisebebiyle ekonomik,sosyalvekültürelhayatalanındaenönemlikaynaklarımızdanbiriolan eser, vermiş olduğu bilgiler pek çok konuda hareket noktamızı teşkil etmiştir. Neşri yapılmış olan eser, metinde Tarih-i Beyhak olarak kullanılmıştır 41 . Mücmelü’t-tevârihve’l-kısasadlıeserdebudönemlerdeyazılmış,müellifi belliolmayanbireserdir.Yaradılıştan520/1126yılınakadargelenolayları nakledeneser,Đrantarihiağırlıklıbilgilernakleder.Kitaptayeralanbilgilerinbazı bölümleriefsaneylekarışıktır 42 .ÇalışmamızdaSelçuklular’ıngenelsiyasîtarihi konularındavermişolduğubilgilerindenfaydalandığımızeser,Türktarihiyleilgili 39 Đmâm el-Hâfız Ebu’l-Hasan el-Fârisî, el-Muhtasar min Kitâbi’s-siyâk li-Tarihi’n-Nîsâbûr, nşr. Muhammed Kâzım el-Mahmûdî, Tahran 1384. 40 Hakkında bkz. Kültürel Hayat Bölümü. 41 Ebu’l-HasanAlib.Zeydel-Beyhakî(ĐbnFunduk),Tarih-iBeyhak,nşr.AhmedBehmenyâr, Tahran t.y. 42 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 82. XXVI olarakönemlibilgileriçermektedir.Neşriyapılaneser 43 ,metindeMücmelü’t- tevârih olarak kısaltılmıştır. Ravzâtü’l-cennâtfîevsâfiMedînetiHerât,HüseyinBahadırHan’ın teşvikiyleMu‘îneddînMuhammedel-ĐsfizârîtarafındanyazılmışHeratve bölgesinintarihidir.Eser873/1464yılınakadargelişenolaylarınakletmektedir 44 . Müellifinölümtarihieserinbizimkullanmışolduğumuzneşrininönsözünde 915/1509olarakkaydedilmektedir.ÇalışmamızdaXV.yüzyıldatelifedilmişbir kaynakolmasımünasebetiyleekonomikvesosyalhayatileilgilivermişolduğu bilgiler daha ziyade karşılaştırma amacıyla kullanılmıştır. Ancak özellikle Herat’ın Selçuklulartarafındanelegeçirilişihakkındavermişolduğubilgilerhiçbir kaynaktayeralmamaktadır.Busebepleçalışmamıziçinbüyükönemarzeder. Siyasîtarihaçısındandabüyükdeğertaşıyaneserinneşriyapılmışolup,metinde Đsfizârî olarak kısaltılmıştır 45 . 4. Coğrafi Eserler ve Seyahatnâmeler Ahmed b. Yahyâ b. Câbir el-Belâzurî (ö. 279/892), Đran asıllı bir müelliftir 46 . Horasan’ın Selçuklular’dan önceki dönemde sahip olduğu etnik yapısı ve diğer bazı konulardaileilgiliolarakvermişolduğubilgilerindenyararlandığımızFütûhu’l- büldânadlıeseriArapçaolup,Türkçe’yedeçevrilmiştir.MetindeBelâzurîolarak kısaltılmıştır 47 . Ahmedb.Đshakb.EbîYa‘kûb(Ya‘kûbî)(ö.284/897),önemlitarihve coğrafyamüelliflerindendir.Horasan’dahükümsürmüşolanTâhîrîler’in hizmetindeçalışmış,budevletinyıkılmasındansonraiseMısır’agiderekburada vefatetmiştir.Eseriel-Büldân,coğrafyaalanındayazılmışeneskiveendeğerli 43 Mücmelü’t-tevârih ve’l-kısas, nşr. Muhammed Ramazânî, Tahran 1318 hş. 44 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 246; C. E. Bosworth, “Đsfizārī”, EI 2 , C. XII, s. 460. 45 Mu‘îneddîn Đsfizârî, Ravzâtü’l-cennât fî evsâfi Medîneti Herât, nşr. Seyyîd Muhammed Kâzım, Tahran 1959. 46 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 48; C. H. Becker, “Belâzürî”, ĐA, C. II, s. 467-468; a. mlf., “Balādhurī”, EI 2 , C. I, s. 971-972; Mustafa Fayda, “Belâzürî”, DĐA, C. V, s. 392-393. 47 Ahmedb.Yahyâb.Câbirel-Belâzurî,Fütûhu’l-büldân,nşr.M.J.DeGoeje,Leiden1870/çev. Mustafa Fayda, Ankara 2002. XXVII kitaplardanbirisiolarakkabuledilmektedir.Yazareseriniuzunsürenaraştırmave seyahatlerindensonraderlediğimalzemeyeuygunolarakkalemealmıştır 48 . Horasan’adâhilolanşehirlerintespitiamacıylafaydalandığımızeserinneşri yapılmıştır.Farsçaçevirisinikullandığımızeser,metindeYa‘kûbîolarak kısaltılmıştır 49 . Hayatıhakkındafazlabilgiyesahipolmadığımızcoğrafyacılardanolan Ebu’l-KâsımUbeydullahb.AhmedĐbnHurdâzbih(ö.300/913).Đran’ınCebel bölgesipostamüdürlüğünüyaptıktansonraAbbâsîHalifesiMutemid’innedimleri arasındayeralmıştır.Eseriel-Mesâlikve’l-Memâlik’iyazarkenkendiderlemiş olduğubilgileryanındaBatlamyus’uneserinden,postaidaresinindefterlerindenve sarayarşivindendefaydalanmıştır 50 .Horasan’ınsınırlarınıbelirlemeyeçalışırken faydalandığımızeserinneşriyapılmışolup,metindeHurdâzbiholarak kısaltılmıştır 51 . X. yüzyılın ilk yarısında yaşayan Ebu Đshâk el-Fârısî el-Đstahrî (ö. 346/957), aslenBağdat’lıdır.ÇokfazlaseyahatettiğibilinenĐstahrî,EbûZeydel-Belhî’nin Suverü’l-ekālimadlıeserinigeliştirerekSuretü’l-‘arzveyaMesâlikveMemâlik adıyla bilinen eserini kaleme almıştır. Eser, Đslâm dünyası ve komşu memleketlerin coğrafiözelliklerindebahseder 52 .Horasanşehirlerihakkındaverdiğibilgilerinden faydalandığımızeserinfarklıneşirlerimevcuttur.Farsçaçevirisinikullandığımız eser, metinde Đstahrî olarak kısaltılmıştır 53 . KitâbuSûreti’l-‘arz’ınmüellifiolanĐbnHavkal(ö.367/977),aslen NusaybinliolanBağdat’tayaşamışbirtüccardır.331/945tarihindeticaretveyeni 48 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 51-52; C. Brockelmann, “Yâkûbî”, ĐA, C. XIII, s. 351-352; Muhammad Qasim Zaman, “al-Ya‘kūbī”, EI 2 , C. XI, s. 257-258. 49 Ahmedb.EbîYa‘kûb(Ya‘kûbî),el-Büldân,nşr.M.J.DeGoeje,Leiden1892/Farsçaçev. Muhammed Đbrahim Âyetî, Tahran 1343. 50 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.97-98;C.VanArendonk,“ĐbnHurdâzbîh”,ĐA,C.V/2,s. 755;M.Hadj-Sadok,“ĐbnKhurradādhbih”,EI 2 ,C.III,s.s.839;SayyidMaqbulAhmad,“Đbn Hurdâzbih”, DĐA, C. XX, s. 78-79. 51 Ebu’l-KâsımUbeydullahb.AhmedĐbnHurdâzbih,el-Mesâlikve’l-Memâlik,nşr.M.J.De Goeje, Leiden 1967. 52 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.101;J.H.Kramers,“Coğrafya”,ĐA,C.III,s.209;A. Miquel, “al-Istakhrī”, EI 2 , C. IV, s. 222-223. 53 EbuĐshâkel-Fârısîel-Đstahrî,MesâlikveMemâlik,nşr.J.H.Moeller,Gotha1839,M.J.De Goeje, Leiden 1870/Farsça çev. Đrec Afşâr, Tahran 1347 hş. XXVIII coğrafi bilgiler elde etmek amacıyla Bağdat’tan ayrılmıştır. Pek çok yere seyahatler yaptıktansonrayazmışolduğueserinde,Đstahrî’ninSuretü’l-‘arz’ınıkendieserine başlangıç noktası olarak kabul etmiştir. Đbn Havkal’in Kitâbu Sûreti’l-‘arz adındaki bueseriklasikĐslamcoğrafyaedebiyatınınzirvelerindenbirisiolarakkabul edilmektedir 54 .Horasanşehirlerihakkındavermişolduğubilgilersebebiyle faydalandığımızeserinneşriyapılmışolup,metindeĐbnHavkalolarak kısaltılmıştır 55 . Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed Makdisî (ö. 390/1000 civarı), 336/947 tarihicivarındaKudüs’te(Beytü’l-Makdis)dünyayagelmiştir.BusebepleMakdisî veyaMukaddesînisbesiyleanılır.AnnetarafındanHorasanlıolanMakdisî, hayatının20yılınıEndülüs,Halep,HorasanveMâverâünnehir’degeçirmiştir.Đbn Havkal’inSuretü’l-‘arzadlıeseriylebirlikteklasikĐslâmcoğrafyaedebiyatının zirvesiolarakkabuledilenAhsenü’t-tekāsîmfîma‘rifeti’l-ekālîm’i378/988yılı civarındatamamlamıştır.Eser,sosyal,ekonomikvekültürelalanlarlailgilibakış açısıylabeşericoğrafyanınilkeseriolarakkabuledilmektedir 56 .Horasan şehirlerinintespitiamacıylakullandığımızeserinArapçaneşirlerimevcutolmakla birlikte,bizFarsçaçevirisindenistifadeettik.MetindeMakdisîolarak kısaltılmıştır 57 . Hudûdü’l-‘alemminelmeşrıkilelmağrib,X.yüzyılınikinciyarısında yazılmışmüellifibelliolmayanbireserdir 58 .Farsçaolarakkalemealınaneserden Horasancoğrafyasınıntespitikonusundaistifadeettik.Eserinneşriyapılmışolup, metinde Hudûdü’l-‘alem şeklinde kısaltılmıştır 59 . 54 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.101-102;a.mlf.,“ĐbnHavkal”,DĐA,C.XX,s.34-35.C. V. Arendonk, “Đbn Havkal”, ĐA, C. V/2, s. 747; A. Miquel, “Đbn Hawkal”, EI 2 , C. III, s. 786-787. 55 Đbn Havkal, Kitâbu Sûretü’l-‘arz, E. J. Brill, Leiden 1967. 56 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.102-103;A.Miquel,“al-Mukaddasī”,EI 2 ,C.VII,s.492- 493;MustafaL.Bilge,“Ahsenü’t-tekāsîm”,DĐA,C.II,s.179-180;MarinaA.Tolmacheva, “Makdisî, Mumammed b. Ahmed”, DĐA, C. XXVII, s. 431-432. 57 EbûAbdullah Muhammed b. Ahmed Makdisî, Ahsenü’t-tekāsîm fîma‘rifeti’l-ekālîm, nşr.M. J. De Goeje, Leiden 1877, 1906, 1967/Farsça çev. Alînakî Münzevî, Tahran 1361 hş., I-II. 58 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.105;Kramers,Coğrafya,ĐA,s.209;C.E.Bosworth, “Hudūd al-‘Alām”, EI 2 , C. XII, s. s. 376. 59 Hudûdü’l-‘alem minel meşrık ilel mağrib, nşr. Minûçehr Sutûde, Tahran t.y. XXIX Tezimizdefaydalandığımızdiğerbireserde,Nâsır-ıHusrev’inkaleme aldığıSefernâme’dir.Siyasîvekültürelkonulardafaydalandığımızeserinneşri yapılmış olup, metinde Sefernâme olarak kısaltılmıştır 60 . Mu‘cemü’l-büldânadlımeşhureserinsahibiEbûAbdullahŞihabüddîn Yâkūt b. Abdullah Yâkūt el-Hamevî (ö. 626/1229), Anadolu coğrafyasında dünyaya gelmiştir.EsirolarakgötürüldüğüBağdat’taHamalıbirtüccarınyanındaticaretle meşgulolmayabaşlamıştır.Efendisiylearasınınaçılmasısonrasındabirsürekitap istinsahederekgeçiminisağlamış,dahasonrafarklıbölgelereseyahatetmeye başlayarakyazacağıeserleriçindeğişikkütüphanelerdearaştırmalaryapmıştır. HârizmveMâverâünnehirbölgesindebulunduktansonraMoğolordularınınbatıya yönelmesiyle birlikte tüm mal varlığını bırakarak Irak’a geri dönmüştür. Bizim için enönemlieseriMu‘cemü’l-büldânolup,1224yılındaMusul’datamamlanmıştır. Eseralfabetikolarakdüzenlenmişbircoğrafyalügâtidir 61 .Horasanşehirlerinin konumlarıhakkındayararlandığımızeser,ayrıcaHorasanşehirlerindeözellikle Merv’dekiSelçuklular’dankalanmimarieserlerihakkındadabilgilervermektedir. Önemlikaynaklarımızdanbiriolaneserinneşriyapılmışolup,metindeYâkūt şeklinde kısaltılmıştır 62 . Zekeriyâb.Muhammedel-Kazvînî’nin(ö.682/1283)Âsârü’l-bilâdve ahbârü’l-‘ibâdadlıeseriAcâibü’l-büldânolarakdabilinmektedir.600/1203 tarihindeKazvîn’dedünyayagelenZekeriyâel-Kazvînî,buşehirdeeğitimini tamamladıktansonraSuriye’yegitmiştir.VâsıtveHillekadılığındadabulunmuş, ayrıcamüderrislikyapmıştır.MeşhureseriÂsârü’l-bilâdveahbârü’l-‘ibâd’ta, dünyayı7iklimegöredeğerlendirirken,yerisimlerinialfabetikolaraksıralamıştır. Tarihicoğrafyaeseriolarakçokönemliolup,diğereserlerdebulunmayanpekçok bilgiyiihtivaeder 63 .Horasanşehirleriningenelözelliklerihakkındavermişolduğu 60 Nâsır-ıHüsrev,Sefernâme,Tahran1351hş./çev.AbdülvehhabTarzî,MEBYayınları,Đstanbul 1994. Nâsır-ı Hüsrev hakkında bkz. Kültürel Hayat Bölümü. 61 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.135-136;R.Blachére,“YâkūtRûmî”,ĐA,C.XIII,s.357- 358; Cl. Gilliot, “Yākūt al-Rūmī”, EI 2 , C. XI, s. 264 vd. 62 EbûAbdullahŞihâbüddînYâkūtb.AbdullahYâkūtel-Hamevî,Mu‘cemü’l-büldân,nşr. Ferdinand Wüstenfeld, Tahran 1965. 63 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.168-169;M.Streck,“Kazvînî”,ĐA,C.VI,s.528vd.;T. Lewicki, “al-Kazwīnī”, EI 2 , C. IV, s. 865-866. XXX bilgilerinden faydalandığımız eserin neşri yapılmıştır. Farsça tercümesinden istifade ettiğimiz eser, metinde Kazvînî, Âsârü’l-bilâd olarak kullanılmıştır 64 . NûreddînAbdullahb.LütfullahHâfızEbrû(ö.833/1430),XIV.yüzyılın ikinciyarısındaHerat’tadoğmuştur.SatrançoyunundakiustalığıylatanınanHâfız Ebrû,Timur’unönemliâlimleriarasındayeralmayıbaşarmıştır.Şahruhtarafından 817/1414tarihindekendisineEbûZeydel-Belhî’nineseriniesasalarakyenibir coğrafyaeseriyazmagöreviverilinceMesâlikveMemâlikvesuverü’l-ekālim’i kalemealmıştır.Đkicilthalindekalemealınaneserinbirincicildicoğrafyailmine dairdir. Ülkelerin siyasî tarihinden kısa da olsa bahseder. Đkinci ciltte ise Horasan ve Mâverâünnehir’intarihicoğrafyasındanbahseder 65 .Horasan’ınşehirlerive özelliklerihakkındakarşılaştırmaamaçlıolarakkullandığımızeserinneşri yapılmıştır. Metinde Hâfız Ebrû olarak geçmektedir 66 . Hamdullahel-Müstevfî(ö.750/1350)tarafındankalemealınanNüzhetü’l- kulûb,740/1339tarihindetamamlanmışbireserdir.Kendisindenöncekicoğrafya eserlerinden faydalanılarak kaleme alınmıştır. Müellif, eserinde kendi dönemindeki AnadoluveĐrancoğrafyasınınekonomikvecoğrafiyapısıhakkındabilgiler vermektedir 67 .Horasanşehirleriveekonomisihakkındavermişolduğubilgileri karşılaştırmalıolarakkullandığımızeserinneşriyapılmıştır.MetindeNüzhetü’l- kulûb olarak kısaltılmıştır 68 . 5. Siyasetnâmeler Bu alandaki en önemli eserimiz Büyük Selçuklu veziri Ebû Ali Kıvâmüddîn Hasanb.Alib.Đshaket-TûsîNizâmülmülk’ünSiyâsetnâme(Siyerü’l-mülûk),adlı kitabıdır.Farsçaolaneser,484/1091tarihindeSultanMelikşah’ınisteğiüzerine 64 ZekeriyaKazvînî,Âsârü’l-bilâdveahbârü’l-‘ibâd,nşr.FerdinandWüstenfeld,Göttingen 1849/Farsça çev. Muhammed Murâd b. Abdurrahmân, Tahran 1373 hş., I-II. 65 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 242; W. Barthold, “Hâfız Ebrû”, ĐA, C. V/1, s. 77; F. Tauer, “Hāfiz-ı Abrū”, EI 2 , C. III, s. 57-58; “Hâfız-ı Ebrû”, DĐA, C. XV, s. 89. 66 NûreddînAbdullahb.LütfullahHâfızEbrû,Coğrafya-yiTarih-iHorasan,nşr.Gulâmrızâ Verehrâm, Tahran 1370 hş. 67 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.241-242;ZekiVelidiTogan,“HamdullahMüstevfî”,ĐA, V/1, s. 186-188; B. Spuler, “Hamdallāh al-Mustawfī”, EI 2 , C. III, s. 122; 68 Hamdullah el-Müstevfî, Nüzhetü’l-kulûb, nşr. Muhammed Debir Siyâkî, Tahran 1336 hş. XXXI kalemealınmıştır.Sadebirüsluplakalemealınaneser,dönemininönemliinşâ örneklerindenbiriolarakkabuledilmektedir.Eserdevletidaresinde karşılaşılabileceksorunlarkarşısındahükümdarınyapmasıgerekenleridahaönce yaşananolaylarıörnekverereköğütlemektedir 69 .SelçuklularDevleti’ninişleyişini hakkındavermişolduğuörnekler,taşıdıklarısosyalveekonomiközellikler açısındançalışmamıziçinbirhayliönemtaşımaktadır.Nizâmülmülkeserinde, devletidaresindeuygulanmasıgerekenprensiplerhakkındadagörüşlerini örneklendirerekbildirmektedir.VermişolduğugenelbilgileriHorasan’la ilgilendirerek değerlendirmeye çalıştığımız eserin neşri yapılmış olup, Türkçe’ye de çevrilmiştir. Metinde Siyâsetnâme olarak kısaltılmıştır 70 . ĐmâmGazzâlî,tarafındanSultanMuhammedTapar’asunulanNasîhatü’l- mülûk(et-Tibru’l-mesbûkfîNasîhatü’l-mülûk),bualandakalemealınmışönemli eserlerdenbirisidir.SultanMelikşahveMelikSencer’esunulmuşolduğuyönünde rivayetlerbulunmaklabirlikte,SultanMuhammedTapar’aithafedildiği anlaşılmaktadır.Farsçakalemealınaneserinorijinalineulaşılamamışolup,Arapça tercümeleribulunmaktadır.Bununlabirliktesonundayeralanhikâyelerinesere sonradaneklendiğişeklindedebirgörüşilerisürülmektedir 71 .Sosyalkonularla ilgiliolarakĐmâmGazzâlî’ninyapmışolduğutespitleraçısındanfaydalandığımız eserin Türkçe çevirileri mevcuttur. Metinde Nasîhatü’l-mülûk olarak kısaltılmıştır 72 . 6. Tabakāt ve Biyografi Kitapları TetimmetüSıvani’l-hikmeadlıeserdeEbu’l-HasanAlib.Zeydel-Beyhakî ĐbnFunduk,tarafındankalemealınmıştır.Eser,Tarihuhukemâi’l-Đslâmolarakda bilinmektedir.Sicistânî’ninSıvani’l-hikmeadlıeserinezeylolarakkaleme 69 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 82; Đbrahim Kafesoğlu, “Nizâm-ül-mülk”, ĐA, C. IX, s. 332; Abdülkerim Özaydın, “Nizâmülmülk”, DĐA, C. XXXIII, s. 194-196. 70 Ebû Ali Kıvâmüddîn Hasan b. Ali b. Đshak et-Tûsî, Siyâsetnâme (Siyerü’l-mülûk), nşr. Mehmet Altay Köymen, Ankara 1976/çev. Nurettin Bayburtlugil, Đstanbul 1995. 71 Kasım Kufralı, “Gazzâlî”, ĐA, C. IV, s. 759-760; C. E. Bosworth, “Nasīhat al-Mulūk”, EI 2 , C. VII, s. 986; “Gazzâlî”, DĐA, C. XIII, s. 489 vd.; Casim Avcı, “Nasîhatü’l-Mülûk”, DĐA, C. XXXII, s. 411. 72 ĐmâmGazzâlî,Nasîhatü’l-mülûk,haz.CelaleddînHumayî,Tahran1988/çev.HüseyinOkur, Yöneticilere Altın Öğütler, Đstanbul 2005. XXXII alınmıştır. Eser, 111 âlimin hal tercümesini nakletmektedir. Özellikle Sultan Sencer zamanındaMerv’deyaşayanâlimlerhakkındavermişolduğubilgileraçısından büyükönemtaşımaktadır.Çalışmamızdadahaziyadefenbilimlerisahasında çalışmalaryapanâlimlerhakkındavermişolduğu,başkayerdebulunmayan bilgilerinden faydalandığımız eser, bu anlamda farklı ve bir o kadar da önemlidir 73 . Neşri yapılmış olup, metinde Tarihu’l-hukemâ olarak geçmektedir 74 . EbûSa‘dAbdülkerîmb.Muhammedb.Mansûres-Sem‘ânîel-Mervezî(ö. 562/1166)tarafındankalemealınanel-Müntehabminmu‘cemişüyûhi’l-Đmâmel- HafızEbîSa‘dAbdilkerîmĐbnMuhammedb.Mansûres-Sem‘ânîet-Temîmî,tarih vebiyografialanındakiönemlieserlerdenbiridir 75 .EseradetaHorasan’ınzengin ilimhayatınadelilgibidir.Đslâmcoğrafyasındayetişmişbulunanâlimlerinhal tercümelerininakleder.ÖzellikleHorasanbölgesindeyaşamışbulunan muhaddislerinhayatlarıhakkındavermişolduğubilgilerdenfaydalandığımız eserden,çalışmamızınEklerkısmındayeralanmuhaddislerlisteside oluşturulmuştur.Kısacakültürelhayatkonusundaenönemlibaşvuru kaynaklarımızdan biri olan eserin neşriyapılmış olup, metinde el-Müntehab olarak kısaltılmıştır 76 . Ebû Sa‘d Abdülkerîm b. Muhammed b. Mansûr es-Sem‘ânî el-Mervezî’nin diğerbireseriel-Ensâbdaaynıözelliklerihaizdir.Đlimadamlarınınnisbelerinine göre alfabetik olarak düzenlenmiş bir biyografi ve coğrafya eseridir. Türk hâkimiyet sahasıiçerisindeyeralanpekçokâlimhakkındabilgivermektedir.Sahasınınen önemli kaynaklarından birisi olarak kabul edilmektedir 77 . Horasan’da yaşamış bilim adamlarıhakkındaverdiğibilgilerbakımındançalışmamıziçinçokönemlibir 73 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.115-116;M.FuadKöprülü,“Beyhakî”,ĐA,C.II,s.585; Abdülkerim Özaydın, “Beyhakî, Ali b. Zeyd”, DĐA, C. VI, s. 62-63. 74 Ebu’l-HasanAlib.Zeydel-Beyhakî(ĐbnFunduk),Tarihuhukemâi’l-Đslâm,nşr.Muhammed Kürd Ali,Dımaşk 1946. 75 Hakkında bkz. Kültürel Hayat Bölümü. 76 EbûSa‘dAbdülkerîmb.Muhammedb.Mansûres-Sem‘ânîel-Mervezî,el-Müntehabmin mu‘cemişüyûhi’l-Đmâmel-HafızEbîSa‘dAbdilkerîmĐbnMuhammedb.Mansûres- Sem‘ânî et-Temîmî, nşr. Muvaffak b. Abdullah b. Abdülkadir, Riyad 1996, I-IV. 77 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.114-115;R.Sellheim,“al-Sam‘ānī”,EI 2 ,C.VIII,s.1024- 1025. XXXIII kaynaktır.Kültürelhayataçısındanbirhaylifaydalandığımızeserinneşriyapılmış olup, metinde el-Ensâb şeklinde kullanılmıştır 78 . Ebu’l-Kāsım Ali b. Hasan b. Hibetullah Đbn Asâkir (ö. 571/1176), 499/1105 tarihindeilimleuğraşanbiraileninçocuğuolarakdünyayagelmiştir.Aile efradından ilk eğitimini aldıktan sonra seyahatlere çıkmış, Horasan bölgesini ziyaret etmiştir.DahasonrageridöndüğüDımaşk’tamüderrislikyapmışvesiyasetle ilgilenmiştir 79 .Tebyînukezibi’l-müfterîfimânusibeile’l-imâmEbi’l-Hasanel- Eş‘arî,adlıeseriilimadamlarınınhayatlarıhakkındaverdiğibilgileraçısındanbir hayliönemtaşımaktadır.AynızamandaHorasanbölgesindeyaşananmezhep mücadelelerikonusundaverdiğiayrıntılarsayesindesosyalhayatkonusunda çalışmamızabüyükkatkısağlamıştır.Bizimiçinbirhayliönemliolaneser,diğer kaynaklarda pek fazlayer almayan bilgiler ihtivaetmektedir. Eserin neşriyapılmış olup, metinde Đbn Asâkir olarak kısaltılmıştır 80 . Đhbârü’l-ulemâbiahbâri’l-hukemâ(Tarihuhukemâ-iKıftî),Cemâlüddîn Ebu’l-HasanAlib.YusufĐbnü’l-Kıftî(ö.646/1248)tarafındankalemealınmışbir eserdir.Đbnü’l-Kıftî,568/1172tarihindeYukarıMısır’dabulunanKıftşehrinde dünyayagelmiştir.BabasınınmemuriyetisebebiylegeldiğiKahire’dedeğişik âlimlerdeneğitimalmış,Kudüs’ünfethindensonrababasıylabirlikteburaya gitmiştir. Bir taraftan tahsiline devam ederken, diğer taraftan da dîvânda çalışmıştır. Müellif,dahasonragittiğiHalebşehrindemaliişlerebakandîvânınbaşına getirilmiştir.BugörevdensonradaHalebhâkimiel-Melikü’l-Azîztarafından vezirliğegetirilmiş,bugörevisürdürdüğüsıradavefatetmiştir.Bizimde faydalandığımızeserieskizamanlardankendidevrinekadaryaşamışolanfilozof, matematikçi,astronom,tabiatbilimcivebazıtabiplerinhayatlarıhakkındabilgiler içermektedir.Kitabınkendisikaybolmuşolup,Muhammedb.Aliel-Zevzenî 78 EbûSa‘dAbdülkerîmb.Muhammedb.Mansûres-Sem‘ânîel-Mervezî,el-Ensâb,nşr. Abdurrahman b. Yahyâ el-Muallimî el-Yemânî, Beyrut 1980, II-IX. 79 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 117-118; C. Brockelmann, “Đbn Asâkir”, ĐA, C. V/II, s. 701- 702;N.Elisséeff,“Đbn‘Asākir”,EI 2 ,C.III,s.713-714;MustafaS.Küçükaşçı-CengizTomar, “Đbn Asâkir”, DĐA, C. IXX, s. 321 vd. 80 Ebu’l-KâsımAli b. Hasan b. Hibetullah ĐbnAsâkir, Tebyînukezibi’l-müfterî fimâ nusibe ile’l- imâm Ebi’l-Hasan el-Eş‘arî, Beyrut 1984. XXXIV tarafından647/1249tarihindeyapılanözetigünümüzeulaşmıştır 81 .FenBilimleri alanında çalışan âlimler hakkında bilgi veren nadir kaynaklardan biridir. Bu sebeple önemlikaynaklarımızarasındayeralmaktadır.Kültürelhayatileilgiliolarak âlimlerinhaltercümeleriniverirkenkullandığımızeserinfarklıneşirleri bulunmaktadır. Farsça çevirisini kullandığımız eser, metinde Tarihu hukemâ-i Kıftî olarak verilmektedir 82 . Bugyetü’t-talebfîTarihiHalebKemâleddînEbu’l-KâsımÖmerb.Ahmed Đbnü’l-Adîm (ö. 660/1262),tarafından kaleme alınmıştır. Yazar, 588/1193 tarihinde Haleb’tedünyayagelmiştir.ĐlkeğitiminiHaleb’tekiâlimlerdenalanĐbnü’l-Adîm, dahasonraKudüs’e,oradandaDımaşk’ageçmiştir.616/1220tarihindeHaleb’te bulunanŞâdbahtveHallâviyyeMedreseleri’ndemüderrislikyapmıştır.Pekçok ilimalanıylailgilenenĐbnü’l-Adîm’inbizimiçin önemliolaneseriBugyetü’t-taleb fîTarihiHaleb,Halebtarihiyleilgilibireserdir.Eseresiyasîtarihleilgiliolarak eklediğibilgileribaşkakaynaklardanalmış,ancakkendisideilavelerde bulunmuştur 83 .Selçuklular’ıngenelsiyasîtarihiyleilgiliolarakkarşılaştırmak amacıylakullandığımızeserinneşriveçevirisiyapılmıştır.MetindeBiyografiler şeklinde kısaltılmıştır 84 . ÖzellikleKültürelHayatkısmındavermişolduğumuzbiyografileriçin faydalandığımızönemlikaynaklardanbirideVefeyâtü’l-a‘yânveenbauebnai’z- zamanadlı eserdir. Ayrıca siyasî konularda da önemli bilgiler veren eserin müellifi olanŞemseddînEbu’l-AbbasAhmedb.MuhammedĐbnHallikân(ö.681/1282), 608/1211tarihindeErbil’dedünyayagelmiştir.ĐlkeğitiminiErbil’dealanĐbn Hallikân,gençlikyıllarındaburadanayrılarakMusulveHalebşehirlerinde eğitimine devam etmiş, son olarak geldiği Dımaşk’a yerleşmiştir. Daha sonra gittiği 81 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 142-143; E. Mittwoch, “ĐbnülKıftî”, ĐA, C. V/2, s. 863-864; A. Dietrich, “Đbn al-Kıftī”, EI 2 , C. III, s. 840; Mahmut Kaya, “Đbnü’l-Kıftî”, DĐA, C. XXI, s. 112- 114. 82 CemâlüddînEbu’l-HasanAlib.YusufĐbnü’l-Kıftî,Tarihuhukemâ-iKıfti,Farsçaçev.Behîn Dârâî, Tahran 1347 hş. 83 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 146-147; Brockelmann, “Kemâleddîn”, ĐA, C. VI, 569-570; B. Lewis, “Đbn al-‘Adīm”, EI 2 , C. III, s. 695-696; Ali Sevim, “Đbnü’l-Adîm”, DĐA, C. XX, s. 478- 479. 84 Đbnü’l-Adîm,Bugyetü’t-talebfîTarihiHaleb,nşr.SamiDehhan,Dımaşk1968/Biyografilerle SelçuklularTarihi,Bugyetü’t-talebfîTarihiHaleb(Seçmeler),çeviri,notveaçıklamalarAli Sevim, TTKY, Ankara 1989. XXXV Kahire’de bir süre kalmış, geri döndükten sonra Dımaşk, Kahire veĐskenderiye’de eğitimverençeşitlimedreselerdemüderrisolarakçalışmıştır.Enönemlieseri Vefeyâtü’l-a‘yân,büyükbiyografikitaplarındanbirisidir.Alfabetikolarak düzenleneneser,Đslâmdünyasındayetişendevletadamı,âlim,edip,filozofve şairlerin865’ininbiyografisiniiçermektedir 85 .Özellikleilimadamlarının hayatlarıylailgiliolarakvermişolduğubilgilerbakımındançalışmamıziçinçok faydalıbireserdir.KültürelHayatBölümü’ndevermişolduğuhaltercümeleriiçin Đngilizcetercümesinisıklıklakullandığımızeser,metindeVefeyâtü’l-a‘yânolarak kısaltılmıştır 86 . Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,727/1327tarihindevefatetmişbulunan TacüddînEbûNâsrAbdülvahâbb.Alies-Sübkî’ninkalemealdığıönemli kaynaklarımızdanbiridir.Sübkî,Eş‘arîkelamcısıveaynızamandatarihçidir 87 . Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, Şâfi‘îfakihlerinin hayatlarından bahsedenbiyografi eseridir.Eserdebazısiyasîolaylarhakkındadailginçkayıtlardüşülmüştür.Eser, KültürelHayatBölümü’ndehayatlarıhakkındabilgiverdiğimizmüderris, muhaddis,fakîh,müfessirvediğeralanlardakiilimadamlarıhakkındagenişbilgi nakletmektedir.Bubilgilerinaklederkenarabilgiolarakdakonumuzlailgiliolan medrese,camigibikurumlarhakkındadagörüşbelirtilmektedir.Bununlabirlikte yukarıdadabelirttiğimizgibizamanzamansiyasîkonulardadüşmüşolduğu kayıtlarbaşkakaynaklardayeralmayanbilgilerdir.ÖzellikleAmîdülmülk’ün Horasanâlimlerihakkındaverdiğitutuklamaemrisonrasındayaşananolayları nakledentekkaynaközelliğitaşımaktadır.Neşredilmişolaneser,metinde Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ olarak verilmiştir 88 . 85 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.151-152;C.Brockelmann,“ĐbnHallikân”,ĐA,C.V/II,s. 745;J.W.Fück,“ĐbnKhallikān”,EI 2 ,C.III,s.832-833;AbdülkerimÖzaydın,“ĐbnHallikân”, DĐA, C. XX, s. 17-19. 86 Đbn Hallikân, Vefeyâtü’l-a‘yân ve enbâu ebnai’z-zamân, nşr. Đhsan Abbas, Beyrut 1968/Türkçe çev.MehmedRodosîzâde,Đstanbul1863/Đngilizceçev.MacGuckindeSlane,IbnKhallikan’s Biographical Dictionary, Beyrut 1970, I-IV. 87 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 196; Joseph Schacht, “Sübkî”, ĐA, C. XI, s. 82; a. mlf., “al- Subkī”, EI 2 , C. IX, s. 744. 88 TacüddînEbûNasrAbdülvahâbb.Alies-Sübkî,Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,nşr.Mahmûd Muhammed Tanahî-Abdülfettâh Muhammed el-Hulv, Kahire 1968, IV-VII. XXXVI ŞemseddînMuhammedb.Ahmedb.Osmanez-Zehebî’nin(ö.748/1347) kalemealdığıdiğerbirkaynağımız,SiyeruA‘lâmi’n-nübelâadlıeserdir.Zehebî, 673/1273 tarihinde Dımaşk’ta doğmuş olup, ilk eğitimini de burada tamamlamıştır. Dahasonradönemininönemlişehirlerineseyahatleryaparakpekçokönemli âlimdendersleralmış,dahasonralarıhatiplikvemüderrislikyapmış,dahasonra Dımaşk’agelerekburadavefatetmiştir.DeğişikalanlardaeserverenZehebî’nin SiyeruA‘lâmi’n-nübelâadlıeseri,genişbirbiyografikitabıdır.Eserdeverilen bilgilerbüyükbirdikkatlekalemealınmıştır 89 .Farklıciltleri,farklıkişiler tarafındanneşredileneserden,kültürelhayatbölümündevermişolduğumuzhal tercümeleridoğrultusundafaydalanılmıştır.Buanlamdaçalışmamızınkültürel hayatkısmıiçinönemlikaynaklardanbiriniteşkiletmektedir.MetindeA‘lâmü’n- nübelâ olarak kısaltılmıştır 90 . Tabakātü’l-fukahâi’ş-Şâfi‘îyyîn,Ebu’l-FidâĐmadüddînĐsmailb.ÖmerĐbn Kesîr’in (ö. 774/1373) eseridir.Büyük Selçuklular döneminde Horasan’da yaşamış veya Horasanlı olan yazarın eserini başka bölgelerde yaşamış bulunan fakihlerin hal tercümelerininaklederkenkullandık.Önemlikaynaklarımızdanbiriolaneser neşredilmiş olup, metinde Tabakātü’l-fukahâu’ş-Şâfi‘îyyîn şeklinde verilmektedir 91 . 7. Đlim ve Kültür Hayatıyla Đlgili Eserler a. Edebî Eserler Cevâmi‘ü’l-hikâyât ve levâmi‘ü’l-rivâyât adlı edebiyat kitabınınyazarı olan NureddînMuhammedb.Muhammedel-‘Avfî(ö.633/1235’tensonra),aslen Buharalıolup,KarahanlılarDevleti’ndekâtiplikgörevindebulunmuştur.Đlk eğitiminiBuhara’daalan‘Avfî,sahabedenAbdurrahmânb.‘Avf’ınsoyuna 89 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 185-186; Moh. Ben Cheneb, “Zehebî”, ĐA, C. XIII, s. 493- 494. 90 Şemseddîn Muhammed b. Ahmed b. Osman ez-Zehebî, Siyeru A‘lâmi’n-nübelâ, nşr. Şu‘ayb el- Arnavût-Muhammed Na‘îm, Beyrut t.y. 91 Ebu’l-FidâĐmadüddînĐsmailb.ÖmerĐbnKesîr,Tabakātü’l-Fukahâi’ş-şâfi‘îyyîn,nşr. Muhammed Azab-Ahmed Ömer Hâşim, Kahire 1993. XXXVII dayandığıiçinbuisimleanılmaktadır.Kâtiplikgörevindeuzunsürekalmayarak ülkeninbatısındakipekçokşehreseyahatlerdebulunmuştur.Moğollar’ınbatıya yönelmesiüzerineSind’egiderekSind-MultanbölgesindehükümsüreNâsırüddîn Kabac’ın hizmetine girmiş, 618/1221 tarihinde ünlü eseri Lübâbü’l-elbâb’ı da onun veziriFahreddînHüseyin’esunmuştur.Kabac’ınölümündensonradaDelhi hükümdarıŞemseddînĐltutmuş’unhizmetinegirmiştir 92 .Cevâmi‘ü’l-hikâyâtve levâmi‘ü’r-rivâyâtadlıeser4kısma,herkısımda25bâbaayrılmıştır.Bizimiçin önemliolansonkısmıolup,buradaTürkler’eaitbilgilerverilmektedir.Vermiş olduğusosyalhayatiçeriklihikâye,çalışmamızdadaönemlibiryertutmaktadır. Eserin neşri yapılmış olup, metinde Cevâmi‘ü’l-hikâyât olarak verilmektedir 93 . Muhammed‘Avfî’nindiğerbireseriiseLübâbü’l-elbâb’tır.Bueser Farsçayazanşairlerhakkındatezkiredurumundadır.300kadarşairinbiyografisi hakkındabilgilerverileneserdeHorasanşairleriiçindebirbaşlıkaçılmıştır. Bununlabirliktebirkaçönemlişairharicindebahsettiğişairlerhakkındaçokaz malumatverir,hattaölümtarihlerindenbilebahsetmez.Busebeplebazenşairlerin hangidönemdeyaşadıklarınadairkarmaşayanedenolabilmektedir.Bununla birliktehemenherşairinşiirlerindenörneklersunmaktadır.Horasanşairlerinin tespiti,hattabazılarıhakkındaverdiğigenişrivayetlerisayesindeçalışmamıziçin vazgeçilmezkaynaklardanbiriolmuştur.Neşredileneser,metindeLübâbü’l-elbâb olarak kısaltılmıştır 94 . Mu‘cemü'l-üdebâ, Ebû Abdullah Şihâbüddîn Yâkūt b. Abdullah Yâkūt el- Hamevîtarafındankalemealınmışönemlieserlerdenbiridir.EserinadıĐrşâdü’l- erîbilâmarifeti’l-edîbolmaklabirlikteMu‘cemü'l-üdebâolarakdabilinmektedir. Alfabetikolarakdüzenleneneserde,Đslâmdünyasındayetişendilciler,edipler, şairler,tarihçiler,coğrafyacılar,hattatlar,filozoflar,matematikçilervetıpalanında yetişmişünlülerinbiyografilerihakkındabilgilerverilmektedir.Horasan’da yetişmişolanmüderris,edipvemuhaddislerinhaltercümelerininaklederken 92 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.159;M.FuadKöprülü,“Avfî”,ĐA,C.II,s.21;M. Nizamuddin, “‘Awfī”, EI 2 , C. I, s. 764; Tahsin Yazıcı, “Avfî”, DĐA, C. IV, s. 115-116. 93 Muhammed ‘Avfî, Cevâmi‘ü’l-hikâyât ve levâmi‘ü’r-rivâyât, nşr. Ca‘fer Şi‘âr, Tahran 1375 hş. 94 Muhammed ‘Avfî, Lübâbü’l-elbâb, nşr. Sa‘îd Nefîsî, Tahran 1375 hş. XXXVIII kullandığımızeser,kültürtarihiaçısındanönemlikaynaklarımızdanbiriolmuştur. Neşredilmiş olan eser, metinde Mu‘cemü’l-üdebâ olarak verilmiştir 95 . Harîdetü’l-kasrvecerîdetü’l-‘asr,ĐmâdüddinMuhammedb.Muhammed Kâtibel-Isfahânî(ö.597/1201)tarafındankalemealınmıştır.519/1125tarihinde Isfahân’dadoğanĐmâdeddîn,ilktahsilinimemleketindetamamladıktansonra Bağdat’agitmiştir.BuradadaNizâmiyeMedresesi’ndeönemliâlimlernezaretinde eğitimine devam etmiştir. Daha sonra Musul’da bir süre kaldıktan sonra memleketi Isfahân’adönmüştür.549/1154tarihinekadarburadakalarakderslervermiştir. Sonraları Abbâsîler ve Nureddîn Mahmûd’un hizmetinde bulunmuştur. Nureddin’in ölümüsonrasındaBağdat’agitmekistemişsedeSelahaddînEyyubî’ninhizmetine girmiştir.Onunölümündensonradadevletvazifesindenayrılarakeserlerini tamamlamaklameşgulolanIsfahânî,Dımaşk’tavefatetmiştir.Önemliediplerden birisiolarakkabuledilmektedir.Harîdetü’l-kasrvecerîdetü’l-‘asr,Đslâm dünyasındayetişenşairveediplerdenbahsedenantolojiileonunzeylidir.Eser 572/1176 tarihinde tamamlanmıştır 96 . Horasan ve Herat ehli için ayrı bir cilt kaleme alınmıştır.Ediplerveşairlerinbazılarıhakkındauzunmalumatverilirken,bazıları hakkındaki bilgiler iki satırı geçmemektedir. Konumuzla ilgili olan edip ve şairlerin tespitivehayatlarıhakkındavermişolduğubilgileraçısındanönemli kaynaklarımızdanbiridurumundadır.Eserinneşriyapılmışolup,metinde Harîdetü’l-kasr olarak kısaltılmıştır 97 . EdebiyatalanındayararlandığımızbirdiğereserolanTezkiretü’ş-şuarâ, Devletşahb.AlâüddevleBahtişâhes-Semerkandî(ö.900/1495civarı)tarafından kalemealınmıştır.Devletşah,830/1427tarihicivarındadünyayagelmiştir. HayatınınbüyükbirkısmınıTimurlularsarayındageçirdiğiiçiniyibireğitim almıştır.DahasonralarıHerat’taHüseyinBaykaraveAliŞîrNevâî’nin himayesindekalmıştır.Tezkiretü’ş-şuarâadlıeserindeFarsçayazanşairler hakkındabilgiverirken,kendizamanındakidevletidaresindegörülen 95 EbûAbdullahŞihabüddînYâkūtb.AbdullahYâkūtel-Hamevî,Mu‘cemü'l-üdebâ,thk.Ahmed Ferîd Rıfa‘î, Beyrut 1938. 96 Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.123,125;“Đmâdüddîn”,ĐA,C.V/2,s.978-979;H.Massé, “‘Đmād al-Dīn”, EI 2 , C. III, s. 1157-1158. 97 Đmâdüddînel-Isfahânî,Harîdetü’l-kasrvecerîdetü’l-‘asr,nşr.AdnanMuhammedel-Ta‘me, Tahran 1999. XXXIX aksaklıklardandabahseder.Eserde10’uArap,143’üdeĐranlıolanşairin biyografileri de verilmektedir 98 . Çok fazla bilgiye ulaşamadığımız şair biyografileri hakkında vermiş olduğu bilgiler, çalışmamız için büyük önem taşımaktadır. Ayrıca kültürel hayat konularında vermiş olduğu bazı bilgiler bakımından tek kaynak olma özelliğindedir.Kültürelkonulariçinkullandığımızeserinfarklıneşirleriyapılmış olup,Türkçe’yedeçevrilmiştir.MetindeDevletşahTezkiresişeklinde kısaltılmıştır 99 . b. Münşeat Mecmuaları Münşeat kelimesi, inşâ masdarından türemiş olup, sözlükte “düz yazı, nesir” anlamına gelmektedir. Aynı zamanda münşeat, devletin bünyesinde bulunan dîvân, kalemveketebegibiresmîdairelerdeçalışannişancıveyatevkīîlerinyazmış oldukları yazılar ile mektupların, bunun yanında şair ve ediplerin kaleme aldığı her çeşitsanatlıveyadüzyazınıntoplandığıkitaplarınadıdır.FarsveTürkkültüründe “mektûbât” karşılığı olarak da kullanılmıştır 100 . Atebetü’l-ketebe,SultanSencer’inDîvân-ıĐnşâbaşkanıveaynızamanda nedimiolanMüeyyidüddevleMüntecebüddînBedî‘Alib.AhmedAtabekel- Cüveynî’nin(ö.552/1157’densonra)ünlüeseridir.Mektup,fermanveresmi vesikaların özellikleri hakkında bilgi veren bu eserin yazarı, 516/1122 tarihinde inşâ sanatınıöğrenmekamacıylaMerv’egelmiştir.DahasonralarıSultanSencer’in Divân-ıRisâleti’ndeçalışmayabaşlamıştır.Atebetü’l-ketebe,38resmibelgenin toplandığıbirMünşeatMecmuası’dır.Eserinilkkısmındahemenherkonuda yapılantayinleriçinfermanlaryeralırken,ikincibölümdedahaziyadeözel mektuplarayerverilmiştir.Farsçakalemealınaneser,SelçuklularDevleti’nin 98 Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 246-247; M. Fuad Köprülü, “Devlet-şah”, ĐA, C. III, s. 560- 561. 99 Devletşahb.AlâüddevleBahtişâhes-SemerkandîDevletşah,Tezkiretü’ş-şuarâ,çev.Necati Lugal, Devletşah Tezkiresi, Đstanbul 1977. 100 Mustafa Uzun, “Münşeat”, DĐA, C. XXXII, s. 18. XL işleyişi hakkında benzersiz bilgiler içermektedir 101 . Yöneticilere aktarılan emirlerde öğütleredeyerverilmekte,buöğütlerdahaziyadesosyaliçeriklimesajlar içermektedir.Busebepleeser,yöneticidenyapılmasıistenilenşeylerintoplumun sosyaldüzeniileilgiliipuçlarıiçermesisebebiylesıkçaistifadeettiğimiz kaynaklardanbirisiolmuştur.Ayrıcayapılantayinlerdegörevalanıtarifiyapılmış olduğundan,görevlilerinyetkialanlarınınsosyalhayataetkisinindeğerlendirilmesi sırasındadaçalışmamızabüyükkatkılarıolmuştur.Vermişolduğupekçokbilgi hemnicelikvehemnitelikaçısındandiğerkaynaklarımızdanfarklılıklartaşımakta olup,buözelliğindendolayıdaönemarzedenkaynaklardanbiridir.Eser neşredilmiş olup, metinde Atebetü’l-ketebe olarak verilmiştir 102 . 8. Meskûkat, Kitabe ve Arkeolojik Eserler Hükümdarlıkalâmetlerininenönemlilerindenbirisikkebastırmaktır.Tahta çıkanherhükümdarkendihâkimiyetinigöstermesiiçinadınınveunvanlarının yazılıolduğuparalarbastırmaktadır.Vasalhükümdarlardabastırdıklarısikkelerde önce Abbâsî halifesi, daha sonra tâbi oldukları hükümdarın ve son olarak da kendi adlarınayervermekdurumundadırlar 103 .Birbölgeyehâkimbulunankişinin hükümdarın adını zikretmeden para bastırması isyan olarak kabul edilmektedir. Bu kadar büyük önem taşıyan sikkeler, Selçuklular Devleti’nin kurulmasından itibaren Horasan’akimlerinhâkimolduğunugöstermesiaçısındanbüyükönem taşımaktadır.DahaziyadesultanlaradınaparabasılmışolanHorasan’da,sultana isyan eden iki hanedan üyesinin kendi adına para bastırmış olduğu paralar da ayrıca önemlidir. Özellikle Siyasî Tarih Bölümü’nde, Selçuklu sultanları ve diğer hanedan 101 Eser vemüellifhakkında bkz. MehmetAltay Köymen,“BüyükSelçuklu Đmparatorluğu Devrine ÂitMünşeatMecmuaları,Atebetü’l-Ketebe’ninNeşriMünasebetiyle”,AnkaraÜnv.D.T.C.F. D.,sayı:4,Ankara1951;G.M.Kurpalidis,BüyükSelçukluDevletininĐdarî,Sosyalve EkonomikTarihi,çev.ĐlyasKamalov,Đstanbul2007;TahsinYazıcı,“MüntecebüddinBedi‘”, DĐA, C. XXXII, s. 25. 102 Müeyyidüddevle Müntecebüddîn Bedî‘ Ali b. Ahmed Atabek el-Cuveynî, Atebetü’l-ketebe, nşr. Muhammed Kazvînî-Abbâs Đkbâl, Tahran 1329. 103 Geniş bilgi ve Selçuklular’daki durum için bkz. Erdoğan Merçil, Selçuklular’da Hükümdarlık Alâmetleri, TTKY, Ankara 2007, s. 89 vd. XLI üyeleriadınaHorasan’dabasılmışbulunansikkeler,ençokistifadeettiğimiz kaynaklardan biri olmuştur 104 . Kitabe olarak değerlendirdiğimiz tek örnek Hargîrd Nizâmiye Medresesi’nin Tahran’dakiMüze-yiĐrân-ıBâstân(ArkeolojiMüzesi)’dabulunankitabesidir. Özelliklebumedreseninvarolupolmadığıylailgiliolarakbilimdünyasında süregelen tartışmaları sona erdirecek özellikteki bu kitabe, bundan dolayı konumuz açısından da bir hayli önem taşımaktadır 105 . Tariheyardımcıilimlerarasındaarkeolojidebulunmaktadır.Busebeple arkeolojikbulgulardatarihideğerlendirmeaçısındanbüyükönemtaşımaktadır. Büyük Selçuklular Devleti gibi büyük ekonomik gelişmişliğe ulaşan bir devlette hiç kuşkusuzimarfaaliyetleridegelişmişolacaktır.Ancak,bölgeselşartlargereği Horasan’dayapımalzemesiolarakkerpicintercihedilmesi,inşaedilenyapıların günümüzesağlambirşekildegelmesinemaniolmuştur.Bununlabirliktekonumuz olancoğrafyadaSelçuklularzamanındainşaedilmişbulunanveyapılanarkeolojik kazılarsonucundaortayaçıkartılanbazıyapılarmevcuttur.Çalışmamızda Horasan’dakiinşafaaliyetlerihakkındakiarkeolojikverilervesanatsal değerlendirmelerden de büyük ölçüde istifade edilmiştir 106 . 104 Sikkeler için bkz. Resim 1-32. 105 Bkz. Kültürel Hayat Bölümü. 106 Bkz. Ekonomik Hayat Bölümü. GĐRĐŞ TarihiçokeskileredayananHorasan,günümüzdebüyükçoğunluğuĐran olmaküzere,AfganistanveTürkmenistansınırlarıiçerisindeyeralangenişbir coğrafyayıifadeeder.EskiFarsça’da“hûr”(güneş)ve“âsân”(doğan,gelen) kelimelerininbirleşmesindenoluşanHorasanadı,“güneşindoğduğuyer,güneş ülkesi,doğubölgesi”anlamlarınagelmektedir.HorasanbölgesidoğudanHuttel, Gûr ve kısmen Sicistân, güneyden Deştilût ve Kirmân ile Rey arasında yer alan Fars eyaletitoprakları,batıdaDeştikevîr’inbatıkısmı,TaberistânveCürcân,kuzeyden deTürkmenistan,HârizmveMâverâünnehirtarafındançevrilenbirbölge 1 olarak tarif edilmiş olsa da, tam sınırlarını belirlemek mümkün görünmemektedir. Bununla birlikte hemen hemen tüm Đslâm coğrafyacıları bölgeyi dört kısma ayırmayı uygun bulmuşlardır.Bölge,ümmehâtdenilenbutaksimegöreBelh,Herat,Nîşâbûrve Mervolarakdördeayrılmaktadır 2 .Horasan’ınsınırlarıhergeçenyüzyılave coğrafyacıyagöredeğişikliklergöstermiş,hattabölgeyioluşturanşehirlerin isimlerindebilefarklılıklargörülmüştür.ÖrneğinXV.yüzyılcoğrafyacılarından HâfızEbrû’nunCoğrafya-yiTarih-iHorasanadlıeserindekibilgilerkendisinden önceki coğrafya kaynaklarından farklılıklar arz etmektedir 3 . GrekcoğrafyacılarınınHorasanhakkındakikayıtlarıBüyükĐskender’in bölgeyegelmesiylebirliktebaşlar.Onlar,bölgeyiBaktria(Belh,Merv),Aria (Herat) ve Parthia (Nîşâbûr) olmak üzere taksim etmişlerdir 4 . ÇokgenişbircoğrafyayıkapsadığınıbelirttiğimizHorasan’ın,bundan dolayı sınırlarını belirlemenin çok zor olduğunu yukarıda belirtmiş olmakla birlikte, özellikletezimizin içerisindegeçenbazışehirvekasabalarhakkındabilgivermeyi uygun görmekteyiz. 1 Đbn Havkal, s. 426; Kazvînî, Âsârü’l-bilâd, C. II, s. 116 vd.; Recep Uslu, Hicri I-II. Yüzyıllarda HorasanTarihi,UludağÜniversitesiSosyalBilimlerEnstitüsü,YayımlanmamışDoktoraTezi, Bursa 1997, s. 27;Cl. Huart, “Horasan”, ĐA, C. VI/1, s. 560; C. E. Bosworth, “Khurāsān”, EI 2 , C. V, s. 55-56; Osman Çetin, “Horasan”, DĐA, C. XVIII, s. 234. 2 Đstahrî, s. 203; Đbn Havkal, s. 430; Hudûdü’l-‘alem, s. 99 vd.; Yâkūt, Mu‘cemü’l-büldân, C. II, s. 409;AhmedEmin,Zuhrü’l-Đslâm,Kahire1966,C.I,s.259;Bosworth,Khurāsān,EI 2 ,C.V,s. 56; Çetin, Horasan, DĐA, s. 234. 3 Hâfız Ebrû, s. 47 vd.; Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 242. 4 Çetin, Horasan, DĐA, s. 234. 2 NîşâbûrşehritümtarihiboyuncaHorasan’ınmerkeziveenbüyükşehri konumundaolmuştur.BulutşehrianlamındaEbr-işehrolarakdaanılmaktadır. ÖzellikleX.yüzyıldansonraöneminihergeçengündahadaarttırmıştır.Đran şehirlerindekiyerleşimplanıylainşaedilmişbirşehirdir.Çevresiikikapıyladışarı açılan surlarla çevrilidir. Ayrıca şehir bağ ve bahçelerle çevrilmiş durumdadır. Ona bağlıpekçokşehirvekasababulunmaktadır 5 .Bunlardanbazılarışuşekilde sıralanabilir. Nesâ,ortabüyüklüktekişehirlerdenbirisidir.Çevresindekitepelerdenşehre bolmiktardatemizsuulaşmaktadır.Busebeplebereketli,yeşil,ekmeğilezzetli, meyvelerigüzel,pazarlarıbüyükvegüzelbirşehirolarakkaydedilmektir.Şehir Cumamescidiilebüyükvemükemmelpazarlarasahiptir.Nîşâbûr’un kuzeydoğusunda yer almakta olup, Serahs yakınlarındadır 6 . Beyhak,Nîşâbûr’unkuzeybatısındayeralmaktaolup,gayetbayındırbir bölgeolarakkaydedilmektedir.Bitkiörtüsü,madenleri,değerlitaşlarıvemermer yatakları ile ünlüdür. Đdare merkezi Sebzevâr şehridir 7 . Tûs,NîşâbûrileSerahsarasında,Nîşâbûr’undoğusundayeralır.Bugünkü Meşhed’ineskimerkezidir.Büyükveeskibiryerleşimolup,suyubol,ziraatı gelişmiş bir yer olarak kaydedilmektedir 8 . Cüveyn,Nîşâbûryakınlarındakibirşehirdir.BeyhakileCâcermarasında bulunmakta olup, Bistâm’dan gelen ticaretyolunun uğrakyerlerinden biridir. Suyu fazlaolmamaklabirlikteheryerleşimbirimibirveyaikikaynağasahiptir.Hemen 5 Đstahrî, s. 204-205; Kazvînî,Âsârü’l-bilâd, C. II, s. 276 vd.; Nüzhetü’l-kulûb, s. 181-182; G. Le Strange, The Lands of Eastern Caliphate, London 1966, s. 382-383; E. Honigmann, “Nîşâpûr”, ĐA, C. IX, s. 302 vd.; a. mlf., “Nīshāpūr”, EI 2 , C. VIII, s. 62 vd.; Osman G. Özgüdenli, “Nîşâbur”, DĐA, C. XXXIII, s. 149. 6 Đstahrî, s. 215; Makdisî, C. II, s. 468-469; Kazvînî, Âsârü’l-bilâd, C. II, s. 265; Hudûdü’l-‘alem, s. 90; V. Minorsky, “Nesâ”, ĐA, C. IX, c. 198; Huart, Horasan, ĐA, s. 560. 7 Makdisî,C.II,s.465;Kazvînî,Âsârü’l-bilâd,C.II,s.80;Nüzhetü’l-kulûb,s.184;Cl.Huart, “Beyhak”,ĐA,C.II,s.582;A.K.S.Lambton,“Bayhak”,EI 2 ,C.I,s.1130;EnverKonukçu, “Beyhak”, DĐA, C. VI, s. 57. 8 Đstahrî, s. 203; Makdisî, C. II, s. 467; Hudûdü’l-‘alem, s. 90; Kazvînî, Âsârü’l-bilâd, C. II, s. 186; Nüzhetü’l-kulûb, s. 185; V. Minorsky, “Tûs”, ĐA, C. XII/2, s. 123 vd; a. mlf., “Tūs”, EI 2 , C. X, s. 740-741; Ayrıca bkz. Huart, Horasan, ĐA, s. 560; 3 hemenherşeyyetişmeklebirliktemeyveveüzümünrekoltesiazolarak kaydedilmektedir 9 . Kuhistân,genelolarakdağlarlaçevriliolduğuiçinbuisimleanılmaktadır. Nîşâbûr’ungüneyindenSistân’akadarolangenişaraziyikapsar.Ekilebilirarazisi yanındaçölarazisidebirhaylifazladır.Çölözelliğisebebiyleçokfazlaağaç barındırmadığı kaydedilmektedir. Kâîn ve Tabes şehri Kuhistân sınırları içindeyer almaktadır 10 . Đsferâyîn, Horasan’ın kuzeyinde, Hârizm sınırında yer almaktadır. Büyük bir şehirolup,özellikleüzümvepirinciyleünlüdür.Bayındırvepazarlarıbüyükbir şehirdir. Ağaçlık bir bölge olarak kaydedilmektedir 11 . Bâharz,NîşâbûrileHeratarasındayeralanbirbölgedir.MerkeziMâlin (ن''-)olarakkaydedilmektedir.Meyve,özellikledeüzümbolbirşekilde yetiştirilmektedir. Şehirde yetiştirilen kavun, tüm Horasan’da meşhurdur 12 . Câcerm, Horasan’ın batı kısmında bir kasaba olup, diğer adı Ergiyân olarak kaydedilmektedir.Đsferâyînyakınlarındayeralmaktadır.Küçükbiryerleşim olmasına rağmen zengin bir yerdir. Güzel bir Cuma mescidine sahip olup, yaklaşık 70 kadar köy buraya bağlı bulunmaktadır 13 . Habûşân(ن'-,-=),Nîşâbûr’abağlışehirlerdenbirisiolupUstuvâ(ا,--ا) adıyladabilinmektedir.Nesâyoluüzerindebüyükbirkasabaolarak kaydedilmektedir. Daha sonraları Habûşân adını alan şehirde tahıl, üzüm, pamuk ve meyve çeşitlerinin bol olduğu kaydedilmektedir 14 . 9 Kazvînî, Âsârü’l-bilâd, C. II, s. 100; Nüzhetü’l-kulûb, s. 184; R. Hartmann, “Cüveyn”, ĐA, C. III, s. 248; a. mlf., “Djuwayn”, EI 2 , C. II, s. 604-605. 10 Đstahrî,s.215;Makdisî,C.II,s.436;J.H.Kramers,“Kuhistan”,ĐA,C.VI,s.970vd.;a.mlf., “Kūhistān”, EI 2 , C. V. s. 354-355. 11 Makdisî,C.II,s.466;Kazvînî,Âsârü’l-bilâd,C.II,s.15;Nüzhetü’l-kulûb,s.183;Cl.Huart, “Đsferâyîn”, ĐA, C. V/2, s. 1074; C. E. Bosworth, “Đsfarāyīn”, EI 2 , C. IV, s. 107. 12 Makdisî,C.II,s.467;Kazvînî,Âsârü’l-bilâd,C.II,s.79;Nüzhetü’l-kulûb,s.188;Cl.Huart, “Bâharz”, ĐA, C. II, s. 222; B. Spuler, “Bākharz”, EI 2 , C. I, s. 952; Mehmet Talu, “Bâharzî, Ali b. Hasan”, DĐA, C. IV, s. 474. 13 Makdisî,C.II,s.566;Hudûdü’l-‘alem,s.89;Kazvînî,Âsârü’l-bilâd,C.II,s.83;Nüzhetü’l- kulûb, s. 184; Strange, aynı eser, s. 392; C. E. Bosworth, “Djādjarm”, EI 2 , C. XII, s. 235. 14 Makdisî, C. II, s. 466; Nüzhetü’l-kulûb, s. 184-185; “Ustuwā”, EI 2 , C. X, s. 928. 4 Hâf(-ا,=)veyaHargerd(در'ر=),küçükbirşehirolupmerkezi Selevmek/Selûmek(=-,'-)olarakkaydedilmektedir.Nesâyakınlarındadır.Şehirde yetişen meyvelerden üzüm, nar, kavun ve incir iyi kalitede kabul edilmektedir 15 . Husrevcird,Beyhak’abağlışehirlerdenbirisidir.Beyhak’tanbirferseng uzaklıkta yer almakta olup, aralarında sadece bir köy bulunmaktadır 16 . Sebzevâr,Beyhak’ınidaremerkezininadıdır.Nîşâbûr’unbatısındayer almaktadır.BununlabirlikteHeratyakınlarındadaaynıisimleanılanbirkasaba daha bulunmaktadır 17 . BüyükSelçuklular’ınsonbaşkentiolanMerv,devletingelişmişliğinin zirvesi olarak da kabul edilebilir. Afganistan’daki Bâbâ dağlarından doğan Murgâb nehrinintaşıdığıalüvyonlarlaoluşanverimlideltaüzerindekurulmuştur.Daha küçükbiryerleşimolanMervu’r-rûz’danayrılmasıiçinkaynaklarcaMervu’ş- şâhcân olarak kaydedilmektedir 18 . Mervu’r-rûz,Horasan’ınönemlişehirlerdenbiridir.“KüçükMerv”veya “nehrinüstündekiMerv”anlamlarınagelmedir.Nehrinkenarındakurulmuşbir şehirolduğuiçinsuyuvedolayısıylabağlarıçoktur.Mervu’ş-şâhcânileSerahs arasında yer almakla birlikte, Mervu’ş-şâhcân’a daha yakındır. Nüfusunun kalabalık oluşudörtminberesahipbulunduğubilgisiyleifadeedilmektedir.Genişpazarlara sahiptir. Ona bağlı pek çok kasaba bulunmaktadır 19 . Serahs,TûsileMervarasında,Meşhednehrinindoğukısmındayeralır. Büyükvebayındırbirşehirolarakkaydedilmektedir.Suyuazolduğuiçinziraat yağmurabağlıdır.Đçmesuyunukuyulardankarşılamaktadır.Horasan’ınhemen 15 Makdisî,C. II, s. 467; Nüzhetü’l-kulûb,s. 189-190; P. Schwarz,“Hâf”, ĐA,C. V/1, s. 61; C. E. Bosworth, “Kh w āf”, EI 2 , C. IV, s. 910. 16 Makdisî, C. II, s. 465; Hudûdü’l-‘alem, s. 89. 17 Makdisî,C. II, s. 465; Hudûdü’l-‘alem,s. 89; Nüzhetü’l-kulûb, s. 184; T. W. Haig, “Sebzvar”, ĐA,C.X,s.299-300;C.E.Bosworth,“Sabzawār”,EI 2 ,C.VIII,s.694-695;Konukçu,Beyhak, DĐA, s. 57. 18 Makdisî, C. II, s. 453; Kazvînî, Âsârü’l-bilâd, C. II, s. 251 vd.; Nüzhetü’l-kulûb, s. 193; Osman G.Özgüdenli,OrtaçağTürk-ĐranAraştırmaları,Đstanbul2006,s.491;A.Yakubovskıy, “Merv”,ĐA,C.VII,s.773vd.;a.mlf.,“Marwal-Shāhidjān”,EI 2 ,C.VI,s.618vd.;OsmanG. Özgüdenli, “Merv”, DĐA, C. XXIX, s. 221-223. 19 Hurdâzbih, s. 36; Đstahrî, s. 213; Makdisî, C. II, s. 434, 458; Kazvînî, Âsârü’l-bilâd, C. II, s. 251; Nüzhetü’l-kulûb, s. 195; C. E. Bosworth, “Marw al-Rūdh”, EI 2 , C. VI, s. 617. 5 hementümşehirleriylebağlantısımevcutolduğuiçinticarîanlamdadaönem taşıyan bir şehir durumundadır 20 . Uşb(f)ûrgān/Şuburgān( ن'·¸,--ا / ¸'-¸,-- ),kaynaklardafarklıisimlerle kaydedilmektedir.Cûzcânbölgesininhükümetmerkezikonumundadır.Çevresi verimli topraklarla çevrili olup, bu topraklarda ihraç ürünü de olan kaliteli meyveler yetiştirilmektedir.Moğolistilasınakadarkalabalıkbirnüfusasahipolduğugibi, pazarlarındaki ticarî ürünler bir hayli fazladır 21 . Dandânakân,MervileSerahsarasındayeralanküçükbirşehirdir. Yakınlarında bulunan ribât sebebiyle ticarî öneme sahiptir 22 . Enderâb (با¸--ا), dağlar arasında kurulu, ziraatı gelişmiş, tahıl ürünü bol bir şehirdir.BugünküKabil’indoğusundayeralmaktaolup,Merv’e2fersah uzaklıktadır.Yakınındannehirgeçtiğiiçinsuyubol,pazarlarıcanlıdır.Bölgede çokça ağaç yetiştiği özellikle vurgulanmaktadır. Bağ ve bahçesi de fazla olan şehir, bazı kaynaklarca Belh sınırları içinde kabul edilmektedir 23 . Hâverân,bulunduğubölgeninönemlişehirlerindenbiriolarak kaydedilmektedir.Đlimmerkezlerindenolup,çoksayıdabilimadamı barındırmaktadır.Suyuvebağlarıboldur.Meyveçeşitleriiletahılönemliziraî ürünleridir 24 . Horasan’ınkısımlarındanbirdiğerideHeratşehridir.Bugünkü Afganistan’ın kuzeyinde yer alır. Hezâre dağlarından Đran sınırına kadar ki bölge ile Herî-RûdnehrininverimlivadisiniiçinealanHerat,eskiçağlardanitibaren Horasan’ınenönemlişehirlerindenbiriolmuştur.Kendisinebağlıolarakbelirtilen şehirlerdeönemtaşımaktadır.Ziraatıgelişmişbiryerolarakkaydedilenşehrin 20 Đstahrî,s.215;Makdisî,C.II,s.456;Kazvînî,Âsârü’l-bilâd,C.II,s.156;Nüzhetü’l-kulûb,s. 195; Strange, aynı eser, s. 395; J. Ruska, “Serahs”, ĐA, C. X, s. 502; Huart, Horasan, ĐA, s. 560; C. E. Bosworth, “Sarakhs”, EI 2 , C. IX, s. s. 34. 21 Đstahrî, s. 213; Hudûdü’l-‘alem, s. 98; Nüzhetü’l-kulûb, s. 194; Strange, aynı eser, s. 426 22 Đstahrî,s.223;Makdisî,C.II,s.456;Hudûdü’l-‘alem,s.94;B.Zahoder,“Dendanekan”,çev. ĐsmailKaynak,Belleten,sayı:72,Ankara1954,s.586-587;C.E.Bosworth,“Dandānkān”,EI 2 , C. XII, s. 195. 23 Đstahrî, s. 218; Đbn Havkal, s. 438; Makdisî, C. II, s. 430, 440; Hudûdü’l-‘alem, s. 100; Sem‘ânî, el-Müntehab,C.III,s.1781;Mu‘cemü’l-büldân,C.I,s.372;Uslu,Horasan,s.46;Streck, “Enderâb”, ĐA, C. IV, s. 268. 24 Makdisî, C. II, s. 380 vd; Nüzhetü’l-kulûb, s. 194. 6 kuruluşu ile ilgili yedi ayrı rivayet mevcuttur 25 . Kaynaklarımız Herat’a bağlı olarak şu şehirleri kaydeder: Ebîverd,Merv’inkuzeybatısında,Nesâ’yayakınbirşehirdir.Suihtiyacını nehirdenkarşılamaktadır.MerkeziMeyhene 26 olarakkaydedilenşehir,Bâverd adıyla da bilinmektedir 27 . Đsfizâr(راز--ا),kendiiçindededörtbölgeyeayrılmaktadır.Verimli topraklarasahiptir.Dağlıkbiraraziolup,savaşçıbirhalkınınolduğu nakledilmektedir. Suyu ve bağları bol olan Đsfizâr, günümüzde Herat yakınlarındaki Şindend olarak bilinen yerdir 28 . Bâdgîs(¸,=-'-),abâdveçokverimlibirbölgeolarakkaydedilmektedir. Herat’ınkuzeydoğusunda,HeratileSerahsarasındayeralmaktaolup,Bûşenc’den üçmenziluzaklıktadır.Kendisinebağlı300köybulunanşehir,yüksekotlakları sayesinde göçebeler için büyük önem taşımaktadır 29 . Bûşenc,Fûşenc(_--,-),Herat’ınbirmenzildoğusundayeralanBûşenc’e, dörtşehirbağlıdır.Etrafıhendekvehisarlarlaçevrilmişolup,Herat,Nîşâbûrve Kuhistânyönündeüçkapısıbulunmaktadır.SuihtiyacınıHeratnehrinden karşılamakta olup, verimli topraklarıyla ünlüdür 30 . 25 Đstahrî,s.209vd;Makdisî,C.II,s.447;Kazvînî,Âsârü’l-bilâd,C.II,s.288vd.;Nüzhetü’l- kulûb, s. 186-187; Đsfizarî, C. I, s. 55-79; W. Barthold, “Herat ve Herirûd Boyu”, çev. Đsmail Aka, ĐstanbulÜniversitesiEdebiyatFakültesiTarihDergisi(TD),sayı:27,Đstanbul1973,s.179- 180;MehmetSaray,AfganistanveTürkler,Đ.Ü.Yayınları,Đstanbul1987,s.2;ZekiVelidi Togan,“Herat”,ĐA,C.V/1,s.429;R.N.Frye,“Harāt”,EI 2 ,C.III,s.177-178;RecepUslu, “Herat”, DĐA, C. XVII, s. 215. 26 Makdisî,C.II,s.470;Hudûdü’l-‘alem,s.90;Strange,aynıeser,s.394;C.E.Bosworth, “Mayhana”, EI 2 , C. VI, s. 914. 27 Đstahrî,s.203;ĐbnHavkal,s.430;Makdisî,C.II,s.470;Hudûdü’l-‘alem,s.90;Kazvînî, Âsârü’l-bilâd,C.II,s.8;Nüzhetü’l-kulûb,s.194;Strange,aynıeser,s.394;V.Minorsky, “Ebîverd”, ĐA, C. IV, s. 5-6; a. mlf., “Abīward”, EI 2 , C. I, s. 99; Huart, Horasan, ĐA, s. 560. 28 Hurdâzbih, s. 36; Đstahrî, s. 209, 211; Đbn Havkal, s. 430; Makdisî, C. II, s. 432; Hudûdü’l-‘alem, s.92;Nüzhetü’l-kulûb,s.187;Huart,Horasan,ĐA,s.560;Uslu,Horasan,s.37;RecepUslu, Herat Tarihi, Đstanbul 1997, s. 92. 29 Ya‘kûbî,s.64;Hurdâzbih,s.36;Đstahrî,s.212;ĐbnHavkal,s.430;Makdisî,C.II,s.432; Hudûdü’l-‘alem,s.92;Barthold,HeratveHerirûd,s.179,181;Uslu,Horasan,s.35;Uslu, Herat,s.14;Nüzhetü’l-kulûb,s.188-189;W.Barthold,“Bâdgîs”,ĐA,C.II,s.192;Huart, Horasan, ĐA, s. 560; W. Barthold, “Bādghīs”, EI 2 , C. I, s. 857. 30 Ya‘kûbî,s.66;Hurdâzbih,s.36;Đstahrî,s.211-212;ĐbnHavkal,s.430;Makdisî,C.II,s.423; Hudûdü’l-‘alem,s.92;Kazvînî,Âsârü’l-bilâd,C.II,s.77;Nüzhetü’l-kulûb,s.188;Uslu, Horasan,s.36;Uslu,Herat,s.15;W.Barthold,“Bûşenc”,ĐA,C.II,s.823-824;a.mlf., “Būshandj”, EI 2 , C. I, s. 1342. 7 Dihistân,Bâdgîs’ebağlışehirlerdenbiriolarakkaydedilmektedir.Dağlara yakınkurulduğuiçinsuyubolbiryerdir.Bunarağmenziraatıpekgelişmiş değildir 31 . Bağşûr(¸,-·-),çöllerinortasındayeralanbirşehirdir.Busebeplesu ihtiyacınıkuyulardankarşılamaktadır.KonumolarakHeratileMervarasında, Mervu’r-rûz’a daha yakın bir yerleşim bölgesidir 32 . Belh,bugünAfganistansınırlarıiçindeyeralanveAmuderya(Ceyhun) nehrinin güneyinde, Kûh-i Baba’nın kuzey yamacından ovaya doğru yayılan alanda kurulmuşolan,Horasan,hattaTürkistanmedeniyetinineneskişehirlerindenbiri olarak kaydedilmektedir. Bölgenin merkezi olan Belh’in dışında kalan kısım, doğu vebatıolmaküzereikiyeayrılır.AyrıcabölgeToharistan,HuttelânveBamiyân olmaküzeretekrarbölünmekte,bumerkezlerdekendilerinebağlıdiğerşehirleri ihtivaetmektedir 33 .ĐslâmcoğrafyacılarıHorasan’ındörtkısmındanbiriolanBelh veonunsınırlarıiçindekalanşehirvekasabalarhakkındafarklıbilgilerverirler. Ya‘kûbî 34 , Belh’i Horasan’ın en büyük şehri olarak kaydeder. Belh meskûn köy ve mezralarlaçevrilidir.Şehrin12kapısı,şehriçevreleyenbuköyvemezralara açılır 35 . Belh bölgesinde ayrıca şu şehirler bulunmaktadır: Cûzcân,Belhbölgesininbatıkısmındayeralmaktaolup,Belhşehrini Mervu’r-rûz’abağlayanyolüzerindebulunmaktadır.Sınırlarıözelliklebatı kısmındapekbelliolmamaklabirlikte,MeymeneşehriCûzcânsınırlarıiçindeyer almaktadır.Ortaçağınönemlişehirlerindenbirisiolarakkabuledilmektedir.Su 31 Đstahrî, s. 212; Makdisî, C. II, s. 432. 32 Đstahrî, s. 213; Hudûdü’l-‘alem, s. 93; Kazvînî, Âsârü’l-bilâd, C. II, s. 65. 33 Genişbilgiiçinbkz.Kazvînî,Âsârü’l-bilâd,C.II,s.69vd.;G.LeStrange,TheLandsof EasternCaliphate,London1966,s.420;RecepUslu,“ĐslâmOrdularıTarafındanFethinden Selçuklular’a Kadar Afganistan”, Afganistan Üzerine Araştırmamalar, haz. Ali Ahmetbeyoğlu, Đstanbul2002,s.13;Hartmann,Belh,ĐA,s.485;R.N.Frye,“Balkh”,EI 2 ,C.I,s.1000-1001; Yazıcı, Belh, DĐA, s. 410; Đnayetullah Rıza, “Belh”, Dairetü’l-ma‘ârif-i Bozorg-ı Đslâmî, Tahran 1383,C.XII,s.457;“BelhveEsmâ-yiânderLehceha-yiAkvâmveMülk”,Aryana,41115/8, Kabil 1336, s. 49; 34 Ya‘kûbî, s. 63. 35 Ya‘kûbî, s. 63. 8 ihtiyacınıkaynaklardangiderenşehirde,tahılveHorasan’aözgümeyveleraz miktarda yetişmektedir 36 . Çiğilkend/Sakalkend(--´'´-),dağlarınarasındayeralanbirşehirdir. Kaynaklarımız bulunduğuyer hakkında kesin bilgi vermemekle birlikte Toharistan sınırları içindedir. Küçük bir şehir olarak kaydedilmektedir 37 . Faryâb, Cûzcân’a bağlı nahiyelerden biridir. Bulunduğuyer hakkında farklı bilgilermevcutolmaklabirliktemuhtemelenTâlekânileMeymenearasındayer alır. Bağı ve bahçesi bol bir yer olarak zikredilmektedir 38 . Bâmiyân,Belh’inbatıkısmındayeralır.BugünküKabilyakınlarındadır. Cûzcân’abağlıbirnahiyeolarakkaydedilmekteolanBâmiyân’abağlıolan kasabalar da küçük olarak zikredilmektedir 39 . Bedehşân,Hindu-KuşdağlarınınkuzeyindeveTürkistan’ındoğusunda, Amuderya’nınsolsahiliboyuncauzananbirbölgeyikapsar.BelhileBedehşan arasında da Belh’in önemli kısımlarından bir olan Toharistan yer alır. Çevresindeki nehirler ve dağlık bir bölge oluşu sayesinde suyu bol olup, bayındır bir şehir olarak kaydedilmektedir.AyrıcaBelhileBedehşan’ınarasındakimesafe20günolarak nakledilmektedir 40 . Huttelân, büyük bir şehir olup, Ceyhun nehrininyukarı kesimindeyer alan, nehirlerivedağlarıbolbiryerolarakkaydedilmektedir.BirTürkbölgesiolduğu, özelliklevurgulanmaktadır.Selçuklular’dansonrakidönemdetahripedilenşehirde tahıl, pamuk ve üzüm yetiştirilmekteydi 41 . 36 Hurdâzbih, s. 36; Đstahrî, s. 203; Đbn Havkal, s. 430; Mu‘cemü’l-büldân, C. II, s. 149; Nüzhetü’l- kulûb,s.191;Strange,aynıeser,s.423;R.Hartmann,“Cûzcân”,ĐA,C.III,s.229-230; a.mlf., “Djūzdjān”, EI 2 , C. II, s. 608-609; Tahsin Yazıcı, “Cûzcân”, DĐA, C. VIII, s. 97. 37 Đstahrî,s.203, 217;Makdisî,C.II,s.430-441; Hudûdü’l-‘alem,s.100; Mu‘cemü’l-büldân,C. III,s.108;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.81;OsmanTuran,SelçuklularTarihiveTürk-Đslâm Medeniyeti, Đstanbul 1996, s. 200; Uslu, Horasan, s. 47. 38 Hurdâzbih,s.36;Nüzhetü’l-kulûb,s.192;HâfızEbrû,s.47;Strange,aynıeser,s.425;Uslu, Horasan, s. 45. 39 Hurdâzbih, s. 37; Đstahrî, s. 203; Đbn Havkal, s. 430; Makdisî, C. II, s. 430, 442; Hudûdü’l-‘alem, s. 101; W. Barthold, “Bâmiyân”, ĐA, C. II, s. 296 vd.; W. Barthold, “Bāmiyān”, EI 2 , C. I, s. 1009; Huart, Horasan, ĐA, s. 560. 40 Ya‘kûbî,s.64;Đstahrî,s.203;Makdisî,C.II,s.431,440;Kazvînî,Âsârü’l-bilâd,C.II,s.30; Barthold,Türkistan,s.69;Saray,Afganistan,s.3;W.Barthold,“Bedehşan”,ĐA,C.II,s.436 vd.; W. Barthold, “Badakhshān”, EI 2 , C. I, s. 851 vd. 41 Đstahrî,s.218;Hurdâzbih,s.36;Râvendî,C.I,s.173;Kazvînî,Âsârü’l-bilâd,C.II,s.349; Nüzhetü’l-kulûb, s. 191; W. Barthold, “Huttel”, ĐA, C. V/1, s. 920-921. 9 Meymene(Yahudiye),bugündeaynıisimleanılmaktadır.Yahudinüfusun fazlalığınedeniyleönceleriYahudiyeolanadıdahasonraMeymeneolarak değiştirilmiştir.Tâlekân’danBelh’edoğru2günlükyürüyüşmesafesindeyeralır. KonumolarakBelh’intambatısındadır.HeratileBelharasındakiticaretyolunun önemliuğrakyerlerindenbirisidir.Mervu’r-rûz’dandahabüyükbirşehirolarak kaydedilen Meymene, Cûzcân’a bağlıdır 42 . Tâlekân 43 ,Mervu’r-rûz’danBelh’eüçgünlükyürüyüşmesafesindedir,bu durumdaBelh’inbatısındayeralmaktadır.Toharistan’ınenönemlişehri durumundaolup,dağlarayakınbirkonumdabulunmaktadır.Suyubolbirbölge olmasınarağmenbağvebostanlarıazdır.Ancakbüyükbirpazarasahipolduğu kaydedilmektedir.HamdullahMüstevfî 44 isetahılıvemeyvesininbololduğunu, aynı zamanda mamur bir şehir olduğunu kaydeder. Cengiz Han tarafından 617/1220 tarihinde tahrip edilmiştir. Toharistan,Belhbölgesiningenişnahiyelerindenbirinioluşturur.Belh’in doğutarafıileCeyhunnehriningüneykıyılarındayeralır.Bununlabirlikteyeri konusundacoğrafyacılararasındatambirgörüşbirliğimevcutolmamaklabirlikte Ceyhun’un yukarı bölgesinde yer aldığı bilinmektedir 45 . Velvalic(ç), Hulm’den iki günlük yürüyüş mesafesi doğudadır. Suyu bol bir yerolarakkaydedilmektedir.Bedehşan’abağlıbirnahiyedir.Kunduzadıylada bilinmektedir 46 . Benchâr(Penchîr),Horasan’ınHindistansınırındayeralır.Dağlarabitişik birşekildekurulmuştur.Havasıgüzel,suyu,bağlarıvemeyvesibolbirşehirdir. 42 Nüzhetü’l-Kulûb, s. 191; Strange, aynı eser, s. 424, 426; Uslu, Horasan, s. 45; R. B. Whitehead, “Meymene”,ĐA,C.VIII,s.180;C.E.Bosworth,“Maymana”,EI 2 ,C.VI,s.915;“Balkh”, Encyclopaedia Judaica (EJ), C. IV, s. 138. 43 Ya‘kûbî, s. 64; Đstahrî, s. 213; Hurdâzbih, s. 36-37; Makdisî, C. II, s. 430, 440; Hudûdü’l-‘alem, s.100;Mu‘cemü’l-büldân,C.III,s.491;Kazvînî,Âsârü’l-bilâd,C.II,s.182-183;Nüzhetü’l- kulûb,s.192;HâfızEbrû,s.47;Barthold,Türkistan,s.29;Strange,aynıeser,s.423;Uslu, Horasan,s.47;Cl.Huart,“Tâlekân”,ĐA,C.XI,s.694; J. L.Lee,“Tālakān”,EI 2 ,C.X,s.157- 158. 44 Nüzhetü’l-kulûb, s. 192. 45 Hurdâzbih, s. 36; Mu‘cemü’l-büldân, C. III, s. 518; Strange, aynı eser, s. 426; Uslu, Horasan, s. 46;W.Barthold,“Tohâristan”,ĐA,C.12/1,s.399-400;a.mlf.,“Tukhāristān”,EI 2 ,C.X,s.600 vd. 46 Ya‘kûbî, s. 64; Hudûdü’l-‘alem, s. 100; Mu‘cemü’l-büldân, C. IV, s. 940; Strange, aynı eser, s. 428; Uslu, Horasan, s. 47. 10 Ancakziraatıaz,bunakarşınözellikleküçükbaşhayvancılığınyaygınolduğubir yerolarakkaydedilmektedir.Madencilikdediğerbirkazançkoluolarak zikredilmektedir 47 . Beğlan (¸`·-), Simincân’ın kuzey doğusunda, Afganistan sınırları içinde yer alan şehir, bugün de aynı adla anılmaktadır 48 . Hâst ( --'= veya --=), bugünkü Afganistan’da Hâce-i Cişt denilen yerdir 49 . Hulm, Belh’in iki günlük yürüyüş mesafe doğusunda, merkez ile Toharistan arasındayeralır.Kendisiküçükbirşehirolmasınarağmenpekçokköyvekasaba ona bağlıdır. Havası hoş, ancak rüzgârı sert bir bölge olarak kaydedilmektedir 50 . Simincân,Hulm’denikiyürüyüşmesafesiuzaklıktaveondandahabüyük birşehirdir.Cumamescidinesahiptir.Ancaktekminberlibirşehirolarak kaydedildiğiiçinnüfusumuhtemelenazdır.Yetiştirdiğikalitelimeyvelerle ünlenmiştir 51 . Râven, Simincân’a bağlı nahiyelerden biridir 52 . BuşehirlereekolarakBelhbölgesindeBerevân(¸ا,¸-),Gûrvend(--,¸,=), Sermenkân(¸'´--¸-),Dârzenkâ('´-¸¸ا-),Harven(¸و¸=),Mâsend(---'-),Bârsân, Keberserâ‘ (عا¸-¸-´), Cirm (Cerm) 53 ve Hevza (ª=,ه) 54 şehirleri yer almaktadır. ŞehirlerininbazılarıhakkındabilgiverdiğimizHorasanbölgesi,Đranve Türkistan arasında geçiş noktası olması münasebetiyle pek çok devletin hâkimiyeti altına girmiştir. Ahemeni (Pers) Đmparatorluğu’nun hâkimiyetinde bulunduğu sırada BüyükĐskender,Merv’ekadarolanbölgeyielegeçirmiştir.Hattatarihikaynaklar Horasan’dakibazışehirlerionuninşaettiğinikaydeder.Đskender’inölümüyle 47 Ya‘kûbî,s.64;Đstahrî,s.219;Makdisî,C.II,s.440;Hudûdü’l-‘alem,s.101;Mu‘cemü’l- büldân, C. I, s. 743; Nüzhetü’l-kulûb, s. 191; Uslu, Horasan, s. 45. 48 Ya‘kûbî, s. 64; Đstahrî, s. 203; Makdisî, C. II, s. 430; Hudûdü’l-‘alem, s. 100; Strange, aynı eser, s. 426; Uslu, Horasan, s. 46. 49 Ya‘kûbî, s. 65; Mu‘cemü’l-büldân, II, 388; Uslu, Horasan, s. 46. 50 Ya‘kûbî, s. 64; Hurdâzbih, s. 36; Makdisî, C. II, s. 430, 440; Hudûdü’l-‘alem, s. 99; Mu‘cemü’l- büldân, C. II, s. 465; Strange, aynı eser, s. 427; Uslu, Horasan, s. 46; V. F. Büchner, “Hulm”, ĐA, C. V/1, s. 583-584; C. E. Bosworth, “Khulm”, EI 2 , C. V, s. 47-48. 51 Ya‘kûbî,s.64;Hurdâzbih,s.37;Makdisî,C.II,s.430,440;Hudûdü’l-‘alem,s.99-100; Mu‘cemü’l-büldân,C.III,s.141-142;Nüzhetü’l-kulûb,s.191-192;Strange,aynıeser,s.427; Uslu, Horasan, s. 47. 52 Ya‘kûbî, s. 64; Strange, aynı eser, s. 392; Uslu, Horasan, s. 47. 53 Ya‘kûbî, s. 64. 54 Ya‘kûbî, s. 64; Mu‘cemü’l-büldân, C. II, s. 741. 11 birlikte bir süre onun komutanlarınca idare edilen bölge, daha sonra Sakalar (Doğu Đskitler),KuşanlarveParthlar’ınegemenliğindekalmıştır.Sâsânîler’inkurulması sırasında,bölgenindoğukısmındakitopraklariseAkhunlar(Eftalitler)’ınidaresi altındabulunmaktadır.HorasandahasonrayenikurulanĐslâmDevleti’ninfetih sahası içinde yer almıştır. Hz. Ömer döneminde başlatılan doğuya doğru genişleme harekâtı,Hz.Osmanzamanındadadevamettirilmiş,budönemdeBasravalisi Abdullahb.ÂmirönderliğindekiĐslâmorduları,süratlibirşekildeHorasan’ın fethinitamamlamıştır.Hz.Osman’ınölümüsonrasındaHz.AliileHz.Muaviye arasındabaşlayanmücadelekısasüredeolsabölgedekihâkimiyetinkesintiye uğramasınasebepolmuştur.EmevîlerDevleti’ninkurulması(41/661)sonrasında MuaviyetarafındanBasraveHorasan’avalitayinedilenAbdullahb.Âmir, bölgedekiAraphâkimiyetinitekrareskihalinegetirmiştir.Ziyâdb.Ebîhî’nin Horasan’avaliolarakatanması(44/644)bölgedekiAraphâkimiyetinindahada genişlemesinesebepolmuştur.Ziyâdb.Ebîhî,bölgedekikontrolütamanlamıyla sağlayabilmekamacıylaHorasan’ıdörtidariparçayabölmüş,ancakbuyapılanma Horasan’da zaten var olan iç çatışmaları daha da körükleyince plandan vazgeçilmek durumundakalınmıştır.Emevîlerdönemindebölgenindiğersakinlerindenolan Türklerilehâkimiyetkonusundabazıçatışmalaryaşanmış,busıradabaşkent, Merv’denBelh’e taşınmıştı. Horasan halkı, tüm buyaşananlar ve Emevîler’in bazı uygulamalarındanmemnunkalmamış,Abbâsîpropagandasınındaetkisiyle yönetimekarşıtavırtakınmayabaşlamıştı.BusebepleHorasanlılar,dahasonra başlayanEmevî-AbbâsîsiyasîçekişmesindeAbbâsîler’inyanındayeralmışlardır. Horasanlılar,butercihlerindendolayıAbbâsîlerDevleti’ninkurulmasındansonra devlet kademesinde önemli görevler edinmeyi başarmışlardır 55 . BudönemdensonraHorasan’ınönemidahadaartmıştır.Abbâsîler’in kurulması,Horasan’dakibazıEmevîtaraftarlarınınpekhoşunagitmemişti.Bu 55 V.V.Barthold,MoğolĐstilâsınaKadarTürkistan,haz.HakkıDursunYıldız,TTKY,Ankara 1990,s.80;ArnoldJ.Toynbee,BetweenOxusandJumna,London1961,s.93;Abdülhayy Habîbî,Tarih-iAfganistan,Tahran1367,s.676;AydınUsta,ŞamanizmdenMüslümanlığa Türklerin Đslamlaşma Serüveni (Sâmâniler Devleti 874-1005), Đstanbul 2007, s. 40 vd.; Ahmed Rencber,“Bahş-iPîrâmûn-ıBelh”,Yâd-ıYâr,Mecmûâ-yiMakâlât-ıderbâre-iÂsyâ-yi Merkezî,Tahran1372,C.I, s.148;Uslu,ĐslamOrduları...,s.13;RobertMcChesney,“Balkh”, Encyclopedia of Asian History (EAH), New York 1998, C. I, s.127; Hartmann, Belh, ĐA, s. 485; G.LeviDellaVida,“Emevîler”,ĐA,C.IV,s.240vd.;Huart,Horasan,ĐA,s.561;Çetin,aynı madde, s. 236; Yazıcı, Belh, DĐA, s. 410. 12 sebeplebölgedepekçokisyanpatlakverdi.Yenikurulandevletinbölgedekiilk valisiEbûMüslimel-Horasanîolmuş,onunbaşarılıfaaliyetlerineticesinde Abbâsîler’inbölgedekihâkimiyetiheralandakendisinihissettirmiştir.Ancak bağımsızbirtavırsergilemeyebaşlayanEbûMüslim,AbbâsîHalifesiEbûCa‘fer el-Mansûrtarafındansarayadavetedilereköldürtülmüştür(137/755).Buolaydan sonraEbûMüslimtaraftarlarıilebölgeyeyeniatananAbbâsîvalileriarasında mücadelelersürüpgitmiş,nihayetinde198/813senesindeAbbâsîtahtınaçıkan HalifeMe‘mûn,devletibirsüreMerv’denidareetmişsedeBağdad’daçıkan karışıklıklarneticesindebuşehregitmekzorundakalmıştı.Buzorunludeğişiklik sırasında da Tâhir b. Hüseyin’i Horasan’a vali olarak atamıştır. Zaten burada güçlü birkonumdabulunanTâhirb.Hüseyin,birsüresonrabağımsızlığınıilânetti. AbbâsîDevletionlarıkendilerinebağlıvalilermişgibikabuletsede,Tâhîrîler olarakadlandırılanbudevletyaklaşıkelliyılsüreylebölgeyihâkimiyetlerialtında tutmuştu. Öyle ki, Tâhir b. Hüseyin’in ölümünden sonra bölgeye onun oğlu ve daha sonra da torunu vali olarak atanmıştı. Hatta Abdullah b. Tâhir’in ölümünden sonra (230/844)bölgeyeatananAbbâsîvalisi,dahasonrageriçekilmişveTâhirb. Abdullah’ınvaliliğitanınmıştı.Tâhirb.Abdullah’tansonravaliliğikabuledilen Muhammedb.Tâhir’ineğlenceyedüşkünbirisiolmasısebebiylebölgenindiğer gücüSaffârîler,hergeçengünHorasan’ahâkimolmayıbaşarmıştı.Horasandaha sonra,Ya‘kûbb.Leys’in259/873yılındaTâhîrîler’inbaşkentiNîşâbûr’uele geçirmesiyle Đran’ın yerel hanedanlarından bir diğeri olan Saffârîler’in hâkimiyetine girdi.AbbâsîDevletionunvaliliğinikabuletmeyinceYa‘kûbb.Leys,Hûzistân üzerindenBağdad’ayürüdü.FakatmağlupolarakHûzistân’açekilmekzorunda kaldıveburadaöldü(265/879).Horasan,SâmânîEmîriĐsmailb.Ahmed’in 287/900yılındaAmrb.Leys’imağlupetmesiyledeSâmânîler’inhâkimiyetine girdi.X.yüzyılboyuncaHorasan,merkeziBuharaolanSâmânîlerDevleti tarafındanidareedildi.Budönemdemerkezdenatananvalilerceyönetilmişolan Horasan, büyük ölçüde istikrara ve aynı zamanda ekonomik refaha da kavuştu 56 . 56 W. Barthold, “Ebû Müslim”, ĐA, C. IV, s. 39-40; T. W. Haig, “Saffârîler”, ĐA, C. X, s. 59-60; V. F.Büchner,“Sâmânîler”,ĐA,X,142;W.Barthold,“Tâhîrîler”,ĐA,C.XI,s.636-637;C.E. Bosworth,ĐslâmDevletleriTarihi,çev.E.Merçil-M.Đpşirli,Đstanbul1980,s.126;Erdoğan Merçil,GaznelilerDevletiTarihi,TTKY,Ankara1989,s.1;Çetin,Horasan,DĐA;Usta, Sâmâniler, s. 53-57, 97. 13 GaznelilerDevleti’nikuranAlptegîn,SâmânîEmîriAhmedb.Đsmail’in gulâmlarındanbiriydi.Gazneliler,Alptegîntarafından352/963yılındaGazne’de kurulmuş,devletinikincikurucusuolarakkabuledebileceğimizSebüktegînise 366/977yılındaGaznelitahtınaçıkarılmıştı.BaşkentiBuhara’yıkorumaküzere Sebüktegîn’den yardım alan Sâmânî Emîri II. Nûh, bunun karşılığında Sebüktegîn’e HorasanSipehsâlârlığını(ordukomutanlığı)vermişti.BusayedeHorasan, Sebüktegîn’inhâkimiyetinegeçmişoldu.OndansonradabugörevioğluMahmûd devraldı.Sebüktegîn’in387/997yılındaölümüyleyerineoğluĐsmail,Gazneli tahtınageçti.OnunsaltanatınıtanımayanMahmûd,tahtıelegeçirmeküzere Horasan’danayrılmış,bukarışıklıktanfaydalananSâmânîler,Horasan’ıele geçirmişlerdi.KardeşiĐsmail’ibertarafedenMahmûd,dahasonraBuhara’yaelçi göndererekHorasanüzerindekihaklarınıntanınmasınıtalepetti.Bubarışçıl girişiminden bir sonuç alamayınca da Horasan üzerine yürüdü. Netice de Horasan’a tekrarhâkimolmayıbaşardı.ButarihtensonraKarahanlıNasrb.Ali,Gazneli Mahmûd’unHindistan’daseferdebulunmasındanfaydalanarak396/1006tarihinde Horasan’agirmişti.BunuhaberalanMahmûd,Hindistan’dangeridönerek Karahanlılar’ıHorasan’danuzaklaştırmayamuvaffakoldu.Butarihtensonra bölgenin siyasî arenasına yavaş yavaş Selçuklular dâhil olmaya başladı. Selçuklular ilkolarakSâmânîler’easkerîyardımdabulunmuşvebusayedeMaverâünnehir’e geçmeye muvaffak olmuşlardı 57 . 416/1025 tarihinde Karahanlı Yusuf Kadır Han ile GazneliSultanıMahmûdarasındayapılananlaşmadansonraHorasan’ageçen Selçuklu toplulukları, bu tarihten sonra da bölgenin siyasî arenasında önemli bir rol oynamış ve devletlerini kurmayı başarmışlardı. 57 Râvendî, C. I, s. 85; Hüseynî, s. 2; Đbnü’l-Esîr, C. IX, s. 362; Bundârî, s. 2; Merçil, Gazneliler, s. 1vd.;ÖmerSonerHunkan,TürkHakanlığıKarahanlılar,Đstanbul2007,s.157vd.;Usta, Sâmâniler, s. 206 vd. I. BÖLÜM BÜYÜK SELÇUKLULAR DÖNEMĐNDE HORASAN BÖLGESĐNDEKĐ SĐYASÎ OLAYLAR “Tanrı dünyayı bize emanet etti.” Sultan Sencer A. SELÇUKLULAR’IN TARĐH SAHNESĐNE ÇIKIŞI 1. Selçuklular’ın Đlk Zamanlarında Bölgedeki Siyasî Durum a. Selçuk Bey’in Faaliyetleri XI. yüzyıl başlarında Horasan’ı çevreleyen bölgede üç önemli devlet hüküm sürmektevebusıradaHorasan,GaznelilerDevleti’ninhâkimiyetialtında bulunmaktaydı.SelçukBey’ebağlıOğuzlar’ınKınıkBoyu,349/960yılıcivarında ĐslâmiyetikabulederekCend’debirbeylikkurduktansonrabölgeninsiyasî arenasınagirmişoldu.OsıradabölgeninikiönemligücüolanKarahanlılarve SâmânîlerarasındakimücadeleSelçuklular’ınişineyaramış,zordurumdabulunan Sâmânîler, Selçuklu Beyliği’ni resmen tanımak durumunda kalmıştı. Bu diplomatik ödün karşılığında Selçuklular’dan askerîyardım alarak Karahanlılar’ı mağlup eden Sâmânîler,BuharaileSemerkandarasındabulunanNûrkasabasınıSelçuklular’ın yerleşimineaçmışlardı.AnlaşmanınşartlarındanbirinegöreSelçuklular, Sâmânîler’in sınırlarını koruyacak ve diğer Türk toplulukların sınır ihlali yapmasını engelleyeceklerdi.Selçuklular,Sâmânîlerileolanittifaklarısayesindebirtaraftan kendilerineyeniyerleşimbölgeleribulurken,diğertaraftandaMaverâünnehir bölgesine geçme şansını yakaladılar 1 . 1 Zahîrüddîn Nîşâbûrî, s. 5; Râvendî, C. I, s. 85; Hüseynî, s. 2; Đbnü’l-Esîr, C. IX, s. 362; Bundârî, s. 2;Ahmedb.Mahmûd,C.I,s.5;MehmetAltayKöymen,BüyükSelçukluĐmparatorluğu Tarihi,I.KuruluşDevri,TTKY,Ankara1993,s.17,33;AnnK.S.Lambton,Continuityand ChangeinMedievalPersia,London1988,s.4-5;AliSevim-ErdoğanMerçil,Selçuklu Devletleri Tarihi, TTKY, Ankara 1995, s. 16-17; M. Said Polat, Selçuklu Göçerlerinin Dünyası, 15 AncakaileninreisiolanSelçuk,Maverâünnehir’egöçetmedive1007 yılında Cend şehrinde öldü. Onun ölümünde sonra Kınık topluluklarının başına oğlu ArslanYabgugeçtiysede,diğeraileüyelerikendilerinebağlıoymaklarlabirlikte yarı bağımsız bir halde yaşamaya devam ettiler 2 . b. Sultan Mahmûd’un Selçuklu Politikası KarahanlıhükümdarıHarunBuğraHan’ın389/999yılındaSâmânîler’in başkentiBuhara’yıalarakbudevletesonvermesi,Selçuklular’ızordurumda bırakmıştı.ButarihtensonraonlarmüttefikolduklarıSâmânîlerlebirlikte Karahanlılar’a karşı bazı başarılar elde ettiyse de bunlar devamlı olamadı. Bu sırada KarahanlılarDevletiiçindekitahtmücadelelerindetarafolmayabaşlayan Selçuklular, her geçen gün bölgede daha etkin rol oynamaya başladılar 3 . SelçukluailesiiçindeArslanYabguveTuğrul-ÇağrıBeylerarasında başlayan kutuplaşma, zamanla daha da derinleşmişti. Bu kutuplaşma Karahanlı Ali Tekin’inTuğrulveÇağrıBeylerüzerineseferdüzenlemesinenedenolmuş,sonuç olarakikikardeşkendilerineyeniyurtlararamakzorundakalmışlardı.TuğrulBey çöllere çekilirken, Çağrı Bey meşhur Doğu Anadolu seferine çıkmıştı 4 . ArslanYabguiseAliTekinileolanittifakınıdahadagüçlendirmiş,bu sayedeKarahanlılarveGazneliler’densonrabölgedeüçüncübirgüçhaline gelmişti.AliTekin’ingüçlenmesiisebölgeninikiönemliaktörüKarahalılarile Gazneliler’i harekete geçirmiş, iki devletin hükümdarı Yusuf Kadır Han ile Gazneli Mahmûd,416/1025yılındaSemerkandyakınlarındabirarayagelmişti.Yapılan görüşmelersonrasındaAliTekin’inMaverâünnehir’dekihâkimiyetineson Karacuk’tanAzizGeorgeKoluna,Đstanbul2004,s.44vd.;ĐbrahimKafesoğlu,“Selçuklular”, ĐA, C. X, s. 356. 2 Hüseynî, s. 2; Ahmed b. Mahmûd, C. I, s. 5; Zebihullah Safa, Tarih-i Edebiyat der Đran, Tahran hş.1336,s.10;Köymen,Kuruluş,s.33;Sevim-Merçil,aynıeser,s.17;Polat,Selçuklu Göçerleri, s. 46; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 356. 3 Zebihullah Safa, Tarih-i Edebiyat, s. 10; Köymen, Kuruluş, s. 43 vd.; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 17-18; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 356; S. G. Agacanov, Oğuzlar, çev. Ekber N. Necef-Ahmed Annaberdiyev, Đstanbul 2002, s. 277; Hunkan, Türk Hakanlığı, s. 144; 4 Mehmet Altay Köymen, Tuğrul Bey ve Zamanı, Kültür Bakanlığı Yayınları, Đstanbul 1976, s. 1; Köymen,Kuruluş,s.104vd.;Sevim-Merçil,aynıeser,s.18-19;Kafesoğlu,Selçuklular,ĐA,s. 357; Agacanov, Oğuzlar, s. 279. 16 verilmesineveArslanYabgu’nunidaresindekiTürkmenler’indeHorasan’a nakledilmelerine karar verildi 5 . SultanMahmûdderhalanlaşmaşartlarınıuygulamayakararverdi.Osırada AliTekinilebirlikteçöllereçekilmişbulunanArslanYabgu’yaelçigöndererek huzurunadavetetti.BudavetekatılmaküzereSemerkand’agidenArslanYabgu, onurunaverilenbirşölensırasındatutuklanarakhapsedildi.SultanMahmûddaha sonraplanınınikinciaşamasınıdadevreyesokarakHorasanvalisiArslanCazib’in tüm muhalefetine rağmen Türkmenler’i Horasan’a yerleştirdi. Böylece Selçuklular, bulundukları Maverâünnehir’den devletlerinin beşiği olacak olan Horasan’a geçmiş oldular 6 . Horasan’ayerleşenTürkmenler,Kızıl,Yağmur,Göktaş,Boğa,Mansurve AnasıoğlugibibeylerinidaresindeoturduklarıNesâ,BâverdveFerâve’deyağma faaliyetlerindebulunuyorlardı.BununüzerineSultanMahmûd,ArslanCazib’i onlarınüzerinesevketti.ZordurumdakalanTürkmenler’inbirkısmıBalhan DağlarıveDihistân’agiderken,diğerbirkısmıdaAzerbaycan’adoğruharekete geçmek zorunda kaldı 7 . BudönemdeHorasanbölgesindeTürkmenler’insebepolduğukargaşa dikkatçekmekteydi.BukargaşadanenfazlaetkilenenNîşâbûr,TûsveEbîverd halkıolmuştu.Türkmenler’inortayaçıkardığıkargaşabaşıbozukahalininişine gelmiş, onlar da bu karışıklıktan nasiplenmek istemişlerdi. Özellikle Tûs ve Ebîverd halkındanbazıkişilertoplanıpşehriyağmaetmeküzereNîşâbûr’agittiler.Şehrin valisiosıradaSultanMes‘ûd(1030-1040)’unyanınagittiğindendolayıhalkne 5 Zeynü’l-ahbâr,s.187-188;ZahîrüddînNîşâbûrî,s.5-6;Râvendî,C.I,s.86-87;Hüseynî,s.2; Bundârî, s. 2; Vefeyâtü’l-a‘yân, C. III, s. 225; Cûzcânî, s. 245-246; Ahmed b. Mahmûd, C. I, s. 6; Köymen, Kuruluş, s. 69 vd.; Lambton,Medieval Persia, s. 5; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 19-20; Hunkan, Türk Hakanlığı, s. 167 vd.; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 357-358. 6 Zeynü’l-ahbâr, s. 189-190; Râvendî, C. I, s. 88-89, 91; Hüseynî, s. 2; Đbnü’l-Esîr, C. IX, s. 363; Tabakāt-ı Nâsırî, s. 246; Zahîrüddîn Nîşâbûrî, s. 8-9;Ahmed b. Mahmûd,C. I, s. 6-7; Köymen, TuğrulBey,s.4;ĐbrahimKafesoğlu,“Selçuk’unOğullarıveTorunları”,TürkiyatMecmuası (TM), sayı: 13, Đstanbul 1958, s. 118-119; Köymen, Kuruluş, s. 78 vd.; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 20-21; Hunkan, Türk Hakanlığı, s. 173-174; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 358; Đbnü’l-Esîr (el- Kâmil,C.IX,s.363)’inverdiğibilgiyegöreArslanCazib,SultanMahmûd’aSelçuklular’ın Ceyhun’aatılarakboğulmalarınıveyabaşparmaklarınınkesilerekokatamazhalegetirilmelerini önermişti. 7 Zeynü’l-ahbâr,s.190;Beyhakî,s.445;ZebihullahSafa,Tarih-iEdebiyat,s.10;Köymen, Kuruluş, s. 151 vd.; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 20-21; Agacanov, Oğuzlar, s. 287-288. 17 yapacağını bilemez bir hale gelmişti. Tam o sırada Mes‘ûd’un yanına gitmek üzere oradangeçenKirmanemîriAhmedb.AliNûştegîn’denyardımistediler.Onunbu öneriyikabuletmesiylebirliktehalkındadesteğiyleyağmacılarlasavaşbaşlatıldı. NeticedeNîşâbûrhalkıbuçatışmadangalipçıkmayıbaşardı.Pekçokkişibu çatışmalardaöldürüldü.BusayedeNîşâbûrhalkıbellibirsüredeolsasükûnete kavuşmuş oluyordu (425/1034) 8 . DiğertaraftanTuğrulveÇağrıBeyler’inbaşındabulunduğutopluluğa yönelen Sultan Mahmûd, onlara yeni yurtlar verme önerisinde bulundu. Fakat onlar bucazipöneriyikabuletmeyepekyanaşmadı.AynızamandaosıradaBuhara’yı zapt eden Ali Tekin, Selçuklular’a ittifak teklifinde bulundu, ancak Tuğrul ve Çağrı Beylerbunudakabuletmedi.SelçuklutopluluklarıdahasonraAliTekin’in tazyikleri neticesinde Hârizm’e gitmek zorunda kaldılar. Bu sırada Gazneli Sultanı Mahmûdölmüş,yerineoğluMes‘ûdgeçmişti.Mes‘ûdbirsüresonrakendisiiçin tehlikeolarakgördüğüAliTekin’inüzerineHârizmvalisiAltuntaş’ıgönderdi. 423/1032yılındaDebûsiye’deyapılansavaştaAltuntaş’ınölmesiüzerineyerine oğlu Harun, Hârizm’e vali olarak atandı. Harun, kısa sonra Gazneliler’e karşı isyan ve bağımsızlığını ilân etti. Bu sırada eski düşmanları Cend Emîri Şah Melik’in 9 ani baskınınauğrayanSelçuklular,büyükkayıplarverdi.Bugelişmesonrasında Hârizm’inkendileriiçintehlikeliolduğunudüşünenveHarun’adagüvenemeyen Selçuklular, bölgeden ayrılmaya karar verdiler. Müttefiklerini kaybetmek istemeyen Harun, Ceyhun’u geçerek Ribât-ı Nemek’e kadar gelmiş bulunan Selçuklular’ı geri dönmeyeiknaetti.BirsüresonrabölgeninönemligücüAliTekin’in426/1035 yılındaölmesiyleSelçuklularmuhtemelmüttefiklerindenbirinikaybetmişoldular. AliTekin’inhemenardındanGaznelivezirinintertiplediğibirsuikastlaHarunda öldürülmüştü 10 .BöyleceönemliikimüttefikinikaybedenSelçuklulariçinhareket sahası daralmış, yaşam şartları daha da ağırlaşmıştı. 8 Đbnü’l-Esîr,C.IX,s.333;Agacanov,Oğuzlar,s.290;MürselÖztürk,AnadoluErenlerinin KaynağıHorasan(MoğolĐstilâsınaKadar),Ankara2001,s.188;ErdoğanMerçil, “Gazneliler’in Kirman Hâkimiyeti (1031-1034)”, TD, sayı: 24, Đstanbul 1970, s. 43. 9 Selçuklular’ınazılıdüşmanlarındanolup,sonOğuzYabgusu’nunoğluolmasımuhtemeldir,bkz. Sevim-Merçil, aynı eser, s. 22. 10 Beyhâkî,s.563-565;Đbnü’l-Esîr,C.IX,s.364;Tabakāt-ıNâsırî,s.247;Barthold,Türkistan, 319;Turan,Selçuklular,s.95;Köymen,TuğrulBey,s.4-6;Köymen,Kuruluş,s.140-159; 18 2. Selçuklular’ın Tekrar Horasan’a Gelmeleri Yukarıda belirttiğimiz gelişmeler, zor duruma düşen Selçuklular’ıyeniyurt arama zorunluluğuna itmişti. Bunun neticesinde Selçuklular, Tuğrul, Çağrı ve Musa Yabgu’nunönderliğindeHârizm’denGazneliler’inhâkimiyetialtındabulunan Horasan’a geldiler 11 . Gazneliler’in bilgisi ve izni dışında gerçekleştirilen bu göçten sonraSelçuklular,HorasanDivanıBaşkanıSûrî’yebirhabergöndererekyardım istediler.Selçuklular,HârizmveCeyhunyönündengelebilecekTürkmen saldırılarını bertarafetme karşılığında Merv, Serahs veFerâve’nin kendilerineyurt olarakverilmesiniistiyorlardı.Durumdan haberdar edilen Sultan Mes‘ûd,bu oldu- bittiyikabuletmediğigibi,BeydoğdukomutasındabirorduyuSelçuklular’ın üzerinegönderdi.NesâcivarındayapılansavaşıSelçuklularkazandı(Şaban 426/Haziran1035) 12 .Neticedeikitarafarasındabarışyapılmasınakararverildi. Yapılan barışa göre Nesâ, Tuğrul Bey’e, Dihistan, Çağrı Bey’e ve Ferâve de Musa Yabgu’yayurtolarakverildi.BununyanındadihkānunvanıdaverilenSelçuklu Beyleri, Horasan’da yarı bağımsız bir hâle gelmiş oldular 13 . YapılananlaşmayarağmenSelçuklular,4aysonraHorasan’ındeğişik bölgelerineakınlaryapmayabaşladılar.SultanMes‘ûdbugelişmeüzerineSubaşı komutasındabirorduyuikincikezHorasan’agönderdi.FakatSubaşı,Selçuklular ilesavaşmayacesaretedememişvebeklemeyiuygungörmüştü.Yaklaşıkbiryıl Sevim-Merçil,aynıeser,s.22;YusufAbbasHashmi,SuccessorsofMahmūdofGhazna,In Political,CulturalandAdministrativePerspective,Karachi1988,s.47;Öztürk,Anadolu Erenlerinin Kaynağı, s. 16; Hunkan, Türk Hakanlığı, s. 200, 202; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 359. 11 Horasan’a gelen Selçuklular’ın 700-900 atlıdan oluşan bir birlik olduğu görüşü ileri sürülmektedir, bkz. Agacanov, Oğuzlar, s. 299. 12 Gazneli ordusu 9 Şaban 426/19 Haziran 1035 günü Nesâ’ya hareket etmişti. 21 Şaban/1 Temmuz tarihindeNîşâbûr’aulaşanbirmektuptaordununSelçuklular’ımağlupettiğibildiriliyordu.Savaş belirtilen tarihler arasında cereyan etmişti, bkz. Beyhakî, s. 625-627. 13 Beyhâkî, s. 609-612; Râvendî, C. I, s. 92-94; Hüseynî, s. 3-4; Bundârî, s. 4; Tabakāt-ı Nâsırî, s. 248;ZahîrüddînNîşâbûrî,s.9-10;SeyyidMuhammedb.BurhâneddînHâvendşahMîrhând, Tarih-i Ravzâtü’s-safâ, Müessese-i Hayyâm ve Đntişârât-ı Pîrûz, Tahran 1339 hş., C. IV, s. 244- 245;Ahmedb.Mahmûd,C.I,s.12vd.;C.E.Bosworth,“ThePoliticalandDynasticHistoryof the Iranian World (A. D. 1000-1217)”, The Cambridge History of Iran, Cambridge 1968, C. V, s. 20; Köymen, Tuğrul Bey, s. 6-9; Köymen, Kuruluş, s. 197-228; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 22- 23;Kafesoğlu,Selçuklular,ĐA,s.360-361;CihanPiyadeoğlu,“GazneliVeziriAhmedb. Abdüssamed ve Sultan Mes‘ûd ile Olan Münasebetleri”, TD, sayı: 43, Đstanbul 2007, s. 14-18. 19 sonraSelçuklular,Gazneliler’egönderdikleribirelçivasıtasıylaMerv,Serahsve Bâverd’indekendilerineverilmesinitalepettiler.Selçuklular,Nesâ’daaldıkları kesin galibiyet ve yaptıkları anlaşmanın onlara bağımsızlıklarının kapısını açtığının farkındaydı. Bunun sonucunda hâkim oldukları yerler ile ele geçirmeyi plânladıkları HorasanbölgesinikendiaralarındaNîşâbûrTuğrulBey’e,MervÇağrıBey’eve SerahsdaMusaYabgu’yaverilmeküzerepaylaştılar.ÇağrıBeyanibirbaskınla Merv’e hâkim olmayı başardı. Merv fakihlerinin aman dilemesi üzerine Selçuklular onlara iyi muamele etmişti. Neticede 428 yılı Receb ayının ilk Cuma günü/22 Nisan 1037tarihindeMerv’deÇağrıBeyadınahutbeokundu.Böylecehernekadariki kuvvetarasındakimücadeledevamedecekolsadaHorasan’ınhâkimiyetiyavaş yavaş Gazneliler’den Selçuklular’a geçmiş oluyordu 14 . SultanMes‘ûdbugelişmelerüzerinedahaönceHorasan’agönderdiği Subaşı’yakesinsavaşemriverirken,diğerbirorduyudayardımamacıylaHerat şehrinegöndermişti.Subaşı’nınüzerlerineyürümesisebebiylekorkuyakapılan Selçuklular, bütün ağırlıklarını ve ailelerini Merv çölüne gönderdiler. Merv’e gelen ÇağrıBey,şehirahalisiylegörüşerekonlarafikirlerinisordu.Onlarıncevabı Selçuklular’aitaatgöstereceklerişeklindeydi.NihayetSerahscivarındayapılan savaştaGaznelilerikincimağlubiyetlerinialdılar(Şaban429/Mayıs-Haziran 1038) 15 .YenilenSubaşı,Herat’açekildi.OnubirsüretakipedenÇağrıBey,daha sonra Tûs’a döndü. Bu sırada Nîşâbûr ileri gelenleri, emîrler ve askerler saygılarını sunmak üzere onun huzuruna gelmişlerdi 16 . 14 ZahîrüddînNîşâbûrî,s.12-13;Hüseynî,s.6;Ahmedb.Mahmûd,C.I,s.20;ZebihullahSafa, Tarih-iEdebiyat,s.10;Bosworth,ThePoliticalandDynasticHistory,s.20;Köymen,Tuğrul Bey,s.10-11;Sevim-Merçil,aynıeser,s.24;Kafesoğlu,Selçuklular,ĐA,s.361;Cl.Cahen, “Čaghri-Beg”, EI 2 , C. II, s. 4. 15 SavaşınŞabanayınınsonlarınadoğrugerçekleştiğianlaşılmaktadır.NitekimTuğrulBey’in Nîşâbûr’agelmesindensonraÇağrıBeyşehriyağmalamakistemiş,ancakTuğrulBey,Ramazan ayında bulunmalarını öne sürerek buna izin vermemişti. Bu durumda Nîşâbûr, Ramazan ayının ilk on gününde Selçuklular’ın hâkimiyetine girmiş olmalıdır, bkz. Đbnü’l-Esîr, C. IX, s. 350. 16 Hüseynî, s. 6-7; Đbnü’l-Esîr, C. IX, s. 349-350; Tabakāt-ı Nâsırî, s. 249; Ahmed b. Mahmûd, C. I, s.17-21;ZebihullahSafa,Tarih-iEdebiyat,s.10;Köymen,TuğrulBey,s.11;Köymen, Kuruluş,s.232vd.;FerîdûnGerâylî,NîşâbûrŞehr-iFîrûze,Meşhed1373hş,s.110;Sevim- Merçil,aynıeser,s.23-24;Kafesoğlu,Selçuklular,ĐA,s.361;Piyadeoğlu,aynımakale,s.23. Hüseynî (s. 7), Çağrı Bey’in savaştan sonra Tûs’a döndüğü şeklinde bilgi vermektedir. Buna göre osıradaTûs’undaSelçuklular’ınhâkimiyetindebulunduğusonucunuçıkarmakmümkün olmaktadır.AncakĐbnKesîr(el-Bidâye,C.XII,s. 142), Tûs’un434/1042-1043tarihinde Tuğrul Bey tarafından ele geçirildiğini belirtmektedir. 20 SavaştanonikigünsonraĐbrahimYınal,Nîşâbûrönlerinegelerekşehrin TuğrulBeyadınakendisineteslimedilmesiniistedi 17 .Gazneliler’ebağlıbulunan halk,uzungörüşmelerdensonraşehrionateslimetmekzorundakaldı.Şehregiren ĐbrahimYınal,TuğrulBeyadınahutbeokuttu(Şaban429/Mayıs-Haziran1038) 18 . ÇokgeçmedenşehregelenTuğrulBey,halkınilerigelenleritarafındantörenle karşılandı 19 .SultanMes‘ûd’untahtınaoturanTuğrulBey,hemenoluşturulan Mezâlim Divânına oturarak halkın şikayetlerini dinledi. Bu sırada Çağrı Bey şehrin yağmalanmasıisteyeyerekbukonudaısrarcıoldu.FakatTuğrulBey,Ramazan ayında olduklarını, bu sebeple yağmanın bayramdan sonraya bırakılması gerektiğini söyledi.BunukabuledenÇağrıBey,bayramdansonratekrarhareketegeçmek istediysedeTuğrulBey,halifeninelçileriningeldiğinisöyleyerekonutekrar engellemişti.FakatÇağrıBeyonudinlemeyerekhareketegeçtiğizaman,Tuğrul Bey bir bıçak alarak “Allah’a yemin ederim ki, eğer en ufak bir şey yağma edersen kendimiöldürürüm.”demişti.ÇağrıBey,bununüzerinehalktantaksitlevergi alınmasınarazıoldu.Nîşâbûr’unharacıyaklaşık30bindinarolarakbelirlendive toplananmeblağaskerleredağıtıldı.TuğrulBeydahasonrayenidevletin düzenlenmesi çalışmalarına başlayarak başta vezir olmak üzere bazı atamalar yaptı. Diğer taraftan daha önce Merv’de Çağrı Bey adına okutulan hutbe, Melikü’l-mülûk unvanıyla okutulmaya başlandı. Yeni teşekkül eden bu devlet, Abbâsî Halifesine de itaatbildirdi.BuitaatsonrasındahalifedeSelçuklular’ınHorasanhâkimiyetini resmentanımıştı.Böylecedevletkurmanınenönemliunsurlarınıbiraraya getirmeyibaşaranSelçuklular,müesseseleşmeyolundailkadımlarınıdaatmış oldular 20 . 17 Đbnü’l-Esîr (el-Kâmil, C. IX, s. 350), savaştan sonra Çağrı Bey’in Nîşâbûr üzerine yürüdüğünü ve savaşmadan şehre girdiğini nakletmektedir. 18 Beyhakî(s.731),hutbeninTuğrulBeyadınaokunmasısırasındamescittebulunanhalkınbuna büyüktepkigösterdiğini,azkalsınfitneçıkacağını,durumunsakinleştirilmesindensonraCuma namazınının kılınabildiğini nakleder. 19 Đbnü’l-Esîr(C.IX,s.367),TuğrulBey’inNîşâbûr’dahutbeokutmasınıntarihiniŞaban 428/Mayıs-Haziran 1037 olarak vermektedir. Ancak bu tarih muhtemelen yanlıştır. 20 Beyhakî,s. 728 vd.;Hüseynî, s. 7; Đbnü’l-Esîr,C. IX,s. 350; Bundârî, s. 4; Tabakāt-ıNâsırî, s. 248-249; Reşîdüddîn, s. 21; el-Bidâye, C. XII, s. 130; Mîrhând, Ravzâtü’s-safâ, C. IV, s. 251 vd.; Ahmedb.Mahmûd,C.I,s.20;ZebihullahSafa,Tarih-iEdebiyat,s.10;LaurenceLockhart, PersianCities,London1960,s.82;Bosworth,ThePoliticalandDynasticHistory,s.20-21; Köymen,TuğrulBey,s.12;Köymen,Kuruluş,s.260vd.;MuhammedMahmûdĐdris, Rüsûmu’s-selâcika ve nüzumuhumü’l-ictimâiyye, Kahire 1983, s. 39; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 110- 21 Selçuklular, Horasan’a geldikten sonra Gazneliler ile pek çok kez mücadele etmekdurumundakalmışlardı.TuğrulBey’in429/1038yılındaNîşâbûr’ahâkim olması sonrasında Belh şehri hariç diğer önemli Horasan şehirleri ele geçirilmişti 21 . Selçuklular’ınbubaşarısı,özellikleNîşâbûr’uneldençıkmasınınGaznelilerve SultanMes‘ûd’unüzerindekietkisiağıroldu 22 .BununneticesindeSultanMes‘ûd, Selçuklular’ınHorasan’dançıkartılmalarıiçingereklihazırlıklarınyapılması konusundaemirlerverdi.BudönemdeBelh’inSelçuklulartarafındanele geçirilemeyişininenönemlisebebiGazneliveziriAhmedb.Abdüssamed’in kuvvetlibirorduylabuşehirdebulunmasındankaynaklanıyordu 23 .Bu gelişmelerdensonraSultanMes‘ûd,CendEmîriŞahmelikilebirittifakagirerek ordusuylabirlikteHorasan’ahareketetti.O,ilkolarakBelh’e,oradandaSerahs üzerine yürüdü. Bir sonraki hedef ise Merv şehriydi. Bu sırada Şuburgân bölgesinin fethi ile uğraşan Çağrı Bey, Mes‘ûd’un bu harekâtını haber alınca Serahs’a dönmek zorundakalmıştı.Mes‘ûd,Belh’egeldiğisıradaÇağrıBeyşehreanîbirbaskın düzenleyerekbirfilvebirkaçyedekatı(cenîbe) 24 şehirdenkaçırmayamuvaffak oldu.Bubaşarısıaskernazarındaonudahadaönemlibirkomutanhaline getirmişti 25 . ÇağrıBey,Serahs’ageldiktensonraaileüyeleriileizlenecekyolhakkında görüşmelerdebulundu.YapılangörüşmelersırasındaGazneliordusunakarşı tutunmanınzorolduğu,bundandolayıHorasan’ınbatısınaçekilmedüşüncesi ağırlıkkazandı.Ancak,ÇağrıBeybugörüşeşiddetlekarşıçıktı.Onungörüşüne 111;Sevim-Merçil,aynıeser,s.24;Kafesoğlu,Selçuklular,ĐA,s.361;Agacanov,Oğuzlar,s. 300; Öztürk, Anadolu Erenlerinin Kaynağı, s. 20-21, 161; Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, s. 45;Honigmann,Nīshāpūr,EI 2 ,s.63;C.E.Bosworth,“Toghril(I)Beg”,EI 2 ,C.X,s.553; Özgüdenli, Nîşâbur, DĐA, s. 150; Piyadeoğlu, aynı makale, s. 24. 21 Đbnü’l-Esîr,C.IX,s.350.BubilgiyerağmenĐsfizârî(s.387-388),Selçuklular’ınilkkez 429/1037-1038yılındaHerat’asaldırdıklarını,amahalkındirenişiylekarşılaşarakgeri çekildiklerini nakletmektedir. 22 Beyhakî, s. 731 vd.; Reşîdüddîn, s. 15; Turan, Selçuklular, s. 99; Köymen, Kuruluş,s.260 vd.; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 24. 23 Beyhakî, s. 734. 24 Yedekatmanasındadır,genişbilgiiçinbkz.ErdoğanMerçil,“CenîbetveKullanılışınaDair Örnekler”, Osmanlı Araştırmaları, Prof. Dr. Nejat Göyünç’e Armağan 2, sayı: XXIII, Đstanbul 2004, s. 133-144. 25 Hüseynî, s. 7-8; Đbnü’l-Esîr, IX, 353 ve 367; Tabakāt-ı Nâsırî, s. 249 vd.; Ahmed b. Mahmûd, C. I,s.21;Turan,Selçuklular,s.103;Köymen,TuğrulBey,s.13;Köymen,Kuruluş,s.283; Gerâylî, Nîşâbûr, s.111; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 25-26; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 362. 22 göre iseyeni bir taktikle topyekûn bir savaşyapılması gerekmekteydi. Toplantıdan sonra Çağrı Bey, şehre tekrar hâkim olmak düşüncesiyle Merv’e geldi ve kendisine şehrinkapısınıkapatanMervlilerilebirsüresavaştı.SultanMes‘ûd’unharekete geçtiğinihaberalıncadaMerv’inçevresindekiköyvekasabalarıtahripetti. Mes‘ûd’unhareketegeçmesisonrasındatekrarbirarayagelenSelçukluBeyleri, ÇağrıBey’intopyekûnsavaşmagörüşünükabuletmekzorundakaldılar.Neticede ikiordukarşıkarşıyageldi(Şaban430/Mayıs1039).ĐlkçatışmalarGazneliler’in lehinesonuçlandı.SultanMes‘ûd,Serahs’ahareketettiğisıradakendisine Selçuklular’ınaldıklarımağlubiyeterağmensavaşmaarzusundaolduklarıhaberi ulaştı.BununsonucuolarakSelçuklular,Gaznelilerordusuüzerindeuyguladığı yıpratmataktiğibaşarılıoluncaikitarafarasındabarışgörüşmeleriyapılmaya başlandı.NeticedeanlaşmayavarıldıveşartlarınagöreSelçuklularbulundukları yerdekalırken,SultanMes‘ûd,Nîşâbûr’ageldi 26 .Mes‘ûd’unburayagelmesinden öncehalkSelçuklular’akarşıisyanetmiş,askerlerinbazılarınıöldürmüş,diğerleri de şehirden kaçmıştı 27 . KışıBâverd,NesâveNîşâbûr’dageçirenSultanMes‘ûd,baharlabirlikte tekrarhareketegeçti.BusıradaçöllereçekilmişbulunanSelçuklularçokkötübir dönemgeçirmekteydi.SultanMes‘ûd’unhareketegeçmesiylebirlikte Selçuklular’dadabatıyagitmedüşüncesitekrarağırlıkkazanmayabaşlamıştı.Bu düşünceyemuhalefetedenisegeneÇağrıBeyolmuştu.ÇağrıBey,çölyolundan gelenGazneliordusununzordurumundanfaydalanılarakonlarlatekrar savaşılmasınıönermişti.NeticedeÇağrıBey’inönerisidestekbulmuş,Gazneliler ile tekrar savaşılmasına karar verilmişti 28 . HareketegeçenGaznelilerordusundaisesusuzlukbaşgöstermiş,üstelik hayvanlardayemsizkalmıştı.YapılanuzunçarpışmalardansonraDandanakan kalesiönlerinegelebilenGazneliordusu,artıksavaşamayacakbirhalegelmişti. 26 Hüseynî, s. 8; Tabakāt-ı Nâsırî, s. 250; Ahmed b. Mahmûd, C. I, s. 24-25; Köymen, Tuğrul Bey, s. 13-14; Köymen, Kuruluş, s. 298 vd.; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 110; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 24- 25; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 362. 27 Đbnü’l-Esîr, C. IX, s. 354; Abdülkerim Özaydın, Sultan Berkyaruk Devri Selçuklu Tarihi (485- 498/1092-1104), Đstanbul 2001, s. 47. 28 Râvendî,C.I,s.99;Hüseynî,s.8;Köymen,TuğrulBey,s.15;Köymen,Kuruluş,s.315-326; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 25; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 362. 23 BunufarkedenveherşeyigözealanSelçuklular,Gazneliler’esondarbeyi indirmeyekararverdiler.8Ramazan431/23Mayıs1040tarihindeDandanakan kalesiyakınlarındayapılan savaşı Selçuklular kazandı. Gazneli Mes‘ûd ve pek çok komutanısavaşalanındanzorluklakaçabildi 29 .Bubüyükzaferdensonrada Horasan’a tam manasıyla yerleşen Selçuklular, tarihte önemli roller oynayacak olan Büyük Selçuklular Devleti’ni kurdular. B. SELÇUKLU DEVLETĐ’NĐN KURULMASI SONRASINDA GELĐŞEN OLAYLAR 1. Horasan Bölgesinin Fethi KazanılanzaferdensonraMerv’detoplanankurultaydaTuğrulBey, “HorasanEmîri”olarakSelçuklutahtınaçıktı.Ayrıcakurultaydabuzaferleilgili olarakfetihnamelergönderilmesinekararverildi.Bununladakalınmayarakülke topraklarıhanedanüyeleriarasındapaylaştırıldı.TuğrulBeysultanolarak Nîşâbûr’dakalacağıbupaylaşımagöre,ÇağrıBeydeMervveSerahsileBelh arasındakişehirlerehâkimolacaktı.MusaYabgudaHorasan’ındiğerönemli merkezi Herat’a sahip olacak, ayrıca Đsfizâr ve Büst de ona verilecekti. Selçuklular aralarındayapmışolduklarıbupaylaşımahenüzelegeçirmedikleribölgeleride dâhiletmişlerdi.ZamanladahamerkezileşenbirsistemibenimseyenSelçuklular, ülketopraklarınınhanedanüyeleriarasındapaylaştırılmasıusulünüdevam ettirdiler 30 .BuusulünenbelirginuygulandığıbölgelerinbaşındadaHorasanyer almaktaydı. 29 Râvendî, C. I, s. 99; Hüseynî, s. 8-9; Ahmed b. Mahmûd, C. I, s. 27; Köymen, Tuğrul Bey, s. 15- 16;Köymen,Kuruluş,s.336vd.;PeterB.Golden,TürkHalklarıTarihineGiriş,çev.Osman Karatay,Ankara 2002, s. 181; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 26; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 362; Bosworth, Toghril, EI 2 , s. 553. 30 ZahîrüddînNîşâbûrî,s.13-14;Râvendî,C.I,s.102;Hüseynî,s.12;Kafesoğlu,Selçuk’un Oğulları, s. 119; Köymen, Tuğrul Bey, s. 16; Köymen, Kuruluş, s. 356 vd.; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 111;Golden,TürkHalklarıTarihi,s.182;Sevim-Merçil,aynıeser,s.26-27;Kafesoğlu, Selçuklular,ĐA,s.362;Bosworth,Khurāsān,EI 2 ,s.58;Gerâylî(Nîşâbûr,s.111-112), kaynaklarınaksineNîşâbûr’unÇağrıBey’ebırakıldığını,budönemdeşehrinimâredildiğini, ayrıcaulemavemedreseerbabınınmerkezihalinegetirildiğininakletmektedir.ÇağrıBey’in vezirliğini de gene Nîşâbûrlu olan Ebû Nasr Mansûr b. Amîdülmülk yapmıştı. 24 BusıradaHorasan’ındörtönemlimerkezindensadeceNîşâbûrveMerv, Selçuklu hâkimiyetinde bulunuyordu. Hanedan üyelerine paylaştırılan bazı yerlerin aynızamandafethedilmesigerekmekteydi.BusebepleTuğrulBey,ÇağrıBeyve MusaYabgukendihâkimiyetsahalarınıgenişletmeküzerehareketegeçtiler. Bundan sonraki dönemde Horasan’daki fetih faaliyetleri Çağrı Bey ve Musa Yabgu eliylegerçekleşecekti 31 .ÇünküTuğrulBey,dahaziyadeülkeninbatıbölgelerinin fethiyle meşgul olmaktaydı. DandanakanSavaşı’ndansonrakendiiçindebirteşkilâtlanmayagiden Selçuklular,yukarıdadabelirttiğimizgibiülketopraklarınıkendiarasında paylaştırmıştı.BusıradaBelhşehriGazneliler’inhâkimiyetialtındavevali Altuntak’ınidaresindeydi 32 .OzamanakadarGaznelilerDevleti’ninsavunma sistemininmerkezidurumundaolanBelh,Selçuklular’ınHorasan’agelmelerinden sonraki dönemde de onlara karşıyapılan pek çokharekât için önemli bir üs görevi görmüştü 33 . ÇağrıBey,Altuntak’ahabergöndererekşehrinkendisinetesliminiistedi. ÇağrıBeymektubundaSultanMes‘ûd’unzorbirdurumdabulunduğunu, dolayısıylaşehreyardımagelmesininmümkünolmadığınıbelirtiyordu.Fakat Altuntakkendisinegönderilenelçiyihapsetti.BugelişmeüzerineÇağrı,Belh şehrinikuşatmayabaşladı.AltuntakdakarşıhamleolarakSultanMes‘ûd’dan yardımistedi.Altuntak’ınbuyardımisteğiMes‘ûdtarafındankarşılıksız bırakılmadı.BüyükbirordutoplayanMes‘ûd,bunuBelh’inyardımınagönderdiği gibioğluMevdudidaresindeoluşturduğubaşkabirorduyudadestekamacıyla Horasan’a gönderdi 34 . 31 Azimî,s.4;Hüseynî,s.12;Sevim-Merçil,aynıeser,s.28.Azimî(aynıyer),Nîşâbûr’unÇağrı Bey’in hâkimiyetine verildiği belirtir. 32 Hüseynî, s. 9; Đbnü’l-Esîr, C. IX, 370; Mükrimin Halil Yınanç, “Çağrı Bey”, ĐA, C. III, s. 326; C. Bosworth,“Balk”,EncyclopediaIranica,C.III,s.590;Rencber,aynımakale,s.151;Barthold, Türkistan, s. 324. 33 Bosworth, Balk, EIr, s. 590. 34 Beyhakî,s.882-885;Hüseynî,s.9;Đbnü’l-Esîr,370;Ahmedb.Mahmûd,C.I,s.27-28;Ebu’l- ‘AlâMevdûdî,SelçuklularTarihi,çev.AliGenceli,Ankara1971,s.163vd.;Muhammed Nazım,“Mevdûd”,ĐA,C.VIII,s.162;C.E.Bosworth,TheGhaznavidsTheirEmpirein Afghanistan and Eastern Iran 994:1040, Edinburg 1963, s. 230. 25 Bu kuvvet 432/1040 tarihinde Gazne’den hareket etmiş, Belh’e yaklaştıkları sıradaÇağrıBeytarafındankarşılanmıştı.Öncübirliklerininkarşılaşması Selçuklular’ınlehinegelişinceGazneliordusugeriçekilmeyitercihetti.Bu gelişmeyihaberalanAltuntakdaşehriÇağrıBey’teslimetmekdurumundakaldı. ÇağrıBeydahasonraCûzcân,Bâdgîs,HuttelânveToharistan’ıdaelegeçirdi. BöyleceBelhveonabağlıbuyerlerSelçuklular’ınhâkimiyetinegeçmişoldu 35 . Bundan sonra şehrin hâkimlerinin hanedandan birisi olmasına özen gösterildi. ÇağrıBey’inBelh’ielegeçirmesindensonraşehirdenegibidüzenlemeler yaptığıhakkındakaynaklarımıznetbirbilgiaktarmamaktadır.Đbnü’l-Esîr 36 , NizâmülmülkhakkındabilgiverdiğibirbölümdeEbûAlib.Şâdân’ıÇağrıBey’in Belh’tekiişleriniyürütenkişiolaraknakletmektedir.AyrıcaNizâmülmülk’üBelh hâkimiEmîrTâcir’inkâtibiolarakgöstermektedir.Belh’in432/1040tarihinde Selçuklular’ınelinegeçtiğisıradaşehrinhâkimiAltuntakolduğunagöreEmîr Tâcir,Gaznelilerdönemindeşehrehâkimdir.Nizamülmülk’ün408/1018tarihinde doğmuşolduğugözönündebulundurulursaonunçokgençyaştakâtiplikyapmaya başladığısonucunuçıkarmakyanındaEmîrTâcir’inSelçukluEmîriolabileceğini söylemek de mümkün görünmektedir. Eğer öyleyse bu hâkimiyet uzun sürmemiştir. Çağrı Bey’in Belh hâkimiyeti 435/1043 yılına kadar devam etmiş, şehrin bir sonraki hâkimi ise Melik Alp Arslan olmuştur. Diğer taraftan 429/1037-1038 senesinde Selçuklular, Herat’a saldırmışlardı. Ancakhalkonlarlamücadeleederekşehregirmelerineizinvermedi.Budönemde kuhendîzveşehrinrabazımamurveinsanlarınrahatçayaşayabildikleriyerlerdi. Selçuklularilkgeldikleriyılgeridönmekzorundakaldıklarışehreikiyılsonra tekrargelerekbarışyoluylahâkimolmayıbaşardılarŞehirdeokunanhutbeyide kendiadlarınaçevirdiler 37 .AncakSultanMes‘ûd’unHorasan’agelmesiüzerine Selçuklularşehirdenayrılmakzorundakalmış,Gaznelilerşehritekrarele 35 Hüseynî, s. 9; Đbnü’l-Esîr, C. IX, s. 370; Ahmed b. Mahmûd, C. I, s. 28-29; Barthold, Türkistan, s. 324; Yınanç, Çağrı Bey, ĐA, s. 326; Bosworth, Balk, EIr, s. 590; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 28; Rencber, aynı makale, s. 151; Barthold, Belh’in Selçuklular’ın eline kesin olarak 451/1059 yılında geçtiğini kaydeder, bkz. s. 324. 36 el-Kâmil, C. X, s. 177. Bu bilgiyi Đbnü’l-Adîm (Biyografiler, s. 40) ile Hândmîr de vermektedir, bkz. Düstûru’l-vüzerâ, nşr. Saîd Nefîsî, Tahran 2535 şehinşahî, s. 150. 37 Đsfizârî, C. I, s. 388-389 26 geçirmişlerdi.Mes‘ûd,halkınmallarınımüsadereettiktensonraSelçuklular’la savaşmaküzereMerv’ehareketetti.DandanakanSavaşı’ndansonraMes‘ûd’un ölümüyleHeratşehribirsüreliğinesahipsizkaldı.Busüreiçerisindeşehirpekçok keztaarruzlakarşılaştı.BusıralardaŞeyhEbûMuhammedb.‘Asım,432/1040- 1041yılındaşehirveçevresinehâkimolmayıbaşardıveosıradaSultanMes‘ûd’a bağlıbulunanŞemîrânkûtvâliilepekçokkezmücadeleetmekdurumundakaldı. OnunbumücadelelerdenbirisisırasındaölümüsonrasıkardeşiŞeyhRâfi‘(_·ا¸), ardındandaonunnaibiolanEbûMansûrb.Đs‘as(-·-ا)şehirdehâkimiyetkurdu. BusürezarfındaSelçuklularheryıldüzenlibirşekildeşehirönlerinegelip alamadangeridöndülersedekuhendîzveşehrinrabazınıtahripetmektendegeri kalmadılar.BukuşatmalarınbirindeMusaYabguanibirsaldırıylaEbûMansur’u öldürüp şehri ele geçirdi 38 . Böylece Herat şehri de Musa Yabgu’nun idaresi altında Selçuklu topraklarına katılmış oluyordu. Bir süre sonra Gazneli Sultanı Mevdûd, Herat’ı tekrar geri aldı. Bu gelişme üzerineşehritekrarhâkimiyetaltınaalmakiçinSelçuklularadınahareketegeçen ÇağrıBey,hastalığısebebiylebunubaşaramadı.BusıradaMevdûd’unĐbrahim Yınal’ın kardeşi ve Sistân hâkimi Ertaş’ayenilmesini fırsat bilen Musa Yabgu, ani bir baskınla Herat’a tekrar hâkim olmayı başardı 39 . GazneliSultanıMevdûd,ÇağrıBey’inhastalanmasınıfırsatbilerek Horasan’a,özellikleGazneileHorasanarasındakiilkmerkezolanBelh’e saldırmıştı. Onun bu ani saldırısına karşılık veremeyen Çağrı Bey, onunla mücadele etmesiiçinoğluAlpArslan’ıgörevlendirdi.SelçuklularileGazneliler’ibirkez dahakarşıkarşıyagetirenbusavaştangalipçıkmayıbaşaranAlpArslanolmuştu. AlpArslandahasonrababasınınyanınadönmüş,bugalibiyeteçoksevinenÇağrı Bey,Belh,Toharistan,Vahş,VelvalicveKubâdiyân’ıoğluAlpArslan’avermişti (435/1043) 40 .AlpArslan’ınBelhhâkimiyeti458/1065-1066tarihinekadardevam etti. Bu dönemde şehirdeki olaylar hakkında kaynaklar bilgi vermemektedir. Ancak 38 Đsfizârî, C. I, s. 389; Kafesoğlu, Selçuk’un Oğulları, s. 119. 39 Sevim-Merçil, aynı eser, s. 29. 40 Hüseynî,s.18-19;Đbnü’l-Adîm,Biyografiler,s.21;Đbnü’l-Esîr,IX,395;el-Bidâye,C.XII,s. 143;Ahmedb.Mahmûd,C.I,s.46;Yınanç,ÇağrıBey,ĐA,s.326;MehmetAltayKöymen, BüyükSelçukluĐmparatorluğuTarihi,AlpArslanveZamanı,TTKY,Ankara1992,s.3-4; Bosworth, Balk, EIr, s. 590; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 29. 27 budönemdeÇağrıBey’indiğeroğluĐlyasadına454/1062yılındaBelh’tebasılan ikisikkehayliönemarzetmektedir 41 .Đlyas’adahasonralarıToharistaniktâ edilmiştir.BudurumdaonundahaöncekidönemdeBelh’ehâkimolduğunu söylemek yerinde olur. KarahanlıhükümdarıArslanHan,BelhveToharistan’ıelegeçirmeküzere hareketegeçmişti.ÇağrıBeybukezdeoğluAlpArslan’ıonakarşıgöndermek zorundakalmıştı.ArslanHan’ınsavaşacesaretedememesiüzerineikidevlet arasındaHorasan’avediğerSelçuklumemleketlerinesaldırılmamasıkoşuluyla anlaşmaimzalandı. Busayedetehlikearzedenbirgüçdahabertarafedilmiş oluyordu 42 . HergeçengündevletinkuruluşmerkeziolanHorasantammanasıyla SelçuklularDevleti’ninhâkimiyetsahasıiçinegirmişoldu.Bubölge,devletin kuruluşmerkeziolmasısebebiyleherzamanönemtaşıdıvedaimahanedan mensuplarınınelindebulunmasınaözengösterildi.ÇağrıBey’inölümüylebirlikte Horasan’da ona ait olan bütün şehirlere oğlu Alp Arslan hâkim oldu 43 . Çağrı Bey’in ölümtarihiniĐbnü’l-CevzîveBundârî 44 ,450/1058-1059yılındaBelhşehriolarak vermektedirler.Ancakbubilgidiğerkaynaklarımızlatarihveyerkonusunda çelişmektedir 45 . KaynaklarımızaekolarakbölgedebasılmışolansikkelerışığındaTuğrul Beyzamanındabölgedekihâkimiyetkonusundaşubilgileriaktarmakayrıca mümkünolabilmektedir.BudönemdeNîşâbûrharicindekiHorasanbölgesinde ÇağrıBeyveoğluAlpArslan’ınhâkimiyetleriningücüaçıkşekildebelli 41 OsmanG.Özgüdenli,“SyllogeNumorumArabicorumTübingen,BalhunddieLandschaftenam oberen Oxus, Hurâsân III”, TD, sayı: 38, Đstanbul 2003, s. 163. 42 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 25-26; Köymen, Alp Arslan, s. 4; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 29. 43 Hüseynî, s. 20; el-Bidâye, C. XII, s. 186; Ahmed b. Mahmûd, C. I, s. 49; Köymen, Alp Arslan, s. 5; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 29 44 Đbnü'l-Cevzî,C.XVI,s.39;Bundârî,s.26;ÇağrıBey,Serahs’taölmüşveMervşehrinde gömülmüştür, bkz. Yınanç, Çağrı Bey, ĐA, s. 327. 45 Sadreddînel-Hüseynî(Ahbâr,s.20)ileĐbnü’l-Adîm(Biyografiler,s.21),butarihiSafer 452/Mart-Nisan1060olarakverirken,Đbnü’l-Esîr(el-Kâmil,C.X,s.26),Recep451/Ağustos- Eylül1059şeklindenakleder.AyrıcaĐbnHallikân(Vefeyâtü’l-a‘yân,C.III,s.231),butarihi Recep 451/Ağustos-Eylül 1059, Yınanç (Belh, ĐA, s. 327) ise Mart 1060 tarihini kabul etmektedir. 28 olmaktadır.DevletinkuruluşundansonraÇağrıBey’inHorasan’ahâkimolduğu kesin olarak bilinmektedir. BununlabirlikteHorasanbölgesininmerkezikabuledilenNîşâbûr,Tuğrul Bey’inhâkimiyetsahasıiçindeyeralmışveaynızamandayenikurulandevletin başkentiolarakkabuledilmiştir.TuğrulBeyadınaNîşâbûr’dabasıldığıbilinenilk sikke433/1041-1042tarihlidir 46 .ButarihNîşâbûr’unbaşkentilanedildiğiilk dönemeaittir.Başkentolmasımünasebetiyleherhangibirineiktâedilemeyen Nîşâbûr,bizzatsultanınhâkimiyetindekalmasındandolayıfarklıbirstatü taşımaktadır.TuğrulBey,Nîşâbûr’da433/1041-1042,434/1042-1043,435/1043- 1044,436/1044-1045,4371045-1046/,438/1046-1047,439/1047-1048,440/1048- 1049,441/1049-1050,442/1050-1051,444/1052-1053,445/1053-1054,446/1054- 1055,447/1055-1056,448/1056-1057,449/1057,451/1059ve452/1060yıllarında olmaküzereparalarbastırmıştır 47 .Elimizdevarolansikkeörneklerinegöre belirttiğimizbudönemdediğerşehirlerdehanedanüyelerinceparalarbasılmışken, Nîşâbûr’dasadeceTuğrulBeyadınaparabasıldığıgörülmektedir.TuğrulBey’in NîşâbûrharicindekiHorasan’ınherhangibirdarpmerkezindeparabastırmaması, yeni bir bilgi bulunana kadar o şehirlerdeki hâkimiyetlerin hanedana mensup diğer üyelerinelindebulunduğunudüşündürmektedir.NitekimTuğrulBey,yukarıdada belirttiğimiz gibi daha ziyade ülkenin batı kısımlarının hâkimi durumundadır. BununlabirlikteHocaniyazov 48 ,Herat’ta435/1043-1044tarihindebasılmış birparayıSultanTuğrulBey’leilişkilendirmektedir.Baskıyerivetarihibelliolan buparanınkiminadınabasıldığıisetamolarakokunamamaktadır.Sikkedesadece “el-‘Adil”ibaresiokunabilmektedir.AncakSultanTuğrulBey’inkullandığıunvan 46 T.Hocaniyazov,KatalogMonetGosudarstuaVelikihSelcukov(BüyükSelçukluDevleti SikkeleriKataloğu),Red.TürkmenistanSSRĐlimlerAkademisi,Aşkabad1979,s.5;Coşkun Alptekin,“SelçukluParaları”,SelçukluAraştırmalarıDergisi,sayı:3,Ankara1971,s.436. Hocaniyazov, 433/1041-1042 tarihli bir paranın basım yeri olarak Nesâ’yı göstermektedir, bkz. s. 5. 47 Hocaniyazov,SikkelerKataloğu,s.5-23;MehmetAltayKöymen,“MeskûkâtaGöreBüyük SelçukluĐmparatoruSancar’laIrakSelçukluDevletiHükümdarıMahmûd’unVasallık Münasebetleri”, 60. DoğumYılı MünasebetiyleZeki Velidi Togan’a Armağan, Đstanbul 1950- 1955, s. 132; Henri Sauvaire, “Dinars Inedits Des Selgiouquides de Perse”, Numismatics of The IslamicWorld,CoinsandCoinageofIran,ed.FuatSezgin,sayı:46,Frankfurt2004,s.77; Alptekin, Selçuklu Paraları, s. 443-465. 48 Sikkeler Kataloğu, s. 20. 29 ve lakaplar arasında “el-‘Adil” bulunmamaktadır 49 . Bu dönemde Herat’a hâkim olan MusaYabguadınabasılmış443/1051-1052ve446/1054-1055tarihliikiayrı paranınilkinde“el-Melikü’l-‘adilYabgu”,ikincisindede“Mu‘izzü’d-devleYabgu” ibareleri yer almaktadır 50 . Bu durumda yukarıda bahsettiğimiz paranın Musa Yabgu adına darp edilmiş olma ihtimali daha yüksektir. Tuğrul Bey’in Belh şehrinde bastırdığı paraya da henüz rastlanmamıştır. Bu normalbirdurumdur,çünküBelhenbaşındanitibarenÇağrıBey’inhâkimiyet sahasındayeralmaktadır.BağımsızlığınkazanılmasısonrasındaÇağrıBey,daha ziyadeülkenindoğusundakiMervveBelhhâkimiolarakgözeçarpmaktadır. Nitekimonun438/1046ve439/1048tarihlerindeBelh’tebasılmış6adetsikkesi mevcuttur 51 . MervülketopraklarınınpaylaşımındanitibarenÇağrıBey’inhâkimiyetine geçmiş,onunölümündensonradaAlpArslan’ınolmuştur.BunedenleTuğrul Bey’inburadabasılmışparasıhenüzbulunamamıştır.BölgedeSelçukluhanedanı adınabasılmışilkparalardanbiriÇağrıBeyadınaMervu’r-rûz’da430/1038-1039 tarihlidir 52 .DahaöncedebelirttiğimizgibiÇağrıBeyadına428yılıRecebayının ilk Cuma günü/22 Nisan 1037 tarihinde Merv’de hutbe okunmuştur. Aynı dönemde Mervu’r-rûz da onun hâkimiyetine geçmiş olmalıdır. Çağrı Bey’in ayrıca 445/1053- 1054 tarihinde Merv’de basılmış sikkesi de bulunmaktadır 53 . Ayrıca AlpArslan’ın meliklik dönemine rastlayan 450/1058-1059 tarihinde Belh’teadınaparabastırmıştır 54 .SultanAlpArslan,458/1065-1066tarihinde Melikşah’ıveliahttayinettiğitörensırasındaülkeyihanedanüyeleriveemîrleri 49 Köymen,TuğrulBey,s.74-76;AbdülkerimÖzaydın,“BüyükSelçuklular’daUnvanve Lakaplar”, Prof. Dr. Işın Demirkent Anısına, Đstanbul 2008, s. 424 vd. 50 Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 149, 51 FlorianSchwarz,SyllogeNumorumArabicorumTübingenBalhDieLandschaftenAm Oberen Oxus XIC c. Hurāsān, Berlin y.y., s. 92; Ayrıca bkz. Özgüdenli, Sylloge, s. 163 52 RichardW.Bulliet,“NumismaticEvidenceForTheRelaitonshipBetweenTughrilBegand Chagrī”, Near Eastern Numismatics, Iconography, Epigraphy and History, Honor of George C. Miles, ed. Dickran K. Kouymjian, Beyrut 1974, s. 290. 53 Bulliet, Numismatic Evidence, s. 294. 54 Alptekin, Selçuklu Paraları, s. 46; Özgüdenli, Türk-Đran, s. 102; Uslu, Đslam Orduları..., s. 10. 30 arasındapaylaştırmıştı.BupaylaşımagöreBelh’ikardeşiSüleyman’a 55 ,Belh’in önemli şehirlerinden biri olan Toharistan’ı da kardeşi Đlyas’a vermişti 56 . Đlyas adına Belh’te 454/1062 yılında para basılmıştır 57 . Bu bilgiye istinaden Đlyas’ın daha önce Belh’ehâkimolduğunusöylemekmümküngörünmektedir.Süleyman’ınBelh’teki hâkimiyetininkadardevamettiğinibilmiyoruz.AncakSultanAlpArslanölüm döşeğindeBelh’ioğluAyaz’aiktaetmişti 58 .BudurumdaSüleyman’ınsultandan öncekibirdönemdeölmüşolmasıkuvvetlemuhtemeldir.HernekadarĐlyasb. ÇağrıBey’inSüleyman’dansonraBelh’ehâkimolduğuyönündekaynaklarımızda birbilgiyetesadüfetmemişolsakdaonunSultanMelikşahadına465/1072-1073 tarihindeBelh’tebastırttığıikisikkebulunmaktadır 59 .BudurumdaSüleyman’dan sonraosıradaToharistan’adahâkimbulunanĐlyas’a,Belhdeiktâedilmiş olmalıdır.AdıgeçensikkelerinbasımtarihiAyaz’ınhâkimiyetdönemindegibi görülse de Ayaz’ın şehre ulaşmasından önce darp edilmiş olması yüksek ihtimaldir. SultanAlpArslan’ınoğluolarakkaydedilenAyaz’ın 60 hâkimiyetsüresininkısa olduğunu bildiğimize göre Ayaz para bastırmaya fırsat bulamamış olmalıdır. DiğertaraftanAlpArslan,meliklikdönemindeHerat’tada450/1058, 452/1060ve455/1063tarihlerindeparabastırmıştır 61 .Buparalardan450/1058 tarihindebasılmışolandiğerlerindendahafazlaönemtaşımaktadır.Nitekimbu tarihteAlpArslanhenüzsultanolmadığınagörebuşehreparabastırmışolması, onunHerat’ahâkimolduğuanlamınagelmektedir.BudurumdaMu‘îneddîn 55 Đbnü’l-Esîr,C.X,s.59;A.K.S.Lambton,“TheInternalStructureoftheSaljuqEmpire”,The Cambridge History of Iran, Cambridge 1968, C. V, s. 235; Köymen, AlpArslan, s. 48; Vehab Velî,“MervderDevre-iSelcukîyân”,Mecelle-iTahkîkât-ıTarihi(Mervnâme),sayı:6-7, Tahran1371hş.,s.211.Schwarz(Sylloge,s.149),katalogundaSüleyman’ın470/1077-1078 tarihinde Velvalic’te para bastırdığını belirtmektedir. 56 Đbnü’l-Esîr,C.X,s.59;Lambton,TheInternalStructure,s.235;Köymen,AlpArslan,s.48; HasanPîrneya-AbbasĐkbal,Tarih-iĐran,ezÂğâztâĐnkırâz-ıKacariyye,Tahran1376hş.,s. 325; Vehab Velî, aynı makale, s. 211. 57 Schwarz, Sylloge, s. 92; Özgüdenli, Sylloge, s. 163. 58 Bkz. Bundârî, s. 46. 59 Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 122; Schwarz, Sylloge, 93; Özgüdenli, Sylloge, s. 163. 60 Bkz. Hüseynî, s. 38; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 80; Bundârî, s. 46. 61 Dominique Sourdel, “Un Trésor de Dinars Gaznavides et Salğūqides Découvert en Afghanistan”, Bulletin D’études Orientales, Damas 1964, C. XVIII, s. 214-215; Bulliet, Numismatic Evidence, s. 291; Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 29-31, 33, 35, 37; Alptekin, Selçuklu Paraları, s. 468- 483. 31 Đsfizârî’nin 62 tarihvermeden“AlpArslan’ınşehregelişiyledeonunhâkimiyetine geçti.SultanAlpArslandahasonraoğluToganşah’ıHerat’agönderdi.”şeklinde verdiğibilgi450/1058’denöncegerçekleşmişolmalıdır.MusaYabguadına 446/1054-1055tarihindeHerat’taparabasıldığınagöreToganşah’ınHerat hâkimiyetininbutarihtensonrakibirzamandagerçekleştiğianlaşılıyor.Diğer taraftan435/1043yılıolaylarındansonraMusaYabgu’nundahaziyadeSistan hâkimi olarak anılmaya başladığını görmekteyiz. Bu dönemde Çağrı Bey’in Sistan’ı elegeçirmekistemesihanedaniçerisindebirkrizenedenolmuş,TuğrulBey’in müdahalesiyle Çağrı Beygeriçekilmek zorunda kalmıştı (Rebiülâhir 448/Temmuz 1056) 63 .Sistan’ıeldeedemeyenÇağrıBey’inbusıradaHerat’ahâkimolduğu görüşüiseakladahauygungelmektedir.DolayısıylaAlpArslan’ınHerat’ageliş tarihi1056yılıdır.AncakAlpArslansultanolduğusıradakendisineisyan edenlerden biri de Herat’ta bulunan Musa Yabgu’dur. Musa Yabgu’yu kuşatan Alp ArslançetinbirsavaştansonraHerat’ıelegeçirmeyemuvaffakolmuştur (456/1063-1064).Đbnü’l-Esîr 64 ,buisyansırasındaMusaYabgu’nunHerat’ta bulunduğunuveAlpArslan’ınsavaştansonraamcasınıyerindebırakmayıuygun gördüğünüzikretmektedir.BudurumdaHerat’tabulunanMusaYabgu’nunoraya hâkimbulunupbulunmadığısorusunusormamızgerekmektedir.Yerindebırakılan Musa Yabgu’nun, muhtemelen Sistan hâkimiyeti devam ettirilmiştir.Tuğrul Bey’in ölümünden sonra tahtı ele geçirmek üzere harekete geçen Musa Yabgu’nun belki de elindenzorlaalınmışbulunanHerat’abuharekâtıesnasındasahipolmasıihtimali akla daha uygun gelmektedir. Bununyanısıra454/1062tarihindeĐlyasb.ÇağrıBeyadınaBelh darphanesinde para basıldığı görülmektedir 65 . Sonuç olarak Tuğrul Bey zamanında Dandanakan Savaşı’ndan sonra ülkenin hanedanüyeleriarasındapaylaştırılmasıkararınınçoksıkıbirşekildeuygulandığı 62 Ravzatü’l-cennât, C. I, s. 389 63 Melikü’ş-şuarâBahar,Tarih-iSistân,nşr.MuhammedRamazanî,Tahran1314hş.,s.381; Köymen, Tuğrul Bey, s. 19. 64 el-Kâmil, C. X, s. 47 65 Schwarz,Sylloge,s.93-94;Hocaniyazov,SikkelerKataloğu,s.101,127,129;Dominique Sourdel, Dinars Gaznavides et Salğūqides, s. 218; Alptekin, Selçuklu Paraları, s. 527; Özgüdenli, Sylloge, s. 163-164. 32 sikkelervasıtasıyladaanlaşılmaktadır.ÖzellikleHorasanbölgesindekihâkimiyet sınırları,basılansikkelerdedeaçıkbirşekildegörülmekteveherüyeninkendi sahasında sikke bastırdığı anlaşılmaktadır. 2. Sultan Alp Arslan Döneminde Horasan Tuğrul Bey’in ölümüyle 66 birlikte veziri Amîdülmülk Kündürî, Çağrı Bey’in oğluSüleyman’ıSelçuklutahtınaçıkardı.OsıradaAlpArslan,Nîşâbûr’da bulunuyordu.FakatbudurumubazıemîrlerkabuletmeyerekHorasanhâkimiAlp Arslanadınahutbeokuttular.Amîdülmülk,kendialeyhinegelişenbuolaylar sonrasında Alp Arslan adına hutbe okutmaya başladı. Böylece Horasan hâkimi Alp Arslan,BüyükSelçukluSultanıoldu.O,dahasonrabaşkentiRey’denIsfahan’a taşıdıysa da çoğunlukla Nîşâbûr’da kalmaya devam etmişti 67 . AlpArslan’ınBüyükSelçukluSultanıolmasıileHorasan’danegibi düzenlemeleryaptığıkonusundafazlabirşeybilinmiyor.Muhtemeleno,sultan olduktansonradabubölgeyikendinebağlıemîrlervasıtasıylayönetmeyedevam etmiştir. Buna ispat edebilecek bir olay Huttelân emîrinin isyan etmesidir. Huttelân emîriSultanAlpArslan’aödemesigerekenharacıödememiş,isyanıhaberalan SultanAlpArslanonunüzerineyürümüştü.YapılansavaşıkaybedenHuttelân emîri,aynızamandasavaşmeydanındaöldürülmüştü.Aynışekildeosırada Herat’ta bulunan Musa Yabgu da Alp Arslan’a karşı isyan etmişti (456/1063-1064). Musa Yabgu’yu kuşatan Alp Arslan zorlu bir savaştan sonra Herat’ı ele geçirmeye muvaffak oldu. Fakat amcasını yerinde bırakmayı uygun gördü. Sultan Alp Arslan, Huttelân’ınstatüsünüdeğiştirerekburayıkendihâkimiyetinealmayıuygun bulmuştu 68 . 66 Sadreddînel-Hüseynî(Ahbâr,s.16),TuğrulBey’in8Ramazan455/4Eylül1063tarihinde öldüğünüveMerv’deÇağrıBey’inyanınagömüldüğünükaydeder.ĐbnHallikân(Vefeyâtü’l- a‘yân,C.III,s.228),butarihi18Ramazan455/14Eylül1063olarakverirken,onunMerv’de gömüldüğünü belirtmektedir. Ancak Tuğrul Bey, Rey’de gömülmüştür. 67 Râvendî, C. I, s. 114; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 43-44; Zahîrüddîn Nîşâbûrî, s. 19; Mîrhând, Ravzâtü’s- safâ, C. IV, s. 263; Ahmed b. Mahmûd, C. I, s. 51; Lockhart, Persian Cities, s. 82; Köymen, Alp Arslan, s. 9-10; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 112; H. Bowen, “Nizām al-Mulk”, EI 2 , C. VIII, s. 70. 68 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 46-47; Köymen, Alp Arslan, s. 40, 43; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 368; a. mlf., “Alparslan”, DĐA, C. II, s. 526. 33 SultanAlpArslandahasonraAmîdülmülk’ütutuklatarakyerine Nizamülmülk’üvezirtayinetti.Amîdülmülkbiryılkadarhapiskaldıktansonra burada öldürülmüş ve Nîşâbûr’a bağlı Kündür’degömülmüştü (16 Zilhicce 456/29 Kasım1064) 69 .Amîdülmülk’ünMervu’r-rûz’agönderilmesiveyaklaşıkbiryıl buradahapiskalmasıSultanAlpArslan’ınburayıemîrlerivasıtasıylagüçlübir şekilde kontrolü altında tuttuğuna örnek teşkil edebilmektedir. SultanAlpArslan,458/1065-1066yılındaMervyakınlarındakiRadgân’a giderek buradayapılan bir törenle oğlu Melikşah’ı kendisine veliaht tayinetti.Bu törendeaynızamandaHorasan’ınönemlişehirlerinihanedanüyeleriilebazı emîrlerine iktâ etmişti. Bu paylaşıma göre Belh’i kardeşi Süleyman’a 70 , Merv’i oğlu Arslanşah’a, Sagânîyân ve Toharistan’ı kardeşi Đlyas’a, Bağşur vilayeti ile çevresini Mes‘ûdb.Ertaş’a,sonolarakHerat’abağlıĐsfizâr’ıdaMevdûdb.Ertaş’averdi 71 . BupaylaşımdandaanlaşılacağıüzereHorasan’ın4önemlişehrindenüçünükendi hâkimiyetindetutmaktavemuhtemelenkendisinebağlıemîrlervasıtasıyla yönetmekteydi.BumerkezlerdenBelhileMerv’eyeniatamalardabulunmuş, Nîşâbûr’uisekendihâkimiyetindebırakmıştı.Herat’taisezatenoğluToganşah hâkim bulunuyordu 72 . Sultan Alp Arslan, Maverâünnehir seferi sırasında Barzem kalesi komutanı Yusufel-HarizmîtarafındanyaralanmasındanhemensonraNizamülmülk’ü 69 Zahîrüddîn Nîşâbûrî, s. 21; Râvendî, C. I, s. 115-116; Hüseynî, s. 17-18; Đbnü’l-Cevzî, C. XVI, s. 86-87; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 45; Bundârî, s. 28; Vefeyâtü’l-a‘yân, C. III, s. 294; el-Bidâye, C. XII, s.203,206-207;Mîrhând,Ravzâtü’s-safâ,C.IV,s.264;Ahmedb.Mahmûd,C.I,s.53-54; Köymen, Alp Arslan, s. 11; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 112; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 368; Bowen, Nizām al-Mulk, EI 2 , s. 70;Abdülkerim Özaydın,“Kündürî”, DĐA, C. XXVI, s. 554-555; a.mlf., Nizâmülmülk,DĐA,s.194;Sadreddînel-Hüseynî(Ahbâr,s.18),onunölümtarihini459/1067, Đbnü’l-Cevzî(el-Muntazam,C.XVI,s.92)ise457/1064-1065olarakbildirmektedir.Verilenbu tarihler diğer kaynaklarla ve olaylarla çelişmektedir. 70 Đbnü’l-Esîr,C.X,s.59;Lambton,TheInternalStructure,s.235;Köymen,AlpArslan,s.48; VehabVelî,aynımakale,s.211. BilindiğigibiSultanTuğrulBeyöldüğündeveziriAmîdülmülk Kündürî,onunveliahdıSüleymanb.Çağrı’yısultanilânetmişti.Budurumemîrlerarasında ihtilafanedenolmuşvebazıemîrlerAlpArslan’atâbiolmuştu.Durumunkötüyegittiğinigören vezir de Rey’de Alp Arslan adına hutbe okutmaya başlamıştı. Bu tayin Süleyman’ın daha sonraları Alp Arslan tarafından bir tehdit olarak algılanmadığını göstermektedir. 71 Đbnü’l-Esîr, X, 59; Lambton, The Internal Structure, s. 235; Köymen, Alp Arslan, s. 48; Pîrneya- Đkbal, Tarih-i Đran, s. 325; Ali Öngül, “Tekiş b. Alp Arslan”, TD, sayı: 36, Đstanbul 2000, s. 322; VehabVelî,aynımakale,s.211;MükriminHalilYınanç,“AlpArslan”,ĐA,C.I,s.384; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 368; a. mlf., Alparslan, DĐA, s. 528. 72 Đsfizârî, C. I, s. 389. 34 huzurunaçağırmıştı.Bundârî 73 ,sultanınbugörüşmede,babasıÇağrıBey’eait bulunanBelh’dekişeylerioğluAyaz’abıraktığını,BelhkalesiniiseMelikşah’a verdiğininakleder.AyrıcaMelikşah’aAyaz’ınbupaylaşımdanrazıolmaması durumunda onunla savaşmasını söylemiştir. Sultan Alp Arslan daha sonra aldığı bu yaraneticesindehayatınıkaybetmiş(10Rebiülevvel465/24Kasım1072),Merv şehrinde babasının yanına gömülmüştür 74 . AlpArslan,Belh’iveliahdıMelikşah’avermiştir.AncakSultanAlp Arslan’ınölümüüzerineMelikşah’ınHorasan’danayrılmakzorundakalması üzerineBelh’ikardeşiAyaz’abırakmışolmalıdır 75 . Đbnü’l-Esîr 76 ,465/1072-1073 yılı olaylarını naklederken, Ayaz’ın Belh’de bulunduğunu kaydeder. SultanAlpArslandönemindeHorasan’dahâkimbulunankişileri,basılan paralaragöredeğerlendirdiğimizzamanNîşâbûr’unAlpArslan’ınhâkimiyetinde kaldığıanlaşılmaktadır.NitekimAlpArslanadınaNîşâbûr’da456/1063-1064 77 , 457/1064-1065,459/1066-1067,461/1068-1069ve465/1072-1073yıllarında basılmışsikkelermevcuttur 78 .Başkadeyişlemelikliğisırasındadiğerşehirlerde parabastırmışkenonunadınaNîşâbûr’dabasılantümsikkelersultanlığıdönemine aittir. Herat’taAlpArslanadınabasılmışolan450/1058,452/1060,455/1063, 456/1063-1064,457/1065,458/1066,459/1066-1067,460/1067-1068,461/1068- 1069,462/1069-1070,463/1070-1071,465/1072ve467/1074-1075yıllarınaait sikkelersayesindebelirtilendönemdeşehreonunhâkimolduğunusöylemek mümkün olabilmektedir 79 . 73 Bundârî, s. 46 74 Zahîrüddîn Nîşâbûrî, s. 23; Râvendî, C. I, s. 118-119; Hüseynî, s. 37-38; Đbnü’l-Cevzî, C. XVI, s. 147;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.78-79;Ahmedb.Mahmûd,C.I,s.114;Kafesoğlu,Selçuklular,ĐA,s. 370. 75 Bundârî, s. 48. 76 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 81. 77 Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 24. Bu sikke de Nesâ’da basılmıştır. 78 Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 23, 26, 28, 41, 149; Alptekin, Selçuklu Paraları, s. 472-473, 482; Đdris, Rüsûmu's-selâcika, s. 40. 79 Sourdel,DinarsGaznavidesetSalğūqides,s.214-215;Bulliet,NumismaticEvidence,s.291; Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 29-31, 33, 35, 37; Alptekin, Selçuklu Paraları, s. 468-483. 35 AlpArslan’ınMervhâkimiyetininise453/1061-1062ile465/1072yılları arasındaolduğugörülmektedir.ButarihlerharicindeAlpArslanadınaMerv’de 458/1066,459/1066-1067,460/1067-1068,461/1068-1069,462/1069-1070, 463/1070-1071 ve 464/1071-1072 yılllarında basılan paralara rastlanmaktadır 80 . 3. Sultan Melikşah Döneminde Horasan Sultan Alp Arslan’ın ölümünden sonra oğlu Melikşah, Merv’e geldi. Amcası Kavurd’un saltanatı ele geçirme plânı üzerine Şerefülmülk Ebû Saîd el-Müstevfî el- Hârizmî,Nizâmülmülk’eMelikşah’ınNîşâbûr’agitmesinindahauygunolacağı yönündetelkinlerdebulunmuştu.NitekimNîşâbûr’dakalmakdiğermeliklerle irtibataçısındandahauygundu,kısacaşehirHorasan’ıngeçmiştedeolduğugibi merkezi durumundaydı. Bunun üzerine Melikşah 17 Rebiülâhir 465/31 Aralık 1072 tarihindeNîşâbûr’agelerekkendisinebağlılıkbildirenlerekuhendîzdepekçokmal ve para dağıtmış, daha sonra amcası Kavurd üzerine yürümüştü 81 . MelikşahsultanolduğusıradaHerat’taZahirülmülkEbûNasrb.Sa‘îdb. Muhammed en-Nîşâburî vali olarak bulunuyordu. Daha önce Alp Arslan tarafından burayagönderilmişolanToganşah’ınHerathâkimiyetiisedevametmişti.Birsüre sonraToganşahkardeşinekarşıisyanetmiş,bununladakalmayarakhalkaeziyet etmeye,âlimlerideöldürmeyebaşladı 82 .Bugelişmeüzerinekardeşiüzerine yürüyenvemağlupedenMelikşah,onuIsfahankalesindehapsetti.Sahipsizkalan Herat’adagulâmlarındanbiriolanEmîrZeybek( ز ¸-, )’igönderdi.Zeybek’in azlindensonraHerat’ınyenihâkimiolanMüeyyidülmülkb.Nizâmülmülk’ün buradaki valiliği babasının öldürülüşüne kadar devam etti 83 . 80 Sourdel, Dinars Gaznavides et Salğūqides, s. 215; Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 27, 31-33, 35-37, 39; Alptekin, Selçuklu Paraları, s. 469-481 81 Hüseynî, s. 38-39; Mîrhând, Ravzâtü’s-safâ, C. IV, s. 278-279; Ahmed b. Mahmûd, C. I, s. 51. 82 Nizâmî‘ArûzîSemerkandî(Çehârmakāle,s.68)iseaksiyönde:“Al-iSelçuktümşairleredost idiler.AmahiçbiriToganşahb.AlpArslankadarşairleredostdeğildi.”şeklindebilgiverirken, ayrıca Toganşah’ın şiirini beğendiği bir şaire 500 dinar verdiğini nakletmektedir. 83 Đsfizârî, C. I, s. 389. 36 Melikşah’ınamcasıilemücadeleiçinHorasan’danayrılmasınıfırsatbilen TekinunvanlıBatıKarahanlıhükümdarıŞemsülmülkI.Nasrb.Đbrahim 84 ise Tırmiz’izaptetmişti(Rebîülâhir465/Aralık1072).BusıradaBelhhâkimiolan Ayaz ise şehirdenayrılmış ve Cûzcân’a gitmişti. Daha sonraBelh ahalisi I. Nasr’a habergöndererek,adınahutbeokutmayabaşladı.ŞehregelenNasr,birsüre kaldıktansonraTırmiz’egeridöndü.Onunşehirdenayrılmasıüzerineayyârdan bazıkişilerbirleşerekNasr’ınaskerlerinesaldırdıvebirkısmınıöldürdü.Buolay Nasr’ıntekrarşehregelmesinenedenoldu.O,şehrinateşeverilmesiniemrettiyse de,dahasonraşehrinilerigelenlerininafisteğinikabuletti.Şehriyakmaktan vazgeçen Nasr, tüccarıntüm malına el koydu. Bu sırada Cûzcân’da bulunan Ayaz, tümolanlarıhaberaldıktansonraBelh’edöndü(1Cemaziyelevvel465/13Ocak 1072), bu kez de halk ona itaat etti 85 . HalkınAyaz’aitaatininzorunlulukneticesindeolduğuanlaşılıyor.Bu durumunAyaz’ınyönetimbiçimindenkaynaklandığınıveyahalkınşehrinyeni hâkiminibenimsemediğinisöylemekgüçolmaz.AyazdahasonraTırmiz’e saldırmış ve Nasr’a yenilmişti. Başka deyişle Nasr askerî olarak da Ayaz’dan güçlü durumdaydı.BudurumdaBelhhalkı,Nasr’ınaskerlerinesaldırmamışolsaydı, şehrinNasr’ınhâkimiyetindekalmasıdahayüksekbirihtimaldi.Nasr’ınBelh’e hâkimolmasıdurumundaSelçuklular’ınBelhhâkimiyetininkısabirsürebileolsa kesintiye uğrayacağı açıktır. MelikşahsultanolduktansonraamcasıKavurd’untahtiddiacısıolarak ortayaçıkmasısırasındagösterdiğibaşarılıfaaliyetlerindendolayıveziri Nizâmülmülk’ehil‘atvermişveonaatabeg(el-emîrü’l-vâlid)unvanınılayık görmüştü. Nizamülmülk’e verilenler bununla da kalmamış, ona mensup bulunduğu Tûsşehrideiktâedilmişti 86 .Nîşâbûr’abağlıolanbuşehirmuhtemelenuzunsüre Nizamülmülk ve ailesinin idaresinde kalmıştır. 84 Bkz. Omelyan Pritsak, “Kara-Hanlılar”, ĐA, C. VI, s. 263. 85 Đbnü’l-Esîr,C.X,s.81;ĐbrahimKafesoğlu,SultanMelikşahDevrindeBüyükSelçuklu Đmparatorluğu,Đstanbul1953,s.19-20; Turan,Selçuklular,s.200;Kafesoğlu,Selçuklular,ĐA, s. 370; Bahrvezî, Belh, Dâiretü’l-ma‘ârif, s. 462; Bosworth, Balk, EIr, s. 590. 86 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 83; Minorsky, Tūs, EI 2 , s. 742. 37 SultanMelikşahdaHorasanbölgesindeyeniatamalardabulunmuştu. 465/1072-1073yılındaToharistanbölgesinielegeçirenGazneliler,Sakalkend’de bulunanMelikşah’ınEmîrü’l-ümerâlakaplıamcasıOsman’ıesiralmıştı.Ayrıca Gaznelilerbununladakalmayarakşehriyağmaladı.Kavurdiletahtmücadelesinde başarılıolanSultanMelikşah,bugelişmeüzerinesefereçıktı.Seferihaberalan GazneliSultanıĐbrahimb.Mes‘ûd(1059-1099),Osman’ıserbestbırakmak durumundakaldı. AmcasınahürmetgösterenMelikşahonaBelh’ebağlıbulunan Velvalic’i iktâ etti. Herat’a hâkim olan diğer bir hanedan üyesi ise 465/1072- 1073 tarihinden itibaren Böribars b. Alp Arslan olmuştu 87 . Belh’ehâkimbulunanAyaz’ınhâkimiyetiçokuzunsürmedi.Sultan Melikşah,KavurdisyanınıbastırdıktansonraKarahanlılar’akarşısefer hazırlıklarınabaşladı.BusıradaBelh’tenAyaz’ınölümhaberigeldi 88 .Sultan Melikşah, Karahanlılar üzerine yaptığı ve başarılı bir şekilde sonuçlanan seferinden sonra Horasan’a döndü. Burada kardeşi Şihabüddevle Tekiş’e hil‘at giydirerek Belh veToharistan’ıonaiktâetti(466/1074) 89 .Kaynaklarımızınvermişolduğubu bilgiyerağmen,Tekişb.AlpArslan’ın465/1073tarihliBelh’tebasılanbirdinarı bulunmaktadır 90 .BudurumdaTekiş’inBelhhâkimiyetininkaynakların naklettiğinden bir yıl önce başladığını söylemek mümkün görünmektedir. Sadreddînel-Hüseynî 91 ,SultanMelikşah’ınHeratMurgabı’na 92 dönerek Emîrü’l-ümerâOsmanvediğerakrabasınıziyaretetmekistediğininakleder.Herat Murgabı, muhtemelen Osman’ın hâkimiyetinde olmayıp, buluşma noktasıdır. Herat 87 Mücmelü't-tevârih, s. 408; Hüseynî, s. 40-41; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 81-82; Ahmed b. Mahmûd, C. I,s.124;Kafesoğlu,SultanMelikşah,s.20;Turan,Selçuklular,s.200-201;ErdoğanMerçil, Gazneliler Devleti Tarihi, TTKY, Ankara 1989, s. 84. Schwarz (Sylloge, s. 149)’ın katalogunda Tekişb.AlpArslanadına466veya467/1073-1075tarihindeVelvalic’teparabasıldığı görülmektedir. 88 Ahmed b. Mahmûd (C. I, s. 122-123), Gazne Sultanı Đbrahim b. Mes‘ûd’un Selçuklu topraklarına girdiğini, Sultan Melikşah’ında onun üzerine kardeşi Ayaz’ı gönderdiğini ve seferden Belh’e geri dönen Ayaz’ın 3 gün sonra öldüğünü kaydeder. 89 Hüseynî,s.40,42;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.93;Bundârî,s.50;Ahmedb.Mahmûd,C.I,s.123; Kafesoğlu, Sultan Melikşah, s. 28-29; Turan, Selçuklular, s. 201; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 81; Abdü’l-HayyHabîbî,Tarih-iMuhtasar-ıAfganistan,ezzemân-ıkadîmtâhurûc-ıÇingîz, Kabil 1967, C. I, s. 101; Dâiretü’l-ma‘ârif, C. XII, s. 462; Öngül, Tekiş, s. 324; Bosworth, Balk, EIr, C. III, s. 590. 90 Schwarz, Sylloge, s. 94. 91 Ahbâr, s. 43. 92 Herat’ın güneyindeki köylerden biridir, bkz. Strange, aynı eser, s. 410. 38 MurgabıbirköyolduğunagörebudurumdaHerat’ın465/1072-1073tarihinde Böribars’aiktâedildiğinivekaynağımızdaHeratifadesinindoğrudan kullanılmadığınıgözönündebulundurarakBöribars’ınHerathâkimiyetinindevam etmekteolduğusonucunaulaşmamızdahadoğruolur.Melikşah’ın467/1074-1075 yılındakibuziyaretisırasındaTekiş,onabağlılıkgöstermekamacıylasultanın huzuruna çıkmış, sultan da ona bağışlarda bulunarak hil‘at vermişti 93 . BirsüresonraRey’deaskerleriniteftişedenSultanMelikşah,hallerini beğenmediğiErmenikökenli7binaskeriordudanihraçetti.Buaskerlerosırada Bûşenc’debulunanTekiş’inyanınagiderekonakatıldı 94 .Askerîgücünüarttıran Tekiş,Horasan’ınönemlişehirlerindenolanMervu’r-rûzveMervu’ş-şâhcân yanındaTırmiz’ideelegeçirdi.AyrıcaNîşâbûr’udaelegeçirmeküzereharekete geçti. Tekiş, Nîşâbûr’uele geçiremeden Melikşah’ın gelmek üzere olduğunu haber alıncaTırmiz’ekapandı.Neticedesultankardeşiileanlaştıveböyleceisyansona ermiş oldu (473/1081) 95 . Tekiş’inikinciisyanıise477/1084-1085yılındagerçekleşmişti.Sultanın Musul’dabulunmasındanfaydalananTekiş,çevresindekiadamlarınındatahrikiyle isyan ederek Horasan’ın büyük bir kısmına hâkim oldu. O, ilk olarak Mervu’r-rûz’u ele geçirdi, ardında da Mervu’ş-şahcân’a bir hile ile hâkim olduktan sonra sonra üç günboyuncaşehriyağmalattı.DahasonradaNîşâbûr’abağlıSerahskalesini kuşatmaya başladı. Kale tam düşecekken tertiplenen bir plân 96 neticesine Tekiş geri çekilmekdurumundakaldı.Buolaydan3aysonraSultanMelikşah,Horasan’a geldi. Sultan Melikşah, kardeşine kendisine eziyet etmeyeceğine dair yemin etmişti. Bunun üzerine o, Tekiş meselesini oğlu ve veliahdı Ahmed’e havale etti. Ahmed de 93 Hüseynî,s.43;Ahmedb.Mahmûd,C.I,s.133;Kafesoğlu,SultanMelikşah,s.58;Sevim- Merçil, aynı eser, s. 114 94 Hüseynî, s. 43-44; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 113; Bundârî, s. 70. Đbnü’l-Esîr (el-Kâmil, C. X, s. 113)’in naklettiğinegöreSultanMelikşahadıgeçenaskerleriihraçedincevezirNizâmülmülkona: “Bunlar arasında kâtip, tüccar, terzi ve askerlik dışında her hangi bir sanat ve mesleği olan yoktur. Eğer bunlar ordudan ihraç edilecek olursa içlerinden birini seçip ‘Đşte Sultan budur’ demelerinden eminolamayız.Butakdirdeonlarlauğraşmakzorundakalırızveödediğimizücretinkatkat fazlasını itaat altına almak için sarf etmeye mecbur oluruz.” demişti. 95 Hüseynî,s.43;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.113;Bundârî,s.70;el-Bidâye,C.XII,s.249;Ahmedb. Mahmûd,C.I,s.139;Kafesoğlu,SultanMelikşah,s.58-59;Gerâylî,Nîşâbûr,s.113;Sevim- Merçil, aynı yer; Öngül, Tekiş, s. 325-326. 96 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 128. 39 Tekiş’in gözlerine mil çekilmesini emretti 97 . Daha sonra da Dâmegân’daki Fîruzkûh kalesinde hapsedildi. Sultan Melikşah, Tekiş’in hâkimiyetinde olanyerleri ise oğlu Ahmed’e ikta etti 98 . Tekiş’inbubölgedekihâkimiyetisırasındaNizâmülmülk’ünoğlu Cemâlülmülkdebuşehirdevalilikyapmaktaydı.OnunNizâmülmülk’ün aleyhindekisözvetavırlarıyüzündenSultanMelikşah’ınmaskarasınıöldürtmesi üzerinesultandaCemâlülmülk’üöldürtmüştü(Receb475/Kasım-Aralık1082) 99 . Cemâlülmülk’ünbuhareketinebakılacakolursaonunBelhşehrindeçokgüçlübir konumdaolduğumutlaktır.NitekimBundârî 100 ,onunAlpArslanzamanında Melikşah’ınvezirliğinikabuletmeyerekBelhmütevellisiolduğunuvebu memleketi tahakküm altına aldığını nakletmektedir. BelhhâkimiyetiuzunsürmeyenAhmed,481/1088-1089tarihindevefat etti 101 .Ahmed’inölümündensonraşehreSelçukluhanedanındankiminhâkim olduğukonusundakesinbirbilgiyoktur.Đbnü’l-Esîr 102 ,490/1096-1097yılı olaylarınınaklederkenArslanArgunb.AlpArslan’ınbuseneBelhüzerine yürüdüğündeFahrülmülkb.Nizâmülmülk’ünburadabulunduğunubelirtmektedir. Budurumdaikiayrışeysöylemekmümkündür.YaFahrülmülk,Cemâlülmülk’ten sonraburayavaliolarakatanmıştır,yadaMelikşah’ınölümündensonrabaşlayan tahtmücadelelerindeFahrülmülk,Belh’ehâkimolanhanedanüyesininvezirliğini yapmaktadır.Kaynaklardaböylebirhanedanüyesinerastlanmamaklabirlikte Belh’teMahmûdb.AlpArslanadına487/1094yılındaparabasıldığı 97 Hüseynî,s.44;Bundârî,s.70;el-Bidâye,C.XII,s.257;Ahmedb.Mahmûd,C.I,s.144-149; Öngül,Tekiş,s.329-330;AliSevim,“ĐlginçYönleriyleSultanMelikşah”,Belleten,sayı:255, Ankara2005,s.522.Tekiş’inburadaaklahayalegelmeyecekişleryaptığıkaydedilmektedir. Tekiş, Mervu’ş-şâhcân’da kadınlara tecavüz ettirmiş, Ramazan ayı olmasına rağmen Ulu Cami’de adamlarıyla birlikte içki içmişti, bkz. Sevim, aynı makale, aynı yer. 98 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 128; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 113; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 115; Öngül, Tekiş, s. 331. 99 Đbnü’l-Esîr, 118-119; Bundârî, s. 73-74; Nurullah Kisâî, Medâris-i Nizâmiye ve Tesîrât-ı Đlmî ve Đctimâ-yî Ân, Tahran 1374 hş., s. 35, 50. 100 Zübdetü’n-nusra, s. 73. 101 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 152; el-Bidâye, C. XII, s. 270. 102 el-Kâmil,C.X,s.219;Ayrıcabkz.K.V.Zettersteen,“Fahrülmülk”,ĐA,C.IV,s.448; Abdülkerim Özaydın, “Fahrülmülk”, DĐA, C. XII, s. 99. 40 görülmektedir 103 . Veliahd Ahmed’in 481/1088-1089 tarihinde öldüğü ve hâkimiyet sahasınındahaönceTekiş’eaitolduğugözönündebulundurulduğundaonun ölümünden,bahsettiğimizparanındarpyılınakadargeçen6yılboyuncaBelh’e Mahmûdb.AlpArslan’ındahakimolabileceğisonucunavarmakmümkün olabilmektedir.Mahmûdadına487/1094yılındabasılmışbirparanınbulunması dahaönceparabastırmadığımanasınagelemeyeceğinegöreonunaradaki6yıllık süredeBelh’e,belkidedahaönceVeliahdAhmed’eaittümbölgeyehâkim olduğunusöyleyebilmekmümküngörünmektedir.BudurumdaFahrülmülkde muhtemelen onun vezirliğini yapmaktadır. Diğertaraftan482/1089-1090yılındaKarahanlıhükümdarıAhmedHanb. HızırHan’ınbazıkötüdavranışlardabulunmasıüzerinehalk,SultanMelikşah’tan yardımistemişti.BununüzerinebaşkentIsfahan’danyolaçıkanMelikşah, Horasan’ageldi.Buradaçevreşehirleryöneticilerinehabersalarakordusuna katılmalarıkonusundaemirverdi.NeticedeĐbnü’l-Esîr’in 104 deyimiyle“sayıları divantarafındantespitedilemeyecekkadarçoksayıdaaskerdenoluşan”ordusuyla Ceyhun’u geçti. Başarılı geçen bir seferden sonra gerekli düzenlemeleri de yaparak tekrar Horasan’a döndü. Bu bilgiden Horasan’ın imparatorluk ordusu için bir asker membaıolduğusonucunuçıkarmamızmümküngörünüyor.Olabildiğincehanedan üyelerininhâkimiyetindebırakılanHorasanveonabağlışehirleruygulananiktâ sistemisayesindeimparatorlukordusununönemliaskerkaynaklarındanbirihaline getirilmiş oluyordu. DahaöncedebelirttiğimizgibiCemâlülmülkb.Nizâmülmülk,Belhve havalisininvalisiykensultantarafındanöldürtülmüştü.OnunoğluOsmanise Nizâmülmülk’ünemriyleMervreisliğinetayinedilmişti.SultanMelikşahda önemligulâmlarındanvedevletinilerigelenemîrlerindenbiriolanKodan’ıaynı şehre şahne tayin etmişti. Bir süre sonra bu iki görevli anlaşmazlığa düşmüş, Osman Kodan’ıtahkiretmiş,bununladayetinmeyerekonututuklamıştı.Birsüresonra hatasınıanlayanOsman,onuserbestbıraktı.SerbestkalanKodansultanınyanına giderekdurumuonaarzetmişveOsman’danşikâyetçiolmuştu.Bununüzerine 103 Schwarz, Sylloge, s. 147; Özgüdenli, Sylloge, s. 164. 104 el-Kâmil, C. X, s. 154. 41 Melikşah vezirine bir mektup gönderdi.Bu mektup Nizamülmülk’e ulaştığı zaman kendisinemektubuiletenemîrlerekaynaklaradüşenmeşhurcevabını 105 vermişti. Đbnü’l-Esîr 106 ,Nizamülmülk’ünöldürülmesinibuolayabağlamaktadır.Herne kadarHorasan’ınöneminihanedanüyeleriaçısındandeğerlendirmişolsakda, verdiği cevaba baktığımızda burasının aynı zamanda Nizamülmülk ve ailesi için de önem arz ettiği görülmektedir. Nitekim Belh’te Cemâlülmülk’ten sonra Fahrülmülk b.Nizamülmülk,Merv’dedeOsmanb.Cemalülmülk’üngüçlübirkonumda bulunduğu ve bu güçlerine güvenerek işlerini yürüttükleri anlaşılmaktadır 107 . SultanMelikşah,16Şevval490/19Kasım1092tarihindeBağdad’ta ölmüştü 108 .Bundârî 109 ,Melikşah’ınsultanlığıdönemiyleilgiliolarak:“Horasan diyarınınşehirleriasayişvesükûnetiçindeolupyollarıemniyetliidi.Horasan’ın etrafışahnelerledoluidi.Civarınayerleşeniyiinsanlarorasınıyurt(vatan) edinmişlerdi.”demektedir.AncakHorasan,Melikşahsonrasındabaşlayantaht mücadelelerisırasındakiisebellibirdönemasayişsizliğinmerkezidurumunda olacaktı. SultanMelikşahdönemindeHorasanhâkimiyetinisikkeleregöre değerlendirdiğimizdeMelikşah’ınNîşâbûrhâkimiyetininsultanlığıylabirlikte başladığıgörülmektedir.Nitekimonunadınaşehirdedarpedilen466/1073-1074, 468/1075-1076,469/1076-1077,470/1077-1078,471/1078-1079,475/1082-1083, 476/1083-1084,478/1085-1086,479/1086-1087,480/1087-1088,482/1089-1090, 483/ 1090-1091 ve 485/1092 yıllarına ait sikkeler mevcuttur 110 . Şehirde basılan tüm sikkeleronunsultanlığıdönemindedarpedilmiştir.AyrıcaSultanMelikşahadına 474/1081-1082,476/1083-1084ve485/1092tarihliSerahs’tadarpedilensikkeler bulunmaktadır 111 . 105 Mektup ve mektuba verilen cevap Kültürel Hayat Bölümü’nde nakledilmiştir, bkz. s. 172-173. 106 el-Kâmil, C. X, s. 177. 107 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 177-178; Mîrhând, Ravzâtü’s-safâ, C. IV, s. 298. 108 Hüseynî,s.49;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.181;Kafesoğlu,Melikşah,s.209;Özaydın,Berkyaruk,s. 11. Sadreddîn el-Hüseynî, onun Merv’de gömülü olduğunu kaydeder. 109 Zübdetü’n-nusrâ, s. 233. 110 Alptekin, Selçuklu Paraları, s. 484-497. 111 Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 52, 60 42 SultanMelikşahdönemindeMervveçevresindehanedanamensupfarklı kişilerinhâkimiyetsürdüklerigörülmektedir.467/1074-1075,469/1076-1077, 471/1078-1079,474/1081-1082,475/1082-1083,477/1083-1084,483/1090yılına aitbirsikkesininbasıldığışehirdeSencertarafındanSultanMelikşahadınaonun ölümündensonrakidönemerastlayan490’lıyıllara 112 aitbirsikkeninbasıldığı görülmektedir 113 . MervveMervu’r-rûz’dabasılmışolanikiayrısikkebuşehirlereikiayrı hanedan üyesinin hâkim olduğunu göstermektedir. Sikkelerden ilki Arslanşah adına 465/1072-1073tarihindeMerv’debasılmıştır.Basılansikkemuhtemelenbabası SultanAlpArslanadınadarpedilmiştir.Merv,Arslanşah’a,458/1065-1066 tarihindeiktâedildiğinegöre 114 onunbuşehirdekihâkimiyetininenazından 474/1081-1082tarihinekadardevamettiğianlaşılmaktadır.Nitekimbahsettiğimiz paralardanikincisi474/1081-1082tarihliolupToganşahb.AlpArslantarafından Sultan Melikşah adına Mervu’r-rûz’da basılmıştır. Toganşah daha önceki dönemde Herat’ahâkimdir.MervileMervu’r-rûzşehirlerinincoğrafiyakınlığıgözönünde bulundurulduğundabirşehrehâkimolankişinin diğerinedehâkimolmasıihtimali birhayliyüksektir.BaşkadeyişleArslanşah465/1072-1073yılındaMervu’r-rûz’a dasahipolmalıdır.Bumantıkla474/1081-1082tarihindeMervu’r-rûz’dapara bastıranToganşah’ın,Arslanşah’tansonraMerv’ehâkimolduğunusöyleyebilmek mümkün görünmektedir. Mervu’r-rûz’daSultanMelikşahadına470’li 115 yıllardadarpedilmişbir sikkedemevcuttur 116 .Vasallaryanındasultanındaburadakendisiadınapara bastırdığı görülüyor. SultanMelikşahdönemindeBelh’tebasılansikkeleriseçokdahafarklıbir özelliktaşımaktadırlar.Budönemde465/1072-1073tarihindeĐlyasb.AlpArslan, 465/1073,466/1073-1074,476/1083-1084tarihlerinde,Tekişb.AlpArslan 112 H. 490 yılı Aralık 1096 tarihinde başlamaktadır. Bu tarih Sultan Melikşah’ın ölümünden yaklaşık 4yılsonrayatesadüfetmektedir.Budurumdabelirtilenparaonunadına,onunölümündensonra bastırılmıştır. 113 Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 50-53, Alptekin, Selçuklu Paraları, s. 526. 114 Bkz. Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 59. 115 H. 470 yılı Temmuz 1077 tarihinde başlamaktadır. 116 Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 53. 43 483/1090-1091tarihindeveMahmûdb.AlpArslanadınaparabasıldığı görülmektedir.Tekişadıkaynaklarımızdayeralırken,adınaparabasılandiğeriki hanedanüyesikaynaklardayeralmamaktadır.BudurumdaAlpArslan’ınĐlyasve Mahmûd adında iki oğlu daha olmalıdır 117 . AncakĐlyas ile Ayaz’ın aynı kişi olma ihtimali yüksektir. SultanMelikşahadınaEmîrü’l-ümerâSüleyman470/1077-1078,Tekişb. AlpArslan471/1078-1079,472/1079-1080veEmîrü’l-ümerâMuhammed 479/1086-1087 tarihlerinde Velvalic’te para bastırmıştır 118 . Bu durumda Horasan’a hâkimolanhanedanüyelerineikikişiyidahaekleyebilmemizmümkün olabilmektedir. 4. Sultan Berkyaruk Döneminde Horasan SultanBerkyaruk(1092-1104)’uHorasanmerkezliolarakrahatsızedeniki hanedanüyesi,aynızamandaamcalarıolanTekişb.AlpArslanveArslanArgun olmuştu.YukarıdadabelirttiğimizgibiTekiş,kardeşiMelikşah’aikidefaisyan etmiş, bunun sonucu olarak da gözlerine mil çekilmişti. Berkyaruk, Tekrit’de hapis bulunanTekiş’igittiğiheryeregötürmeyebaşlamıştı.Busıradao,tahtiddiacısı olandiğeramcasıTutuş’unTekiş’eyazdığımektuplarıelegeçirmişti.Tekişde Belh’egitmekistiyordu.RivayetegöreBelhhalkıkendisinişehirlerinedavet etmekteydi.BuikigelişmesonrasındaSultanBerkyaruk,Belheskihâkimiamcası Tekiş’iöldürtmeyekararverdi.BöyleceHorasan’dankendialeyhinegelişebilecek bir harekâtın önüne geçmiş oldu (Rebiülevvel 487/Mart-Nisan 1094) 119 . SultanMelikşah’ınölümüylebirliktebaşlayantahtkavgalarıHorasan bölgesindedebazıkargaşanınçıkmasınanedenolmuştu.Horasan’ınönemli emîrlerindenbirisiZilhicce488/Aralık1094tarihindetopladığıaskerleNîşâbûr üzerineyürümüştü.Şehirhalkıisekendilerinekarşıyöneltilenbutaarruzakarşı 117 Sultan Alp Arslan’ın, Melikşah, Ayaz, Tekiş, Tutuş, Böribars, Arslan Argun, Sâra, Âişe ve ismini bilmediğimiz başka bir kız çocuğunun var olduğu kaydedilmektedir, bkz. Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 80. 118 Schwarz, Sylloge, s. 149-150. 119 Đbnü’l-Esîr,C.X,s.202;Özaydın,Berkyaruk,s.47;Öngül,Tekiş,s.331;Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s.373. 44 mücadele etmeye başladı. Yaklaşık kırk gün süren mücadeleden sonra şehri kuşatan emîr, Muharrem 489/Ocak 1095 tarihinde şehrin önünden ayrılmıştı. Đbnü’l-Esîr 120 , bu olayı nakletmekle birlikte emîrin kim olduğu hakkında bilgi vermemektedir. Bu sıradaşehrinkiminhâkimiyetindeolduğuisebaşkabirbilinmeyendir.Osırada şehrimuhtemelensultanadınayönetenemîrin,varolansiyasîkargaşadaölmüş, öldürülmüşveyabirtahtiddiacısınıdesteklemekamacıylaşehirdenayrılmış olduğunusöylemekmümkündür.Herdurumdadaşehrinbirsüresahipsizkaldığı açıktır. Kuşatmanınbitmesinerağmenşehirdesükûnetinsağlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu sefer de şehirde bulunan Kerrâmîyye ve diğergruplararasında olaylarpatlakvermişti.Buolaylarneticesindepekçokkişihayatınıkaybetti.Bu sıradaşehrinönemlidînîşahsiyetlerindenolanŞâfi‘îlerinreisiEbu’l-KâsımĐbn Đmâmü’l-HaremeynEbu’l-Meâlîel-CüveynîileHanefîliderlerindenKadı Muhammedb.Ahmedb.Sa‘îd,Kerrâmîyyetopluluğunakarşıittifakyapmışlardı. Kerrâmîler’in reisi ise Muhammed Şâd idi. Hanefî ve Şâfi‘îlerden oluşan bu ittifak, Kerrâmîlere karşı harekete geçerek başarılı olmuş, pek çoğu öldürülmüş ve onların medreseleri de yıkılmıştı (489/1095) 121 . ArslanArguniseSultanMelikşah,Bağdat’taöldüğüsıradaonunlabirlikte buşehirdebulunuyordu.O,Đbnü’l-Esîr’innaklettiğinegöre 122 Horasan’da7bin dinarlıkiktâasahipti.Sultanınölümündensonrayanındaki7bingulâmlabirlikte Horasan’a dönen Arslan Argun, önce Nîşâbûr’a gitmiş, fakat burada kendisine pek ilgigösterilmemişti.ArslanArgundahasonraBeyhak’ınbazımahalleleriile HusrevcirdveSebzevâr’ıyağmaladı.OradanMerv’ehareketedenArslanArgun, buranınşahnesiKodan’ınonuntarafınageçmesisonrasındaşehriteslimaldı. BöyleceiyicekuvvetlenenArslanArgun,buseferdeBelhüzerineyürüdü.Onun geldiğini haber alan Fahrülmülk b. Nizâmülmülk, şehirdenayrılmayı uygun buldu. Daha sonra Nîşâbûr’u da zabt etmek suretiyle tüm Horasan’a bölgesine hâkim oldu. BubaşarısındansonraSultanBerkyaruk’ahabergöndererekNîşâbûrhariçtüm 120 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 211. 121 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 211; Özaydın, Berkyaruk, s. 168. 122 el-Kâmil, C. X, s. 219; Ayrıca bkz. Bundârî, s. 233. 45 Horasan’ınkendisinebırakılmasınıtalepetti.Bununkarşılığındasaltanattahak iddiaetmeyeceğinivebolmiktardamalgöndereceğinivaatetti.Busıralarda Berkyaruk,veziriMüeyyidülmülkb.Nizâmülmülk’ügörevdenazledipyerine Mecdülmülkel-Balasânî’yiatamıştı.AncakisyanetmeyekararlıolanArslan Argun,yeniveziratamasınındoğruolmadığınıveMecdülmülk’ümuhatapkabul etmeyeceğiniBerkyaruk’abildirdi.OsıradadiğertahtiddiacılarıamcasıTutuşve kardeşiMahmûdilemücadelehalindeolduğuiçinArslanArgun’asesçıkarmayan Berkyaruk,bugelişmeüzerinediğeramcasıBöribars’ıonunlamücadeleetmek üzere Horasan’a gönderdi 123 . Böribars ile karşılaşan Arslan Argun, yenilerek Belh’e kapandı. Böribars ise Herat’açekilmişti 124 .BirsüresonratekrarhareketegeçenArslanArgun,Merv üzerine yürüdü ve şehri ele geçirdi. Burada pek çok kişiyi öldürüp, şehrin surlarına büyük zarar verdi. Bunu haber alan Böribars ona karşı harekete geçtiyse de yapılan savaşıkaybederekkardeşineesirdüştü(488/1095).BugalibiyettensonraArslan Argun,Sebzevar,Mervu’ş-şahcân,Serahskalesi,Nîşâbûr’unkuhendîziile şehristânıbaştaolmaküzereelegeçirdiğipekçokyeritahripetti.Ayrıcabu şehirlerdebulunanvegücündençekindiğibazıaskerîşahsiyetlerideöldürdü.Bu sayede Horasan tam manasıyla onun hâkimiyetine ve kontrolüne girmiş oldu. Fakat 17 Safer 490/3 Şubat 1097 tarihindeyaptığı bu kötülükleri bahane eden bir gulâmı tarafındanöldürüldü.O,ölümündenöncekiyılesirettiğikardeşiBöribars’ıise boğdurtmuştu (489/1096) 125 . 123 Zahîrüddîn Nîşâbûrî, s. 38; Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak, s. 269; Râvendî, C. I, s. 140; Hüseynî, s.59;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.220;Bundârî,s.233-234;Zehebî,A‘lâmü’n-nübelâ,C.IXX,s.212; Ahmedb.Mahmûd,C.II,s.34vd.;ZebihullahSafa,Tarih-iEdebiyat,s.12;Bosworth,The PoliticalandDynasticHistory,s.105-106;Özaydın,Berkyaruk,s.47vd.;Gerâylî,Nîşâbûr,s. 114; Bahrvezî, Belh, Dâiretü’l-ma‘ârif, C. XII, s. 462; Vehab Velî, aynı makale, s. 212; “Arslan Argun”, ĐA, C. I, s. 609; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 373; Cl. Cahen, “Arslan Arghūn”, EI 2 , C. I, s. 662; Faruk Sümer, “Arslan Argun”, DĐA, C. III, s. 399; Özgüdenli, Nîşâbur, DĐA, s. 150. 124 Đsfizârî(C.I,s.390),Melikşah’ınölümündensonraHerat’aMelikArslan’ınhâkimolduğunu, EmîrKızılsarığ’ıngelerekşehriondanaldığınınakleder.O,ayrıca,Herat’ıkaybedenArslan’ın kardeşi Argun ile savaşmak üzere gittiğini, mağlup edilerek öldürüldüğünü belirtmektedir. 125 ZahîrüddînNîşâbûrî,s.39;Râvendî,C.I,s.140;Hüseynî,s.60;Đbnü’l-Esîr,220;Bundârî,s. 234-235;Zehebî,A‘lâmü’n-nübelâ,C.IXX,s.212;Ahmedb.Mahmûd,C.II,s.35-36; ZebihullahSafa,Tarih-iEdebiyat,s.12-13;Bosworth,ThePoliticalandDynasticHistory,s. 105-106; Özaydın, Berkyaruk, s. 48-50; Vehab Velî, aynı makale, s. 212 vd.; Arslan Argun, ĐA, s. 609; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 373; Özgüdenli, Nîşâbur, DĐA, s. 150. 46 Kaynaklarınverdiğibubilgileribölgedebasılmışbulunansikkelerde desteklemektedir.SultanBerkyarukadınaNîşâbûr’da487/1094ve488/1095 yıllarınaaitsikkelermevcuttur 126 .BununyanındaArslanArgun’un488/1095 yılında“el-Melikü’l-muzaffermu‘izzü’l-islâmArslanArgunb.Muhammed” unvanıylaNîşâbûr’daparabastırdığıgörülmektedir 127 .Onunparabastırdığıdiğer birHorasanşehriiseBelholmuştur.Nitekimo,487/1094-1095tarihinde belirttiğimizşehirdedeparabastırmıştır 128 .YukarıdadabelirttiğimizgibiArslan Argun’un Sultan Melikşah’ın ölümünden sonra Horasan’ın hemen hemen tamamına sahipolduğunu,Nîşâbûr’undaonunhâkimiyetinegeçtiğinibilmekteyiz.Bu başarısındansonraSultanBerkyaruk’ahabergöndermiş,Nîşâbûrhariçtüm Horasan’ınkendisinebırakılmasınıtalepetmişti.Bununkarşılığındasaltanattahak iddiaetmeyeceğinivebolmiktardamalgöndereceğinidevaatediyordu.Ancak Nîşâbûr bu istekten hariç tutulmuştu. Buna rağmen onun Nîşâbûr’da para bastırmış olmasıvesikkedemetbûhükümdaradınınbulunmamasıilginçbirdurumdur. Ayrıcazikredilensikkedeo,“sultan”değil,“melik”unvanınıkullanmıştır. 488/1095 yılı onun isyanının ilk dönemlerine rastlamaktadır. Bu sikkeyi Nîşâbûr’un dakendihâkimiyetindeolduğunukanıtlamak,başkadeyişlegücünüispatlamak amacıyla bastırmış olmalıdır. Nitekim Nîşâbûr herkes için, özellikle Selçuklular için çokönemlibirşehirdurumundadır.BuönemidahasonraArslanArgundafark etmiş ve şehri kendi hâkimiyetinin dışında tutmak istemiştir. 5. Melik Sencer’in Horasan Hâkimiyeti ArslanArgun’unisyanıveBöribars’ıetkisizhalegetirmesiüzerineSultan Berkyaruk,hazırlattığıbirorduyukardeşiSencerveonunatabegiKamaç komutasındaHorasan’agönderdi.FakatonlarhenüzHorasan’aulaşamamışken ArslanArgun’unölümhaberinialmışlardı.SultanBerkyaruk’unkendilerine katılmasınıbekleyenbuordu,dahasonraNîşâbûr’agidereksavaşmadanşehre 126 Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 68; Alptekin, Selçuklu Paraları, s. 505, 509. 127 Şerafettin Erel, Nâdir Birkaç Sikke, sayı: 3, Đstanbul 1970, s. 5-6. 128 Schwarz, Sylloge, s. 94. 47 hâkimoldu(5Cemaziyelevvel490/20Nisan1097).Horasan’ındiğerşehirleride elegeçirildiktensonraBelh’egidildi.BugelişmedensonraSultanBerkyaruk, HorasanbölgesinikardeşiSencer’eiktâetti.DiğertaraftanArslanArgun’un ölümünden sonra yedi yaşındaki oğlunu yanlarına alarak Toharistân dağlarına kaçan bazıemîrlere,SultanBerkyarukamanvermişti.Bugelişmeüzerineyanındaki15 binsüvariyleyanınagelenyeğenineiyidavrananBerkyaruk,SultanMelikşah zamanında Arslan Argun’un hâkimiyetinde bulunan yerleri ona iktâ etti. Berkyaruk, 7aykadarBelhyakınlarındakaldı.O,henüzburadaykenSelçukluhanedanından Emîr-i emîrân adıyla meşhur olan Muhammed b. Süleyman b. Alp Arslan da isyan etti. Belh’i ele geçirmek üzere hareket ettiği sırada da Gazneliler’den yardım istedi. Gazneli Sultanı Đbrahim, fillerle desteklediği orduyu yardım amacıyla göndermekle birlikte,Horasanbölgesindeelegeçirilecekşehirlerdekendiadınahutbe okutulmasını şart koştu. Muhammed b. Süleyman, Gazneliler’in gönderdiği yardım sayesinde pek çok şehre hâkim olarak kuvvetini iyice arttırdı. Ancak, ona karşı ani bir baskın düzenleyen Sencer, onu esir almayı başarmış ve gözlerine mil çektirmişti (490/1096-1097) 129 . SultanMelikşah’ınölümündensonrabaşlayantahtmücadelelerininülkenin tamamındaolduğugibiHorasan’dadasosyalanlamdabazıgerginliklereyolaçtığı görülmektedir.NitekimĐbnü’l-Esîr 130 ,490/1096-1097yılıolaylarınınaklederken Horasan’daSebzevârhalkıileHusrevcirdhalkıarasındasorunlaryaşandığını nakletmektedir. Büyük çarpışmalar neticesinde pek çok kişinin öldüğü bu olaylarda Sebzevâr ahalisi galip gelmişti. DiğertaraftanSultanBerkyaruk,EmîrÜnerveMüeyyidülmülkb. Nizâmülmülk’ünisyanetmesisebebiyleIraktarafınayürümeyekararverdiğinde EmîrKodan,hastaolduğunusöyleyereksultanakatılmamıştı.EmîrKodan,bu sırada Merv şahnesiydi. Sultanın Ekinci adındaki Hârizm valisi ise 10 bin süvariyle birlikteBerkyaruk’akatılmaküzereMerv’egelmiş,buradaiçkiâleminedalmıştı. 129 Râvendî, C. I, s. 141; Hüseynî, s. 60; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 221-222; Bundârî, s. 234-235; Ahmed b.Mahmûd,C.II,s.36vd.;Bosworth,ThePoliticalandDynasticHistory,s.106;Özaydın, Berkyaruk, s. 51-52; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 114; Bahrvezî, Belh, Dâiretü’l-ma‘ârif, C. XII, s. 462; Bosworth, Balk, EIr, C. III, s. 590. 130 el-Kâmil, C. X, s. 226. 48 Emîr Kodan ve Emîr-i âhur Yaruktaş kendi aralarında anlaşarak onu öldürmüşlerdi. Daha sonra da Hârizm’e giderek sultanın kendilerini vali tayin ettiklerini belirterek şehriteslimalmışlardı.SultanBerkyarukdurumuhaberaldığındaEmîr-idâd Habeşî’yionlarlasavaşmaküzereHorasan’agönderdi.Habeşî,Herat’agelerek askerlerinin kendisine katılmasını beklerken Kodan ile Yaruktaş ona karşı saldırıya geçti.HabeşîonlarlamücadeleedemeyeceğinianlayarakCeyhun’unkarşıkıyısına geçmekzorundakaldı.OnutakipedenYaruktaş,müttefikiKodan’ıbeklemeden Habeşî’yesaldırdı,fakatyenilerekesirdüştü.BuhaberKodan’aulaştığında askerlerionunhazinesiniyağmaladı.ZordurumdakalanKodan,osıradaBelh’te bulunanSencer’ekatıldı.Kendisinefaydalıolurdüşüncesiyleonuiyikarşılayan Sencer, ondan itaat etme sözü aldıysa da, Kodan kısa bir süre sonra öldü (490/1096- 1097) 131 . BusıralardaSelçukluhanedanınamensupDevletşahadındakibirkişinin etrafındatoplananaskerler,VelvalicveKemnec’ielegeçirmişlerdi.Devletşah muhtemelenMusaYabgu’nunoğluveyatorunuydu.NitekimdahaziyadeMusa Yabgu’yabağlıaskerleronunetrafındatoplanmıştı.BugelişmeüzerineReceb 492/Haziran1098tarihindeBelh’eulaşanSencer,buradanDevletşah’ınüzerine yürüdü.YapılansavaşıSencerkazandıveDevletşah’ıesiralarakgözlerinemil çektirdi 132 . Horasan,hanedaniçerisindekitahtmücadeleleriaçısındandaönemlibir merkez konumundaydı. Kardeşi Muhammed Tapar ile ilk kez karşılaşan Berkyaruk yenilmiş,Rey’edoğruhareketegeçtiğisıradadakendisinebağlıemîrleriyanına çağırmıştı.BuemîrlerarasındaHabeşîb.Altuntakdabulunuyordu.Horasanvalisi Habeşî,sultanaverdiğicevaptakendisineNîşâbûr’dakatılacağını,busebeple beklemesinisöylüyordu.GelenhaberüzerineNîşâbûr’agidenBerkyaruk,şehrin ilerigelenlerinitutuklattı.Dahasonratutuklattığıkişileriserbestbıraktıysada HorasanamîdiEbûMuhammedileEbu’l-Kâsımb.Ebu’l-Meâlîel-Cüveynî’yi yanında tutmayı tercihetti. Sonra da Habeşî’yi tekraryanına çağırdı. Fakat Habeşî verdiği cevapta, Melik Sencer’in Belh askerleriyle birlikte kendi hâkimiyet sahasına 131 Hüseynî, s. 61; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 222-223; Özaydın, Berkyaruk, s. 52-53 132 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 232. 49 yürüdüğünü,busebepleyanınagelemeyeceğinibildirdi.AyrıcaSencer’ekarşı Berkyaruk’tanyardımistedi.BununüzerineBerkyaruk,Habeşî’yeyardımetmek amacıylahareketegeçti.YapılansavaşıSencerkazanmış,kaçmayaçalışanHabeşî isedahasonrayakalanaraköldürülmüştü(493/1099-1100).Habeşî’ninölümüyle, Herat’a da sahip olan Sencer, bu şehir ve Đsfizâr’dan çok sayıda asker toplamıştı. Bu sayede o, kendisinin Horasan hâkimiyetine sağlam bir halka eklemiş ve daha güçlü konuma gelmişti 133 . Berkyaruk’unHabeşîilebirleşerekSencerilesavaşmasıonapekyarar getirmemişti.NitekimHorasanhâkimiSencer,buolaydansonratahtiddiacısı olarakortayaçıkanözkardeşiMuhammedTapar’ıdesteklemeyebaşladı.Sultan BerkyarukileMuhammedTapar,493/1101tarihindeikincikezsavaşmışvebu savaştanBerkyarukgalipçıkmayıbaşarmıştı.BununüzerineMuhammedTapar, SencerilebuluşmaküzereHorasan’agitti.Đkikardeşbirsüreyazıştıktansonra ittifakyapmaküzereanlaştılar 134 .BöyleceMelikSencer,hemdevlet,hemdetaht mücadelesinde önemli bir aktör haline gelmiş oldu. Horasan’adairsöylenebilecekenönemlişeylerdenbirisideBâtınîlik düşüncesininortayaçıktığıyerolmasıdır.Bâtınîler’inbubölgedeherzamangüçlü olmasından dolayı Melik Sencer, Horasan’daki hâkimiyetini daha da güçlendirmek amacıyla onları bertaraf etme çabasına girmiştir. O, bu amaçla en büyük emîri olan Bozkuş’ubuişlegörevlendirmiş,Bozkuşdabüyükbirordutoplayıpiyiceteçhiz ettiktensonraĐsmâîlîler’inKuhistân’dasâkinbulunduklarıbeldeyesaldırmıştı. Şehri yağmaladıktan sonra harabeye çeviren Bozkuş, pek çok Batınî’yi de öldürdü. O,dahasonraTabes’eyöneldi,mancınıklarkurdurarakşehrimuhasarayabaşladı. ZorlubirmuhasarasonundaşehirtamdüşmeküzereykenBâtınîleronaçok miktardahediyegönderdi.BununüzerineBozkuşşehirönündenayrıldı.Onun ayrılmasındansonradaBâtınîler,yıkılanyerleritekraronardıklarıgibisilahve 133 Hüseynî,s.61;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.245-246;Bundârî,s.236;Đsfizârî,C.I,s.391;Ahmedb. Mahmûd,C.II,s.37-38;Bosworth,ThePoliticalandDynasticHistory,s.107;Abdülkerim Özaydın,SultanMuhammedTaparDevriSelçukluTarihi,TTKY,Ankara1990,s.20-21; Özaydın, Berkyaruk, s. 64-65. 134 Hüseynî, s. 53; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 252; Ahmed b. Mahmûd, C. II, s. 38; Zebihullah Safa, Tarih- i Edebiyat, s. 13; Özaydın, Muhammed Tapar, s. 23 vd.; Özaydın, Berkyaruk, s. 67. 50 erzak da depoladılar (494/1100-1101). Sencer’inBâtınîler ile mücadele ettiği diğer bir yer de Herat şehri olmuştu 135 . SultanBerkyarukilekardeşiMuhammedTapar’ın495/1101tarihinde anlaşmayavarmasısonrasındaMelikSencerHorasan’adönmüşveNîşâbûr’da MuhammedTaparadınahutbeokutmayabaşlamıştı.Sencer’inBağdad’ta bulunduğunuhaberalanKarahanlıhükümdarıKadırHanCibrîlb.Ömer,onun Horasan’danuzaktaolmasınıfırsatbilerekhareketegeçti.Busıradahastaolan Sencer,iyileştiktensonraKadırHan’ıkarşılamaküzerehareketegeçti.Sencer, yanındaki6binsüvariyleBelh’evardıveburadanKadırHan’aelçilergöndererek daha önce vermiş olduğu sözleri tutmasını istedi. Fakat Kadır Han buna pek aldırış etmeyerek Belh’e geldi ve karargâh kurdu. Daha sonra da yanına 300 süvari alarak avaçıktı.OnunavaçıktığınıöğrenenSencer,EmîrBozkuş’uonunüzerine gönderdi.NeticedeBozkuştarafındanesiralınarakSencer’inhuzurunagetirilen Kadır Han, orada öldürüldü. Bu konudaki başka bir rivayete göre ise yapılan savaş sırasında Sencer onu esir alıp öldürmüştü 136 . EmîrBozkuşbirkezdahaHorasanaskerlerivegönüllülerdenoluşanbir orduylaĐsmâîlîler’inüzerineyürüdü.O,busefersırasındaonlarınelindebulunan Tabesşehrineyönelmişti.SefersırasındaTabesveçevresindekipekçokkaleve köy tahrip edildi. Ayrıca Bozkuş, pek çok kişiyi öldürdü ve pek çok yeri yağmaladı. Bununüzerinebazıemîrlerbaşkakaleinşaetmemek,silahsatınalmamakve Batınîlik propagandası yapmamak şartlarıyla onlarla anlaşma yapılmasını önerdiler. Halkisebuönerilenlereşiddetlekarşıçıkmıştı.SeferdendönenBozkuşkısasüre sonra ölmüştü (497/1103-1104) 137 . Beyhak’abağlıTuraysîs(-,`,ر=)kasabasındayaşayanBâtınîler,bölgede geniş çapta bir yağma faaliyetine girişmiş, pekçok kişiyi öldürerek kadınları da esir almışlardı.FaaliyetleriniiyiceartıranBâtınîler,kendileriyleçatışankişileri 135 Đbnü’l-Esîr,C.X,s.266;Đsfizârî,C.I,s.391;Özaydın,Berkyaruk,s.90;a.mlf.,“Sultan Berkyaruk Devrinde (1092-1104) Bâtınîlerle Yapılan Mücadeleler”, Prof. Dr. Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı, Đstanbul 1995, s. 183. 136 Hüseynî,s.63;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.283-284;Bundârî,s.237-238;Özaydın,Berkyaruk,s.72- 73;a.mlf.,“AhmedYesevî’ninYaşadığıDönemdeBölgeninSiyasîDurumu”,Prof.Dr.Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı, Đstanbul 1995, s. 215. 137 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 306-307; Özaydın, Berkyaruk, s. 91; a. mlf., Berkyaruk Devrinde, s. 184. 51 öldürmektendegerikalmadılar.AyrıcaonlarHorasanvediğerbölgelerdengelen hacıkafilelerinesaldırıponlarıkılıçtangeçirdiler.Hayvanlarınıvediğermallarını da ganimet olarak aldılar (498/1104-1105) 138 . Horasan’ınönemlidînîmerkezlerindenbiri,Đsnâ‘aşeriyye’deĐmâmAli er-Rızâ’nıntürbesininburadabulunmasındandolayıTûsşehriydi.Amaburası aynızamandaSünnîlertarafındandaönemsenmekteydi.10Muharrem510/25 Mayıs1116(AşureGünü)Alier-Rızâ’nıntürbesindeAliEvlâdındanbirşahıs, Tûsfakihlerindenbirisiyletartışmış,buolaySünnîlerveŞi‘îler’inçatışmasına nedenolmuştu.BütünTûsahalisininkatıldığıgenişçaplıolaylardapekçokşey yağmalanmışvepekçokinsandaöldürülmüştü.Müdahaleedilmeyenolaylar kendiliğinden sona ermişti 139 . MelikSencer’inmeliklikdönemindediğerdevletlerledemünasebetiçine girdiğinigörmekteyiz.NitekimHorasanveBelh’inbirüsolarakkullanıldığıbir harekât,GazneliSultanıBehramşah’adestekamaçlıyapılmıştı.Gaznelitahtının diğeriddiacısıolanArslanşah,Hindistan’dantopladığıkuvvetlerleBehramşah’a hücumetmiş,odaSencer’denyardımistemekzorundakalmıştı.MelikSencer, kendisindenistenenbuyardımisteğine,yineBelh’iüsolarakkullanarakkuvvet göndermişti (510/1116-1117) 140 . MelikSencer’invezirlerindenbiriolanSadrüddînMuhammedb. Fahrülmülkb.Nizâmülmülk,Horasanbölgesindeönemliişlereimzaatmıştı. Onun vezareti döneminde şiddet son bulduğu gibi, her şey düzen içerisinde devam etti. Fakat o 511/1117 tarihinde Sencer’in Kaymaz adındaki bir gulâmı tarafından Belh’teöldürülmüştü.BilgisidışındagerçekleşenbuolaySencer’içokrahatsız etmiş ve Kaymaz’ın öldürülmesini emretmişti 141 . SikkeleregöreMelikSencer’inhâkimiyetinigösterenilkpara496/1102- 1103tarihlidir.Ayrıcaonunadına498/1104-1105,499/1105-1106,506/1112- 1113,508/1114-1115ve509/1115-1116tarihliNîşâbûr’dadarpedilmişsikkeler 138 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 317-318. 139 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 415; Minorsky, Tūs, EI 2 , s. 742. 140 Hüseynî, s. 64; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 401; Bundârî, s. 238-239; Merçil, Gazneliler, s. 86. 141 Bundârî, s. 240-241; Zettersteen, Fahrülmülk, ĐA, s. 448; Özaydın, Fahrülmülk, DĐA, s. 99. Onun bir Bâtınî fedaisi tarafından öldürüldüğüne dair bir görüş de mevcuttur. 52 mevcuttur 142 .BununyanındaometbûhükümdarıBerkyarukadınadaNîşâbûr’da parabastırmıştır 143 .Horasan’a490/1097tarihindeitibarenhâkimolanSencer’in sahip olduğu statü diğer vasallardan farklılıklar göstermektedir. Onun kendi adına para bastırması isyan olarak algılanmamıştır. Sencer’inmeliklikdönemindeBelh’tedesikkebasılmıştır.Sencerbu şehirdeBerkyarukadına491/1098,kendiadına492/1098-1099,493/1099-1100, MuhammedTaparadına501/1107-1108,503/1109-1110,507/1113-1114, 512/1118tarihlerindeparabastırmıştır.Sencer’insultanlıkdönemindeBelh’te basılanparalardiğerlerindenfarklıözelliktaşımasındandolayıbirhayliönem taşımaktadır 144 .NitekimSenceradınaBelh’tebasılan,baskıtarihibelli olmamasına rağmen kullanılan unvandan Sencer’in sultanlık dönemine ait olduğu anlaşılanbirparamevcuttur.AyrıcaSencer’in512/1118-1119,513/1119-1120, 516/1122-1123,519/1125,521/1127,523/1129tarihliBelhşehrindebasılan sikkeleridebulunmaktadır 145 .Vermişolduğumuzbuörneklerlebirliktesultan olarakBelh’teparabasantekhanedanüyesininSencerolduğuanlaşılmaktadır. Alp Arslan da bu şehirde para bastırmış olmakla birlikte, onun adına basılan para meliklikdönemineaittir.Sencer’inhemmeliklikvehemdesultanlıkdöneminde kendi adına para basılan şehirlerden birisi de Velvalic olmuştur 146 . 6. Sencer’in Sultanlık Dönemi YukarıdadagörüldüğügibiBelhşehriKarahanlılarveGaznelilerileolan münasebetlerde bir üs olarak kullanmaktaydı. 513/1119 yılındaki Save Savaşı’ndan sonraBüyükSelçuklularDevleti’nintartışılmazsultanıolanSencer,diğer hükümdarlargibibaşkentIsfahan’dakalmamış,çocukluğundanberiyönetmekte olduğuHorasan’ıkendisinemerkezyapmıştır.Busebepledahadaönemkazanan 142 Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 81-82 143 Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 82, 84; Erel, aynı yer. 144 Schwarz, Sylloge, s. 94-96; Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 101. 145 Schwarz, Sylloge, s. 96-97. 146 Schwarz, Sylloge, s. 150. 53 Horasanmerkezlisiyasî,askerîvedînîmahiyettekiolaylarüzerindedurmak istiyoruz. DiğerSelçukluhükümdarlarıgibiSencerdesultanolduktansonraHorasan vediğerbölgelerdekiBâtınîlerilemücadeleetmiştir.O,buamaçlavezirine Bâtınîler’ekarşıcihadedilmesi,yakalandıklarıyerdeöldürülmelerivemallarının yağmalanması,ayrıcaBâtınîler’inyoğunolarakbulunduğuTuraysîsşehriile Beyhak’aordugönderilmesikonusundaemirvermişti.Bununlabirlikteyineo yöredebulunanTarz(زر=)adındakibirköyedekuvvetgönderilmesinekarar verildi.Beyhak’agidenorduburayavardığındanekadarBâtınîvarsakılıçtan geçirdi.AynımanzaraTuraysîs’dedeyaşanmışveseferinneticesindepekçok ganimet de elde edilmişti (520/1126) 147 . BâtınîlerüzerineyapılanbirdiğerseferiseErkuşadlıbiremîrin komutasındagerçekleşmişti.Erkuşidaresindekibirgrupasker,Bâtınîlerinelinde bulunanGirdkûhkalesinikuşatmıştı.Kaleuzunsürekuşatılarakiçindekilerzor durumda bırakıldı. Kale içindeki Bâtınîlerin değil savaşmaya, ayakta duracak halleri kalmamışkenanlaşılmazbirşekildeErkuşkuşatmayıkaldırmıştı.Rivayetegöre Bâtınîleronaçokmiktardadeğerlihediyelergöndermiş,odakuşatmayason vermişti (528/1133-1134) 148 . Turaysîs,tammanasıylabirBâtınîşehriydi.Buradayaşananilginçbirolay iseşuşekildegelişmişti.Bâtınîlerşehrielegeçirdiklerindeonlaraitaatetmişgibi görünen şehir hâkimi Mes‘ûd, aslında Şâfi‘î mezhebini terk etmemişti. O, şehirdeki Bâtınîhâkimiyetinerağmen,faaliyetleriylehergeçengünşehredahafazlahâkim olmaya muvaffak oldu. Ölüm döşeğinde oğlu Alâeddîn Mahmûd b. Mes‘ûd’a Bâtınî inanışınıbertarafetmesinivasiyetetmişti.OğluAlâeddînde545/1150-1151 tarihinde Abbâsî halifesi adına hutbe okunmasını istemiş, ayrıca resmi kıyafetin de siyahrenkteolmasınıemretmişti.Şehrinhatibionunbuisteğiniuygulamaya 147 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak,s. 276; Azimî, s. 50; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 499-500; Farhad Daftary, Đsmaililer Tarih ve Öğretileri, çev. Erdal Toprak, Đstanbul 2005, s. 520. 148 Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 27. 54 koymuştu.AncakbazıkişilerAlâeddîn’ekarşıisyanederekonunlasavaşmışve şehrin hatibini öldürmüşlerdi 149 . BüyükSelçuklulardönemindeTuraysîs’eyapılansonsefer546/1151-1152 tarihindeEmîrKucuk(ق=·)tarafındangerçekleştirilmişti.SultanSencer’in askerlerindenoluşanbirorduylaşehrinüzerineyürüyenKucuk,Bâtınîler’inelinde bulanan yerlere baskınlar düzenleyerek yağma etmiş, şehirleri yakmış, onlara büyük zarar verdikten sonra pek çok esirle geri dönmüştü 150 . DiğertaraftanSultanSencer,GazneliSultanıBehramşah’ınisyankâr davranışlarıüzerineonakarşıZilkade529/Ağustos-Eylül1135yılındaMerv’den hareketegeçmişti.KışınyaklaşmasıylabirlikteaskerlerSultanSencer’eseferin zorluğukonusundaşikâyettebulundular.FakatSenceryolunadevametmekararı aldı.NeticedeSencer’inkışşartlarısebebiylegelemeyeceğinidüşünenvehazırlık yapmayanBehramşah,Hindistan’akaçtı.SencerdeGazne’yegirerekonunbütün hazinesineelkoydu.BehramşahiseHindistan’daelçilergöndererektekrartekrar özürdiledi.BugelişmesonrasındaGazne’ninhâkimiyetinitekrarBehramşah’a bırakanSencer,Safer530/Kasım-Aralık1135tarihindeBelh’egeldi.Sencer’inbu tarihtensonraMerv’edönmeyerekkışıbuşehirdegeçirmesiihtimalibirhayli yüksektir 151 .SultanSencer,ayrıcaHarizmşahAtsızileolanmücadelesindede Belh’i bir üs olarak kullanmıştı 152 . BelhşehrininKatvanSavaşı’ndan(536/1141)sonraKarahıtaylar’ıneline geçtiği şeklinde de bir bilgi bulunmaktadır 153 . Bu hâkimiyetin Oğuz isyanına kadar devamettiğianlaşılıyor.NitekimbusıradaBelh,EmîrKamaç’ınhâkimiyetinde bulunmaktaydı. Üstelik Oğuzlar’ın, daha önceleri Maverâünnehir’de yaşadığı, orayı elegeçirenKarahıtaylar’ınbaskısısonrasındaBelh’egelmişolduklarıgözönüne 149 Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 135-136. 150 Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 139. 151 MehmetAltayKöymen,BüyükSelçukluĐmparatorluğuTarihiII,ĐkinciĐmparatorluk Devri,TTKY,Ankara1991,s.307vd.;Sevim-Merçil,aynıeser,s.215-216;SergeyGrigoreviç Agacanov, Selçuklular, çev. Ekber N. Necef-Ahmed R. Annaberdiyev, Ötüken, Đstanbul 2006, s. 265. 152 Hüseynî, s. 64-65; Köymen, Đkinci Đmparatorluk, s. 312 vd. 153 Mehmet Altay Köymen, “Sencer”, ĐA, C. X, s. 490; a. mlf., Đkinci Đmparatorluk, s. 333. 55 alındığındabuhâkimiyetinçokkısasüreliolduğuanlaşılmaktadır 154 .Katvan Savaşı’ndaSencer’inyenilgisiHârizmşahAtsız’ındabeklediğibirgelişmeydi. Bunu değerlendiren Atsız, ilk olarak Serahs’a geldi. Serahs’ın önemli âlimlerimden birisi olan Ebû Muhammed ez-Ziyâdî tarafından karşılanan Atsız, ona büyük saygı gösterdi.AtsızşehirdekalmayarakMervu’ş-şâhcân’ayöneldi.Buseferşehir ulemâsındanAhmedel-Bâharzî,Mervhalkıiçinondanşefaattalepetmişti. Hârizmşah Atsız bu isteği kabul ederek şehir dışında konakladı. Ancak Merv halkı ayaklanarakaskerlerindenbirkısmınıöldürünceAtsızhareketegeçerek17 Rebiülevvel536/20Ekim1141tarihindebaşkentMerv’egirerekyağmaetti. Merv’in ilerigelenlerinden bazılarını öldürttü. Buyağmadan Sencer’in hazinesi de nasibinialmıştı.Atsız’ınbuyağmasısadecehazinevediğeremvalilesınırlı kalmadı.Atsız,SultanSencertarafındanilimmerkezihalinegetirilmişbulunan şehirde özellikle Şâfi‘î âlimlerine kötü muamelede bulunduğu gibi pek çok âlimi de Hârizm’egötürmüştü.Merv’densonraNîşâbûr’ayönelenAtsız’ışehrindin adamlarıkarşıladı.Merv’eyapılanlarınkendişehirlerinedeyapılmasından endişelenendinadamlarınınisteklerinikabuledenAtsız,bununkarşılığında Horasanhâkimiolarakkabuledilmeyiistiyordu.Nîşâbûr’dayağmayapmayan Atsız,yinedeSencer’ebağlıemîrlerinmallarınımüsadereetmişti.ĐlkCumagünü de hutbeyi kendi adına çevirdi. Ancak hutbede Atsız’ın adını duyan halk buna karşı çıkarakhatipleresaldırdı.Halküzerindeetkilibazıkişilerinarayagirmesiylebu olayınbirisyanadönüşmesiengellendi.Atsız’ınadıyaklaşık2ayhutbelerde okunmayadevametti.Atsız’ınbirkısımaskerinekomutaedenkardeşiYınaltekin deBeyhakveçevresindeyağmafaaliyetlerindebulunmuştu.Bütünbu gelişmelerdensonraSultanSencer,Atsız’ıtehditetmiş,Atsızdakişiliğineyakışır birbeyitlesultanacevapvermişti.Ancaksavaştansonrabaşkentinedönenve durumunudüzeltenSencer’inonunüzerineyürümesisonrasındaMerv’denalmış olduğu hazineyi iade etmek zorunda kalmıştı 155 . 154 Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 155. 155 Râvendî, C. I, s. 170; Hüseynî, s. 67; Bundârî, s. 251; Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 85; Lübâbü’l-elbâb, s. 38; el-Bidâye, C. XII, s. 402; Ahmed b. Mahmûd,C. II,s. 52-53; Bosworth, The Political and DynasticHistory,s.145;ZiyaBünyadov,HârezmşahlığıveEnuştekinlerDevleti,çev.Tural Rızayev,Đstanbul2003,s.11-14;ZebihullahSafa,Tarih-iEdebiyat,s.14;Gerâylî,Nîşâbûr,s. 114-115; Özaydın, Ahmed Yesevî Dönemi, s. 218. 56 SultanSencer’inKatvanSavaşı’ndayenilmesisonrasındasadecedış tehditlerle değil, ülke içinde de bazı isyanlarla karşı karşıya gelmişti. Bunlardan biri sultanınmaskaralığındanhacipliğeterfietmiş,dahasonradakendisineHerat valiliğiverilmişolanAliÇetrî’ninisyanıydı.BudönemdeGûrhâkimiHüseyinb. Hüseyin,SultanSencer’eisyanetmiş,AliÇetrîdeonayardımagitmişti.Sultan isyanı bastırmak üzere Merv’den hareket ederek Herat civarına gelmiş ve iki kuvvet burada karşı karşıya gelmişti. Zor geçen bir savaş neticesinde Hüseyin ve Ali Çetrî Sencertarafındanesiredildi.Sultan,AliÇetrî’ninhemenöldürülmesini emrederken,Hüseyin’iyanındaalıkoymayıuygunbuldu.Ancakbirsüresonra serbest bıraktı (544/1149-1150) 156 . a. Oğuzlar’ın Horasan’a Hâkim Oldukları Dönem YukarıdadabelirttiğimizgibiKatvanSavaşısırasındaMaverâünnehir civarındayaşayanOğuzlar,savaştansonrayaşadıklarıbölgeninKarahıtaylar’ın elinegeçmesiüzerineBelhcivarındakiHuttelân’agelerekkonar-göçerbirşekilde yaşamayabaşladılar.OsıradaSelçuklular’ınhâkimiyetialtındabulunanbubölge, Gurlular’ınişgalplânısahasındayeralmaktaydı.Bununneticesindezatengergin olan ortama Oğuzlar’ın da bölgeye göç ederek katılması, Selçuklu yerel yöneticileri tarafındanpeksıcakkarşılanmadı.NeticedeSultanSencer’inönemliemîrlerinden biriolup,KatvanSavaşı’ndaordusununsoltarafınakomutaedenveayrıcaBelh’e hâkim bulunan Emîr Kamaç, bir süre sonra onları bu bölgeden uzaklaştırmak istedi. FakatOğuzlar,onabazıarmağanlarvererekbufikirdenvazgeçmesinisağladılar. EmîrKamaç,birsüresonraOğuzlar’ıburadanuzaklaştırmadüşüncesinifiiliyata geçirmek istese de, o sırada siyasî rakibi olan Toharistân hâkimi Zengi b. Halife eş- ŞeybânîilesavaşmakzorundakaldığıiçinOğuzlar’ıilketaptakenditarafına çekmeyiuygungördü.NeticedeOğuzlarbumücadeledeonuntarafınıtutarak dolaylıdaolsaSelçuklularDevleti’nebağlılıkgöstermişoldular.Ayrıcaonlarbu bağlılıkneticesindeyıllıkvergiolarakSencer’inmutfağına24binkoyunvermeyi dekabulettiler.HalböyleykenSelçuklular’ınvergitahsiletmeküzeregöndermiş 156 Râvendî, C. I, s. 172; Reşîdüddîn, s. 90-91; Şebânkâreî, s. 111. 57 olduklarıvergitahsildarınınöldürülmesiherşeyiherkesiçinbiranda değiştirmişti 157 . Genel olarak kaynaklarımız o zamana kadar Oğuzlar’ı devlete karşı sorumluluklarınıyerinegetirenvesakinyaşamsürenbirtoplulukolarak naklederler 158 .EmîrKamaç’ınkendisorumlulukbölgesindemeydanagelenbu olayıOğuzlar’ıbertarafetmeçabasıgüderekSultanSencer’enakletmesi,hatta askerîtedbirlerkonusundadiretmesisonucundaSenceronuBelh’eşahneolarak atadı 159 .BusayedeEmîrKamaç,Oğuzlar’akarşıuzunzamandanberiistediğibir askerîseferyapmasalahiyetinedesahipolmuşoldu.Belh’edönenKamaç, Oğuzlar’aelçigönderereköldürülentahsildariçindiyetistedi.Oğuzlarbuisteği sadecesultanatâbiolduklarınıbelirterekreddettiklerigibigönderilenelçiye hakaretlerdebulunarakgerigönderdiler.Kamaç’ın10binkişilikkuvvetleonların üzerineyürümesisonucundaOğuzlar,hânebaşı200dirhemvergivererek otlaklarındakalabilmeyiönerdiler.AncakKamaçsavaşmayıtercihetti.Yapılan savaşıkazananOğuzlar,esiraldıklarıKamaçileoğlunuöldürdüklerigibi,daha sonraBelh’egirerekşehriyağmaladılar 160 .Savaşıntarihitamolarakbelli olmamaklabirlikteCemâziyelevvel547/Ağustos1152ileMuharrem548/Nisan 1153 tarihleri arasında gerçekleşmiş olmalıdır 161 . 157 BuolaySultanSencer’denbirsüregizlitutuldu.Hattamutfakharcamalarındansorumluolan Vekîl-i Hâs sarayın o yılki et masrafını kendisi karşılamıştı, bkz. Köymen, Đkinci Đmparatorluk, s. 408. 158 Râvendî(C.I,s.173),butahsildarınOğuzlar’akötüşeylersöylediğini,aynızamandakötü davrandığını nakleder. Đbnü’l-Esîr (C. XI, s. 154) ise: “Oğuzlar da güzel güzel oturup hiç kimseye eziyet etmediler. Namazlarını kılıyor, zekâtlarını veriyorlardı.” demektedir. 159 EmîrKamaç’ınOğuzlar’ıbertarafetmeisteğimuhtemelenekonomiksebepleredayanmaktadır. Nitekimsenede24binkoyunvergiverebilenOğuzlar’ınçokbüyüksürüleresahipolduğu anlaşılmaktadır.NitekimĐslâm’dakoyun1/40nisbetindezekâtatâbidir,bkz.CelâlYeniçeri, Đslâm’da Devlet Bütçesi, Đstanbul 1984, s. 177. 160 Atebetü’l-ketebe,s.35vd.;Râvendî,C.I,173-175;Đbnü’l-Esîr,XI,154;Bundârî,s.252-253; Reşîdüddîn,s.92-93;Tarih-iGüzîde,s.450-451;Mîrhând,Ravzâtü’s-safâ,C.IV,s.315; Ahmed b. Mahmûd, C. II, s. 76 vd.; Bosworth, The Political and Dynastic History, s. 153; Turan, Selçuklular,s.245,vd.;Bünyadov,HârezmşahlığıveEnuştekinler,s.21-22;Köymen,Đkinci Đmparatorluk,s.405vd.;MehmetAltayKöymen,“BüyükSelçukluĐmparatorluğundaOğuz Đsyanı(1153)”,AnkaraÜnv.,D.T.C.F.D.,V,sayı:1,Ankara1947,s.168-169;Gerâylî, Nîşâbûr, s. 115; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 154; Pirneya-Đkbal, aynı eser, s. 361; Bosworth, Balk, EIr,C.III,s.590;Agacanov,Selçuklular,s.302;Rencber,aynımakale,151;Bahrvezî,Belh, Dâiretü’l-ma‘ârif, C. XII, s. 462; Vehab Velî, aynı makale, s. 218 vd. 161 Đbnü’l-Esîr,C.XI,s.156;MehmetAltayKöymen,“SelçukluKaynaklarınaDâirAraştırmalarI Büyük Selçuklu Đmparatorluğu Devrine Âit Münşeat Mecmuaları”, Ankara Ünv., D. T. C. F. D., sayı:4,Ankara1965,s.577-578.YukarıdaverdiğimizilktarihteBelhkadılığıhakkındabir menşur bulunmakta ve bumenşurda Kamaç’tan bahsedilmekte olduğundan Kamaçhenüz hayatta 58 Kamaç’ınyenilgihaberiMerv’eulaştığındaSencer’inçevresindebulunan diğeremîrler,onuOğuzlarüzerineseferyapmayateşvikettiler.Sencer,Oğuzlar’a habergöndererekülkesiniterketmeleriniistedi.Bununüzerinetelaşakapılan Oğuzlar özür diledi. Ayrıca öldürdükleri Kamaç ve oğlu için 100 bin dinar ödemeyi önerdiler.BunarağmenSencer,100binkişilikordusuylaOğuzlar’ınüzerine yürüdü.OğuzlarkadınveçocuklarıylabirlikteSultanSencer’ikarşılayarakondan afdilemişler,hattabununladayetinmeyerekdahaönceönerdikleriparanın miktarınıdaarttırmışlardı.Onlar,affedilmelerikarşılığındabirrivayetegöre100 bindinar,hânebaşı7mengümüş,diğerrivayetegöreise200bindinar,200bin koyun,50binatvedeveile100gulâmvermeyiönermişlerdi.Bütünbunlara rağmenSultanSencer,öldürülenKamaç’ınyerineBelh’evaliatananveKamaç’ın torunu olan Müeyyed Ay-aba’nın ısrarları neticesinde savaşmaya karar verdi. Belh sınırlarıiçerisindeolup,tamolarakyeribilinmeyenbirbölgedeyapılansavaşı Oğuzlar kazandı. Sultan Sencer savaştan sonra Belh’e oradan da Merv’e gittiyse de Oğuzlar’a esir düşmekten kurtulamadı (548/1153) 162 . SavaştaOğuzlar’aesirdüşenSultanSencer,başkentMerv’egötürülmüştü. Oğuzlarilkzamanlardaonasaygıdakusuretmeyerekonutahtınaoturtmuşlarve hattabirsultangibiönündeeğilmişlerdi.Ancakçokgeçmedenbudavranışlarının siyasîbiroyununparçasıolduğuanlaşıldı.NitekimOğuzliderlerindenBahtiyar, Merv’inkendisineiktâedilmesiniistemiş,SultanSencer’in:“…Burasıbaşkenttir, hiç kimseye iktâ edilmesi caiz değildir.” şeklindeki cevabına da gülmüştü. O andan itibarendurumunfarkınavaranSencer,oturduğutahttaninmişveMerv’debir hânkāha kapanmıştı 163 . olmalıdır.ĐkincitarihisebütünbugelişmelerdensonraOğuzlarüzerinesefereçıkanSultan Sencer’in öncü birliklerinin Oğuzlar’la karşılaştığı tarihtir. 162 Hüseynî,s.86;Đbnü’l-Esîr,C.XI,s.155;Bundârî,s.253;Tabakāt-ıNâsırî,s.261;el-Bidâye, C.XII,s.422;Tarih-iGüzîde,s.451;Ahmedb.Mahmûd,C.II,s.78;Turan,Selçuklular,s. 247;Köymen,ĐkinciĐmparatorluk,s.409vd.;Bosworth,Balk,EIr,C.III,s.590;Bünyadov, Hârezmşahlığı veEnuştekinler, s. 22; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 115-116; Agacanov, Selçuklular, s. 282;Sevim-Merçil,aynıeser,s.226;Pirneya-Đkbal,aynıeser,s.361vd.;VehabVelî,aynı makale,s.213vd.Đbnü’l-Esîr(el-Kâmil,C.XI,s.256),SencerileOğuzlar’ınikikez karşılaştıklarını,ilkyenilgidensonraGûrhükümdarıHüseyin’inBelh’ielegeçirdiğini,Sultan Sencer’in bu şehre gelmesiyle birlikte Hüseyin’in buradan ayrıldığını nakleder. 163 Đbnü’l-Esîr,C.XI,s.155;el-Bidâye,C.XII,s.422; Turan,Selçuklular,s.247;Bosworth,The PoliticalandDynasticHistory,s.153;Bünyadov,HârezmşahlığıveEnuştekinler,s.22; Köymen, Đkinci Đmparatorluk, s. 415. 59 Oğuzlar,dahasonraSelçuklular’ınbağımsızlıkkazanmalarındankısasüre sonraÇağrıBey’denoanakadarHorasan’ınmerkeziolan,Sencerzamanındaise imparatorluk başkenti olan Merv’i yağmalamaya başladılar. Bu sırada şehir, emîrler vehükümdaraaitbulunanhazinelerledoludurumdaydı.Oğuzlaryağmanınilk günündealtın,gümüşveipektenüretilmişhertürlüşeyiyağmaladılar.Đkincigün pirinç,tunçvedemireşyayıyağmalarken,üçüncügüniseilkgündenkalanlarile yatak,yastık,küpler,çömlekler,kapıvepencereleryağmalanmıştı.Sadeceyağma ilekalınmamış,halkınçoğudaesiredilmişti.Ayrıcahalk,sistemlibirşekilde işkenceye tabi tutulmuş ve bu sayede gizlemiş oldukları eşyanın yerini de söylemek zorunda bırakılmışlardı 164 . SultanSencer’inesaretisonrasındaveziriTâhirb.Fahrülmülkb. Nizâmülmülk,Nîşâbûr’agiderekSultanMuhammedTapar’ınoğlu Süleymanşâh’ı 165 tahtaçıkartarakadınahutbeokuttu(19Cemaziyelahir548/11 Eylül 1153). Daha sonra da Oğuzlar üzerine sefer düzenlenerek onların büyük kayıp vermesisağlandı.AyrıcaSüleymanşâhbaşkentMervüzerineyürümüş,ancak Oğuzlar ile karşılaşıldığında askerlerin pek çoğu firar ederek Nîşâbûr’a geri döndü. BuseferOğuzlar,Süleymanşâh’ıtakipetmeyebaşladı.Butakipsırasındaâlimler içinönemlibirmerkezdurumundabulunanTûsşehrideOğuzlar’ınhedefihaline gelerek onlarınyağmasında kurtulamadı. Oğuzlar, Tûs’ta da kadınları esir aldıkları gibi,erkekleriöldürüpmescitvediğerbinalarıharabeyeçevirmişlerdi.Busırada Tûs şehrinin ileri gelenlerindenĐmâm Muhammed el-Merişkî (_´-¸-'ا), Alevîler’in nakîbiAliel-Mûsevî,şehrinhatîbiĐsmâilb.el-Muhsîn,Tûsşeyhlerininreisi Muhammedb.Muhammeddeöldürülenlerarasındayeraldı.Ayrıcazâhid Abdurrahmanb.Abdussamedel-Ekkâl,Kuşeyrî’nintorunuKâtipAhmedb.el- Hüseyn, Ebû Berekât el-Furâvî, kelâm âlimi Đmâm Ali es-Sabbâb, muhaddis Ali b. Muhammedb.‘Akīk,Ahmedb.Muhammedb.Hâmid,Abdulvehhâbel- Melikâbâdî, Kadı Sa‘îd b. Abdülmelik b. Sa‘îd el-Hasan b. Abdülhamîd er-Râzî ve 164 Râvendî, C. I, s. 176; Bundârî, s. 254; Ahmed b. Mahmûd, C. II, s. 78-79; Turan, Selçuklular, s. 247. 165 SultanSencer’inSüleymanadınahutbeokutulmasınıpekistemediğianlaşılıyor.Nitekimoesir bulunduğu sırada yapmış olduğu bir duada; hayatta veya ölü olarak Oğuzlar’ın elinden kurtulmayı, Merv’eulaşıporadagömülmeyiveyeğeniSüleyman’asultanlığınnasipolmamasınıdilemişti, bkz. Lübâbü’l-elbâb, s. 41; Köymen, Đkinci Đmparatorluk, s. 416-418. 60 birçokâlimdeöldürülmektenkurtulamadı.Nîşâbûrşehrininkütüphaneleride yakılmış, ancak az bir bölüm bu yangınlardan kurtarılabilmişti 166 . BaşkentMervveTûsbuşekildetalanedildiktensonraOğuzlaryeni hedefleriolanNîşâbûr’ayöneldiler.BusıradaSelçukluordusundanpekçokasker de onlara katıldı. Nîşâbûr halkı ilk önce Oğuzlar’a karşı şehirlerine savunma çabası içindegirdilersedebundabaşarılıolamadılar.ŞehregirenOğuzlarbirvalitayin etti.Valihalkaçokfazlavergiyüklediğigibi,çarşıyaastığıüççuvalınaltınile doldurulmasıistemiş,bugelişmeüzerinehalkisyanederekvaliyive maiyetindekileriöldürmüştü.BununüzerineOğuzlarşehregirerekyağmaya başlamış, yağma sırasında da halkı öldürmekten geri durmamışlardı. Nîşâbûr halkı, özellikle kadın ve çocuklar, savunması kolay olan camiye sığındılar. Fakat Oğuzlar camiye girip içerdekilerin pek çoğunu kılıçtan geçirdiler 167 . Oğuzlar, akşam olunca odönemNîşâbûrşehrininpazarıyakınındabulunanveMescid-iMutarriz(زّ¸=-) olarakadlandırılan,içindeikibinkişininnamazkılabileceğibüyüklükte,yüksek, cilalıahşapsüslemelerlekaplıbirkubbesibulunancamiyideateşeverdiler.Bu yangınsayesindeyükselenalevlerinışığındanfaydalanarakyağmalamayavehalkı esiralmayadadevamettiler.BirkaçgünşehirdekalanOğuzlar,açıkta yağmalanacakbirşeykalmayıncaduvarlarıngizlibölmelerinikazmayabaşlamış, köşkleriharabeyeçevirmişvehalkadaişkenceetmişlerdi.Ayrıcahalkın gizlediklerimallarınınyerleriniöğrenebilmekiçinmuhtelifişkenceleryapmışlardı. Birkaç gün içinde Nîşâbûr’da öldürülenlerin sayısı belli değildi. Bu sırada Şeyh el- Hüseyinb.MuhammedOkkaf(ف'´ا),KadıAlib.Mes‘ûdileIrakveHorasan imamlarınınlideriMuhammedb.Yahyadaişkenceedilereköldürülmüştü.Bu yıkımdancamiler,medreseler,imaretler,aklagelebilecekhertürlüdevletkurumu danasibinialmıştı.ÖzellikleiçindebeşbincilteserinbulunduğuMescid-i‘Akīl Kütüphanesideharapedilmişti.Oğuzlarçekildiktensonrabuseferdeşehirde 166 Mücmelü't-tevarih, s. 526; Sem‘ânî, el-Müntehab, C. II, s. 1259, C. III, s. 1283; Đbnü’l-Esîr, C. XI,s.157vd.;Bundârî,s.254;Ahmedb.Mahmûd,C.II,s.79;Gerâylî,Nîşâbûr,s.119; ZebihullahSafa,Tarih-iEdebiyat,s.14;ErdoğanMerçil,“BüyükSelçuklularDevri KütüphaneleriyleĐlgiliBirDeneme”,HakkıDursunYıldızArmağanı,Ankara1995,s.397; Honigmann, Nîşâpûr, ĐA, s. 303; Minorsky, Tūs, EI 2 , s. 742. 167 Râvendî(C.I,s.176),busahneyişöylenakleder:“Oğuzlarkılıççekipcamideokadarhalk öldürdüler ki, kan içinde görünmez oldular.”. 61 mezhep çatışmaları başladı. Ayakta kalabilen bazı binalar da bu çatışmalardayerle biredilmişti.ŞehirdekibazıdinadamlarıNîşâbûr’unkuzeyindebulunanFerhak (-=ر·)kalesinekaçmayıbaşarmış,oradandaTûsşehrinegitmişlerdi.Nîşâbûr’un kara talihi bununla da bitmedi. Kargaşanın ardından gelen kıtlık, sonrasındaki veba salgınısayesindekılıçlaölümdenkurtulabilenleraçlıktanvehastalıktandolayı hayatlarınıyitirmişti.ŞehirdekiAliEvlâdı’ndanbirgrupilebazıkomutanlarıniç kaleninsurlarınıtamiretmeleriüzerinehayattakalmayıbaşarabilmişolanhalk burayasığındı.BirsüresonraşehirdenkaçanŞâfi‘îlergeridönerekHanefîler’eait bulunanSandaliyye(ª,'د--)MedresesiileŞi‘îler’inmescitvemedreseleriniyerle birettiler 168 .Nîşâbûr’uniçindebulunduğudurumkaynağımızcaşuşekilde özetlenmektedir:“Nîşâbûrgibibirşehirdedostlarıntoplantıyerleri,ilim medreseleri,yüksekmevkilimemurlarınmahfilleriolanyerler,koyunlarınotlağı, vahşi hayvanlarla aslanın pusu yatağı oldu.” 169 . YapılanlarındiğerbirbölümüdeBelhşehrineuygulanmıştı.Yaşanan olaylarınöncesindeSultanSencer,Belh’ebüyükönemvermişvebusayedeşehir önemlibirilerlemekatederek“Đslâm’ınkubbesi,devletbayrağınınmerkezive memleketintahtyeri/ -´'-- ¸,¸-¸----,-',-ت,ا¸ز´¸-,م`-`اª--”olarak kaydedilmişti 170 .Oğuzlar,Nîşâbûr’dansonraBelhveyöresinetamamensahip oldular.Buhâkimiyetsırasındaşehriyağmalayıpaskervesivilpekçokkişiyi öldürdüklerigibi,fakihlerideöldürüp,medreselerivedevletbinalarınıdatahrip ettiler 171 .Oğuzlar,dahasonrakidönemdeçıkışyerleriolanBelh’imerkezolarak kabuletmiş,SultanSencer’inesarettenkurtulmasısonrasındadatekrarbuşehre çekilmişlerdir.BuhareketleriniherşeyerağmenonlarınSencer’dençekindikleri şeklindealgılamakmümkündür.SultanSencer’inesarettenkurtulmasınınoana kadar Oğuzlar tarafından kurulmuş dengeleri sarstığı muhakkaktır. 168 Râvendî,C.I,s.176-178;Đbnü’l-Esîr,C.XI,s.158;Bosworth,ThePoliticalandDynastic History,s.153-154;Gerâylî,Nîşâbûr,s.116-118.Ebu’l-KâsımTâhirî,Coğrâfyâ-yıTarih-i Horasan ez nazar-ı cihângirdân, y.y. 1348 hş., s. 173. 169 Râvendî, C. I, s. 178. 170 Bkz. Atebetü’l-ketebe, s. 77; Bahrvezî, aynı yer. 171 Đbnü’l-Esîr,C. XI, s. 154-155; Şebânkâreî,s. 112; Gerâylî, Nîşâbûr,s. 115; Sevim-Merçil, aynı eser,s.224;Bosworth,Balk,EIr,C.III,s.590;Agacanov,Selçuklular,s.302;Rencber,aynı makale, s. 151; Bahrvezî, Belh, Dâiretü’l-ma‘ârif, C. XII, s. 462. 62 Horasan’ındörtönemlimerkezindenbiriolanHeratisesağlamsurları sayesinde Oğuzlar’ın yağmasından kurtulmayı başarabilmişti. Onların yağmasından kurtulabilen diğer şehir ise Dihistân olmuştu 172 . OğuzlardahasonraNîşâbûr’abağlıbirşehirolanCüveyn’egiderekburayı yağmaladılar. Cüveyn’e bağlı Bahrâbâd halkı onlara karşı koymaya çalışmış, ancak bundapekbaşarılıolamamışlardı.Oğuzlar’ınbirsonrakidurağıolanĐsferâyîn’in kaderi de diğer şehirlerden pek farklı olmadı. Burada öldürülenler arasında sultanın önemli emîrlerinden biri olan Abdürreşîd el-Eş‘asî de bulunuyordu. Ayrıca edebiyat alanındaönemlibirikabuledilenEbu’l-Hasanel-Fenderûcîdeöldürülmüştü. Oğuzlar,CüveynveĐsferâyîn’iyağmaladıktansonratekrarNîşâbûr’adönerekilk günlerdengerikalanlarıyağmalamışlardı.Bukargaşadanşehirdebulunan başıbozuklardaistifadeetmiş,onlardayaptıklarıişlerdeOğuzlar’dangeri kalmamıştı 173 . BuyağmadanDandanakanşehridenasibinialmıştı.Oğuzlarşehrehücum ederekşehirdebulunanhalkınpekçoğunuöldürmüş,gerikalanlarıdaşehirden sürmüştü.Konumuitibariyleticaretkervanlarıiçinhayliönemibulunanşehirden, XIII.yüzyılbaşındakaleduvarlarıileharapolanbinalardanbaşkabirşey kalmamıştır 174 . Serahs ile Ebîverd arasında kalan bir kasaba olan Meyhene’de de (Haverân) Oğuzlar’ınyaptıklarıişlerhakkındakayıtlarmevcuttur.MuhammedĐbn Münevver 175 bu konuda: “Şimdi ise Oğuz (Türkmen) olayı ve Horasan fitnesi zuhur etti.GenelolarakHorasan’ınbaşınagelengeldi.Gördüklerimizigördük,özellikle deMeyhene’deolanlarıgördük,bilinensıkıntılarıçektik.GerçekteiseHorasan beldelerinden hiçbirine,Meyhene ve halkının başına gelen bela, musibet, tahrip ve sıkıntı gelmemiştir. ‘En şiddetli belalar peygamberlerin, sonra evliyanın, daha sonra daonlaraenfazlabenzeyenlerinveonlarınyolundangidenlerinbaşınagelir.’ hadisindekihakikatibizvebütünHorasanahalisiMeyhenefelaketindegördükve 172 Râvendî, C. I, s. 179; Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 155. 173 Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 158-159. 174 Zahoder, Dendanekan, s. 587. 175 Esrâru’t-tevhîd, s. 42, 377. 63 gözlemledik.SözünkısasıMeyhene’niniçindeŞeyhin 176 evladındanküçük-büyük 115kişi,ateşvetopraklavedahabaşkaşekillerdeyapılantürlütürlüişkencelerle helak oldular, kılıçla şehit edildiler. Bundan başka bu olayın sebep olduğu kıtlık ve vebasalgınısebebiylebirçoklarıdadiğerşehirlerdeşehitoldular.Vebavekıtlık sebebiylegeriyekalanhalkınçoğudavefatetmişti.BudurumdakiMeyhene halkının başına gelen feleket bir katliama ve genel bir sürgüne dönüşmüş, Meyhene boşalmış, Meyhene’de kalanlar dağılıp gitmişlerdi.”. Issız kalan Meyhene’ye iki üç senesonrabirkaçdervişgelerekharapedilmişbulunankaleyionararak yerleşmişlerdi 177 . Oğuzlar’ınHorasan’dagerçekleştirmişolduklarıtahribatıbelkideeniyi özetleyen kişi şair Hâkānî olmuş ve bu konuda şu kasideyi kaleme almıştı 178 : -- با¸= ى-,- و- ª´- --¸·¸-- ¸' -- ب' ¸- ى-,-- ª´ --¸´- ل,- نا , -و- م'- ¸-'-ا¸= ª´ '-, ﮥ-·´ ن' -- با¸= ث-ا,= ل,¸ ى'¸- ن,-´ا “Oşehr-imarifetki,gördünharapolduveocömertkazançkapısıki, duyduneriyipgitti.AdıHorasanolanovefaKa‘besi,şimdifilayağıylaharap oldu.”. AynışekildeünlüsarayşairiEnverîdeOğuzlar’ın,Horasan’ıişgaledip Sencer’iesiralmaları,şehirleritahripederekhalkıöldürmeleriüzerinegayet hüzünlübirkasideyazarakSemerkandhâkimi,aynızamandaSultanSencer’inkız kardeşininoğluolanMahmûdHanb.Muhammedb.BuğraHan’agöndermişve ondan yardım istemişti 179 . 176 Fadullah Đbn Ahmed b. Muhammed b. Đbrahim el-Meyhenî, hakkında bkz. aynı eser. 177 Đbn Münevver, Esrâru’t-tevhîd, s. 377. 178 Farsçası için bkz. Tâhîrî, Horasan, s. 173. 179 ErginAyan,BüyükSelçukluĐmparatorluğu’ndaOğuzĐsyanı,Đstanbul2007,s.27;Hunkan, Türk Hakanlığı, s. 338 vd.; AhmedAteş,“Enverî”,ĐA, C. IV, s. 279-280; AbdülkadirKarahan, “Enverî,Evhadüddin”,DĐA,C.XI,s.267;Ayrıcabkz.MehmetVanlıoğlu,“Horasan’ın Gözyaşları”,NüshaŞarkiyatAraştırmalarıDergisi,Ankara2002,s.93.Vanlıoğlu(aynı makale, s. 96), bu şiirden bazı beyitleri şu şekilde tercüme etmiştir: 27. beyit: “Ey soylu ve temiz padişah,halkınbuferyadınayetiş,onlarıbusıkıntıdan,Horasan’ıdabuzulümdenkurtar.Allah aşkına bu halkı kim rahatlatacak, bu Oğuzların zulmünden kim kurtaracak.”. 34. beyit: “Gecesi ve gündüzüolmayan,başlarınagelenmusibetlerdendolayıağlamaktanbaşkaişleriolmayan, nazlarındandolayışekeryemezlerkenarpabulamayan,yataklarıatlasikenşimdikeçedahi 64 DiğertaraftanvezirTâhirb.Fahrülmülkb.Nizâmülmülk’ünŞevval 548/Aralık1154-Ocak1155)tarihindeölümüMelikSüleymanşâh’ındurumunu sarsmıştı.O,ölenvezirinyerineonunoğluEbûAliel-Hasanb.Tâhir’ivezirtayin etmişti.Fakatonunzamanındaişlerpekiyiyegitmedi.Bununsonrasında SüleymanşâhdahaöncehâkimbulunduğuCürcân’ageridöndü.Emîrleronun gitmesindensonraSultanSencer’inkızkardeşininoğluolanMahmûdHanb. Muhammedb.BuğraHan’ıHorasan’adavetederekadınahutbeokuttular.Bunu hemendeğerlendirenAtsız,Mahmûd’abirkutlamamektubugöndererekitaatarz etmişti.MahmûdHanhiçzamankaybetmeyerekkendisineitaatedenemîrlerle birlikte o sırada Herat’ı kuşatmakta olan Oğuzlar’ın üzerine yürüdü. Ancak yapılan bumücadelelerdebaşarılıolantarafdahaziyadeOğuzlarolmuştu.FakatOğuzlar, birsüresonraHeratkuşatmasınıkaldırarakMerv’edöndülervedahaönce yaptıkları kötülüklere kaldıkları yerden devam ettiler. Diğer taraftan Mahmûd Han, kendisine itaat eden Atsız’a bir mektup göndererekyardım talep etmişti. Bu talebe olumlucevapverenAtsız,oğluĐl-ArslanidaresindekibirorduyuNîşâbûr’a göndermiş,ancakbuittifakhenüzhareketegeçemedenSultanSenceresaretten kurtulmayı başarmıştı 180 . Horasan’ıniçindebulunduğubukargaşadönemibazıemîrlerinşöhretinin artmasına neden olmuştu. Bu emîrlerden en önemlisi şüphesiz Müeyyed Ay-aba idi. Müeyyed’inhergeçengünşöhretininvegücününartmasıylabirliktepekçokemîr de ona itaat etmişti. Bunun neticesinde o, Nîşâbûr, Tûs, Nesâ, Ebîverd ve Damgân’ı elegeçirerekOğuzlar’ıbuşehirlerdenuzaklaştırmayamuvaffakolmuştu (550/1155).Elegeçirdiğişehirlerdekendisinekarşıçıkabilecekleridüşüncesiyle ilerigelenşahıslarıbirsürehapsettiysede,genelolarakahaliyeiyidavranarak onlarıngüveninikazanmıştı.Yapmışolduğudüzenlemelerveolumluyönetim neticesindezamanlahalkdaonaitaatetmişti.BütünbunlardansonraSencer’in yerinialanMahmûdb.Muhammedonahabergöndererekelegeçirdiğiyerlerin kendisinetesliminiistemişveonudahuzurunadavetetmişti.FakatMüeyyedAy- bulamayan,gecekaranlığıgibigüzelliklerlekaplanmışikenrüsvaolan,bumilleteacıve merhamet et.”. 180 Đbnü’l-Esîr,C.XI,s.159;Bundârî,s.254;Bünyadov,HârezmşahlığıveEnuştekinler,s.23; Zebihullah Safa, Tarih-i Edebiyat, s. 15; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 119. 65 ababuisteğireddetti.GidipgelenelçilervasıtasıylaMüeyyed’inMahmûd’abir miktarmalgöndermesinekararverildi.BusayedeMahmûdonadokunmadı. MahmûddahasonraOğuzlar’ladagörüşerekbarışyapmaisteğindebulunmuş, neticede iki taraf arasında Receb 550/Eylül 1155 tarihinde anlaşma imzalanmıştı 181 . BusayedeHorasanikiyılöncesineoranlaçokdahasakinveyaşanılırbirşehir haline gelmişti. Nîşâbûr’ahâkimbulunanMüeyyedAy-abaiseşehirdeimarfaaliyetlerine başlayaraksultanınsarayınındaiçindebulunduğuünlüŞadiyâh’ıtamirettirmişti. Ayrıca harap durumda bulunan Mescid-i ‘Akīl’in bünyesinde yer alan kütüphaneyi, Şâfi‘îler’eait17,Hanefîler’eait8medreseyitekrarinşaettirdi.O,dahasonra halkınyaşadığımahallelereyönelmişveburalardayenideninşaedilmişti 182 .Öyle ki,yaşananoncaşeyerağmengeçenbirkaçyıliçindeNîşâbûr,Laurence Lockhart’ın 183 şucümlesineuygunşekildeeskihalindendahadagüzelbirhale gelmişti:“Dünyadahiçbirşehirbulamazsınızki,Nîşâbûrkadarviranedilmişve tekrar inşa edilmiş olsun.”. Oğuzlar’ınHorasan’daçıkardığıkargaşadanfaydalanandiğerbirkesimise Bâtınîleridi.Rebiülahir549/Haziran-Temmuz1154tarihindeKuhistânbölgesinde yaşayan Bâtınîler, 7 bin kişiye yakın bir ordu toplayarak Horasan üzerine yürüdüler. Çünkü,busıradaHorasanaskerleriOğuzlarilemücadeleetmekteydi.Hâf’abağlı beldelerüzerineyürüyenBâtınîler’iEmîrFerruhşâhb.Mahmûdel-Kâşânî karşıladıysadaonlarakarşıkoyamayacağınıanlayarakgeriçekilmekzorunda kalmıştı.Fakato,Horasan’ınönemliemîrlerindenbiriolanMuhammedb.Üner’e habergöndererekdurumdanhaberdaretmişveondanBâtınîler’inüzerine yürümesiniistemişti.BununüzerineMuhammedb.Ünerçevresindetopladığıçok sayıdaemîrveaskerlehareketegeçti.EmîrFerruhşâhdaonakatıldı.Savaş neticesindemağlupolanBâtınîler’inpekçoğuöldürüldü,bazılarıdaesiralındı. Nitekimhâkimbulunduklarıkalelerisavunacakkadarbileaskerlerikalmamıştı. 181 Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 159-160; Bundârî, s. 254; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 118; Faruk Sümer, “Müeyyed Ay-Aba”, DĐA, C. XXXI, s. 479-480. 182 Râvendî,C.I,s.176-178;Đbnü’l-Esîr,C.XI,s.155;ZebihullahSafa,Tarih-iEdebiyat,s.16; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 118. 183 Persian Cities, s. 80. 66 Durumöylebirhalegelmiştiki,eğerHorasanaskerleriOğuzlarilemücadele halindeolmasaydı,HorasaniçindiğerbirtehlikeolanBâtınîler’inkaleleriele geçirilebilir ve bu düşman da bertaraf edilebilirdi 184 . BüyükSelçuklulardönemindekaynaklardazikredilensonBâtınîvakası Şevval551/Kasım-Aralık1156tarihindegerçekleşmişti.Bâtınîler,belirttiğimiz tarihteTabesşehrineyürümüşlerveburadakargaşayanedenolmuşlardı.Yapılan mücadeleler neticesindeşehirdeki devlet erkânından pek çok kişi ve bir kısım halk öldürülmüştü.Bâtınîlerayrıcaşehriyağmalamış,pekçokkişiyideesir almışlardı 185 . b.SultanSencer’inEsarettenKurtuluşuveSonrasında Gelişen Olaylar SultanSenceryaklaşık3yılOğuzlar’ınyanındatutsakkalmıştı 186 . Oğuzlar’ıntesadüfenBelh’tebulunduklarıbirsıradaMüeyyedAy-abavebazı adamlarısultanıziyaretegelmişlerdi.Fakatonlaryalnızolaraksultanla görüştürülmüyorlardı.BirsüresonraMüeyyedAy-aba,bazıOğuzlar’ısultanın kendilerineparavereceğinisöyleyerekkandırmayamuvaffakoldu.Sultaniçin tutulannöbetbukişileregeldiğindeavaçıkılmışveTırmizşehrininyakınlarında Ceyhunnehrininkenarınagelinmişti.SultanSencerdedahaöncekendisiiçin hazırlanan bir gemiye binerek karşı tarafa geçmeyi başarmıştı (Ramazan 551/Ekim- Kasım1156).OğuzBeylerionuyakalamaküzerehareketegeçtilersedebirsonuç elde edemediler. Esaretten kurtulan Sencer, Tırmiz’e giderek buradan kendisine tâbi olanveyaolmayandevletlerehabergöndererektekrardevletinbaşınageçtiğini bildirdi.BununüzerineHorasanemîrleriveaskerlerionunetrafındatoplandı. SencerdahasonrabaşkentiMerv’egelerekbazıidaridüzenlemeleryaptı.Şehrin 184 Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 170-171. 185 Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 184. 186 Đbnü’l-Esîr(el-Kâmil,XI,s.173),budönemişuşekildenakletmektedir:“SultanSencersözde sultandı, fakat tutuklu olduğu için sözüne kulak asılmıyordu. Hatta çoğu zaman ata binip dolaşmak istediğinde(yanında)silahınıtaşıyacakadamolmaz,silahınıbelinebağlayıpyolaöyleçıkardı. SultanSencerkendisinesunulanyemeğinbirkısmınıdahasonrayemekiçinayırırdı.Bilâhare yemekverilmeyeceğindenkorkardı,çünkü(Oğuzlarona)yeterikadaryemekvermezvesultana karşı vazifelerini ihmal ederlerdi.”. 67 tekrarimaredilmesiiçinbazıfaaliyetleriçinegirdiysedehazineninboşolması onunbukonudaçokbaşarılıolmasınaengeloldu.DahasonraOğuzlar’akarşıbir ittifakarayışıiçerisinegirenSencer,bundabelliorandabaşarısağladı.Ancakbu konudakimüttefikiHârizmşahAtsız’ın551/1156yılındaölümüylebirliktetüm planlaraltüstoldu.Bütünbunlaraekolarakdevletinekonomikdurumupekiyi olmadığıgibi,Sencerdeyaşlanmışveesaretindendolayıruhençökmüşbir vaziyetteydi.YaşadıklarınındaetkisiylehastalananSultanSencer,14Rebiülevvel 552/26Nisan1157tarihindevefatetti.CenazesisağlığındayaptırdığıDâru’l-âhire olarakbilinentürbeyedefnedildi 187 .Onunölümüylebirlikteyüzyılıaşkınbirsüre dünyanınenönemlidevletlerindenbiriolanBüyükSelçuklularDevletifiilensona ermişoldu.SultanSencer,herşeyerağmenölümündenöncedevletidevam ettirmesiümidiylekızkardeşininoğluMahmûdb.Muhammed’iHorasan’atayin etti. Sencer’in esaretten kurtulması sonrasında belli bölgelere çekilen Oğuzlar, başta Merv olmak üzere tüm Horasan’a geri döndüler. Sencer’in ölümüyle sahipsiz kalan HorasanaskerlerininçoğuMüeyyedAy-aba’nınetrafındatoplandı.Oda Horasan’ın büyük bölümünde hâkimiyet kurmaya muvaffak oldu 188 . 187 Hüseynî, s. 87; Đbnü’l-Esîr,C. XI, s. 179-180,187; Bundârî, s. 232; Ahmed b. Mahmûd, C. II, s. 79-81; Turan,Selçuklular,s.248;Köymen,ĐkinciĐmparatorluk,454vd.;Gerâylî,Nîşâbûr,s. 119; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 225; Sümer, Müeyyed Ay-Aba, DĐA, s. 479. 188 Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 187. Horasan’ın sonraki dönem tarihi için bkz. Ayan, aynı eser. II. BÖLÜM BÜYÜK SELÇUKLULAR DÖNEMĐNDE HORASAN’DA SOSYAL HAYAT “Halkımız ülkemizin iftiharı ve servetinin kaynağıdır.” Đmâm Gazzâlî A. SOSYAL YAPI 1. Toprak Mülkiyeti ve Halk BüyükSelçuklular’ınHorasan’ahâkimolmalarındanöncekidönemlerde desiyasîvesosyalaçıdangüçlüdevletlerbölgedehükümsürmüşlerdi. Selçuklular’ınteşkilâtlanırkenörnekaldıklarıikidevletolanSâmânîlerve GaznelilerzamanındaHorasan,küçükdihkānlıklarşeklindeyönetilmekteydi. Dihkānlar 1 dahaziyadesınırlarıbelliolanküçükölçeklitopraklarıidare etmişlerdi.Şehirlerdegüçlüailelerinriyasetlerinasılaileiçindekalıyorsa, köylerdedeaynıdurumdihkānlariçingeçerliydi.Selçuklular’ınHorasan’da hâkimiyetlerinikurmalarındansonrabusistem,hergeçengünkaybolmayayüz tuttuysadaözellikleHorasanveçevresindevarlığınıdevamettirmeyibaşarmıştı. SelçukluidaresindekitopraklarvedolayısıylaHorasan’ın,hanedanüyelerinin hâkimiyetineverilerekyönetilmeyebaşlanması,ogünekadarvarolansosyal yapılanmayı değiştirmeye yönelik en büyük fiil olmuştu. Hanedan üyeleri ve bazı zamanlarda da önemli emîrlerin yönetimine bırakılan Horasan toprakları, askerî ve sivilidareninişbirliğisayesindedüzgünbirşekildeidareedilmeyebaşlanmıştı. Sonralarıoluşturulaniktâsistemi,ilkzamanlardaaskerîözelliktaşımadığıiçin, eskidihkānlıklardeğişikliğeuğratılmadanbusistemedâhiledilerekbir süredaha 1 Dihkānlar, bu topraklarayamirasyoluylaya da satın alarak sahip olurlardı. Bazıyerler dihkānlar tarafındanistenildiğindetarımarazisiolarakkullanılmakiçinıslahedilir,yadabazıkısımlar devlettarafındankendilerinehediyeedilirdi,bkz.Lambton,Continuity,s.132;Krş.EltonL. Daniel,ThePoliticalandSocialHistory of KhurasanUnderAbbasidRule747-820,Chicago 1979, s. 17 vd. 69 devamettirildi.SelçuklularkurulduklarıilkzamanlardaHorasan,eskiTürk devletlerindeolduğugibihanedanınortakmalıkabuledilmişvebuesasauygun olarakdüzenlemeyapılmıştı.Bununneticesindehanedanmensuplarıvediğer Türkmenliderlerinüfûzlarınauygunbölgelerehâkimolmuşlar,buralardayarı bağımsızbirşekildeyaşamışlardır.Hattamaddîhâkimiyetsembollerinden bazılarınıbilekullanmaktançekinmemişlerdir.Selçuklular’ınaraziüzerindeki geleneksel uygulaması 458/1066 tarihinde Sultan Alp Arslan’ın Melikşah’ı veliaht tayinettiğidönemdedeuygulanmaktaydı.Başkadeyişleiktâsistemihenüz geçerlilikkazanmamış,dihkānlıklardadevametmiştir.Bellibirsüresonra sistemin işlerlik kazanmasıyla birlikte dihkānların ortadan kalkmaya başlaması en fazlaköylülerietkilemişti.Nitekimhanedanüyelerivediğerönemliemîrlere verilentopraklar,iktâsahipleritarafındanmuhtemelenkendiemrindebulunan kişileredağıtılmış,budaaraziyiişlemekteolanköylününtoprağınınelinden alınmasınasebepolmuştu.Başkadeyişleküçükarazilerinde tarımyapmaktaolan köylülerden bazıları, yeni düzenle birlikte tarım arazilerini kaybederek kendilerine yeniyaşammekânlarıaramakdurumundakalmışlardı.Toprağınıkaybeden köylüler, bunun neticesinde bugün de şahit olduğumuz gibi kırsal kesimden şehre göçetmişler,busayedebellişehirlerdebüyükorandanüfusartışımeydana gelmişti.Ancakbudurumbütünhalkiçingeçerlideğildi.Nitekimköylülerin çoğunluğuülkeninbüyükkısmındadevlettarafındanişlenmeküzerekendilerine verilentopraklarda,iktâsistemininsağladığıgüvenceylegeçiminisağlamaktave vergisiniödemekteydi.Đktâsistemininuygulamayakonulmasındakienönemli sebeplerdenbiridetarımyapılamayanbölgelerdendevletinvergitahsil edememesiolmuştu.Güngeçtikçedahafazlakargaşayanedenolanbudurum, Selçuklu iktâ sisteminin kurulmasına da zemin hazırlamıştı 2 . Đktâsistemininhernekadaraskerîbirdüzenlemeolarakilkdefa SelçuklularzamanındaveNizâmülmülktarafındankullanıldığınadairbirgörüş mevcutsada,doğrusuNizâmülmülk’ündahaönceBüveyhîlertarafından 2 Đbnü’l-Esîr,C.X,s.59;OsmanTuran,“Đktâ”,ĐA,C.V/2,s.952-953;Yınanç,AlpArslan,ĐA,s. 384;Lambton,Continuity,s.130;a.mlf.,“Dihkān”,EI 2 ,C.II,s.254;Krş.Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 401; Agacanov, Oğuzlar, s. 326 vd. 70 uygulanansistemidahadüzgünbiryapıyakavuşturmasıdır 3 .Nizâmülmülk,tarım arazilerini askerlere tahsis ederek sekteye uğramış olan düzenin tekrar çalışmasını sağladı.Busistemintesisedilmesindekienönemlisebeplerdenbiride Türkistan’damerasıkıntısıçekenpekçokTürkmen’inSelçuklular’ınhâkimiyeti altındakibölgelereyoğunbirşekildegöçetmesiydi.Bugöç,Selçuklular Devleti’nidahailkgünlerindenitibarenbüyükbirmüşkülatıniçinesokmuştu. Devlet, kendi hâkimiyet sahasına giren bu kitleleri belli bir süre sonra Anadolu’ya yönlendirdiyse de, Horasan bölgesinde Selçuklular için zorunluluk halini alan yeni düzenlemeleredegidilmekdurumundakalınmıştı.SelçuklularDevletigöçebe unsurlarındesteğiylekurulmasınarağmen,göçerbirdevletgibiişlerlik kazanmadı.Devlet,temellerinindayandığıgöçebeunsurlarıyenidüzene uydurmak, onları devam eden eski alışkanlıklarından vaz geçirmek için mücadele etmekzorundakalmıştı.Bununiçinuygulanabilecekenetkiliplaniktâsistemini etkin bir şekilde uygulamaktı.Yine de iktâ sisteminin uygulamaya konulduğu ilk dönemlerde özellikle ordunun göçebe geleneklere bağlı olması, ayrıca idare edilen bölgelerdekieskiidarîvemalîesaslarındeğiştirilememesisebebiylebaşarının sağlanabilmesimümkünolamamıştı.Herşeydenönceiktâsistemibaşlangıçta askerîbiramaçlatesisedilmişti.Đktasisteminiaskerîamaçlatesisedilmiş olmasınarağmen,uygulamadasosyalvesiyasîpolitikalardadoğurmuştur.Eski düzendevergitoplandıktansonraaskerîharcamalariçinkullanılırdı.Vergi toplanamadığınıgörenNizâmülmülkiseherkesestatüsünegöretoprakvererek iktâsisteminihayatageçirmişti.Busayedeiktâsahipleri,kendikazançlarını arttırmak amacıyla topraklarına daha fazla itina gösterdikleri gibi bölgeler de hem kontrolaltındatutulabilmiş,hemdevergidüzgünbirşekildetahsiledilebilmişti. Ekonomikhayatındüzelmesidoğrudansosyalhayatıdaolumluşekildeetkilemiş oldu.Bununlabirlikteyukarıdadabelirttiğimizgibiiktâsistemibazıbölgelerde, topraksahibiolanhalkınzararınadaişlemişti.Nitekimdahaönceoturmuşolan dihkānlıktaniktâsisteminegeçilirkenkarışıklıklarolmuş,bazıkişilerinzararına 3 Bkz. Lambton, The Internal Structure, s. 203; Alessandro Bausani, The Persians, London 1975, s. 101;Krş.Turan,Đktâ,ĐA,s.952-953;Cl.Cahen,“Đktā‘”,EI 2 ,C.III,s.1088;SadiS.Kucur, “Đktâ”, DĐA, C. XXII, s. 47 vd.; Meryem Gürbüz, Hârizmşahlar’da Devlet Teşkilâtı, Ekonomik veKültürelHayat,ĐstanbulÜniversitesiSosyalBlimlerEnstitüsü,BasılmamışDoktoraTezi, Đstanbul 2005. 71 olabilecekdüzenlemeleryapılmıştı.Bununlabirliktezamanladahadüzgünbir şekildeçalışmayabaşlayansistem,OrtaçağAvrupası’ndakiderebeyliklerde görülenserfusulünübarındırmıyordu.Hattaserfusulününmeydanagelmemesi içinbüyüktopraksahibineverilenyetkilerçokkeskinhatlarlabelirlenmişti. Köylüler,şehirlerdekiinsanlarkadarözgürolup,ellerindekitopraklarıveraset yoluylaişlemehakkınasahipolmuşlardı 4 .NitekimNizâmülmülk 5 ,iktâsahibinin halkanasıldavranacağınıbellikaidelerebağlamışveilânetmişti.Bukaidelerde halka kötü davrananların malının elinden alınacağı, halktan biri padişahın sarayına giderekhalinianlatmakistersebunamaniolunamayacağı,bunamaniolanların mallarının elinden alınacağı belirtilmektedir. Đktâ sahibinin kendi hâkimiyet sahası içerisindeyaşayanhalkınüzerindehiçbirtasarrufubulunmamaktadır.Đktâ sahipleri için uygulanan diğer bazı kurallar da mevcuttur. Bu kişilerin çok zengin olarakbaşınabuyrukdavranmasınaengelolmak,halkaiyidavranmalarıve beldenin mamur kalabilmesini sağlamak için 2 yılda bir değiştirilmeleri gereklidir. Ayrıcaonlarınçokzenginolmalarıvekendilerineaitkaleinşaettirmemeleride istenmektedir.Bütünbunlarhalkınhemdahagüvenli,hemdedahaâbâdbir bölgedeyaşamasınısağlamayayönelikesaslarolarakgözeçarpmaktadır. Kendilerineverilmiş topraklar sayesinde zenginolaniktâsahipleri, zaman zaman merkeziyönetimiçintehlikedearzedebilmektedir.Budüzenlemeleraynı zamandaobölgedeçıkabilecekbirisyanıönlemeyeyönelikuygulamalarolarak gözeçarpmaktadır.Hiçkuşkusuzdevletinbellizamanaralıklarındabunu sağlamada başarılı olduğu da söylenebilir. 2. Etnik Yapı ve Dil Selçuklucoğrafyasıetnikvekültürelanlamdafarklıkesimlerden oluşmaklabirlikte,nüfusunçoğunluğunuTürklerveĐranlılarteşkiletmekteydi. Türklergenellikleaskerîsınıfolaraktertipedilmişken,Đranlılar,bürokrasiile 4 Turan, Đktâ, ĐA, s. 952-953; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 401; Golden, Türk Halkları Tarihi, s. 182. 5 Siyasetnâme, s. 58, 68, 144, 187; Krş. Barthold, Türkistan, s. 328; Kucur, Đktâ, DĐA, s. 47 72 meşgulolmuşlardı.GenelolarakHorasan’ınşehirveköylerindeTazikolarak adlandırılanFarskökenliinsanlarmeskûndu.Tazikkelimesietnikbirkimliği ifadeetmektenziyade,bölgeninsosyalyapısınıtarifetmekamacıylakullanılmış birtabirdi.HattaTazikler,Gaznelilerzamanındaordudabiraskerîsınıftı 6 . Konuşulandilbölgedenbölgeyedeğişiklikgöstermekteydi.ÖrneğinNîşâbûr halkınınkonuştuğudilnispetendiğerlerindenfarklıydı.Tûs,Nesâ,Serahsve EbîverdileMervşehrindekonuşulandildahafazlabenzerlikgöstermekteydi. Bölgeselağızvelehçelerinvarlığınarağmen,Farsçaenrağbetgörendil durumundaydı.Selçukluhanedanıbölgeyehâkimolduktansonrasaraydave ordudaTürkçe’ninkullanılmayabaşlaması,halkınkonuştuğudilüzerindepek tesirliolamamıştı.NitekimSelçuklular’ınbölgeyegelmesindenöncedebelli noktalardatoplanmışolarakyaşayanTürknüfusunanadillerinikullandıklarıve mektupyazdıklarıbilinmektedir.HattaSelçukluhükümdarlarıdakendiana dillerinikullanarakmektuplaryazmışlardı 7 .Selçuklulardönemindeherzümre kendianadilinikonuşmayadevametmişti.Türkçe’ninbirsüreedebiyatalanında kullanılmayabaşlanmasıonuönplanaçıkarmışsadabudurumfazladevam edememiştir.HattabirlikteyaşamayabaşlayanTürkveTazikhalklarınındilleri birsüresonradoğalolarakbirbirinietkilemeyebaşlamış,bununneticesinde Đran’ınmahallîdillerindenpekçokkelimeTürkçe’yegeçmişti 8 .XI.yüzyılın başlarındaiseFarsça’dakiArapçakelimelerinsayısıartışgöstermeyebaşlamıştı. BölgenindiğerdillerineTürkçe’nindeetkiettiğimuhakkaktır.Ancakyazıdili halinegelememesisebebiylebuçokgenişkapsamlıolamamıştır.Çünkü Selçuklular,resmîyazışmalarındaGazneliler’itakipettikleriiçinArapçave Farsçaetkinolmuştur.ÖzellikleSelçuklular’ınsondönemlerindekalemealınan bazı eserlerde bu etki açık bir şekilde görülmektedir 9 . BölgedekiTürknüfusugenellikleOğuzveKıpçakkökenligöçebelerden meydanagelmişti.Türkçekonuşanbunüfus,zamanlaFarsça’danyoğunbir 6 Beyhakî, s. 7. 7 Ahbâr, s. 47; Seyfeddîn ‘Akîlî, Âsârü’l-vüzerâ, nşr. Mîr Celâleddîn Hüseynî, Tahran 1364 hş., s. 236;Düstürü’l-vüzerâ,s.191;Agacanov,Selçuklular,s.198;ErdoğanMerçil,“Selçuklularve Türkçe”, Belleten, sayı: 248, Ankara 2003, s. 114. 8 Agacanov, Selçuklular, s. 197. 9 Kurpalidis, aynı eser, s. 33. 73 şekildeetkilenmişti.Horasan’ınşehirveköylerineyerleşenTürkler,özellikle NîşâbûrveBeyhak’tayerleştikleriköylerinidaresinideellerinegeçirmişlerdi. ĐpekYolu’nunönemliuğrakyerlerindenbiriolanHorasanbölgesi,bu özelliğindendolayıMüslümanlaryanındabüyükmiktardaYahudi,azsayıda SüryânîHıristiyan,Zerdüşt,Maniheist,BudistveHinduizminanışınasahip nüfusubarındırmaktaidi.BölgedeayrıcaNesturîHıristiyanlardamevcuttu 10 .En fazlaHıristiyannüfusubarındıranbeldelerdenbiriTûsşehriydi.Ayrıca Nîşâbûr’da da kiliselerinde ibadet eden bir Hıristiyan topluluğu mevcuttu. Nitekim yapılanarkeolojikkazılardaözellikleNîşâbûr’daHıristiyanlar’aaitibareler taşıyan pek çok gündelik eşya bulunmuştur 11 . EmevîvalisiZiyâdb.Ebîhî,KûfeveBasraAraplarındanoluşturduğu50 bindenfazlakişiyiMervbaştaolmaküzereHerat,Tûs,NîşâbûrveBelh şehirlerineyerleştirmişti 12 .BusebeplebölgedeazımsanmayacaksayıdaArap nüfusudabulunuyordu.150/767yılındansonraHuzeyme,Şeybân,Huzâagibi Arapkabileleri deHerat’ayerleştirildi 13 .Belheyaletininen önemli unsurlarından birisinidegöçebeleroluşturuyordu.BugöçebelerHalaç,OğuzveKarluk boylarından oluşmaktaydı 14 . Bölgenin eski sakinlerinden biri de Yahudiler idi. Tarihte pek çok kez göçe tabitutulanYahudiler,yaşadıklarıFilistinbölgesindençeşitliyerleregöçetmek durumunda kalmışlardı. Hatta bazı Yahudi tarihçiler sürgünden sonra kaybolan 10 YahudikabilesininHorasan’ayerleştiğinibelirtirler.M.Ö.VI.yüzyıldanitibaren TürkistancoğrafyasınasürülenYahudiler,butarihtenitibarenBelh,Merv,Herat veNîşâbûrgibişehirlerdeyaşamayabaşlamışlardır.Selçuklular’ınson dönemlerindeNîşâbûrdağlarındayaşadıklarıbelirtilenYahudiler,çiftçilik 10 Agacanov,Selçuklular,s.197-198;SönmezKutlu,MürcieveHorasan-Mâverâünnehir’de Yayılışı,AnkaraÜniversitesiSosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara 1994, s.159;CharlesK.Wilkinson,“ChristianRemainsFromNishapur”,ForschungenZurKunst Asiens in Memoriam Kurt Erdmann, Đstanbul 1969, s. 79. 11 ĐbnMünevver,Esrâru’t-tevhîd,s.113;Wilkinson,ChristianRemains,s.80-81;SeyyidAli Mîrniyâ, Đlhâ ve tâyifehâ-yı ‘aşâyîr-i Horasan ve nakş-ı siyâsî rûesâ-yi ilhâ-yi bozorg, Tahran 1369 hş., s. 11; Minorsky, Tûs, ĐA, s. 128; Öztürk, Anadolu Erenlerinin Kaynağı, s. 191. 12 Belâzurî,s.596;ClaudeCahen,“Tribes,CitiesandSocialOrganization”,TheCambridge History of Iran (CHI), C. IV, s. 306-307; Uslu, Đslam Orduları..., s. 5. 13 Mîrniyâ, ‘Aşâyîrî Horasan, s. 11; Uslu, Đslam Orduları..., s. 11; 14 Agacanov, Selçuklular, s. 247 74 yaparakgeçiniyorlardı.Araplar’ınBelh’ielegeçirmesindenönceburada Yahudiler’inyaşadığıbirmahalleninvarolduğuveşehrinkapılarındanbirine Yahudiyye adının verildiği bilinmektedir. Belh’te çeşitli dinlere mensup cemaatler demevcuttu.AncakbubölgeyeĐslâmiyet’ingelmesindensonrasadeceYahudi cemaati günümüze kadar varlığını devam ettirebilmiştir 15 . Budönemdeşehirveköylerdeyaşayaninsanlaraekolarak azımsanmayacakbirgöçebenüfusunvarlığınıdasöylemekgerekir.Birdönem devletiçinenbüyüksorungöçebelerinsebepolduğukarışıklıklarolarakgöze çarpmaktadır.Devamlıolarakkendilerineyeniotlaklararayangöçebelerile çiftçiler arasında da durmaksızın bir mücadele sürmüştür. Selçuklular Devleti, iki gruparasındameydanagelençatışmalardaçiftçilerlehindetavıralmıştır.Bunun neticesiolarakgöçebeleryayerleşikhayatageçmek,yadafethedilenyeni memleketlerdekizorluklarlamücadeleetmekzorundakalmışlardır.Göçebe gruplargenelolarakTürkkökenliolup,Oğuz,Karluk,HalaçveKıpçaklar’dan müteşekkildi.ButopluluklarXI.yüzyılınsonundanXII.yüzyılınilkyarısına kadarCürcân(Gürgân),Dihistân,Merv,HâverânveNîşâbûrçevresindeiskan edilmişlerdi.Göçebe topluluklar, Selçuklularcoğrafyasındapek ilgigörmemekte, hattahalkveyöneticiler tarafındanküçümsenmektedir 16 .Bununlabirlikteonların hayvansalürünlerininüretilmesindekirolüdegözardıedilmemektedir.Nitekim SultanSencerbirfermanında“onlarındikkat,merhametveözenihakettiklerini, ürettikleriürünlerindeinsanlarınticarîrefahınınartmasınayardımcı,busade insanların toplumun bereketi ve refahında pay sahibi olduklarını” belirtmektedir 17 . OğuzveTürkmenlerdeve,at,katır,koyun,keçivediğerbüyükbaşhayvanları beslemektedirler.Göçebelerinyaylakvekışlakolarakkullandıklarıalanlar Selçukluhükümdarlarıncabelirlenmekteydi.Butarztopraklariçindevletbir memurgörevlendirmektevebumemurgöçebetopluluklararasındaçıkabilecek 15 TudelalıBenjamin-RatisbonluPetachia,Ortaçağ’da(12.yy.)ĐkiYahudiSeyyahınAvrupa, AsyaveAfrikaGözlemleri,çev.NuhArslantaş,Đstanbul2001,s.77;Barthold,Dersler,s.47; EncyclopaediaofAfghanistan,Land&People,ed.P.Bajpai-S.Ram,NewDelhi2002,C.I,s. 71;Barthold,Türkistan,83-84;Öztürk,AnadoluErenlerininKaynağı,s.190-191;Nuh Arslantaş, Emeviler Döneminde Yahudiler, Đstanbul 2005, s. 29; Bosworth, Balk, EIr, C. III, s. 589; Balkh, EJ, C. IV, s. 138. 16 Agacanov, Selçuklular, s. 243-244 17 Atebetü’l-ketebe, s. 81; Agacanov, Selçuklular, s. 244 75 hertürlüanlaşmazlığıçözümebağlamaktaydı.Yaylakvekışlaklarındağılımında kıdemesasalınmakta,hattasoylulukderecesigöçebetopluluğununnereye yerleştirileceğindeetkiliolmaktaydı.OnlarSelçukluhâkimiyetialtında bulunduklarıdönemdeaskerlik vesınırmuhafazasıgörevindebulunmakta,ayrıca otlaklariçinvergiödemekteydiler.Sencerzamanındaonlarınidaresiiçinözelbir şahne atanmaktaydı 18 . Göçebeler,Horasan’ınticaretyollarıüzerindebulunmasındanda faydalanmayıbaşarmışlardı.Kendileriticaretleuğraşmasabile,kervanlariçin korumagöreviyaparakekonomikgelirdeeldeetmekteydiler 19 .Alışverişlerinde takas usulüyaygın olmasına rağmen onlar aynı zamanda para da kullanmaktaydı. Genellikle Hârizm,Horasan ve Maverâünnehir’de basılan paraların tercih edildiği alışverişlerde, gümüş külçeler de önemli yer tutmaktaydı. 3. Halkın Sosyal Durumu a. Şehirler ve Şehir Hayatı ĐrancoğrafyasındavedolayısıylaHorasan’daşehirler,karakteristikolarak 3 kısma ayrılır. Bu durum Selçuklular zamanı için de geçerlidir. Şehirler, kuhendiz (hisar),merkezkonumundakişehristânveşehrindışmahallelerinioluşturan rabazdan (birûn) meydana gelir. Genellikle olmak üzere Cuma Mescidi, hükümet ileilgilibinalarvehalkaaitbazıyerleşimlerkuhendiziçindeyeralır,birsurile çevrili bulunan bu hisar, kapılar vasıtasıyla şehrin merkezi durumunda bulunan ve sosyalhayatıntümcanlılığınıbarındıranşehristanaaçılırdı.Şehrinüçüncü kısmınıisetarla,bahçevebağlardanoluşanrabazoluşturmakta,şehirler büyüdükçebudüzenleyenibiryapılanmayagidilmekteydi.Horasan’dasuaz bulunduğundan şehirler genellikle suyun daha fazla bulunduğu kuzey kesimde yer 18 Râvendî, C. I, s. 173-175; Atebetü’l-ketebe, s. 35 vd.; Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 154; Bundârî, s. 252- 253;Reşîdüddîn,s.92-93;Tarih-iGüzîde,s.450-451;Ahmedb.Mahmûd,C.II,s.76vd.; Turan,Selçuklular,s.245vd.;Köymen,ĐkinciĐmparatorluk,s.405vd.;Agacanov, Selçuklular, s. 246 19 Agacanov, Selçuklular, s. 249. 76 almıştı. Suyla birlikte gelen kültürel ve ekonomik gelişme Selçuklular döneminde Horasan bölgesindeki şehirlerin bir hayli genişlemesine fırsat sağlamıştı. Özellikle NîşâbûrveSultanSencersayesindeMerv,büyükilerlemekaydetmişti.Şehrin genişlemesinivekalabalıklaşmasınısağlayanbelliunsurlarmevcuttu.Bu unsurların bir tarafı daha ziyade ekonomik, diğer tarafı ise ilmî idi. Kurulan büyük pazarveçarşılarsayesindeşehriziyaretedenlerinsayısındaartışsağlamak mümkünolabilmekteydi.Diğertaraftandakurulanmedrese,ribât,hânkāhve kütüphanelerdeşehrinekonomikvesosyalyaşantısınakısacagelişmesinebüyük katkıda bulunabilmekteydi. Horasan şehirlerinden olan Nîşâbûr ilk başkent olması vegeçmiştengelenticarî-ilmîbirikimisayesindeSelçuklulardönemindede önemini devam ettirmişti. Selçuklular zamanında şehre verilen önem sayesinde bir kaydagöreNîşâbûr’da13kütüphanemevcuttuvebukütüphanelerde5000cilt kitapyeralmaktaydı 20 .SelçuklularınHorasan’ınküçükşehirlerinedekatkısıbir haylifazlaydı.ÖzelliklekuzeyHorasan’dabulunanbazıküçükköylervekaleler zamanlabirerşehirhalinialmıştı.Ferâve,EbîverdveDihistân,Selçuklular’ınilk dönemlerinde küçük istihkâmlar halinde bulunurken gösterdikleri gelişmeyle şehir halinegelmişlerdi.Bundakienönemlisebep,ticaretinhergeçengünartmasıve kurulansulamaşebekeleriyletarımsalürünlerdekibüyükartıştı.Büyük Selçuklular’ın şehirlerin gelişmesi esnasında uyguladıkları bir politikaya özellikle vurguyapmakgerekir.Selçukluhazinesiningelirkaynaklarınınbaşındatarımsal ürünlerden topladığı vergiler olması sebebiyle, şehirler gelişirken tarım alanlarına aslazararverilmemiş,bualanlardaimakorunanbölgelerolarakkalmıştır. Selçuklular’ıntarımarazisinibilerekkorumalarısosyalbirpolitikauygulamaları anlamınadagelmektedir.SultanMelikşah’ınölümüsonrasındabaşlayantaht mücadeleleri sırasında Horasan’a atanan Sencer sayesinde sadece Merv değil, tüm Horasanbelliölçüdesükûnetbulmuştu.BununneticesiolaraközellikleMerv şehribüyükgelişmekaydetmişti.OrtaçağĐranşehirlerininkarakteristik özelliklerindenbiriolan4büyükkapıMerviçindegeçerlibirdurumdu. 20 Cahen,TribesandCities,CHI,C.IV,s.318;Turan,Selçuklular,s.344;MustafaCezar, AnadoluÖncesiTürklerdeŞehirveMimarlık,Đstanbul1977,s.54,90;Balk,EIr,C.III,s. 589; Barbara Finster, “The Saljūqs as Patrons”, The Art of the Saljūqs in Iran and Anatolia, ed. Robert Hillenbrand, Costa Mesa 1994, s. 21; Lambton, Continuity, s. 169; Merçil, Kütüphaneler, s. 397-398. 77 Sultankaleolarakadlandırılansuruniçindenkuzey-güneyyönündebirsukanalı geçmekteydi. Sıradan halkın yaşadığı normal evler yanında, daha zengin insanlara hitapedenbüyükevlerdesuriçindeyeralmaktaydı.Buevlergenelolarak kerpiçten inşa edilmekte ve duvarları renkli sıvalar ve resimlerle donatılmaktaydı. Selçuklulardönemindesuriçindeyeralanmahallelerşehrindışınataşmıştı.Bu büyüme, haliyle şehrin nüfusunun artması neticesinde meydana gelmişti. Merv’in nüfusu hakkında farklı rivayetler mevcuttur. Bunlardan birine göre nüfus 150.000, diğerinegöreise700.000-1.300.000kişiarasındadır.Şehirdepekçokmescitve medresedeyeralmaktaydı.Merv’ipekçokşehirdenfarklıkılanözelliklerinden birtanesiderasathaneyesahipbulunmasıidi.Şehirdeayrıca10büyük kütüphanenindeyeraldığıkaydedilmektedir.Üstelikbugelişmeokumayazma bilmediği söylenen Sultan Sencer sayesinde olabilmişti 21 . Selçuklular’ınHorasan’ageldiğiilkdönemlerdeMeyhene’ninnüfusu hakkındailginçbirkayıtverilmektedir.KüçükbirkasabaolanMeyhene’deki nüfusunkalabalıkoluşu“emtiasatılançarşıdakırkterazivardı”ifadesiyle karşılanmaktadır 22 . ĐlkbaşkentolmasıvegeçmiştengelenköklübirikimiyleHorasan’ınen büyükşehrihiçkuşkusuzNîşâbûridi.Selçuklular’danöncekidönemdedepek çokcoğrafyacıNîşâbûr’unönemineişaretetmişti.429/1038tarihindeilkdefa şehrehâkimolanSelçuklular,dahasonrabuşehrikendilerinebaşkenttayin etmişlerdi. Her ne kadar Tuğrul Bey başkenti Rey’e taşıdıysa da halefi Alp Arslan, dahaziyadeNîşâbûr’daoturmayadevametmişti 23 .Şehir,SultanMelikşah zamanındanitibarendeülkeninenönemliöğrenimmerkezlerindenbirisiolarak kalmış,buönemSultanSencer’insaltanatınınsonlarınakadardadevametmişti. Nizâmülmülk’ünfaaliyetlerinindebugelişmedekietkisibüyüktü.Şehirdeinşa 21 Turan,Selçuklular,s.344;Agacanov,Selçuklular,s.226-228;RudolfSchnyder,“Political CentresandArtisticPowersinSaljūqĪrān”,IslamicCivilisation950-1150,ed.D.S.Richards, London1973,s.205;RamazanŞeşen,“SelçuklularDevrindeĐlmeGenelBirBakış”,III. UluslararasıMevlânaKongresi,Bildiriler,Konya2003,s.235;Merçil,Kütüphaneler,s.398; Verilen rakamla her ne kadar gelişmişlik vurgulanmak istense de, o dönemde Merv nüfusunun bu kadar yüksek bir rakamda olabilmesi pek mümkün görünmemektedir. 22 Đbn Münevver, Esrâru’t-tevhîd, s. 163-164. 23 BaşkentinRey’etaşınmasındahiçkuşkusuzgerçekleştirilmesidüşünülenAnadolufetihlerinin etkisi büyüktü. Rey, Nîşâbûr’a oranla ülkenin ortasında yer alırken, Anadolu’ya da daha yakın bir konumda bulunuyordu. 78 edilenilkNizâmiyeMedresesiveünlüâlimler,Nîşâbûr’unilmîanlamdada ünününhergeçengünperçinlenerekartmasınasebepolmuştu 24 .Ebu’l-Kâsımel- Kuşeyrî,Đmamü’l-Haremeynel-CüveynîveĐmâmGazzâlîgibipekçokâlim şehrinilimyapısınabüyükkatkıdabulunmuştu.NizâmiyeMedresesivediğer medreselerdeeğitimverenbüyükâlimlersayesindesosyalhayatbirhayli renklenmiş, şehir tam manasıyla ekonomi ve kültür merkezi haline gelmişti. Bu da doğrudan sosyal hayata etki eden bir durum olmuştu. Horasan’ın önemli şehirlerinden olan Herat da bazı özellikleriyle ön plana çıkmışvebüyükbirşehirolarakkaydedilmiştir.Herat’ınşehristânıçokgüçlü surlarlaçevrilmiştir.Busayedeistilalardankorunmuşveneticesindeçoğuzaman düzenlibirsosyalyaşantıiçerisindeolmuştur.NitekimOğuzlarbusursayesinde şehrezararverememişlerdir.Büyükvemamurbirşehirolarakkaydedilen Herat’ınsukaynaklarıboldur.Busayedetarımıgelişmişveürünçeşitliliği artmıştır 25 .Bununsonucuolarakekonomigelişmiş,budadüzenlibirsosyal hayata zemin hazırlamıştır. Horasan’dakigelişimdennasibinialanşehirlerdenbirisidekuşkusuzBelh olmuştur.Ekonomik,sosyalvekültürelalandagörülenbugelişme,şehrin isimlerinebileyansımıştır.Şehir,Belhadındanbaşka,Belh-iBehiyye(güzel Belh),Ma‘şûka,Berh,Kubbetü’l-Đslâm,Ümmü’l-bilâdveDarü’l-fukahaolarak anılmıştır 26 . Zahoder’in 27 ,MoğolistilasındanöncekiDandanakanşehrihakkında verdiğibilgilerdebirhayliilginçtir.BunagöreSelçuklulardönemindeki Dandanakan,içkalesiniteliklipişmiştuğladan,diğerduvarlarıgenellikle kerpiçteninşaedilmiş,muntazambirşehirdurumundadır.Evlerisegenelde kerpiçten,hattaçamurdaninşaedilmektedir.Bölgedeayrıcapişmiştopraktanher türlümalzemenindeyapıldığıgörülmektedir.Başkadeyişleşehircanlıbirsosyal yaşamörneğivermektedir.AncakXIII.yüzyılbaşlarındaOğuzveMoğollar’ın 24 Lambton, Continuity, s. 168; Lockhart, Persian Cities, s. 82-83; Mirza Bala, “Đsfahan”, ĐA, V/2, s. 1069. 25 Hudûdü’l-‘alem, s. 91; Râvendî, C. I, s. 179; Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 155. 26 Strange,aynıeser,s.420;Bosworth,Balk,EIr,C.III,s.589;Rencber,aynımakale,148-149, 152. 27 Zahoder, Dendanekan, s. 584 vd. 79 yapmışolduklarısonrasındaşehirdengeriyekale duvarıylaharapolanbinalardan başka bir şey kalmamıştır. Selçuklulardönemindekişehrinidariyapısındakienüstyöneticisi durumundaolanvalibulunmaktadır.Validensonraisereisgelmektedir.Reis görünürdevaliye,gerçekteisesultanabağlıbirşekildeçalışmaktadır.Buiki görevdenbaşkaşehirdekârdârân(maslahatgüzar),şahnegân(zabıta),âverdgân (asker,savaşçı),gomaştegân(memurlar),hizmetkârân,mürettebân,nişândegân, mutevelliyân,mutasarrıfângibidiğerküçükrütbeliçalışanlarındavarolduğu görülmektedir. Bu memurlar şehrin idaresinde mevcut bulunan değişik dîvânlarda görevalmaktavebunlarortasınıfıteşkiletmektedir.Ayrıcaberzgerân(çiftçi)da diğer bir meslek grubunu teşkil ediyordu 28 . Horasanşehirlerindeaskerîaristokrasi,yüksekrütbelimemurlar,iktâ sahipleri ve tüccarların büyük evlerde yaşadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar sınıf ayırımımevcutdeğilsede,görevlimemurlarvehalkekonomik-toplumsal konumlarınagöresosyaltabakanınfarklıbasamaklarındayeralmaktadır.Ayrıca kişilerinsosyalmevkilerisaraydakidurumlarınavekazançlarınagörede değişiklikler gösterebilmektedir 29 . Ulemâ,edipvemüderrislerdeşehrindiğerbirsosyalsınıfınımeydana getirmektedir.Busınıf,kalabalıkoluşlarıvehalküzerindekietkilerisayesinde idarîkadronuntamamlayıcısıkonumundabulunuyordu.Şehrinilmîyapısı içerisinde yer alan bu gruba en yakın sınıfı imamlar ve şeyhler teşkil etmişti. Öyle ki,HanefîveŞâfi‘îlercemaatreislerinin,Şi‘îlerdenakiblerinidaresialtında toplanmıştı. Aynı zamanda bu kişiler şehrin ulemâ sınıfının önemli üyelerini teşkil etmekteydiler.Herkesimlesıkımünasebetiçerisindebulunabilenulemânın, halkınüzerindekietkisiçokfazlaolabilmekteydi.Bugüçonlarabirayrıcalık sağlayabilmekteydi.ÖrneğinNîşâbûrulemâsınınticarîfaaliyetlerdede 28 Atebetü’l-ketebe,s.8,17,20,21,26,30;Kurpalidis,aynıeser,s.150;GulâmrızâĐnsâfpûr, Kâmil-iFerheng-iFarsî,Tahran1373hş.,s.20,625;MehmetKanar,KanarFarsça-Türkçe Sözlük, Đstanbul 2000, s. 962. 29 Kurpalidis, aynı eser, s. 150-151. 80 bulunduklarıgörülmektedir.Budurumşüphesizdiğerbüyükşehirlerdekiulemâ için de geçerlidir 30 . Şehirdekienalttabakayıayyârlaroluşturmuştu.Đlkzamanlarda “güçsüzlerinkoruyucusu,civanmert,doğrusözlü,yiğit,iyiliksever”olarak görülenayyârlar,zamanlabuözelliklerinikaybetmeyebaşlamışlardı.Özellikle kargaşazamanlarındaşehrevedüzeneenfazlazararverengruplarhalini almışlardır.ÖrneğinSultanMelikşah’ınölümünüfırsatbilenayyârlar,Beyhak’ta ortayaçıkmışvealtıayboyuncaşehirdeterörestirmişlerdir.Bununüzerine Seyyid-iEcellZâhidFahrüddînEbu’l-Kâsım’ınçabalarıylaaskervegulâmlardan oluşturulanbirliklergecedevriyelerineçıkmış,busayedeayyârlarınşehrezarar vermelerinemaniolunabilmişti.Şehirilerigelenleriayyârlarınyağmalarındanve hattakadınlarırahatsızetmelerindenbileendişelenirhalegelmişti 31 .Ayyârlar hakkındakibaşkacanalıcıbirbilgiyiĐbnü’l-Esîr 32 aktarmaktaveOğuzistilası sırasındakiolaylarınaklederken“aynışekildeayyârlardaNîşâbûr’uOğuzlar’dan dahafenayağmaediyorveonlarınyaptıklarındandahakötüsünüyapıyorlardı.” demektedir. Selçuklular’ınilkdönemlerindeHorasan’dabirsürekargaşahâkim olmuştur.Hernekadarbellibir süresonradüzenkurulmuşolsadabazı münferit olaylardayaşanmamışdeğildir.Selçuklular’ındevletlerinitesisettikleriilk zamanlardaHorasan’dahenüzemniyettammanasıylakurulamamışkenmeydana gelenbirolayhayliilginçtir.ŞeyhEbûSa‘îd,Nîşâbûr’danMeyhene’yegitmek üzereyolaçıkmışveNevbahâr’avardığısıradadört-beşTürkmengelerekşeyhin atını almak istemişti. Şeyh de onların bu isteğini geri çevirmemişti. Đkindi vaktine doğru bir grup Türkmen, şeyhin atı ile birlikte hediye olarak başka bir at getirerek şeyhtenözürdilemişlerdi.Ancakşeyh,“bizbirşeydenindiğimizzamanbirdaha ona binmeyiz.” demiş, bunun üzerine Türkmenler tövbe edip saçlarını kazımış ve oyılhepbirliktehaccagitmişlerdi 33 .GörüldüğüüzereHorasan’dakargaşa 30 Lambton, Continuity, s. 314; Kurpalidis, aynı eser, s. 151; Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 401. 31 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak,s. 274-275; Agacanov, Selçuklular, s. 188; Kurpalidis, aynı eser, s. 154;Kafesoğlu,Selçuklular,ĐA,s.401;Fr.Taeschner,“‘Ayyār”,EI 2 ,C.I,s.794;Abdülkadir Özcan, “Ayyâr”, DĐA, C. IV, s. 296. 32 el-Kâmil, C. XI, s. 159. 33 Đbn Münevver, Esrâru’t-tevhîd, s. 211-212. 81 yanında düzene sahip çıkmak isteyen gruplar da mevcuttur. Bu örnek yukarıda da belirttiğimizgibiSelçuklular’ıngöçebeunsurlarıkısmendeolsadüzene sokabildiklerini göstermesi açısından önem taşımaktadır. Horasandenildiğindeilkaklagelendörtbüyükşehirdekisosyalhayatın diğerküçükşehirlereoranladahahareketliverenkliolduğumuhakkaktır. Şehirlerdekisosyalyapıileilgiliolarakdahafazlabirşeysöyleyebilmekpek mümküngörünmemektedir.Etnikvedînîyapıyımeydanagetirenunsurlar şehirdenşehrefarklılıklargösterebilmektedir.ÖrnekolarakMervşehrindeel- Harrâîn(¸,-ا¸='ا)denlienfakirlerinyaşadığıkaydedilmektedir.Nitekimbunları görenSultanAlpArslan’ın,hallerineacıyarakağladığırivayetedilmektedir 34 . Nîşâbûrgeçmiştenberivarolanönemiyleheralandaönplanaçıkmış,Mervise özellikleSultanSencer’inburadakihâkimiyetindensonraöneminidahada arttırmıştır.ŞehirlerdekisosyalyaşamdagenelolaraktümHorasan’ınküçükbir kopyasımahiyetindedir.Şehirlerdekietnikyapıileetnikyapıyabağlıolarak kullanılandilçeşitlilikgöstermektedir.Şehirlerdevarolanidarivesosyalyapı, özellikleSultanMelikşah’ınölümüsonrasındabaşlayantahtmücadeleleri sırasındabüyükzarargörmüştü.ÖzellikleArslanArgun’unbaşlatmışolduğu isyansırasındaençokzarargörenbölgeHorasanşehirleriolmuştu.Sencerile başlayandüzelmeOğuzisyanıiletekrarkesintiyevezararauğramıştı.Buzararı sadece şehir hayatıyla kısıtlamak mümkün olmadığına göre, her alanda şehre bağlı bulunankasabalarveköylerdebuisyanlardanetkilenmişlerdir.Kültürvesosyal hayatınekonomiyleolanzorunlubağıburadadakendinigöstermiş,bozulan ekonomi halkın soysal hayatı üzerinde etkili olmuştu. Selçuklulardönemindekiekonomikgelişmişlik,bölgedeyenişehirlerin kurulmasıylasonuçlanmıştır.ÖzellikleMervbölgesindebazıyerleşimlerin geliştiğigözeçarpmaktadır.BugelişimdenetkilenikişehirŞâşveĐylâk 35 olarak gözeçarpmaktadır.Bununsebebiisebölgedevarolankurşun,demir,altınve gümüş madenlerinin işletilmeye başlanması olmuştur 36 . 34 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 79. 35 Fergana yakınlarında, Đylâk nehrinin güney kıyısında birbirini takip ederek kurulan iki şehir olarak kaydedilirler, bkz. Kazvînî, Âsârü’l-bilâd, C. II, s. 369; Strange, aynı eser, s. 483. 36 Agacanov, Selçuklular, s. 229 82 Selçuklulardönemindehalk,birtakımkatmanvederecelereayrılmıştır. NitekimMazenderanvaliliğineyapılanatamaiçinyazılanbirmenşurda“Biz derecebakımındanbazılarınaötekilerinüzerindeyerverdik” 37 mealindekiayete yerverilerekSelçuklulardönemindedehalkınsosyalsınıflaraayrıldığınaişaret edilmiştir.BelhvaliliğineveşahneliğineatananKamaçiçinyazılanmenşurdada benzerifadeleryeralmaktadır.BuradaKamaç’tanhersınıfıkendiözelyerinde tutmaya dikkat etmesi istenmektedir 38 . Bu durumu bir kast sistemi gibi algılamak yerinetoplumiçindekihiyerarşinindevleteliylesağlanmasınayönelikbirçaba olarakdeğerlendirmekbizcedahauygunolacaktır.Toplumiçindekihiyerarşinin sağlanamadığıdurumlardadevletiçindahabüyüktehlikelerinortayaçıkacağı açıktır. Selçuklulardönemindesosyalstatülerdenbirisidegulâmlıktır.Bu dönemdegulâmlarınsayısıbirhaylifazladır.Gulâmlargenelliklesultanlarabağlı birtoplulukiken,bazıdurumlardavezirlerindeçoksayıdagulâmasahip olabildiklerigörülmektedir.Bununenönemliörneğihiçkuşkusuz Nizâmülmülk’tür.Horasanisebugulâmlarınyoğunbirşekildebulunduğu,hatta yöneticiolarakatandıklarıenönemlimerkezlerdenbirisiolarakgöze çarpmaktadır 39 . Horasan’dakisosyalyaşamınvehalkkesimininfarklıbirboyutunuda Yahudileroluşturmuştur.ÖzelliklebüyükşehirlerdeyoğunlaşanYahudiler,daha ziyade ticaretle meşgul olmuşlardır. Onların sosyal ve ekonomik hayattaki etkisini gösterenönemlibirörnekdahaöncedebelirtildiğiüzereBelh’inkapılarından birininYahudiyyeolarakanılmasıdır.Bukapımuhtemelenşehrinbatıkısmında yeralmaktadır.AyrıcaBelh’inbatısındakibölgedeYahudiler’inyaşamakta olduğu başka bir şehir mevcuttur ki; Yahudiyye (Meymene) adıyla bilinmektedir. Bu şehir özellikle Yahudi tacirlerin ticarî merkezi konumundadır. Yahudi nüfusun 37 Zuhruf Sûresi/32. 38 Atebetü’l-ketebe, s. 13, 78; K. S. Lambton, “Atebetü’l-Ketebe’ye Göre Sancar Đmparatorluğunun Yönetimi”, çev. N. Kaymaz, Belleten, sayı: 147, s. 371. 39 Zebihullah Safâ, Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 70; Erdoğan Merçil, “Gulâm”, DĐA, C. XIV, s. 182. 83 fazlalığınedeniyleönceleriYahudiyyeolarakanılanşehrinadıdahasonraları Meymene olarak değiştirilmiştir. Bugün de aynı isimle anılmaktadır 40 . Horasan’ınsosyalçeşitliliğininbirkesimidemuhtemelenHıristiyanlardır. Gazneliler’insondönemlerindeNîşâbûr’dabirHıristiyantopluluğu bulunmaktaydı 41 . Bu topluluğun Selçuklular dönemine de intikal ettiğini söylemek yanlışolmayacaktır.Ancakşehirdekietkinliklerihakkındaelimizdeyeterlibilgi bulunmamaktadır. b. Sosyal Kurumlar Đslâm’ınilkzamanlarındanitibarenmescitlersosyalyapınınenönemli kurumları olarakgözeçarpmaktadır.Đlkbakıştainsanların ibadetetmekamacıyla birarayageldikleridüşünülenmescitlerinçokdahafarklıfonksiyonlarınınvar olduğuaçıktır.Nitekimmescitlerherdönemdeeğitim-öğretim,aynızamanda devletyönetimiiçinönemlibirpropagandamerkezigöreviniüstlenmişlerdir. Devletkurumlarıvegörevlileriylehalkıbirarayagetirenilkmerkezolmaları münasebetiylesosyalhayattaönemlikavşakvazifesigörmüşlerdir 42 .Özellikle CumaveBayramnamazlarındaokunanhutbe 43 ,bazızamanlardadevletinhalka iletmek istediği konuları içeren resmi bir bildiri mahiyetinde olabilmektedir. Aynı zamandahükümdarlıkalametlerininenönemlilerindenbirisiolanhutbe, okunduğuyerdekiminhâkimolduğunugöstermesiaçısındandaönem taşımaktadır.Mescitlerinsiyasîvesosyalboyutunugösterenenönemli örneklerden birisi Tuğrul Bey adına Nîşâbûr’da hutbe okunması sırasında yaşanan olaydır.HacipSubaşıkomutasındakiGazneliordusunuSerahs’tamağlupeden Selçuklular’danĐbrahimYınal,Nîşâbûrönlerinegelerekşehrinkendisineteslim edilmesiniistemişti.NîşâbûrhalkıKadıSa‘îd’inriyasetindeyaptığıgörüşmeler 40 Nüzhetü’l-Kulûb,s.191;Strange,aynıeser,s.424;MaliheSattarzade,PersianInstitutions UndertheSaljuqs:AsReflectedinthe“MirrorforPrinces”Literature,DoktoraTezi, Columbia University 1971, s. 163; Uslu, Horasan, s. 45. 41 Đbn Münevver, Esrâru’t-tevhîd, s. 113. 42 Geniş bilgi için bkz. Ahmet Önkal-Nebi Bozkurt, “Cami”, DĐA, C. VII, s. 46 vd. 43 Geniş bilgi için bkz. Mustafa Baktır, “Hutbe”, DĐA, C. XVIII, s. 425 vd. 84 sonrasında şehrin Selçuklular’a teslimine karar verdi. Bu gelişme üzerine Đbrahim Yınal,yanındaki200-300atlıylaşehriteslimalmaküzeregelmişvebirsonraki CumagünüTuğrulBeyadınahutbeokunmasınısağlamıştı.HutbeTuğrulBey adınaokununcahalkbunabüyüktepkigöstermişvezorluklayatıştırılabilmişti 44 . Beyhakî 45 ,ĐbrahimYınal’ınşehregirdiğisıradayaşlılarıngizliceağladıklarını belirtmekte,SultanMahmûdileMes‘ûd’tanbaşkasınıgörmeyenhalkiçinbu durumunormalkarşılamaktadır.O,ayrıcahutbeninTuğrulBeyadına okunmasınınhalkarasındabirfitneçıkaracağındankorkulduğunuda nakletmektedir.Mescitlerdentopluolarakçıkıpbuşekildehareketedebilenbir kalabalığınyapabileceğişeyleridüşünmek,mescitlerinsosyalanlamdataşıdığı gücü göstermesine iyi bir örnek teşkil etmektedir. BüyükSelçuklularzamanındadaülkeninhertarafındabüyüklüküçüklü pekçokmescitinşaedilmiştir.ÖzelikleSultanMelikşahzamanındabaşkent Isfahanbualandaönemlibiraşamakaydederken,Horasanbölgesindedeçok sayıdamescityapılmıştır.MescitlerinenbüyükleriCumaMescidiolarak kaydedilir. Mekân olarak daha büyük olan bu mescitler özellikle Cuma ve Bayram namazlarınınkılınmasıamacıylainşaedilmiştir.Horasan’ınenönemlimerkezi konumundabulunanNîşâbûr,mescitsayısınınfazlalığıylagözeçarpmaktadır. Nîşâbûr’unenünlümescidiMutarrizMescidi’dir.BununyanındaŞi‘îler’eait bulunan başka bir mescitten de bahsedilmektedir. Mescid-i Mutarriz gibi Moğollar tarafındantahripedilenbirdiğermescitdeEbûMusellemMescidiolarak kaydedilmektedir 46 . Selçuklular döneminde Nîşâbûr’da ibadete açık bulunan mescitlerden birisi ‘Akīl Mescidi olarak nakledilmektedir. Ulemânın itibar ettiği yerlerden birisi olup büyükbirmescittir.Dolayısıylasosyalhayataçısındanbüyükönemarzeder. Mescid-iHabbâz(ز'-=),aynızamandamedreseolaraksosyalvekültürelhayatın 44 Beyhakî,s.728;Reşîdüddîn,s.15;Turan,Selçuklular,s.99;Köymen,Kuruluş,s.260vd.; Richard W. Bulliet, The Patricians of Nishapur, Cambridge 1972, s. 66; a. mlf.,“The Political- Religious History of Nishapur in the Eleventh Century”, Islamic Civilisation 950-1150, ed. D. S. Richards, London 1973, s. 79; Sevim-Merçil, aynı eser, s. 24. 45 Tarih-i Beyhakî, aynı yer. 46 Kitâbü’s-siyâk, s. 380-381; Râvendî, C. I, s. 176; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 168; Temeddün-iĐrânî(lacivilisationIranienne),Farsçaçev.ĐsaBehnam,Tahran1337,s.275; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 118, 244. 85 içindeyeralmaktadır.Şâdiyâh’takiYemekPazarı’ndabulunanveençokbilinen mescitlerdenbirolanBâb-ıMa‘kil(.··-),Büveyhîlerzamanındainşaedilmiş, 5000ciltlikeseresahipkütüphanesibulunanbirmerkezdir.Mescid-iDîz(ز,-), Oğuzlartarafındantahripedilendiğerbircamidir.Selçukludönemiâlimlerinden birisininoğlutarafındanyaptırılanveMelikâbâdmahallesindeyeralanmescit, ‘Akīkadıylaanılmaktavepekçokâlimindersverdiğibirmekanolarak kaydedilmektedir. Bu dönemde halkın buluşma merkezlerinden ikisi Mescid-i Ebû AbdullahMüttavvi‘î(_=و=-)veMescid-iAhmedb.Ebu’l-Kâsımadıylabilinen büyükmescittir.AyrıcaZemcâr(¸'=-ز)MahallesindeyeralanZemcârMescidi, EbûĐshakadındakiNîşâbûrhâkimlerindenbiritarafındaninşaettirilenHâkim Mescidi de önemli mekânlar arasında yer almaktadır. Ebû Muhammed el-Cüveynî MescidideSelçuklulardönemindeNîşâbûr’dabüyükmescitlerdenbirisiolarak kaydedilmektedir 47 . Hiç şüphesiz büyük şehirlerde var olan bu sistem nispeten küçük şehirlerde demevcuttur.ÖrneğinBelh’tedehalkınbüyükbuluşmayerlerindenbirisiolan Râ‘ûm (مو=ا¸) ve Mescid-i Ser-i Seng (---¸-), isimleriyle birlikte kaydedilmekte olup, sosyal ve kültürel hayat için büyük önem taşımaktadırlar 48 . Ayrıca Beyhak’a bağlı Nâmîn (¸,-'-) köyünde Mescid-i Âdîne (ª-,-'), Kesken (¸´-´) ve Sedîr (ر,--) köyündedevarolduğukaydedilenmescitleriçindeaynışeylerisöylemek mümkündür 49 . BununlabirlikteOrtaçağĐslamşehirlerindebirCumamescidinin bulunması esastır. Mescitler, Sultan Melikşah döneminden itibaren dört eyvanlı ve genişbiralanayayılışekildeinşaedilmeyebaşlanmıştır.Adınıvermediğimiz diğer Horasan şehirlerinde de birer adet Cuma mescidinin bulunduğunu söylemek yanlışolmayacaktır.HerşeydenöncepekçokkaynaktarafındanSultanSencer sayesindedönemininengelişmişşehirlerindenbirisiolarakkaydedilenMerv’de çoksayıdavebüyükmescitlerininşaedildiğinisöylemekyerindeolacaktır. YukarıdadabelirttiğimizgibiodönemdeMervşehrininnüfusu700.000- 47 Gerâylî, Nîşâbûr, s. 245-246. 48 Atebetü’l-ketebe, s. 35; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 248. 49 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak, s. 236. 86 1.300.000arasındakaydedilmektedir 50 .BusebeplebüyükçoğunluğuMüslüman olanşehirnüfusununibadetedebilecekleribüyükmescitlerininvarolması normaldir.AynızamandafarklımezhepleremensupinsanlarındakendiCuma mescidinde ibadet ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Horasan’ınzenginilimvedüşüncehayatınıntemelinioluşturan kurumlardanbirisidehânkāhlardır 51 .NitekimTurtûşî 52 ,hânkāhlarıinsanlar arasındasulhvesükûnusağlayandervişlerinkaldığıyerolarakkaydeder. Dervişlerinsohbetvezikiramaçlıtoplandıkları,bazenkaldıkları,bazende inzivayaçekildikleriyerolanhânkāhlar,ayrıcatasavvufdüşüncesinininsanlara aktarıldığıvesûfîlerineğitildiğimekânlardır.Horasanayrıcahânkāhlarınortaya çıktığıilkmekânlardanbirisiolarakgözeçarpmış,aynızamandasahipolduğu hânkāhsayısıylatasavvufdüşüncesininyayılmasınaönemlikatkılarda bulunmuştur.Öyleki,bubölgedeXI.yüzyıldahânkāhsayısıikiyüzübulmuştu. BahsettiğimizhânkāhlarınenünlüleriNîşâbûr’dabulunmaktaydı.Budönemde sûfîlersadeceNîşâbûr’dadeğil,Horasan’ınherbölgesindebüyüksaygı görmekteydiler.Bununlabirliktehânkāhlaribadetmekânıyanında,siyasîbir özellikdetaşımıştır.Çünkühânkāhlar,zengin-fakir,genç-yaşlıvemeslek gruplarındakifarklılıklararağmenherkesinbellibirdüşünceetrafında toplanabildikleri mekânlardı. Her ne kadar dînî boyutuyla ön plana çıkmış olsalar dahi,hânkāhlardabazıdurumlardasiyasetinönplanaçıkmışolduğu görülmektedir.AslındaHorasan’dapekçokkezmeydanagelendînîgruplar arasındaki mücadelelerin biraz da şehrin siyasî hâkimiyetini ele geçirme düşüncesi taşıdığı açıktır 53 . Aslındahânkāhlarilemedreselerinarasındabellizamanlardasıkıbir münasebetbulunduğusöylenebilir.Nitekimsûfîlerinbazızamanlarda medreselerdedînîeğitimaldıkları,dahasonrahânkāhageldiklerigörülmektedir. 50 Turan, Selçuklular, s. 344; Temeddün-i Đrânî, s. 276. 51 Süleyman Uludağ, “Hânkāh”, DĐA, C. XVI, s. 42. 52 Muhammed Ebû Bekr et-Turtûşî, Sirâcu’l-mülûk, çev. Said Aykut, Đstanbul 1995, s. 345. 53 HüseyinZerrinkûb,MedresedenKaçışĐmâmGazzâlî’ninHayatı,FikirleriveEserleri,çev. HikmetSoylu,Đstanbul2001,s.50;MuhsinKiyânî,Tarih-ihânkāhderĐrân,Tahran1990,s. 153;HüseyinSultânzâde,Tarih-iMedâris-iĐrân,Tahran1364hş.,s.124;Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 401. 87 Busebeplesûfîlerinmedreseşartlarınadaaşinaolduğunusöylemekyerinde olacaktır 54 . Hânkāhlarınenzenginolduğumerkezherkonudaönplandaolmayı başaranNîşâbûrşehridir.Hânkāhlargenelolarak biravluetrafındabirkaçodanın yeralmasışeklindeinşaedilmiş,buodalardahânkāhınişleyişineuygunolarak değişikfaaliyetleriçinkullanılmıştır.Selçuklulardönemininenönemli âlimlerinden birisi olan Ebu’l-Kâsım el-Kuşeyrî’nin Nîşâbûr şehrinde bir hânkāhı bulunmaktaydı 55 . Bu hânkāhın aynı zamanda bir nevi medrese olduğunu söylemek yanlışolmayacaktır.Yukarıdadabelirttiğimizgibihânkāhlarilemedreseler arasındakibağıkanıtlayanenönemliörneklerdenbirisiEbu’l-Kâsımel- Kuşeyrî’nin hânkāhıdır. Bu dönemde Horasan’da üç yüz sûfî şeyhinin varlığından bahsedilmektedir.Şeyhinvarlığıaynızamandahânkāhınvarlığımanasına geldiğinegöre,Horasan’ıhânkāhaçısındançokzenginbirbölgeolarakkabul etmekgüçolmayacaktır.SelçuklulardönemindeNîşâbûrşehrindeikihânkāhın varlığı kesin olarak bilinmektedir. Bunlar Ebu’l-Kâsım el-Kuşeyrî’nin hânkāhı ile AbdullahBâkû(,´'-)el-Müstevfî’ninhânkāhıdır.Bununyanındaşehirde Selçuklular’danöncedekurulmuşbulunanpekçokhânkāhınvarolduğu kaydedilmektedir 56 . SelçuklulardönemindeNîşâbûrşehriharicindeSerahs,Beyhak,Tûsve Herat’tadahânkāhlarınvarlığındanbahsedilmektedir.ĐmâmGazzâlî’ninTûs şehrindekievininyakınlarındadabirhânkāhmevcuttur.Serahs’taMuhammedb. Mansûres-Serahsî’nindebirhânkāhyaptırdığı,hattabuhânkāhakütüphaneile eczaneyieklediğidekaydedilmektedir.AyrıcaĐsferâyînveFaryâb’dada hânkāhların bulunduğu bilinmektedir 57 . Ribâtlariseilkzamanlardadahaziyadeekonomikveaskerîkaygılargöz önündebulundurularakinşaedilmiştir.Genişanlamdakikervansaraylarınatası olarak kabul edilebilirler. Büyük Selçuklular’ın bu kurumun inşasına bakış açısını 54 Lambton, The Internal Structure, s. 217; Kiyânî, Tarih-i hânkāh, s. 103. 55 Kiyânî, Tarih-i hânkāh, s. 125 ve 185. 56 Kiyânî, Tarih-i hânkāh, s. 184, 186-187. 57 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.VI,s.200;Kiyânî,Tarih-ihânkāh,s.193-194;Merçil, Kütüphaneler, s. 396 88 Nizâmülmülk 58 ,eserindesultandan“büyükyolağızlarınaribâtlaryapmasını” isteyereközetlemektedir.Selçuklular’ıninşaettikleriribâtlar,Horasan’dakiana ticaretyollarıüzerindeyeralır.Ancakribâtveişlerliğitasavvufakımlarının gelişmesisonrasındabirşeyhinveonabağlıbulunanmüritlerinintoplanma mekânı olarak algılanmaya başlanmıştır. Đlk zamanlardaki hallerinden daha küçük bir şekilde inşa edilen bu yapılar zamanla tüm Horasan’a yayılmıştır 59 . 4. Horasan Üzerinde Uygulanan Sosyal Politikalar a. Selçuklular’ın Dînî ve Sosyal Politikaları, Devlet Memurlarının Halk Üzerindeki Etkisi SelçuklusultanlarınınHorasanhalkıüzerindeuyguladığısosyal politikalarınenönemlilerimezhepiçeriklipolitikalardır.Ancakbupolitikaları sadecefikrîsahadaolmuşgibideğerlendirmekpekdoğrudeğildir.Hernekadar devletkurmuşolsalarbileSelçuklular’ın ilk zamanlardagöçebekültüreyakınbir yaşayışiçindebulunduklarınısöylemekgerekir.ÖzellikleSelçuklular’ın Horasan’ainmelerisonucundaGaznelilerilebaşlayanmücadelelerdesergilenen bazıtutumlarbunaörnekolarakgösterilebilir.Beyhakî’ninnaklettiğibirtakım olaylarSelçuklular’ınhenüzbazışeylerinfarkındaolamadıklarınakanıtgibidir. BudurumaverilebilecekeniyiörnekĐbrahimYınal’ınNîşâbûr’uteslimalmak üzereşehregitmesisırasındayaşanangelişmelerdir.Yapılanmüzakerelerden sonra şehre girmesine izin verilen Đbrahim Yınal ve bu sırada yaşananlar hakkında Beyhakî 60 ,ilginçyorumlargetirmektedir.OnagöreherşeydenönceĐbrahim Yınal’ınkıyafetleriveyanındagetirdiğiaskerîbirlikbirhaylibasitkalmaktadır. Bu sırada halkın büyük kısmı bu alayı görmek üzere koşuşmuş,Đbrahim Yınal da kendisinikarşılamayagelenherkesisamimiyetleselamlamıştı.Ancakihtiyarlar birtaraftanağlamakta,birtaraftandaalayınveĐbrahimYınal’ınsadeliğine 58 Siyâsetnâme, s. 29. 59 Siyâsetnâme,s.29;Cezar,ŞehirveMimarlık,s.171.Ribâtlarhakkındabkz.EkonomikHayat Bölümü. 60 Tarih-i Beyhakî, s. 730-731. 89 gülmektedir. Çünkü bu ihtiyarlar Sultan Mahmûd ve oğlu Mes‘ûd’un şehre büyük tantanailegirişlerineşahitolmuşlardı.Bukarşılaştırmadaresmedilentabloda halktanuzakdurmayan,üstelikbununiçinçabalamayanbiryönetiminilkhali kalınçizgilerlebelirtilmektedir.BudurumundahauçnoktasıTuğrulBey’in Nîşâbûr’agirmesisırasındayaşanmıştır.TuğrulBeydegayetsadebirkıyafet içerisindetasviredilmektedir 61 .ŞehregirdiğininertesigünüKadıSa‘îdTuğrul Bey’i ziyarete gelmiş ve bu sıradaki düzensizlikte önüne gelen herkes Beyhakî’nin ifadesiyleölçüsüzbirşekildeTuğrulBey’lesohbetetmekistemiştir 62 .Tuğrul Bey’inhalkınherkesimiyleyakınbirdiyalogiçinegirmeyidüşündüğüvebu durumuengellemediğianlaşılıyor.Barthold’unifadesiyle 63 :“…Göçebebir kavminreisibirdenbireMahmûdveMes‘ûdtipindebirhükümdara dönüşemezdi.”.Budönüşümünzamanalacağıaçıktır.Ancak,birhükümdarın sosyal politikalarının başarısını ne kadar adil olduğu ile ölçmek yerinde bir tutum olacaktır. “Mülkün temeli adalet” olduğuna göre Selçuklu sultanlarının bu konuda belli bir seviyeyi aştıklarını söylemek gayet yerinde bir tespittir. Bunun en önemli kanıtlarındanbirisiTuğrulBey’inNîşâbûr’ailkgirdiğindeMezâlimDîvânı kurması olarak gösterilebilir 64 . Nizâmülmülk bu konuda 65 : “Padişahın haftanın iki günündeadaletdîvânıkurup,zalimlerdenmazlumlarınhaklarınıalmaktan, suçlularacezavermektenbaşkaçaresiyoktur.”diyerekMezâlimDîvânının önemine işaret etmektedir. O, ayrıca saraydan fermanlı veya fermansız olarak pek çokgörevlininalışverişyapmaküzeregönderildiğini,bunlararasındasarayın ihtiyaçlarınıkarşılamakmaksadıylazulümyapılmasınınmutlakaengellemesini hükümdaraöğütlemektedir 66 .SultanınbellizamanaralıklarıylatoplananDîvân-ı Mezâlim’ebizzatkendisininkatıldığıveyabugörevivezirinedevrettiği bilinmektedir 67 . 61 TuğrulBey,mulhamkumaşındanbirelbise,başındatevvezkumaşındanbirsarıkvekeçe ayakkabılar giymişti, bkz. Beyhakî, s. 732. Ayrıca bkz. Barthold, Türkistan, s. 326. 62 Beyhakî, s. 732. 63 Türkistan, s. 326-327. 64 Hüseynî,s.7;Đbnü’l-Esîr,C.IX,s.350;Bundârî,s.4;ZahîreddînNîşâbûrî,s.15;Ahmedb. Mahmûd, C. I, s. 20; Köymen, Tuğrul Bey ve Zamanı, s. 134. 65 Siyasetnâme, s. 35. 66 Siyasetnâme, s. 109. 67 Kurpalidis, aynı eser, s. 129; Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, s. 12 vd. 90 Devletidaresitarafındanbirbölgeyeatananvaliveyaşahne,yargıçlık vasıflarınıdahaizolmaktadır.Ancakvalilersahipbulunduklarıbuvasfıdaha ziyadebirkadıyatevdietmekte idiler.Halkınkontrolünüsağlamayayönelikolan işleviisereisdenilenbirmemuryürütmektedir.Bazıdurumlardareisekadının sahip bulunduğuyetkiler de verilebilmektedir.Lambton 68 , reis terimini şu şekilde açıklamaktadır:“Hemyerelolarakatanan,nispetenönemsizbiryerelgörevliyi, hemdebirkentteyadailegenişyetkilerverilereksultantarafındanatanmış, askerîvedinselhiyerarşiyekarşın‘sivil’hiyerarşiyleilgiliolanbirgörevliyi belirtmekiçinkullanılır.”.Atebetü’l-ketebe’dereistayiniyleilgiliolarakbulunan menşurlardaonlardandevletadınayapılmasıistenilenşeylerdesıralanmaktadır. Mâzenderân, Cürcân ve Horasan şehirlerinden olan Dihistân ile Esterâbâd’ın reisi olarakatananbirkişiye“herşeydeAllah’ınrızasınıgözetmesi,halkaiyi davranması,haksızveağırhükümlervermemesi”emredilmektedir.Ayrıcaondan “sizinherbirinizbirçobandır,herbirinizkendisürüsühakkındahesap verecektir.”mealindekihadiseatıftabulunularakadaletüzerehükmetmesi istenmektedir 69 . SerahsreisliğineatananNecmeddîn’dendebenzerşeyleristenmekteve ona: “bütün halkınyükünün hafiflemesini sağlayan, sükûn ve rahata kavuşmasına yardımedenherişiyapması,güçlününgüçsüzeyükyüklemesinivezenginin yoksulaegemenolmasınıönlemekiçinçabasarfetmeyizorunluşeylerarasında sayması,ilerigelenaskerkişiler,bölgedengeçenyolcular,eratyadaellerinde dîvânhavaleleritaşıyanlarcahalktanvergiveyayemisteklerindebulunulmasına izin vermemesi, böylece yeni vergiler yüklenmesine ve mülklerine el uzatılmasına karşı halkın korunması yolunu gözetmesi” istenmektedir 70 . Kısaca reislik düzenin korunması amacıyla çok geniş yetkilerle donatılmış bir makam durumundadır. Buna rağmen reis vilayet yöneticisi olan validen sonra gelen bir memurdur. Ancakprotokololarakvalidenaşağıolmasınakarşınvaliyedeğil,doğrudan sultanakarşısorumludur.Genelolarakbabadanoğulageçenreislik,sultanın 68 Lambton, Sancar Đmparatorluğunun Yönetimi, s. 387, 391. 69 Atebetü’l-ketebe,s.23;Lambton,SancarĐmparatorluğununYönetimi,s.386;Kurpalidis,aynı eser, s. 118-119. 70 Atebetü’l-ketebe,s.41;Lambton,SancarĐmparatorluğununYönetimi,s.387;Kurpalidis,aynı eser, s. 117. 91 iradesini halka bildiren kişi konumunda olup, bu sebeple reisler şehrin en tanınmış ailelerindenseçilmektedir.Kurulanbuorganizasyondareisebağlımemurlarda bulunmaktavebuteşkilatşehirdekisosyalilişkilerikadıylabirlikteorganize etmektedir. Reis, her türlü esnaf grubundan ve köylüden alınan vergiyi takip eder, pazardakifiyatlarıbelirlervealışverişlerikontrolederdi.Pazarlar,halkınsosyal veekonomikyaşantısınakatkıyapmaklabirlikte,şehirhalkınınbüyükoranda toplandıklarımekânlarolduklarıiçinaynızamandasiyasîbirözellikde taşıyabilmekteydi. Nitekim devlet tarafından yayımlanan fermanların ilan edildiği yerlerden birisi de pazarlardır. Pazarların siyasî ve ekonomik önemi devlet için bir haylifazlaolduğundan,reisinburalarıkontroletmegörevideayrıcaönem kazanmaktadır 71 . Sosyalhayatınbelkideenönemlifaaliyetiniadaletinyerine getirilmesindekirolüylekadılarüstlenmekteydi.Kadılıkmakamınagenellikle ulemâdan birinin atanması adetti. Genellikle ölen babanın yerine oğlu aynı göreve tayin edilirdi. Yine Atebetü’l-ketebe’de yer alan Đmadüddîn Muhammed b. Ahmed b.Sa‘îd’inNîşâbûrkadılığınaatanmasıileilgilibirmenşurdaatanmaktaolan kadının ailesi övülmekte, bu görevi başarıyla yapan aile fertlerinin ölümüyle de bu görevekendisiningetirilmesininuygunbulunduğubelirtilmektedir.Atebetü’l- ketebe’deyer alan çoğukadı atamalarında bu görevin daha ziyade babadan oğula geçtiği görülmektedir 72 . Kadılaraynızamandadevletyönetimiilehalkarasındakiiletişimi sağlamakdurumundadır.Busebepleatamasıyapılankadılarayapmasıgereken şeylerdeöğütlenmektedir.NîşâbûrkadılığınaatananĐmadüddîn’dendavalara bakarkenkararlıvederindüşünmesiistenmektedir.Ayrıcakadıherikitarafın şikâyetleriniĐslâmhukukunagöresonuçlandırmalı,bununyanındakararları Kur‘ân’avesünneteuygunolmalıdır.Kararverirkenkendisindenöncekikadıları örnekalmalıvehattadiğerimâmveâlimlerleistişareetmelidir 73 .Tümkadı 71 Carla L. Klausner, The Seljuk Vezirate A Study of Civil Administration 1055-1194, Cambridge 1973,s.21;Cezar,ŞehirveMimarlık,s.91;Kurpalidis,aynıeser,s.118-119;B.Zahoder, “SelçukluDevleti’ninKuruluşuSırasındaHorasan”,çev.ĐsmailKaynak,Belleten,sayı:76, Ankara 1961, s. 510. 72 Atebetü’l-ketebe, s. 9, 32, 45; Kurpalidis, aynı eser, s. 129-130. 73 Atebetü’l-ketebe, s. 11-12; Kurpalidis, aynı eser, s. 131. 92 atamalarındabutarzöğütlereyerverildiğigörülmektedir 74 .Buöğütlereuyarak kararalabilenbirkadısosyaldüzeninsağlanmasındaönemlibirrolüstlenecektir. Adaletin devlet eliyle düzgün bir şekilde yerine getirildiğini gören halk, devletine daha fazla güvenecek ve bunun neticesinde halk ile devlet arasındaki ilişkiler daha da sağlam bir temele oturacaktır. Selçuklusosyalyapısındakiöneminedikkatetmeyeçalıştığımızkadılarla ilgiliolarakmerkeziotoriteninolumsuztavırlarıdasözkonusuolabilmektedir. NitekimĐmâmGazzâlî 75 ,VezirMücîrüddîn(Mücîrülmülk)’e 76 gönderdiğibir mektuptaTûs’unmahallîmahkemelerindenbirindegörevyapanbirkadının saraydakidüşmanlarınıntertipettiğibirentrikaylagörevdenalınması eleştirilmektevegöreveiadesiistenmektedir.Ayrıcabumektupkadınınsosyal hayattakiöneminigösterenbirdelilözelliğitaşımaktadır.Sözkonusukadı,bir Sünnîolaraksapıkfikirlerekarşısert,âlimlerekarşıhoşgörülübirhâmî,faziletli insanların ve ilim tahsil edenlerin dostu, halk arasında huzur ve adaleti sağlamaya, din ve eğitim sahasında gayretli birisi olarak kaydedilmektedir. Birbölgeyeatanankadınınoradakihalkındesteğinialmasıönemlibir durumdur.NitekimNîşâbûrkadılığınaatananĐmâmBurhanüddîn’inatanmasıile ilgilibulunanbirbelgehalkınmemnuniyetininsultantarafındannekadar önemsendiğinigöstermesiaçısındanbüyükönemtaşımaktadır.Belgede Burhaneddîn’den memnun olan halkın saraya şükran mektupları gönderdiği, onun sayesindegelenbumektuplardolayısıylahalkınhuzurununyerindeolduğunun anlaşıldığı belirtilmektedir 77 . Hatiptayinleridesosyalhayatiçerisindeönemlibiryerişgaletmekteydi. Nitekim devlet tarafından görevlendirilen hatipler, toplum açısından çok önemli bir göreviifaetmekteydi.Hatiplere,şehrinenbüyükcamisindevaazlarvererek insanları dînî meselelerde aydınlatma görevi verilmişti. Atebetü’l-ketebe’de yer alan 74 Bkz. Atebetü’l-ketebe, s. 9, 32, 45, 50, 58, 64. 75 Đmâm Gazzâlî’nin Mektupları, s. 73. 76 Mekâtîb-iFârsi-yiGazzâlî,s.49,53,57,60/Trk.trc.68,75,83,88.Sencer’inMücîrüddîn lakaplıveziriolanAlib.Hüseyinel-Erdistânî’ninbilinendiğerlakaplarıdaMücîrüddevle’dir, bkz.AbbâsĐkbâl,Vezâretder‘ahd-iselâtin-ibozorg-ıSelcûkî,Tahran1337hş.,s.195vd.; Özaydın, Unvan ve Lakaplar, s. 433. 77 Atebetü’l-ketebe, s. 57; Kurpalidis, aynı eser, s. 130-131. 93 biratamamenşurunda,hatibingörevimescidinkürsüsündenvaazetmekolarak belirtiliyordu.Bazıdurumlardakadıdahatibingöreviniüstlenebilmekteydi. Hatiplerinsosyalgöreviyanındasiyasîbirgörevinindevarolduğugörülmektedir. NitekimEsterâbâd’aatananbirhatipleilgilimevcutbulunanmenşurdahatipten vaazlarındahalkınsultanaveidarecilereitaatetmelerinivurgulamasıda istenmekteydi 78 . OrtaçağĐslâmdevletlerindedinvesiyasîotoritebirparanınikiyüzü gibiydi.Busebeplesosyalpolitikalarındiğerbirayağınıdafikrî,başkadeyişle dînîkonularoluşturmaktadır.SelçuklularDevleti’nikuranTürkler,genellikle HanefîMezhebi’nibenimsemişlerveonunateşlibirsavunucusuolmuşlardır. BununilkörneğiniSultanTuğrulBeyortayakoymuşveŞâfi‘îolanNîşâbûr ĐmâmıEbûOsmanes-Sâbûnî’yigörevdenalarakyerineHanefîbirimâmtayin etmiştir.BundanöncekidönemdegenelolarakhatiplerŞâfi‘î,kadılarise Hanefîler’dentayinedilmekteydi.Ebu’l-HasanAlies-Sandalî,Nîşâbûr’daki birkaçHanefîhatiptenbiriydi veTuğrulBeyzamanındahatibü’l-hutabâ unvanını almıştı.TuğrulBey,bununyanındaŞâfi‘îler’inelindebulunanReisü’r-rüesâlık makamınadaHanefîolanEbûNasrAhmedb.Muhammedb.Sa‘îd’itayin etmişti 79 . Tuğrul Bey’den sonra tahta çıkan Sultan Alp Arslan ile ilgili olarak verilen bir örneği ise Nizâmülmülk 80 , şu şekilde nakleder: “Bütün dünyada iyiyi ve doğru yolugösterenikimezhepvardır.BiriHanefîdiğeriŞâfi‘îmezhebi.Bunların dışında kalanlar bid‘at ve şüphelidirler. Allah nurunu devamlı kılsın Sultan-ı Şehit kendimezhebiüzerindeokadarsağlamvedoğruidiki‘EğervezirimŞâfi‘î mezhebinden olmasaydı daha kuvvetli siyasetçi ve daha heybetli olurdu’ dediğini defalarcaduydum.KendimezhebindepekciddiolmasısebebiyleŞâfi‘î mezhebindeolmayıbirkusursaydığındandevamlıendişeedip,korkuyordum.”. Ancaksultanlarınşahsitercihlerinidevletyönetimineyoğunbirşekilde 78 Atebetü’l-ketebe, s. 50-52; Sencer, Münşeat, s. 589; Kurpalidis, aynı eser, s. 139. 79 ĐbnAsâkir,s.180;WilferdMadelung,“TheSpreadofMaturidismandtheTurks”,ActasdaIV Congresso de Estudos Arabes e Islamicos Lisboa 1968, çev. Arslan Gündüz, y.y, t.y., s. 12, 63- 64;FerhatKoca,“SelçuklularınĐslâmHukukMezheplerineBakışları”,I.UluslararasıSelçuklu Kültür ve Medeniyeti Kongresi Bildiriler, Konya 2001, C. II, s. 32. 80 Siyâsetnâme, s. 139. 94 yansıttıklarını söylemek pek doğru olmaz. Nitekim en üst devlet kademesinde yer alanbazıyöneticilerinfarklımezheplerdeolduğugörülebilmektedir.Bununen önemliikiörneğivezirAmîdülmülkvehalefiNizâmülmülkolarakgöze çarpmaktadır.Đbnü’l-Esîr’in 81 ifadesiylebeşvakitnamazınıterketmeyip, PazartesivePerşembegünlerioruçtutanSultanTuğrulBey,Mu‘tezileolan Amîdülmülkel-Kündürî’yikendisinevezirtayinedebilmiştir.Yineyukarıdada belirttiğimizgibiSultanAlpArslanvezirindenfarklıolarakçevresindeHanefî mezhebinemensupâlimleribulundurmaktavehattabunlardanbirisiolanEbû Nasr Muhammed b. Abdülmelik el-Buhârî’nin ardında namaz kılmaktadır 82 . Buna rağmenmutaassıpderecedeŞâfi‘îolanNizâmülmülk’ükendisinevezirtayin etmektençekinmemiştir.SelçuklusultanlarınınHanefîmezhebineyakınlığını gösterenenaçıkörneklerdenbirinideSadreddînel-Hüseynî 83 nakletmektedir. SultanSencer,Nîşâbûr’daŞâfi‘îlerveHanefîlerarasındameydanagelen,bunun sonucundayetmişHanefî’ninöldüğüçatışmalarsırasındaordugâhıyakında olmasına rağmen şehre müdahale etmeyi uygun bulmamıştı. O, hacibini Ebû Sa‘d MuhyiddînMuhammedb.Yahyab.Mansûren-Nîşâbûrî’yegöndererekbu çatışmadan dolayı onu suçlayarak şehri terk etmesini istemiş, ancak daha sonra bu davranışından dolayı pişmanlık duymuştu. Sultanların bu tercihlerinin Selçuklular döneminde halkın sosyal hayatı üzerindeki tesirleri bir hayli fazla olmuştu. Sultan TuğrulBey’inizniyleEş‘arîler 84 aleyhindefaaliyetegeçenAmîdülmülk,Sultan Alp Arslan’ın isteğiyle hareket eden Nizâmülmülk, uyguladıkları dînî politikalarla tamamenzıtbirgörüntüçizmişlervebudahalkınheralandaönemliderecede etkilenmesine neden olmuştu. Selçuklusultanlarınındevletkademelerindeyaptıklarıatamalardaetnikve dînîözelliklerigözönündebulundurduklarınadairbaşkabirörnekdaha 81 el-Kâmil, C. X, s 43 82 OsmanTuran,SelçuklularZamanındaTürkiye,Đstanbul1993,s.22;AhmetOcak, SelçuklularınDiniSiyaseti(1040-1092),Đstanbul2002,s.63;SeyfullahKara,Büyük Selçuklular ve Mezhep Kavgaları, Đstanbul 2007, s. 171. 83 Ahbâr, s. 88. 84 Ebu’l-Hasanel-Eş‘arî(ö.324/935-936)tarafındankurulan,Ehl-isünnetçizgisinde,nakilleaklı birleştiren,mutedil,tasavvufaolumlubakan,muhaliflerinceMüşebbihe,MücbireveMürciegibi isimlerle anılmış olan kelâm ekolü, bkz. Yusuf Şevki Yavuz, “Eş‘ariyye”, DĐA, C. XI, s. 447 vd. 95 mevcuttur. Nitekim bu durumla ilgili olarak yine Siyâsetnâme’nin 85 vermiş olduğu başkabirbilgişuşekildedir:“SultanMahmûd,oğluMes‘ûd,SultanTuğrulve SultanAlpArslandevirlerindehiçbirAteşperest,Hıristiyan,Râfızîortayaçıkıp, BirTürktenileribirmevkieldeetmeyecesaretedemezdi.ZenginTürkler’in kâhyaları,hizmetkârlarıHorasanlıHanefîveyaŞâfi‘îmezhebindenolantemiz adamlardı.ĐsterköleisterkâtipolsunIraklı,bozukinançlılarıkendilerine yakıştırmazlardı.”. Bu bilgiden de anlaşılacağı üzere Selçuklu sultanlarının devlet kademesindebarındırdığıgörevlilerinbellibirözellikteolmasınıistemektedirler. BukonudaSultanAlpArslan’ınemîrlerindenbirisiolanErdem’inHurdabe adındabirBâtınî’yikendisinedebir(kâtip)olarakatadığınıduyduğundaçok şiddetli bir tepki vermiş, Erdem ve Hurdabe’yi huzuruna çağırarak azarlamıştır 86 . SultanAlpArslan,kendisindenöncekidönemdeAmîdülmülktarafından Horasan’dayürütülenEş‘arîkarşıtıpolitikalaraNizâmülmülkvasıtasıylason vermişti.Hattabupolitikayasonvermeklekalmamış,Eş‘arîler’inNîşâbûr’da ikinci bir cami yapmalarına da müsaade etmişti. Eş‘arîler’e verilen bu destek daha sonraSultanMelikşahtarafındandadevamettirilmiş,Nizâmülmülkde çevresindekiEş‘arîler’eolandesteğiniaçıkbirşekildebellietmişti.Sultan Melikşah’ındesteklediğidiğerbirgrupiseherzamaniçinHanefîlerolmuştu. SultanMelikşah’ınbirsüreBâtınîinancınameylettiği,dahasonrainancınıtekrar düzelttiği kaydedilmekteyse de 87 , uygulamada halk bundan etkilenmemiştir. Selçuklular’ınHorasan’agelmelerindensonraNîşâbûr’uTuğrulBeyadına teslimalankardeşiĐbrahimYınal,aynızamandaNîşâbûr’unilkşahnesiydi.Đbn Münevver 88 ,onugayetzalimbirisiolarakkaydeder.Öyleki,Nîşâbûrhalkıher 85 Bkz. s. 222. 86 Siyâsetnâme, s. 223 vd. 87 Đbnü’l-Cevzî, C. XVI, s. 312; Lambton, Continuity, s. 238; Sevim, Đlginç Yönleriyle Melikşah, s. 536. 88 Esrâru’t-tevhîd,s.131.ĐbrahimYınal’ınNîşâbûrhâkimiyetininkısasürdüğüanlaşılmaktadır. Nitekimo,DihistânhâkimiykenülkeninbatısındakargaşaçıkaranTürkmenler’inüzerine gönderilmişti.BuradabaşarılıfaaliyetlerdebulunanĐbrahimYınal,aynızamandaReyşehrinide ele geçirmişti. Sultan Tuğrul Bey, 434/1043 tarihinde başkenti Nîşâbûr’dan Rey’e taşımış, Đbrahim Yınal da yine kendisinin fethettiği Hemedan ve Cibâl’e yönelmiştir. Bu durumda Đbrahim Yınal’ın Nîşâbûrşahneliğininşehrinfethisırasındaçokkısabirdönemiçingeçerliolduğunusöylemek doğru olur, bkz. Köymen, Tuğrul Bey ve Zamanı, s. 32, 58 vd.; Kafesoğlu, Selçuk’un Oğulları, s. 125. 96 sohbetesnasındaŞeyhEbûSa’îdel-Meyhenî’denonunaleyhindebedduaetmesini istemişlerdi.Bununlabirliktebukonudafarklıbirbilgidebulunmaktadır.Nâsır-ı Husrev 89 isebumeseleyleilgiliolarak:“TuğrulBey,Nîşâbûr’ualıncaoraya Nîşâbûrlu,iyihuylu,güzelyazılı,halîmgüzelyüzlübirgencitayinetmişti.Ona HâceAmîdderlerdi.Fazileterbabınısever,güzelsözsöyler,keremsahibibir adamdı.Padişah,üçyılhalktanbirşeyistememesiniemretmişti.Odahiçbirvergi almamış,oemreuymuştu.Etrafadağılmışolanlardavatanlarınayüztutup gelmişlerdi.”.şeklindebilgivermektedir.BubilgiyegöreSelçuklular’ınyeniele geçirdikleribuyerdehalkilesosyalbarışısağlamayıamaçladıklarıgörülmektedir. TuğrulBeyadınaokunanilkhutbedehalkıngöstermişolduğutepkigözönüne alındığındaSelçuklular’ınbutarzbirsosyalpolitikatakipetmelerininzorunlu olduğugörülecektir.ŞehrehanedandanbirinindeğildeNîşâbûrlu,üsteliktaşıdığı vasıflarla halkın kolayca benimseyeceği birinin atanması, hiç kuşkusuz halkınyeni yönetimedahaçabukalışmasınısağlamayayönelikbirdüşüncedir.Üstelikbu politikaekonomikunsurlarladadesteklenmişvebusayedesosyaldüzençokdaha çabukbirşekildetesisedilmiştir.Nâsır-ıHusrevgibiSelçukluhanedanına düşmanlığınıherfırsattabeyanedenbirkişininbukonudanaklettiğiolumlu düşünce,Nîşâbûr’dasağlanansosyalbarışınboyutunugöstermesiaçısındanayrıca önem taşımaktadır. Selçuklusultanlarınınhalkaolanhoşgörüsünüdegözardıetmemek gerekir.SultanMelikşahileilgiliolarakanlatılanbirhikâyehayliilginçtir.Tek başınaNîşâbûryakınlarındaavlandığısıradakarnıacıkanSultanMelikşah, tarlasındaçalışmaktaolanbirköylüdenekmekistemiş,ancakköylüonaekmek vermemişti.Tümısrarlarınarağmenkarnınıdoyuramayansultan,üstelikköylü tarafındanterslenmişti.Ancakköylüdahasonrakendisinidenediğinisöyleyerek onaikramlardabulunmuş,Melikşah’ınmaiyyetiningelmesiyledeonunsultan olduğunuanlamıştı.Sultanköylüyleyaptığıkonuşmalardanetkilenerekonu 89 Sefernâme, s. 46/Trk. trc., s. 144; Ayrıca bk. Ahmed b. Mahmûd, C. I, s. 58. Ahmed b. Mahmûd (aynıyer)onunhakkında:“…Nîşâbûrhalkınınüzerineâmiltayinetti.Oyerinvergilerinin, öşrünün ve haracının üzerine ve o bölgenin bütün işleri üzerine hâkim eyledi. O tarihte Nîşâbûr’da büyük bir kıtlık oldu, insanlar ölmekten korktular. O yoklukta yiyecek yönünden çok faydası olup, kıtlığı duyurmadı ve halk onun arkasında kıtlık azâbını görmedi.” şeklinde bilgi vermektedir. 97 hizmetinealmakistemiş,ancakköylübunudakabuletmemişti.Bununüzerine sultan, o köy ve çevresini o köylüye bağışlamıştı 90 . Selçuklu sultanlarının ilme ve ilim adamlarına verdiği değer biraz da halka verilmişdeğergibidir.Çünkübüyükâlimleraynızamandadînîbirtopluluğun reisikonumundadır.Halkındînîliderlerineolanbağlılığıenüstseviyedeolduğu için halkın sosyal barışı için bu liderlere saygı duymak zorunluluğu mevcuttur. Bu durumugösterenörnekbirolayşuşekildegelişmiştir.SultanMelikşah’ın Ramazan’ınbittiğinedairyayımlamışolduğufetva,Đmamü’l-Haremeyn’in muhalefetiylekarşılaşmış,bununüzerinesultanmeseleyiçözümlemeküzereonu sarayınadavetetmişti.YapılangörüşmesonrasındaĐmâmü’l-Haremeyn’in fetvasınauyulmasınakararverilmişti 91 .SultanMelikşah’ındöneminsiyasîlideri olarakbugörüşmedenkendifetvasılehinekararaldırmasıihtimalibirhayli yüksekken,bukararıntoplumdayaratacağıikiliğigözönündebulundurarakgeri adım attığı görülmektedir. Ancakyukarıdabelirttiğimizgibiilkzamanlardakurulmayaçalışılanbu sosyaldüzeninbellizamanlardakesintilereuğradığıgörülmektedir.Savaşlarve özellikleSultanMelikşah’ınölümündensonrapatlakverentahtmücadeleleri, Horasan halkının büyük zorluklarla karşı karşıya kalmasına sebep olmuştu.Đmâm Gazzâlî 92 ,Horasan’ıniçindebulunduğuzorşartlarıVezirMücîrüddîn’eyazmış olduğu üçüncü mektubunda dillendirmektedir. O, vezire yazmış olduğu: “…Hiçbir azık,ıstırapiçindeki insanlarıbusefaletve zulümdenkurtarmak içinyapacağınız gayretlerden daha güzel olmayacaktır. Şimdiye kadar sizin salahiyetiniz dâhilinde olantefessüh(bozulma),kayırma,adaletsizlik,rüşvet,zulümvediğerhastalıklar tamamentemizleninceyekadarhiçbirşeydenyılmayın.Halkımızülkemizin iftiharıveservetininkaynağıdır.Halkınşuandakimaddîdurumunutahmin edemezsiniz.Memleketinbubölgesindedoğmaktaolananarşihakkındahiçbir fikrinizolmayabilir.Fırsatçımemurlar,kendimenfaatleriiçinhalkısömürüyor, vergilerinvediğergelirlerintamamınıhazineyeaktarmıyorlar.Bitkin,sefaletve açlıkiçindeinleyentebaanızıdüşünün.Korkudantirtirtitriyorlar.Siz 90 ‘Avfî, Cevâmi‘ü’l-hikâyât, s. 211-212. 91 Turan, Selçuklular, s. 328. 92 Đmâm Gazzâlî’nin Mektupları, s. 86; Krş. Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 220. 98 vurdumduymazbirşekildelüksbirhayatyaşarken,onlarbiriskeletgibi dolaşıyorlar. Horasan ve Irak batarsa böyle idareciler yüzünden batar.”. şeklindeki mektup bu duruma çok etkili bir örnek teşkil edecektir. BukonudayineĐmâmGazzâlî,diğerbireserindedebenzerşeyleri nakletmektedir. O, sultana öğütler verdikten sonra: “Anlattığımız bu hikâyelerden maksatşudur:‘Zamanhergeçengündendahakötüdür.Đnsanlargafletveçirkin fiilleriçerisinde,hükümdarlardadünyavemalsevgisiyledolmuşlardır.Devleti idareedenlerin,kötüfiillerdebulunaninsanlarakarşıgafletveihmalkârlık içerisinde bulunması felaket getirir.’ demektedir.” 93 . b. Vezirlerin Sosyal Politikaları (1). Amîdülmülk el-Kündürî’nin Politikaları BüyükSelçuklular’ınsosyalpolitikalarındanenbelirginiTuğrulBey’in veziriAmîdülmülkel-Kündürî’nin 94 Şâfi‘îmezhebinemensupilimadamlarıve halka karşı uyguladığı baskı politikası olarak göze çarpmaktadır. Mu‘tezilî 95 olanAmîdülmülk,Şâfi‘îler’ekarşıçoksertbirpolitikatakip etmiştir.Amîdülmülktarafındanyürürlüğekonulanbuuygulamalarlaözellikle Horasan’dafaaliyetgösterenpekçokilimadamınınçalışmalarınaengelolunmuş vebuilimadamlarıçoksıkıbirtakibatamaruzbırakılmıştı.Şâfi‘îler’ekarşıson derecedüşmancabirtavırsergileyenAmîdülmülk,ĐmâmŞâfi‘îhakkındada olumsuzsözlersöylemekteydi.O,Horasan’dayaygınbirşekildebulunan Râfızîler’e 96 karşıHorasanminberlerindelanetokunmasıkonusundaSultan 93 Đmâm Gazzâlî, Nasîhatü’l-mülûk, s. 171. 94 Hakkındabkz.NâsırüddînMünşî-iKirmânî,Nesâimü’l-eshâr,nşr.CelâleddînUrmevî,Tahran 1959,s.48-49;‘Akîlî,Âsâr,s.204-205;Hindûşâhb.Sencerb.Abdullahen-Nahcivânî, Tecâribü’s-selef,nşr.AbbâsĐkbâl,Tahran1344hş.,s.261vd.;Handmîr,Düstûr,s.148-149; Đkbal, Vezâret, s. 42-43; Harold Bowen, “Notes on SomeEarlySeljuqid Viziers”, BSOAS, sayı: 20, London 1957, s. 110. 95 Ocak (Dini Siyaset, s. 86-87), eserinde Amîdülmülk’ün bağlı bulunduğu mezhebi tartışmış, onun amelde Hanefî, itikatta Mu‘tezile olduğu sonucuna varmıştır. Mu‘tezile hakkında ayrıca bkz. Đlyas Çelebi, “Mu‘tezile”, DĐA, C. XXXI, s. 391 vd. 96 Şi‘îler için kullanılan isimlerden birisidir, bkz. J. H. Kramers, “Râfızîler”, ĐA, C. IX, s. 38. 99 TuğrulBey’denizinalmıştı.SafbirinançladininebağlıbulunanSultanTuğrul Bey’in bu izni verirken vezirinin etkisinde kaldığı yüksek bir ihtimaldir. Neticede istediği izni alan Amîdülmülk, Râfızîler’in yanında Eş‘arîler’in de telin edilmesini emretmiştir 97 . Eş‘arîler’inHorasanminberlerindetel‘înedilmesi,Selçuklusosyal yaşantısında bir dönüm noktasını teşkil etmiştir. Amîdülmülk, Nîşâbûr’da bulunan bazıönemliMu‘tezilîâlimleriyleortakhareketederekEş‘arîlerintakibata uğratılması konusundayoğunbirfaaliyet içinegirdi.Amîdülmülk’übu davranışa sevkedenasılmeseleiseaslındasiyasiydi.EbûSehlb.el-Muvaffak’ınbabası NîşâbûrŞâfi‘îleri’ninlideridurumundaydı.OnunölümündensonraTuğrulBey, Ebu’l-Kâsımel-Kuşeyrî’nintavsiyesiylegençyaştabulunanEbûSehl’ebirhil‘at vererek,babasınınyerinetayinetti.TambirEş‘arîgibihareketedenEbûSehl, Nîşâbûr’unenönemliilimadamlarınakarşıçokyakındavranmışveonlarıher zaman iyi bir şekilde ağırlamıştı. Bu durum bir süre sonra Amîdülmülk’ü rahatsız etmeyebaşlamışveNîşâbûr’unönemliŞâfi‘îlideriEbûSehlb.Muvaffakile siyasîbirçekişmeiçinegirmişti.Buçekişmenintektaraflıolmaihtimali yüksektir.ÇünküĐbnü’l-Esîr’in 98 debildirdiğinegöreAmîdülmülk’ünTuğrul Bey’inhizmetinegirmesinevesileolankişiEbûSehl’inbabasıMuvaffak’tır. Amîdülmülk’ü endişelendiren şey ise Ebû Sehl’in güçlü bir vezir adayı olmasıdır. KısacaAmîdülmülk’ünbupolitikalarınınenönemlisebebiEbûSehlb. Muvaffak’ı bir şekilde bertaraf edebilmektir. Yaşanan bu kargaşa üzerine Nîşâbûr Şâfi‘îleri’ninreisidurumundakiEbûSehlb.Muvaffak,TuğrulBeyilegörüşmek üzerebaşkentRey’egitmiş,ancakonunlagörüşmeyibaşaramamıştı.Çünkü TuğrulBeyilegörüşebilmesiancakAmîdülmülkvasıtasıylamümkünolabilirdi. Ebu’l-Kâsım el-Kuşeyrî de Tuğrul Bey’e kendilerine yapılan eziyetleri göstermek amacıylaEş‘arîmezhebinisavunanbirrisalegöndermişti.Amîdülmülk’ün Şâfi‘îleraleyhindekifaaliyetleribununladasonaermemiş,o,TuğrulBey’in 97 Đbnü’l-Esîr,C.X,s.46;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.III,s.390;MehmedŞerefeddîn, “SelçuklularDevrindeMezâhib”,TM,sayı:1,Đstanbul1925,s.101-102;Bulliet,Nishapurin Eleventh Century, s. 81; Ann K. S. Lambton, State and Government in Medieval Islam, Oxford 1981,s.104;Sultânzâde,Tarih-iMedâris,s.109;Özaydın,Kündürî,DĐA,s.554;Koca,aynı makale,s.29;Ocak,DiniSiyaset,s.87;Kafesoğlu,Selçuklular,ĐA,s.403;G.Makdisi,“al- Kundurī”, EI 2 , C. V, s. 388. 98 el-Kâmil, C. X, s. 45. 100 Horasan’ındörtönemliâlimiolanEbu’l-Kâsımel-Kuşeyrî,Reisel-Furâtî,Ebu’l- Me‘âlîel-CüveynîveEbûSehlb.Muvaffak’ıntutuklanmasıiçinemir yayımlamasınısağlamıştı.BuemirdahaziyadeEbûSehlb.Muvaffak’akarşı uygulamayakonulmuşisedekendisiosıradaNîşâbûr’dabulunmamaktaydı. AncakşehirdekiayaktakımındanbazıkişilerhareketegeçerekReisel-Furâtî, Ebu’l-Kâsım el-Kuşeyrî’yi hakaretler savurarak tutuklamış ve şehrin eski kalesine hapsetmişti 99 .Ebu’l-Me‘âlîel-Cüveynîiseişinbunoktayavaracağınıönceden farketmişvegizliceşehirdenayrılarakKirmanüzerindenHicâz’akaçmıştı. Neticedeburadakaldığı4yılsebebiyledahasonralarıĐmâmü’l-Haremeynolarak anılacaktı 100 . Ebu’l-Kâsım el-Kuşeyrî ile Reis el-Furâtî bir aya yakın kalede hapis kaldı. NüfûzunagüvenenEbûSehlb.el-Muvaffak,çevresindetoplananadamlarıyla birlikteBâharztaraflarındanNîşâbûrönlerinegelerektutuklularınserbest bırakılmasınıistedi.Sultanınemrigereğikendisinindetutuklanıphapsedileceği uyarılarınıdikkatealmayaraktalebindeısraretti.NîşâbûrvalisideEbûSehlb. Muvaffakilesavaşmaküzerehazırlıklarınıtamamlamıştı.Geceoluncaşehrin hemendışındakendisineaitolanbirköyüzaptetmeyibaşaranEbûSehl,anibir baskınlaşehirdekikendimahallesinideelegeçirmeyemuvaffakoldu.Sabah oluncabazıkişilerinarabuluculukyapmayaçalışmasıneticevermeyinceşehrin valisiEbûSehlüzerineyürümeyekararverdi.Sokaklardacereyaneden muharebedeEbûSehl’inadamlarımüthişbirdirençgöstermişveyaptıkları saldırıyla valinin kuvvetlerini zor durumda bırakmışlardı. Bunun üzerine harekete geçen halk, daha fazla kan dökülmemesi amacıyla tutukluları kaleden çıkartmış ve EbûSehl’eteslimetmişti.EbûSehlvetaraftarlarıdahasonraRey’egelerek TuğrulBey’eolanlarıanlatmış,gerçekleştirmişolduğubumuhalifharekât 99 Horasan’daki mezhep grupları arasında çok büyük mücadeleler mevcuttu. Bu âlimleri tutuklayarak hapsedenhalkmuhtemelenŞâfi‘îmezhebiharicindekidinigruplardır.Buhareketonlariçinhem dînî, hem de siyasî bir başarı olarak addedilebilirdi. 100 ĐbnAsâkir,s.108;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.46;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.III,s.390-392; el-Bidâye, C. XII, s. 163-164; Şerefeddîn, aynı makale, s. 102; Madelung, aynı makale, s. 13 vd.; Bulliet,NishapurinEleventhCentury,s.81-83;Lambton,Continuity,s.238,299;Özaydın, Kündürî, DĐA,s. 554-555; Koca, aynımakale, s. 46; Ocak, Dini Siyaset, s. 87-90. Đbn Kesîr (el- Bidâye,C.XII,s.163-264),TuğrulBey’inaralarındaEbu’l-Kâsımel-Kuşeyrî’nindebulunduğu Eş‘arî reislerini yanına çağırarak işin bu noktaya gelmesinin sebebini sorduğunu nakletmektedir. 101 sebebiylecezalandırılmasınakararverilerektutuklananvebirkaleyehapsedilen EbûSehl’in,aynızamandamalvarlığınadaelkonulmuştu.Dahasonrahapisten kurtulan Ebû Sehl, diğer âlimler gibi Hicâz’a göç etmişti 101 . Amîdülmülk’ünbupolitikalarızamanlasadeceHorasan’dadeğil,tüm Selçuklucoğrafyasındadakendisinigöstermeyebaşlamıştı.Buhareketin Horasan’ınilimhayatınabüyüksektevurduğuortadadır.Nitekimbutakibattan kaçan pek çok âlim, Horasan’ın en önemli ilim şehri konumunda bulunan Nîşâbûr ileMerv’denayrılarakIrakveHicâz’agitmeyitercihetmişti.Bunlararasında Horasan’ınönemliâlimlerindenolanEbûBekrel-Beyhakî,Ebu’l-Kâsımel- Kuşeyrî ile Đmâm Ebu’l-Me‘âlî el-Cüveynî de bulunmaktadır. Bölgeden ayrılanlar sadecebuüçâlimlekalmamış,Şâfi‘îveHanefîmezhebinemensupdörtyüze yakın kişi Horasan’ı terk etmiştir. Tuğrul Bey’in saltanatı sırasında yaklaşık sekiz yılsürenbudönemdeözellikleEbu’l-Hasanel-Eş‘arî 102 ,enfazlaeleştirilenâlim olarakdikkatçekmektedir.Neticedebudurum,hernekadarbazıâlimlerin muhalefetiylekarşılaşmışvehattabazıâlimlerinsultanilevezirnezdinde girişimlerde bulunmasına sebep olmuş ise de Tuğrul Bey’in ölümüne kadar devam etmiştir. Amîdülmülk’ünbupolitikasınınşehirlerdekigüçlüailelervesıradanhalk üzerindedeetkisikendisinihissettirmiştir 103 .ÖrneğinNîşâbûr’dakiSultaniye Medresesi’nielindebulundurmalarınarağmenHanefîler’inşehirdekinüfûzuher geçengünazalmıştır 104 .ÜstelikburasıbizzatTuğrulBey’inemriyleinşaedilmiş birmedresedir.Halk,hernekadarfarklıdînîinançlaradasahipdeolsa,küçük şehirlerdeyaşayanbugruplarınyaşantılarınıdiğerbirgruptantamamen soyutlamasımümküngörünmemektedir.Okullarvemescitlerayrıayrıişlerlik kazanmışolsabile,durumunbirdeticarîboyutumevcuttur.Özellikleküçük şehirlerdebirbirbirlerinemuhtaçolarakyaşayaninsanlar,bizzatdevletinveziri tarafındanuygulananbirpolitikadanetkilenmiş,isteristemezdahafarklı 101 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.III,s.392vd.;Şerefeddîn,aynımakale,s.103;Ocak,Dini Siyaset, s. 90-91. 102 260-324/873-874/935-936tarihleriarasındayaşamışEş‘arîyyemezhebininkurucusu,bkz.Đrfan Abdülhamid, “Eş‘arî, Ebü’l-Hasan”, DĐA, C. XI, s. 444 vd. 103 Bulliet, Patricians, s. 71-72. 104 Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 40. 102 düşünmekvedavranmakzorundakalmışlardır.Küçükşehirlerdeyaşayanhalk dahaönceleriherhangibirihtiyacınıkendişehrindenteminedebilmekteyken,bu politikanındoğurduğusonuçlarsebebiylealışverişyapmaküzerebüyükşehirlere gitmekzorundakalmıştı.Halk,büyükşehirlerdearadığıürünüdahapahalıbir şekilde temin edebilmiş ve neticesinde daha fakir hale gelmişti. Bu durumun farklı bir sosyal olaya, yani göçe de neden olabileceği açıktır. Bir kısım halk, ekonomik veyadînîsebeplerleyaşadığışehirdenfarklıbirbölgeyegitmeihtiyacı hissetmiştir.Odönemşartlarındadinadamlarınınhalküzerindekietkisiçok büyüktür.Devlettarafındanzorunluolarakgöçettirilenveyakendiistekleriyle göç eden bazı din adamlarının, kendilerine bağlı olan kalabalık gruplar halinde yer değiştirmeleriihtimalibirhayliyüksektir.Budurumdaelealdığımızdönemde Horasancoğrafyasındandiğerbölgelerebellibirorandagöçhareketinin gerçekleşmiş olduğunu söylemek yerinde bir tespit olacaktır. (2). Nizâmülmülk’ün Politikaları AlpArslan’ınsultanolmasıylabirliktedevletinvezaretmakamındadabir değişiklikmeydanagelmişti.Yenivezir,mutaassıpderecedeŞâfi‘îmezhebine bağlıolanNizâmülmülk olmuş,bugelişme sonrasındadaeskivezirAmîdülmülk tutuklanarakhapsedilmişti.Nizâmülmülkgörevegelirgelmezselefi Amîdülmülk’ündînîpolitikalarınasonvermişvedahaönceHorasan’ıterketmiş bulunan âlimlerin geri dönmelerini sağlamıştı. Çok geçmeden de sabık vezir hapis tutulduğu Mervu’r-rûz’da öldürüldü 105 . ButarihtensonraSelçuklular’ınEş‘arîler’ekarşıolantavırlarıtamamen değişti. Çok iyi bir eğitim almış olan Nizâmülmülk’ün eskiden beri ulemâ ile çok yakınbirmünasebetibulunmaktaidi.KendisideŞâfi‘î-Eş‘arîdüşüncesinesahip birisiydi.O,kendisindenönceuygulananpolitikalarıortadankaldırmakamacıyla Nîşâbûr’ubirüsolarakbelirlemekleişebaşladı.Đlkolarakgerekliatamaların 105 Râvendî, C. I, s. 115-116; Hüseynî, s. 17-18; Đbnü’l-Cevzî, C. XVI, s. 86-87; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 45;Bundârî,s.28;Vefeyâtü’l-a‘yân,C.III,s.294;ZahîreddînNîşâbûrî,s.23;Ahmedb. Mahmûd,C.I,s.53-54;Şerefeddîn,aynımakale,s.106;Köymen,AlpArslan,s.11;Gerâylî, Nîşâbûr, s. 112; Özaydın, Kündürî, DĐA, s. 555. 103 yapılmasınısağladı.ÖncekidönemdeHanefîler’everilmişbulunangörevlere Şâfi‘îleratandı.BununneticesindeŞâfi‘îlereskigüçlerinitekrargerikazanmaya başladı.HattabudönemdeSultanAlpArslanonlara ikincibircami inşaetmeleri izninibilevermişti.NizâmülmülkpolitikalarınadevamederekHorasan’ıterk etmişbulunanâlimlerleiletişimegeçerekonlarıtekrarHorasan’adönmeyeikna etti.Birsüregeçip,yenipolitikaoturmayabaşladıktansonramemleketlerine dönenâlimlerekarşıhürmetkârbirtavırsergileyenNizâmülmülk,Hicâz’dan dönenĐmamü’l-Haremeynel-CüveynîadınaNîşâbûrşehrindebirNizâmiye Medresesikurulmasınıbilesağlamıştı.BusayedeHorasan’daSünnîdüşüncenin tekrargüçlenmesihususundaönemlibiradımatılmışoluyordu.Nizâmülmülk sadece Đmamü’l-Haremeyn el-Cüveynî’ye değil, diğer pek çok âlime de yakın ilgi göstermiş ve onlara rahat çalışma imkânları sunmuştu 106 . BudönemdeHanefîveŞâfi‘îgruplararasındazamanzamantartışmalar yaşanıyorisede,kendilerinemuhalifolandiğermezheplerekarşıtambirbirlik içerisindehareketedebiliyorlardı.Onlarakarşımuhalifgruplardanbiriside Hanbelîleridi.BudüşünceayrılığıözellikleHeratşehrindeüstnoktalaraçıkmış bulunuyordu.HâceAbdullahel-Ensârî’nin,Şâfi‘îlerveözellikleĐmamü’l- Haremeynileolanfikrimücadelesibirsüresonraşehirdefitneninçıkmasına sebepolmuş,Nizâmülmülkolayamüdahaleetmekdurumundakalmıştı.Vezirin olayamüdahalesiAbdullahel-Ensârî’ninHerat’tansürgünedilmesisuretiyle gerçekleşmişti. Bir taraftan onu sürgüne gönderen vezir, diğer taraftan karargâhına davetederekikramlardabulunmuşveayrıcavaazvermesikonusundaricacı olmuştu 107 . Nizâmülmülk’ündevletkademesindeistihdamedilecekkişilerhakkındaki görüşleridebirhayliilginçtir.O,Selçuklucoğrafyasınıbellietnikvedînî bölgelereayırmış,istihdamedileceklerinbuesasagörealınmasınınuygun olacağınıbelirtmiştir.HernekadarbunlarıeseriSiyâsetnâme’desultanaöğüt amacıylabelirtmişsede,uygulamalarındabuesaslarıdikkatealmışolduğunu söylemekhiçdezorolmayacaktır.Onagöresarayvedîvândabirtek 106 Şerefeddîn,aynımakale,s.106-107,109;Bulliet,NishapurinEleventhCentury,s.85;Koca, aynı makale, s. 30. 107 Şerefeddîn, aynı makale, s. 109; Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 68. 104 Horasanlı’nınbırakılmamasıuygunolacaktır.Çünküonlarfitnekaynağıdır 108 . Nizâmülmülk 109 , şu şekilde devam etmektedir: “Bendeniz dîvânın Horasanlı kâtip vemutasarrıflardantemizlenmesinitekrarediyorum.Bundansonrabirkişi kâhyalık,ferraşlık,rikâbdarlıkisteyerekbirTürk’ünhizmetinegirmekisteyince, ondanhangivilayetinhangişehrinden,hangimezheptenolduğunusoracaklardır. EğerHanefî,Şâfi‘î,HorasanlıveMaverâünnehirliolduğunusöylerseonukabul edecekler.FakatKum,Sâve,veRey’denŞi‘î’yimderse,gitbizyılanbesleyen değil,yılanöldürenizdiyeceklerdir.”.Görüldüğüüzereistihdamedilecekolan kişininöncelikleTürkolması,TürkdeğilsedeHanefîveyaŞâfi‘îmezhebine bağlılığı esas kabul edilmektedir. Düşüncesini bu kadar keskin hatlarla beyan eden birvezirinpolitikalarınıntoplumunsosyalyapısınaetkisiisteristemezkendisini hissettirecektir. Nizâmülmülk’ün toplumundînîyapısınaolanetkisinigöstermekamacıyla şuörneğidevermemizyerindeolacaktır.TuğrulBey’inölümündensonraAlp Arslantahtıelegeçirmişti.AncakKutalmışdatahtıelegeçirmekamacıylaasker toplamışveRey’eyönelmişti.Rey’inköyleriniyağmalayarakçorakolanel-Milh bölgesinesubağlamışvearazininiçinegirilmesinemaniolmuştu.Durumun kötüleştiğinifarkedenNizâmülmülkiseSultanAlpArslan’a:“Horasan’dasenin içinbirorduhazırladımki,bunlarsanayardımeder,senihiçbirzamanyalnızve yardımsızbırakmazlar,seninuğrundahedeftenşaşmayanokatarlar.Buordunun erleriâlimlervezahitlerdir.Bunlarıkendilerineiyilikveihsandabulunaraksana enbüyükyardımcılaryaptım.”demişti 110 .Bumaneviordunundevletebüyükbir maddîkülfetgetirdiğiaçıktır.Bunarağmenbuordusayesindedevletinsosyal yaşamdaki etkisini arttırdığı da muhakkaktır. Sünnî olan bu âlim ve zahitlerin halk üzerindeki çalışmaları ve etkileri düşünüldüğünde, Nizâmülmülk’ün sosyal hayata olan katkısı daha kolay anlaşılacaktır. Sağlambirsosyalhayatınenönemliunsurlarındanbirisinindetoplumda adaletintesisedilmesiolduğunuyukarıdabelirtmiştik.BukonudaĐmâm 108 Siyâsetnâme, s. 222-223. 109 Siyâsetnâme, s. 223. 110 Kazvînî, Âsârü’l-bilâd, C. II, s. 186. 105 Gazzâlî 111 , Selçuklu veziri Mücirüddîne’e yazdığı bir mektubunda “Sosyal adaleti sağlamadatezcanlıolunuz.”demektedir.Bununenönemlişartıadaleti uygulayacak kişilerin, yani kadıların atanmasıdır. Selçuklular adalete büyük önem vermiş ve bilindiği gibi bizzat sultanlarca mezalim dîvânları kurulmuştur 112 . 5. Şehirlerdeki Sosyal Hayatı Etkileyen Faktörler Merkeziotoriteningüçlüveyazayıfoluşuülkedekisosyalyaşantıyı doğrudanetkileyebilmektedir.Merkeziotoriteyizayıflatanenönemliunsurlar, savaşlarvetahtmücadeleleridir.BüyükSelçuklular’ınHorasan’agelmeleri sonrasındaGaznelilerilebaşlayanmücadelesırasındaolumsuzyöndeetkilenen bölgeenfazlaHorasanolmuştur.ÇünküHorasansadeceBüyükSelçuklular’ın kurulması sırasında değil, öncesinde ve sonrasında her hükümdarın hâkim olmayı arzuladığıbirbölgedir.NitekimSelçuklularileGaznelilerarasındageçenilk mücadelelereHorasanmekânolmuştur.BudönemdeHorasan’ınbüyükbir karmaşaiçinegirdiğimuhakkaktır.BununlabirlikteĐbnü’l-Esîr’in 113 vermiş olduğubilgide427/1035-1036tarihindeHorasanhacılarınınhaccagitmeküzere yolaçıktıklarıkaydedilmektedir.Şaban426/Haziran1035tarihindeyapılanNesâ savaşındansonraSelçuklularveGaznelilerarasındabiranlaşmayapılmıştı 114 . YapılanbuanlaşmayarağmenSelçuklular’ın,4aysonraHorasan’ındeğişik bölgelerineakınlaryapmayavekarışıklıklarçıkarmayabaşladıklarını görmekteyiz.BunarağmenhacılarınHorasan’dankarayolunutakipetmek suretiyleayrılmışolmasıhayliilginçbirdurumdur.Nitekimbutarihtenyaklaşık onyılkadarönceÇin’ehâkimbulunanSunghanedanınaelçiolarakgönderilen 111 Đmâm Gazzâlî’nin Mektupları, s. 78. 112 Lambton,TheInternalStructure,s.227;AhmedMoavez,“Dâdresîder‘Ahd-iSelcûkiyânve Hârizmşâhân”, Berresîhâ-yı Tarihi, sayı: 63, Tahran 1976, s. 7. 113 el-Kâmil, C. IX, s. 343. 114 Beyhâkî, s. 609-612; Râvendî, C. I, s. 92-94; Hüseynî, s. 3-4; Bundârî, s. 4; Zahîreddîn Nîşâbûrî, s. 14-15; Ahmed b. Mahmûd, C. I, s. 12 vd. 106 Araplar’ın,karayollarındakikargaşayabinaendenizyolunutercihettikleri kaydedilmektedir 115 . Selçuklular’ın devlet düzenini tamamen tesis etmesi sonrasında oluşturulan sosyalbarışınkesintiyeuğradığıilkdönemTekiş’inisyanlarısırasındaolmuştur. SultanMelikşah’ınkardeşiolanTekiş,466/1074tarihindenitibarenBelhve Toharistan’ahâkimdi.Tekiş’in473/1081tarihindegirişmişolduğuisyan başarısızlıklasonuçlanmıştı.SultanMelikşah’ınIraktaraflarındaolmasınıfırsat bilen Tekiş, 477/1084-1085yılında ikinci kez isyan etti. O ele geçirdiği Mervu’r- rûzveMervu’ş-şâhcân’dahalkınmallarınıyağmalamış,hattakadınlarabile tecavüzettirmişti.Ayrıcatoplumunenhassasduygularınırencideederek RamazanayındaolunmasınarağmenUluCâmî’deadamlarıylabirlikteiçki içmişti 116 . HiçşüphesizSultanMelikşah’ınölümüsonrasındabaşlayantaht mücadeleleri,Horasan’ınBüyükSelçuklulardönemindeyaşadığıenbüyük kargaşadöneminiteşkileder.Ülkeninbukesimindekikargaşanınenönemli unsuruAlpArslan’ınoğluArslanArgunolmuştur.O,Horasan’ınhemenhemen tamamınahâkimolduktansonraSultanBerkyaruk’amektupyazarakNîşâbûr hariç Horasan bölgesinin kendisine teslim edilmesini istemişti. Üzerine gönderilen kardeşi Böri Bars’i mağlup ve esir ettikten sonra Horasan şehirlerinin pek çoğunu yağmaladığıgibi,pekçokinsanıdaöldürmüştü.ArslanArgunpekçokkaleyi yıktırıp, halka büyük eziyetler yapmıştı. Kısa bir süre dahi olsa bu dönemin halkın sosyal ve ekonomik hayatını olumsuz yönde etkilemişti 117 . Hergeçengünfarklıbirsiyasîotoriteninortayaçıkmasıveherkesin beslemek zorundaolduğubirordusununbulunmasıhalküzerindekivergiyükünü dahadaarttırmaktaydı.Nizâmülmülktarafındangayetmuntazambirşekilde işletileniktâsistemisayesindetarımsalüretimartışgöstermiş,ancakzaman geçtikçebusistemhalkınzararınaişlemeyebaşlamıştı.Süreklisavaşhali, şehirlerdeveözellikleköylerdebüyükyıkımanedenolmaktaydı.Ekonomik 115 Golden, Türk Halkları Tarihi, s. 185. 116 Sevim, Đlginç Yönleriyle Melikşah, s. 522. 117 Râvendî,C.I,s.140;Hüseynî,s.60;Đbnü’l-Esîr,C.X.s,220;Bundârî,s.234-235;Zehebî, A‘lâmü’n-nübelâ, C. IXX, s. 212; Ahmed b. Mahmûd, C. II, s. 35-36 107 zorluklaraeklenentabiîafetlervehastalıklarhalkıiyiceperişanetmişti.Bütün bunlaramerkeziotoritedenbağımsızhareketedebilenyöneticilerdeeklenince halk için yaşam çekilmez bir hal arz etmeye başladı. Çok fazla olmasa da kargaşa mekânlarındanbirisiolanHorasan’daekonomikzorluklar,hattakıtlıklarbaş gösteriyordu. Halktan birkaç kez alınan haraç, halkın zenginlik açısından daha da zayıfbirhalegelmesindeenbüyüketkendi.SultanBerkyarukileMuhammed TapararasındakitahtmücadelesinesonralarıHorasanhâkimiSencerde MuhammedTaparlehinemüdahilolmuş,bununsonucuolarakSencer,halktan haraçtoplamayolunagitmişti.Sencer’inözkardeşiMuhammedTaparemrine verdiğiaskerîbirlikhernereyegiderseyağmayapmayabaşlamıştı.494/1100- 1101tarihindeBerkyaruk’ayenilenMuhammedTapar,müttefikiSencer’den yardımistemekdurumundakalmıştı.MelikSencerkardeşininistekleriniyerine getirebilmekiçinNîşâbûrhalkınınelindenevarneyokalmış,hattahamamve hanlardanbileeşyaistenmişti.Sencer’ingulâmlarının495/1101-1102tarihinde Beyhakçevresinde20bindinarparatoplattığıgörülmektedir.NîşâbûrveTûs’un dahalipekfarklıdeğildir 118 .Tûs’undurumuĐmâmGazzâlî’ninmektuplarından açıkça anlaşılmaktadır. Şehirlerde bu durum söz konusuyken diğer küçük yerleşim merkezlerinde halkın durumu hiç kuşkusuz daha kötüdür. Merkezi otoriteden iyice uzakta bulunan bu köylerde durum tek kelimeyle perişan vaziyettedir 119 . BudönemdekienilginçolaylardanbirisiNîşâbûr’dayaşanmıştır.Nîşâbûr HatibiEbu’l-Kâsımb.Đmamü’l-Haremeynel-Cüveynî’ninöldürülmesiile yaşananolaylar,birazdatahtmücadelelerisonrasındaoluşanmerkeziotoritenin zayıflamasıneticesindemeydanagelmiştir.BuolaysonrasındahalkEbu’l- Kâsım’ıöldürmekleithamedilenEbu’l-Berekâtes-Sa‘lebî’yiöldürmüştü 120 .Bu durumhiçkuşkusuzşehirdekibaşıbozukluktanvehesapsoracakkuvvetli kimselerinşehirdebulunmayışındandolayımeydanagelmekteydi.Nitekimdînî gruplararasındazamanzamanmeydanagelebilenbutarzçatışmalarmerkezi 118 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak,s. 269; Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 222-223; Golden, Türk Halkları Tarihi, s. 185. 119 Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 223; Golden, Türk Halkları Tarihi, s. 185. 120 el-Kâmil, C. X. s. 291/Trk. trc., C. X, s. 240; Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 220. Bu olay dini gruplararasındakitaassubunulaştığınoktayıgöstermesiaçısındanbirhayliönemtaşımaktadır. Ancak bu tarz mücadeleler aynı zamanda şehrin siyasî hâkimiyetini ele geçirmeye yöneliktir. 108 otoriteceizinverildiğiölçüdemeydanagelmektedir.Merkezihükümetin zayıflığı diğerşehirlerdedekendinihissettirmişti.OdönemdediğerHorasanşehirlerinde debaşgösterenenküçükbaşıbozuklukanındaşehrindiğerkesimlerine,hatta diğer şehirlere de yayılabilmektedir. Bukonudabazıörneklermevcuttur.480/1087-1088tarihlibirolayda Beyhak’takibazımahallelerbirbiriyleçatışmayagirmiştir.BuçatışmadaĐsferis (¸,¸·-ا), Meydân ve Kûy-ı Seyyâr mahalle ittifakı, Serdîh (ª,-¸-), Şâdrâh (-ا¸-'-), Seraşgamber (¸--·-ا¸-) ve Nevkābeşk (---'·و-) mahalle ittifakıyla çatışmıştı. Her ikitaraftandapekçokkişininöldüğübuçatışmasonrasındaolaylarsükûnet bulmuşvehalkölenleriçincenazemerasimidüzenlemişti.Aynıtarzbirolay 532/1137-1138 tarihinde Sebzevâr’da gerçekleşmiş, bu çatışma iki taraftan da pek çok kişinin ölümüyle sonuçlanmıştı 121 . ĐbnFunduk 122 ,butarzolaylarındahasonradadevamettiğini nakletmektedir.BunagöreEmîrKızılsarığ,Muharrem489/Ocak1096tarihinde Nîşâbûr halkıyla muharebe ettikten sonra Cüveyn’e, oradan da Beyhak’a gitmiştir. Burada on gün kaldıktan sonra Cürcân’a gidip, Horasan’ın içindeki kargaşanın en belirgin örneklerinden birisi olan Habeşî b. Altuntak ile mücadele etmişti. Đki emîr arasındaki mücadele muhtemelen kendi çıkarlarını gözetmek amacıylayapılmıştı. Zatentahtmücadelelerisayesindeiyicesarsılandevletotoritesi,butarz mücadelelerneticesindeiyicekendinihissettirmekteydi.Emîrler,askerî kuvvetlerininihtiyacıolanherşeyihalktankarşılamayolunagitmekte,buda halkın ekonomik ve sosyal bir çöküntüye uğramasına sebep olmaktaydı. Halkın ekonomikve sosyalçöküntüsüdiğerolayların sebebidurumunada gelmekteydi.Şehirdekidînîzümrelerveyamahallelerinbirbirleriyleçatışma oranlarındaartışolmuştu.Özelliklehakkındagenişbirmüstakilkaynağımız bulunanBeyhakveçevresindebuolaylarasıkçarastlanmaktaydı.Beyhakve Husrevcirdarasındakimücadelelerçoksıkçayapılırhalegelmişti.Ayrıca25 Zilkade537/11Haziran1143tarihindedeSebzevârileCeşm(م-=)kasabası 121 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak,s. 268. 122 Tarih-i Beyhak,s. 270. 109 arasındaolaylarçıkmış,yaklaşıkbiryılsonra24Recep538/31Ocak1144 tarihinde olaylar tekrar patlak vermişti 123 . Buvebunabenzerolaylarınyaşanabilmesigayetnormalbirdurumdur. NitekimĐmâmGazzâlî’ninVezirMücirüddîn’eyazmışolduğumektuplardan birindememleketinbutaraflarında(Horasan),ancaktitizgayretlerlesökülüp atılabilecekbirçokkötülüğünköksalmayabaşladığıbildirilmektedir 124 . MektubundevamındaTûsşehrininodönemdekisosyalyapısıhakkındaönemli bilgiler verilmektedir. Đmâm Gazzâlî: “Tûs zengin ve emniyetli bir şehir olup âlim vebilgiliinsanlarınuğrakyeridir.…Đçindeyaşadığımızasır,Đslâmtarihininen kritikdönemlerindenbiridir.Hizipçilikartıyorvebudainsanlarıdargörüşlere, ayrı fikirlere ve şüphelere itiyor. Tûs’un meşhur ve sözde âlimleri, inatçı, acımasız vekendihevâlarınıadaletdiyedağıtankimselerdir.…Tûs’unsiyasîdurumuile ilgili,hiçbukadarzaafiyethissetmedim.Hizipkavgalarıvehükümetintesirsiz kalması, bütün memleketi saran bir içtimai sertlik dalgasına yol açtı.” demektedir. BudurumunHorasan’ıngenelinikapsadığınısöylemekyerindebirtespit olacaktır.SultanSencer’inmelikliğidönemindeyazılmışbulunanbumektup, Horasan’ınhenüzeskihuzurunakavuşamadığınıaçıkçagösterenbirdelil durumundadır. Yine Đmâm Gazzâlî’nin diğer bir mektubundan Tûs şehri ve halkının içinde bulunduğudurumhakkındadaönemlibilgilereldeetmekteyiz.Bumektupda Vezir Mücîrüddîn’e hitaben yazılmıştır. Đmam-ı Gazzâlî mektubunda 125 : “Bir sene önce,bütünvücudutitreyenvebüyükbirendişeiçerisindeeziyetçekeninsanları görünce,buıstırapverengörüntüleredahafazladayanamayıpTûs’uterkettim. AncakacilişlerimsebebiyletekrarTûs’adönmekmecburiyetindekaldığımda, aynıkaranlıkgüçlerinhükümsürdüğünü,insanlarınsonderecefakirleştiğinive sindiğinigördüm.Hiçkimsedeonlarıbuzalimlerinpençesindenkurtarmaya çalışmıyordu.”demektedir.Mücîrüddîn’eyazılanüçüncümektuptada:“Geçmiş 123 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak,s. 270-271, 276. 124 Đmâm Gazzâlî’nin Mektupları, s. 72-74. 125 Bkz.ĐmâmGazzâlî’ninMektupları,s.77.ĐmâmGazzâlî’nin500/1106-1107veya501/1107- 1108tarihindeTûs’ageridöndüğüanlaşılmaktadır.BudönemMelikşahsonrasıtaht mücadelelerinin yeni yeni sona erdiği döneme rastlamaktadır. 110 vezirlerin hiç birinin, kötü amelleriyle sizin kadar dile düşmediğini belirtmeliyim. Đdarenizneticesindehalkınçektiğisefaletveperişanlıkhesabagelmediğigibisiz hâlâıstırapiçindekiTûsahalisineacımıyorsunuz.”denilerekTûsvehalkıiçin hiçbir şeyin değişmediği vurgulanmaktadır. Bukargaşayabazıdurumlardaşehirhâkimleridesebepolabilmektedir. Şehirdefarklıemîrlerebağlıikigulâmarasındaçıkanbirkavgasonugelmez yağmalarla ve ölümlerle sonuçlanabilmekteydi. Horasan’da çok fazla olan bu tarz toprak sahipleri, gençlerin kendisine saygı göstermediğini bahane ederek bir şehri yağmalayabilmektevebuyağmadahasonraikişehirarasındaçatışmayabile dönüşebilmekteydi 126 . SultanSencerileHârizmşahAtsızarasındakimücadeleninenönemli halkasını ise Katvan Savaşı’ndan sonra Atsız’ın Horasan’ı işgal etmesi teşkil eder. Atsız,SultanSencer’inmağlubiyetinifırsatbilerekHorasan’ıişgaletti.O,ilk olarak başkent Merv’e girdi ve şehir yağma edildi. Ayrıca Sencer’in hazinesine de el konuldu.ArdındanyağmalananNîşâbûr’dakendiadınahutbeokutanAtsız, bu olanları“Sencer’inuğradığıfelaketlerin,sadıkanehizmetlerinerağmenkendisine gösterilen nankörlüğün sebebi” olarak değerlendirmişti. Ancak yaşanan bu olaylar sırasındahalk,Selçukluhanedanındanyanatavırtakınmıştır.HutbedeSultan Sencer’in adının değil de Atsız’ın adınınyer almasını halk kabullenmemiş, ayağa kalkıp feryat ederek ağlamaya başlamışlardı. Şehirde kargaşanın çıkmasına büyük emîrlerinitidallitutumuengelolmuştu.HârizmşâhAtsız’ınbuhâkimiyetiuzun sürmedi. Sultan Sencer tekrar Horasan’daki hâkimiyeti eline geçirmeye muvaffak oldu 127 . Sultan Sencer ile Atsız arasındaki bu mücadele hiç kuşkusuz Horasan halkı içiniyineticelerdoğurmamıştı.SultanSencersayesindemamurbirşehirhaline getirilenMervyağmalanmış,busıradahalkınmallarınadaelkonulmuştu. Sultan 126 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak,s. 269; Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 221. 127 Râvendî,C.I,s.170;Hüseynî,s.67;Bundârî,s.251;Lübâbü’l-elbâb,s.38;Ahmedb. Mahmûd,C.II,s.52-53;Bosworth,ThePoliticalandDynasticHistory,s.145;Barthold, Türkistan,s.348-349;ZebihullahSafa,Tarih-iEdebiyat,s.14;Gerâylî,Nîşâbûr,s.114-115 TuğrulBey,Nîşâbûr’dahutbeokuttuğusıradahalkınvermişolduğutepkihemenhemenaynıdır. Yaklaşıkyüzyılsonragerçekleşenbuolaydahalkıngüçlüdenyanatavıralmayarakhanedanına sahipçıkması,Selçuklular’ınuyguladığısosyalpolitikalarınbaşarınınbirtezahürükabul edilebilir. 111 Sencer,hernekadarkendihazinesinigerialmayamuvaffakolmuşsada,Atsız’ın halkavermişolduğumaddivemanevizarar,tazminimümkünolmayanbir durumdur. Atsız’ınkardeşiYınaltekin’in,SultanSencer’inesirdüşmesisonrasında Belh’tedeaynıdavranışlarısergilediğinigörmekteyiz.Yınaltekin’inidaresindeki ordubirliklerialtıayboyuncaBelhşehrinikuşatmaaltındatutmuşveçevre yerleşimleritalanetmişti.Öyleki,bubölgetalanınsonuçlarınıikiyılboyunca üzerindenatamamış,açlıkvesefaletuzun sürebölgeyi terketmemişti.549/1154- 1155tarihlibuharekattaonunhedefleriarasındaBeyhakveonabağlıköylerde yeralmıştı.Öyleki,bubölgedekiköylerdepekçokkişiöldürülmekten kurtulamamıştı 128 . Horasan’ınsosyalyaşantısınaenbüyükzararıkuşkusuzOğuzlarvermişti. BirtoplumdavarolandüzenbirbiriyledoğrudanbağlantılıolduğunagöreOğuz istilasının Horasan’ın sosyal hayatına da büyük zarar verdiği açıktır. Ekonomik ve sosyalyaşantınınbirbirinenekadarbağlıolduğudüşünüldüğündeOğuzlar’ın yapmışolduklarıylaHorasan’avermişolduğuzarardahakolayanlaşılacaktır. Oğuzlar’ınyağmasındankurtulabilenbazışehirlerdekisosyalyapınındaeskisi gibi olmadığı açıktır. Sosyalleşme biraz da diğer şehirlerle kurulan münasebetlerle mümkünolabilmektedir.Oğuzistilasınauğrayandiğerşehirlerdeçökmüşolan ekonomik hayat, beraberinde sosyal hayatın da çökmesine sebep olmuştur. Siyasîgüçtoplumuntümyaşantısınındüzgünbirbiçimdeişlemesini sağlar.Siyasîgücünortadankalkmasıveyabellibirsürekesintiyeuğraması durumundazararıbüyükorandatoplumçekecektir.NitekimSultanSencer’in Oğuzlar’aesirdüşmesisonrasındaHorasan’ahâkimolanOğuzlar’ınSelçuklular Devleti’nindevamettiğinigöstermeçabalarınarağmenkendikurallarını uygulamayabaşladığıgörülmüştü.Hergününbirdiğerindendahabeterolduğu dönemolaraktarifedilenbuzamandaOğuzlar’ınşehirlerdevekasabalarda yapmışolduklarıyağmalar,koymuşolduklarıağırvergiler,işkenceler,pekçok sosyalkurumuharapetmeleritoplumunsosyalyaşantısınabüyükzararvermişti. Ekonomikyapınınsosyalyaşantıyadoğrudanetkisibulunmaktadır.Zenginbir 128 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak,s. 271; Bünyadov, Hârezmşahlığı ve Enuştekinler, s. 23. 112 toplumhergeçengünsosyalhayatınvazgeçilmezleriolankurumlarıdahafazla inşaetmeeğilimiiçinegirecektir.Đnşaedilencami,medrese,hânkāh,hastane, kütüphane,imaretgibisosyalkurumlarilkolaraksiyasîbirotoriteye,sonrada ekonomikzenginliğeihtiyaçduyacaktır.Oğuzistilasısırasındailkolaraksiyasî yapı çökmüştür. Onların uyguladıkları vergiler veyaptıklarıyağmalar neticesinde ekonomikhayatbüyükorandasekteyeuğramış,cami,medrese,kütüphanegibi kurumlarıharapetmelerikültürelhayatıyoketmiş,buüçüsayesindede Horasan’ınsosyalyaşamıtemeldençökmüştür.Herşeydenöncenüfusyapısı büyükdeğişikliğeuğramıştır.Öldürülenveyagöçetmekzorundakalaninsanlar, Horasan’ınnüfusununbüyükölçüdeazaltmasınasebepolmuştur.Öyleki, Meyhenegibiküçükbirkasabadabile115kişininöldürüldüğü nakledilmektedir 129 .Budurumunbüyükşehirlerdekiyansımasımutlakakidaha fazlaolacaktır.Oğuzistilasınınsosyalhayatüzerindekietkileribununlada kalmamışkıtlıkvesalgınhastalıklarsebebiylepekçokinsanyaölmüş,yada bölgeyiterketmekdurumundakalmıştı.AynızamandaOğuzistilasısırasında tarikatliderlerininpekçoğuöldürülmüş,hayattakalanlardakendilerinigeri plandatutmayıuygunbulmuştu.BununneticesiolarakHorasan’dakitasavvuf faaliyetleridezayıflamayabaşlamıştı 130 .Budönemdeilmeolantalepazalmış, eğitimsizliksebebiyleibadetlerdedebellibirorandabozulmameydanagelmişti. Faaliyettekalabilenbazıinançgruplarıhassasortamdasahipsizkalaninsanları kenditaraflarınaçekmeyibaşarmış,budaHorasan’ınmezhepyapısının farklılaşmasına neden olmuştu. Selçuklulardönemindeşehrinsosyalhayatınaaitfazlaayrıntı bulunmamaklabirliktebirörnekdikkatçekmektedir.BudönemdeSultanAlp Arslan’ınheryılRamazanayındaBelh,Merv,HeratveNîşâbûr’dabinaltın sadaka dağıttığı şeklinde bir bilgi mevcuttur 131 . 129 Đbn Münevver, Esrâru’t-tevhîd, s. 42. 130 Fuad Köprülü, Türk Edebiyatı’nda Đlk Mutasavvıflar, Ankara 1981, s. 110. 131 Hüseynî,s.21;Đbnü’l-Adîm,Biyografiler,s.22.Đbnü’l-Adîm(s.22)Belh’tedağıtılanparayı4 binaltınolarakzikretmedir.EğerbudoğruiseSultanAlpArslan’ın,Belh’teHorasan’ındiğer şehirlerdendahafazlasadakadağıtmasıaklaikişeygetirmektedir.BirincisiBelh’inekonomik yapısıylailgilidir.BaşkabirdeyişleBelhhalkısadakayadahafazlaihtiyaçduymaktadır.Đkincisi iseBelh’indiniyapısıylailgilibirdurumdur.Yanibudağıtımşehirdekidervişveâbidlerin sayısıyla doğrudan bağlantılıdır. Ayrıca bkz. Ahmed b. Mahmûd, C. I, s. 51. 113 B. DĐNÎ YAPI 1. Müslümanlar Horasan,Hz.ÖmerdönemindebaşlatılanfetihharekâtısonundaĐslâm hâkimiyetine girmişti 132 . Bu dönemden sonra Müslümanlık da Horasan’ın toplum hayatında etkin bir biçimde yer almaya başladı. Abbasîler döneminde baskı gören birkısımAlievlâdı,BelhveTürkistan’agöçetmişti 133 .Neticedehergeçengün bölgeninmezhepyapısındabüyükçeşitlilikgörülmeyebaşlandı.AyrıcaHorasan, tasavvufakımlarınıngelişmesindeönemlibirroloynamış,buradançıkan mutasavvıflarınetkisisadeceHorasan’ayönelikolmamış,dahasonraAnadolu, hatta Balkanlar’a kadar yayılmıştı 134 . DevletinkurucusuolanSelçukluhanedanıbölgedeengüçlükonumda bulunanSünnîliğinaltkoluHanefîmezhebinemensuptu 135 .Horasan’daX. yüzyılda Şeyhü’l-islâm unvanı verilen kişiler de sosyal hayatın bir parçası olmaya başlamışlardır.MuhtemelenGaznelilerzamanındaverilmeyebaşlananbuunvan, Selçuklulartarafındandabenimsenmişveşehirorganizasyonunadâhiledilmişti. BununlabirlikteŞeyhü’l-islâmlığın,dahasonralarımüesseseolaraketkinhale geldiğinisöylemekyerindeolacaktır.Horasan’ınenönemlişehirlerindenikisi olanNîşâbûrveHerat’tabugöreviifaedenilkkişi,Selçuklulardönemindede etkilibirâlimolanEbûOsmanes-Sâbûnîidi.Onun449/1057tarihinde ölümündensonrabugöreveadilolmayanbirşekilde,hattagasplaEbûĐsmail Abdullahel-Ensârîel-Herevîgeçmişti 136 .Şeyhü’l-islâmlıkmüessesesinindînî görevleriyanında,eğitimalanındadaönemligörevleribulunmaktaydı.Mezhep farklılıklarının çokyoğun olduğu bu bölgede eğitimdeki farklılıkların kontrolü ve 132 Huart, Horasan, ĐA, s. 561; Çetin, Horasan, DĐA, s. 236. 133 AliBolat,BirTasavvufOkuluOlarakMelâmetîlik,Đstanbul2003,s.36;Bahrvezî,Belh, Dairetü’l-ma‘ârif, s. 461. 134 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. IV, s. 271; A. Bausani, “Religion in the Saljuq Period”, The CambridgeHistoryofIran,Cambridge1968,C.V,s.283;Bolat, Melâmetîlik,s.37-38;J.H. Kramers, “Şeyh-ül-Đslâm”, ĐA, C. XI, s. 485 135 Siyâsetnâme, s. 139. 136 Bulliet, The Patricians, s. 52. Ayrıca bkz. Kültürel Hayat Bölümü. 114 düzenlenmesiŞeyhü’l-Đslâm’ıngörevleriarasındayeralıyordu.Budurumun sosyalyapıyadoğrudanbiretkisininvarolduğunusöylemekyanlış olmayacaktır. DînîyapıüzerindeAmîdülmülkileNizâmülmülk’ünuyguladığıpolitikalarınne kadarfarklıolduğunuyukarıdabelirttiğimizegöre,aynıdurumundahaküçük boyuttaolsabileHorasan’daŞeyhü’l-Đslâmeliylegerçekleştirilebilmesiihtimal dâhilindegörülmektedir.ÖrneğinilkŞeyhü’l-ĐslâmŞâfi‘îmezhebine,ondan sonraki Hanbelî mezhebine mensuptu. Üstelik bu görevi gaspla ele geçirmişti. Bu faaliyetinbirmemnuniyetsizlikneticesindegerçekleşmişolmasımuhtemeldir. Zatendevletyöneticilerinindînîgörüşlerihalküzerindedoğrudanetkiliyken, onlarınbirçeşitvekilidurumundaolanŞeyhü’l-Đslâmlardamutlakaaynışekilde hareketetmişlerdir.Bunundoğalsonucuolarakbudurumdanenfazlahalk etkilemiştir. a. Horasan’da Yaygın Olan Đslâm Mezhepleri SelçuklularzamanındaHorasan’daçoksayıdaĐslammezhebibulunmakta vebumezheplerdekendiaralarındadeğişikkollaraayrılmaktaidi.BölgedeŞi‘î unsurların varlığı azımsanmayacak kadar fazla idiyse de, hâkim unsur Sünnîlerdi. Şi‘îlergenelolarakbellinoktalardadahayoğunbirşekildebulunmaktaydılar. HorasanveĐran’ındiğerbölgelerindehernekadarŞi‘îpropagandasıyoğunbir şekildeyapılmışsada,Selçuklular’danöncebölgeyehâkimbulunanTâhirîler, Sâmânîler,hattaGazneliler’inSünnîolmalarıburadaSünnîmezheplerinsağlam birşekildetutunabilmesinisağlamıştı.BununyanındaHorasan’dabaşlatılan eğitimatağıbölgeninsosyalyaşantısınabüyükorandaetkidebulunmuştu. KurulanmedreselerSünnîmezheplerindahadagüçlenmesinekatkıdabulunmuş, budabölgeninmezhepyapısındafarklılaşmayanedenolmuştur.Horasan bölgesindedînîilimlerkonusundaçalışançokfazlaâliminbulunması, mezheplerinhalküzerindedahayoğunetkisinesebepolmaktaydı.Selçuklu hanedanınınmutaassıplıkderecesindeHanefîmezhebinebağlıolması,devletin yönetimkademesindeçalışacakinsanlarınbuesaslarauygunkişilerolması 115 yönündebirfaaliyetiçindebulunulmasınasebepolmuştu.Nitekim Nizâmülmülk 137 eserinde bu esasa bir çok kez vurgu yapmıştı. Horasan ve Maverâünnehir’de enyaygın iki mezhep Hanefîlik ve Şâfi‘îlik olarakgözeçarpmaktadır.Bausani 138 ,Horasan’dakiTürkler’inHanefîolduğunu nakleder.SelçuklucoğrafyasındaHanefîlikmezhebinemensupinsanlarınsayısı dahafazlayken,budurumHorasan’dabirazdahafarklıdır.Horasan’daŞâfi‘î mezhebinemensupinsanlarınsayısıHanefîler’eyakındır.NitekimHorasan, Hanefîmezhebininheralandagüçlübirşekildeyaşadığıbölgelerinbaşında gelmektedir. Hatta Sıbt Đbnü’l-Cevzî 139 , 499/1105-1106 yılı olaylarını naklederken HorasanvediğerTürkmemleketlerindeŞâfi‘îveHanefîmezheplerindenbaşka mezhep bulunmadığını kaydeder. Horasan’ın genelinde mevcut bulunan bu durum şehirleriçindegeçerlidir.SultanSencerdönenimdeBüyükSelçuklular’a başkentliketmişbulunanMerv,budurumunyaşandığıenönemlişehirlerden birisidir 140 . YineMerv’ebağlışehirlerdenbiriolanSerahs,HanefîveŞâfi‘înüfusun birlikteyaşadığımekânlardanbirisiolarakgözeçarpmaktadır.Dandanakanşehri iseŞâfi‘îler’inyoğunşekildeyaşadığıbiryerdir.ÖzellikleXI.yüzyılınilk yarısındaGaznelilerbölgedeŞâfi‘îliğekarşıHanefîMezhebiniönplana çıkarmayaçalışmış,ancakbudavranışgeritepmişti 141 .Selçuklular’ın Gazneliler’inbupolitikasınıAmîdülmülk’üngörevdekaldığısüreharicinde devamettirdiğinisöylemekpekmümküngörünmemektedir.Nizâmülmülk’ün göreve gelmesiyle birlikte Şâfi‘îlerle Hanefîler pek sorun yaşamamıştır. ĐlkzamanlardaHanefîolanNîşâbûrşehrindeiseX.yüzyılınbaşlarından itibarenŞâfi‘îlerdegörülmeyebaşlanmıştır.DahasonraNîşâbûr,farklımezhep mensuplarınıngörüldüğüşehirlerdenbirisiolarakkaydedilmektedir.Nîşâbûr’da Şâfi‘îmezhebininyayılmasındakienönemlietkenlerdenbirisihiçkuşkusuzEbû 137 Siyâsetnâme, s. 139. 138 Bkz. Religion, s. 284. 139 Mirâtü’z-zamân, s. 188; Kara, Mezhep Kavgaları, s. 58. 140 Kara, Mezhep Kavgaları, s. 66. 141 Zahoder, Dendanekan, s. 585; Kara, Mezhep Kavgaları, s. 66. 116 BekrAhmedb.Hüseyinb.Aliel-Beyhakî’nin 142 faaliyetleridir.Ancak Nîşâbûr’dakiŞâfi‘îler’innüfûzuhiçkuşkusuzNizâmülmülk’ünSelçukluveziri olmasıyla başlamıştır. Özellikle kurulan Nizâmiye Medresesi ve burada görev alan Şâfi‘îmezhebinemensupmüderrislersayesindeŞâfi‘îliksadeceNîşâbûr’dadeğil tümHorasan’dabüyükgelişmegöstermiştir.Şâfi‘îmezhebietkinlikaçısından önemkazanmışolsada,Hanefîlikherzamançoğunluğunukorumayadevam etmeyibaşarmıştır.BudurumayrıcaHorasan’ınŞâş,Tûs,NesâveEbîverdgibi şehirleri için de geçerli olmuştur 143 . Eş‘arîlik,Horasan’da,özellikleNîşâbûr’daetkindir.Selçuklular dönemindeEş‘arîlik,Ebu’l-Kâsımel-Kuşeyrî,Reisel-Furâtî,Ebu’l-Me‘âlîel- CüveynîveEbûSehlb.Muvaffakgibidöneminenünlüâlimleritarafından hararetlesavunulmuştur.NitekimAmîdülmülk’ünpolitikalarındanolumsuz şekildeetkilenenlerinbaşındabuâlimlergelmektedir.Đmâmü’l-Haremeyngibi büyükbirâliminölümüşehirdekimezhepgruplarınıfarklıbiçimdeetkilemiştir. Onuncenazesisırasındahiçkimsedükkânınıaçmamış,medresedeeğitimgören öğrenciler bir yıl boyunca başlarına sarık bağlamamıştı. Matem sahneleri bununla dakalmamış,Cüveynî’nincamidekikürsüsükırılmış,halkuzunsüreyas tutmuştu.Ayrıcaonunöğrencilerişehirdedolaşıpağıtlarsöylemişveonaolan saygılarınıdivitlerinikırarakgöstermişlerdir.Şâfi‘îler’inbusevgigösterisine rağmendiğermezhepmensuplarıbumatemiabartılıbulmuştu.Đmâmü’l- Haremeyn’inölümüNîşâbûrŞâfi‘îleri’ninetkinliğinebüyükbirdarbevurdu. OnunyerinialabilecekkişilerdenbirisiolanĐmâmGazzâlî,el-Menhûlfî’l-usûl adlıeserindeEbûHanîfe’yeyönelttiğieleştirilersebebiyleHanefîler’inhedefi halinegelmişti.DiğertaraftanGazzâlî’ninŞâfi‘îrakiplerideHanefîler’ibu konuda kışkırtmaktan geri kalmamıştı. Bütün bu yaşananlar neticesinde Hanefîler, eski güçlerine tekrar kavuşabilmek için faaliyete geçmiş, Sultaniye Medresesi’nde sürekliolarakĐmâmü’l-HaremeynveŞâfi‘îleraleyhindetoplantılartertipetmeye başlamışlardı. Ancak ortaya çıkan bu gerginliğin çatışmaya dönüşmemesindeki en 142 Geniş bilgi için bkz. Kültürel Hayat Bölümü. 143 Emin, Zuhrü’l-Đslâm, C. I, s. 261; Kara, Mezhep Kavgaları, s. 68. 117 önemliunsurNizâmülmülkolmuştu 144 .HernekadarHanefîlertekrarharekete geçmişlersedeNizâmülmülk’ünNizâmiyeMedresesi’neHanefîbirmüderris atamayacağıaçıktı.SonuçolarakŞâfi‘îler’inetkinliğiNizâmülmülkveondan sonravezirolanoğullarısayesindesürekliliğinikorumayıbaşarmıştı.Ancakbu etkinlik tam manasıyla bir fikir hâkimiyeti halini alamamıştı. Nîşâbûr’dabulunanmezheplerdenbirdiğeriGazneliler’denitibaren mücadeleedilmeyedebaşlananKerrâmîyye 145 idi.GazneliSebüktegînveoğlu Mahmûd’unilkzamanlardadesteklediğibudüşünceakımı,zamanlaNîşâbûr’da 20bincivarındabirtaraftarbulmuştu.GazneliSultanMahmûd’undesteğini çekmesisonrasındabellibirorandazayıflayanbugrup,yinedegücünüdevam ettirmeyemuvaffakolmuştu 146 .AncakbudurumXI.yüzyılınsonlarınadoğru değişiklik göstermişti. Özellikle Selçuklular’ın bölgeye hâkim olmalarından sonra uyguladıklarıSünnîyanlısıpolitikalarveNizâmülmülk’ünbaşlattığıKerrâmîyye karşıtıeğitimfaaliyeti,onlarıbirhayliyıpratmıştı.Nîşâbûr’dabellidönemlerde kendi aralarında bile çatışan Hanefî ve Şâfi‘î toplulukları Kerrâmîyye düşüncesine karşıbirleşmeyibaşarmışlardı.489yılıMuharrem/Ocak1096ayındaŞâfi‘îler’in reisiEbu’l-KâsımĐbnEbu’l-Me‘alîel-CüveynîileHanefîler’inreisiKadı Muhammedb.Ahmedb.Sa‘îd,Kerrâmîler’ekarşıittifaketmiş,buittifakdaha sonraMuhammedŞâdriyasetindekiKerrâmîlerileçatışmayabaşlamıştı.Hanefî- Şâfi‘îkoalisyonubumücadeledengalipçıkmayıbaşarmış,Kerrâmîyyevediğer gruplardanpekçokkişiöldürüldüğügibi,medreselerideharapedilmişti. ÖldürülenlerarasındaKerrâmîler’inreisidebulunuyordu.Buolaylardanbüyük zarargörenKerrâmîler,Nîşâbûr’unmerkezindenziyade,şehrebağlıköyve kasabalarda varlıklarını sürdürmeye devam etmişlerdi 147 . 144 Đbn Asâkir, s. 284-285; Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 59-60. 145 IX.yüzyılınsonlarındanitibarenHorasanveMaverâünnehir’deHanefîmezhebinebağlıolarak ortayaçıkmış,dahasonraiseMürcie’ninaltkollarındanbirisiolarakgörülmüştür,bkz.Sönmez Kutlu, “Kerrâmiyye”, DĐA, C. XXV, s. 294. 146 Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 32; Kutlu, Kerrâmiyye, s. 294. 147 ĐbnFunduk,Tarih-iBeyhak,s.268-269;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.211;AydınSayılı,Higher EducationinMedievalIslamTheMadrasa(OrtaçağĐslâmDünyasındaYüksekÖğretim Medrese,çev.RecepDuran,s.28;Bulliet,Patricians,s.54;Sultânzâde,Tarih-iMedâris,s. 121;Kutlu,Kerrâmiyye,s.294.ĐbnFunduk(aynıyer),buolayıntarihini14Safer489/12Şubat 1096 olarak nakletmektedir. 118 Nîşâbûr’damevcutolanmezheplerdenbirisideŞi‘îliğinbirkoluolan Zeydiyye 148 idi. Đbnü’l-Esîr 149 , Horasan’ın ünlü muhaddislerinden biri olan Hamza b. Hibetullah b. Muhammed el-Alevî en-Nîşâbûrî’yi Zeydiyye mezhebine mensup olaraknakleder.Odönemşartlarındaherâliminkendisinebağlıbirgrubuvar olduğudüşünüldüğünde,Nîşâbûr’dakiZeydiyyemezhebimensuplarıHamzab. Hibetullah ile sınırlı değildir. Ancak sayılarının ne kadar olduğu konusunda yeterli bilgi vermek şimdilik mümkün görünmemektedir. Horasan’ınönemlişehirlerindenbirisiolanBelhdînîanlamdadiğer şehirlerin hepsinden farklı bir özelliğe sahiptir. Nitekim Belh’in Müslüman nüfusu tamamıylaHanefîmezhebinemensuptur 150 .Öyleki,BelhNizâmiyeMedresesi kurulduğundaŞâfi‘îkaideleregöreeğitimvermesidüşünülenmedresedehiçbir Belhli ders verememiş, bu sebeple müderrisler diğer şehirlerden getirtilmişti 151 . Şi‘î-Râfızîler’inHorasan’dakietkinliğininSelçukluveziriAmîdülmülk’ü endişelendirdiğigörülmektedir 152 .NitekimAmîdülmülk,onlarveEş‘arîler aleyhindeHorasanminberlerindebaşlattığıfaaliyetileonlarınetkinliğini azaltmayı amaçlamıştır. Horasan’ınfarklıetnikvemezhepleresahipolmasıbugruplararasında fazlacamücadeleyaşanmasınasebepolmaktadır.BuolaylardanbirisiyineMelik Sencer’in Horasan hâkimiyeti sırasında meydana gelmişti. Horasan’ın önemli dînî merkezlerindenbirisiĐsnâ‘aşeriyye’ninĐmâmıAlier-Rızâ’nıntürbesininburada bulunmasındandolayıTûsşehriydi.Alier-Rızâ’nınSünnîlertarafındanda önemsenmemesiiçinhiçbirsebepbulunmamaktaydı.TürbeyihemSünnîler,hem deŞi‘îlerziyaretetmekteydi.Neticede10Muharrem510/25Mayıs1116(Aşure Günü) Ali er-Rızâ’nın türbesinde bir Şi‘î, Tûs fakihlerinden birisiyle tartışmış, bu olaySünnîlerveŞi‘iler’inçatışmasınanedenolmuştu.BütünTûsahalisinin katıldığıbugenişçaplıolaylardapekçokşeyyağmalanmışvepekçokinsanda 148 Bkz. Kutlu, Mürcie, s. 165 vd. 149 el-Kâmil, C. X, s. 521. 150 MuhammedMahrûsAbdüllâtifel-Müderris,MeşâyihuBelhmine’l-hanefîyyevemâinferedû bihi mine’l-mesâili’l-fıkhiyye, Bağdat 1977, C. I, s. 144; Kara, Mezhep Kavgaları, s. 67 151 Meşâyihu Belh, C. I, s. 145; Ocak, Dini Siyaset, s. 67; Kara, Mezhep Kavgaları, s. 67. 152 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 46. 119 öldürülmüştü 153 .Olaylarkendiliğindensonaermişsedebuolayınsosyalhayat üzerindeki etkilerinin uzun süre devam ettiği muhakkaktır. Horasan’dakiŞi‘îmezhebinindeçokyoğunbirvarlığıgörülmektedir. Đslâmcoğrafyasındauzunyıllardevamedenfikirayrılıkları,zamanladahada derinleşmişvebununsonucuolarakSünnîdevletlerzayıflamıştı.X.yüzyılın ortalarındaŞi‘îmezhebinemensupBüveyhîler,Sünnîdüşünceninkalesi durumundakiBağdat’ıelegeçirmeyemuvaffakoldular.GaznelilerDevleti’nin SünnîdüşünceyesahipolmasıazdaolsaAbbâsîhalifelerinirahatlattıysada, onlarıntammanasıylakurtuluşuSelçuklularsayesindegerçekleşecekti.Đslâm dünyasının içinde bulunduğu bu zayıflık Selçuklular’ın işineyaramış, Selçuklular rahat bir şekilde yayılma imkânı bulmuşlardır. Bu genişlemenin Đslâm tarihine her alandaönemlietkileriolmuştur.ÇokkısabirsüredetümĐranveOrtadoğu’nun büyük bir kısmına hâkim olan Selçuklular, askerî tehditten ziyade dînî bir tehditle sarsılırolmuştur.ButehdithareketininadıBâtınîlik,liderininadıdaHasan Sabbah’tır.ButarihtendahaönceleriözellikleNâsır-ıHusrev’infaaliyetleri neticesinde Bedehşân’daki Şi‘î nüfusunda büyük bir artış meydana gelmişti 154 . b. Bâtınîler ve Onlarla Yapılan Mücadelelerin Sosyal Hayata Etkisi HiçşüphesizHasanSabbahveBâtınîlikhareketiSelçuklularzamanının terörörgütüolarakortayaçıkmıştır.Terörüntoplumunsosyalyapısıüzerindeki olumsuz etkisi göz ününe alındığında, bu hareketin sosyal anlamda daha geniş bir şekildeincelenmesigerekir.SelçuklularileBâtınîlerarasındakimücadeleler hemen hemen tüm Selçuklu coğrafyasında yaşanmış geniş kapsamlı bir hadisedir. Aslındabumücadelesiyasî,ekonomikvesosyalbakımındanbüyükönemarz eder.Horasan,bumücadeledeözelbiryeresahipolmasıyanındaBâtınîlik düşüncesininortayaçıkışmekânıolarakkaydedilmektedir.NitekimBundârî 155 , 153 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 415. 154 Bernard Lewis, Haşîşîler, Đslâm’da Radikal Bir Tarikat, çev. Kemal Sarısözen, Đstanbul 2005, s. 56; Sattarzade, Persian Institutions, s. 108; Barthold, Bedehşan, ĐA, s. 436. 155 Zübdetü’n-nusra, s. 98. 120 SultanBerkyaruk’undevletyönetimindekigörevlileriseçerkenIraklılar’dan ziyadeHorasanlılar’ayöneldiğinibelirtmektevebununyanlışolduğunu savunmaktadır.O,bukonudakidüşüncesini:“Horasan,Bâtınîmezhebininyuvası olup,Bâtınîlikoradayumurtladı,yavruçıkardıveoradantaşıpdöküldü.” cümlesiyle beyan etmektedir 156 . Özellikle Alamut kalesini ele geçirdikten sonra daha da güçlenen Bâtınîler, mezhepleriniyaymafaaliyetlerinedahahızlıbirşekildedevamettiler.Onlar, Selçuklucoğrafyasıiçerisindestratejikönemesahipbazıkalelerielegeçirmekle kalmamış,özellikleHorasan’ıngüneyindeyeralanTabesveKuhistân’ınbir bölümünü de ele geçirmişlerdi 157 . Bunun sonucu olarak iyice güçlenen bu hareket, Selçuklulariçinbüyüktehlikearzetmeyebaşladı.Đbnü’l-Esîr 158 ,Đsmâîliyyediye meşhurolanBâtınîler’inilkdefaSultanMelikşahzamanındaortayaçıktıklarını, Sâvelibirmüezzinikendimezheplerinedavetedenbugrubun,redcevabıalması üzerinekendilerinielevermesindenkorkarakonuöldürdüklerininakleder.Bu onlarınişlediğiilkcinayetolurken,ilkpolitikcinayetleriiseNizâmülmülk’ün öldürülmesi olayıdır. Nizâmülmülk’ün öldürülmesi Selçuklu-Bâtınî münasebetlerinde bir dönüm noktasıoldu.Nizâmülmülk’ünardındanSultanMelikşah’ındaölmesi,devlet içerisindetahtmücadelelerininbaşgöstermesinenedenolmuştu.Bukargaşa dönemi,enfazlaBâtınîlerinişineyaradı.Onlar,birtaraftanbulundukları bölgelerdedahafazlagüçlenmeimkânınakavuşurken,diğertaraftansarayve orduyadasızmayıbaşarmışlardı.HattaBerkyaruk’untahtiddiacısıolarak karşısınaçıkanMuhammedTapar-SencerittifakınakarşıHorasan’da Bâtınîler’den destek bile aldığı rivayet edilmektedir. Bâtınîler’in suikast listesinde MuhammedTapartaraftarlarınınönemlibiryertuttuğugörülmektedir.Ancak Berkyaruk, ilk toparlanma fırsatında Bâtınîler ile mücadele etme kararı almıştı. Bu kararınhemsiyasî,hemdesosyalboyutlarımevcuttu.SiyasîboyutuBâtınîler’in hergeçengünarttırdıklarıgüçvebununneticesindeyapmışolduklarısuikastlar şeklindekendinigösteriyordu.DiğertaraftandevletlerinikurduktanberiSünnî 156 Bundârî, s. 98. 157 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 261. 158 el-Kâmil, C. X, s. 258. 121 kaideleribaştacıedenSelçuklular’ınbutarzbirinanışaizinvermelerimümkün değildi.Budüşünceylemücadeleetmekdeişinsosyalboyutlarındanbiriniteşkil etmekteydi.Sosyalboyutunbirdiğerunsurudaöldürülensiyasî,askerîvedînî alandakikişilerdi.Odönemşartlarındasiyasetveyadinadamlarınıntoplumun üzerindekietkisidüşünüldüğünde,suikastlartoplumdabüyükendişeyeneden olmaktaydı.AyrıcaterörörgütügibiyapılananBâtınîler,tahtmücadelesi dönemindekiotoriteboşluğundadafaydalanarakküçükbüyükhermekanda propagandafaaliyetlerinegirişmişlerdi.KendisineBâtınîliğegirmesiönerilen herkesöldürülmekorkusuylabüyüktedirginlikyaşamaktaydı.Ülkeyiheralanda büyükkargaşayaitentahtmücadeleleri,Bâtınîler’ingüçlenmesiiçinçokbüyük imkânlarsağlamıştı.Bugüçlerinisıkçagöstermeyebaşladıklarındabirazolsun toparlanmaimkânıbulanSultanBerkyaruk,HorasanhâkimiSencerilebirittifak yapmayoluna gitti. 490/1097 tarihinden itibaren Horasan’a hâkim bulunan Melik Sencersonralarıbukonudaenyoğunmücadeleyigerçekleştirenkişiolmuştu. Onun Bâtınîler üzerine yaptığı ilk harekât, muhtemelen Herat’a hâkim olmasından sonragerçekleşmişti.MelikSencer,ilkolarakHeratveĐsfizâr’dasorunyaratan Bâtınîler ve diğer mülhitlerle de mücadele etmişti 159 . MelikSencer,ilkmücadeledensonra,önemliemîrlerindenbiriolan Bozkuş’u494/1100-1101tarihindeBâtınîlerilemücadeleetmekle görevlendirmişti 160 .BuolaydanüçyılsonraEmîrBozkuş’unBâtınîlerile mücadeleetmeküzeretekrargörevlendirildiğinigörüyoruz.EmîrBozkuş, Horasan askerleri ve gönüllülerden oluşan bir orduyla Bâtınîler’in elinde bulunan Tabes’ekarşıhareketegeçti.Tabesveçevresindekipekçokköyütahripeden Bozkuş, aynı zamanda pek çok Bâtınî’yi ya öldürmüş, ya da esir almıştı. Bu sırada yaşanan bir olayBâtınîler’in devlet adamları üzerinde elde ettiği gücü göstermesi açısındanönemlidir.NitekimBâtınîler’in,Selçuklulartarafındansiyasîbirgüç 159 Đsfizârî,C.I,s.391;Lewis,Haşîşîler,s.77;Daftary,Đsmaililer,s.496;Đsfizârî(Ravzâtü’l- cennât,aynısayfa),buolayıntarihinivermemeklebirliktebilginindevamındaMelikSencer- Habeşî b. Altuntak mücadelesini naklediyor. Habeşî 493/1099-1100 tarihinde öldürülmüştü. 160 Đbnü’l-Esîr,C.X,s.266;Ayrıcabkz.Đsfizârî,C.I,s.391;Özaydın,Berkyaruk,s.90;a.mlf., Sultan Berkyaruk Devrinde, s. 183. 122 olarakkabuledilmesininkanıtıolanbuolaydaBâtınîlerilebarışyapılmıştı 161 . Halkın büyüktepkisiniçekenbubarışsebebiyleMelik Sencerdeayıplanmıştı 162 . Dînîduygularınagayetsafhislerlebağlıbulunanhalkınbutarzbirdavranışıhoş görmesimümkündeğildi.NitekimgenelolarakSünnîmezhebebağlıbulunan Horasanhalkının,Bâtınîler’ekarşıçokdaiyişeylerhissetmedikleribusefere gönüllüolarakkatılmasıilekendinizatengöstermişti.BusebepleBâtınîlerile yapılanbarış,siyasîboyutuyanındaaynızamandasosyalbirboyutda taşımaktadır.MelikSencer’inbusıradagençbirisiolarakçevresindekiemirlerin etkisinde kalması normal bir durumdur. Ancak Bâtınîler’in Sencer’in emîrlerini bu kadaretkileyebilecekgüçteolması,sıradanhalkıetkileyebilmegücünüdahaaçık bir şekilde gösterecektir. YapılanbuanlaşmayarağmenBâtınîler’infaaliyetleridevametti. 498/1104-1105tarihindeTuraysîs’tenhareketegeçenpekçokBâtınîbölgede yağmafaaliyetlerindebulunmuştu.SultanBerkyaruk’undaölümünüfırsatbilen Bâtınîler,MuhammedTapar’ınsultanolarakdüzenisağlamasınakadargeçen sarsıntılıdönemdendefaydalanarakpekçokinsanıöldürmüş,kadınlarıdaesir almışlardı.OnlarbununladayetinmeyipMaverâünnehir,Horasanve Hindistan’danhaccagitmeküzereyolaçıkankafileyesaldırmış,onlarıkılıçtan geçirmişlerdi.Bâtınîlerhergeçengündahabüyükbirtehlikearzetmeye başlamıştı. Belliaralıklarlaherikitarafarasındamücadelenindevamettiğini görmekteyiz.SultanSencerzamanındameydanagelenbirolaybununkanıtı gibidir.520/1126yılındaSultanSencer’inveziriEbûNâsrAhmedb.el-Fazl’ın emriyleBâtınîlerüzerinebirsefertertiplenmesinekararverilmişti.Buseferin önemlinoktalarındanbirisiTuraysîs’inbirBâtınîşehriolarakkaydedilmesidir. DahaöncebellikalelerveTabes’inBâtınîhâkimiyetindebulunduğu kaydedilirken, bu beldelere Turaysîs de eklenmiş olmaktadır. Vezirin verdiği emir TuraysîsveBeyhak’tabulunantümBâtınîler’inöldürülmelerivekadınlarınında 161 Kazanılan bu zaferden sonra Sultan Sencer’in bazı emîrleri Bozkuş’a gelerek Bâtınîler’e bir daha kaleinşaetmemeleri,silahsatınalmamalarıvekimseyiBâtınîliğedavetetmemelerikarşılığında aman verilmesini önermişlerdi, bkz. Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 306. 162 Đbnü’l-Esîr,C.X,s.306-307;Ayrıcabkz.ErdoğanMerçil,“Selçuklular’daRüşvet”,Belleten, sayı: 261, Ankara 2007, s. 460. 123 esiredilmesiyönündeydi 163 .Vezirtarafındanbukadarsertbiremirverilmiş olması,Bâtınîler’infaaliyetlerininartmasıilebağlantılıbirdurumolmalıdır.Bu artışınbellişehirlerdepropagandafaaliyetlerinindeartmasınasebepolduğu, bununneticesindedeBâtınîtaraftarlarınınçoğaldığınıdasöylemekmümkündür. SelçukluhanedanınınenbaşındanitibarenSünnîlikdışıdüşüncelereçoksıcak bakmadığıdüşünülürsebuharekâttasultanındapayıbulunduğugözardı edilmemesi gereken bir durumdur. 2. Gayri Müslimler ĐpekYolu’nunönemliuğrakyerlerindenbiriolanHorasanbölgesi,bu özelliğindendolayıazımsanmayacakmiktardaYahudi,HıristiyanveBudist nüfusasahipolmuşu 164 .AyrıcaSâsânîlerdönemindenkalanpekçokdînîunsur Horasan’ınyapısınıniçindeyeralmaktaydı.Selçuklularınbölgedehâkimiyetleri sırasındabölgenineneskiveköklüinançlarındanbiriolanZerdüştlük,etkisini belli bir oranda devam ettirmekteydi. Ayrıca bölgede Maniheizm inancına mensup birtoplulukileHıristiyanlığınbirmezhebiolanNesturîlikdemevcutolan inançlardandı. Genel olarak ise Hıristiyanlar, Selçuklu coğrafyasının batı kısmında bulunmakta,doğubölgelerindeyaşayanHıristiyanlarisediğergayrimüslimlere oranla daha homojen bir yapı ihtiva etmekteydi 165 . Horasan’ındiğerbirinançşeklidebölgedekitarihiçokeskileredayanan Zerdüştlükidi 166 .Selçuklular’danöncekidönemdeHorasan’dakivarlıkları kaydedilenZerdüştler’in,Selçuklulardönemindesayıolaraknekadarkaldıkları hakkındafazlabirbilgikaydedilmemektedir.Ancaktamamenortadan 163 ĐbnFunduk,Tarih-iBeyhak,s.276;Azimî,s.50;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.499-500;Daftary, Đsmaililer, s. 520. 164 Bahrvezî, Belh, Dairetü’l-ma‘ârif, C. XII, s. 461. 165 Sattarzade, Persian Institutions, s. 158-159, 163-165; Agacanov, Selçuklular, s. 196-198; Alice C.Hunsberger,NasirKhusraw,TheRubyofBadakhshan,London-NewYork2000,s.4; Öztürk, Anadolu Erenlerinin Kaynağı, s. 127. 166 Sattarzade, Persian Institutions, s. 162; Kutlu, Mürcie, s. 152. 124 kalkmadıklarıbilinmektedir.NitekimBarthold 167 ,Zerdüştlerinbirsüredaha etkinliğini devam ettirmeye muvaffak olduklarını belirtmektedir. Selçuklular zamanında varlığını sürdüren bir inanç şekli de Budizm’dir. Bu dönemdeBelhveToharistânbölgesindeyavaşyavaşetkisinikaybedenBudizm, özellikleĐslâm’ınbölgedetanınmasıylabirliktebüyükölçüdeortadankalkmıştır. Budizm’inyok olmasındakien önemlietken ise medreselerveburadasürdürülen Đslâmîeğitimidi.BumedreselerbölgedeĐslâmiyet’inyayılmasındaçokönemli görev üstlenmişlerdi 168 . Yukarıdadabelirttiğimizüzerebölgenineneskisakinlerindenbiride Yahudilerolmuştur 169 .Yahudiler’inetkisibirşehreadınıverecekkadarda fazlaydı. 167 Barthold, Dersler, s. 47. 168 Barthold, Dersler, s. 47. 169 AliMazaheri,OrtaçağdaMüslümanlarınYaşayışları,çev.BahriyeÜçok,Đstanbul1972,s. 150;EncyclopaediaofAfghanistan,C.I,s.71;Barthold,Dersler,s.56;Barthold,Türkistan, 83-84; Arslantaş, Yahudiler, s. 29; Balk, EIr, s. 589; Kutlu, Mürcie, s. 152; Çetin, aynı madde, s. 238. III. BÖLÜM BÜYÜK SELÇUKLULAR DÖNEMĐNDE HORASAN’DA EKONOMĐK HAYAT VE ĐMAR FAALĐYETLERĐ A. EKONOMĐK HAYAT Günümüzde ekonomi tabiri çok geniş bir yapılanmayı içine alırken, Ortaçağ ekonomisiticaret,tarımvehayvancılığadayanmaktaydı.Bununlabirlikteo dönemdedebazıyanunsurlarınekonomiyedâhiledilmesigerekmektedir.Bu unsurlarıdamadencilik,küçükelsanatlarıveküçükişletmelerolarak isimlendirmek mümkündür. Büyük Selçuklular zamanında belli dönemler haricinde ekonomikgelişmişliküstseviyedegerçekleşmiştir.Ancakbugelişmişlikderecesi, genişcoğrafyayahâkimbulunanSelçuklular’ınbazıeyaletlerindeaynıölçüde olmamıştır. Nitekim ekonominin en önemli unsuru olan tarımdan elde edilen verim, birazdaiklimşartlarıylailgilidir.Bellizamanlardameydanagelenkuraklıkvesel gibidoğalafetler,ekonomikkayıplarınortayaçıkmasınasebepolabilmektedir. Başkadeyişlesulutarımyapılanbazıbölgelerdekiverim,sadeceyağmurabağlı olaraktarımyapılanbölgelerdenherzamaniçindahafazlaolmuştur.Bufarklılık neticesindealınanverimfarklıyerlerdedeğişiklikgöstermiş,budabölgelerarası ekonomik gelişmişliğe doğrudanyansımıştır. Bölgesel gelişmişliğin tarımsal verim yanında diğer unsurları da haiz olduğu görülmektedir. Đklim koşulları yanında tarihi gelenekler,coğrafikonumvekültürelyapıdabugelişmişliğeetkiedenfaktörler arasındagösterilebilir.Örneğin,bölgelereözgübazıelsanatları,obölgenin zenginleşmesinebüyükorandakatkıdabulunabilmektedir.Herattekniğiolarak adlandırılanve500/1100yılıylatarihlendirilenbirmetalişlemetekniğisayesinde pekçokzanaatkârınzenginolmasıbudurumaiyibirörnekteşkileder.Buteknik, Horasan’dakigelenekselmetalişçiliğininfarklıbirişlenişbiçimiyleortaya konulmasındanibarettir.Birbölgeninticaretyollarıüzerindeyeralmasıdaoranın diğerbölgelereoranladahazenginbiryerolmasınısağlayanunsurlardanbiridir. 126 Ticaretyollarısayesindealışverişyapmaimkânıartanbölgezenginleşmekteve zamanla daha müreffeh bir yer haline gelebilmektedir. Kültürelyapınınzenginliğidebölgeninekonomikgelişmişliğineyaptığı katkı bakımından bir hayli önem taşır. Bölgede bulunan kültür müesseseleri ve ünlü bilimadamları,ilimarayanpekçokkişininbölgeyegelmesinenedenolabilmekte, budabellimiktardaekonomiyekatkıdabulunabilmektedir.Genelolarak bakıldığındaisegüçlübirekonomiiçinherşeyinbaşındakuvvetlibirsiyasî otoriteninvarlığıylamümkünolabilmektedir.BazıdönemlerharicindeBüyük Selçuklularsiyasîotoriteyivetoplumdüzeninisağlamaksuretiylegüçlübir ekonominin varlığına da imkân sağlamışlardır. OrtaçağdevletlerindevedolayısıylaBüyükSelçuklular’daekonomi,daha ziyadehalktantoplananvergilerüzerineinşaedilmiştir.Devletiçerisindekurulan feodalyapısayesindevergilendirmevevergitoplamaişlemidüzenlibirşekilde yapılmakta,ancakherkonudaolduğugibibukonudadaistisnalar görülebilmektedir.Đstisnaların en önemli sebeplerinin başında savaşlar ve ardından da doğal afetler gelmektedir. Savaşlar bazı bölgelerde kargaşaya neden olduğu için ekonomiye sekte vurmakta, bunun neticesinde de ekonominin her dalı bundan belli orandaetkilenmektedir.ÖzellikleSultanMelikşah’ınölümüsonrasındabaşlayan tahtmücadelelerindenolumsuzolaraketkilenenbölgelerinbaşındaHorasan gelmektedir. Doğal afetler ise bazı istisnai durumlar haricinde nispeten daha dar bir alandaetkiliolmuştur.Ancakmeydanagelenkuraklıkdahagenişbirbölgeyi etkilediğinde, bunun etkisi tüm ülke ekonomisinde hissedilmiştir. XI.veXII.yüzyıldaHorasanbölgesindeçokkapsamlı,hattakarışık denilebileceksulamasistemlerininvarolduğugörülmektedir.Horasan’ınayrıca ĐpekYolu’nundoğalgüzergâhıüzerindeyeralmasındandolayı,ticaretherzaman için büyük önem taşımıştır. Bölgenin ekonomik alanda da en zengin şehri şüphesiz Nîşâbûr’dur.Nîşâbûr’unaynızamandabaşkentReydışındadevlethazinesi barındıracakkadaröneminiherzamandevamettirmiştir.NitekimSultanAlp Arslan’ın ölümünden sonra amcası Kavurd ile taht mücadelesinegirişenMelikşah, EmîrŞerefülmülkEbûSa‘îdel-Müstevfî’ninönerisiyleNîşâbûr’agitmeyiuygun görmüştü.NitekimNîşâbûr,el-Hârizmî’ninifadesiyle“Horasanileirtibatvasıtası 127 ve geçmişteki meliklerin, Sâmânoğulları askerlerinin karargâhı” idi. Bu sebeple 17 Rebiülahir465/30Aralık1072CumagünüNîşâbûr’agelenMelikşah,şehrin kuhendizindebulunanpekçokmalıtaraftartoplamakamacıylaaskerlerine dağıtmıştı 1 . 1. Horasan’da Ticaret Horasan,coğrafikonumuitibariyleticaretiçinbüyükönemarzedenbir bölgeolaraktarihboyuncaöneminidaimakorumuştu.Çünkübölge,Selçuklular Devleti içerisinde bulunan hemen hemen tüm ticaretyollarının kesiştiği bir kavşak noktasındayeralmaktadır.AyrıcaSelçuklularDevleti’nebaşkentliketmişbulunan ikişehir,Horasansınırlarıiçerisindeyeralmaktadır.Başkentlerindiğerşehirlere göreheralandadahagelişmişolduğudüşünüldüğünde,ekonomikanlamda Horasan’ınönemidahafazlaanlaşılacaktır.ÖzellikleSultanSencer’inHorasan hâkimiolmasındansonrauyguladığıekonomikvesosyalpolitikalar,Horasan’ın ticarîöneminihergeçengündahadaarttırmıştır.Ogünekadarbüyükticaret merkeziolarakadlandırılabilecektekmerkezNîşâbûriken,Sencer’inuyguladığı politikalarsayesindeMervdedöneminönemliticaretmerkezlerindenbirisihaline getirilmiştir.NitekimSencer,bölgeninekonomikistikrarınısağlamakamacıyla özellikleyollardakiBâtınîtehdidînînbertarafedilmesiniemretmişti.Sultan Sencer’inticareteverdiğiönemigösterenbirdiğerörnekiseHorasan’dabulunan ticaretyollarıüzerindeişaretkuleleri(¸'--)inşaettirmişolmasıdır.Özellikle kervanlarınvediğeryolcularınyollarınıkaybetmeihtimallerininyüksekolduğu çöllerdeinşaedilenbukuleler,denizlerdekifenerinkaradakiişlevini üstlenmektedir.Husrevcird’inbirkilometrekadargüneyindebulunanışıkkulesi, 505/1111-1112 tarihinde Melik Sencer tarafından inşa ettirilmiştir. Kule yaklaşık 29 metreyüksekliğindedir 2 .GörüldüğüüzereSencer’indahameliklikdöneminden itibarenticareteönemverdiğivebunauygunfaaliyetlergerçekleştiği anlaşılmaktadır.Yollarıngüvenliğininnedereceönemliolduğunugösterenbir 1 Hüseynî, s. 38; Yakubovskıy, Merv, ĐA, s. 774. 2 Şebânkâreî, s. 129; Tâhirî, Horasan, s. 162. 128 örnekiseHorasanlıhacıların552/1157-1158’dehaccagidebilmişolmalarıdır 3 . SultanSencer’inölümündensonrabilehaccagitmeyibaşaranHorasanlılar’ın, BüyükSelçuklular’ıngüçlüdönemlerindedahagüvenlibirşekildeseyahat ettiklerini söylemek yanlış olmayacaktır. Horasanaynızamandadiğerticaretmerkezleriiçindeönemlibir konumdaydı. Nitekim güçlü bir ziraî kalkınmışlık içerisinde bulunan Hârizm’in batı dünyası ile olan münasebeti, ancak Horasan üzerindenyapılabilmektedir.Şüphesiz budurumMaverâünnehiriçindegeçerlidir.Maverâünnehir,hemticarîhemde kültürelanlamdabüyükönemtaşımaktavebölgebatıilehertürlüticarî münasebetleriniHorasanüzerindengerçekleştirmektedir.BununyanındaHorasan şehirleriniHârizmilebirbirinebağlayanyollardabulunmaktadır.ÖzellikleBelh’i Tırmiz’ebağlayanyolbunlarınenönemlisidurumundadır.Ayrıcaherbiriönemli ticarîmerkezdurumundabulunanHorasanşehirleriarasındadaönemliticaret yollarımevcuttur.Horasan’ınendoğusundabulunanBelh,Ceyhunhavzasıyla bağlantıyı sağlayan kilit şehir konumundadır. Nitekim IX. yüzyıl müellifi Ya‘kûbî 4 , Belh’iHorasan’ınenbüyükşehriolarakkaydeder.Büyüklüğüyledoğruorantılı olarakşehirde12kapıbulunmaktadır.AyrıcaBelhHorasan’ıntamortasındayer almaktadır.Öyleki,şehirdendoğudakiFergana,batıdakiRey,güneytarafındaki SîstânvenihayetkuzeytaraftakiKabilveKandahar’ınuzaklıkları30menzildir. AyrıcaKirman,Keşmir,HârizmveMultândaşehre30menziluzaklıktadır 5 .Belh ileMerv’idebirbirinebağlayanbaşkabirticaretyoludabulunmaktadır.Buyol, dolambaçlı bir şekilde dağların eteklerini takip ederek Murgab nehrine, daha sonra kuzeybatıistikametindenehritakipederekMerv’ekadarulaşmaktadır 6 .Güzergâh üzerindeŞuburgân,FaryâbveTâlekânşehirleriyeralır.AyrıcaŞuburgân’ınbir merhalegüneyindeEnbârşehribulunmakta,ŞuburgânileMeymene(Yahudiye) arası3günlükmesafeolarakkaydedilmektedir.MeymeneileFaryâbarasıiseiki 3 Đbnü’l-Esîr,C.XI,s.189.OdönemşartlarıdüşünüldüğündehacılarınZilhicceayındanaşağı yukarıüçayönceŞevval552/Kasım-Aralık1157tarihindeHorasan’danayrılmışolmaları gerekmektedir. 4 Ya‘kûbî, s. 63. 5 Ya‘kûbî, s. 63; Barthold, Türkistan, s. 80. 6 Barthold, Türkistan, s. 83. 129 gün,Şuburgândaaynımesafedebiruzaklıktabulunmaktadır.MervileMeymene arasında diğer bir yol daha mevcut olup, Belh yolunu dik bir şekilde kesmektedir 7 . Horasan,Uzakdoğu,Hindistan,DoğuAvrupaveBatıAsyaileyoğunbir ticaretfaaliyetiiçindebulunmaktaydı.ÖzellikleHorasan’daüretilenpamukluve yünlükumaşlaraherbölgedenbüyükilgiduyulmaktadır.BuürünlerBatıAvrupa pazarlarınadahiulaşabilmektedir.Horasan’ınbatıdünyasıileolanticaretinde önemlibirüskonumundayeralanmerkeziseMısır’dır.HorasanveĐran’ındiğer bölgelerindengelenürünler,karayoluylaMısır’aulaştırılmakta,buradaki limanlardangemilereyüklenerekpekçokülkeyeihraçedilmektedir.1100-1130 yıllarıarasındaüretilenĐranipeğiMısır’daiyikazançgetirenürünlerarasındayer almaktadır.Mısır’aipekgetirenHorasanveĐranlıtüccarlar,ketenbaştaolmak üzere diğer kumaşları satın alarak geri dönmektedir 8 . Uluslararası sayılabilecek ticaret yanında Horasan’ın diğer bölge şehirleriyle olanticaretideönemarzetmekteydi.Horasan’ınönemlişehirleriHârizmve Mâverâünnehirilekervanyollarıylabağlantılıydı.Yollarınenönemlikavşak noktasındaiseNîşâbûrşehribulunmaktaydı.Çöllerdendegeçenbuticaretyolları üzerindekervanlarınsuihtiyacınıkarşılamaküzeregöllervekuyularinşaedilmiş, ayrıca kervanlarınyollarını kaybetmemelerini sağlamak amacıyla işaret kuleleri de yapılmıştı.Ticaretyollarındayolculukedenlerintümihtiyaçlarıdüşünülmüşve bunlarauygunçalışmalardayapılmıştı.Örneğinyollarüzerindepostaistasyonları, kervanların konaklayabilecekleri kervansaraylar, istihkâm amaçlı karakollar da inşa edilmişti. Bu sayede kervanlar daha güvenli bir şekilde yolculuk edebilme imkânına sahip olabilmişlerdi 9 . Horasanşehirlerininekonomileridahaziyadeziraatveticaretüzerineinşa edilmişti. Bununla birlikte Horasan coğrafyasında yaygın bir şekilde hayvancılık da önemarzetmekteydi.BüyükSelçuklular’ınHorasan’agelmelerisonrasındailk merkezolarakkabulettikleriNîşâbûr,SâmânîlerveGaznelilerdönemindede önemli bir ticaret merkezi durumunda olmuştu. Nitekim şehir doğu ile batı ticaretini 7 Barthold, Türkistan, s. 83-84. 8 Agacanov, Selçuklular, s. 237. 9 Agacanov, Selçuklular, s. 237-238; Tâhirî, Horasan, s. 162. 130 sağlayanticaretyollarınınkesiştiğimerkezdurumundabulunmaktaydı.Busayede kazandığıticarîmerkezolmaözelliğininSelçuklulardönemindedegeçerliliğini koruduğugörülmektedir.Şehrinpekçokyerindeönemlipazarlarveticaret hayatınıngerektirdiğikervansaraylarilehanlarmevcuttu.Ayrıcaşehir,pekçok tüccar için de önemli uğrak yerlerinden biri haline gelmişti. Bu canlılık neticesinde şehirdedeğişiksanatlarıicraedenpekçoksanatveticareterbabıfaaliyet göstermekteydi 10 .Bütünbufaaliyetlercanlıbirticarethayatınınneticesinde meydana gelmiş gelişmelerdi. Horasan’dayerliveyabancıtüccarınticaretyapabildiğiçoksayıdapazar bulunuyordu.Şehrinenbüyükpazarıolanvemerkezpazarolarakadlandırılan pazarlar, şehrin ticaret hayatının en önemli halkalarından birisini teşkil etmekteydi. Bupazarlar,şehrinasılbölümüolanşehristandakurulmayıp,onunduvarlarının dışında yer almaktaydı. Devlet bu sayede pazarlara alışveriş için gelen yabancı halk vegöçebelerinşehriniçinegirmesineengelolmayıamaçlıyordu.Busayede özelliklehayvanvehayvansalgıdasatmaküzereşehreinengöçebelerden kaynaklanabilecekgüvenliksorunlarıdaortadankaldırılmışoluyordu.Pazarlar sayesindehemşehirhalkı,hemdegöçebelerekonomikihtiyaçlarınıgüvenlibir şekilde karşılayabilmekteydi. Pazarlara mal satmak amacıyla gelen göçebeler de bu sayedeşehiryaşamınıtanımavesosyalleşmeimkânınasahipoluyorlardı.Pazarlar, halkınekonomikyaşantısınakatkıyapmaklabirlikte,aynızamandasiyasîbir mekânözelliğidetaşımaktaydı.BüyükSelçuklulardönemindenormalpazarlar yanındaNîşâbûrşehrindebirçokmeslekgrubununticareticraettiğiçarşılarda mevcuttu.Buçarşılardabelirlimalvehizmetlersunulmaktaydı.Kaynaklarımız, SelçuklulardönemindeNîşâbûr’daSaraçlarpazarı,DemircilerçarşısıveAttârlar çarşısınınvarolduğunukaydetmektedirler.Attârlarçarşısı553/1158tarihinde yıkılmıştı.Nîşâbûrdemircilikfaaliyetleriyleönplanaçıkmışbirşehirdi.Demirci esnafıtarafındanherçeşitdemireşya,iğne,bıçakgibiürünlerüretilmekteydi. 10 Hudûdü’l-‘alem,s.89;Zahoder,Horasan,s.499;Bosworth,GhaznavidEmpire,s.149; Agacanov,Selçuklular,s.229;H.Gaube,“Sūk”,EI 2 ,C.IX,s.796;Tezimizinbubölümünde ayrıca,MarmaraÜniversitesiTürkiyatAraştırmaEnstitüsü’nündüzenlemişolduğuDünden BugüneĐpekYolu:BeklentilerveGerçeklerSempozyumu(18-19Ekim2007)’ndaProf.Dr. ErdoğanMerçiltarafındansunulanvehenüzbasılmamışolan“BüyükSelçuklularDöneminde Ekonomik Açıdan Nişabur” adlı bildiriden faydalanılmıştır. 131 Selçuklular’ınsonbaşkentiMerv’dedeekmek,tohum,meyvevesebzelerin satıldığıpazarlaryanındazanaaterbabınınsanatlarınıicraeyledikleripazarlar mevcuttu.Merv’desadecebuğdayalışverişininyapıldığıbirçarşıdafaaliyet göstermekteydi.BununyanındaHerat’taıtriyat,Belh’teiseiplikçilerçarşısı,yine Belh’teköletacirlerininfaaliyeticraettiğibirçarşıdamevcuttu 11 .Ayrıca Nîşâbûr’daKerrâmîler’inkendilerineaitçarşısıbulunması 12 ,şehirlerdefarklı mezhepgruplarınahitapedençarşılarındabulunduğunugöstermektedir.Bununla birlikteNîşâbûrgibiuluslararasıseviyedesayılabilecekçarşılarıbulunanbir şehirdeKerrâmîler’indahaziyadegünlükihtiyaçlarınıkarşılamaküzereçarşı kurduklarını söylemek akla daha uygun bir durumdur. Farklı dînî grupların, farklı mahallelerde ikamet etmelerinden dolayı kendi yerel ekonomilerini oluşturmaları, başkadeyişlehermahallede,barınannüfusagörehalkınihtiyaçlarınacevap verebilecekmeslekerbabınınfaaliyetgöstermesigayettabiîdir.Neticedebu durumhermahalledeküçükdeolsabirçarşınınfaaliyetgöstermesinesebep olmaktadır. Horasan’ınbüyükşehirlerindenbiriolanBelh,birtaraftanHorasanve HindukuşdağlarıeteklerindenTürkistan’aveÇin’euzanan,diğertaraftanda Ceyhun’un sol kıyısından uzanarak Hindistan ve Afganistan’a ulaşan doğu-batı ana ticaretyollarınıngeçtiğiönemlibirkavşaktayeralır.Belh,Kuh-iBaba’nın Amuderya’ya doğru gelen önemli ticaret yollarından birinin üzerinde kurulmuştur 13 . BusayedetarihininherdönemindeolduğugibiSelçuklulardönemindedeönemli bir ticaret merkezi olmuştur 14 . ŞehirMoğolistilâsınakadarHorasan’ınenönemliticaretmerkezlerinden birisiolarakdikkatçekmiştir.KonumuitibariyleHindistanileyapılanticaret açısındandaönemtaşır.BusebepleşehrinHindistanileirtibatınısağlayan kapılarındanbiriHindûvânolarakanılmaktadır 15 .ŞehirHindistan’danbitkiselilâç 11 Đbn Münevver,Esrâru’t-tevhîd, s. 126; Nâsır-ı Hüsrev,s. 5; Çehârmakāle,s. 106; Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 197; Zahoder, Horasan, s. 499; Agacanov, Selçuklular, s. 241. 12 Đbn Münevver, Esrâru’t-tevhîd, s. 94 13 Hartmann, Belh, ĐA, s. 485. 14 Bosworth, Balk, EIr, s. 587-588; Toynbee, Oxus and Jumna, s. 93; 15 Bahrvezî, Belh, Dairetü’l-ma‘ârif, s. 461. 132 hammaddesi,ıtriyat,şeker,eveşyası,Türkistan’dandaibrişimkumaş,değerli taşlar, kıymetli madenler, cariye ve gulâmlar ithal etmektedir 16 . Buna karşılık Belh veonabağlıbölgelerdenihraçedilenürünlerarasındaiseüzümönemlibiryer tutmaktadır 17 . Belh’tekinehirlerinsulamadışındaticaretamacıyladakullanıldığı görülmektedir.BunehirlerözellikleHindistanileyapılanticarettetaşımacılık amacıyla da kullanılmıştır 18 . Mervşehrideözelliklebaşkentolduktansonraönemliticarîmerkezlerden birisidurumunagelmişti.ÇağrıBey’inşehrehâkimolmasısonrasıbaşlattığı düzenlemeler,diğerhâkimlertarafındandadevamettirilmişveşehirbusayede döneminendüzenlişehirlerindenbirisihalinegetirilmiştir.Onunbuönemibüyük ölçüde ticarî yollar üzerinde yer almasından ileri gelmekteydi. Merv’in ticarî yollar üzerindebulunuyorolmasıdoğuluvebatılıpekçoktüccarınşehirdebulunmasına imkânsağlamaktaydı.AyrıcaMerv,HârizmveMâverâünnehir’eulaşanticaret yolunun halkalarından birini oluşturmakta, şehrin dışında bulunan Esteratej (¸-ا¸--ا) vahası,ticaretkervanlarınınsuihtiyacınıkarşılamasısebebiylebirhayliönem taşımaktadır.Mervdiğerşehirlerdenfarklıbirihraçürünüüreterekdedikkat çekmektedir.Önemliustalarınelindençıkarakmüzisyenlerinhizmetinesunulan değerlikanunlar,Merv’inönemliihraçürünlerindenbiriniteşkiletmektedir. Merv’denayrıcahalıveMerv’eözgüelbiselerihraçedilendiğerürünlerarasında yer almaktaydı 19 . HiçkuşkusuzHorasan’ınküçüklübüyüklüdiğerşehirlerindedepekçok pazarfaaliyetgöstermektedir.Kaynaklarımızcakaydedilenpazarlardanbiriside Herat’ta bulunan Kasaplar Çarşısı’dır. Nizâmî ‘Arûzî 20 , Sultan Melikşah zamanında Herat’ta geçen bir olayı naklederken mekan olarak Kasaplar Çarşısı’nı kullanmıştır. Herat’abağlıbulunanBûşencşehrikerestesivekeresteticaretiyledeünlenmiştir. 16 Bahrvezî, aynı yer. 17 Robert S. Lopez-Irwing W. Raymond, Medieval Trade in the Mediterranean World, New York 1990, s. 29. 18 Aryana, s. 51. 19 Lopez-Raymond, Medieval Trade, s. 29; Velî, aynı makale, s. 204, 209-210. 20 Çehâr makāle, s. 126. 133 Hiç şüphesiz bu şehirde kereste sektörüne yönelik bir yapılanma da bulunmaktadır. BununyanındaküçükbirkasabaolanMeyhene’dedebirçarşımevcuttuvebu çarşıda 40 terazi kullanılıyordu 21 . BununlabirlikteHorasanbölgesindekiçarşıvepazarlarıyukarıda naklettiklerimizlesınırlandırmakmümküngörünmemektedir.Herfırsattaönemini vurguladığımız Horasan’ın ticarî ve ekonomik gelişmişliği ile paralel olarak üretilen mallarınpazarlandığıpekçokçarşıvepazarınvarlığımuhakkaktır.Ayrıcadiğer şehirvebölgelerarasındagelişmişbulunanticaretindebüyükpazarların kurulmasınazeminsağlayacağıaçıktır.NeticeolaraközelikleSultanSencer zamanındameslekbirliklerininsıkıbirmünasebetiçerisindeolduğudagözönüne alındığında, her meslek grubunun kendilerine ait bir çarşıda faaliyette bulundukları sonucuna varmak çok da zor olmayacaktır. Ticaretin en önemli unsurlarından biri kuşkusuz paradır. Bu sebeple önemli ticarîmerkezlerdededarphanebulunmaktadır.X.yüzyılınortalarınadoğruortaya çıkangümüşparaeksikliği,dahasonrakidönemdedeetkilerinidevamettirmişve devletleri yeni para politikaları uygulamaya sevk etmiştir. Bu para sıkıntısı yaklaşık 200yılboyuncadevametmiştir.EksikliğinenönemlisebebiAvrupavekuzey ülkeleriyleyapılanticaretsırasındabüyükmiktardakigümüşparanınAvrupa’ya götürülmesiydi.Busebepletamkapasiteyleçalıştırılangümüşmadenleribirsüre sonratükenmişvebununneticesindegümüşsıkıntısıbaşgöstermeyebaşlamıştı. Dahaönceyapılmışolangümüşeşyalarbileeritilmişveeldeedilengümüşten paralarbasılmıştı.Eksikliğindiğerbirsebebideşehirlerinhızlıbirşekilde büyümesindenkaynaklanıyordu.Büyüyenşehirlerberaberindeticaretinartmasına vedolayısıyladahafazlaparabasılmasınasebepoluyordu.Hattabazışehirlerde sahteparalarekonomiyitehditederhalebilegelebilmişti.Buşekildebaşgösteren gümüşsıkıntısıSelçuklulardönemindededevametti.BüyükSelçuklular,yenibir parasal sistemi devreye sokarak bu sıkıntıyı bertaraf etme yoluna gitti. Devlet daha ziyade altın paralar basmaktaydı. Farklı isimlerle basılan dinarların farklı ayarlarda basıldığıherkesçebilinenbirdurumdu.Neticedefarklıayardakiparalarbölgesel ticaretteazdaolsakarmaşayanedenolmaklabirlikte,herbölgeninkendi 21 Đbn Münevver, Esrâru’t-tevhîd, s. 163-164; Barthold, Bûşenc, ĐA, s. 825. 134 ekonomisininoluşmasınısağladı.Ülkeninenbüyükdarphanelerindenbirisi Nîşâbûr’da bulunmakta ve burada çok miktarda dinar basılmaktaydı. Hatta Nîşâbûr başkentolmamasınarağmenhazinebarındırmaktaydı.Nîşâbûrdinarlarıyüksek ayarlıparalardıveNîşâbûriyealtınıolarakadlandırılmaktaydı.Yüksekayarlı dinarlar,ülkenindiğerdarphanelerindedebasılmaktaydı.Bununlabirliktezaman zamanbozulanekonomisebebiyledüşükayarlıparalardatedavülesunulmuştu. Düşükayarlıaltınparalarıyüksekayarlıaltınlakaplanangümüşparalarvealtına bakır eklenerek kaplanan gümüş paraların tedavüle sunulması takip etti. Dirhemler iseilkzamanlardabakırvegümüşbileşimindenbasılırkensonralarıtamamen bakırdanbasılmayabaşlandı.SultanSencerdönemininsonlarınadoğruyaşanan olumsuzolaylarneticesindeekonomisekteyeuğramış,budamadeniparaların kalitelerini bir hayli düşürmüştü 22 . Horasan’dadarphanebulunandiğerbirşehirtaşıdığıticarîvesiyasîöneme binaenBelhidi.Nitekimşehirsahipolduğugümüşmadenleriyledeünlüydü. Selçuklular’danöncekidönemdeHeratveBelh’teAbdülmelikb.Mervanadına parabasıldığıvebuparalardaşehrinadınınBelhü’l-beyzaolarakkaydedildiği bilinmektedir 23 . SelçuklulardönemindeHorasan’dasikkebasılanmerkezlerNîşâbûr,Herat, Belh,Merv,Serahs,Mervu’r-rûzveVelvâlicşehirleridir 24 .Sikkelergenelolarak dinarolarakbasılmaklabirlikte,yukarıdadabelirttiğimizgibifarklımadenlerde kullanılmıştı.Hocaniyazov 25 ,Selçuklulardönemindekiparalarınaltın(dinar), gümüş(dirhem)vebakırdanbasılmışolduğunubelirtmektedir.Bununlabirlikte altın-gümüş alaşımından paralar da basılmıştır 26 . Biryerdeparabasılabilmesininenönemlietmenlerindenbirisideşehirde basılacakparalarınhammaddesinisağlayacakmadenlerinbulunmasıdır.Madenî 22 ĐbnMünevver,Esrâru’t-tevhîd,s.116;Hüseynî,s.10;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.68;Ahmedb. Mahmûd,C.I,s.116;Bünyadov,HârezmşâhlığıveEnuştekinler,s.125vd.;ÜlkerErginsoy, Đslam Maden Sanatının Gelişmesi, Đstanbul 1978, s. 123; James W. Allen, Islamic Metalwork, The Nuhad es-SaidCollection, London 1982, s. 13. 23 Uslu, Đslam Orduları..., s. 6; A. Y. al-Hassan-D. R. Hill, “Ma‘din”, EI 2 , C. V, s. 967. 24 Schwarz, Sylloge, s. 149; Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 5-23, 29-31, 50-53, 92, 122. 25 Hocaniyazov, Sikkeler Kataloğu, s. 5, 21, 23. 26 Bkz. Resim 29. 135 paralarmümkünolduğuncahammaddesinindeçıkartılabildiğişehirlerde basılmaktadır.Nîşâbûr,Belh,HeratveMervşehirlerindeparabasıldığınagöre,bu şehirlerdeparalarınbasılmışolduğu,altıngümüşvebakırmadenleride bulunmaktadır. Nitekim Hudûdu’l-‘alem 27 , Horasan’da altın, gümüş ve diğer maden cevherlerininbulunduğunu,bumadenlerindedağlardançıkarıldıklarını kaydetmektedir.Ayrıca341/952-953senesiyletarihlendirilenEbûDülef’in Sefernâme’sindedeNîşâbûr’daçokfazlamadenbulunduğukaydedilmektedir. BununlabirlikteNîşâbûrileözdeşleşenenönemlimadentürkuazdır.Busebeple şehir Şehr-i Firûze olarak da anılmaktadır 28 . 2. Toprak Sistemi ve Ekonomiye Etkisi Selçuklular’da toprak sistemi denildiğinde hiç kuşkusuz akla ilk olarak iktâ sistemigelmektedir.Askerîbiroluşumolarakortayaçıkaniktâsistemininhem ekonomik,hemdesosyalsonuçlarımevcuttur.BüyükSelçuklulardöneminde SultanMelikşahzamanındanitibarenuygulamayakonulanbusistem,önceleri kargaşanınhükümsürdüğü,üretiminvedolayısıylatahsilâtınyapılamadığı bölgelerdeyürürlüğekonulmuştur.Nizâmülmülk,kargaşabölgelerindekitarım topraklarınıiktâkısımlarınaayırmaksuretiyleyenibirdüzenlemeyegitmiş,bu sayededüzenlişekildetarımyapılmayabaşlananbölgelerdederefahseviyesiher geçengünartmayabaşlamıştır.Bununlabirliktebusistembazıbölgelerde,toprak sahibi olan halkın,yanidihkānların zararına işlemiş, zarar daha ziyade Horasan ve Mâverâünnehir’de kendisini göstermişti. Bölgenin önemli devletlerinden Sâmânîler, biraz da dihkānların etkisiyle yıkılmıştı. Dolayısıyla dihkānlar yeni kurulmakta olan birdevletekarşıtavırtakındılarsada,onlarınetkisiçokfazlaolamadı.Hergeçen güniktâsistemidahaetkinbirşekildedevletdüzenindeyerinialmayıbaşardı.Đlk zamanlardadahasıkıkurallarabağlıbulunaniktâsistemi,zamanlasultanın inisiyatifindebirmüessesegibialgılanmayabaşlanmıştı.Sultankendisinebağlı 27 Bkz. Aynı eser, s. 88; Ayrıca bkz. Strange, aynı eser, s. 429; Uslu, Horasan, s. 157; Hassan-Hill, Ma‘din, EI 2 , s. 967. 28 EbûDülef,Sefernâme-yiEbûDülefderĐran,er-Risâletü’s-sâniye,nşr.V.Minorsky/Farsça çev. Seyyid Ebu’l-Fazl Tabâtabâî, Tahran 1342 hş., s. 86; Öztürk, Anadolu Erenlerinin Kaynağı, s. 165. 136 olankişilerehizmetlerikarşılığındaiktâverebilmektevebubağışlarınmiktarı tamamensultanınisteğinegörebelirlenebilmekteydi.Sultanzamanveneden gözetmeksizin iktâ miktarını arttırabilir veya tamamen geri alabilirdi. Bu durum iktâ sahibinintaşıdığıunvanlailgilideğildi.Đktâarazileridahaziyadeaskerî-idarî rütbeleregörevenüfûzluailelereverilmekteydi.Askerîiktâlarikikısma ayrılmakta,ilkkısımiktâlardahaziyadebüyükemîrlereverilirken,ikincikısım iktâlar ise kendi bölgesinde hâkim bulunan küçük toprak sahiplerine verilmekteydi. Đktâlartoprağınveriminegörefarklıderecedekikişilereverilmekteydi.Bazı durumlarda adlî teşkilata mensup kişilere de iktâ verildiği görülmekteydi 29 . Bunarağmendihkānlıksisteminindevamettiğinedairörnekteşkil edebilecekbazıdurumlardamevcuttur.Nitekim ĐbnFunduk 30 ,mahallihanedanlar başlığıaltındayirmidenfazlaaileninBeyhakveçevresindekihâkimiyetinden bahsetmektedir.Buradahayathikâyesininaklettiğibazıkişilerinşehirveyakasaba riyasetlerininailelerindenkendilerinenaklolunduğugörülmektedir.Bu hâkimiyetlerdeSelçukluyönetimincebiratamanınyapılıpyapılmadığı belirtilmemeklebirlikte,riyasetinişlerlikkazanabilmesiiçinsultanveyavezir tarafındanonaylanmasınıngereğidemümkünolabilir.Nitekimbudurumaörnek teşkiledebilecekbirolayşuşekildegelişmiştir.Babasınınölümündensonra medresedeonunyerinialmakisteyenEbu’l-KâsımMuzafferb.Abdülmelikb. Abdullahb.Đmâmü’l-Haremeynel-Cüveynî’yefakihlerveöğrencileronay vermemişti.Onunmedresededersverebilmesiiçinkendisindenonayistenmiş, Nizâmülmülk’tenalmışolduğuonaysayesindeNizamiyeMedresesi’ndeders verebilmeyibaşarmıştır 31 .Budurummevcutkenmahalliailehâkimiyetlerinin Selçuklular’ınizniolmadansürdürülebilmesiihtimaldâhilindegörünmemektedir. Ayrıcabahsettiğimizailehâkimiyetlerininçerçevesitammanasıylabelli olamamaktadır.Başkadeyişlebuailelerinbellibirtoprakparçasınahükmedip 29 Barthold, Türkistan, s. 327, 329; Ann K. S. Lambton, Landlord and Peasant in Persia, Oxford 1953,s.53vd.;Lambton,SancarĐmparatorluğununYönetimi,s.372vd.;Klausner,Seljuk Vezirate,s.10;Agacanov,Selçuklular,s.129;DavidMorgan,MedievalPersia1040-1797, London 1988, s. 38-39; Safi, aynı makale, s. 354. 30 Tarih-iBeyhak,s.73vd.,94;Ayrıcabkz.Agacanov,Selçuklular,s.209;Kafesoğlu, Selçuklular, ĐA, s. 400-401. 31 Bkz. Kültürel Hayat Bölümü. 137 etmedikleri tam manasıyla anlaşılamamaktadır. Bununla birlikte ailelerin ekonomik zenginliğeulaştıklarıaçıktır.NitekimbazılarıCumamescidiinşaettirecekkadar varlıklıdır 32 .SisteminHorasan’ındiğerküçükşehirlerindedeişlerbirdurumda olduğunusöylemekzorolmayacaktır.Büyükşehirlerisedahaziyadehanedana mensupveyadiğerönemliemirlereiktâedildiğiiçinfarklıbiryapılanma göstermektedirler. Arazibüyüklük,vergilendirmebiçimivehukukistatüsünegöreayrılık göstermektedir.Büyüktoprakparçalarınayukarıdadabelirttiğimizgibisultanve hanedanüyeleriilediğerönemliemîrlerhâkimdurumdadır.Küçükölçekli topraklarınsahipleriisedahaziyadeköylülerdir.Köylülerdekendiaralarında varlıklı ve fakir olarak ayrılmaktadır. Ayrıca vergiden muaf tutulan bazı mülkler de bulunmaktadır.Topraklaralınıpsatılmakta,hediyeedilebilmektevemirasolarak bırakılabilmektedir. Başka deyişle tüm araziler tamamen devletin hâkimiyeti altında değildir.Öyleki,1078tarihlibirnikâhakdindeerkekyenievlendiğieşinetoprak hediye etmiştir. Damat bu amaçla Herat’a bağlı Bâmîyân’da dört parça toprak satın almış ve bunların mülkiyet haklarını hediye olarak geline devretmiştir 33 . ÖzellikleSultanSencerdönemindeHorasanveçevrebölgelereyapılan atamalarlailgiliolarakmevcutbulunanbazımenşurlardaniktâsistemihakkında dahagenişbilgileredinebilmekteyiz.NitekimBelhvaliliğineatananEbu’l-Fethb. EbûBekrb.Kamaç’ınatamamenşurundayenivalinin,iktâsahibiolarakmalî işlerden sorumlu olduğu da anlaşılmaktadır. Hiç şüphesiz bu malî sorumluluk, onun kendi iktâları için de geçerli olan bir durumdur 34 . 3. Tarım ve Hayvancılık Selçuklularzamanında,devletinanagelirkaynaklarındanbiriniteşkileden tarım,aynızamandanüfusunenönemligeçimkaynağıdurumundaydı.Busebeple 32 ĐbnFunduk,Tarih-iBeyhak,s.118.ĐbnFunduk(aynıyer),MüstevfîyânbaşlığıaltındaHâce Ebu’l-HasanMuhammedb.Aliel-Müstevfî’ninTuraysîsnahiyesindenolduğunu,ancak Sebzevâr’a gelerek burada ve başka bir kasabada Cuma mescidi inşa ettirdiğini nakleder. 33 Atebetü’l-ketebe, s. 23-24, 71; Agacanov, Selçuklular, s. 208-209. 34 Atebetü’l-Ketebe, s. 77; Lambton, Sancar Đmparatorluğunun Yönetimi, s. 374-375. 138 ileriyedönükbirşekildeinşaedilensulamasistemleri,çokgenişbiralanıkapsar. Devlet,kurduğusulamasistemlerisayesindeüretilenüründenbellibirmiktarını vergiolaraktoplamaktadır.ÖzellikleSultanMelikşahveSencerzamanlarında ülkenindiğeryerlerindeolduğugibiHorasan’dadainşaedilensulamakanalları sayesindetarımürünlerindebüyükartışgörülmüş,gelişentarımsayesindeticaret canlanarak şehirler daha mamur bir hale gelmişti 35 . Horasan, geniş tarımsal ürün çeşitliliğine sahip bir bölge olup, hemen hemen herşehrideaynıözelliklerigöstermektedir.Bölgeninuyguniklimivetarımiçin oluşturulanelverişlisulamaşartlarısayesindeüründahabolvekalitelibirhale gelmiştir.Horasan’ınendoğukısmınıoluşturanBelhşehrineçokyakınolan dağlardan,nehirlervasıtasıylagelenalüvyonlutopraklar,sulamasistemlitarımla birleşince bölge çok verimli bir hal almıştır 36 . Bunun neticesinde Belh’in etrafı bağ ve bahçelerle çevrilmiştir. Halkı genel olarak çiftçilikle geçinen şehirde, üzüm, yer mantarı,ağaçkavunu,turunçgiller,şekerkamışı,nilüferçiçeğiyetiştirilmekte 37 , ayrıcaBelh,buğdayambarıözelliğindendolayıHârizm’ebuğdayihraç etmektedir 38 .BelhvekomşusuHerat’tabuğdayaekolaraksanayiyehammadde teşkiledebilecekbitkiler,yetiştirilendiğerürünlerarasındayeralmaktadır.Aynı zamandaturunçgiller,zambakveüzümihraçedilmeyeuygunkalitededir.Sadece üzümün120çeşidiyetiştirilmekte,bunlardakendiaralarındakalitesinegöre ayrılmaktadır 39 . DiğertaraftanMervşehrinindeiçindebulunduğuMurgabvadisi,ziraatın gelişmişolduğubölgelerdenbirisiolarakgözeçarpmaktadır.Merv’eüçfersah uzaklıktabulunanMurgabvadisindekiköyler,Karakurumçölündenrüzgârlarla buralarasürüklenenvezamanzamanyerdeğiştirenkumtepeleriylemücadele etmekdurumundakalmışlardı.Merv’intopraklarıtuzluvekumlubirözellik taşımasınarağmen,budurumtarımyapmayaengeltaşımamaktadır.Merv’de, 35 Turan, Selçuklular, s. 343; Lambton, Continuity, s. 159 vd. 36 Bosworth,Balk,EIr,s.588.Horasan’daüretilenürünleridönemeenyakınkaynaklaryanında dönem öncesi ve sonrası kaynaklardan karşılaştırmalı olarak vermeyi uygun buluyoruz. 37 Hudûdü’l-‘alem,s.99;Hartmann,Belh,ĐA,s.487;Uslu,Horasan,s.154;Uslu,Đslam Orduları..., s. 3 38 Agacanov, Selçuklular, 202-203. 39 Çehâr makāle, s. 77; Agacanov, Selçuklular, s. 201-202, 241 139 özelliklesulanabilenarazidearpavebuğdayekimiyapılmakta,bununyanında üzüm,kavun,armutgibiçokkalitelimeyvelerüretilmektedir.Buradakikavunun ünü o kadar fazladır ki, diğer memleketlere ihraç edilmektedir. Sanayi ürünü olarak üretilenenönemliürünisepamuktur.Merv’deyetişenbuğdaydabüyükbirüne sahiptir, çünkü bu buğdaydan yapılan ekmek çok lezzetli olmaktadır 40 . Mervbölgesindekitarımsalgelişim,yaygınbirşekildekullanılansulama kanalları sayesinde olabilmektedir. Sulama kanallarının en önemlilerinden birisi de Sultan Sencer tarafından Merv’de inşa edilmiştir. Moğollar tarafından tahrip edilen bukanalsistemi,MurgâbnehrininsularınıMervovalarınaaktarmış,böylece Merv’dekitarımüretimindebireyüzoranındabüyükartışmeydanagelmişti. Merv’depamuküretimivebunabağlısanayidebüyükgelişmegöstermişti. Murgâbnehrindendörtbüyükanasulamakanalıçekilmiş,bukanallardanda çevredekiköyleresutaşıyanpekçokküçükkanalinşaedilmişti.Bölgeniniklim şartlarıdüşünüldüğündeyazmevsimindeartansuihtiyacınıkarşılamaküzere bentleredeihtiyaçduyulmuştu.Bununneticesindesulamaihtiyacınıkarşılamak üzereayrıcabirbentinşaedilmiş,bendinMervbölgesindekitarımsalüretimdeki önemibirhaylifazlaolmuştu 41 .Sultanbendadıylameşhurbubendi,Sultan Sencer’ininşaettirmişolmaihtimaliyüksekgörünmektedir.Merv’inönemli özelliklerindenbirdiğerideçölşartlarınauygundevelerinüretimmerkezlerinden biri oluşuydu 42 . Nîşâbûr’unçevresiiseherzamangenişmeyvebahçeleriyleçevrilidir. Ortaçağda Nîşâbûr’da iyi kalitede keten ve pamuk yetiştirilmektedir. Diğer bir ürün iseişlenmemişipekolarakgözeçarpmaktadır 43 .Genişsulamasistemisayesinde çeşitli tarımsal ürünler ve bol miktarda meyve yetiştirmek mümkün olabilmektedir. Özellikleşehrinkuzeykısmıdahamamurveziraataçısındandahaverimlidir. Bundakienönemlisebepsuvesulamasistemlerininkuzeydedahayoğunbir şekildebulunmasındankaynaklanmaktadır.Şehrinçevresindebulunanverimli 40 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak,s. 280; Agacanov, Selçuklular, s. 203. 41 Turan,Selçuklular,s.268;Strange,aynıeser,s.402;Lambton,Continuity,s.164.Agacanov, Selçuklular, s. 203; 42 Hudûdü’l-‘alem, s. 94; Uslu, Horasan, s. 153. 43 Lockhart, Persian Cities, s. 86 140 otlaklar hayvan sürüleri için vazgeçilmez önem teşkil etmiş, bu otlaklar şehirde bol miktardasütvesütürünlerininüretilmesinekatkıdabulunmuştur.Nîşâbûr’abağlı bulunan Sebzevâr da tam manasıyla bir tarım şehri olarak kaydedilmektedir 44 . XIV. yüzyılcoğrafyakaynaklarındanolanNüzhetü’l-kulûb 45 ,Nîşâbûr’abağlı Đsferâyin’deüzümvetahılyetiştirildiğinizikreder.AynıkaynağagöreBeyhakve Câcermdetahılmerkezidir.AyrıcaBeyhakveCüveyn’deüzüm yetiştirilmektedir 46 .DahasonralarıHabûşânadınıalanUstuvâda,Nîşâbûr’abağlı şehirlerdenbirisiolup,buradadatahıl,üzüm,pamukvemeyveyetiştiği kaydedilmektedir 47 . Nizâmî-iArûzî 48 ,530/1135-1136tarihindeNîşâbûr’dabulunduğusırada mezarlığıziyaretegittiğindeburayabitişikbulunanbahçedearmutveşeftali ağaçlarının varlığından bahsetmektedir. ĐbnFunduk 49 iseBeyhak’abağlıikiayrıköydefıstıkyetiştiğini,hattabu fıstıklarınNîşâbûr’dabileeşibenzerininbulunmadığınınakletmektedir.Ayrıcao, Beyhak’a bağlı Keyzer (ر-,´) köyündeyetiştirilen narı da övmektedir. Bu durumda SelçuklulardönemindeNîşâbûrveBeyhakçevresindefıstıküretimininyaygın olduğusöylenebilir.Horasancoğrafyasındayaygınolaraküretilenmeyvelerden birisi de muhtemelen nardır. TümHorasancoğrafyasınınenyaygınmeyvesiisehiçkuşkusuzüzümdür. Beyhak’abağlıOştor(ر--ا),ŞeştemedveSerd-iEfrûr(¸و¸·ا-ر`)köyündeyetişen üzümlerinkalitesibirhayliyüksektir.AyrıcaNîşâbûr’unkenarmahallelerinde yetiştirilenürünlerarasındaüzümdeyeralmaktavebölgeninbirdiğerünlü meyvesini ise incir teşkil etmektedir 50 . HusrevcirdveEbârî(ى¸'-ا)köyündedeçokçeşitlimeyvelerinyetiştirildiği görülmektedir.Bunlarınenünlüsükırmızıvebeyazrenktekikayısıdır.Bölgede 44 Hudûdü’l-‘alem, s. 89; Lambton, Continuity, s. 168 45 Nüzhetü’l-kulûb, s. 183. 46 Aynı eser, s. 184. 47 Nüzhetü’l-kulûb, s. 184-185. 48 Çehâr makāle, s. 98. 49 Tarih-i Beyhak,s. 277. 50 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak,s. 278, 280; Zahoder, Horasan, s. 500. 141 ayrıca siyah ve beyaz üzüm yetiştirilmektedir. Yetiştirilen bu meyvelerin en önemli özelliği ise mevsimine göre erken olgunlaşmasıdır 51 . BazıürünlerneredeyseHorasanadıylabirlikteanılmaktadır.Buürünlerin başındaüzüm,incirvekavungelmektedir.EseriniXIV.yüzyıldakalemealan HamdullahMüstevfî 52 ,buüçürününbolcamiktardayetiştiğişehirlerolarakTûs, HeratveBûşenc’ikaydeder.AyrıcaĐsfizâr’danarbolmiktardayetiştirilmektedir. Heratiseçokçokgenişbağlarasahipbiryöredir.Bûşenc’dedeüzümyetişmekte olup, yetişen üzüm bir kaç çeşittir. Üzümün bol miktarda yetiştirildiği merkezlerden birisi de Bâdgîs olarak kaydedilmektedir. Herat’a bağlı olan Câm şehri boydan boya sulama kanalları ile donatılmıştır. Busebeplemeyvesibolbirbölgedir.Zâveiseyukarıdazikredilenlereekolarak tahıl, ipek ve pamuk üretilen şehirlerdendir 53 . Yukarıdadabelirttiğimizgibisulamasisteminedayalıtarımbüyükönem kazanmıştır.XI-XII.yüzyıldazengintarımalanlarındanbirisiBelhvecivarıdır. BelheyaletiBelhabveHulmanehirlerininsularıylasulandığıiçinverimnispeten fazladır.BelhabvadisindedebirçoksudeğirmenibulunduğuiçinnehirDehas olarakadlandırılmıştır.Belhab,şehiriçinde12kolaayrılmaktavebukollarşehrin etrafındakibağvebahçelerinsulanmasıamacıylakullanılmaktadır.Sulama kanallarışehrinbirkaçfersahdışınakadaruzanmış,busayedeşehrinekonomik gelişimindebüyüketkenolmuştu 54 .BelhbölgesiMoğolistilasınakadarzahire ambarı görevi görmeye devam etmiştir. Horasan’ındiğerönemlişehriHerat,suyubolbiryerolarak kaydedilmektedir.Su,tarımınenvazgeçilmezlerindenbirisiolduğunagöre Herat’takiziraîgelişmişlikenüstseviyededir.Şehirdeözelliklesonbaharmeyvesi olarakşehirdeüzüm,nar,armut,ayva,incir,badem,cevizvediğerürünlerbolca yetişmektedir 55 . 51 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak,s. 279. 52 Nüzhetü’l-kulûb, s. 185-188. 53 Nüzhetü’l-kulûb, s. 189-190. 54 Bosworth, Balk, EIr, C. III, s. 589; Toynbee, Oxus and Jumna, s. 94-95; Agacanov, Selçuklular, s. 202. 55 Makdisî, C. II, s. 447; Hudûdü’l-‘alem, s. 91; Đsfizârî, C. I, s. 281 142 BelhsınırlarıiçindeyeralanHuttelânşehriAbbâsîler,Gaznelilerve Selçuklulardönemindeyetiştirdiğiatlarlameşhurolmuştur.Şehirdebirdençokat pazarının bulunduğu bilinmektedir 56 . Ayrıca değerleri herkesçe bilinen Belh’e özgü develerdeçokçayetiştirilenhayvanlararasındabulunmaktadır.Şehrin yakınlarındakisteplerdeyetiştirilenvemükemmelbirırkolduğubelirtilenBelh develeri,baştakervantaşımacılığıolmaküzerehertürlüişiçinkullanılmaktadır. Nîşâbûr’abağlıbirşehirolanNesâ,yabaniavkuşlarınınyetiştirildiğienönemli merkezdurumundadır.Câcerm’deisebüyükbaşhayvanyetiştiriciliğiönem kazanmıştır 57 . 4. Sanayi Ürünleri a. Kumaş Üretimi Horasan, sanayi ürünleri açısından da büyük bir zenginlik arz eder. Özellikle Merv’depekçokzanaattürüçokgelişmişbirşekildeicraedilmektedir.Şehirde üretilenkumaştümHorasanbölgesindebüyükbirünesahiptir.Aynızamanda Nesâ’dainciişlemelikumaşlarüretilirken,Serahs’tadasimlikumaşüretimiön plâna çıkmaktadır. Ayrıca Nesâ, ham ipek ve örgü kumaşların da üretildiği önemli birmerkezlerdenbiridir.Tilkiderisindenimaledilenkürklerisediğerünlü ürünlerdenbirisiolmuştur.Nîşâbûrveçevresiiseipek,ketenvepamuklu kumaşlarınenönemliüretimmerkezidurumundadır.Pamuklukumaşlar,Merv, NîşâbûrveBelhbaştaolmaküzere,dahaziyadepamukyetiştirilentümHorasan şehirlerindeüretilmektedir.Dokunanbukumaşlardahasonraelbisehaline getirilerek, Đran’ın diğer bölgelerine, hatta doğu ülkelerine ihraç edilmektedir 58 . 56 Muhammedb.Mansûrb.Sa‘îdMübârekşâh,Âdâbü’l-harbve’ş-şecâ,nşr.AhmedSüheylî Hânsârî,Tahran1346hş.,s.218vd.; MehmetAltayKöymen,“AlpArslanveZamanıAskerî Teşkilâtı”, Ankara Ünv. D. T. C. F. D., sayı: 8-9’dan Ayrı Basım, Ankara 1970, s. 59. 57 Bosworth, Balk,EIr,C: III, s. 589; Strange, aynı eser, s. 392, 429. 58 Strange, aynı eser, s. 429; Agacanov, Selçuklular, s. 229-230; Abdülhalik Bakır, “Ortaçağ Đslâm Dünyasında Dokuma Sanayi”, Belleten, sayı: 241, Ankara 2000, s. 772. 143 Kumaşlardakisüslemelerdahaziyadeağaçlarüzerinderesmedilmişkuşlar veçiçeklerşeklindekitasvirlerdir.Selçuklulardönemindeyapılanhertürlü süslemedeharekethalindekivahşihayvanmotifleridesıkçakullanılmıştır.Bunun yanındaavsahneleridebutarzürünlerdesüslemeolaraktercihedilmiştir.Ayrıca Türktipiolarakadlandırılaninsanfigürleriyapılansüslemelerdevazgeçilmez tasvirler olmuştur 59 . SemerkandyakınlarındakiVâzârköyündedokunan,Vâzârî(ىرازاو)veya Horasandibacıolarakdakumaştürü,ayrıcaünlüdür.Pamuktanimaledilenbu kumaştan,tümĐran’datanınançokkalitelielbiselerimaledilmektedir.Parlak, yumuşakvepahalıolanbukumaş,aynızamandauzunömürlüdür.Safransarısı rengindekiVâzârîkumaşındanözelliklekışlıkelbiselerüretilmektedir.Ünüve değeri sayesinde Sultan Tuğrul Bey’in de tercih ettiği kumaşlardan birisidir 60 . Selçuklular’ınHorasan’ahâkimolduklarıdönemdezanaatınengelişmiş şeklidokumacılıkolarakgözeçarpmaktadır.KumaşdokumacılığıyanındaTürkler ve Đranlılar’ın en önemli el sanatlarından birisi olan halıcılık da azımsanmayacak bir önem teşkil etmektedir. Özellikle Tûs’ta imal edilen ve diğer şehirlere ihraç edilen başka bir ürün ise keçe olarak dikkat çekmektedir 61 . BununyanındaĐbnFunduk 62 ,muhtemelenBeyhak’tahemerkek,hemde kadınlarahitapedenbirayakkabıyapıldığını,buayakkabılarınNîşâbûr’dabile benzerininbulunmadığınınakletmektedir.Beyhakayrıcadeğerlitaşları,madenleri ve mermer yatakları ile ünlü bir şehirdir 63 . b. Seramik ve Cam Üretimi Horasan’dayaygınolanbirzanaattürüdeseramikyapımıdır.Mutfakve diğereveşyasıolarakkullanılanürünlerhemmetal,hemdetopraktanimal edilmektedir.Topraktanüretilenbuürünler,normalkalitedeolabildiğigibienüst 59 Agacanov, Selçuklular, s. 231. 60 Hüseynî, s. 16; Bundârî, s. 25; Bakır, Dokuma Sanayi, s. 772-773. 61 Strange, aynı eser, s. 429; Agacanov, Selçuklular, s. 230. 62 Tarih-i Beyhak,s. 278. 63 Konukçu, Beyhak, DĐA, s. 57. 144 seviyede kalite ve estetik arz edebilen ürünler de olabilmektedir. Üzerleri genellikle Arapça dualarla veya veciz sözlerle süslenmektedir. Ayrıca bu ürünlerdeTürkistan menşelihalıdesenleriilehayvantasvirlerisüslemeolarakkullanılabilmektedir. Tasvir edilen hayvanların en önemlisi çift başlı kartal olarak göze çarpmakta, ayrıca diğer yırtıcı kuş türleri de sıkça resmedilmektedir 64 . BüyükSelçuklulardönemindeüretilenporselenler,Çin’denithaledilen porselenlerdenilhamalınarakyapılmıştı.Đran’dakibutaklitsürecitümXII.yüzyıl boyuncadevametti.BuetkileşimsonucundaĐrancoğrafyasındayarısaydam nitelikteinceporselenürünleriüretilmeyebaşlanmış,yenikullanılmayabaşlanan alkalisırtekniğisayesinde,üretilenporselenlerbirnebzefildişirenkalmıştı.Bu renknadirenyeşilimsibirrengededönüşebilmekteydi.Üretilenporselenlerinince oluşuonlarınküçükyerleriçinbirnevicamolarakkullanılmasınadaimkân sağlamıştı. Ancak alkali sır, uygulandığı yüzeyi çürütmeye yatkın bir madde olduğu için bu ürünler kısa ömürlü olmuştu. Yine de bu dönemde alkali sırlama tekniğiyle, pek çok çanak, sürahi, fincan, ibrik, kavanoz ve maşrapa imal edilmişti. Üretilen bu çanakçömlektenbazılarısüssüz,bazılarıiseüzerlerineuygulananbaskı teknikleriyleçiçekmotifleriylesüslenmişti.Đran’dakienönemliüçseramiküretim merkezindenbirisi 65 Nîşâbûridi.Nîşâbûrşehrindeodönemeaitfırınlar,seramik baskımalzemeleriveçokmiktardaseramikparçalarıbulunmuştur 66 .Ayrıcabu dönemdeTûsşehrinde“herkâre”denilengüveçlerenönemliüretimvekazanç dallarındanbirisiolmuştu.Buürünhemenhementümçevreşehirlereihraçedilen bir ürün durumundaydı 67 . Dandanakanşehridepişmiştopraktanhercinskabınimaledildiği merkezlerdenbirisiolmuştu.Nitekimbölgedeyapılanarkeolojikkazılardapişmiş topraktan imal edilen her çeşit kaba rastlanmıştır. Bölgedeayrıca tuğla imal edilen merkezlerin kalıntıları da bulunmuştur 68 . 64 Agacanov, Selçuklular, s. 231. 65 DiğerikimerkezReyveKâşânşehirleridir,bkz.GézaFehérvári,IslamicPottery,A Comprehensive Study Based on The Barlow Collection, London 1973, s. 72. 66 Fehérvári, Islamic Pottery, s. 71-72; Agacanov, Selçuklular, s. 230. 67 Strange, aynı eser, s. 429; Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 20. 68 Zahoder, Dendanekan, aynı yer. 145 CamüretimideSelçuklulardönemindebüyükbirgelişmegöstermiştir.Bu dönemde mutfak malzemeleri, ilaç, parfümeri ve kimya alanında kullanılmak üzere cam kaplar üretilmektedir. Ayrıca cam işleme sanatında görülen en önemli yenilik, yuvarlakpencerecamlarınınüretilmeyebaşlanmasıdır.Ayrıcarenklicamlarda üretim sürecine katılan diğer bir ürün olarak göze çarpmaktadır 69 . c. Metal Eşyalar Selçuklulardönemindeüretilenmetaleşyalariçinenönemlimerkezlerden birisi Horasan, şehir ise Herat olmuştur. XII. yüzyıl başlarında Horasan’ın tümü ve özellikle Herat’ta kakma motiflerle süslenmiş metal eşyalar göze çarpmaktadır. Bu eşyalar,sadeceüzerlerindekikakmamotiflerlekendilerindenönceüretilenlerden farklılıktaşımamakta,onlarıdiğerlerindenözelliklesüslemelerdetakipedilen düzen,üretimtekniğivebiçimiayırmaktadır.Aşağıyukarı500/1100tarihlerine kadartabakaolaraküretilenbronzvepirinçsadecedüşükdeğerdekiürünlerin üretimindeveyakaliteliürünlerinyapımısırasındayanunsurolarak kullanılmaktaydı.AncakHerattekniğiolarakadlandırılanüretimbiçimindeise tabaka olarak imal edilen bronz ve pirinç en kaliteli ürünlerde etkileyici bir şekilde kullanılmaya başlanmıştı. O dönemde tabaka bronz Herat’ta yaygın bir şekilde testi yapımındakullanılmaktaydı.Değişikkullanımamaçlarınauygunbüyüklüklerde üretilenbutestiler,konikağızlıolup,gövdesinedebirsapeklenmekteydi.Diğer taraftangümüşveeskidenberivarolangümüşişçiliğideayrıcaönemkazanmaya başlamıştı. Bu tarihlerde tabaka halinde gümüş üretim endüstrisi de Herat ekonomi hayatınakatılanunsurlardanbirioldu.Herattekniğigümüşüzerindede uygulanmayabaşlandı.Gümüşüzerindekisüslemelerkabartma,yaldızlamave savat 70 kakmateknikleriyleyapılmaktaydı.Yaldızlamavesavattekniği,objelere altın,gümüşvesiyahrenklerinivermekteydi.AltınrengindeolanHeratbronzuna gümüşlekakmaişlemeleryapılırken,farklırenklereldeetmeküzereüretim sürecindedeğişikmaddeler,örneğinbakıreklenmekteydi.Bronzvepirinçten 69 Agacanov, Selçuklular, s. 231-232. 70 Gümüş üzeri nakış işleme sanatı, bkz. Türkçe Sözlük, TDK, Ankara 1977, s. 691. 146 yapılanbueşyalaretkileyicibirtekniklevebüyükbirestetikamaçgözetilerek yapılmıştı.Tasarımlarıhaylikarmaşıkolmalarınavetaşıdıklarıkeskinhatlara rağmen,gözehoşgelenbirtarzlaimaledilmişlerdi.Süslemelerindekiküçük detaylarinsanışaşırtacakderecedebirdüzenleyapılmıştı.542/1148tarihinde Herat’tayapıldığıkabuledilenbirkalemkutusubualandaçokönemliveönemi kadar da değerli bir eser olarak kabul edilmektedir 71 . Herattekniğiningelişmesinderoloynayanönemlietkenlerdenbiriside ekonomik bir durumdu. XI. yüzyılın ikinci yarısında Đslâm âleminde gümüş madeni sıkıntısıpatlakvermişti.Odönemlerdegümüşdahaziyadeparabasımındave özellikleyöneticilervezenginlerinihtiyacınayönelikeşyalarınyapılmasında kullanılmaktaydı.Gümüşmadenininazalmasıneticesindebueşyalarınyapımında bronztercihedilmekdurumundakalınmıştı 72 .Yukarıdadabelirttiğimizgibibronz eşyalarilkzamanlardasıradanhalkınkullanımınayönelikolaraküretililirken,bu eşyalarartıkzenginleredehitapederhalegelmişti.Busebepleustalarmaddenin ucuzluğunuuyguladıklarıyeniteknikvesüslemeşekilleriylebertarafetmeyoluna gitmişlerdi.HergeçengünHerattekniğineyeniunsurlarındakatılması,maden işleme sanatında bir çığır açılmasına neden olmuştu. Herattekniğimetalişlemesanatınabiriestetik,diğerikisideekonomikve kültürelanlamdaüçözellikkatmıştı.Herattekniğininuygulanışınakadarmaden işlemeteknolojisiveüretilenürünlersıradanözelliklertaşımaktaydı.Herat tekniğiylebirliktedahakalitelibirişçilikyapılmayabaşlanmış,bununneticesi olarakestetiközellikleriüstseviyedeürünlerüretilmişti.Butekniğinikincietkisi ise Horasan’ın ekonomik ve kültürel yapısına olmuştu. XII. ve XIII. yüzyıl boyunca Horasanhalkıbutekniğisahiplenereküretiminedevametmiş,yapılanüretimve ihracat sayesinde Horasan’ın kültürel özellikleri her zaman ön planda kalmış, bunun yanındaürünlerinticaretiniyapanpekçokzengininsanortayaçıkmıştı.Herat 71 ErnstJ.Grube,LandmarksofTheWorld’sArt,TheWorldofIslam,London1967,s.76; Allen,IslamicMetalwork,s.13-14;A.J.Arberry,Mîrâs-ıĐrân,Farsçaçev.A.Bîreşk-B. Pâzârgâd-A. Hâtemî- M. Sa‘îdî- Đ. Sadîk- M. Mu‘în, Tahran 1336 hş., s. 222. 72 Erginsoy,ĐslamMadenSanatı,s.123;Allen,IslamicMetalwork,s.14.Tabakahalindeki gümüşvebronzunkullanılmasınaimkânsağlayanHerattekniğinin,AnadoluveMısır’akadar ulaştığı görülmektedir. Bu teknik özellikle Anadolu’da Siirt yöresinde yeni bir tekniğin doğmasına da öncülük etmiştir, bkz. Allen, Islamic Metalwork, s. 21. 147 tekniğininüçüncüetkisidahagenişkapsamlıolmuşvetümĐslâmcoğrafyasını etkilemişti.ÖzelliklegümüşişlemeciliğindeĐrancoğrafyasınınkültürelözellikleri HerattekniğisayesindeĐslâmmemleketlerindedeuygulanmayabaşlanmıştı.Öyle ki, bir süre sonra Selçuklu coğrafyası altında bulunan tüm Đran coğrafyasında Herat tekniğiileüretimyapılmayabaşlanmıştı.Budurumbununladakalmamış, Selçuklular’ın birleştiriciliği sayesinde Irak ve Suriye’ye kadar ulaşmıştı 73 . BahsettiğimizdönemdeHorasanbölgesindeyaşamışbazızanaatkârların adlarıveeserlerigünümüzeulaşabilmiştir.Muhammedb.Nasrb.Muhammedel- Herevî,Heratşehrininbualandakiönemlizanaatkârlarındanbirisiolarak kaydedilmektedir.Onunbudönemdeyapmışolduğubirkova,SaintPetersburg Hermitaj Müzesi’nde yer almakta ve büyük sanatsal değer arz etmektedir 74 . BununlabirliktebölgedekimetalişçiliğinisadeceHeratşehriyle sınırlandırmak mümkün görünmemektedir. Horasan’ın diğer önemli şehirlerinde de metal işçiliği ve sanatçıları önem kazanmıştır. Örneğin Abdürrezzâk b. Mes‘ûd en- Nîşâbûrî,XII.yüzyılınönemliustalarındanbirisiolarakkabuledilmektedir. Günümüze bronzdan gümüş kakma işlemeli bir hokka ve bronz mataradan ibaret iki önemli eseri ulaşmıştır 75 . B. VERGĐLER Yukarıdadabelirttiğimizgibidevletinanagelirkalemlerininbaşında halktantoplananvergilergelmektedir.BusebepleBüyükSelçuklularDevleti’nin çok iyi işleyen bir vergi sistemi bulunmaktadır. Toplanan verginin büyük bir kısmı ziraatlauğraşanhalkınödediğimeblağolarakkabuledilebilir.Vergiler,devletin görevlendirmişolduğumemurlarvasıtasıylatoplanmaktadır.Nitekim Nizâmülmülk 76 ,eserindevergimemurlarınınnasılçalışmasıgerektiğihakkında bilgiverirkenşöyledemektedir:“(Sultan)vergimemurlarınaAllah’ınkullarından 73 Allen, Islamic Metalwork, s. 15. 74 L.A.Mayer,IslamicMetalworkersandTheirWorks,Geneva1959,s.71;Erginsoy,Đslam Maden Sanatı, s. 126. 75 Mayer, Islamic Metalworkers, s. 23. 76 Siyâsetnâme, s. 46. 148 vergiveöşürleritoplarkenlütufla,iyisözlersöyleyerek,isteyerekiyimuamele yapmalarını,ellerinidahaileriyegötürmemelerinivasiyetetmelidir.Eğervergi vaktindenönceistenirsetebaayısıkıntıyasokarlar,buzamansızyüklenmeyeduçar olurlarsamecburenmallarınıyarıfiyatınasatacaklarındanoişlerindeperişanve avare olurlar. Vergi memurlarına tebaadan bir kişi hastalanır veya öküz ve tohuma ihtiyacı olursa, ona borç vererek yardım etmeleri tavsiye edilmelidir. Böylece yükü hafifleyenaile,yerindekalarakevidağılmazveömrünühuzuriçindegeçirir.”.Bu sayede sağlanacak olan vergi barışının kırsal kesimdeki sosyal ve ekonomik yapıyı olumluyöndeetkileyeceğiaçıktır.SelçuklularDevleti’ninyıkılmasınasebepolan Oğuz ayaklanmasınınyukarıda belirtilen kıstaslarınyerinegetirilmeyişi sonucunda patlak verdiği açıkça görülecektir. Selçuklu coğrafyasında ziraatla uğraşan halkın büyük çoğunluğu merkezden uzakköylerdeyaşamınıdevamettirmektedir.Köylerehâkimbulunanotoritevergi konusundadevletekarşısorumluolanmakamdır.Devletekarşısorumluolanbir diğer kişi de iktâ sahibidir. Alınan verginin oranı Đslâmî kurallara göre belirlenirken, bazıdurumlardadevletvergimiktarınıarttırabilmektedir.Selçuklularzamanında kırsalkesimdenarazivergisiolarakalınanöşürveharaçilehayvancılıkyapan kesimdentoplananmeravesürüvergisitoplanmaktadır.Ayrıcayerelmemurlara ödenenresmibirverginindevarlığıgörülmektedir.Büyüktopraksahiplerinden toplananöşür,dahaziyadesulanabilentopraklardantoplanmaktadır.Ulemâ zümresindenolanseyyid,imâmveşeyhlerisevergidenmuaftutulmaktadır. Toplananvergilerinmiktarı,belirlenmesivetakibininyapılmasıiçinDîvân-ı mu‘âmelevekısmetadındabirdîvânbulunmaktadır 77 .Vergiler,vergilendirme biçiminegöreüçeayrılmaktadır.Toprağagörealınanmisaha,mahsulünmiktarına görealınanmukasemevedahaöncedentespitedilmişmiktaragörealınanda mukataaolarakadlandırılmaktadır.Vergitahsilâtı,mahsulüzerindenveyanakit olarakyapılabilmektedir.Yukarıdadabelirttiğimizgibimerkeziyönetimbu vergilerintoplanmasıvemerkezeulaştırılmasıkonusundaiktâsahibiveyao bölgenindiğerhâkimiileiletişimhalindedir.Birbölgeninvergisinintoplanması bellişahıslaradahavaleedilebilmektedir.ÖrneğinbirdönemSultanSencer’in 77 Bkz. Atebetü’l-ketebe, s. 26; Ayrıca bkz. Lambton, Continuity, s. 39, 189. 149 vezirliğinideyapmışolanNizâmeddînMuhammedb.Süleymanel-Kâşgarî,Belh şehrinin vergisini toplamakla görevli birisidir 78 . Devletin bir diğer vergi kalemini esnaf ve zanaatkârların ödedikleri vergiler oluşturmaktaydı 79 .Bununlabirliktebuvergilendirmeninhangişartlarda gerçekleştiğine dair yeterli bilgi bulunmamaktadır. Selçuklular’ın ilk vergi aldıkları şehir Nîşâbûr olmuştur. 429/1038 tarihinde şehrinÇağrıBeytarafındanyağmaedilmekistendiğini,bunakarşın30bindinar alınarakbuistektenvazgeçirildiğinivealınanharacınaskerleredağıtıldığını yukarıdabelirtmiştik 80 .BununlabirlikteNâsır-ıHusrev 81 ,Selçuklular’ın Nîşâbûr’unelegeçirmesisonrasındadahafarklıbiryaklaşımsergilediklerini kaydeder. O, bu konuda: “Tuğrul Bey şehri alınca oraya Nîşâbûrlu, iyi huylu, güzel yazılı,halim,güzelyüzlübirgencitayinetmişti.…Padişah,üçyılhalktanbirşey istememesiniemretmişti.Odahiçbirvergialmamış,oemreuymuştu.Etrafa dağılmış olanlar da vatanlarına yüz tutup gelmişlerdi.”. Tuğrul Bey’in bu politikayı başkent olarak düşünülen Nîşâbûr’da uygulamaya koymasının hem ekonomik, hem desosyalsebeplerimevcuttur.Anladığımızkadarıylabütünbuolaylaryaşanırken halkşehriterketmişdurumdadır.Nîşâbûrgibigeçmiştenberiticaretinmerkezi durumunda olmuş bir şehirde barınan az miktardaki nüfusun, ekonomik verimliliği dekısıtlıolacaktır.TuğrulBey,kısavadededevletineldeedebileceğibirmiktar gelirigözdençıkartarakNîşâbûr’unekonomikcanlılığınıdevamettirmeyi amaçlamış, daha sonrayaşananlara bakıldığında da amacında başarılı olmuştur. Bu sayede halkın yeni bir hanedanı daha çabuk kabullenmesi de mümkün olabilmiştir. Üçyılsonundadevletindüzeniveotoritesisağlandıktansonravergitoplanması düzenli hale getirilmiştir. Selçuklular’ınvergitopladığıbirkesimdegöçebeunsurlardır.Bukonuda EmîrTâceddîn’inMazenderân’ınidaresiatandığıbirmenşurdaçöldeveşehirde, göçebeveyerleşikhalkınhertürlüvergisinizamanındaödemesigerektiği 78 Lambton, Continuity, s. 185-191, 304. 79 Agacanov, Selçuklular, s. 234. 80 Đbnü’l-Esîr, C. IX, s. 350; Reşîdüddîn, s. 21. 81 Sefernâme, s. 144. 150 belirtilmektedir.BukonudakienbelirginörnekisekuşkusuzSelçuklular Devleti’ninyıkılmasınasebepolanOğuzlar’ınödediğivergilerdir.Nitekim Oğuzlar,Sencer’inmutfağınayıllık24binkoyunvergivermektedirler 82 .Bu miktarabakıldığındaOğuzlar’ınmaddigelirininyerindeolduğuanlaşılmaktadır. NitekimBelhvalisiKamaç’ınöldürülmesisonucundaüzerlerineyürüyenSultan Sencer’eharekâtındanvazgeçmesikarşılığında100bindinarödemeyiönermişler, bu teklif kabul görmeyince de miktarı arttırmışlardır 83 . C. EKONOMĐYĐ OLUMSUZ ETKĐLEYEN FAKTÖRLER Birbölgeninsosyalveekonomikhayatınadarbevuranönemlietkenlerden birisidedoğalafetlerdir.Doğalafetlerpekçokalandabölgeyietkilemegücüne sahiptir.Depremveyaiklimselsebeplersonrasındagenelliklekıtlıkveardından salgınhastalıklargörülebilmekte,budurumekonomikalandaolduğugibisosyal yapıda farklılaşmalara neden olabilmektedir. Ekonomik ve sosyal yapının birbiriyle olan yakın ilişkisi doğal afetlerde en açık biçimiyle anlaşılmaktadır. Nitekim güçlü birekonomigüçlübirsosyalyapı,başkadeyişlenüfusiledoğrudanbağlantılıdır. Meydanagelendoğalafetinverdiğizararabirdehastalıklarneticesindeölümve göçdeekleninceekonomitammanasıylafelceuğrayabilmektedir.Đbnü’l-Esîr’in 84 vermişolduğubirbilgibudurumuapaçıkortayakoymaktadır.532/1137-1138yılı olaylarınınaklederkenverilenbilgişuşekildedir:“BuseneHorasan’dauzunsüre devam eden şiddetli bir kıtlık oldu. Halk çok zor durumda kaldı ve kedi köpek gibi hayvanları yedi. Açlık yüzünden halkın büyük çoğunluğu oradan ayrıldı.”. ĐbnFunduk 85 , Selçuklular döneminde Horasan’dagörülen ilk doğal felaketi 444/1052-1053tarihindeBeyhak’tameydanagelendepremolaraknakleder.Bu depremdeşehirdekiCumamescidizarargörmüş,hattaminaresideyıkılmıştır. BununyanındaözellikleBeyhak’ınçevresindebulunannispetendahaküçük 82 Atebetü’l-ketebe, s. 23; Râvendî, C. I, 173-175;Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 154; Bundârî, s. 252-253. 83 Hüseynî,s.86;Đbnü’l-Esîr,C.XI,s.155;Bundârî,s.253;Tarih-iGüzîde,s.451;Ahmedb. Mahmûd, C. II, s. 78; Köymen, Đkinci Đmparatorluk, s. 409 vd. 84 el-Kâmil, C. XI, s. 66. 85 Tarih-i Beyhak,s. 50, 52, 267; Ayrıca bkz. Lambton, Continuity, s. 167 151 şehirlerdetahribatdahafazlaolmuştu.DepremaynızamandaNîşâbûr’dadaetkili olmuştu. 458yılınınCemaziyelâhir/Mayıs1066tarihindedeHorasan’dabüyükbir depremmeydanagelmişti.Anadepremdensonrasarsıntılarbirkaçgünboyunca devametmişvepekçokkişidepremdehayatınıkaybetmişti.Ayrıcaçıkan yangınlardanyüzdükkânzarargörmüş,halkdabirbirlerininmallarını yağmalamıştı 86 .Đbnü’l-Esîr 87 ,depreminşiddetiniverdiğibilgilerletasvirederek: “Dağlaryarıldı,pekçokkişihayatınıkaybetti,birkaçköyyerindibineçöktü,halk çöle çıkıp orada ikamet etti.” demektedir. Cemaziyelevvel495/Şubat-Mart1102tarihindekideprem,özellikleHerat şehrindeetkiliolmuşvedepremdeHeratCumaMesciditamamenyıkılmıştı.Bu tarihtensonraHorasan’daüçdepremdahakaydedilmektedir.Depremlerdenikisi 505/1111-1112ve527/1132-1133tarihlerindemeydanagelmişti.Nîşâbûrşehrinin 527/1132-1133 yılındaki depremden büyük oranda etkilendiği anlaşılmaktadır 88 . Yaklaşık 13 yıl sonra Nîşâbûr büyük bir depremle tekrar sallandı. 540/1145 tarihindekibudepremhenüzyaralarınıtamanlamıylasaramayan,üstelikKatvan Savaşı’ndansonraAtsız tarafındanişgaledilipyağmalananNîşâbûriçinbüyükbir felaket olmuştu 89 . 464/1071-1072 tarihinde Horasan’da meydana gelen sel felaketi ve iri taneli yağan dolu ekinlere büyük zarar vermişti 90 . Beyhak’ta536/1141-1142yılının6Haziranı’ndabaşlayanyağmuraralıksız olarak8Haziran’akadardevametmiş,Beyhakvenahiyelerindebüyükzarara neden olmuştu 91 . Selçuklular döneminde Horasan bölgesinde görülen ilk kıtlık 448/1056-1057 tarihindemeydanagelmişti.AslındabukıtlıkAnadoludadâhilolmaküzere, 86 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 60; el-Bidâye, C. XII, s. 207-208. 87 el-Kâmil, C. X. s. 60. 88 Geraylî,s.114;LisaGolombek,“TheResilienceoftheFridayMosque:TheCaseofHerat”, Muqarnas I, London 1983, s. 96. 89 Râvendî, C. I, s. 170; Hüseynî, s. 67; Bundârî, s. 251; Lambton, Continuity, s. 167 90 el-Bidâye, C. XII, s. 225. 91 ĐbnFunduk,Tarih-iBeyhak,s.283.Lambton,Continuity,s.167.ĐbnFunduk(aynıyer),bu bilgiyi naklederken tarihi Haziran (نار,ز=) ayı olarak vermektedir. 152 Mekke,Musulveçevrelerindeetkiliolmuştu.Bukıtlıklabirliktevebasalgınıda etkili olmuştu 92 . Sadreddînel-Hüseynî 93 ,HorasanamîdiMuhammedb.Mansûrhakkında bilgiverirkenonunSultanAlpArslanzamanındaNîşâbûr’dameydanagelenbir kıtlıksırasındahalkabüyükkatkıdabulunduğununakleder.Đşbilirliğisayesinde Nîşâbûrveçevresininharacıkendisinetevdiedilmiş,busıradameydanagelen kıtlıktayaptığıolumlufaaliyetlerdensonrasındakendisineödülolarakHârizm verilmişti. 492/1098-1099yılındaHorasan’daçokşiddetlibirkışmeydanagelmişti. Kış mevsimindeki soğuklar yetişen ürünlere büyük zarar vermiş, bunun neticesinde Horasan’dakıtlıkmeydanagelmişti.Yiyecekbulmanınimkânsızhalegeldiğibu kıtlıkdönemiüstelikiki yıldevametmiş,bununsonucundaisebulaşıcıhastalıklar tüm bölgeyi kasıp kavurmuştu. Kaynağımızın ifadesiyle “halktan o kadar çok insan hayatınıkaybetmiştiki,insanlarölülerinibiledefnetmektenacizbirhale gelmişti.” 94 . Bazızamanlardadafiyatlardaaşırıucuzlukmeydanagelebilmekteydi.Bu durumuygulananekonomikpolitikalardanziyadeosenekiürünrekoltesiile ilgiliydi.Böylebirörnek454/1062yılındameydanagelmiş,Đbnü’l-Esîr’in 95 naklettiğinegörebusenehertaraftaucuzlukolmuş,hattaBasra’dabinölçek(rıtl) hurmasekizkıratasatılmıştı.Selçuklucoğrafyasınıbirbütünolarak değerlendirdiğimizdebubolluktanHorasanyöresinindefaydalandığını söyleyebilmek mümkündür. Meydanagelendepremleryönetimdedezaaflarınortayaçıkmasınaneden olabiliyordu.Budönemlerdedevletidaresiyeterinceiyiçalışmamaktadır.Yeterli yiyecekbulamayanhalk,karnınıdoyurmakiçinfarklıyollarabaşvurduğuiçin şehrinasayişisekteyeuğrayabilmektedir.Ayrıcabellişehirlerdesalgınhastalıklar başgöstermekte,budabazışehirlerdenüfusunazalmasınasebepolurken, 92 el-Bidâye, C. XII, s. 169. 93 Ahbâr, s. 22. 94 el-Kâmil, C. X, s. 241; Ayrıca bkz. Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 220; Özaydın, Berkyaruk, s. 171. 95 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 39. 153 diğerlerindeartışasebepolabilmektedir 96 .Bununlabirliktedepremvekıtlık dönemlerindehalkıdüşünenyöneticilerederastlanabilmektedir.NitekimNîşâbûr Emîri Ebu’l-Feth Abdürrezzâk’ın babası şehirdeki kıtlık sırasında halka her gün bin batman ekmek dağıtmıştı 97 . D. ĐMAR FAALĐYETLERĐ Birbölgeninbayındırhalegelmesinisağlayanenönemlietkengüçlübir ekonomininvarlığıdır.HiçşüphesizBüyükSelçuklular’ınHorasan’ınbayındırbir halegelmesindekietkisiazımsanmayacakderecededir.Neresindenbakılırsa bakılsın Büyük Selçuklular’ın bu alandaki başarısı açık olarakgörülecektir. Bunun ilk ve en belirgin örneklerinden birini Horasan’ın ele geçirilmesinden sonra başkent ilanedilenNîşâbûr’daTuğrulBey’invermişolduğumedresenininşaedilmesi emridir.Hiçşüphesizbukaynaklarımızdakayıtlıolanküçükbirörnektir.Genel olarakbakıldığındaHorasan’dakipekçokşehringayetbayındırbirhaldeolduğu görülmektedir.ÜlkeninpekçokbölgesindeinşaedilenNizâmiyeMedreselerive onabağlıolarakmescit,hastane,kütüphanegibiyankurumlarındaHorasan’ın Nîşâbûr,Herat,MervveHargerdşehrindeinşaedildiklerihemenhementüm kaynaklarcakaydedilenbirdurumdur.BahsettiğimizkurumlarınKültürelHayat Bölümü’ndeelealınmasındandolayıburadadahafarklıkurumlarınvebinaların inşasıüzerindedurmayıuygungörüyoruz.BüyükSelçuklulardöneminde Horasan’daki imar faaliyetleri denildiğinde özellikle Sultan Sencer’in faaliyetlerinin dahadikkatliceincelenmesigerekir.Selçuklular’dankaldığıbilinenpekçokeser, dahaziyadeülkeninbatıkısmındayeralmaktayken,Horasanbölgesindede günümüzekadarulaşmışeserlerinmevcudiyetinigörebilmekteyiz.Yapılan arkeolojikkazılarveSanatTarihçilerinindeğerlendirmelerisayesinde,Horasan’da daSelçuklulardönemindeinşaedilmişpekçokeserinmevcudiyetindenhaberdar olabilmekteyiz.Budönemdeinşamalzemesiolarakgenelliklepişmiştuğla,kerpiç 96 E. Ashtor, A Social and Economic History of the Near East in the Middle Ages, London 1976, s. 218-219. 97 Kitâbü’s-siyâk, s. 50; Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 40. 154 vebalçıkkullanılmaktadır.Bölgedetoprağınkilbakımındanzenginolmasıhem tuğla yapımını kolaylaştırmış, hem de balçığın bir dolgu malzemesi (harç) şeklinde kullanılmasına imkân sağlamıştır. Tuğla ise dayanıklı olması sebebiyle daha ziyade önemliyapılariçinkaplamaamaçlıolarakkullanılmıştır.Balçıkyardımıylaörülen kalınkerpiçduvarlar,dahasonratuğlalaradekoratifşekillerverilerekörtülmüştür. Diğer bir ana malzeme olan kerpiç ise kale gibi yapıların inşasında, dış duvar, bahçe duvarı ve diğer süslemeler amacıyla kullanılmaktadır. Bununla birlikte az miktarda da olsa ahşap, mermer, çini ve alçı da yapılarda kullanılan diğer malzemeleri teşkil etmektedir. Evler ise genelde kerpiçten, hatta balçıktan inşa edilmektedir. Tuğlanın yaygınbirşekildekullanıldığışehirlerdenbirisiDandanakan’dır.Zahoder’in 98 , Selçukluöncesidönemdenbaşlayıp,Moğollar’akadarDandanakanşehrihakkında verdiğibilgilerdenSelçuklularzamanındakiDandanakan’ın,içkalesinitelikli pişmiştuğladan,diğerduvarlarıgenelliklekerpiçteninşaedilmiş,muntazambir şehir olduğu anlaşılmaktadır. Buna rağmen Horasan’daki iki şehrin tamamen farklı birgözleincelenmesivedeğerlendirilmesigerekir.BuikişehirBüyük Selçuklular’ınilkbaşkentiNîşâbûrilesonbaşkentiMerv’dir.Geçmiştengelen büyükbirikimisayesindeheralandaönplanaçıkmışolanNîşâbûr,Sencer’in Horasan’a hâkim olmasından sonra tahtını Merv’e kaptırmıştır. Bu dönemde Merv, adeta bir yıldız gibi parlamaktadır. Horasan’dakiilkimarfaaliyetleriniÇağrıBeybaşlatmıştır.Dandanakan Savaşı’ndansonrabölgeninhâkimiolanÇağrıBey,Merv’egelerekimar faaliyetlerinebaşlamıştı.Şehirdebirbaşkenteyakışırbazıdüzenlemelere gidilmişti 99 . Merv’inheralandailerleyişiaslındaSultanMelikşah’ınvermişolduğu Sultankale’nininşaedilmesiemriylebirliktebaşlamaktadır.Đnşasındankısasüre sonraArslanArguntarafındanharapedilenkale,dahasonrayenidenonarılmışve Selçuklubaşkentiniçevreleyensurduvarlarıhalinialmıştır.Kale,doğu-batı yönünde1700,kuzey-güneyyönündeise2200metrelikduvarlarlaçevrilmiş 98 Zahoder,Dendanekan,s.584vd.;Ayrıcabkz.YükselSayan,Türkmenistan’dakiMimari Eserler (XI-XVI. Yüzyıl), Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1999, s. 224 vd. 99 Vehâb Velî, aynı makale, s. 209 155 dikdörtgenbiralanıkapsamaktadır.Kerpiçteninşaedilensurduvarlarının yüksekliğigeçenoncazamanarağmen,yeryer8-9metreyüksekliğe ulaşabilmektedir.Surlarınetrafındanhemsulama,hemdegüvenlikamaçlı düşünülenbirhendekgeçmektedir.Sultankale’niniçerisindeyeralanmahalleler duvarlarlabirbirindenayrılmıştır.KuzeyindeyeralanŞehriyârkale(içkale)ise Selçuklusarayvediğerhükümetbinalarınıniçindebulunduğumerkez konumundadır. Burası Merv’de bulunan kalelerden en küçüğü olup, aşağı yukarı 20 hektarlıkbiralanıkapsamaktadır.YapımınaSultankale’densonrabaşlanmıştır. Sultan Sencer’in melikliğine rastlayan bu dönemden sonra kale, her geçen sene asıl şeklinialmıştır.KaleduvarlarıHorasan’aözgüyapımalzemelerindenenönemlisi olankerpiçteninşaedilmiş,dolgumalzemesiolarakbalçıkkullanılmıştır.Mevcut surların kalınlığı yaklaşık 3, yüksekliği ise 10 metreyi bulmaktadır. Ayrıca surlarda gözetlemevesavunmaamacıyla10-20metrearalıklarlainşaedilmiş70adetburç bulunmaktadır 100 . SultanMelikşahveöncekiSelçukluhâkimlerininfaaliyetlerinerağmen Merv’dekiimarfaaliyetlerininbüyükkısmıSencertarafındanyapılmıştır. Mervu’ş-şâhcândahaziyadeSencertarafındanimaredilmiştir.Öyleki,Sultan Sencertürbesinideburadayaptırmıştır.Oğuzlar’ınelindenkurtulduktansonra geldiği şehri harap bir biçimde bulmuş ve tekrar imar etmek üzere harekete geçtiyse de kısa süre sonra hastalanarak vefat etmiştir 101 . BüyükSelçuklulardönemindebazışahıslarındaimarfaaliyetlerinekatkıda bulunduklarıgörülmektedir.463/1070-1071tarihindevefatedenHassanb.Sa‘îd el-Mervu’r-rûzîbuşahıslardanbirisiolarakmescit,hânkāh,köprüveözellikle Müslümanların yararına olabilecek pek çok eser inşa ettirmişti 102 . 100 Ahmed b. Mahmûd, C. II, s. 35-36; Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, Đstanbul 1999, s. 89; Kakacan Bayramob,“Merv MimarlıkMektebi’ne Bağlı Bazı Önemli Anıtlar Üzerine”, IV. Millî Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Konya 1995, s. 150; Sayan, Türkmenistan, s. 21-22, 73-75. 101 Reşîdüddîn, s. 102; Tarih-i Güzîde, s. 452; Şebânkâreî, s. 112-113. 102 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 74. 156 1. Cami ve Minareler Horasan’da inşa edilip günümüze kadar ulaşan eserlerden en eskisi bugünkü Meşhed’debulunanMeşhed-iMısriyyânCamii’dir.BüyükSelçuklulardönemiyle tarihlendirilmekteolancami,yenibirmimarîözelliklergöstermektedir. Selçuklular’ınilkzamanlardaküçükkubbelerinörttüğümekânlarşeklindeinşa edilencamilerde,sonralarıdahabüyükkubbelergörülmeyebaşlanmıştır.Özellikle Horasan’ınpekçokyerleşimbirimindeküçükkubbelerleörtülmüş,küçükmekânlı camilerin var olduğu görülmektedir 103 . Ortaçağ şehirlerinin en tipik özelliklerinden birisi olan tuğla ile inşa tekniği, DandanakanşehrininmerkezindeyeralanUluCamiveRibât-ıŞerîf’ininşasında karşımıza çıkmaktadır. Yapının ilk inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte XI. yüzyılın sonunda esaslı bir tamirat gördüğü anlaşılmaktadır. Dandanakan Camii’nin içsüslemesitammanasıylaprofesyonelbirişolarakkabuledilmektedir.Cami süsleri tamamen Türk süsleme tekniklerinin özelliklerini taşımaktadır. Hat işlemeler genelde dînî motifli olup, Kur‘an’dan ayetler içermektedir 104 . SelçuklularzamanıylatarihlendirilencamilerdenbirisiDihistân’daki NamâzgâhCamii’dir.Tuğlavekerpicinbirliktekullanıldığıdiğeryapılardan birisidir.1971yılındabirRusekibitarafındanyapılankazılarsonucundaortaya çıkartılan yapı şu an harap durumdadır 105 . TalhatanBabaCamii’nin,genelolarakXI.yüzyılsonlarıileXII.yüzyıl başlarındainşaedildiğibelirtilirken,bazıaraştırmacılarbutarihi1096olarak kaydetmektedirler.Ancakbuiddialarrivayettenöteyegidememektedir.Bununla birliktemimariözellikleritipikSelçukluyapısışeklindedir.Camiplanözelliği olarakfarklıolmaklabirlikte,enönemliözelliklerindenbirisituğlasüslemeleridir. Farklıboyuttakituğlalarınyatayvedikeyşekillerdeyerleştirilmesiylegeometrik kompozisyonlar oluşturulmuştur. Bu örgü tekniği duvarlara çok zengin bir görünüm 103 BernardO’Kane,StudiesinPersianArtandArchitecture,Kahire1995,s.122-123;O’Kane, şuanHorasan’ınSengen-iPa‘în,Berâbed,NûhveAbdullahâbâdköylerindebutarzcamilerin bulunduğunu nakletmektedir, bkz. aynı eser, s. 123. 104 Zahoder, Dendanekan, s. 584 vd.; Sayan, Türkmenistan, s. 72. 105 Sayan, Türkmenistan, s. 45. 157 katmaktadır.Busebeplerdendolayıdöneminenönemlieserlerindenbirisiolarak kabul edilmektedir 106 . Nîşâbûr’unenünlücamiiMescid-iMutarriz’dir.BununyanındaŞi‘iler’e aitbulunanbaşkabirmescitdekaydedilmektedir.Mescid-iMutarrizgibi MoğollartarafındanharapedilenbirdiğermescitdeEbûMüsellemMescidi olarak kaydedilmektedir 107 . Nîşâbûr’daEmîrEbu’l-FethAbdürrezzâk’ınbabası(ö.463/1070-1071) tarafından inşa ettirilen diğer bir yapı da Meni‘ Mescidi’dir. Büyüklük ve görkem bakımından uzun yıllar Nîşâbûrlular için övünç kaynağı olmuştur 108 . Selçuklular döneminde Nîşâbûr’da ibadete açık bulunan mescitlerden birisi ‘AkīlMescidiolarakkaydedilmektedir.Büyükbirmescitolup,ulemânınsıkça itibarettiğimekanlardanbirisiolaraknakledilmektedir.556/1160-1161tarihinde Şâfi‘îveAliEvlâdıarasındaçıkankargaşasonrasındaAliEvlâdı’nıneline geçmiş,bugelişmeüzerineŞâfi‘îlertarafındanharapedilmiştir.Ayrıca, kütüphanesi de bulunmaktadır. Mescid-i Habbâz (ز'-=) ise aynı zamanda medrese olarakanılmaktadır.Mescid-iBâb-ıMa‘kil(.··-)iseŞâdiyâh’tabulunanYemek Pazarı’ndakiençokbilinenmescitlerdenbirisidir.Büveyhîlerzamanındainşa edilencaminin,aynızamanda5000ciltlikeseresahipbulunanbirkütüphanesi mevcuttur.Cami,SultanSencer’insongünlerindeOğuzlartarafındantahrip edilmiş,kütüphaneveiçindekikitaplariseateşeverilmiştir.Oğuzlartarafından tahripedilendiğerbircamiiseMescid-iDîz(ز,-)idi.Selçukludönemi âlimlerindenbirisininoğlutarafındanyaptırılanveMelikâbâdmahallesindeyer alanmescit,‘Akīkadıylaanılmaktadır.BudönemdeayrıcaEbûAbdullah Muttavviî(_=و=-)veAhmedb.Ebu’l-Kâsımadıylabilinenikimescitbüyük mescitlerarasındayeralmaktadır.Zemcâr(¸'=-ز)mahallesindeyeralanZemcâr mescidi,EbûĐshakadındakiNîşâbûrhâkimlerindenbirinceinşaettirilenve Hâkimadıylabilinenmescitdeönemlikabuledilebilecekmekânlardır.Ebû 106 Sayan, Türkmenistan, s. 118-120. 107 Kitâbü’s-siyâk,s.380-381;Râvendî,C.I,s.176;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.VI,s. 168; Temeddün-i Đrânî, s. 275; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 118, 244. 108 Kitabü’s-siyâk, s. 50; Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 40. 158 Muhammedel-CüveynîmescidideSelçuklulardönemindeNîşâbûr’dabulunan büyük mescitlerden birisi olarak kabul edilmektedir 109 . AyrıcaBeyhak’abağlıNâmîn(¸,-'-)köyündeMescid-iÂdîne(ª-,-'), Kesken(¸´-´)veSedîr(ر,--)köyündedebirermescidinvarolduğu kaydedilmektedir 110 . MescitlerinvarlığındanbahsedilendiğerbirHorasanşehrideBelh’tir. Belh’teRâ‘ûm(مو=ا¸)veMescid-iSer-iSeng( -¸- -- ),isimleriylebirlikte kaydedilmektedir 111 . Camiyitamamlayanenönemliunsurlardanbirisikuşkusuzminarelerdir. Camidenayrıbirtemelleinşaedilenminareler,bazıdurumlardaanayapıdandaha uzun bir süre ayakta kalabilmeyi başarmaktadır. Horasan bölgesinde de Selçuklular dönemindeinşaedilipayaktakalabilmeyibaşaranminarelergözeçarpmaktadır. Bunlardanbiri495/1101-1102tarihindeDihistânhakimiEbûCa‘ferAhmed’in emriyle,Alib.Ziyâdtarafındaninşaedilmiştir.Minareninüzerindebulunanve Kûfîhatlaüçşerithalindeyazılmışolankitabede,EbûCa‘ferAhmed’inadından sonra“='-¸'اب='-/sâhibü’r-ribât”ibaresiyeralmaktadır.Budurumdayapıbüyük birihtimallehânkāhaaitbulunanbircamininminaresidurumundadır.Dihistân’ın eskikentmerkezindeyeralanminareninbugünküuzunluğuorijinalhalininyarısı kadarolan20metrecivarındadır.40metreyeyakınyükseklikteinşaedilmişbir minaremuhtemelenbüyükbiryapıilebağlantılıdır.Minareningövdesituğlaile örülmüştür.Đçmerdivenleriisekerpiçteninşaedilmiş,kerpiçlerinüzeriahşapile kaplanmıştır 112 . Horasan’ınSebzevarşehrinde505/1111tarihindeinşaedilmişolanminare 38 metreyüksekliğindedir. Kûfî karakterleyazılmış iki kitabesi bulunan minarenin yüzeyi süslemelerle kaplanmıştır 113 . 109 Gerâylî, Nîşâbûr, s. 245-246. 110 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak,s. 236. 111 Atebetü’l-ketebe, s. 35; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 248. 112 Sayan, Türkmenistan, s. 43-44. 113 Nusretullah Meshkati, A List of the Historical Sites and Ancient Monuments of Iran, Đngilizce çev. H. A. S. Pessyan, Tehran t.y., s. 81; E. Diez, “Minâre”, ĐA, C. VIII, s. 327. 159 HâceEmîrek464/1071-1072tarihindeBeyhak’tabulunanSebzMescidini imaretmiş,mescitdahaöncekiplanıgözönündebulundurularaktekrartamir edilmişti 114 . KaynaklarımızHorasan’daisimvermedendecamilerinvarolduğunu nakleder.MervşehrindeHanefîveŞâfi‘îler’eaitbirercamibulunduğunu bilmekteyiz 115 .Başkenttekinüfusunyoğunluğunabinaensadeceikicaminin mevcudiyetininyeterliolamayacağıdüşünüldüğündebahsedilenbuikicami, muhtemelen Cuma mescitleri olmalıdır. SultanSencer,Merv’ikendisinebaşkenttayinettiktensonraşehirbüyük gelişmegöstermişti.Şehirdekuzeydengüneye,doğudanbatıyaolmaküzereiki büyükcaddeuzanmaktaveçarşıbuikicaddeninkesiştiğinoktadayeralmaktadır. Merv’inmerkezindeyeralanbuçarşınınüstükubbelerlekapatılmıştır.Çarşı haricindekidiğerbinalardüzdamlıdır.Şehirdekisanaterbabıgayetörgütlüdür. Kuyumcular,dokumacılar,bakırcılarveçömlekçilerindükkânlarıgruplarhalinde biraradabulunmaktadır.Selçuklusarayı,camilerveNizâmiyeMedresesişehrin merkezbölümündeyeralmaktadır.SultanSencer’inmeşhurtürbesidecaminin yanındainşaedilmişti.Türbeninaçıkmavirenktekikubbesibirgünlükmesafeden bile görünebilmekteydi 116 . SultanSencer,sadeceMerv’inimaredilmesiyleilgilenmemiş,onunimar ettirdiğişehirlerdenbirisideHeratolmuştur.SultanSencer,544/1149-1150 senesindekendisinekarşıisyanedenAliÇetrî’yidahaönceleriHerat’ınimarıile görevlendirmişti 117 . Dandanakan şehrinde ayrıca Đslam şehirlerinin çoğunda olduğu gibi temiz su ileatıksuşebekesibulunmaktadır.AncakbuşebekeGazneli-Selçuklumücadelesi sırasındaSelçuklulartarafındanimhaedilmiş,busayedeGaznelikuvvetlerisusuz 114 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak,s. 50. 115 Mu‘cemü’l-büldân, C. IV, s. 509; 116 Mu‘cemü’l-büldân,C.IV,s.509vd.;Cezar,ŞehirveMimarlık,s.289-290;Agacanov, Selçuklular, s. 227. 117 Tarih-i Güzîde, s. 450 160 bırakılmıştı 118 .Şehrinkaleduvarıileçevrilikısmınındînîvemülkîmerkez olduğuna şüphe yoktur. 2. Saraylar Birkişininhükümdarlığınıtamamlayanmaddîşartlardanbirisidesaraya sahipolmasıdır.BusebepleSelçuklusultanlarınındasaraylarınınbulunmasıbir zorunluluktur.SelçuklusultanlarınınilkbaşkentiolanNîşâbûr’dakaçadetsaray inşaettirdiklerihakkındakesinbirbilgiyesahipolmamaklabirlikte,şehirde Selçuklusultanlarınınvehattaemîrlerinsaraylarınınbulunduğunubilmekteyiz. Oğuz istilası sonrasında harap edilen bu saraylar Emîr Müeyyed Ay-aba tarafından tekrarimaredilmişlerdi 119 .TuğrulBey,Nîşâbûr’ailkgeldiğindeGazneliler’eait Bâğ-ıŞâdiyâh’agelmişveburadaSultanMes‘ûd’untahtınaoturmuştu 120 . Bağımsızlığınkazanılmasındansonradevamlıolarakfetihfaaliyetleriileilgilenen Tuğrul Bey’in bu süre zarfında belirttiğimiz sarayı kullanmış olma ihtimali bir hayli yüksektir.BununlabirlikteTuğrulBey’eatfedilen“Kendimeev(saray)yapıp yanındaAllah’ınevini(mescit)inşaetmezsemutanırım.”sözündenTuğrulBey’in pekçoksarayvecamiinşaettirdiğisonucunuçıkarabilmekdemümkün görünmektedir.Ancakbusaraylarıhangişehirlerdeinşaettirdiğinedairfazlabir malumatbulunmamaktadır.Nîşâbûr’dainşaedilensaraylarlailgiliolarakSultan AlpArslan’ın,oğluMelikşahveonuneşiTerkenHatuniçinbüyükbirkasrinşa ettirdiğini, bu yapının da Şâdiyâh olarak adlandırıldığını bilmekteyiz 121 . Nîşâbûr’da Gazneliler zamanında da Şâdiyâh adında bir yapı kompleksi var olduğuna göre, inşa 118 Şehrindahasonralarıtekrarimaredildiğianlaşılmaktaysada,eskiönemindeolmadığıaçıktır. Nitekim önemli bir askerî birliğin burada devamlı olarak konuşlanmış olması sebebiyle ticaret ve sanatgerilemiş,hattakervanlarbilekorkularındanşehreuğramazolmuşlardı.Buşekildeayakta kalmayıbaşaranşehirsondarbeyiOğuzlar’danalmış,onlarşehrehücumederekhalkınpek çoğunuöldürmüş,gerikalanlarıdaşehirdensürmüştü.XIII.yüzyılbaşındaşehirdengeriyekale duvarıyla harap olan binalardan başka bir şey kalmamıştır, bkz. Zahoder, Dendanekan, s. 586-587. 119 Râvendî, C. I, s. 178. 120 Beyhakî, s. 732. 121 Hüseynî, s. 16; Ahmed b. Mahmûd, C. I, s. 51; Turan, Selçuklular, s. 327-328; Köymen, Tuğrul Bey,s.140;Gerâylî,s.113-114.Turan(Selçuklular,s.328),SultanMelikşahileĐmâmü’l- Haremeynel-Cüveynîarasındagelişenbirolayınaklederken,sultanınonusarayadavetettiğini nakletmektedir.Đmâmü’l-Haremeyn’inNîşâbûr’dayaşadığıgözönünealındığındabusaray Nîşâbûr şehrinde olmalıdır. 161 edilen yeni kasra da bu ismin verilmiş olması ilginç bir durumdur. Bu durumda eski yapıSelçuklulartarafındankullanılmamış,bundandolayıbakımsızlıktanharap durumdadırveyabiremîrinkontrolüaltındadır.TuğrulBey’inŞâdiyâh’tatahta oturmasındanitibarengeçenyaklaşık30yıllıksürezarfındaSelçuklular’ın hükümdarlıkalametlerindenbirisiolansaraydanyoksunbirşekildeyaşamış olmaları ise mümkün görünmemektedir. BaşkentolmasıitibariylesaraybulunandiğerHorasanşehriiseMerv’dir. Merv’debaşkentolmasınayaraşırbiçimdebirkaçsarayınmevcutolduğu görülmektedir.Bukonudakiyorumlarımızıkaynaklarvearkeolojik değerlendirmelerışığındayapabilmekteyiz.Kaynaklarımızınverdiğibilgileregöre Merv’de,Kasr-ıSadegân-ıMerv,EnderâbKöşküveSultanlıkSarayı bulunmaktadır.ArslanArgun,MervşehrindekiKasr-ıSadegân’daöldürülmüştür. SultanSencer,Oğuzlar’ınelindenkurtulduktansonraMerv’egeldiğinde Enderâb(e) 122 (ª-ار--')Köşkü’neyerleşmişveburadandüzenitesisetmeye çabalamıştı.SultanlıksarayınınvarolduğunadairörneğimizdeiseEmîrCevher, sultanınsarayınıngirişindeBâtınîlertarafındanöldürülmüş,SultanSencerharem kısmındaolmasınarağmenonunferyadınıduyabilmişti 123 .Yukarıdabelirttiğimiz isimlerin büyük bir saray kompleksinin parçası olma ihtimali de ayrıca mevcuttur. Arkeolojik verilere göre ise Merv’de XI-XII. yüzyıllarla tarihlendirilen geniş birsaraykompleksibulunmaktadır.Saray,dışduvarları45x39metreebadında,50 odasıbulunanbüyükbiryapıdır.Sarayınplanı,dahaöncebubölgedeinşaedilen diğersaraylardanfarklıolarak,yüzyıllardırHorasan’dainşaedilenevbiçiminin, saraya uygun ölçülerde büyütülmesi şeklindedir. Sarayın oda ve daireleri avlular ile eyvanlaretrafındadağıtılarakyerleştirilmiştir.Duvarlardaiyikalitekerpiç kullanılmış ve bu duvarlar düz bir şekilde inşa edilmiştir. Belli noktalarda ise küçük 122 Merv’e iki fersah uzaklıkta, dağlar arasında yer alan, ziraatı gelişmiş, tahıl ürünü bol bir şehirdir, bkz. Đstahrî, s. 276; Hudûdü’l-‘alem, s. 100; Mu‘cemü’l-büldân, C. I, s. 372 123 Hüseynî,s.60;Râvendî,C.I.s.179;Bundârî,s.246;Reşîdüddîn,s.102;Tarih-iGüzîde,s. 452;Ahmedb.Mahmûd,C.II,s.36;Cezar,Şehirve Mimarlık,s.230.Ahmedb.Mahmûd(C. II,s.36),isimvermedensadecekasrdemektedir.SultanSencer’inesarettenkurtulduktansonra SultanlıkSarayıdeğildeEnderâbKöşkü’neyerleşmişolması,sarayınOğuzlartarafındantahrip edilmişolabileceğiniaklagetirmektedir.AynıdurummuhtemelenEnderâbköşküiçinde geçerlidir.AncakmaddîsıkıntıiçerisindebulunanSencer’innispetendahaazparaylatamir ettirilebilecek bir köşkü yaşamak için tercih etmesi mümkündür. 162 tuğlalarkullanılarakyapılanbazısüslemelerinilaveedildiğigözeçarpmaktadır. Sarayındörtanagirişibulunmaktadır.Yapınınüstüisegeneldetonozlarla örtülmüştür. Yine sarayın sınırları içerisinde boyutları dıştan 22x8, içten de 18x3.5 metreolantekmekânlıbiryapınınvarlığıdikkatçekmektedir.Yapınınşekil itibariyletoplantıvekabulsalonuolarakkullanılandîvânhâneolmaihtimali bulunmaktadır. Ancak bu salonun sarayın kütüphanesi olabileceği görüşü de ayrıca ileri sürülmektedir 124 . Saraylarınsadecesultanlaraaitolmadığını,bazendeemîrlerinsarayasahip olabildiğiniyukarıdabelirtmiştik.BukonudakibirörnekBelhşehrindedir. 506/1112-1113tarihindeÖmerHayyâmileEbu’l-Muzafferel-Đsfizârî,EmîrEbû Sa‘d Cerre (-¸=)’nin esir satılan sokakta bulunan sarayına yerleşmişlerdi 125 . ArslanArgun,Horasan’ahâkimolduğundaBeyhakkalesinitahripetmişti. EbûSa‘dAliel-Cürcânîadındakibirtüccar,531/1136-1137tarihindeBeyhak hâkimiCemalüddînHüseyinel-Beyhakî’ninhâkimiyetinegirerekbukaleyitekrar imarettirmişti.SultanSencer’ineşiTerkenHatun,543/1147-1148tarihindebu kalenin yıkılmasını emretmiş ve kale bu emir doğrultusunda harap edilmişti. Ancak önemli bir mevkide bulunduğu anlaşılan kale, 548/1153-1154 tarihinde tekrar imar edilmişti 126 . 3. Ribâtlar Büyük Selçuklular’ın KuzeyHorasan’da inşa ettirdikleri ribâtların en eskisi SultanTuğrulBey’inönemliemîrlerindenbirisiolanŞerefü’l-Me‘alîEnuşirvân tarafındaninşaettirildiğiiçinRibât-ıEnuşirvanolarakanılanyapıdır.Bugünkü Simnân ile Şahrûd şehirleri arasında yer alır. En eskisi olmasına rağmen günümüze ensağlamkalanyapıözelliğinitaşımaktadır.1029-1049tarihlerindeinşaedildiği 124 Cezar, Şehir ve Mimarlık, s. 231 vd.; Sayan, Türkmenistan, s. 79-80; Aslanapa, aynı makale, s. 38; Yüksel Sayan, “Merv, Mimari”, DĐA, C. XXIX, s. 224. 125 Çehâr makāle, s. 98. 126 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak,s. 269. 163 kaydedilmektedir.Ağırlıklıolaraktaştaninşaedilenyapıdayeryerdetuğla kullanılmıştır 127 . SelçuklulardönemindeinşaedilenbirkaçkervansaraydanbiriolanRibât-ı Melik, 471/1055 tarihlidir. Yapı, masif tuğlalardan oluşan çevre duvarları birbirine kemerlerlebağlanmışvebirsırasilindirikpayandalariledesteklenmiştir.Yine Horasan’daSultanSencertarafındanyaptırılankervansaraylardanbirisideRibât-ı Şerif’tir.Nîşâbûr-SerahsarasındakiticaretyolununMeşhedileSerahsarasındaki kalankısmındayeralmaktadır.BuyapıSelçuklular’ınMervvalisiEbûTâhirb. Sadreddînb.Aliel-Kummîtarafından508/1114-1115tarihindeyaptırılmıştır. KervansarayınkitabesininkalabilenkısmındanmimarınınKâtibAliel-Mansûr Esad b. Muhammed es-Serahsî olduğu anlaşılmaktadır. Bu kervansarayıngörkemli birgirişkapısıbulunmaktadır.Yapıdamuhtemelengüvenlikendişesiiletekbir girişyapılmıştır.Ribâtın,alçısüslemelerlebezelimihrabıbulunanbirdecamisi mevcuttur.Kervansarayıngenelidealçısüslemeilebezelidir.Oğuzistilası sırasındabüyükzarargörmüş,ancakSultanSencer’ineşiTerkenHatuntarafından 549/1154-1155tarihindeonarılmıştır.Buonarımaaitkitabehalenmevcuttur. Terken Hatun ayrıca Ribât-ı Mâhî’yi de tamir ettirmiştir. Bunlara ek olarak bölgede Ribât-ıŞerif’lebenzermimariözelliklergösterenDâyeHatunkervansarayıda Ribât-ı Şerif’le aynı dönemlerde inşa edilen eserler arasında kabul edilmektedir 128 . Yine Selçuklular zamanında Nîşâbûr ile Sebzevar arasında inşa edilen diğer biryapıRibât-ıZaferânî’dir.Yüksekbirtuğlazeminüzerinekerpiçteninşa edilmiştir.Yapıdabulunanbirkitabeparçasında“…Büyüksultanzamanındainşa edilmiştir.”anlamındakiifadeyebinaenSultanMelikşahzamanındainşaedildiği söylenmektedir.1858yılındaayaktaolanyapı,günümüzdetamamenharapbir vaziyettedir 129 . 127 Aslanapa, Türk Sanatı, s. 86; Cezar, Şehir ve Mimari, s. 206; Aslanapa, aynı makale, s. 36. 128 Aslanapa, Türk Sanatı, s. 87-88; Cezar, Şehir ve Mimari, s. 198-199, 201; G. Fehervari, “Sanat ve Mimari”, çev. Đrfan Pamuk-Enver Pamuk, Đslâm Tarihi Kültür ve Medeniyeti, Đstanbul 1989, C.IV,s.260;J.M.Rogers,“The11thCenturyATurningPointintheArchitectureofthe Mashriq”, Islamic Civilisation 950-1150, ed. D. S. Richards, London 1973, s. 212-213; Aslanapa, aynı makale, s. 36-37; Gönül Cantay, “Türk Mimarîsinde Kervansaraylar”, Türkler, C. VI, s. 77; B. O’Kane, “Ribāt-i Sharaf”, EI 2 , C. VIII, s. 508-509. 129 Aslanapa, Türk Sanatı, s. 87; Cezar, Şehir ve Mimari, s. 208 vd.; Aslanapa, aynı makale, s. 36; Cantay, aynı makale, s. 78. 164 Dihistân’dayeralankervansaray,inşatekniklerinebakılarakSelçuklular dönemiyletarihlendirilmektedir.Yapıkerpiçteninşaedilmiştir.Günümüzdeharap olanyapınınsüslemelerihakkındadayorumyapabilmekmümkün görünmemektedir 130 . AkçakaleKervansarayı,inşatekniklerinebakılarakXI.yüzyılınsonuile XII.yüzyılınbaşıolaraktarihlendirilmektedir.Merv-Amülyoluüzerindeyeralan kervansaray,muhtemelenMelikSencertarafındaninşaettirilmiştir.Đçduvarlara oranladahakalınörülendışduvarlarkerpiçteninşaedilmiştir 131 .Şuanharapolan yapınınbulunduğuyeritibariyledöneminticarethayatınabüyükkatkısıolduğu açıktır. AkçakaleKervansarayı’nınhemenyakınındainşaedilmişbaşkabiryapı dahabulunmaktadır.KızılcakaleKervansarayıdaMerv-Amülticaretyolu üzerindedir.Kerpiçtenduvarlarınıüzerituğlailekapatılmıştır 132 .Akçakale Kervansarayı’na oranla çok daha harap bir vaziyette olması önceki dönem Selçuklu eseriolabileceğinidüşündürmektedir.Hemenyakınlarınabaşkabirkervansarayın inşa edilmiş olması da şu şekildeyorumlanabilir. Merv-Amül ticaretyolu bir hayli yoğundur.Bununsonucuolarakbirdenfazlakervansarayıninşasıgerekli görülmüştür. YineMerv’inticarîöneminigösterenbaşkabirkervansaraybölgenin bugünküadıylaisimlendirilenOdeMergenKervansarayı’dır.Buyapıdaaynı dönemeseriolarakkaydedilmektedir.DiğerlerindenfarklıolarakMerv-Hârizm yoluüzerindebulunmaktadır.Büyükbirkervansarayolduğuanlaşılmaktadır 133 . Hârizm’inçokverimlibirbölgeolduğuveticarettedebüyükönemtaşıdığı bilinmektedir.BaşkentolduktansonraMerv’deaynıönemesahipolduğuiçinbu gayet normal durumdur. 130 Sayan,Türkmenistan,s.58-59;Cantay,aynımakale,s.78.Makdisî(C.II,s.456),buradabir ribâtbulunduğunukaydetmektedir.BusebepleSelçuklular’danribâtındahaönceinşaedilmiş olduğunu söylemek de mümkün görünmektedir. 131 Sayan, Türkmenistan, s. 127; Cantay, aynı makale, s. 78; Sayan, Merv, DĐA, s. 225. 132 Sayan, Türkmenistan, s. 130. 133 Sayan, Türkmenistan, s. 131; Sayan, Merv, DĐA, s. 225. 165 4. Türbeler Selçukluyapılarınınbirdiğerayağınıdatürbeleroluşturmaktadır. TürbelerdegörülenmimariözelliklerdedahaziyadeGazneliler’inetkisinin hissedildiğinisöylemekmümkündür.SelçuklulardöneminineneskitürbesiŞeyh EbûSa‘îdel-Meyhenî’yeaitolup,yapı441/1049yılıylatarihlendirilmektedir. Türbeninhemenyanındaaynıdönemdeveyadahaönceinşaedilmişolanbir hankāh yer almaktadır. Yapının duvarları tuğla ile örülmüştür. Kare planlı olan yapı çiftkubbelidirvedevrininmimariteknikleridikkatealındığındaulaşılanmimari derece açısından büyük önem taşır 134 . KareplanlıkubbelibirtürbeolanYartıKümbet,Serahsyakınlarında bulunmaktadır.Yapınıninşatarihi,kitabesinde491/1098olarakkaydedilmektedir. Selçukludevrindekiilkkümbetlereoranlamimariaçıdanbüyükgelişmişlik gösterir.Kerpiçleörülendışduvarlarıdahasonraincetuğlayladesenlibirşekilde kapatılmıştır. Yine XI. yüzyıl özellikleri gösteren bir diğer türbe ise Gükendâr Baba Türbesi’dir. Dihistân şehrinde bulunan türbe, çok geniş bir alanı kapsamaktadır 135 . MervveçevresindeiseSultanSencer’inünlütürbesindenbaşka,XI-XII. yüzyıllaraaitĐmâmBekirb.Abdullahb.ĐbnBüreyde,MuhammedĐbnZeyd, Hüdâyî Nazar Evliyâ türbeleri işçilik bakımından diğerlerine oranla büyük ilerleme göstermişlerdir.AbdullahĐbnBüreydetürbesininXI.yüzyılsonlarınaaitolduğu kaydedilmektedir.Tuğlavetuğlasüslemelerininçokçagörüldüğübiryapıdır. MuhammedĐbnZeydTürbesi,ŞerefeddînEbûTâhirtarafından506/1112-1113 tarihinde yaptırılmıştır. Sultankale’nin 1 km. kadar kuzeybatısında yer alan türbe, o dönemtuğlaişçiliğininengüzelörneklerindenbirisiolarakkabuledilmektedir. HüdâîNazarEvliyâTürbesibugünküMerv’e28km.uzaklıktadır.Kerpiçteninşa edilen dış duvarlarının yüzeyi, tuğla işçiliğinin üst seviye örneklerinden bir örnekle 134 Aslanapa, Türk Sanatı, s. 77; Cezar, Şehir ve Mimari, s. 307, 312; Sayan, Türkmenistan, s. 66 vd.; Oktay Aslanapa, “Đlk Müslüman Türk Devletlerinde Kültür ve Sanat”, Türkler, C. VI, s. 31. 135 Cezar, Şehir ve Mimari, s. 312-313; Sayan, Türkmenistan, s. 63-64; Aslanapa, aynı makale. 166 kaplanmıştır.YineTûs’tayeralanĐmâmGazzâlîTürbesi,XII.yüzyılınilk çeyreğinde inşa edilen yapılar arasında yer alır 136 . HiçşüphesizHorasan’dakiSelçuklutürbelerininenünlüsüSultanSencer’e aitolantürbedir.Sultankale’ninmerkezindeyeralantürbe,meşhursarayşairi Enverî’ninönerisiyleSultanSencertarafındanyaptırılmıştır.AhiretEvi(Darü’l- âhire)olarakadlandırılantürbeninüzerindeyeralanyazılardanmimarının Muhammedb.Atsızes-Serahsîolduğugörülmektedir.Atsızadınıngenellikle TürklertarafındankullanıldığıdüşünüldüğündeyapınınmimarınındaTürkasıllı olduğuanlaşılmaktadır.Serahs’tadoğmuşolmasınarağmenMerv’dehayatını idame ettirmiş olan mimar Muhammed b. Atsız, Kuzey Horasan’da kullanılmış olan mimaritekniklerieniyişekildebutürbeyeyansıtmıştır.Türbeninplanıklasik Türkmeneviformundadır.Çiftkatlıbiryapıolantürbeninkubbesiçinilerle bezenmiştir.Kubbedeuygulanançiftkatörgüuygulamasıdiğerbazıyapı kubbelerinde degörülmektedir. Türbe, 17 metrelik çapıyla o zamana kadarĐran ve Türkistan’dainşaedilenenbüyükkubbeyesahiptir.Yapı,herözelliğiyleTürk mimarisiningelişimhalkalarındanenönemlilerindenbirisiniteşkiletmektedir. Hattatürbeninyapımındakullanılaninşateknikleri300yılsonraAvrupa’da görülmüş,butekniklerRönesans’ınünlümimarıFilippoBrunelleschitarafından Floransa’dakiSantaMariakatedralininkubbesininyapımındakullanılmıştır. ÖzellikleMoğolistilasıgibibirbadireyisağlamlığısayesindeatlatanyapı, çevresindekitümyapılarınyıkılmasınarağmenayaktakalmayıbaşarmıştır.Bu durumhalkarasındaSultanSencer’inbirveliolduğudüşüncesininyayılmasına sebepolmuş,hattatürbeuzunyıllarboyuncabiradakmerkezihalinegetirilmiştir. TürbedekullanılansüslemeşekillerininNîşâbûrveMerv’deinşaedilendiğer yapılardadakullanıldığıgörülmektedir 137 .Kısacatürbebüyükbirmimarişaheser olup,Selçuklumedeniyetininulaştığınoktayıgöstermesiaçısındanbizlereönemli fikirler vermektedir. 136 Aslanapa, Türk Sanatı, s. 77; Cezar, Şehir ve Mimari, s. 313-314, 316; Sayan, Türkmenistan, s. 81-82, 115; Aslanapa, aynı makale; Sayan, Merv, DĐA, s. 225. 137 Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 187; Suut Kemal Yetkin, Đslâm Mimârîsi, Ankara 1959, s. 154 vd.; Cezar, Şehir ve Mimari, s. 320 vd.; Bayramob, aynı makale, s. 150 vd.; Sayan, Türkmenistan, s. 19-20; Aslanapa, aynı makale. 167 Horasan’ınDihistânşehrindebaşkatürbelerdebulunmaktadır.Şehrin doğusunda yer alan ve XI-XII. yüzyıllarla tarihlendirilen yedi adet türbe isimlerinin hiçbirşekildetespitedilememesisebebiylearkeologlartarafından numaralandırılaraktasnifedilmiştir.Benzermimariözelliklergösterentürbeler, genel olarak harap durumdadırlar 138 . Yusufel-Hemedânî’yeaitolanbirdiğertürbeyedeMervşehrievsahipliği yapmaktadır.Yusufel-Hemedânî,aslenHemedânlıolup,hayatınınson dönemlerindeMerv’egelerekbirtekkekurmuştur.Yapmışolduğubiryolculuk sırasındaMervileHeratarasındavefatetmiş,ölümündensonranaşıMerv’e nakledilerekkendisiiçinbirtürbeinşaedilmiştir.AncakbutürbeMoğolişgali sırasındatahripedilmiş,dahasonrakidönemdetamirgörmüştür.Yapıfarklı boyuttaki tuğlalar kullanılarak inşa edilmiştir 139 . MervbölgesinindiğerbirtürbesiĐmâmBekirTürbesi’dir.Eser,banisive ustasıbilinmemeklebirlikteinşatekniklerinebakılarakSelçukludönemieseri olarakkabuledilmektedir.Yapınındışduvarlarıtuğladaninşaedildiğigibi,iç mekândadafarklıboyutlardatuğlalarkullanılarakTürkmenelsanatlarıformunda süslemeler yapılmıştır 140 . GörüldüğüüzereBüyükSelçuklulardönemindeheralandaolduğugibi mimaridebüyükbirilerlemekaydedilmiştir.ÖzellikleSultanSencerdöneminde Horasan’dagörülenmimarieserlerdeuygulanantekniklerbakımındanfarklı unsurlar dikkat çekmektedir. 138 Sayan, Türkmenistan, s. 50-57. 139 Sayan,Türkmenistan,s.108;HaşimŞahin,OsmanlıDevletininKuruluşDönemindeDini Zümreler(1299-1402),MarmaraÜniversitesiTürkiyatAraştırmalarıEnstitüsü,Basılmamış Doktora Tezi, Đstanbul 2007, s. 30. 140 Sayan, Türkmenistan, s. 111-113. IV. BÖLÜM BÜYÜK SELÇUKLULAR DÖNEMĐNDE HORASAN’DA ĐLMÎ VE KÜLTÜREL HAYAT A. HORASAN BÖLGESĐNDE EĞĐTĐM VE ÖĞRETĐM YAPAN KURUMLAR Birbölgedekiilimvekültürhayatınınzenginliği,yanetkenlerinde mevcudiyetiyledoğrudanbağlantılıdır.Enbaştadevletingüçlübirekonomiyeve sağlam bir adalet yapısına sahip olması zorunluluğu mevcuttur. Adaletin var olduğu yerde devlet, devletin var olduğu yerde ekonomi ve dolayısıyla güçlü bir ilim hayatı olabilir.Đlimfaaliyetlerininhanedanvebazıilerigelendevletadamlarınca desteklenmesigerekliliğigözönündebulundurulduğunda,zenginekonomivebu ekonomide zenginleşmiş insanların toplumun ilim ve kültür yapısındaki önemi daha fazlaortayaçıkacaktır.Kısacabirbölgedekiilimhayatınınzenginliğibölgenin ekonomik gelişmişliği ile doğrudan bağlantılıdır. 426/1035tarihindenitibarenHorasanbölgesindegörülenSelçuklular, 431/1040yılındakiDandanakanSavaşı’ndansonrakazandıklarıbağımsızlıklarıile birlikte önemli bir siyasî başarı elde etmişlerdi. Bu siyasî başarı ülkenin doğusunda vebatısındayenibölgelerfethedilerekperçinleştirilirken,devletinkuruluşmerkezi olanHorasan,heralandaöneminidaimakorumuştu.Yukarıdadabelirttiğimiz üzere,Horasanveonabağlışehirlermümkünolduğuncahanedanüyelerinin hâkimiyetialtındatutulmuştu.BusayedesiyasîönemidevamettirilenHorasan’ın, gündengüneekonomikönemideönplânaçıkartılmış,bununneticesiolarakda geçmişten gelen ilim merkezi olma özelliği kendini belli etmeye başlamıştır. Büyük SelçuklulardönemindeHorasan’dakiilimvekültürhayatıçokrenklibirözellik göstermektedir. Kendisinden önce kurulmuş bulunan Sâmânîler, Gazneliler ve hatta Karahanlılar’ınilimvekültürevermişolduklarıdesteksayesindebölgebualanda çokzenginbiryapıyakavuşmuştu.BirçokdevletinaksineSelçuklular’ın bağımsızlık mücadelesinin uzun bir dönemeyayılmaması, bölgedeki ilim ve kültür 169 hayatınınuzunsürelibirkesintiyeuğramamasısonucunudoğurmuştu.Aynı zamandayeni kurulan Selçuklular’ın ilk günlerinden itibaren bölgedeki ilim hayatı veilimadamlarınakarşıdestekleyicibirtavıriçindebulunduklarınıgörmekteyiz. NitekimRâvendî 1 ,“YeryüzündebilhassaIrakeynveHorasan’daâlimleryetişip fıkıhkitabıyazmaları,peygamberinhadislerinitoplamaları,Selçukoğulları arasındançıkanhükümdarlarınâlimlerebakmalarının,ilmisevmelerininveona hürmetetmelerininbereketidir.”diyerekdurumuözetlemektedir.Yenikurulmuş birdevletolarakhergeçengünHorasan’ıntamamınınelegeçirilmesivedevlet mekanizmasınındüzgünbirşekildeişletilmeyebaşlamasısonrasındasultanveya diğerhanedanüyelerininilimhayatınakatkılarıdahadaartmıştı.Aynızamanda halef-selefolandevletinikiveziriAmîdülmülkKündürîileNizâmülmülk’ün ilmiyyesınıfınamensupolmaları,buharekâtındahahızlıbirşekilde gerçekleşmesinekatkıdabulunmuştur.HernekadarAmîdülmülkKündürî zamanındabazıEş‘arî-Şâfi‘îilimadamlarınakarşıgerçekleştirilentakibatlar,ilme vurulan bir darbe gibi görünse de, aynı vezirin diğer ilim erbabına çokyakın alaka gösterdiğigörülmektedir.Nizâmülmülk’üngörevebaşlamasıilebirliktesonaeren butakibatsonrasındaHorasanbölgesindeilimçalışmalarıtekrarüstseviyeye çıkmıştır.Herşeydenöncebizzatdevletinveziritarafındansistemlibirşekilde başlatılanvedevamettirilenmedresekurmaharekâtı,Horasan’ınilimvekültür hayatınadoğrudanetkiedenbirfaaliyetolmuştu.NizâmiyeMedreseleriolarak adlandırılanbukurumlarınbüyükdesteğiyle,geçmiştengelenzenginbirkültürel mirasıdabulunanHorasan,BüyükSelçuklulardönemindeheralandaolduğugibi ilimvekültürsahasındabüyükgelişmeyesahneolmuştu.Amîdülmülkdönemi istisnaolmaküzere,Horasan’ıntümulemâsınadarahatbirşekildeilimyapma imkanıverilmişti.NizâmiyeMedreseleri’ndenbaşkapekçokmedresefaaliyetine devam etmekteydi. Bölgedeyetişen âlimler, Horasan’daki bu medreselerde eğitim verdiklerigibi,ülkeninbatıkesimlerindeyeralandiğerbüyükmedreselerdede eğitimvermeküzeredavetedilmekteydiler.HorasankökenliolanEbu’l-Kâsımel- Kuşeyrî,Đmâmü’l-Haremeynel-Cüveynî,Ebu’l-Muzafferes-Sem‘ânîveĐmâm Gazzâlîgibiönemliilimadamları,hemyaşadıklarıdönemdeHorasan’ınvetüm 1 Rahatü’s-sudûr, C. I, s. 30. 170 Selçuklucoğrafyasınınilimhayatınabüyükkatkılardabulunmuşlar,hemde yetiştirdikleriöğrencilersayesindeilimhayatındakizenginliğedestekvermişlerdir. Aynızamandafenilimlerindedebirzenginlikgözeçarpmaktadır.Bulisteye edebiyatalanındakizenginliğideeklemekgerekir.Đlimhayatınınveilim adamlarının zenginliği hakkında şu örneği vermek mümkündür. Tespitlerimize göre BüyükSelçuklulardönemindeHorasan’dayaşayanmuhaddislerinsayısı450 civarındadır.Bunlararasındaazımsanmayacaksayıdakadınmuhaddislerdeyer almaktadır 2 .Güçlübirilimhayatınınekonomiyleolanbağlantısınıyukarıda vurgulamıştık. Güçlü bir ilim hayatının bağlantılı olduğu diğer bir nokta ise eğitim veeğitimkurumlarıdır.Büyükilimadamlarıancakvasıflımüderrislerveeğitim kurumlarısayesindeyetişeceğinden,ilimadamlarıveeğitimkurumlarınıdaha yakından incelemek gerekecektir. 1. Nizâmiye Medreseleri Selçuklulardönemindeeğitim-öğretimhayatıdenildiğindepekçokkişinin aklınailkolarakNizâmiyeMedreselerigelmekteysede,budönemdekieğitim hayatınısadeceNizâmiyeMedreseleriilesınırlamakmümkündeğildir.Özellikle zenginbirkültürelyapıyasahipbulunanHorasanbölgesindeNizâmiyelerdışında pek çok medresenin varlığı dikkat çekmektedir. Şüphesiz Nizâmiye Medreseleri’nin daha sistemli bir yapı içinde bulunması, onları Ortaçağ Đslâm dünyasının en önemli eğitimkurumlarındanbirihalinegetirmişvediğerlerindendahaetkinkılmıştı. Horasan, coğrafi konumu itibariyle farklılık göstermekteydi. Burası hızlı bir şekilde farklıfikrîakımlarınetkisindekalabilmekte,budaburayahâkimbulunandevlet yöneticileriniendişeyesürükleyebilmekteydi.NitekimSünnîolanSâmânîler, GaznelilerveBüyükSelçuklular,Horasan’dagelişenŞi‘î-Bâtınîdüşüncesinekarşı Sünnîliğigüçlendirmekamacıylamedreselerkurmuşlardı 3 .BuamaçlaGazneli SultanıMahmûdvehattaonunbabasıSebüktegîn’inHorasan’damedreseinşa 2 Bkz. Tablo 1. 3 Sayılı, aynı eser, s. 25; Omid Safi, “Büyük Selçuklularda Devlet-Toplum Đlişkisi”, Türkler, C. V, s. 356. 171 ettikleribilinmektedir.ÖzellikleX.yüzyılınsonundaFergana,Horasan,Cürcân, Taberistan, Maverâünnehir, Gazne ve Hindistan’da kurulan Kerrâmî medreselerine cevapvermekmahiyetindeKarahanlılar,GaznelilervesonolarakSelçuklularpek çokmedresekurmuşlardır.Medreseinşaetmeksadecesiyasîbirçabaolarak düşünülmemiş, aynı zamanda sosyal bir amaç da güdülmüştür. Nitekim medreseler inşa edilirken aynı zamanda bir kütüphane, hatta bazılarının hemen yanında hânkāh da inşa edilmiştir. En önemli örneğini Nîşâbûr Nizâmiye Medresesi’nin oluşturduğu bu yapı biçiminde, hastane deyer alabilmektedir. Büyük Selçuklular döneminin en önemli eğitim kurumları olan Nizâmiye Medreseleri, sadece ders programıyla değil, öğrencilerinintümyemek,yatakvedersaraçlarınınkarşılanmasıözelliğiyle diğerlerindenayrılmıştı.Medreseler,öğrencilerineğitimi,beslenmesi,barınması gözönünealınarakplânlanmışvebuplânagöreinşaedilmişti.Nizâmiye Medreseleri,öğrencilerineğitimgörecekleridersaneler,genişbirtoplânmasalonu, depo,kiler,hamamvemutfağıolanbirmekânşeklindedizaynedilmişti.Ayrıca öğrencilerinibadetyapmalarınaimkânsağlayan,aynızamandaCumagünleri namazkılınıphalkavaazlarverilenbirdemescit,plânıtamamlayanunsurlar arasındadır.Medreselerdebirdekütüphanebulunmaktadır.SultanMelikşah dönemindeinşaedilenmedreselerdedörteyvanlımedreseplânıuygulanmaya başlanmıştı.Plân,SâsânîlerdönemindenkalanveosıradaHorasanevlerinde uygulananbirmodelingenişletilmişbiçimiydi.Bumodelegöreortadagenişbir avlu yer alır, avluyu da dört eyvan tamamlardı. Medreselerin giderlerini karşılamak üzerezengingelirlivakıflartahsisedilmişti.Buvakıflardaneldeedilengelirtüm personel ve öğrencilerin giderleri için harcanmaktaydı. Öyle ki, buralarda harcanan para,senede600bindinarıbulmaktaydı.GünümüzdekiHukuk,Đlâhiyat,Edebiyat, SiyasalBilgilerveFenFakültelerimüfredatınıbirleştirenNizâmiye Medreseleri’nde,Kur‘an,hadis,fıkıh,usûl,Eş‘arîkelamı,hilaf,cedel,ferâiz, Arapça, edebiyat, sarf, nahiv, luga, şiir, hitabet, tarih, coğrafya, musıkî, hat, felsefe, mantık,riyaziye,hendese,hesap,nücûmvehukukkonularındadersler verilmekteydi 4 . 4 Turtûşî, s. 345; Lambton, The Internal Structure, s. 216-217; Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 379-380; Temeddün-i Đrânî, s. 276; M. Asad Talas, Nizamiyye Medresesi ve Đslâm’da Eğitim- Öğretim, çev. Sadık Cihan, Samsun 2000, s. 42, 50; Merçil, Kütüphaneler, s. 394; Ahmed Ocak, 172 BüyükSelçuklular’ıneğitimhayatınaverdikleriönemigösterenenönemli örnekTuğrulBey’indevletinkurulmasındankısabirsüresonrainşaettirdiği Nîşâbûr’dakimedresedir.NitekimNâsır-ıHusrev 5 ,Şevvâl437/Nisan-Mayıs 1046’daNîşâbûr’avardığınıvedöneminhâkimiolanTuğrulBey’inverdiğiemir doğrultusundaSaraçlarPazarıyakınındabirmedreseinşaedilmekteolduğunu nakleder. Büyük Selçuklular döneminde inşa edilen ilk medrese Sultaniye olarak da bilinen bu medresedir. a. Horasan’da Đnşâ Edilen Nizâmiye Medreseleri Yukarıda da belirttiğiz gibi bölgenin, hatta bütün Selçuklu coğrafyasının en önemlieğitimkurumlarıNizâmiyeMedreseleriolmuştu.Hernekadarkurulanbu medreselerBüyükSelçuklularDevletivezirininadıylaanılıyorolsada,vezirher yaptığıişihükümdaradınayaptığınagörebukurumlardadevletkurumuolarak kabuledilmelidir.Vezirinmedreseveribâtlariçin600.000dinarharcadığı kaydedilmektir 6 . Başka deyişle vezirin çok geniş bir coğrafyada bu medreseleri inşa ettirecek ekonomik güce sahip bulunması mümkün değildir. Ayrıca vezir, sultandan medreseinşaetmekonusundaizinistemiştir.BudurumdamedreselerBüyük SelçuklularDevletiveonunsultanlarıncainşaettirilenkurumlardır.Nizâmiye Medreseleri, Sultan Melikşah döneminin sonlarında, başka deyişle Nizâmülmülk’ün gücününzirvesindeolduğu,hattasultanabilekarşıçıkabildiğidönemde 7 inşa “NizâmiyeMedreseleriveBüyükSelçuklular’daEğitim”,Türkler,C.V,s.722vd.;Bowen, Nizām al-Mulk, EI 2 , s. 71. 5 Sefernâme,s.10/Trk.trc.,s.5;Köymen,TuğrulBeyveZamanı,s.120;Kisâî,Medâris-i Nizâmiye, s. 83. 6 A.L.Tibawi,“OriginandCharacterofal-Madrasah”,BulletinoftheSchoolofOrientaland African Studies University of London (BSOAS), London1962, C. XXV, s. 232; Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 354-355; Lambton,Medieval Persia, s. 32. 7 SaltanatınınsonlarınadoğruSultanMelikşah,yapmışolduğubazıuygulamalarınıbeğenmediği vezirine:“Eğersensaltanattaşerîkim,mülkümdeortağımisenbunundabirhükmüvekuralı vardır.Fakatbenimnâibimsenvebenimemrimdeysenotakdirdenâiblikvetâbilikşartlarına uymalısın.Oğullarındanherbiribirkıtayıistilâettivebüyükbireyaletevalioldular.Bunada kanaatetmeyerekdevletişlerinemüdahalevetecavüzettiler,şunubunuyapmayakalkıştılar. Önündenvezirlikalâmetidivitininvebaşındansarığınınalınmasınıemretmemiistermisin?” şeklindemektupyazmıştı.VezirNizâmülmülk’üncevabıiseşuşekildeydi:“Sultanadeyinizki; ‘Eğerbenimsaltanattavemülkündeortağımolduğunubilmiyoridiysenbil.Bugünbulunduğun mevkiveikbalebenimre‘yimvetedbirimlegeldin.…Benimadımaonadeyinizki;başındakio 173 edilmişolsalardı,Nizâmülmülk’ünkendiinisiyatifiylebumedreseleriinşa ettirdiğinisöylemekmümkünolabilirdi.Ancakyenivezirolmuşbirininbukadar genişbiridarîvemaddîyetkiylehareketedebilmesimümküngörünmemektedir. Nizâmülmülk’ünilmîbiryönünündemevcutolduğubilinmektedir.SultanAlp Arslan’ın,Nizâmülmülk’ünilmineolansaygısındandolayımedreselerinonun adıylaanılmasınasesçıkarmamasıdayüksekbirihtimaldir.Aksitakdirde kurulması kendisi tarafından emredilen, çok büyük bir ihtimalle devlet hazinesinden harcanan paralarla inşa edilen bu kurumların vezirin adıyla anılması hayli ilginç bir durumdur. HorasanbölgesindekurulanNizâmiyeMedreseleri,Nîşâbûr,Belh,Herat, Merv, Hargerd (Hâf) ve Bûşenc’de inşa edilmişti 8 . Medreselerde ders veren hocalar maaşlıolarakçalışmakta,giderlerisegeneldesultanvediğerilerigelendevlet adamlarınınkurmuşolduklarıvakıflardankarşılanmaktaydı.Medreselerherkese açıkdurumdaolup,halkınherkesimindeninsanlarbueğitimkurumlarından yararlanabilmekteydi 9 . BölgedekiilkveenbüyükNizâmiyeMedresesi,Nîşâbûr’dainşaedilmişti. HernekadargençlikyıllarındaNîşâbûr’daeğitimgörenNizâmülmülk’ün,şehre karşıhissettiğivefaduygusuneticesindeburadamedreseinşaettirdiğidüşüncesi mevcutsa da, Nîşâbûr’un ilmî ve kültürel hayattaki önemi açıktır. Medreselerin inşa tacın(kalansuva)varlığıbudivitebağlıdır.…Budivitinkapağınıkapatırsamonundatacıyok olur’.”. bkz. Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 177-178. Ayrıca bkz. Sevim-Merçil, Selçuklu Devletleri, s. 130; Özaydın, Berkyaruk, s. 7. 8 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. IV, s. 313; Sayılı, aynı eser, 31; “Mescid”, ĐA, C. VIII, s. 52; ZebihullahSafâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s.234;Kafesoğlu,SultanMelikşah,s.169;Turan, Selçuklular, s 332; Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 358; Bosworth, Balk, EIr, C. III, s. 590; GeorgeMakdisi,TheRiseofColleges,InstitutionsofLearninginIslamandTheWest, Edinburg 1981, s. 299; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 238-239; Ahmed Çelebi, Đslâm’da Eğitim- ÖğretimTârihi,çev.AliYardım,y.y.t.y.,s.114;ZiyaKazıcı,AnahatlarıileĐslâmEğitim Tarihi,Đstanbul1995,s.44;Muhammedel-Farukî,“TheDevelopmentoftheInstitutionof MadrasahandtheNizamiyahofBaghdad”,IslamicStudies,Đslamabad1987,C.XXVI,s.258; NebiBozkurt,“Medrese”,DĐA,C.XXVIII,s.324;AhmetOcak,NizâmiyeMedreseleri,Đnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Malatya 1993, s. 43. 9 OsmanTuran,SelçuklularveĐslâmiyet,Đstanbul1980,s.49;NuriTopaloğlu,SelçukluDevri Muhaddisleri,Ankara1988,s.33.ĐşleyişbiçimidikkatealındığındabudurumunNizâmiye Medreseleriiçinuygulanabilirliğipekmümküngörünmemektedir.NizâmiyeMedreseleridaha ziyadeöğrencilerinikendibünyesindebarındıraneğitimkurumlarıdır.Halkaaçıkolandersler, kişilerinkendilerineaitcamilerdeCumavediğergünlerdeverilenvaazlardanibaretolmalıdır. Tümhalkaaçıkolaneğitimkurumlarıisedahaziyadeşahıslarınismiyleeğitimvereneğitim kurumlarıdır. 174 edilmesine sebep olarak gösterilen iki olaydan biri de Nîşâbûr’da meydana gelmişti. SultanAlpArslan,üstübaşıperişanhaldebirmescidinönündebekleşenfakirler grubununkimolduğunusorduğundaNizamülmülk:“Onlarilimarayanlardır.” cevabını vermişti. Sözlerine devam eden vezir, sultandan onlar için kalacak bir yer inşaetmekveonlararızıkvermekonusundaizintalepetmişti.SultanAlpArslan gerekliiznivermiş,hattabumedreselerintümülkeyeyaygınlaştırılmasını emretmişti 10 .BöyleceNîşâbûrNizâmiyeMedresesi’nininşasınabaşlanmışvekısa sürede bitirilmişti. Nîşâbûr Nizâmiye Medresesi, Bağdat Nizâmiye Medresesi’nden dahaönceinşaedilmişti.BağdatMedresesi’nininşasınaZilhicce457/Kasım1065 tarihindebaşlanmışvetamamlanmasıikiyılsürmüştü.NîşâbûrNizamiye Medresesi ise 456/1063-1064 yılında inşa edilmiş olmalıdır. Nitekim Alp Arslan bu tarihte amcası Musa Yabgu ve Huttelân emîri üzerine sefere çıkmış, seferden sonra Nîşâbûr’agelmişti 11 .SultanAlpArslan’ınbusıradamedreseinşaedilmesini emrettiğianlaşılıyor.BağdatNizâmiyeMederesesi’ndenönceinşaedilmesine rağmen, Nîşâbûr Medresesi büyüklük ve önem itibariyle her zaman ikinci sırada yer almıştı. BusıradaTuğrulBey’inveziriAmîdülmülkKündürî,SultanAlpArslan tarafındanazledilipyerineNizâmülmülkvezirtayinedilmişti.Amîdülmülk, Mu‘tezilemezhebinemensupolup,bumezhepdışındakilerekarşıtakibat yapmaktaydı.ÖzellikledeEş‘arî-Şâfi‘îler’ekarşıbüyükdüşmanlıkbeslemekteydi. O,ayrıcaRâfizîler’indeHorasan’dalanetlenmeleriiçinsultandanizinalmıştı.Bu durumHorasan’ınrenklimezhepyapısıiçinbüyükzorluklarçıkarmaktaydı. Nitekimdiğermezhepleremensupbazıilimvedinadamlarıbutakibatı kabullenmeyerekHorasan’ıterketmekdurumundakalmışlardı.Bunlararasında Ebu’l-KâsımKuşeyrîileĐmâmEbu’l-Meâlîel-Cüveynîdebulunmaktaydı.Đmâm Ebu’l-Meâlîel-Cüveynî,dörtyılboyuncaHicazbölgesindebulunupdersler 10 Kazvînî, Âsârü’l-bilâd, C. II, s. 186; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 69; Gerayli, Nîşâbûr, s. 112; Lockhart, Persian, s. 83. 11 Đbnü’l-Esîr,C.X,s.46-47;Köymen,AlpArslan,s.40,358;Kisâî,Medâris-iNizâmiye,s.86. SultanAlpArslan,diğertahtiddiacısıKutalmışilesavaşmaküzere456yılıMuharremayının başında(25Aralık1063)Nîşâbûr’danayrılmıştı.BumücadelesonundaKutalmış’ıbertarafeden Alp Arslan daha sonra Doğu Anadolu seferine çıkmış, Recep 456/Haziran-Temmuz 1064 tarihinde A‘âl-Lâl(ل`أ .'= )şehrinielegeçirmişti.DahasonraAni’yifethedensultan,buradanIsfahan’a, Kirman’a ve son olarak da Merv’e gitmişti, bkz. Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 49-52. 175 verdiktensonrayenivezirNizâmülmülktarafındangeriçağrılarakNîşâbûr Nizâmiye Medresesi’ne müderris olarak tayin edilmişti 12 . Horasan’dakurulanNizâmiyeMedreseleri’ndenbirdiğeriBelhşehrinde bulunmaktaydı. Bu medresenin kuruluşu hakkında var olan rivayete göre ise Belh’i ziyaretettiğisıradaNizâmülmülk’ebirşeyhtenbahsedilmişti.Vahşkasabasında yaşamaktaolanEbûAliHasanb.Alib.Ahmedb.Ca‘ferel-Belhîadındakibu şeyhinhadisbildiğinivepekçokyereyolculukyaptığınıöğrenenNizâmülmülk, onuhuzurunadavetetti.Birmedresedegerçekleşenbugörüşmesırasındahadis ilmî üzerine sohbet edilmişti. Daha sonra yukarıda adını zikrettiğimiz şeyh bu olayı şu şekilde nakletmişti:“Ben hadis ilmiylemeşgul oldum, seferleryaptım.Zahmet çektim,itibarsızbirşekildeseferlerimitamamlayarakVahş’ageridöndüm.Fakat hiç kimse benim ilmimden yararlanmak için beni dinlemedi. Kendi kendime dedim ki,dünyadanayrıldığımdakimsebenimilmimdenyararlanmamışolacak.Đşleri kolay kılan Tanrı, Nizâmülmülk’e medrese yapması hususunda muvaffakiyet verdi kibenioradagörevlendirsin,bendehadisöğretebileyim.”.BelhNizâmiye Medresesi’nin ilk müderrisi Ebû Ali Hasan b. Ali b. Ahmed b. Ca‘fer el-Belhî’nin 471/1078-1079yılındaburadamüderrisolduğuanlaşılmaktadır 13 .Butarihle birliktemedresenininşatarihihakkındadabirazdaolsafikiryürütebilmek mümkün olabilmektedir. BelhNizâmiyeMedresesininmüderrislerindenbirisiolanAbdullahel- Bağdadî’nin,Nizâmülmülk’üziyaretettiğisıradaondanbüyüksaygıgördüğü kaydedilmektedir. Müderrislerin dönemin şartlarında iyi kabul edilebilecek bir maaş aldıklarıanlaşılmaktadır.NitekimBelhMedresesimüderrisiAbdullahel-Bağdadî, bu göreve geldikten sonra çevresindekilere ihsanlarda bulunmaya başlamıştı 14 . BölgedekidiğerbirNizâmiyeMedresesideMervşehrindeinşaedilmiştir. Ancakmedresenininşaediliştarihiveşeklihakkındaelimizdefazlabirbilgi bulunmamaktadır.Medresenininşatarihi1070’liyıllarveyasonrasıolaraktahmin edilmektedir.SultanMelikşahzamanındainşaedilenbumedrese,altınçağını 12 Đbnü’l-Esîr,C.X,s.46;ZebihullahSafâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s.140;Kisâî,Medâris-i Nizâmiye, s. 69, 86-87. 13 Kitâbü’s-siyâk, s. 11; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 58, 14 Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 397, 400 176 Sencerzamanındayaşamıştır.490/1097tarihindeHorasan’ahâkimolanSencer’in buranın ilmî hayatına yapmış olduğu katkı ortadadır. Kendinden önce inşa edilen bu medreseyeSencer’inkatkısımutlakakibüyükolmuştur.Nitekimmükemmelbir kütüphanesinindebulunduğubelirtilenmedrese,SultanSencer’inölümünden yaklaşık50yılsonrabileçalışmasınımuntazamdevamettirmiştir.Medresenin kütüphanesi(hizânetü’l-kütüb)deNizâmülmülktarafındaninşaettirilmiştir. NitekimSultanSencer’inçokgenişbirkütüphaneyesahipolduğuvesultanınbu kitaplarımütalaaetmeyeçokdüşkünolduğuayrıcakaydedilmektedir.Medresede görevyapanmüderrislerinkimlerolduğuhakkındadaelimizdeyeterlibilgi bulunmamaktadır 15 . Pek fazla bilinmese deHorasan bölgesinde inşa edilen medreselerden birisi deKuhistân’abağlıbirşehirolanHargerd,diğeradıylaHâfMedresesi’dir.Hâf, medreseinşaedilendiğerşehirlereoranlaçokdahaküçükolmasınarağmen, barındırdığıâlimsayısısebebiyleöneçıkmaktaydı.Muhtemelenbuözelliği sayesindemedreseinşaedilenşehirlerarasınakatılmayıbaşarmıştı.Đmâmü'l- Haremeyn’in en önemli öğrencilerinden birisi ve aynı zamanda Tûs kadılığı yapmış olanEbu’l-MuzafferAhmedb.Muhammedb.Muzafferel-Hâfîbuâlimlerden birisidir. Kaynaklarda bu medrese hakkında çok fazla bilgi bulunmamasına rağmen, Müze-yiĐran-ıBâstân’dabulunanbirkitabe,buranınNizâmülmülktarafından yaptırıldığınaişaretetmektedir.Bukitabeyedayanılarakbüyükbirihtimalle medresenin480/1087tarihindenönceinşaedildiğirivayetedilmektedir.Büyük Selçuklular’ınyıkılmasındansonradauzunyıllarboyuncaeğitimvermeyedevam eden Hargerd Medresesi, plânı itibariyle günümüze kadar Horasan’da bu tarzda inşa edilmişbulunanmedreselereörnekteşkiletmiştir.Aynızamandagünümüze ulaşabilenensağlammedreseyapısıdır.Ancakbuyapınınmedresedeğildebir cami olduğuna dair görüşler de ileri sürülmektedir 16 . SelçuklulardönemindeyaşamışvemuhtemelenSelçuklumedreselerinde eğitim görmüş olan Ömer Hayyâm 17 , bir rubâîsinde “Medreselerden hep ziyankârlık 15 Turan, Selçuklular, s. 339; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 240-241. 16 Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 238; Cezar, Şehir ve Mimarlık, s. 303. 17 ÖmerHayyâm,RubâilerveSilsilat-al-Tartîb,Đbn-iSînâ’nınTamcîd’iveTercemesi, hazırlayan ve çev. Abdülbâki Gölpınarlı, Đstanbul 1953, s. 135. 177 meydanagelir/-ز,=_ه'--ª-ه'+-¸--زا”diğerindede“Tekkelerde,zaviyelerdehâl, medresede de dedikodu hüküm sürer/-و- .'= ª·-'= و .'· ª-¸-- ¸-” diyerek medreseleri eleştirmektedir. Dünyaca ünlü bir ilim adamı, şair ve filozof olan Ömer Hayyâm’ın medreseeğitimialmışolmasıyüksekbirihtimaldir.AbbasĐkbal 18 ,Ömer Hayyâm’ınbüyükâlimĐbnSînâ’nınöğrencisiolduğunukaydeder.Medreselerin sosyalyapıiçerisindeönemibüyüktür.Medresedegörevyapanmüderrislerde toplumiçerisindeönemlibiryerişgaletmektedir.Pekçokeleştriselgözün üzerlerinde olduğu bu insanların eleştirilmeleri de gayet doğal bir durum olacaktır. Đbn Funduk 19 , tarafından “huysuz” birisi olarak kaydedilen Ömer Hayyâm’ın böyle bir yorumda bulunması daha da doğal bir durumdur. b. Nizâmiye Medreseleri’nde Görev Yapan Müderrisler NizâmiyeMedreseleri,genelolarakŞâfi‘îmezhebiniesasalanbir yapılanmaiçindendeydi.Amîdülmülk’ünHorasan’daŞâfi‘îmezhebimensupları hakkındatakibatyaptırmasıbumezhebinazdaolsazayıflamasınasebepolmuştu. YenivezirNizâmülmülkiseŞâfi‘îmezhebinemensuptu.O,Nizâmiye Medreseleri’nigeneldeŞâfi‘îmezhebinemensupilimadamlarıadınainşa ettirmekteydi. Müderrisler kendilerine yapılan teklifleri ön şart öne sürmeden kabul etmekteydiler.Bugörevönemlikabuledildiğindenmezhebinibiledeğiştirenler olmuştu.NitekimMansûrb.Muhammedes-Sem‘ânîel-Mervezî,mensup bulunduğuHanefîmezhebinibırakarakŞâfi‘îmezhebinegeçmiş,busayede Nizâmülmülk’ün ihsanını kazanmıştı. Böylece müderrislik payesi verilen Mansûr b. Muhammed, Merv Şâfi‘î Medresesi’nde dersler vermeye başlamıştı. Müderrisler bir menşurla tayin edilmekteydi. Bu menşurlar genel olarak vezaret divanından çıkıyor vebizzatvezirNizâmülmülktarafındanonaylanıyordu.Ayrıcamedreselerde 18 Abbas Đkbal Âştiyânî, “Râce‘ be Ahvâl-i Hekim Ömer Hayyâm Nîşâbûrî”, Mecmûa‘-yi Makālât- ı Abbas Đkbal Âştiyânî, Tahran 1369 hş., s. 406. 19 Tarihu hukemâ, s. 119. 178 görevlidiğerpersoneldevezirtarafındanatanmaktaydı.Bununlabirliktesonraki dönemde sultanın da müderris atadığı görülmektedir 20 . (1). Nîşâbûr Nizâmiye Medresesi’nde Görevli Müderrisler 1.Ebu’l-KâsımYusufb.Alib.Cabbârb.‘Akīl(ö.465/1072-1073): Nahivvekıraatâlimiydi.Bağdat’daEbu’l-‘AlâMuhammedb.Aliel-Vâsıtî, Nîşâbûr’dadaEbu’l-Kâsımel-Kuşeyrî’nintalebesiolmuştu.Isfahan’dahâfız Ebû’n-Nu‘aym’dansemâ‘yoluylahadisöğrenenEbu’l-Kâsım,458/1065-1066 tarihindeKurânderslerivermeküzereNizâmülmülktarafındanNîşâbûr’adavet edilmişti. Ölene kadar bu görevde kaldı 21 . 2.EbûSehlMuhammedb.Ahmedb.Hâşimel-Mervezî(ö.465/1072- 1073):Toplumtarafındansevilen,dindârveyaşlıcabirkişiolup,456/1063-1064 yılında Nizâmülmülk tarafından Nîşâbûr Medresesi’nde hadis dersleri vermek üzere davetedilmiştir.BizzatNizâmülmülk’ünhuzurundaSahîh-iBuhârî’denhadis aktarmıştır.465/1072-1073yılınakadarbugörevisürdürdüktensonraMerv’e gitmiş ve orada vefat etmiştir 22 . 3.EbûSa‘dAbdurrahmânb.Mansûrb.Râmuş(ö.474/1081-1082): Tasavvuf ve tasavvuf musikisi konusunda uzman bir kişi olarak kabul edilmektedir. Đlkzamanlarda,Ebu’l-Hayr’ınhânkāhınagiderekonunsohbetlerinekatılmıştır. NizâmiyeMedresesiinşaedildiktensonraCumagünleriveöğlenamazlarından sonrahadiskonusundadersvermiştir.ÖlenekadarbugörevdekalanEbûSa‘d’ın aynı zamanda hadis konusunda da eser kaleme aldığı kaydedilmektedir 23 . 4.Ebu’l-KâsımĐsmailb.Mes‘adeb.Đsmailel-Cürcânî(ö.477/1084- 1085):Hadîsâlimidir.BirkaçseferNîşâbûr’agelmişveNizâmiyeMedresesi’nde hadismeclislerindederslervermişti.Ağırbaşlıbiriolmasınakarşınderslerinde 20 Atebetü’l-ketebe,s.6-9,33-37;Sem’ânî,el-Müntehab,C.III,s.1750-1751;ZebihullahSafâ, Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 234; Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 388-389. 21 Kitâbü’s-siyâk, s. 67; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 92; Ocak, Nizâmiye, s. 142. 22 CelâleddînHumayî,Gazzâlînâmeşerh-ihâlveâsârveefkâr-ıimâm-ıMuhammedGazzâlî, Tahran1368hş.,s.280;NâcîMa‘rûf,Ulemâu’n-NizâmiyyâtveMedârisü’l-meşrıki’l-Đslâmî, Bağdat 1973, s. 45; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 92. 23 Kitâbü’s-siyâk, s. 208-209; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 92; Ocak, Nizâmiye, s. 142-143 179 çokçakullandığıhikâyelervenüktelisözlersayesindedinleyicisayısınıarttırmayı başarmıştır.Nîşâbûr’daverdiğiderslerdensonraCürcân’ageridönmüşveburada vefat etmiştir 24 . 5.Đmâmü’l-HaremeynEbu’l-Me‘alîAbdülmelîkb.Abdullahb.Yusuf el-Cüveynî(ö.478/1085):HorasanŞâfi‘îleri’ninenönemlidînîliderlerinden birisidir. Babası gibi kendisi de birçok âlimin yetişmesine katkıda bulunmuştur. Bu sebepleXI-XII.yüzyıldapekçokfazıl,fakihvebilginonunöğrencisiolmakla iftiharederler.BunlararasındaĐmâmGazzâlî,Kiyâel-HerrâsîileEbu’l-Muzaffer el-Hâfîdebulunmaktadır.OnunşöhretiHorasan’danbaşka,Irak,Suriyeve Hicâz’dadayayılmış,busebepleĐslammemleketlerindenpekçokkişionun öğrencisi olmak üzere Horasan’a gelmiştir. Aynı anda 400 öğrencisinin var olduğu kaydedilmektedir.18Muharrem419/17Şubat1028tarihindeNîşâbûr’abağlı Ezâzvâr köyünde dünyaya gelen Cüveynî, bir taraftan Şâfi‘î fakihi ve müfessir olan babası Ebû Muhammed’den fıkıh dersleri alırken, diğer taraftan Şeyhü’l-Hicâz diye bilinenamcasıAlib.Yusuf’unyanındaeğitiminedevametmiştir.Babasının ölümündensonrahenüz20yaşınıdoldurmamışveeğitiminitamamlamamış olmasına rağmen babasının yerini alarak medresede dersler vermeye başlamıştır. Bu esnadaNîşâbûr’dabulunanBeyhakîyeMedresesiMüderrisiEbu’l-Kâsımel-Đskâfî el-Đsferâyînî’den dersleralarak ilmini ilerletmiştir. Daha sonraIsfahan veBağdat’a yolculuklaryaparakburalardabulunandiğerâlimvefakihlerlegörüşalışverişinde bulunanCüveynî,ayrıcaHâfızEbû’n-Nu‘aymel-Isfahânî’densema‘yoluylahadis öğrenmiştir.TekrargeridöndüğüNîşâbûr’dailmîkonulardamünazaralar düzenlemeye başlamış, bir taraftan da öğrencilerini yetiştirmeye devam etmiştir. Bu sıradaHorasanŞâfi‘îleri’ninliderikonumundaydı.Şi‘î-Mu‘tezilîgörüşünün savunucusuolanBüyükSelçukluveziriAmîdülmülkKündürî’denbaskıgörmeye başlayıncaHorasan’ıterkederekHicâz’agitmiştir.DörtyılkaldığıHicâz bölgesindeilmîfaaliyetlerinededevamedenCüveynî,butarihtensonraĐmâmü’l- Haremeynolarakanılmayabaşlanmıştır.Nizâmülmülk’ünBüyükSelçukluveziri olmasıylabirlikteNîşâbûr’adavetedilerekkendisiiçinNizâmiyeMedresesiinşâ 24 Đbnü’l-Cevzî,C.XVI,s.234-235;Ma‘rûf,Ulemâu’n-Nizâmiyyât,s.47;Kisâî,Medâris-i Nizâmiye, s. 92-93; Ocak, Nizâmiye, s. 143. 180 edilmişve456/1063-1064yılındanölümünekadarbumedresededersvermeye devametmiştir.AynızamandaHasanb.Sa’dadındabirtüccarıninşaettirdiği Menî‘î(_·,--)Camii’ndehatiplikveCumagünlerindevaizlikgörevindede bulunmuştur.Derslerinedönemininünlüşahsiyetlerinindedekatıldığıenönemli Şâfi‘îâlimlerindenbirisiolarakkabuledilmektedir.OnungibibüyükbirŞâfi‘î âlimi olup, Bağdat Nizâmiye Medresesi müderrislerinden olan Ebû Đshâk eş-Şîrâzî, AbbâsîHalifesiMuktedîBiemrillâhtarafındanSultanMelikşah’aelçiolarak Horasan’agönderildiğindeĐmamü’l-Harameynonukarşılamışvebüyükhürmet göstermişti.AynızamandaonunlabirlikteNîşâbûrNizâmiyeMedresesi’nde münazaratarzındadersvermişti.AyrıcaSultanMelikşah’ınhuzurundaEbu’l- Kâsımel-Kuşeyrîilemünazaralaryaptığıkaynaklarcazikredilmektedir.Sultan Melikşah ile birlikte Anadolu seferine katıldığı da rivayetedilir. Halkın üzerindeki etkisiçokolanĐmamü’l-Harameyn,otuzunüzerindeesertelifetmiş,bueserler Nîşâbûr Nizâmiye Medresesi’nde ders kitabı olarak okutulmuştur. Eserlerini kelâm, fıkıh,tefsir,ahlâkvehadisalanlarındakalemealmışveel-‘Akīdetü’n-Nizâmiyye adlıeseriniNizâmülmülk’eithafetmiştir.EnönemlieseriNihâyetü’l-matlabfî dirayeti’l-mezheb’tir.Eser,Şâfi‘îfıkhınadairolup,bunaeşdeğerbirkitabınvar olmadığıkaydedilmektedir.Yaşadıklarıdöneminönemliâlimleriolarak değerlendirilen400civarındaöğrenciyetiştirmiştir.Onun25Rebiülahir478/20 Ağustos 1085 tarihinde ölümü Nîşâbûr halkı üzerinde şaşılacak derecede bir etki ve kargaşayanedenolmuş,halkonunminberinikırmış,birayboyuncakimsesarık takmamıştı. Öğrencileri ise ona olan saygılarından kalem ve divitlerini kırmış ve bu durumbiryılboyuncadevametmişti.ÖğrencileriarasındadahasonraSultan Sencer’in vezirliğini de yapan eş-Şihâb Ebu’l-Mehâsin Abdürrezzâk b. Abdullah da bulunmaktadır.Diğereserleriisekelamadaireş-Şâmilfîusûli’d-dîn,Lüma‘u’l- edillefîkavâ‘idiEhli’s-sünne,TevratveĐncil’ntahrifedildiğiniispatetmeye çalışanŞifâ‘ü’l-galîlfîbeyânimâvakâ‘afi’t-Tevrâtve’l-Đncîlmine’t-tahrîfve’t- tebdîl, Abdullah es-Sıkıllî’nin kendisine sorduğu soruları ve buna verilen cevapları içerenMesâ‘ilü’l-Đmâm‘Abdilhakes-Sıkıllî,ayrıcaRisâlefîzikrihâli’ş-ŞeyhEbî ‘AlîĐbnSînâ’dır.Cüveynî’ninfıkhadairdeGıyâsü’l-ümemfîiltiyâsîz-zulem,el- Burhânfîusûli’l-fıkh,el-Varakātfîusûli’l-fıkh,el-Telhîs,el-Kâfiyefî’l-cedel,ed- 181 Dürretü’l-mudıyyefîmâvaka‘âfîhi’l-hilâfbeyne’ş-Şâfi‘iyyeve’l-Hanefîyye, Mugīsu’l-halk fî ihtiyâri’l-ehak adlı eserleri bulunmaktadır 25 . Hem yaşadığı dönem, hemdeyetiştirdiğiöğrencilersayesindeHorasanveSelçukluilimdünyasıiçin tartışılmaz bir değerdir. 6. Ebu’l-Kâsım Đsmail b. Zâhir b. Muhammed en-Nevgânî (ö. 479/1086- 1087):AslenNîşâbûrlu’dur.397/1006-1007tarihindedünyayagelmiştir.Şâfi‘î mezhebifukahasındanolup,NîşâbûrNizâmiyeMedresesi’ndekurduğuhadis meclislerinde diğer fukahaya dersler vermiştir 26 . 7. Ebû Ca‘fer Muhammed b. Ahmed b. Hâmid et-Tabesî (ö. 482/1089): Dindar,‘arifvefazıllardanbirzatolarakkaydedilir.BirmüddetNîşâbûrNizâmiye Medresesi’ndehadisderslerivermiştir.Buderslerindeöğrencilerinekendisinin yazmışolduğuBostanü’l-‘arifînadlıeserinideokutmuştur.Memleketine döndükten sonra Ramazan 482/Kasım-Aralık 1089 tarihinde vefat etmiştir 27 . 8.EbûNasrMuhammedb.Ahmeder-Râmuşî(ö.489/1096):Nîşâbûr reisi Mansûr b. Râmuş’un kızından doğma torunu olan Ebû’n-Nasr, 404/1013-1014 tarihinde dünyaya gelmiştir. ‘Arif ve fazıl birisi olan Ebû Nasr, Kur‘ân, kırâât, aynı zamandanahivâlimiydi.Irak,Hicâz,ŞâmveMısır’ayolculuklaryapmış, Maarretünu‘mân’daEbu’l-‘alâel-Ma‘rrî’nintalebesiolmuştu.Memleketine döndükten sonra Nizâmülmülk tarafından, Nizâmiye Medresesi’nde Kurân ve hadis 25 Kitâbü’s-siyâk, s. 225-228, 440 vd.; Sem‘ânî, el-Ensâb, C. III, s. 385-388; Đbn Asâkir, s. 278 vd.; Đbnü’l-Cevzî,C.XVI,s.244-247;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.46,120,133-134, 469;Kazvînî,Âsârü’l- bilâd, C. II, s. 100; Vefeyâtü’l-a‘yân, C. II, s. 120-122; Tabakātü’l-fukahâi'ş-Şâfiîyyin, C. II, s. 466-470;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.V,s.165-172;Đsfizârî,C.I,s.282vd.;el-Bidâye, C.XII,s.260-261;Şerefeddîn,aynımakale,s.107;ZebihullahSafâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s. 235;ÖmerNasuhiBilmen,TefsirTarihi(Tabakatü’l-Müfessirîn),Ankara1960,C.II,s.253 vd.;Kafesoğlu,SultanMelikşah,s.175-176;Velidb.AhmedHüseyinel-Zübeyrî-Đyâdb. Abdüllatîfel-Kaysî-Mustafab.Kahtânel-Habîb-Beşîrb.Cevâdel-Kaysî-Đmâdb.Muhammedel- Bağdadi,el-Mevsû‘atü’l-müyesserefîterâcimieimmeti’t-tefsîrve’l-ikrâve’n-nahvve’l-luga, Medine2003,C.II,s.1438vd.;Ma‘rûf,Ulemâu’n-Nizâmiyyât,s.42-43;Kisâî,Medâris-i Nizâmiye, s. 93-94; Ömer Menekşe, Büyük Selçuklu Đmparatorluğu YükselişDevri Fakihleri (1063-1092),MarmaraÜniversitesiSosyalBilimlerEnstitüsü,BasılmamışYüksekLisansTezi, Đstanbul 1992,s. 47-49; C. Brockelmann, “Cüveynî”, ĐA, C. III, s. 249; a. mlf., “Djuwaynī”, EI 2 , C.II,s.605;Abdülazîmed-Dîb,“Cüveynî,Đmâmü’l-Haremeyn”,DĐA,C.XVIII,s.143;Ocak, Nizâmiye, s. 139-142. 26 Đbnü’l-Cevzî,C.XVI,s.261;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.IV,s.270-271;Ma‘rûf, Ulemâu’n-Nizâmiyyât, s. 47; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 94. 27 Đbnü’l-Cevzî, C. XVI, s. 288; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 94 182 öğretmeklegörevlendirilmiş,Cemaziyelevvel489/Nisan-Mayıs1096tarihinde ölene kadar bu görevde kalmıştır 28 . 9.EbûMuhammedel-Hasanb.Ahmedb.Muhammedes-Semerkandî (ö.491/1098):Sadevegösterişsizbirhayatsürmüştür.Hafızasıbenzersizbirisi olarakkaydedilmektedir.Nîşâbûr’daikametettiğisıradaşehirdekimuhaddislerden sema‘ yoluyla hadis öğrenmiştir. Daha sonra memleketi Semerkand’a dönmüşse de enazikikezolmaküzereNîşâbûr’agelmişvemedresedehadisderslerivermiştir. Aynızamandadeğişikzamanlardahadismeclisleritertipetmiştir.Onunkurmuş olduğu bu meclisler hergün öğle namazından ikindi vaktine kadar devam etmiştir. Bahrü’l-esânîd(د,-'-`ار=-)adlıeseriNizâmiyeMedresesi’ndekiderslerindede okutmuştur 29 . 10.Ebu’l-KâsımMuzafferb.Abdülmelikb.Abdullahb.Đmâmü’l- Haremeynel-Cüveynî(ö.492/1098-1099):Zamanınınfaziletlikişilerindenve önemlihatiplerindenbiridir.BabasınınölümündensonraHorasanŞâfi‘îleri’nin liderliğionageçmiştir.489/1096yılındaNîşâbûrHanefîleri’ninreisiKadı Muhammedb.Sa‘îdileKerrâmîler’ekarşıittifakyapmış,buittifakneticesinde onlardanpekçoğuöldürülmüşvemedreseleridetahripedilmiştir.Ebu’l-Kâsım, aynızamandaNizâmiyeMedresesi’ndedederslervermiştir.Ancakbabasının ölümünden hemen sonra Nizâmiye Medresesi’nde onun yerine geçmek istediyse de fakihlerveöğrencilerbunaizinvermemiştir.Medresededersverebilmesiiçin kendisindenönemlibirininonayıistenmiş,bugelişmeüzerineoda,Mescid-i Mutarriz’dederslervermeyebaşlamıştır.BirsüresonradaIrak’agiderek Nizâmülmülkilegörüşerekonunhimayesinikazanmayamuvaffakolmuştur. Nîşâbûr’adöndüktensonraNizâmülmülk’tenalmışolduğuonaysayesinde NizamiyeMedresesi’ndebabasınınyerinederslervermeyebaşlamış,bugörevine şehirde mezhebler arası çıkan kargaşada öldürülene kadar devam etmiştir 30 . 28 Đbnü’l-Cevzî,C.XVI,s.37;Yâkūt,Mu‘cemü’l-üdebâ,C.IXX,s.45;Ma‘rûf,Ulemâu’n- Nizâmiyyât, s. 51; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 95. 29 Kitâbü’s-siyâk,s.21-23;Zehebî,A‘lâmü’n-nübelâ,C.IXX,s.205-206;Ma‘rûf,Ulemâu’n- Nizâmiyyât, s. 51-52; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 95. 30 Kitâbü’s-siyâk,s.380-381; el-Bidâye,C.XII,s. 307;Ma‘rûf,Ulemâu’n-Nizâmiyyât,s.43-44; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 95-96; Özaydın, Berkyaruk, s. 168. 183 11. Ebû Sa‘d Abdülvâhid b. Abdülkerîm b. Ebu’l-Kâsım el-Kuşeyrî (ö. 493/1099-1100):CumageceleriNizâmiyeMedresesi’ndedersvermeküzere görevlendirilmiştir.Özellikleöğrencilerinyazılımetinlerdekarşılaştığızorluklar, hikâyeler ve fasih anlatım konularında dersler verdiği kaydedilmektedir 31 . 12.Hüccetü’l-ĐslâmEbu’l-HâmîdMuhammedb.Muhammedel- Gazzâlî(ö.505/1111):450/1058-1059tarihindedoğmuş,Đmâmü’l-Haremeynel- Cüveynî’dendersleralmışveeğitiminitamamladıktansonraNîşâbûr Medresesi’ndederslervermiştir.Babasıiplikçi(gazzâl)olduğuiçinkendisine Gazzâlînisbesiverilmiştir.BirsüreTûsşehrindebulunupAhmeder-Râdgânî’den dersleralmış,dahasonragittiğiCürcân’daeğitiminedevametmiştir.Nîşâbûr’a döndükten sonra Đmamü’l-Haremeyn’in en önemli öğrencisi ve mu‘îdi (yardımcısı) olmuştur.BusıradasûfîEbûAliFârmedîileÖmerHayyâmiletanışmafırsatı bulmuştur. Hocası Đmamü’l-Haremeyn’in ölümünden sonra eğitimine devam etmek amacıylaNîşâbûr’umecburenterketmiştir.O,bundansonraSultanMelikşah’ın Nîşâbûr dışında yer alan ordugâhına giderek, sultan ve vezirin himayesine girmiştir. Ardındandabirçokyereyolculukyapmış,buyolculuklarısırasındadönemin önemli âlimlerinden de dersler almaya devam etmiştir. Neticede fıkıh, usûl, mantık, kelâm,cedelvehilâfkonularındaHorasanvehattaIrak’ınenünlüsimalarından birisihalinegelmiştir.Nizâmülmülk’ünhuzurundakatıldığıbirmünazarasonrası vezirtarafındanZeynüddînlakabıyla484/1091-1092tarihindeBağdatNizâmiye Medresesi’nemüderrisolaraktayinedilmiştir.488/1095tarihindemedreseden ayrılaraktasavvufdüşüncesiçerçevesindeinzivayaçekilmiş,bazendeyolculuklar yapmıştır.HicâzveŞâm’ayolculuklaryaptıktansonra498/1104-1105tarihinde vatanı Horasan’a geri dönmüştür. O sırada Sultan Sencer’in veziri olup, Gazzâlî’ye büyük saygısı olan Fahrülmülk b. Nizâmülmülk,bu âlimi Nizâmiye Medresesi’nde dersvermeküzeredavetetmiştir.Gazzâlî,budavetüzerine499/1105-1106 tarihindeTûs’tanayrılarakNîşâbûr’agelmişveyaklaşık2yılboyuncamedresede 31 Kitâbü’s-siyâk,s.237-238;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.V,s.225;Ma‘rûf,Ulemâu’n- Nizâmiyyât, s. 53-54; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 96. 184 öğrencileryetiştirmiştir 32 .AncakFahrülmülkb.Nizâmülmülk’ün500/1106 tarihindebirBâtınîtarafındanöldürülmesiĐmâmGazzâlîkarşıtlarınıharekete geçirmişveonunaleyhindeiftiralarortayaatmışlardır.Buiftiralaroderece artmıştır ki, Sencer onu saraya çağırma gereği bile hissetmiştir. Bu daveti usûlünce geriçevirenGazzâlî,NîşâbûrNizâmiyeMedresesi’nde2yılgörevyaptıktansonra kendisiniartıkemniyettegöremediğiNîşâbûr’uterkederektekrarTûs’a yönelmiştir. Bu yolculuk sırasında Sencer’e yazmış olduğu bir mektupta Sencer’i ve Tûshalkınıadaletsizliklesuçlamıştır.DiğertaraftanNîşâbûrfakihlerionunla münazarayapmaküzeretoplanmışveyenivezirdenGazzâlî’nindebutartışmaya katılmasını sağlamasını istemişlerdi. Neticede Gazzâlî, Sencer’in fermanı ile huzura gitmek durumunda kalmıştı. Her şeye rağmen Sencer ve veziri tarafından hürmetle karşılananGazzâlî,Sencer’eibretvericipekçoksözsöylemiş,bukonuşmadan etkilenen Sencer, bunların özetini kendisi içinyazmasını istemişti. Bugörüşmeden sonratekrarTûs’adönenGazzâlîkendisinieseryazmayavermişvenihayet15 Cemaziyelahir505/19Aralık1111tarihindeburadavefatetmiştir.OnunTûs’tada öğrencileryetiştirdiğiniFahrülmülkb.Nizâmülmülk’eyazdığıbirmektuptan öğrenmekteyiz.Diğerbirmektubundadabuöğrencilerininsayısını150olarak bildirmektedir.BüyükâlimĐmâmGazzâlî,aynızamandaönemlibirfilozofolarak kabuledilmektedir.FelsefealandakidüşüncelerindeĐbn-iSinâ’nıntakipçisi olmuştur.BazıkonulardaĐbn-iSinâ’nınsözleriniaynennaklederken,bazende farklıbirbiçimdenakletmiştir.Münazarayapmaktanhoşlanan,mananınenince noktasınakadarulaşmayaçalışanbirisiolarakkaydedilir.Mantıkonuniçin vazgeçilmezolmuş,mantıkbilmeyeninilmineitimatedilemeyeceğinibelirtmiştir. Fıkıh, kelam, mantık, felsefe ve tasavvuf konularında pek çok eser kaleme almıştır. Usûl-ıfıkıhkonusundakalemealdığıel-Menhûlfî’l-usûl,Đmamü’l-Haremeyn’in Nihâyetü’l-matlabadlıeserininözetidurumundaolanel-Basîtfî’l-fürû‘,Şâfi‘î fıkhıyla ilgili olan el-Vasît, özlü ifadeleriyle daha sonraki âlimler tarafından büyük ilgigörmüşolanfıkhadairel-Vecîz,fetvalarındanoluşanel-Fetâvâ,usûl-ıfıkıh konusundaki el-Müstasfâ, Đmâm Şâfi‘î’nin el-Ümm adlı eserinin özeti durumundaki 32 ĐmâmGazzâlî,VezirMücîrülmülk’eyazdığımektuplardanbirinde:“Birseneönce…Tûs’uterk ettim.AncakacilişlerimsebebiyletekrarTûs’adönmekmecburiyetindekaldığımda…” demektedir. Bu durumda onun Nîşâbûr’da kaldığı süre daha kısadır. 185 Hülâsatü’l-muhtasarvenikâvetü’l-mu‘tasar,reddiyetarzındakiGâyetü’l-gavrfî dirâyeti’d-devr,öğrencilikdönemindetuttuğudersnotlarındanderlediğiet-Ta‘lîka fî fürû‘i’l-mezheb, Şâfi‘îler’le Hanefîler arasındaki ihtilafları konu alan Me‘ahizü’l- hilâfveusûl-ıfıkhkonusundakalemealdığıTehzîbü’l-usûlonunfıkıhalanında vermiş olduğu eserlerdir. Mantık konusunda Aristo felsefesini incelediği Mi‘yârü’l- ‘ilm,kıyasteorisibilgilerininaklettiğiMihakkü’n-nazarfî‘ilmî’l-mantık,Şifâ‘ü’l- galîl, Bâtınîler’in sıkça tekrarladığı “mîzân” kavramı üzerinde durduğu el-Kıstâsü’l- müstakîm ve günümüze ulaşmamış olan Lübâbü’n-nazar,Tahsînü’l-me‘âhiz ile el- Mebâdî ve’l-gāyât adlı eserlerini kaleme almıştır. Kelam konusunda ise Bâtınîler’in düşüncelerinieleştirmeyeyönelikFedâ‘ihu’l-Bâtıniyye,Allah’ınzâtıvesıfatlarına dair kaleme aldığı el-Đktisâd fi’l-i‘tikad, Allah’ın 99 isminin manalarını anlattığı el- Maksadü’l-esnâ,te‘vilvetekfirkonusundakiFaysalü’t-tefrika,şeytanlailgilibazı hadisleriyorumladığıel-Kanûnü’l-küllîfi’t-te‘vîl,birmükellefininanmasıgereken esaslarıanlattığıRisâleilâEbi’l-FethAhmedb.Selâme,ölüm,kabirhayatıve ahiretianlattığıed-Dürretü’l-fâhire,Haşviyye 33 mezhebimensuplarınıngörüşlerini eleştirdiği Đlcâmü’l-‘avâm ‘an ‘ilm’i’l-kelam, Ehl-i sünnet görüşünü ortaya koyduğu Kavâ‘idü’l-‘akaid,günümüzeulaşmamışolanel-Müntehalfî‘ilmî’l-cedel,Bâtınî görüşlerinereddiyeolarakyazdığıHüccetü’l-hak,Mufassilü’l-hilâfveed-Dürcü’l- merkûmbi’l-cedâviladlıeserleribulunmaktadır.Aynızamandaönemlibirfilozof olanĐmâmGazzâlî’ninfelsefealanındafilozoflarıntutarsızlıklarınıelealdığı Makasıdü’l-felâsife,FârâbîveĐbnSinâ’nınmetafizikleilgiligörüşlerineeleştiri getirdiği Tehâfütü’l-felâsife, Allah, melekler, peygamberler hakkında kaleme aldığı el-Madnûnbih‘alâgayriehlih,ruhlailgilikonularıtartıştığıel-Madnûnbih‘alâ ehlih,bazıâlimlerintasavvufibilgiyireddettiğişeklindekibilgilereistinaden kalemealdığıer-Risâletü’l-ledünniyye,kendidüşüncehayatınıözetlediği otobiyografisişeklindekiel-Münkız,onaaitolduğutartışmalarasebepolan,ama klasikkaynaklarcaonaatfedilenMişkâtü’l-envâradındaeserlerininvarolduğu kaydedilmektedir.HayatınınsondönemlerinedoğrutasavvufadayönelenĐmâm Gazzâlî,bukonudadaeserlervermiştir.Dünyaveahiretsaadetininancakilimle 33 Dini konularda akıl yürütmeyi reddeden, nâsların zâhirine bağlı kalmak suretiyle teşbih ve tecsîme kadarvarantelakkileribenimseyenlereverilenad,bkz.MetinYurdagür,“Haşviyye”,DĐA,C. XVI, s. 426. 186 mümkünolabileceğinibelirttiğiMîzânü’l-‘amel,Đslâmtasavvufdüşüncesininen önemlieserlerindenbirikabuledilenĐhyâ‘ü‘ulûmi’d-din,ilmingerçekamacının sahip olanı doğruyola götürmek olduğu düşüncesini savunduğu Bidâyetü’l-hidâye, Kur‘ân’ın inceliklerini anlattığı Cevâhirü’l-Kur‘ân, öğrencilerinden birinin sorduğu “Bilgilerdenhangisiahiretiçinfaydalıdır?”sorusunahitabenkalemealdığı Eyyühe’l-veled,bazıdargörüşlükimselerinĐhyâ‘ü‘ulûmi’d-din’ieleştirmesi üzerine kaleme aldığı el-Đmlâ‘ ‘alâ müşkilâti’l-ihyâ, ona ait olup olmadığı tartışılan Sırrü’l-‘alemîn,cennetegidenyolutarifettiğiMinhâcü’l-‘âbidîn,ayrıcael- Ma‘ârifü’l-akliyye,Kîmyâ-yıSa‘âdetadındaeserlerimevcuttur.Nasihatü’l-mülûk adlıeseriiseSiyâsetnâmetarzındakalemealdığıveSultanMuhammedTapar’a sunmuş olduğu eseridir. Bununla birlikte burada adını zikretmediğimiz 30 civarında ayrıca eseri kaydedilmektedir 34 . 13. Ebu’l-Kâsım Selmân b. Nasr b. Ümrân b. Muhammed el-Ensârî en- Nîşâbûri(ö.511/1117):Đmamü’l-Haremeyn,Ebu’l-Kâsımel-Kuşeyrîve Abdülgafîrel-Fârisî’ninöğrencisiolmuşönemliâlimlerdenbirisidir.EbûSa‘des- Sem‘ânî,onunicazetiylehadisrivayetetmiştir.el-Ensârî,birsüreHicâzve Bağdat’tabulunduktansonraNîşâbûr’adönmüşveNizamiyeMedresesi Kütüphanesi’ndeçalışmayabaşlamıştır.Hergünöğlenamazındanikindivaktine kadarkütüphanede,muhtemelenkütüphanedevarolanönemliilmîeserler üzerindenderslervermiştir.Dünyahayatıylafazlailgilenmeyen,tasavvuf 34 ĐmâmGazzâlî’ninMektupları,s.47,56;Kitâbü’s-siyâk,s.445vd.;ĐbnAsâkir,s.291vd.; Đbnü’l-Cevzî, C. XVII, s. 124-125; Vefeyâtü’l-a‘yân, C. II, s. 621-624; Harîdetü’l-kasr, C. VIII, s.63-65;Đbnü’s-Salâh,Tabakātü’l-fukahâ,C.I,s.249-251;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn, C. II, s. 533-539; Zehebî, A‘lâmü’n-nübelâ, C. IXX, s. 322 vd.; Muhammed Takî Bahar, Sebk-i şinâsîyâtarih-itatavvur-inesr-iFârsî,Tahran1337hş.,C.II,s.162-163;Kafesoğlu,Sultan Melikşah, s. 177-179; Celaleddin Đzmirli, Đslâm Aleminde Yetişen Filosof, Tabip, Natüralist ve Biyologlar,Đstanbul1951,s.35vd.;ZebihullahSafâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s.267-268; Bilmen,TefsirTarihi,C.II,s.265vd.;Zerrinkûb,MedresedenKaçış,s.230vd.;Sattarzade, PersianInstitutions,s.57-60;AbdülhüseyinZerrinkûb,CostecûderTasavvuf-ıĐran,Tahran 1367hş.,s.85-88;Mevsû‘atü’l-müyessere,C.III,s.2367vd.;HayraniAltıntaş,Tasavvuf Tarihi,Ankara1986,s.90vd.;Ma‘rûf,Ulemâu’n-Nizâmiyyât,s.54;Menekşe,aynıtez,s.77 vd.; Seyed Fakhr-e-Alam Naqvi, Eminent Muslim Scientists, Lahore 1991, s. 28; FrankGriffel, “Toleration and Exlusion: al-Shāfi‘ī and al-Ghazālī on the Treatment of Apostates”, BSOAS, sayı: 64, London 2001, s. 350 vd.; A. J. Arberry, Tasavvuf Đslâm Mistiklerinin Öyküsü, çev. Đbrahim Kapaklıkaya, Đstanbul 2004, s. 76-77; Ebrahim Moosa, Ghazālī and the Poetics of Imagination, NorthCarolina2005,s.3vd.;Kufralı,Gazzâlî,ĐA,s.748vd.;W.MontgomeryWatt,“al- Ghazālī”, EI 2 , C. II, s. 1038 vd.; “Gazzâlî”, DĐA, s. 489 vd.; 187 düşüncesinesahipbirâlimolarakkaydedilenel-Ensârî,Cemaziyelahir511/Eylül- Ekim 1117 tarihinde vefat etmiştir 35 . 14.EbûSa‘dMuhyiddînMuhammedb.Yahyab.Mansûren-Nîşâbûrî (ö.548/1153):ZamanındakiŞâfi‘îfakihlerininenönemlisiolup,476/1083-1084 tarihindedoğmuştur.O,ilkolarakĐmâmGazzâlîveEbu’l-Muzafferel-Hâfî’nin yanındafıkıheğitiminitamamlamış,bundansonraŞâfi‘îfıkhıkonusundaŞâfi‘î mezhebininilerigelenlerionunriyasetinikabuletmişlerdir.Đlerlettiğiilmî sayesindedoğuvebatıdakiĐslâmmemleketlerindenöğrencilerdersalmaküzere onabaşvurmayabaşlamış,busayededönemininpekçokönemliâlimionun sayesinde yetişmiştir. Muhyiddîn, ilk olarak Herat Nizâmiye Medresesi’nde dersler vermiştir. Bu derslerinden birini dinleyen Sultan Sencer, onun ilmine hayran kalmış vedahabüyükbirmedreseolanNîşâbûrNizâmiyeMedresesi’netayinedilmesini emretmiştir.BuemirdeayrıcaonunNîşâbûrŞâfi‘îleri’neliderliketmeside belirtilmiştir.SultanSencer,Oğuzlarüzerinesefertertipetmekistediğindeondan fetvaistemişveolumlucevapalmıştı.Muhyiddîn,Oğuzlar’ın548/1153-1154 yılındaçıkardığıkargaşayakadarbüyükbirşevklegörevinedevametmiştir. Aralarında el-Muhît fî şerhi’l-vasît, el-Đnsâf fî mesâili’l-hilâf ve Ta‘lîkatün uhrâ fi’l- hilâfiyâtadlıeserlerindebulunduğubirçokkitabıderlemiştir.Oğuzlartarafından Ramazan548/Kasım-Aralık1153tarihindeişkenceedilereköldürülen Muhyiddîn’in ardından pek çok şair ağıt niteliğinde şiirler söylemiştir 36 . 15.Ebu’l-Me‘âlîMes‘ûdb.MuhammedKutbeddînet-Turaysîsî(ö. 587/1182-1183):Nîşâbûr’dakiŞâfi‘îfakihlerininenönemlilerindenbirisidir.Đlk olarakNîşâbûrveBelh’tefıkıhöğrenmiş,dahasonraNîşâbûrNizâmiye Medresesi’nde Ebu’l-Kâsım Muzaffer b. Đmamü’l-Haremeyn’in niyabetinde dersler vermiştir.OdönemdekipekçokâliminyaptığıgibibirsüreBağdat’agiderek 35 Kitâbü’s-siyâk,s.114-115;ĐbnAsâkir,s.307;EbûAmrTakıyyüddînOsmanb.Abdurrahman Đbnü’s-Salâh, Tabakātü’l-fukahâi'ş-şâfi‘îyye, haz. Ebü'l-Haccac Mizzî, Beyrut 1992, C. I, s. 477- 478;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.549-550;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C. VII,s.96-97;Zehebî,A‘lâmü’n-nübelâ,C.IXX,s.412;Tabakātü’l-müfessirîn,C.I,s.193- 194; Ma‘rûf, Ulemâu’n-Nizâmiyyât, s. 55-56; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 99. 36 Atebetü’l-ketebe,s.7-8;Râvendî,C.I,s.177;Vefeyâtü’l-a‘yân,C.II,s.628-629;Ebu’l-Fidâ, Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.638-639;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.VII,s.25-26; Devletşah Tezkiresi, C. I, s. 116; Zehebî, A‘lâmü’n-nübelâ, C. XX, s. 312-314; Gazzâlînâme, s. 283 vd.; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 99-100; Kurpalidis, aynı eser, s. 141. 188 buradavaazlarvermiş,540/1145-1146gittiğiDımaşk’takiŞâfi‘îleronunriyasetini kabul etmişlerdir. Dımaşk, Halep ve Hemedan’daki camilerde vaazlar veren Ebu’l- Kâsım,Kitab-ıMuhtasarveMüfidü’l-hâdîadlıfetvalarındanoluşaneserini Selahaddîn Eyyûbî için kaleme almıştır 37 . (2). Nîşâbûr Nizâmiye Medresesi’nde Görevli Mu‘îdler 1.Ebu’l-HasanAlib.Muhammedb.Aliel-Kiyâel-Herrâsî(ö. 504/1110):Zilkade450/Aralık1058-Ocak1059tarihindedoğmuş,Şâfi‘î fakihlerinin ileri gelenlerindendir. Đlk eğitimini Taberistan’da hadis ve fıkıh üzerine yapmıştır.GittiğiNîşâbûr’dailkolarakSerheng(=-ه¸-)Medresesi’ndeeğitim görmüş,dahasonraNizâmiyeMedresesi’ndeeğitiminedevametmiştir.Busırada Đmâmü’l-Haremeyn’inönemliöğrencilerindenbirisiveaynızamandamu‘îdi olmuştur.ĐmâmGazzâlî’nindedersarkadaşıdır.Aldığıgüçlüeğitimsayesinde hadis,fıkıh,usûlvediğerilimlerlesözsahibiolmuş,BağdatNizâmiye Medresesi’nde müderrisliğe tayin edilmiştir. Muharrem 504/Temmuz-Ağustos 1110 tarihindeaynışehirdevefatetmiştir.Bağdat’tagörevyaptığısıradaBâtınîlikle itham edilmiş, bunu haber alan Muhammed Tapar derhal tutuklanmasını emretmişti. FakatHalifeMustazhirBillâhonukurtarmakiçinadamgöndermiş,itikadının sağlamlığına ve ilimdeki yüksek mevkiine şahitlik edince serbest bırakılmıştı. Fiziki görünümüveinsanlaraolandavranışlarıçokbeğenilenbirisiolarak keydedilmektedir.Tasnifettiğikitaplararasındafıkıhkonusundakalemealdığı Ahkâmü’l-Kur‘ân’daayetleri4Sünnîmezhebeuygunbirşekildetahliletmektedir. Şifâ‘ü’l-müsterşidînadlıeserihilafilminedaireseridir.NakzuMüfredâti’l-Đmâm Ahmed ise reddiye şeklinde kaleme alınmıştır. Onun ayıca Kitab fî Usûli’l-fıkıh adlı başka bir eseri de bulunmaktadır 38 . 37 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 297-298; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 100 38 Kitâbü’s-siyâk,s.316;Azimî,s.37;Đbnü’l-Cevzî,C.XVII,s.122;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.266ve 387; Vefeyâtü’l-a‘yân, C. II, s. 229 vd.; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 231-232; el- Bidâye,C.XII,s.313;Gazzâlînâme,s.141;Kisâî,Medâris-iNizâmiye,s.100;Ma‘rûf, Ulemâu’n-Nizâmiyyât,s.55;Özaydın,BerkyarukDevrinde,s.183;Talas,Nizamiyye Medresesi, s. 78; Menekşe, aynı tez, s. 75-76;. 189 2.EbûNasrAbdurrahmânb.Ahmedb.Sehles-Serrâc(ö.518/1124): Đmâmü’l-Haremeyn’inseçkinöğrencilerindenveaynızamandaonunmedresedeki mu‘îdlerindenbirisidir.Pekçokâlimdensema‘yoluylahadisdinlemiş, Cemaziyelahir 518/Temmuz-Ağustos 1124 tarihinde vefat etmiştir 39 . 3.EbûSa‘dAbdülkerîmb.EbûBekrMuhammedb.Abdülcabbâr Sem‘ânî el-Mervezî (ö. 562/1166): Bkz. s. 197. (3). Çeşitli Vesilelerle Nîşâbûr Nizâmiye Medresesi’nde Bulunmuş Ünlüler 1.Ebu’l-HasanAlib.Hasanb.Aliel-Bâharzî(ö.467/1074-1075): Dümyeti’l-kasrveusratüehli’l-asradlıkitabınmüellifidir.Kendidönemininen önemliedipvefazılkişiliğiolarakkabuledilmektedir.Đlkeğitiminikendievinde ailesindenalmış,434/1042-1043tarihinde464/1071-1072tarihindekadarbaşta Nîşâbûr ve Herat’taeğitimine devam etmiştir. Bu süre zarfında ayrıcaBelh, Merv, Rey, Isfahân, Hemedân, Bağdat, Basra ve Vâsıt gibi şehirlere yolculuklar yapmıştır. GençliğindeĐmâmü’l-Haremeyn’inbabasıEbûMuhammedel-Cüveynî’denfıkıh öğrenmiş ve bu sırada da hocasının yardımcılığını üstlenmiştir. Dînî eğitimi yanında edebiyat dersleri almış ve bir süre kâtiplik de yapmıştır. Tuğrul Bey’in de iltifatına nazar olmuş, Tuğrul Bey’in Bağdat seferinde maiyyetinde bulunmuştur. Şair olarak Bağdat’tadaünkazanmış,HalifeKaimBiemrillâh’adamethiyesunmuştur. AralarındakiiyimünasebetsebebiylemuhtemelenAmîdülmülkKündürî’ninde kâtipliğiniyapmıştır.BirsonrakivezirNizâmülmülk’ündeyakınındabulunmayı başarmış,ünlüeserinikalemealırkenonunkütüphanesindenyararlanmıştır.Aynı zamandaNîşâbûrNizâmiyeMedresesi’ninkütüphanesindedehizmetetmiştir. Zilkade 467/Haziran-Temmuz 1075 tarihinde Bâharz’da öldürülmüştür 40 . 39 Kitâbü’s-siyâk,s.212;Sem’ânî,el-Müntehab,C.II,s.976-977;Gazzâlînâme,s.141;Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 101. 40 Kitâbü’s-siyâk, s. 298; Vefeyâtü’l-a‘yân, C. II, s. 323-324; Ebu’l-Fidâ, Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn, C. II,s.453-454;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.V,s.256;AliAlparslan,“Edebiyatta Alparslan”,TM,sayı:17,Đstanbul1972,s.119;Kisâî,Medâris-iNizâmiye,s.101;D.S. Margoliouth, “Bâharzî”, ĐA, C. II, s. 222; a. mlf., “Bākharzī”, EI 2 , C. I, s. 952. 190 2.Ebu’l-FerecAhmedb.Muhammedb.Hesnîlel-Hemedânî:Ölüm tarihi bilinmemektedir. Doğduğu yer olan Hemedân’dan Horasan’a gelmiş ve Đmâm Muvaffaken-Nîşâbûrî’nindikkatiniçekmiştir.Bâharzî’ninçağdaşıolanşairve ediplerdenbirisidir.Bâharzîonunhakkında“babamlaonunarasındakidostlukve sadakatçokfazlaydı.Öyleki,ikibedendetekruhgibiydiler.Onunlabirlikte NizâmiyeMedresesi’ndederslerekatıldımveonunbilgisindenistifadeettim.” demektedir 41 . 3.Ebûl’l-FethSehlb.Ahmedb.Aliel-Ergiyânî(_-',=¸ا)(ö.499/1105- 1106): Bkz. s. 190. 4.Ebu’l-MuzafferAhmedb.Muhammedb.Muzafferel-Hâfî(ö. 500/1106-1107):Nîşâbûr’abağlıbulunanHâfşehrindedoğmuştur.ĐlkolarakEbû Đbrahimed-Darîr’denfıkıhöğrenmiş,dahasonrafıkıhderslerinedevamettiği Đmamü’l-Haremeyn’in seçkin öğrencilerinden birisi olmuştur. Đmâm Gazzâlî’nin de sınıfarkadaşıdır.DilbilgisindekibaşarısıĐmamü’l-Haremeyn’inbileilgisini çekecekdüzeydeolanEbu’l-Muzaffer’inçağdaşıolanbazıâlimleronun münazaralardarakipsizolduğunu,hattabualandaĐmâmGazzâlî’yibilegeçtiğini naklederler. Eğitimini tamamladıktan sonra Tûsve ona bağlı nahiyelerinkadılığını da yapmıştır. Aynı zamanda fıkıh konusunda dersler veren Ebu’l-Muzaffer’in, diğer ilimadamlarıileolanmünazaralarıdabirhaylimeşhurdur.Ömerel-Kattânve Muhammedb.Yahya’dandahadisderslerialmışolanEbu’l-Muzaffer,Tûs şehrinde vefat etmiştir 42 . 5. Ebu’l-Feth Ahmed b. Muhammed b. Ahmed el-Isfahânî (ö. 500/1106- 1107):Đmamü’l-Haremeyn’inöğrencisiveĐmâmGazzâlî’ninsınıfarkadaşıdır. 408/1017-1018 tarihinde doğmuştur. Nîşâbûr Nizâmiye Medresesi’nde bulunmakla birlikte onun Bağdat Nizâmiye Medresesi müderrislerinden biri olduğu şeklinde bir rivayet mevcuttur 43 . 41 Ebu’l-HasanAlib.el-Hasanb.Aliel-Bâharzî,Dümyetü’l-kasrve‘usratüehli’l-‘asr,nşr. AbdülfettâhMuhammedel-Hulv,Kahire1968,C.I,s.551vd.;Kisâî,Medâris-iNizâmiye,s. 101. 42 ĐbnAsâkir,s.288;Kazvînî,Âsârü’l-bilâd,C.II,s.118-119;Vefeyâtü’l-a‘yân,C.I,s.79; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.VI,s.63;el-Bidâye,C.XII,s.324;Gazzâlînâme,s.315; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 102; Menekşe, aynı tez, s. 72. 43 Đbnü’l-Cevzî, C. XVII, s. 102; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 102 191 6.Ebu’l-HasanMuhammedb.Hâtimb.Muhammedet-Tûsî(ö. 512/1118-1119): Nîşâbûr’daĐmâmü’l-Haremeyn’in öğrencisi veĐmâm Gazzâlî’nin sınıf arkadaşı olmuştur. Ebû Bekr es-Sem‘ânî’nin Nîşâbûr’da ders verdiği dönemde medresede bulunanlar arasındadır 44 . 7.EbûTâhirĐbrahimb.Mutahharb.Sebbâkel-Cürcânî(ö.513/1119- 1120):Đmamü’l-Haremeyn’inöğrencisi,ĐmâmGazzâlî’nindesohbetarkadaşıdır. Gazzâlî ile birlikte Irak, Hicâz ve Şâm’a yolculuk etmiştir. Hicâz dönüşü memleketi Cürcân’agitmiş,verdiğivaazlarvederslersayesindeönemliâlimlerarasına girmiştir.Gazzâlîonunâlimlervezahidlerarasındabenzersizolduğunukaydeder. Ayrıca Gazzâlî, Ebû Tâhir ile yapmış olduğu yolculuğu daha sonra kaleme almış ve Fahrülmülkb.Nizâmülmülk’esunmuştur.513/1119-1120tarihindeöldürüldüğü kaydedilmektedir 45 . 8.EbûNasrAbdurrahîmb.Ebu’l-KâsımAbdülkerîmb.Hevâzinel- Kuşeyrî(ö.514/1120):MeşhurâlimEbu’l-Kâsımel-Kuşeyrî’ninoğludur. Müderrisliğiyanındaönemlifakihlerdenbirisiolarakkabuledilmektedir. Nîşâbûr’daĐmâmü'l-Haremeyn,EbûOsmanes-SâbûnîveAbdülgâfirel-Fârisî’nin öğrencisiolmuş,haccagiderkenuğradığıBağdat’tailmîsohbetlerekatılarak buradakiNizâmiyeMedresesi’ndevaazlarvermiştir.Ancaksahipbulunduğu Eş‘arîlikdüşüncesineticesindeHanbelîler’ekarşısöylediğisözlerşehirde karışıklıklarınçıkmasınasebepolmuş,bukarışıklıklardapekçokkişihayatını kaybetmişti.BugelişmeüzerineNizâmülmülk,durumamüdahaleetmekzorunda kalmış ve onu önce Isfahan’a, sonra da Nîşâbûr’a göndermişti. Ebû Nasr, ölünceye kadar vaazlarını sürdürmüştür. 28 Cemaziyelahir 514/24 Eylül 1120 tarihinde vefat edenEbûNasr,Şeyhu’ş-şüyûhlâkabıylaanılmaktadır.Tefsirvefıkıhalanında eserlerverenel-Kuşeyrî’nintespitedilebilmişeseriiseel-Muvaddahfîfurûi’l- fıkhi’ş-Şâfi‘î’dir 46 . 44 Đbnü’l-Cevzî,C.XVII,s.168;Đbnü’s-Salâh,Tabakātü’l-fukahâ,C.I,s.113-114;Ebu’l-Fidâ, Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn, C. II, s. 556-557; Gazzâlînâme, s. 318; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 103 45 Gazzâlînâme, s. 310-311; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 103 46 Kitâbü’s-siyâk,s.215-216;ĐbnAsâkir,s.308vd.;Đbnü’l-Cevzî,C.XVII,s.190;Vefeyâtü’l- a‘yân,C.II,s.154-155;Bundârî,s.53;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.464;Đbnü’s-Salâh,Tabakātü’l- fukahâ,C.I,s.546-549;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.551;Zehebî,A‘lâmü’n- nübelâ,C.IXX,s.424vd.;Şerefeddîn,aynımakale,s.112-113;GeorgeMakdisi,“TheSunnī 192 9.EbûNasrMuhammedb.Abdullahb.Ahmedel-Ergîyânî(ö. 528/1134):Şâfi‘îmezhebininönemliâlimlerindenbirisidir.454/1062-1063 tarihindeErgîyân’dadoğmuş,dahasonraNîşâbûr’agöçederekburadaĐmamü’l- Haremeyn’denfıkıh okumuştur. Sonraki dönemde ise Nîşâbûr Medresesi’nde fıkıh derslerivermiş,bununyanındaimamlıkvemüftülükdeicraetmiştir.Zilkade 528/Ağustos-Eylül 1134 tarihinde vefat etmiştir 47 . 10.Ebu’l-KâsımĐsmailb.Abdülmelikb.AliHâkimî(_-´'=)(ö. 529/1134-1135):Đmâmü'l-Haremeyn’inöğrencilerindenbiridir.Fıkıhilminekarşı özel bir yeteneğe sahip olduğu belirtilen Ebu’l-Kâsım, takva sahibi bir zat olarak da kaydedilmektedir.Gazzâlî’ninsınıfarkadaşıolup,Gazzâlîileaynımahfede Bağdat’a bir yolculuk yapmışlardır. Öldüğünde onun yanına defnedilmiştir 48 . 11.Ebu’l-HasanAbdülgâfirb.Đsmailb.Abdülgâfirel-Fârisî(ö. 529/1134-1135):Abdülkerîmel-Kuşeyrî’ninkızındandoğmatorunudur.451/1059 yılındaNîşâbûr’dadünyayagelmiştir.Âlimbiraileyemensupolduğuiçinilk eğitiminiailemensuplarındanalmıştır.Dahasonrailminigeliştirmekamacıyla yolculuklaryapmış,Đmâmü'l-Haremeyn’denfıkıhöğrenmişve4yılboyuncaonun derslerindeyardımcılığınıyapmıştır.Aldığıeğitimsonrasındamuhaddis,Arapça âlimiveNîşâbûrhatibiolmuştur.KırkhadisinaklettiğibirrisaleolanKitabü’l- erba‘în,hadislerdekigaripkelimeleriaçıkladığıMecma‘ü’l-garâ‘ibvemenbâ‘u’r- regâ‘ib,Hâkimen-Nîşâbûrî’ninTarihiNîşâbûradlıeserinezeylolarakyazdığıve bizimiçindebirhayliönemibulunanSiyâkderTarih-iNîşâbûr,eserleriarasında yeralmaktadır.AyrıcaSahîh-iMüslim’debulunannâdirkelimeleriaçıkladığıel- Revival”,IslamicCivilisation950-1150,ed.D.S.Richards,London1973,s.160;Kafesoğlu, SultanMelikşah,s.177;Tabakātü’l-müfessirîn,C.I,s.291-293;Mevsû‘atü’l-müyessere,C. II, s. 1212-1213; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 104; Özaydın, Berkyaruk, s. 169; Menekşe, aynı tez, s. 85. 47 Đbnü’l-Cevzî,C.XVII,s.289;Vefeyâtü’l-a‘yân,C.II,s.626-627;Gazzâlînâme,s.319;Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 104; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 545. 48 Kitâbü’s-siyâk, s. 110; Đbnü’l-Cevzî, C. XVII, s. 302; Ebu’l-Fidâ, Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn, C. II, s. 565-566;Zehebî,A‘lâmü’n-nübelâ,C.XX,s.6;Gazzâlînâme,s.312;Kisâî,Medâris-i Nizâmiye, s. 104. 193 Müfhimli-şerhigarîbiMüslimadlıbiresertelifetmişsede,eserinnüshasıhenüz bulunamamıştır 49 . 12.EbûHafsÖmerb.Muhammedb.Alib.EbûNasreş-Şîrezîes- Serahsî (ö. 529/1135):Bkz. Fakihler. 13.EbûAbdullahMuhammedb.el-Fazlb.Ahmedb.Muhammedel- Furâvîen-Nîşâbûrî(ö.530/1136):Muhaddis,fakih,müftü,vaizvemünazaracı kimliklerinitaşıyanönemlibirâlimdir.441/1049-1050civarındaNîşâbûr’da dünyayagelmiştir.Abdülgâfirel-Fârisî’denSahîh-iMüslim’idinlemiş,ayrıca Şeyhülislâm Ömer b. Mesrûr, Ebû Osman es-Sabûnî, Ebû Es‘ad el-Kencerûdî, Ebû Bekr el-Beyhakî ve Ebu’l-Kâsım el-Kuşeyrî gibi döneminin pek çok ünlü âliminden dersler almıştır. Diğer bir ünlü âlim Đmâmü'l-Haremeyn’den de usûl öğrenmiş, daha sonra hacca gitmek üzere Nîşâbûr’dan ayrılmıştır. Bu yolculuğu sırasında Bağdat ve diğerbazışehirlerdevaazlarvermiştir.Nîşâbûr’adöndüktensonraiseNâsıhiyye (Nasıriyye)Medresesi’ndemüderrislik,MutarrizMescidi’ndedeimâmlıkla görevlendirilmiştir.Pazargünleriadıgeçenmescittemeclislerkurup,çokhararetli vaazlarverdiğikaydedilmektedir.Âlimliğinidiğerâlimlerehissettirmekten hoşlanmayanmütevazıbirkişiliğesahiptir.Fıkıhveusûlkonusundabenzersiz,dil bilgisindeileriderecedebilgisahibibirâlimolaraknakledilmektedir.Şevval 530/Temmuz 1136 tarihinde vefat eden el-Furâvî, bir de kitap telif etmiştir 50 . 14. Ebû Muhammed Abdülcabbâr b. Muhammed b. Ahmed el-Hârî (ö. 536/1141-1142):445/1053-1054tarihindedünyayagelmiştir.Beyhakehlinden sıradanbirisiykenilimleilgilenmeyebaşlamışvekitapyazıcılığıilegeçimini sağlamıştır.Đmâmü’l-Haremeyn’inMezheb-iKebîradlıeseriniücretkarşılığında 49 Sem‘ânî,el-Müntehab,C.II,s.1054-1057;Vefeyâtü’l-a‘yân,C.II,s.170;Zehebî,A‘lâmü’n- nübelâ,C.XX,s.16-18;Mevsû‘atü’l-müyessere,C.II,s.1254;Gazzâlînâme,s.318;Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 104; M. Yaşar Kandemir, “Abdülgâfir el-Fârisî”, DĐA, C. I, s. 203-204. 50 Đbnü’l-Cevzî, C. XVII, s. 218-219; Đbn Asâkir, s. 322 vd.; Vefeyâtü’l-a‘yân, C. II, s. 8-9; Đbnü’s- Salâh, Tabakātü’l-fukahâ, C. I, s. 237-239; Ebu’l-Fidâ, Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn, C. II, s. 578-579; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.VI,s.166-170;Zehebî,A‘lâmü’n-nübelâ,C.IXX,s.615 vd.;Gazzâlînâme,s.318;Bulliet,Patricians,s.173;Kisâî,Medâris-iNizâmiye,s.105.el- Furâvî’ninkitabından“Eğer biryerdemüftükalmazsa orada kalınmasıyanlıştır”,“Hasta tedavisi kışıngeceleri,yazındasabaherkensaatlerdeyapılmalıdır”gibibilgilernakledilmektedir,bkz. Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 170n. 194 20’den fazla olmak üzereyazıya dökmüştür. 19Şaban 536/19 Mart 1142 tarihinde vefat etmiştir 51 . 15. Ebu’l-Me‘âlî Mes‘ûd b. Ahmed b. Muhammed b. Ebu’l-Muzaffer el- Hâfî(ö.556/1160-1161):Ebu’l-Muzafferel-Hâfî’ninoğludur.484/1091tarihinde doğmuş,gençlikilkdönemlerindeĐmâmGazzâlî’ninöğrencilerindenbirisi olmuştur.FıkıhvehadisöğrendiğiNizâmiyeMedresesi’nedahasonramüderris olarak tayin edilmiştir 52 . (4). Herat Nizâmiye Medresesi’nde Görevli Müderrisler 1.EbûBekrMuhammedb.Alib.Hâmideş-Şâşî(ö.485/1092):Şâfi‘î fakihi olup, 397/1006-1007 tarihinde Maverâünnehir’de bulunan Şâş’ta (Taşkent) doğmuş,dahasonragöçettiğiGazne’deyaşadığısıradaNizâmülmülkkendisini Herat’adavetederekmüderrisliklegörevlendirmiştir.Bugöreviyanındabirsüre de Nîşâbûr’da kalmıştır. 6 Şevval 485/9 Kasım 1092 vefat eden Ebû Bekr’in, pek çok eser kaleme aldığı rivayet edilmektedir 53 . Herat şehrinin Horasan bölgesi için taşıdığı öneme rağmen, Herat Nizamiye Medresesi hakkında fazla malumat bulunmamaktadır. (5).BelhNizâmiyeMedresesi’ndeGörevliMüderrislerve Diğer Ünlüler 1. Ebû Ali Hasan b. Ali b. Ahmed b. Ca‘fer el-Belhî (ö. 471/1078): Aynı zamandamuhaddistir.ĐlimtahsiletmeküzereIrak,Cibâl,ŞâmveMısır’a yolculuklaryapmıştır.Dönemininpekçokünlühocasındandersleralmışvedaha sonradoğduğuyerolanVahş’ageridönmüştür.BusıradaBelh’iziyareteden 51 Sem‘ânî, el-Müntehab, C. s. 1034-1037; Gazzâlînâme, s. 280, 316; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 105 52 Gazzâlînâme, s. 316; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 106 53 ĐbnAsâkir,s.306-307;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.IV,s.190;Kafesoğlu,Sultan Melikşah, s. 181n.; Ocak, Nizâmiye, s. 148. 195 Nizâmülmülk’e kendisinden bahsedilmiş, onun davetiyle katıldığı bir hadis meclisi sayesindebilgisinigösterebilmişveNizâmülmülktarafındanBelhNizâmiye Medresesi’nemüderrisolaraktayinedilmiştir.Hadiscüzlerindenmüteşekkilel- Eczâü’l-vahşiyyât adında bir eseri bulunmaktadır 54 . 2.Ebu’l-KâsımAbdullahb.Tâhirb.Muhammedb.Şehfûret-Temîmî (ö.488/1095):AslenĐsferâyînliolupdahasonraBelh’eyerleşmiştir.EbûMansûr el-BağdâdîveNâsirü’l-Ömerî’dendersleralmışveedindiğibilgisayesinde Nizâmülmülknezdindedeğerkazanmıştır.Belh’teikametettiğisürezarfındaaynı zamanda Nizâmiye Medresesi’nde müderrislik de yapmıştır 55 . 3. Ebu’l-Kâsım Abdullah b. Ömer b. Muhammed el-Belhî (ö. 502/1108- 1109):BelhşehrininefradındanolupNizâmiyeMedresesi’ndededersler vermiştir 56 . 4.EbûHafsÖmerb.Ahmedb.Leyset-Tâlekânî(ö.536/1141-1142): Bkz. Mutasavvıflar. 5.EbûSa‘dÂdemb.Ahmedb.Esedel-Herevî(ö.536/1142):Nizâmiye Medresesi’ninenrenklikişiliklerindenbirisiolarakgözeçarpmaktadır.Aslen HeratlıolmasınarağmenBelhşehrindeikametetmiştir.Nahivvelugatteuzman, münazaracı,şair,edipözelliklerinihaizbirisidir.Coşkulubiranlatımtarzını benimsemiştir.ÜnlüşairReşîdüddînVatvât,BelhNizâmiyeMedresesi’ndeonun hizmetinde bulunmuş ve daha sonrayazmış olduğu risalelerde hocasını her fırsatta yüceltmiştir. Şevval 536/Nisan-Mayıs 1141 tarihinde vefat etmiştir 57 . 6.Ebu’l-FethNasrullahb.Mansûrb.Sehled-Dovînî(ö.546/1151- 1152): Bağdat’ta Đmâm Gazzâlî’den dersler almış, daha sonra Horasan’a göç etmiş veNîşâbûr’ayerleşmiştir.Nîşâbûr,MervveBelhşehirlerindeEbu’l-HasanAlib. Ahmedel-Medînî,Abdülvâhidb.Ebu’l-Kâsımel-KuşeyrîveEbûBerkAhmedb. 54 Kitâbü’s-siyâk,s.11;Kisâî,Medâris-iNizâmiye,s.58;Topaloğlu,SelçukluMuhaddisleri,s. 50. 55 Ebu’l-Fidâ, Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn, C. II, s. 481; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. V,s. 63-64; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 235; Meşâyihu Belh, C. I, s. 146; Ocak, Nizâmiye, s. 149. 56 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.VII,s.126;Kisâî,Medâris-iNizâmiye,s.235;Ocak, Nizâmiye, s. 149-150 57 Đbnü’l-Cevzî, C. XVIII, s. 22; Mu‘cemü’l-üdebâ,C. I, s. 101 vd.; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 235. 196 Sehles-Serrâc’tandersleralarakeğitim-öğretimhayatınısürdürmüştür.Sonolarak Belh’e gelmiş ve Nizâmiye Medresesi’ne yerleşmiştir. Burada Ramazan 546/Aralık 1151-Ocak 1152 tarihinde vefat etmiştir 58 . Ayrıca Hârizmşahlar’ın hizmetinde bulunmasından dolayı konumuzla ilgisiz gibigörünsedeReşîdüddînVatvât,eğitiminiBelhNizâmiyeMedresesi’nde,Ebû Sa‘d Âdem b. Ahmed b. Esed Herevî’nin gözetiminde tamamlamıştır 59 . (6).MervNizâmiyeMedresesi’ndeGörevliMüderrislerve Diğer Ünlüler 1.Ebu’l-FethEs‘adb.Muhammedb.EbûNasrel-Meyhenî(ö. 520/1126-1127):SerahsileEbîverdarasındabirköyolanMeyhen’dedünyaya gelmiştir. Ebu’l-Muzaffer es-Sem‘ânî’den fıkıh dersleri almış ve Nîşâbûr’da sema‘ yoluylahadisdinlemiştir.SonralarıMervNizâmiyeMedresesi’ndekısasüreliğine derslervermiştir.IrakSelçukluSultanıMahmûd,dersvermeküzerekendisini Hemedan’a davet etmiş, 520/1126-1127 tarihinden sonra burada vefat etmiştir. Dînî ilimleryanındafenbilimlerikonusundauzmanvemaharetlibirmünazaracıolarak kaydedilmektedir 60 . 2. Ebu’l-Đshak Đbrahim b. Osman b. Muhammed eş-Şebîhî (ö. 524/1129- 1130):AslenGazzeliolup,441/1049-1050tarihindedoğmuştur.Dahasonra Horasan’agitmişveBelh’teikametetmiştir.BirsüreMervNizâmiye Medresesi’nde kaldıktan sonra Belh’e geri dönmüştür. Aynı zamanda şair olan Ebû Đshak, Türkler hakkında kasideler kaleme almıştır 61 . 3.EbûSa‘îdĐsmailb.Abdülvehhâbb.Đsmailel-Bûşencî(ö.536/1141- 1142):Heratsakinlerindendir.461/1068-1069tarihindedoğmuştur.Herzaman insanların arasına karışmayan, ibadetle meşgul olan birisi olarak kaydedilmektedir. 58 Sem‘ânî, el-Ensâb, C. V, s. 375; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 235-236. 59 Zebihullah Safâ, Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 240; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 236. 60 Đbn Asâkir, s. 320; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 42-43; Zehebî, A‘lâmü’n-nübelâ, C.IXX,s.633-634;Gazzâlînâme,s.334;Kisâî,Medâris-iNizâmiye,s.242.ĐbnAsâkir (Tebyîn, s. 320), onun 527/1132-1133 tarihinde vefat ettiğini kaydetmektedir. 61 Đbnü’l-Cevzî, C. XVII, s. 257-258; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 242. 197 BabasıEbu’l-Kâsımel-Bûşencî’ninyolunutakipedenmünazaracı,müderrisve aynı zamanda fakîhtir. Şâfi‘î mezhebini derinlemesine bilen, ilim yayma konusunda hevesliveSünnîler’iherzamandestekleyenbirisidir.Haccagittiktensonra Bağdat’agelerekhadismeclislerindehadisdinlemiş,dahasonrakendiside nakletmiştir.BirsürekalmışolduğuMervNizâmiyeMedresesi’ndedehadis derslerivermiştir.Ancaksahipolduğubilgiyleyetinmemiş,Nîşâbûr’agiderek sema‘ yoluyla hadis dinlemeyi sürdürmüştür. Herat’a döndükten sonra, müftülük ve mezhepler üzerine derlemeler yapmıştır. Fakîhler arasında Bûşencî olarak ünlenmiş ve Herat’ta vefat etmiştir 62 . 4.Abdullahb.Meymûnb.Abdullahel-Mâlkânî(ö.551/1156-1157): Ebîverdvenahiyelerininkadısıolup,EbûBekres-Sem‘ânî’ninnezdindefıkıhile hadisokumuştur.Ebîverd’devefatetmiştir.Horasan’ınönemlikadılarındanbirisi olarak kaydedilmektedir 63 . 5.EbûSa‘dAbdülkerîmb.EbûBekrMuhammedb.Abdülcebbâr Sem‘ânîel-Mervezî(ö.562/1167):Şâfi‘îmezhebininönemlifakihlerinden birisidir.MervşehrindekiŞafi‘îler’indereisidurumundaolup,21Şaban506/10 Şubat 1113 tarihinde doğmuştur. Maverâünnehir, Horasan, Isfahan, Rey, Hemedan, Hicâz,MusulveDımaşkgibibüyükşehirlereyolculuklaryapmışvehadis nakletmiştir.528/1133-1134veya529/1134-1135yılındaamcasıEbu’l-Kâsımes- Sem‘ânî’ninmu‘îdliğiniyapmıştır.DahasonraNîşâbûr’adönenEbûSa‘d,Sultan SencertarafındanMervNizâmiyeMedresesi’ndedersvermeküzere görevlendirmiştir. Ebû Sa‘d, Zeylü Tarihi Bağdad, Tarihu Merv, Kitabü’l-ensâb ve el-Müntehab min Mu‘cemi şüyûh… adlı eserleri telif etmiştir. Merv şehrinin önemli ilimadamlarındanbiriolanEbûSa‘d,babasındanHanefîfıkhıöğrenmişvebu mezhebebağlıkalmıştır.AncakhacdönüşüuğradığıNîşâbûr’daodaŞâfi‘î mezhebine geçmiştir. 1 Rebiülevvel 562/26 Aralık 1166 tarihinde vefat etmiştir 64 . 62 Đbnü’l-Cevzî,C.XVIII,s.22;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.590;Tabakātü’ş- Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 48-49; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 242. 63 Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 242-243. 64 Tabakātü’ş-Şâfiîyyeti’l-kübrâ,C.VII,s.250;Zehebî,A‘lâmü’n-nübelâ,C.XX,s.456vd.; Bilmen,TefsirTarihi,s.260-261;Mevsû‘atü’l-müyessere,C.II,s.1305vd.;Kisâî,Medâris-i Nizâmiye, s. 101, 243; Şeşen, Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, s. 114-115; Sellheim, al-Sam‘ānī, EI 2 , s. 1024-1025. 198 (7). Bûşenc Nizâmiye Medresesi’nde Görevli Müderrisler Herat’abağlıbiryerleşimolanBûşenc’dedebirNizâmiyeMedresesi’nin varlığındanbahsedilmektedir.Bununlabirliktemedreseveinşasıilemedresede görevyapanmüderrislerhakkındadafazlabilgimevcutdeğildir.Buradasadece EbûSa’db.EbûYusuf’unmüderrisolduğunadairbirbilgikaydedilmektedir. Herat’tabaşgösterenbirkargaşanınkahramanıolanbirsûfî,şehirdenkaçarak BûşencNizâmiyeMedresesimüderrisininevinesığınmasıylapatlakverenolaylar sebebiylemüderrisinvarlığındanbahsedilmektedir.Onunpeşindenburayagelen Abdullahel-Ensârî,sûfîilemüderrisiyakalamışvemedreseninkapısınıdasiyaha boyatmıştı.BunuhaberalanNizâmülmülk,derhalHerat’aadamgöndererek Abdullahel-Ensârî’yisürgünettirmişti 65 .Bûşencmedresesiileilgiliolarak rastladığımız tek kayıt bu şimdilik olaydır. 2. Nizâmiye Dışındaki Medreseler NizâmiyeMedreseleri’ninBüyükSelçuklularDevletiiçinarzettiğiönem açıkça görülmektedir. Ancak bu dönemdeki eğitim faaliyetlerini tamamen bu kurum çerçevesindedeğerlendirmekhaliyleyanlışolacaktır.NizamiyeMedreseleri’nin kurulmuş bulunduğu Nîşâbûr, Herat, Belh, Merv’de başka medreselerin varlığını da tespitedebilmekteyiz.BununyanındaHorasan’ınnispetenküçükolanşehirleri Beyhak,Sebzevar,TûsveRadgân’daNizâmiyeMedreseleri’ndenbağımsız medreselerinvarlığıdagözeçarpmaktadır.Bumedreselerinvarlığınıtespit etmemize rağmen işleyişleri hakkında fazla bilgi edinememekteyiz. Bir kaçı dışında önemlibazıâlimlertarafındankurulmuşolanbueğitimmüesseselerininişleyişi hakkında sadece görüş belirtmek durumundayız. Nizamiye Medreseleri’nde sistemli bireğitimtakipedilmekte,müderrislerineveeğitimgörenöğrencilerebellibir 65 Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 364 ve 372. Abdullah el-Ensârî hakkında ayrıca bkz., Kâsım- ıEnsârî,“Abdullah-ıEnsârî’ninHayatı,EserleriveTasavvufîGörüşleri”,çev.AliGüzelyüz, Şarkiyat Mecmuası,sayı:9, Đstanbul2006,123vd.Çehârmakāle’de(s.128)nakledilenbaşka birolaydaAbdullahel-Ensârî’ninmutaassıplığınavurguyapılmaktadır.Abdullahel-Ensârî, Heratlı tabip Edip Đsmail’in hayatına pekçok kez kastetmiş, ayrıca kitaplarını da yaktırmıştı. 199 miktarparayardımındabulunulmaktavehattaöğrencilerinyemekihtiyacıda karşılanmaktaydı.Amabumedreselerindışındabazıâlimvediğerilerigelenler tarafındaninşaettirilmişbulunanmedreselerdeaynısisteminuygulanabildiğini söylemek biraz zordur. Bu medreseler hanedan üyeleri ve bazı ileri gelen emîrlerin inşaettirdiklerininharicinde,muhtemelenhalktantoplananyardımlarlaayakta kalabilen,medresedenziyadeeğitimfaaliyetlerinideiçindebarındıranmescit tarzındaolmalıdırlar.BüyükSelçuklularDevleti’ninkurulmasındanöncede Horasan’dainşaettirilmişbulunanbazımedreselerinSelçuklularzamanındada yaşatıldığını görmekteyiz. Bu medreselerin işleyiş biçiminin de özel isimlerle anılan medreselerleaynıbiçimdeolduğunusöylememizmümküngörünmektedir. Medreselerin inşa ettirilmesindeki ilk amaç daha ziyade dînî, mezhebîdir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Horasan’da gelişen Kerrâmî düşüncesine karşı Selçuklular’dan öncedeSünnîprensiplerisavunanmedreselerinşaettirilmişti.Budüşünceyidaha daözeleindirgediğimizdeSünnîmezheplerindekendimedreseleriniinşa ettirdiklerinigörebilmekteyiz.NizâmiyeMedreseleri’nintümSünnîmezheplere eğitimvermeküzereyapılanmışolmasınarağmen,Nizamülmülk’ünŞâfi‘î mezhebineolanderinbağlılığıbumedreselerdeŞafi‘îmezhebininazdaolsaön plânaçıkmasınasebepolmuştu.Bununsonucuolaraközelliklebüyükşehirlerde yaşayanmezhepgrupları,sadecekendimezhebinemensupkişilerindevam edebildiklerimedreselerdekurmuşlardı.Öyleki,mezheplerarasındaki mücadelelerdemedreselerbirhayliönemkazanmış,çıkançatışmalardailktahrip edilen yer durumuna gelmişlerdi. NizamiyeMedreseleridışındakimedreselerinvarlığınıgeneldetabakāt kitaplarından öğrenebilmekteyiz. Selçuklular döneminde inşa edilmiş medreseler ile birlikte daha önceki dönemden kalan medreselerin büyük çoğunluğunun Nîşâbûr’da bulunduğugörülmektedir.Nîşâbûr’daSelçuklularzamanındakurulanilkmedrese TuğrulBey’inemriylekurulmuşbulunanmedresedir.Hanefîmezhebineuygun eğitimverilenbumedrese,SultaniyeMedresesiolarakdaadlandırılmaktadır 66 .Bu tarihten önce de Nîşâbûr’un ilim kimliğine yakışan fazlalıkta var olan medreselerin 66 Sefernâme, s. 10/Trk. trc., s. 5; Köymen,Alp Arslan ve Zamanı, s. 348; Bulliet, Patricians, s. 252; Zerrinkûb, Medreseden Kaçış, s. 40; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 250. 200 diğer devletlerce kurulmuş olduğu aşikârdır. Nitekim Selçuklular’dan önce Nîşâbûr veHorasan’ınönemlieğitimkurumlarındanolanBeyhakîyyeileSaîdiyye medreseleripekçokâliminyetişmesinekatkıdabulunmuştur.Saîdiyye Medresesi’niGazneliler’denNasrb.Sebüktegînburadavalibulunduğusıradainşa ettirmişti.Bumedreseşehrineğitimhayatındaçoketkinbirroloynamış,hatta Nizâmiye Medresesi onu örnek alarak inşa edilmişti. Şehirdeki diğer bir medreseyi EbûSaîdĐsmailb.Alib.el-Esterâbâdîinşaettirmişti.Önemlimedreselerdenbir diğeri, ünlü âlim Ebû Đshak el-Đsferâyînî adıyla faaliyet gösteren medresesiydi. Ebû Đshak el-Đsferâyînî, ‘Akīl Mescidi’nde yer alan bu medresede fıkıh ve hadis dersleri vermekteydi.Bumedreselerdenbazılarınıdahaziyademescitolarak değerlendirmek yerinde olacaktır 67 . Selçuklular’ınilkdönemlerinetesadüfedenbüyükâlimEbûOsmanes- Sâbûnî’nindeNîşâbûr’dabirmedresesibulunmaktaydı.Eş‘arîliğinenönemli temsilcilerindenbiriolanes-Sâbûnî,Nîşâbûr’unRamcârMahallesi’ndefaaliyet gösterenŞâfi‘îler’eaitcamininbünyesindeyeralanbumedresedehadisdersleri okutmaktaydı 68 . SultanMelikşahzamanındaNîşâbûr’daHatun-ıMehd-iIrakadınaçok büyükkütüphaneyesahipbirmedresedahainşaedilmişti.BumedreseEy(ىا) olarakbilinmekteydi.BununyanındaNîşâbûrimâmlarıdabaşkabirmedreseinşa ettirmişlerdi.Meyân-ıBazar-ıNîşâbûrolarakkaydedilendiğerbirmedresede şehirdeki eğitim hayatının halkalarından birisini oluşturmaktaydı. Bunlara ek olarak Emîr-iĐsfehsâlârSeyfeddînEbûNasrMuhammedEbi’l-Hayrel-Husrevcirdî’nin inşa ettirdiği başka bir medresede de ayrıca zikredilenler arasında bulunmaktaydı 69 . Nîşâbûr’da inşa edilen Hanefî medreseleri özellikle önemli tüccar, devlet görevlileri ve köklü ulemâ aileleri tarafından yaptırılmış, bu medreselere genellikle bir de vakıf tahsis edilmişti 70 . 67 Kitâbü’s-siyâk,s.14,169;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.IV,s.314;ZebihullahSafâ, Tarih-iEdebiyat,C.II,s.234;Bulliet,Patricians,s.250-252;Gerâylî,Nîşâbûr,s.248;J. Pedersen, “Madrasa”, EI 2 , C. V, s. 1126. 68 Kitâbü’s-siyâk, s. 190; Bulliet, Patricians, s. 252. 69 ĐbnFunduk,Tarih-iBeyhak,s.20,186,265;ZebihullahSafâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s.241; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 250; Öztürk, Anadolu Erenlerinin Kaynağı, s. 248. 70 Ira M. Lapidus, A History of Islamic Societies, Cambridge 1988, s. 167. 201 Nîşâbûr’damevcutbulunandiğerbirmedreseNâsıriyyeveyaNâsıhiyye adıyla anılmaktadır. Bu medresede o dönemin ünlü âlimi Ebû Abdullah Muhammed b.el-Fazlb.Ahmedb.Muhammedel-Furâvîen-Nîşâbûrî(ö.530/1136)dersler vermiştir 71 . Nîşâbûr’dabulunanbazımedreselerideyineTabakātkitaplarından öğrenmekteyiz.NitekimSübkî 72 ,Ebu’l-Hüseyinel-Mübarekb.Muhammedb. Ubeydullahel-Vâsıtî(ö.492/1099)’ninhayatınınaklederkenonunNîşâbûr’daki Müştebiyye) ª,-=--'ا ( Medresesi’ndeeğitimgördüğününakleder.Ayrıcaönemli müderrisvemüfessirlerdenbiriolanMuhammedb.EbûAlib.EbûNasrb.Ebû Sa‘îd en-Nûkânî et-Tûsî (ö. 592/1196) de gene Nîşâbûr’da el-Kaysariyye (ª,¸-,·'ا), NîşâbûrNizâmiyeMedresesimu‘îdlerindenEbu’l-HasanAlib.Muhammedb.Ali el-Kiyâ el-Herrâsî (ö. 504/1110) ise Serheng ( -ه¸- = ) Medresesi’nde eğitim görmüş, bir süre de burada müderrislik yapmıştır 73 . Ebu’l-HasanAlies-Sandalî/Sandaliyye(ª,'د--)Medresesidedöneminünlü kurumlarındanbirisidir.Ebu’l-Hasan,Đmâmü’l-Haremeyn’inenönemli öğrencilerindenbiriolup,Şâfi‘îmezhebinemensuptu.Medresesikendiadıyla bilinencamideyeralmaktaveodaburadaikametetmekteydi 74 .Medresenindaha sonraHanefîler’inkontrolünegeçtiğianlaşılmaktadır.NitekimOğuzistilası sonrasındaşehredönenbirgrupŞâfi‘î’ninvedahasonradaMüeyyedAy-aba’nın tahrip ettiği yerlerden birisi de bu medresedir 75 . EbûHâtimMuhammedel-KutbîtarafındaninşaettirilenKutbîMedresesi, Kerrâmîler’e ait bir kurumdur. Fıkıh ve diğer dînî ilimler konusunda dersler verilen medrese,Nîşâbûr’unKirmanPazarıyakınlarındafaaliyetgöstermekteydi. Kerrâmîler’eaitbulunandiğerbirmedreseiseRamcârMahallesi’ndeyeralan Habîrî medresesiydi 76 . 71 Tabakātü’ş-Şâfiîyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 170; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 105. 72 Tabakātü’ş-Şâfiîyyeti’l-kübrâ, C. V, s. 311. 73 Tabakātü’ş-Şâfiîyyeti’l-kübrâ,C.VII,s.29,232;Ayrıcabkz.Kitâbü’s-siyâk,s.204;Bulliet, Patricians, s. 252 ve Gerâylî, Nîşâbûr, s. 251. 74 Bulliet, Patricians, s. 252. 75 Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 198; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 118, 251. 76 Bulliet, Patricians, s. 253. 202 Nîşâbûr’dabulunanSûfîyyeMedresesi’ninkurucusubilinmemektedir. Şehrin Sikkeü’l-berîd olarak adlandırılan kısmında yer alan medresenin kurucusu ve müderrisi muhtemelen sûfîlerin ileri gelenlerinden birisiydi. Bu kişi 491/1097-1098 senesinde vefat etmişti 77 . Bunların yanında Nîşâbûr’da Ebu’l-Hasan el-Kattân, el-‘Amîdiyye, el-Buştî, el-Haddâd,el-Faryâbâdîgibimedreselerdefaaliyetgöstermiştir 78 .Bumedreseler daha ziyade bir caminin içerisinde faaliyet gösteren kurumlardır. Ebû Sehl es-Sülûkî’ye ait bulunan medrese ise 474/1081-1082 tarihine kadar işlevini devam ettirmişti 79 . Nîşâbûr’dabulunanbazımedreseleriOğuzisyanısırasındagerçekleşenbir olay sayesinde öğrenenmekteyiz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Horasan’ın mezhep yapısı,bölgenineğitimhayatınıdabiçimlendirenenönemlietkenolarakgöze çarpmaktadır. Nitekim Selçuklu hanedanının Hanefî olması, Horasan bölgesinde bu düşüncenindahayaygınbirhalegelmesindeetkiliolmuştu.Bununlabirlikte özellikleNizâmülmülk’tensonraŞâfi‘îlerdahaetkinbirhalegelmişlerdi.Yaşanan OğuzistilasıolayındansonraNîşâbûrşehrihalktarafındanboşaltılmışvebirsüre sonrayaşamşartlarınıniyiyegitmesineticesindebazılarıgeridönmüştü.Geri dönenlerinenbüyükkısmınıŞâfi‘îleroluşturmaktaydı.Bugrupgeridöndükten sonraşehirdeHanefîler’eaitbulunanSandaliyyeMedresesiileŞi‘îler’eaitmescit ve medreselerini yerle bir ettiler 80 . Özellikle Şi‘îler’e ait bulunan medreselerin daha ziyademescittarzımekânlarolduğunusöylemekzorolmayacaktır.Bubilgiden hareketleNîşâbûr’dadörtSünnîmezheptenikisineaitmedreseninvarlığını görebilmekteyiz. Şi‘îler’in de kendilerina ait medresesi mevcuttu. SelçuklularzamanındaNîşâbûr’da11-18arasındamedreseninmevcudiyeti kaydedilmektedir 81 . Farklı mezhep gruplarına ait olan bu medreseler, özellikle Oğuz istilasısırasındabüyükzarargörmüşlerdir.Oğuzistilasınınhızınıkesmesiyle 77 Kitâbü’s-siyâk, s. 180; Bulliet, Patricians, s. 254. 78 Bulliet, Patricians, s. 253-254; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 251; Öztürk, Anadolu Erenlerinin Kaynağı, s. 248. 79 Bulliet, Patricians, s. 253. 80 Gerâylî, Nîşâbûr, s. 118. 81 Gerâylî, Nîşâbûr, s. 251. 203 birliktehalkboşalanşehirleregeridönmeyebaşlamışveyıkılanmedreselerin bazılarıtekrarinşaedilmişti.Ancakbumedreselergenelliklediğermezhep gruplarının eline geçmişlerdir. Horâsân’da geniş medrese varlığını gördüğümüz başka bir şehir ise Nîşâbûr bölgesinebağlıbulunanBeyhak’tır.Şehirdekimedreseisimlerinitespit edebilmemizelimizdebulunanmüstakilbirşehirtarihidolayısıylamümkün olabilmektedir.NitekimĐbnFunduk’un 82 kayıtlarınagöreĐmâmel-Hüseyinb. Ebu’l-AbbasMuhammedb.el-HasanFûrânî,Beyhak’taKûy-ıSeyyâr(ر',-ى,´) Medresesi 83 ,Beyhak’abağlıNâmîn(¸,-'-)köyündeMescid-iÂdîne(ª-,-'),ayrıca Kesken (¸´-´) ve Sedîr (ر,--) köyünde de birer mescit inşa ettirmişti. Mescitlerin o dönem eğitim hayatına katkısı göz önünde bulundurulduğunda bu iki mescidin şehir için önemini anlamak mümkün olacaktır. Beyhak’ta ayrıca Ebu’l-Hasan Ali b. Zeyd el-Beyhakî’nininşaettirdiğibaşkabirmedresedemevcuttur.Şehirdeayrıca Medrese-iServiyye(ª,ور-),Medrese-iDervâze-iIrakveSerdîh(ª,-ر-)Medresesi gibi diğer medreselerin varlığı da kaydedilmektedir 84 . ĐbnFunduk 85 ,Beyhak’ınmerkeziolanSebzevar’daHâceEmîrek Medresesi’ninvarlığınıdakaydetmektedir.BumedresedeBüyükSelçuklular dönemindeilmekatkıdabulunankurumlardanbirisidir.Medreseninilkmüderrisi Nizâmülmülk’ünemriyleHusrevcird’denSebzevar’agelerekburadaeğitimveren Ahmedb.Aliel-Beyhakîel-Husrevcirdîolmuştur.Döneminininönemli âlimlerindenbirisiolanbuzât,Rüknü’l-ĐslâmEbûMuhammedYusufb.Abdullah el-Cüveynî’nin öğrencisi olmuştur. TûsşehriNizamülmülk’ünmemleketiolmasıitibariyleodönemdebüyük önem kazanmış ve Sultan Melikşah tarafından onun iktâına eklenmişti 86 . Kendisi de ulemâdangelenNizamülmülk’ünilmeveilimadamlarınaolanbakışıaçıktı.Bu 82 Tarih-i Beyhak, s. 236. Ayrıca bkz. Kitâbü’s-siyâk, s. 40, 278. 83 Beyhakiyye Medresesi olarak da bilinen bu medresede, Ebû Đshak el-Đsferâyînî ile Ebu’l-Hasan el- Beyhakîkelam,hadisveusûlgibikonulardaderslervermişti.Đmamü’l-Haremeynel-Cüveynîise burada eğitim gören âlimlerden birisidir, bkz. Gerâylî, Nîşâbûr, s. 248. 84 ĐbnFunduk,Tarih-iBeyhak,s.242,251;ZebihullahSafâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s.241; Gerâylî, Nîşâbûr, s. 251. 85 Tarih-i Beyhak, s. 207. 86 Đbnül’l-Esîr, C. X, s. 83. 204 sebepledirki,TûsşehrindeNizamiyeMedresesiinşaedilmişti.Bundanbaşka Tûs’ta Mansûriyye adında başka bir medresenin de varlığı kaydedilmektedir 87 . Muhtemelen medreselerin mevcudiyeti, başka deyişle zenginliği Horasan’da bulunandiğerşehirleriçindegeçerlidir.Ancakkaynaklarımızınbukonuda doğrudanbilgivermektenziyade,biyografiaktarırkenmedreseleredeğinmeleri sebebiylekonuhakkındafazlabilgiedinmemizgüçleşmekteveyasadece medreselerin adına ulaşmamız mümkün olabilmektedir. BölgeninönemlişehirlerindenbiriolupBüyükSelçuklular’abaşkentlik yapmışbulunanMerv’dedeNizâmiyeMedresesi’ninkurulduğunuyukarıdaarz etmiştik. Şehirde ayrıca Müstevfî Şerefülmülk Ebû Sa‘d Muhammed b. Mansûr el- Hârizmîtarafından494/1100-1101yılındaHanefîleriçinmedreseinşaettirildiğini görmekteyiz.Şerefülmülk,inşaettirdiğibumedreseyeçokdeğerlikitaplarhediye ederekönemlibirkütüphanedekurdurmuştu.Merv’deayrıcaAmîdülmülk tarafından inşa ettirilen ‘Amîdiyye, ‘Azîzüddîn Ebû Bekr ‘Atîk ez-Zencânî’nin inşa ettirdiği‘Azîziyye,ayrıcaKemâliye,HâtûniyyeveŞehâbîmedreslerinindevarlığı kaydedilmektedir 88 . Mezheplere ait eğitim kurumları için belirttiğimiz durum muhtemelen Merv şehriiçindegeçerlidir.Merv’deHanefîler’eaitmedreseninvarlığı,Şâfi‘î mezhebininbölgedekigücügözönünealındığındaşehirdeŞâfi‘îler’eaitbir medresenindevarolduğunudüşündürmektedir.BununyanındaMervşehrinde Ahmediyeadındabaşkabirmedresenindevarlığıkaydedilmektedir 89 .Köymen 90 , bukonudaLeningradMünşeatMecmuası’nadayandırarakverdiğibilgidemeşhur âlim Ebû Sa‘d es-Sem’ânî’nin Merv’deki bu medreseye müderris olarak atanmasına dair bir menşur bulunduğunu nakletmektedir. Her ne kadar Nizamiye Medresesi ile birlikteüçmedreseninvarlığınınakletmişsekde,birdönemBüyükSelçuklular 87 Devletşeh Tezkiresi, C. I, s. 143 88 Mu‘cemü’l-büldân, C. IV, s. 509; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 268; el-Bidâye, C. XII, s. 313; Zebihullah Safâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s.242;Meshkati,HistoricalMonuments,s.98;Lambton,The Internal Structure, s. 216; Merçil, Kütüphaneler, s. 398; Özgüdenli, Türk-Đran, s. 500. 89 Zebihullah Safâ, Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 242; Köymen, Münşeat, s. 557. 90 Münşeat, s. 557. 205 Devleti’nebaşkentlikyapmışbulunanMerv’indahagenişbireğitimyapılanması içinde bulunduğu muhakkaktır. Horasan’ın en önemli şehirlerinden biri olup, Dandanakan Savaşı sonrasında Selçuklular’ın hâkimiyetine giren Herat, zaten var olan ilmî merkez olma özelliğini Nizamiye Medresesi’nin kurulması sayesinde daha da arttırmıştı. Gazneliler’in son dönemlerinde Herat’taMâlînî Medresesi’nin varlığını Hâce Abdullahel-Herevî (ö. 481/1089)’ninhaltercümesindenöğrenebilmekteyiz.396/1006tarihindedoğan Herevî,ilkeğitiminibumedresedealmıştı 91 .1015tarihicivarındagerçekleşenbu olay ile Selçuklular’ın şehre hâkim olduğu 1037 tarihi arasındaki yaklaşık 20 yıllık sürede,butarzmedreselerinişleyişbiçimidegözönünealındığındaMâlînî Medresesi’nin varlığını sürdürmüş olabileceği kuşkulu bir durumdur. Her ne kadar Selçuklular’ındevletkurmasüreciçokuzunsürmeyip,bellimüesseselerin çalışmalarınınkesintiyeuğramadığınıkabuletmişolsakda,bellibirgelirebağlı bulunan medrese eğitiminin bu süreçte kesintiye maruz kalması ihtimalini göz ardı etmemek gerekir. Yine de devlet kurar kurmaz medrese inşa ettirmeye başlayan bir devletinvarolanmedreseleriaçıktutmayayönelikçabaiçerisindebulunacağını düşünmek de yanlış olmayacaktır. BölgenindiğerönemlieğitimmerkeziiseBelhşehridir.ŞehirdeNizâmiye Medresesininvarlığızatenbilinenbirhusustur.BununyanındaTekişî(_-´-), Medrese-iKûze(-ز,´),Mescid-iSer-iSeng(---¸-)adındabaşkamedreselerde şehrineğitimhayatınıniçindedir 92 .Atebetü’l-ketebe’de 93 yeralanbirmüderris atamamenşurundamüderriseyukarıdaadıbelirtilenmedreseleryanındaisim belirtilmedendiğermedreselerdededersvermegörevitevdiedilmektedir.Bu bilgidenşehirdebaşkamedreselerindevarolduğuanlaşılmaktadır.Şehrineğitim hayatınınbirhaylicanlıolduğunusöylemekyerindeolacaktır.Buradadikkat edilmesigerekendiğerbirnoktaiseTekişîMedresesi’dir.Adındandaanlaşılacağı 91 Tahsin Yazıcı-Süleyman Uludağ, “Herevî, Hâce Abdullah”, DĐA, C. XVII, s. 222. Hâce Abdullah Herevî, 396/1006 tarihinde doğmuştu. On yaşlarındayken hadis yazmaya başladığı için daha erken bir dönemde eğitimine başlamış olmalıdır. Gazneliler döneminde eğitim hayatında var olan Mâlînî Medresesi’ninSelçuklularzamanındadafaaiyetinedevamedipetmediğimeçhuldur.Ancakdaha ziyadeşahıslarınyönetimindebulunanbutarzmedreselerin,müderrisiöldüktensonraeğitim hayatını devam ettirmesi zayıf bir ihtimal olarak görünmektedir. 92 Atebetü’l-ketebe, s. 35. 93 Atebetü’l-ketebe, aynı yer. 206 üzerebumedreseyiuzunsüreburayahâkimbulunanTekişb.AlpArslaninşa ettirmişolmalıdır.ŞehirdeGazneliveziriEbu’l-Abbasel-Đsferâyînîtarfından yaptırılanbirmedresenindevarolduğukaydedilmektedir 94 .Selçuklu-Gazneli mücadelesindenenazetkilenenşehirlerdenbirisiolanBelh’te,özellikleeğitim kurumlarınınfaaliyetlerinedevametmişolduğunusöylemekyanlışolmayacaktır. Bundan dolayı belirttiğimiz medresenin varlığını Selçuklular dönemindede devam ettirmiş olması ihtimali büyüktür. Medreselerinilimhayatıyanındasosyalhayataolankatkısıtartışılmazbir gerçektir.BüyükSelçuklulardönemindemezheplerarasımücadelelerin engellenmesiamacıyladevlettarafındanektedbirleralınmış,buamaçlabazı medreselerdedörtmezhebemensupbilimadamlarıveöğrencilerbirarada bulunabilmiştir.SultanSencerdönemindeBelhveMervgibiönemlikültür merkezlerinde genel katılımlı ilmî tartışmalar düzenli bir şekilde yapılmaktadır. Her kesimhalktanbüyükrağbetgörenbutartışmalarakadınlarınbilekatılmasınaizin verilmektedir 95 . YukarıdaisimleriniverdiğimizmedreselerdegenelolarakŞâfi‘îâlimleri derslervermişti.MüderrisleriŞâfi‘îolduğunagörebumedreselerdemuhtemelen Şâfi‘îler’ehizmetvermişlerdir.NizâmiyeMedreseleri’ninişleyişigözönüne alındığındabukurumlarınhalkınherkesimineaçıkolduklarınısöyleyebilmekzor görünmektedir.BudurumdaNizâmiyeMedreselerininharicindekalanmedreseler birkaçıistisnaolmaküzeredahaziyadecamilerinbünyesindeyeralanbasitbir mekândaeğitimvermektedirler.Bununlabirlikteözelliklecamilerdeyeralmaları bukurumlarıntümhalkaaçıkolduğudüşüncesinesebepolmaktadır.Đbadetetmek üzere camiye giden halk özellikle Cuma günleri önemli âlimlerin sohbet tarzındaki bazıderslerindenfaydalanmaimkânıdayakalamışolmalıdır.Bununlabirlikte medreselerdevasıflıöğrencilereyöneliközelbirdersprogramınınyürütülmüş olduğu da muhakkaktır. 94 ‘Avfî, Cevâmi‘ü’l-hikâyât, s. 232. 95 Atebetü’l-ketebe, s. 35, 83; Turan, Selçuklular, s. 326-327. 207 3. Diğer Đlmî Kurumlar a. Rasathaneler Gök cisimlerinin hareketlerini gözetlemek acacıyla inşa edilen rasathaneler, daha ziyade Đslam devletlerinde ortaya çıkmış bir kurum olarak kabul edilmektedir. Selçuklular’dan önce Abbâsîler ve Büveyhîler rasathane kurmuştur. Hatta Đbn Sînâ daHemedan’da416/1025tarihindebirrasathaneinşaetmiştir.Rasathanelergenel olarakhükümdarlarınastrolojiyeolanilgilerineticesindekurulanmüesseseler olarak dikkat çekmektedir. Özellikleyapılacak olan işlerdeyıldızlar güvenilir birer kılavuzolaraktelakkiedilmektedir 96 .BüyükSelçuklularaynızamandaastronomi ilmiyle de yakından ilgilenmişler, hatta hanedan üyelerinden birisi olan Kutalmış b. Arslan Yabgu astronomi ile bizzat ilgilenenlerin başında gelmiştir. Öyle ki, Đbnü’l- Esîr 97 ,birazdaşaşkınlığınıitirafedenbirifadeyleşubilgiyinakletmektedir: “Tuhaftırki,Kutalmış,Türkolduğuhaldeastrolojiye(ilm-inücum)vakıftıvebu ilmîmükemmelderecedebiliyordu.”.BundansonrakidönemdedeSelçuklular astronomiilmineolanilgilerinidevamettirmişlerdir.NitekimSultanMelikşah, astronomiilmineolanilgisinibirrasathaneinşaettirerekgöstermiş,o,467/1074- 1075tarihindedönemininilerigelenastronomiâlimlerinibirarayagetirerek Isfahan’dabirrasathaneinşaettirmiştir.Rasathaneinşaetmeküzereoluşturulan heyette yer alan Ebu’l-Muzaffer el-Đsfizârî, Ömer Hayyâm ve Meymûn b. Necîb el- Vâsıtîdöneminenönemliilimadamlarındanbazılarıolarakdikkatçekmektedir. Rasathane her ne kadar Isfahan’da inşa edilmiş olsa da, heyetteki ilim adamlarından ikisi, yani Ebu’l-Muzaffer el-Đsfizârî ile Ömer Hayyâm, Horasan kökenlidir 98 . Büyük Selçuklular dönemindeki diğer rasathane ise Sultan Sencer tarafından Merv’de inşa ettirilmiştir 99 . Bilindiği üzere Sultan Sencer kendisine Merv’i başkent seçmişvediğersultanlargibibatıyagelmemiştir.SultanSencersayesindeMerv, 96 Aydın Sayılı, “Rasadhâne”, ĐA, C. IX, s. 628. 97 el-Kâmil, C. X, s. 48-49. 98 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 97; Sayılı, Rasadhâne, ĐA, s. 630; Lockhart, Persian Cities, s. 83; Şeşen, Đlme Genel Bir Bakış, s. 235. 99 Şeşen, Đlme Genel Bir Bakış, s. 235. 208 dönemin ilim ve kültürmerkezlerinden birisi haline getirilmiş, ilim merkezi haline getirilmesi planlanan yeni başkentte bu amaca uygun olarak bir de rasathanenin inşa ettirilmesiuygungörülmüştü.Aynızamandababasıtarafındaninşaettirilen Isfahan’dakirasathaneninyenibaşkenttenuzakkaldığıdüşünüldüğünde,Sencer’in yenibirrasathaneinşaettirmeyiuygunbulduğudüşünülebilir.Hakkındaçokfazla bilgibulunmamasınarağmen,burasathaneninastronomiilminebüyükkatkılarda bulunduğu açıktır. b. Hastaneler Çok eski zamanlardan beri Đran ve Horasan coğrafyasında inşa edilmiş olan hastaneler, Selçuklular döneminde de inşa edilen kurumlar arasında yer almaktadır. Ozamankitabiriylebîmâristânlarınenbüyüğü,medreselerdedeolduğugibiyine Nîşâbûr’dainşaedilmişti.Selçuklular’danöncedeşehirdevarolanbîmâristân, kendisi de tabip olan Abdülmelik b. Ebû Osman Muhammed b. Đbrahim en-Nîşâbûrî tarafındaninşaedilmişti.AncakbunuyeterlibulmayanSelçukluveziri Nizâmülmülk,buamaçuğrunahergüniçinbindinarparasarfetmeksuretiyle şehirde muazzam bir bîmâristân inşa ettirmişti 100 . Aynı şekilde Horasan’ın diğer bir şehri olan Merv’de de bîmâristân mevcuttu. Öyle ki, Merv bîmâristânının tarihi IX. yüzyılakadaruzanmaktadır.SelçuklulardönemindeiseSeyyidĐsmailel- Cürcânî’ninçalışmalarıylaMervbîmâristânıfaaliyetlerinedevamettiği görülmektedir. Her ne kadar kaydedilmemiş olsa da bu iki kuruma ek olarak diğer Horasanşehirlerindedeküçükçaplıbîmâristânlarınvarolduğunusöylemekyanlış olmayacaktır.Bukurumlarınişleyişbiçimlerihakkındamaalesefyeterlibilgiye sahipdeğiliz.BununlabirlikteözellikleözellikleNîşâbûrbîmâristânınınNizâmiye Medreselerineyakınbirişleyişiçerisindeolmaihtimaliyüksekgörünmektedir. 100 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.IV,s.312;MahmûdNecmÂbâdî,Tarih-iTıbbderĐran, PesezĐslâm,Tahran1366hş.,s.768-769;ZebihullahSafâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s.234; Ahmed Đsa Bek, Tarih-i Bîmâristânhâ der Đslâm, Farsça çev. Nurullah Kisâî, Tahran 1371 hş., s. 160-161;AbdullahAbdürrezzâkMesudes-Saîd,el-Müsteşfeyâtü’l-Đslâmiyyemine’l-asri’n- Nebevî ile’l-asri’l-Osmânî, Amman 1987, s. 228-229; Hüseyin Tacbahş, Tarih-i Bîmâristânhâ- yıĐran(ez-Âğâztâasr-ıhâzır),Tahran1379hş.,s.89;ArslanTerzioğlu,“YerliveYabancı KaynaklarIşığındaSelçukluHastaneleriveTababetininAvrupa’yaTesirleri”,Türkler,C.V,s. 728. 209 Buradagörevlidoktorlarınücretimuhtemelendevlettarafındanödenmektedir. Hastaların da en azından büyük bîmâristânlarda yatılı olarak tedavi edilmiş olmaları yüksek bir ihtimaldir. Bu kurumlara ek olarak serbest olarak çalışan tabiplerin de bu coğrafyadameslekleriniicraetmekteolduklarıgörülmektedir.ÖzellikleSultan SencerdönemindeSelçuklucoğrafyasıiçerisindekitabipsayısındaartış gözlenmektedir.Öyleki,SultanSencerdönemindeyapılanseferlerde40devenin taşıdığı seyyar bir bîmâristânın varlığı bildirilmektedir 101 . 4. Horasanlı Diğer Âlimler a. Muhaddisler Hadis,Hz.Muhammed’insözlerini,fiillerinivetasvipleriniifadeeden, ayrıcahadisleritespit,nakilveanlamayayönelikçalışanilimdalıdır.Hadisler özellikleihtilafadüşülenkonulardainsanlarıaydınlatmasıaçısındanbüyükönem taşır.Kur’ân-ıKerîm’deyeralmayanbirçokmeselehadislersayesinde aydınlatılabilmiştir 102 .Builimleuğraşankişileredemuhaddisdenir.Busebeple hadisilmivemuhaddislerherdönemdebüyükönemarzetmiş,kendilerinebüyük değer verilmiştir. BüyükSelçuklular’ınilmeveilimadamınavermişolduklarıdeğer neticesinde diğer her alanda görülen gelişme hadis ilmi için de mümkün olabilmişti. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Horasan’ın geçmişten beri sahip olduğu ilim merkezi olmakimliğiSelçuklulardönemindedeartarakdevametmişti.BüyükSelçuklular dönemindeHorasan,hadisilmininyoğunbirşekildetedrisedildiğibirbölge olmuştur.Nitekimtespitettiğimiz400’ünüzerindekimuhaddisSelçuklular dönemindeHorasanbölgesindehadisilmiylemeşgulolmuştur 103 .Enüstseviyede ilgilenilen bu ilim alanında pek çok kadın muhaddis de bulunmaktaydı. Horasan’ın zenginilmîyapısıiçerisindebazımuhaddislerinönplânaçıktığıgörülmektedir. 101 Çehâr makāle, s. 126; Tacbahş, Tarih-i Bîmâristânhâ, s. 76, 102; Özgüdenli, Nîşâbur, DĐA, s. 150. 102 Topaloğlu, Selçuklu Muhaddisleri, s. 37; M. Yaşar Kandemir, “Hadis”, DĐA, XV, s. 27-28. 103 Muhaddislerin tam listesi için bkz. Ekler kısmı, Tablo I. 210 SelçuklulardönemiHorasanı’ndayaptıklarıçalışmalarlahadisilmikonusunda önem arz eden muhaddislerden bazıları ise şunlardır: 1. Ebû Osman Đsmail b. Abdurrahman b. Ahmed es-Sâbûnî en-Nîşâbûrî (ö.449/1057):Horasan’ınöndegelenhadisçilerindenbirisiolanSâbûnî, Cemaziyelahir 373/Kasım-Aralık 983 tarihinde Bûşenc’de doğmuştur. Đlk eğitimini Zâhires-SerahsîveEbûTâhirb.el-Hazînî’denalmış,dahasonraEbûBekrel- Beyhakî’ninöğrencisiolmuştur.SonralarıNîşâbûr,Herat,ŞâmveMaarratü’n- Nu‘mân’dadönemininönemliâlimlerindendersleralmıştır.Almışolduğueğitim neticesindepekçokbilimdalındaçalışmalaryapanSâbûnî,fakih,hatip,müfessir vaizveaynızamandaşairkimliğiiletanınmıştır.Horasanbölgesinde“Şeyhü’l- ilim”ve“Seyfü’s-sünne”olarakanılmıştır.Muharrem449/Mart-Nisan1057 tarihindeNîşâbûr’davefatetmişolanes-Sâbûnî’ninAkîdetü’s-selefadlıeseri bulunmaktadır 104 .Yapmışolduğuçalışmalarileilimdünyasınakatkısıtartışılmaz olanes-Sâbûnî,aynızamandaSelçuklulardönemindeyaşamışolanpekçokilim adamının yetişmesine de büyük katkılarda bulunmuştur. 2.EbûBekrAhmedb.Hüseyinb.Aliel-Beyhakî(ö.458/1066): Beyhak’abağlıHusrevcird’deŞaban384/Eylül-Ekim994tarihindedünyaya gelmiştir. Bu sebeple Husrevcirdî nisbesiyle de anılır. Đlk eğitimini Beyhak’ta almış, 15yaşındanitibarendehadisvefıkıhilimiylemeşgulolmayabaşlamıştır.Fıkıh ilminde önemliyeri olan Ebu’l-Feth Nâsır b. Muhammed el-Mervezî’ninöğrencisi olmuştur.SonralarıilminigeliştirmekamacıylaĐsferâyîn,Tûs,Hemedan,Isfahan, Rey,Nîşâbûr,Bağdat,KûfeveMekkegibişehirlereyolculuklaryapmıştır.Bu seyahatlerineticesindehadisveEş‘arîkelamıalanlarındabüyükilerleme kaydetmiştir. Memleketine döndükten sonra hadis ilmindeki sağlam bilgisi ve güçlü hafızasıylabualandakendinikabulettirmiş,ardındaneserlerinitelifetmeye başlamıştır. Đlmindeki ileri derecesi sebebiyle bazı Nîşâbûrlu âlimler yazmış olduğu eserlerini kendilerine ders olarak okutmasını istemişler, o da bu amaçla Beyhak’tan 104 Kitâbü’s-siyâk,s.433vd.;Sem‘ânî,el-Ensâb,C.VIII,s.5-6;Đbnü’l-Esîr,C.IX,s.483; Mu‘cemü’l-üdebâ,C.VII,s.16-19;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.IV,s.271vd.;el- Bidâye, C. XII, s. 181; Şemseddin Muhammed b. Ali b. Ahmed Davudî, Tabakātü'l-müfessirîn, nşr.AliMuhammedÖmer,Kahire1972,C.I,s.107-108;ÖmerRızâKehhâle,Mu‘cemü’l- müellifîn:terâcimumusannifi’l-kütübi’l-‘arabiyye,Beyrut1957,C.II,s.275-276;Bilmen, Tefsir Tarihi, C. II, s. 240-241; Mevsû‘atü’l-müyessere, C. I, s. 499-503. 211 ayrılarakNîşâbûr’agitmiştir.EserlerindegenelolarakŞâfi‘îfıkhınınüstünlüğünü savunmuştur. Đmamü’l-Haremeyn el-Cüveynî, “her Şâfi‘î fakihinin Đmâm-ı Şâfi‘î’ye minnetborcuolduğunu,ancakmezhebinivegörüşlerinimüdafaaetmekiçin Beyhakî’ninkalemealdığıeserlersebebiyleĐmâmŞâfi‘î’ninonaminnettarolması gerektiğini”söyleyecekkadarBeyhakî’yiyüceltmektedir.SultanTuğrulBey zamanında,vezirAmîdülmülk’ünEş‘arîleraleyhindebaşlattığıtakibatsonrasında Horasan’ıterkedenâlimlerarasındayeralmıştır.Horasan’adöndüktensonra10 Cemaziyelevvel458/9Nisan1066tarihindeNîşâbûr’davefatetmiş,cenazesi doğum yeri Husrevcird’e aktarılarak burada defnedilmiştir. Örnek bir hayat sürdüğü rivayetedilmektedir.Eserlerinidörtanabaşlıkaltındatoplamakmümkündür. Hadisleilgiliolarakdiğerhadiskitaplarındabulunmayanpekçokhadisikaleme aldığıes-Sünenü’l-kübrâ,es-Sünenü’l-kübrâ’yagirişmahiyetindeolup,hadisve usûl-ıhadiskonularınıiçerenel-MedhalilâKitâbi’s-sünenhadisalanındaki eserleridir.BualandaayrıcaŞâfi‘îfıkhınındayandığıhadisleriincelediği Ma‘rifetü’s-sünen ve’l-âsâr, Ma‘rifetü’s-sünen ile aynı eser olduğu ileri sürülen es- Sünenü’s-sugrâ,namazdakıraatinzaruretineveimamauyankimselerinKur‘ân okuması icap ettiğine dair hadisleri topladığı el-Kırâ‘atü halfe’l-imâm, kutsal aylar, Cuma,PazartesivePerşembegünlerininfaziletihakkındakihadisleritopladığı Fezâ‘ilü’l-evkātileKitâbüTahrîciehâdîsi’l-Ümmadlıeserlerimevcuttur.Akaidle ilgiliolarakiseAllah’ın99ismininharicindeisimlerinindebulunduğunadair kalemealdığıel-Esmâ‘ve’s-sıfât,Hz.Muhammed’inherhangibirinsandanfarklı yönlerinianlattığıDelâ‘ilü’n-nübüvve,imanın60veya70şubesibulunduğunu açıkladığıŞu‘abü’l-îmân,Allah’ınsıfatları,kaderveonunlailgiliolanhidâyet, dalâlet,ecel,rızık,kabirazabıgibikonularıişlediğiel-Đ‘tikad,ayet,hadisveselef âlimlerininsözlerinedayanarakkabirazabınıanlattığıĐsbâtü‘azâbi’l-kabrile Kitâbü’l-kaza‘ve’l-kader,Kitabü’l-Ba‘sve’n-nüsûrveKitâbfîhayâti’l-enbiya‘fî kubûrihimadındaeserlerimevcuttur.Ana,babavediğerakrabayayapılması gerekeniyiliklerianlattığıel-Âdâb,dünyayaönemvermemekonusunuişlediğiez- Zühdü’l-kebîr, Allah’ınbirliği, tevbe, nefsi murakebegibi konularda kaleme aldığı el-Erba‘ûne’s-sugrâileHz.Peygamber’inbizzatyaptığıvesahâbîlereöğrettiği dualarıderlediğiKütâbü’d-Da‘avâti’l-kebîronunahlakkonusundakalemealdığı 212 eserlerdir.Şâfi‘îmezhebiyleilgiliolarakdaĐmâmŞâfi‘îhakkındayazmışolduğu Menâkıbü’ş-Şafi‘î,ĐmâmŞâfi‘î’ninkitaplarınırivayetedenlerinyapmışolduğu yanlışları belirttiği Beyânü’l-hata‘i men ahta‘e ‘ale’ş-Şâfi‘î, Đmâm Şâfi‘î’ye ait fıkıh metinlerinitopladığıel-Mebsût,ĐmâmŞâfi‘îveĐmâmEbûHanîfearasındaki ihtilaflaradeğindiğiel-Hilâfiyyâtbeyne’ş-Şâfi‘îvebeyneEbîHanîfeileAhkâmü’l- Kur‘ânadındaeserlerimevcuttur.Bueserlereekolarakdeğişikkaynaklarda10’a yakın eseri ayrıca zikredilmektedir 105 . 3. Ebû Ca‘fer Đsmail b. Ömer b. Muhammed b. Ahmed en-Nîşâbûrî (ö. 501/1108):419/1028-1029tarihindedoğmuştur.Muhaddisvefakihtir.Nâsırü’l- Ömerî’nin öğrencisi olmuştur. Abdülgâfir el-Fârisî’nin yabancılar ve göçebeler için yazmış olduğu Sahîh-i Müslim kitabını en az 20 kez okuduğu rivayet edilmektedir. Nîşâbûr’dameclislerkurarakbumeclislerdehadisnaklettiğibelirtilmektedir. Nîşâbûr’da vefat etmiştir 106 . 4.EbûBekrMuhammedb.Mansûrb.Muhammedb.Ebu’l-Muzaffer es-Sem‘ânî(ö.510/1116):KaynaklarcaŞafiîmezhebininilerigelenfakihve muhaddislerindenbirisiolarakzikredilmektedir.446/1054-1055 107 tarihinde doğmuştur.Sema‘yoluylapekçokhadisöğrenmişvebukonudaeserkaleme almıştır.Merv,Nîşâbûr,IsfahanveReyşehirlerindehadisrivayetettiktensonra Bağdat’agiderekNizâmiyeMedresesi’ndevaazlarvermeküzereanlaşmıştır.Ebû Bekr es-Sem‘ânî, Merv Nizâmiye Medresesi’nde ise Ebu’l-Feth Meyhenî’nin naibi olarakderslervermiştir.2Safer510/16Haziran1116tarihindeMerv’devefat etmiştir. Tacü’l-Đslâm unvanıyla kaydedilmektedir 108 . 105 Sem‘ânî,el-Ensâb,C.II,s.381-383;ĐbnFunduk,Tarih-iBeyhak,s.173-174;ĐbnAsâkir,s. 265-267;Đbnü’l-Cevzî,C.XVI,s.97;Vefeyâtü’l-a‘yân,C.I,s.57;Kazvînî,Âsârü’l-bilâd,C. II,s.80;Đbnü’s-Salâh,Tabakātü’l-fukahâ,C.I,s.332-336;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn, C.II,s.429-431;Kara,MezhepKavgaları,s.67-68;C.Brockelmann,“Beyhakî”,ĐA,C.II,s. 582; J. Robson, “Bayhakī”, EI 2 , C. I, s. 1130; M. Yaşar Kandemir, “Beyhakî, Ahmed b. Hüseyin”, DĐA, C. VI, s. 58-61; Menekşe, aynı tez, s. 30-32. 106 Đbnü’l-Cevzî, C. XVII, s. 110; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 52. 107 Doğum tarihi Đbn Hallikân (Vefeyâtü’l-a‘yân, C. II, s. 157) tarafından Cemaziyelevvel 466/Ocak 1074olarakverilirken,Zehebî(A‘lâmü’n-nübelâ,C.IXX,s.372)isebutarihi467/1074-1075 olarak kaydetmektedir. 108 Sem‘ânî,el-Ensâb,C.VII,s.140-141;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.416; Đbnü’l-Cevzî,C.XVII,s.149- 150;Vefeyâtü’l-a‘yân,C.II,s.157;Đbnü’s-Salâh,Tabakātü’l-fukahâ,C.I,s.272-275;Ebu’l- Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.539-540;Zehebî,A‘lâmü’n-nübelâ,C.IXX,s.371vd.; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 241. 213 5.Ebu’l-MehâsinAbdurrezzâkb.Abdullahb.Alib.Đshaket-Tûsî(ö. 515/1121):459/1066-1067tarihindeNîşâbûr’dadoğmuştur.EbûBekrb.Halefeş- Şîrâzîvees-Sem‘ânî’denhadisdinlemiştir.Đmâmü’l-Haremeyn’denaldığıeğitim sayesindedevrindekimünazaracılardanenbüyüğühalinegelmiştir.Nîşâbûr’da döneminin imamı olmuş ve Nizâmiye Medresesi’ne müderris tayin edilmiştir. Daha sonraSultanSencer’invezirliğineyükselmiştir.19Muharrem515/9Nisan1121 tarihinde Serahs’ta vefat etmiştir 109 . 6.Ebu’l-FethUbeydullahb.Abdülkerîmb.Hevâzinen-Nîşâbûrî(ö. 521/1127-1128): Büyükâlim Ebu’l-Kâsım el-Kuşeyrî’nin oğludur. Hadis eğitimini babasındanalan,tarikatüzerinederlemeleryapmışmütedeyyinbirkişiolarak nakledilmektedir.BabasındanbaşkaAbdülgâfirel-Fârisî,EbûHafsb.Mesrûrve EbûOsmanSa’îdb.Muhammedel-Bahîrî’dendehadisdinlediğirivayet edilmektedir 110 . 7.Hamzab.Hibetullahb.Muhammedel-Alevîen-Nîşâbûrî(ö. 523/1128-1129):AslenNîşâbûrluolup,429/1037-1038tarihindedoğmuştur. Bağdat’ta Đbn Mesrûr, Abdülgâfir el-Fârisî ve Muhammed b. el-Fazl en-Nesevî’den sema‘yoluylahadisöğrenmiş,dahasonradarivayetetmiştir.Asilbiraileden gelmiş olup Zeydiyye 111 mezhebine mensuptur. Pek çok eser kaleme almıştır 112 . 8.Hibetullahb.el-Kâsımb.‘Atâîb.Muhammeden-Nîşâbûrî(ö. 524/1130):431/1039-1040tarihindedoğmuş,Horasanbölgesininönemli muhaddislerinden birisi olmuştur. Cemaziyelevvel 524/Nisan-Mayıs 1130 tarihinde vefat etmiştir 113 . 9. Ebu’l-Kâsım Zâhir b. Tâhir b. Muhammed eş-Şehâmî en-Nîşâbûrî (ö. 533/1138-1139):446/1054-1055tarihindedoğmuş,hadisalanındayapmışolduğu 109 Đbnü’l-Cevzî,C.XVII,s.199-200;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.VII,s.168;Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 99 110 Kitâbü’s-siyâk, s. 192; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 207. 111 Đsnâ‘aşeriyyeveSeb‘iyye’denZeydb.Ali’yideimâmolarakkabuletmelerisebebiyleayrılan faalvesiyasîbirŞi‘îzümresidir,bkz.R.Strothmann,“Zeydîye”,ĐA,C.XII,s.549;Suphies- Salih, Đslâm Mezhepleri ve Müesseleri, çev. Đbrahim Sarmış, Đstanbul 1981, s. 94 vd. 112 Kitâbü’s-siyâk,s.44-45;Đbnü’l-Cevzî,C.XVII,s.255;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.521;Zehebî, A‘lâmü’n-nübelâ, C. IXX, s. 573. 113 Đbnü’l-Cevzî, C. XVII, s. 262; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 526. 214 çalışmalarlatanınmıştır.Pekçokhadisrivayetetmişoldğubualandaüstâdolarak kabuledilmektedir.DerlediğihadisleriNîşâbûr’dadüzenlediğibintoplantıyla yazdırmıştır. Nişabur’da vefat etmiştir 114 . 10.EbûMuhammedAbdülvâhidb.Muhammedb.Abdülcabbârel- Mervezî(ö.548/1153):Merv’ebağlıköylerdenbiriolanTevves’de(ثو-) 450/1058-1059civarındadoğmuştur.Ebu’l-Muzafferes-Sem‘ânî’ninöğrencisi olmuş,aynızamandaMuhammedb.el-Hasanel-Mihribendkeşâîvediğerbazı şeyhlerdensema‘yoluylahadisdinlemiştir.Uzunsürenyaşamı,Oğuzlar’ınonu cezalandırdığı sırada 5 Şaban 548/26 Ekim 1153 tarihinde son bulmuştur 115 . 11.Ebu’l-KâsımAbdurrahmanb.Abdüssamedb.Ahmedes-Suhtenî en-Nîşâbûrî(ö.549/1155):AslenNîşâbûrludur.Ebu’l-Kâsımel-Kuşeyrîve Abdülgâfirel-Fârisî’densema‘yoluylahadisöğrenmiştir.Örnekgösterilecek kişiliğesahipbirisiolarakkaydedilmektedir.MekkeveBağdad’takaldıktansonra Nîşâbûr’adönmüş,halkınarasınapekkarışmamıştır.Oğuzlar’ınçıkardıkları kargaşasırasındatutuklanmış,cezalandırılmaküzereykenSultanSencer’in“bu kutsalbiridir,hatırımiçinonuaffedin”demesisayesindeölümdenkurtulmuştur. SultanSencerbazızamanlardaonuziyeretedipduasınıistediği,bazendeyanına girmesine müsaade etmediği kaydedilmektedir. Sultan Sencer sayesinde Oğuzlar’ın elindenkurtulanEbu’l-KâsımdahasonraŞehristân’agitmişveburadaZilkade 549/Ocak-Şubat 1155 tarihinde vefat etmiştir 116 . AyrıcaEs‘adb.Muhammedb.Đsmailb.Ebu’l-Kâsımel-Belhî,479/1086- 1087 yılında Belh’te doğmuş ve hadis alanında ün kazanmıştır 117 . b. Fakihler 1.Rüknü’l-ĐslâmEbûMuhammedYusufb.Abdullahel-Cüveynî(ö. 438/1047):Đmâmü'l-HaremeynEbu’l-Me‘alîel-Cüveynî’ninbabasıolup,aynı 114 Đbnü’l-Cevzî, C. XVII, s. 336-337; Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 70; el-Bidâye, C. XII, s. 397. 115 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 205. 116 Đbnü’l-Cevzî, C. XVIII, s. 99; Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 172; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 151-152. 117 Sem’ânî, el-Müntehab, C. I, s. 447-448 215 zamandaŞâfi‘îfıkhıâlimidir.BüyükSelçuklular’ınkurulmasındankısabirsüre sonraölmüşolmasınarağmen,yetiştirdiğiöğrencilerinSelçukludönemiilim dünyasınakatkılarısebebiylebizimiçinbüyükönemtaşımaktadır.Tümyaşamını dinbilimleriüzerineçalışarakgeçirmiştir.Fıkıhilmineolanhâkimiyetiyanında edebiyatkonusundadaönemlisayılabilecekbirâlimdurumundadır.Babasından edebiyat öğrenmiş, daha sonra Ebû Ya‘kûb Ali’den fıkıh konusundaki ilk eğitimini almıştır. Nîşâbûr’agiderek Ebû Tayyib Sehl b.Muhammed es-Su‘lûkî ve Merv’de deAbdullahb.Ahmedel-Kaffâlel-Mervezî’ninyanındaeğitiminedevamederek Şafiîmezhebifıkhınaiyiceaşinaolmuştur.407/1016-1017yılındansonraise tamamen Nîşâbûr’a yerleşmiş ve bu tarihten sonra özel dersler yanında muhtemelen şehirdekimedreselerdenbirindemüderrislikyapmıştır.Butarihtensonrakişiliği, bilgisi ve yaşam tarzıyla toplum arasında önemli bir mevki işgal etmeye başlamıştır. Diğer ilimlerde de bilgi sahibi birisi olarak kaydedilmektedir. el-Furûk, et-Tebsıra, et-Tezkire,el-Muhtasar,Şerhu’r-risâleveet-Tefsîrü’l-kebîradındaeserleri bulunmaktadır 118 . 2.Ahmedel-Velvâlicî(ö.439/1047-1048):Horasan’ınilerigelenHanefi fakihlerinden biridir. Riyazeti yaşam biçimi olarak benimsemiş, devrinin ileri gelen âlimveimamlarınaağırtenkitlerdebulunmuştur.Ahmedel-Velvâlicî,Zilhicce 439/Mayıs-Haziran 1048 tarihinde hayatını kaybetmiştir 119 . 3.Ebu’l-FethNâsırb.el-Hüseyinb.Muhammedb.Aliel-Mervezî(ö. 444/1052-1053): el-Kaffâl, Ebû Tayyib es-Sü‘lûkî ve Ebû Tâhir ez-Ziyâdî’den fıkıh derslerialmıştır.Bilgilibirimâm,azakanaatedenyoksulbirisiolarakkaydedilir. FetvavemünazaralardaaranılankişilerinbaşındagelenEbu’l-Feth,aynızamanda hadisveimladersleridevermiştir.Eriştiğiilimderecesisebebiylepekçokinsan 118 Kitâbü’s-siyâk, s. 166; Đbn Asâkir, s. 257-258; Đbnü’l-Esîr, C. IX, s. 407; Vefeyâtü’l-a‘yân, C. I, s.27-28;Tabakātü’ş-Şâfiîyyeti’l-kübrâ,C.V,s.73-75;Zehebî,A‘lâmü’n-nübelâ,C.XVII,s. 617-618;el-Bidâye,C.XII,s.149;Bilmen,TefsirTarihi,C.II,s.238-239;Mevsû‘atü’l- müyessere,C.II,s.1426-1427;C.Brockelmann,“Cüveynî,Addbullahb.Yusuf”,ĐA,C.III,s. 249; J. Schacht, “Djuwaynī”, EI 2 , C. II, s. 605; Beşir Gözübenli, “Cüveynî, Rüknü’l-Đslâm”, DĐA, C. VIII, s. 144. 119 Đbnü’l-Esîr, C. IX, s. 413 216 fıkhıondanöğrenmiştir.Đyibirhattatolarakdabazıönemlieserleriyazıya dökmüştür. Nîşâbûr’da vefat etmiştir 120 . 4.Abdülcabbârb.Alib.Muhammedel-Đsferâyînî(ö.452/1060):Önde gelenfakihâlimvemünazaracılardanbirisidir.Đmâmü’l-Haremeyn’inNîşâbûr Beyhakiyye Medresesi’nde dersgördüğü hocalarından birisidir. Döneminin önemli eğitimcilerinden olan el-Đsferâyînî, fetvalarında benzersiz olarak kabul edilmektedir. Safer 452/Mart-Nisan 1060 tarihinde vefat etmiştir 121 . 5.Ebu’l-‘AsımMuhammedb.Ahmedb.Muhammedel-Herevî(ö. 458/1066):BüyükdedesiAbbâd’aistinadenAbbâdînisbesiyletanınır.375/985 tarihinde Herat’ta doğmuş, Herat kadısı Ebû Mansûr el-Ezdî’den ilk fıkıh eğitimini almıştır.DahasonraiseNîşâbûrkadısıEbûÖmerel-Bistâmî,EbuTâhirez-Ziyâdî veEbûĐshakel-Đsferâyînî’dendersleralarakeğitiminitamamlamış,pekçokilim merkezineyolculuklaryaparakbilgisinikamilhalegetirmiştir.Doğduğuyeregeri dönerekkadılıkvazifesindebulunduktansonraŞevval458/Ağustos-Eylül1066 tarihindeHerat’tavefatetmiştir.Đslâmmuhakemeusûlünedairyazmışolduğu Edebü’l-kaza,ĐmâmŞâfi‘î’denitibarenkendizamanındakadargelen150 civarındakiŞâfi‘îalimininhayatınıanlattığıTabakātü’l-Fukahâi’ş-Şafi‘iyye,el- Mebsût,el-Hâdiilâmezhebi’l-‘Ulemâ,Kitabü’r-redd‘alel-Kâdies-Sem‘ânî, Ahkâmü’l-Miyah, Kitabü’l-Et‘ime, Kitabü’z-Ziyâdât ve Ziyâdetü’z-ziyâdât adındaki eserleri kaynaklarda zikredilmektedir 122 . 6.EbûMuhammedAbdurrahmânb.Muhammedb.el-Hasan(ö. 459/1066-1067):EbûMuhammedel-Cüveynî’ninçevresindekilerdenbirisidir. Fakih ve aynı zamanda müderris olarak kaydedilmektedir 123 . 7. Ebu’l-Hasan Abdurrahmân b. Muhammed b. el-Muzaffer el-Bûşencî (ö.467/1071):Herat’abağlıBûşencehlindendir.Fakih,münevver,şair,edipve aynızamandasûfîdir.374/984yılındadoğmuşveEbûBekrel-Kaffâl,EbûTayyib 120 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. V, s. 350-351. 121 Kitâbü’s-siyâk,s.241-242;Đbnü’s-Salâh,Tabakātü’l-fukahâ,C.I,s.525;Tabakātü’ş- Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. V, s. 99. 122 Sem‘ânî,el-Ensâb,C.VIII,s.340-341;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.433; Menekşe, aynı tez, s. 28-30; 123 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. V, s. 115. 217 es-Su‘lûkî, Ebû Tâhir ez-Ziyâdî, Ebû Hâmid el-Đsferâyînî ve Ebu’l-Hasan et-Tabesî gibiönemliâlimlertarafındanfakiholarakyetiştirilmiştir.Bûşenc,Herat,Nîşâbûr ve Bağdat’ta eğitim görmüştür. Sübkî 124 , Şâfi‘î mezhebine mensup hiç kimsenin bu kadarönemlikişilerceeğitilmişolabileceğinidüşünmediğininakleder.Dînî konulardapekçokfetva,vaazveyazılıaçıklamalardabulunmuştur. Nizâmülmülk’ündekendisiniziyaretedip,saygıgösterdiğikişilerdenolduğu kaydedilmektedir.Bûşenc çevresinde pek çokfakihinyetişmesineyardımcı olmuş, Şevval 467/Şubat-Mart 1071 tarihinde Bûşenc’te vefat etmiştir 125 . 8. Ebu’l-Hasan Ali b. Ahmed b. Muhammed en-Nîşâbûrî (ö. 468/1076): Sâveehlindenolup,tüccarlıkyapanbiraileyemensuptur.Fakih,muhaddisve devrinintefsirdekiönemliisimlerindenbirisidir.Aynızamandaönemli sayılabilecekbirşairolarakkaydedilmektedir.MüfessirEbu’l-Đshakes-Sa‘lebî’nin yanında bulunmuştur. Ebu’l-Hasan el-Kuhendîzî’den de Arapça öğrenmiştir. Tefsir vemealalanındael-Vasît,el-Basîtveel-VecîzadlarındaeserleribulunanEbu’l- Hasan,aynı zamanda iyi bir şair olması münasebetiyleNizamülmülk’ün ihtiramını kazanmıştır. Ancak kendisinden önceki bazı âlimleri eleştirmesi hoş görülmemiştir. Cemaziyelahir 468/Ocak-Şubat 1076 tarihinde Nîşâbûr’da vefat etmiştir 126 . 9.EbûTâhirÖmerb.Abdülazîzb.Ahmedb.Yusufel-Herevî(ö. 463/1071):385/995-996tarihindedoğmuş,Bağdat’taEbûHâmidel-Đsferâyînîve Ebû Ca‘fer es-Sem‘ânî’den fıkıh dersleri almıştır. Seçkin bir imam olan Ebû Tâhir, aynızamandaiyiderecedetarihbilmesiileünlüdür.Merv’ebağlıbulunankendi köyü Fâşân’da Cemaziyelevvel 463/Şubat-Mart 1071 tarihinde vefat etmiştir 127 . 10. Ebû Bekr Muhammed b. Ebû Sehl Ahmed es-Serahsî (ö. 483/1090): Fıkıhalanındaünkazanmışbüyükâlimlerdenbirisidir.Eserlerindepekçokkez TürklerhakkındabilgivermesisebebiyleaslenTürkolabileceğinedairrivayetler mevcuttur.Buharâ’daeğitimgörmüşveburadaderslervermiştir.Eserlerinde 124 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. V, s. 118. 125 Kitâbü’s-siyâk,s. 205; Đbnü’l-Cevzî,C. XVI, s. 168-169; Ebu’l-Fidâ, Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn, C. II, s. 448-449; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. V, s. 117-119; Menekşe, aynı tez, s. 38. 126 Kitâbü’s-siyâk,s.299;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.100;Vefeyâtü’l-a‘yân,C.II,s.246-247; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.V,s.240-241;Tabakātü’l-müfessirîn,C.I,s.387-390; Bilmen, Tefsir Tarihi, C. II, s. 249 vd. 127 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. V, s. 301. 218 ağırlıklıolarakArapça’yıkullanmış,zamanzamandaFarsça’yıtercihetmiştir. Hayatınınbüyükkısmınıhapistegeçirmesindendolayıeserlerininbirçoğunu hapisteykenyazmıştır.Eserlerindedevrininekonomikvetoplumsalmeseleleri hakkında sıkça görüş bildirmektedir 128 . 11. Ebû Tâhir Abdurrahmân b. Allak es-Sâvî (ö. 484/1091-1092): Aslen Horasanlı olmamasına rağmen, Horasan bölgesinde yaşamıştır. Isfahan’da doğmuş, Semerkand’dafıkıhvehadisöğrenmiştir.Birçokönemliilimadamındandersler aldıktansonraMerv’egelmişvebirsüreburadabilgileriniaktarmıştır.484/1091- 1092yılındaBağdat’tavefatedenâlimimizincenazesiNizâmülmülktarafından kaldırılmıştır.HattaNizâmülmülk’üncenazeninardındanyürüdüğüde kaydedilmektedir 129 . 12.Ebu’l-MuzafferMansûrb.Muhammedb.Abdulcabbares-Sem‘ânî el-Mervezî(ö.489/1096):Temîmoğulları’ndanSem‘ankabilesinemensup olmasındandolayıSem‘ânînisbesiyleanılmaktaolanEbu’l-Muzaffer,426/1034- 1035tarihindeMerv’dedünyayagelmiştir.429/1037-1038tarihindedoğduğuna dairkayıtlardamevcuttur.ĐlkeğitiminibabasındanaldıktansonraEbûĐshakeş- Şîrâzî’dendedersleralmıştır.ĐlimtahsiliiçinMaverâünnehirveHorasan’ındiğer şehirlerineyolculuklaryapmıştır.O,dahasonraHumus,Rey,Isfahan,Hemedan, Irak,Hicâz,MusulveŞam’ayolculuklaryaparakpekçokâlimletanışmafırsatı bulmuştur.461/1068-1069tarihindegeldiğiBağdat’tafakihlerlemünazaralarda bulunmuş,NizâmiyeMedresesi’ndedederslervermiştir.Haccagittiktensonra döndüğüMerv’de468/1075-1076’dayaklaşık30yılboyuncamüdafaetmekiçin münazaralardabulunduğuHanefîmezhebiniterkederekŞâfi‘îmezhebine geçmiştir.Buyüzdenikimezhepmensuplarıarasındabazıtartışmalarolmuş, düşmanlıklarbaşgöstermiş,hattakardeşiEbu’l-Kâsımdabutartışmalardaonu kınayanlar arasında yer almıştır. Bu gelişmeler üzerine Merv’i terk edrek Nîşâbûr’a gitmiştir.Nîşâbûr’davaazlarvermeyedevametmiş,Merv’edöndüktensonra 128 Muhammed Hamidullah, “Serahsî”, ĐA, C. X, s. 501-507; Norman Calder, “Friday Prayer and the Juristic Theory of the Government: Sarakhsī, Shīrāzī, Māwardī”, BSOAS, sayı: 49, London 1986, s. 35 vd.; Ahmet Özel, Hanefi Fıkıh Âlimleri, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 1990, s. 42-43;AhmedYıldırım,“TürkistanCoğrafyasındaYetişenÜnlüDinBilginleri”,Türkler,C.V, s. 683. 129 Đbnü’l-Cevzî, C. XVI, s. 295-296; Tabakātü’ş- Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. V, s. 101. 219 Şâfi‘îler’eaitbirmedresedemüderrislikyapmıştır.SonradanŞâfi‘îmezhebine geçmiş olmasına rağmen bu mezhebin önemli fakihlerinden birisi olmayı başarmış, tekrar geri döndüğü Merv’de vefat etmiştir. Hilafa dair bine yakın konuyu ele aldığı el-Burhân,fıkıhusûlünedairel-Kavâtı‘,EbûZeyded-Debusî’ninel-Esrâradlı eserinereddiyeolarakyazdığıel-Đstislâmveyinehilafadairel-Evsâtadlıeserleri bulunmaktadır.BueserlerŞâfi‘îmezhebikaidelerineuygunolarakkaleme alınmıştır 130 . 13.Ebu’l-Hüseyinel-Mübarekb.Muhammedb.Ubeydullahel-Vâsıtî (ö.492/1099):Nîşâbûrehlindendir.Fıkıhkonusundaderinbirbilgibirikimielde etmiştir.Vâsıt’taeğitiminialdıktansonraBağdat’agitmiş,dahasonrada Nîşâbûr’dakiel-MüştebiyyeMedresesi’ndeeğitiminedevametmiştir.Fıkıh eğitimindensonrahadisdeöğrenmişveRebiülahir492/Şubat-Mart1099tarihinde vefat etmiştir 131 . 14.Alib.Muhammedb.Đsmailel-Irâkî(ö.498/1105):Tûsşehrinde yaşamıştır.EbûMuhammedel-Cüveynî’nintarafındanyetiştirilmişfakihlerden birisidir.AyrıcaEbûHafsb.MesrûrveEbûOsmanes-Sâbûnî’dendedersler almıştır. Tûs’ta 498 yılı Ramazan ayında/Mayıs-Haziran 1105 vefat etmiştir 132 . 15. Ebu’l-Feth el-Hâkim Sehl b. Ahmed b. Ali el-Ergîyânî (ö. 499/1105): 426/1034-1035tarihindeNîşâbûr’abağlıErgîyân’dadünyayagelmiş,ilimtahsil etmekamacıylapekçokseyahatyapmışvepekçokünlüâlimdendersleralmıştır. Merv’deKadıHüseyinb.Muhammedel-MervezîveEbûAlies-Sincî’denfıkıh, Đmâmü'l-Haremeyn’denusûl-ıfıkıheğitimialmıştır.Fıkıhkonusunda muasırlarındanöndekabuledilmektedir.BununyanındaEbûOsmanes-Sâbûnî, Ebû Hafs b. Mesrûr ve Ebû Sa’d el-Kencerûdî’den hadis, Tus’ta da Şehfûr b. Tâhir b.Muhammedel-Đsferâyînî’nintefsirtahsiletmiştir.Dahasonradöndüğü 130 Kitâbü’s-siyâk, s. 386-387; Sem‘ânî, el-Ensâb, C. VII, s. 139-140; Đbnü’l-Cevzî, C. XVII, s. 37- 38;Vefeyâtü’l-a‘yân,C.II,s.158;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.489-490; Tabakātü’ş-Şâfiîyyeti’l-kübrâ,C.V,s.335vd.;Zehebî,A‘lâmü’n-nübelâ,C.IXX,s.114vd; el-Bidâye,C.XII,s.300-301;Bilmen,TefsirTarihi,s.259-261;Koca,aynımakale,s.46; Menekşe,aynıtez,s.65-66;Kitâbü’s-siyâk(s.377)’daölümtarihi487/1094-1095olarak verilmektedir. 131 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. V, s. 311-312. 132 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. V, s. 267. 220 Ergîyân’dabirkaçyılkadılıkyaptıktansonrafıkıhmünazaralarınıterkederekbir ribatyaptırmışveölüncyekadaribadetlemeşgulolmuştur.1Muharrem499/13 Eylül1105tarihindevefatetmiştir.Fetâvaadlıbireserininvarolduğu kaydedilmektedir 133 . 16. Ebu’l-Kâsım Mansûr b. Ahmed b. el-Mufassal b. Nasr el-Đsfizârî (ö. 502/1109): Fıkıh bilgisi derin bir fakîh olarak kaydedilir. Eğitimine Merv’de Ebu’l- Muzaffer es-Sem‘ânî’den fıkıh dersleri alarak başlamıştır. Daha ziyade Hemedan ve nahiyesindebulunandağlıkbölgelerdekabulgörmüş,müritleriartmış,etrafı kalabalıklaşmıştır.14Şevval502/17Mayıs1109tarihindeHemedan’da öldürülmüştür 134 . 17.Muhammedb.el-Hüseyines-Simincânî(ö.504/1110-1119):Ebû Ca‘ferolarakdabilinenfakihlerdenbirisidir.FıkıhilminiEbûSehlel-Ebîverdîve Kadıel-Hüseyinel-Mervu’r-rûzî’denöğrenmiş,imlâeğitimialmaküzereBelh’e gitmiştir.SonralarıHorasanveMaverâünnehircoğrafyasındaazımsanmayacakbir üne kavuşmuş ve Belh’te vefat etmiştir 135 . 18. Ebu’l-‘Alâ Sa‘îd b. Mansûr b. Đsmail b. Sa‘îd (ö. 506/1113): Hârizm kadılığıdayapmış,önemlifakihlerdenbirisidir.AslenNîşâbûrlu’dur.Đmamü’l- Haremeyn’inöğrencilerindenbirisiolmuş,sonrakidönemdehadisderivayet etmiştir. Ramazan 506/Şubat-Mart 1113 tarihinde vefat etmiştir 136 . 19. Ebû Ali Đsmail b. Ahmed b. el-Hüseyin el-Beyhakî el-Husrevcirdî (ö. 507/1113):el-Đmâmel-Celîlel-HâfızEbûBekrel-Beyhakî’ninoğludur.428/1036- 1037tarihindeHusrevcird’dedoğmuştur.Đlköncebabasından,dahasonradaEbû Hafsb.Mesrûr,EbûOsmanes-Sâbûnî,Abdülgâfirel-FârisîveNasrb.el-Hüseyin el-Mu‘merî’densema‘yoluylahadisöğrenmiştir.Aldığıeğitimsayesindefıkıhve hadis konusunda önemli kabul edilebilecek bir bilgiye sahip olmuştur. Pek çok yere yolculukyapmışvesonolarakHârizm’egiderekburayayerleşmiştir.Burada 133 Kitâbü’s-siyâk,s.110-111;Đbnü’l-Cevzî,C.XVI,s.86;Đbnü’l-Esîr,C.X,s.334;Vefeyâtü’l- a‘yân, C. I, s. 605-606; Gazzâlînâme, s. 319; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 102; Menekşe, aynı tez, s. 66. 134 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 303-304. 135 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 101. 136 Đbnü’l-Cevzî, C. XVII, s. 129; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 394; Ebu’l-Fidâ, Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn, C. II, s. 523-524. 221 hatiplik yapıp, Şâfi‘î mezhebi hakkında dersler verdikten sonra gittiği Belh şehrinde bir süre ikamet etmiştir. 30 yıl sonra döndüğü Beyhak’ta Cemaziyelahir 507/Kasım- Aralık 1113 tarihinde vefat etmiştir 137 . 20.SaragossalıAbdullahb.Yahyâb.Muhammedb.BehlülEbû Muhammed el-Endelûsî (ö. 510/1116-1117): Horasan’ın ilim dünyasındaki yerini göstermesiaçısındanönemlibirörnekteşkiledenAbdullahb.Yahyâ,500/1106- 1107tarihlerindeBağdat’agelmiş,ancakburadakalmayarakHorasan’ayönelmiş veMervu’r-rûz’ayerleşmiştir.Fıkıhalanındaçalışmalaryapmıştır.Aynızamanda iyibirşairolarakkabuledilmektedir.BağdatNizâmiyeMedresesi’ndemethiyeve ağıt şiirleri konusunda dersler verdiği de kaydedilmektedir 138 . 21.EbûSa‘dMuhammedb.Nasrb.Mansûrel-Kadıel-Herevî(ö. 519/1125-1126):Dönemininenbüyükfakihlerindenbirisiolarakkabul edilmektedir.Aynızamandakadılıkdayapmıştır.Đlmîsayesindetanınmış,hatta halife,SultanSencer’inkızıylaevlenmekistediğindedünürolarakEbûSa‘d’ı göndermiştir.Đrancoğrafyasındakipekçokşehrindekadılıkyapmış,birsüreŞâm veBağdat’tabulunmuştur.BâtınîlertarafındanHemedan’daöldürülmüştür. 518/1124-1125 yılında öldüğüne dair başka bir kayıt da bulunmaktadır. el-Đşrâf alâ gavâmizi’l-kükûmât adlı bir eserinin var olduğu kaydedilmektedir 139 . 22.Ebu’l-FütûhAhmedb.Muhammedb.Muhammedet-Tûsî(ö. 520/1126-1127civarı):ĐmâmGazzâlî’ninkardeşidir.Đyieğitimgörmüş,fakihve sûfîdir. Hayatının büyük bölümünü vaazlarına ve fıkıh ilmine ayırmıştır. Kardeşinin yazmışolduğuel-ĐhyâadlıeseriözetleyerekonaLübabü’l-ihyâadınıvermiştir. Fakiholmasınarağmendahasonravaazayönelmişvebualandadabaşarılı olmuştur.BirsürekardeşininyerineBağdatNizâmiyeMedresesi’ndemüderrislik 137 Đbnü’l-Cevzî,C.XVII,s.134;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.522;Tabakātü’ş- Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 44; Zehebî, A‘lâmü’n-nübelâ, C. IXX, s. 312-313. 138 Đbnü’l-Cevzî, C. XVII, s. 147; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 416; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 204. 139 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.VII,s.22;el-Bidâye,C.XII,s.365;Menekşe,aynıtez,s. 89. 222 yapmıştır.KardeşininlakabıolanZeyneddînveHüccetü’l-islâmolarakda adlandırılmaktadır. Kazvin’de vefat etmiştir 140 . 23.EbûAbdullahMuhammedb.EbûBekrb.Muhammedel-Mervezî (ö. 529/1134): Önemli fakihlerden birisi olarak kaydedilmektedir. el-Fakîhü’l-zâhid olarak adlandırılmaktadır. Merv’de Ebû Muzaffer es-Sem‘ânî ve Es‘ad b. Ebû Sa‘îd el-Meyhenî, Nîşâbûr’da da Ebû Bekr es-Servî ile Đsmail b. Abdülgâfir el-Fârisî’den sema‘yoluylahadisdinlemiştir.Muharrem529/Ekim-Kasım1134tarihindevefat etmiş, Merv’e bağlı bir köyde defnedilmiştir 141 . 24.EbûHafsÖmerb.Muhammedb.Alib.EbûNasreş-Şîrezîes- Serahsî(ö.529/1135):Serahs’abağlıbiryerleşimyeriolanŞîrez’de450/1058- 1059(veya449/1057-1058)tarihindedoğmuştur.Ebu’l-Muzafferes-Sem‘ânî’den fıkıh derslerialmıştır. Ayrıca Serahs’ta Ebu’l-Hasan Muhammed b. Muhammed b. Zeydel-Âlevî,Merv’deEbu’l-Muzafferes-Sem‘ânî,Belh’teEbûAliel-Vahşî’den Isfahân’dadadiğerbazıâlimlerdensema‘yoluylahadisdinlemiştir.Đmâmü’l- Haremeyn’in öndegelen öğrencilerinden,fakîh, araştırmacı ve mütevazı bir kişilik olarakkaydedilmektedir.Merv’deRamazan529/Haziran-Temmuz1135tarihinde vefat etmiştir 142 . 25.Muhammedb.Ahmedb.Abdullahb.Mansûrel-Mervezî(ö. 530/1135-1136): Merv’e bağlı bir köyde 460/1067-1068 civarında doğmuştur. Fıkıh eğitimini Đmâm Abdürrezzâk el-Mâhvânî’den almış, sonraki dönemde bir çok hadisi derlemiştir.ĐmâmEbu’l-Fereces-Serahsî,el-Erba‘înadlıeserionuniçinkaleme almıştır. 12 Rebiülahir 530/19 Ocak 1136 tarihinde vefat etmiştir 143 . 140 Đbnü’l-Cevzî,C.XVII,s.237-238;Vefeyâtü’l-a‘yân,C.I,79-80;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş- şâfi‘îyyîn, C. II, s. 546-548; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 60-61; Kafesoğlu, Sultan Melikşah,s.179;Gazzâlînâme,s.296vd.;Mevsû‘atü’l-müyessere,C.I,s.316vd.;H.Ritter, “al-Ghazālī”, EI 2 , C. II, s. 1041-1042. 141 Đbnü’l-Cevzî, C. XVII, s. 304; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 28. 142 Sem‘ânî,el-Müntehab,C.s.1186-1190;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.574; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 250-251; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 105. 143 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 79-80. 223 26.EbûCa‘ferMuhammedAbdullahb.Ebu’l-Hasanel-Mervezî(ö. 530/1135):es-Sedîdolarakdabilinmektedir.450/1058-1059civarındadoğmuş, Safer 530/Kasım-Aralık 1135 tarihinde vefat etmiştir 144 . 27.EbûSa‘dĐsmailb.Ahmedb.Abdülmelikb.Alien-Nîşâbûrî(ö. 532/1138):BabasımeşhurmuhaddislerdenEbûSâlihel-Müezzin’dir.EbûSa‘d, önemlifakîhveimâmlardanbirisiolarakkabuledilmektedir.Đmâmü’l-Haremeyn veEbûMuzafferes-Sem‘ânî’denfıkıhderslerialmış,babasıyanındaEbûHâmid Ahmedb.el-Hasanel-Ezherî,Ebu’l-Kâsımel-Kuşeyrî,Ebu’l-‘alâSa’îdb.Mansûr b. Muhammed el-Ezdî el-Herevî, Ebu’l-Hasan Ali b. Yusuf el-Cüveynî ve Ebû Sehl Muhammedb.Ahmedel-Hafsî’dendesema‘yoluylahadisdinlemiştir.Usûlve fıkıhkonularındaimâmlıkderecesindebirâlimolarakkaydedilmektedir.Halkın, diğerâlimlerinveKirmanSelçukluSultanıArslanşahb.Kirmanşahnezdinde önemli bir mevkiye sahiptir. Đmâmü’l-Haremeyn’in el-Đrşâd adlı eserini derlemiştir. Kirman’dakaldığısüreceünyanındabüyükdebirserveteldeetmiştir.Ramazan 532/Mayıs-Haziran 1138 tarihinde Kirman’a bağlı Berdsîr’de vefat etmiştir 145 . 28.Muhammedb.Ahmedb.el-Hüseyinb.EbûBişrel-Harakî(ö. 533/1138-1139):Merv’ebağlıbirköyolanHarak’tanolupbuköydedünyaya gelmiştir.470/1077-1078tarihindensonradoğduğurivayetedilmektedir.Eğitim almak üzere gittiği Nîşâbûr’da fıkıh, usûl ve kelam dersleri almış, bu sayede kelam konusundaihtisaslaşmıştır.Dahasonraköyünedönmüş,köyköydolaşarak vaazlarına devam etmiştir. Kozmografi üzerine kaleme aldığı el-Müntehe’l-idrâk fi tekāsîm,astronomikonusundadaKitabü’l-tebsırafîilmi’l-hey‘eadlıeserleri mevcuttur. Harak’ta Şevval 533/Haziran 1139 senesinde vefat etmiştir 146 . 29.EbûĐshakĐbrahimb.Ahmedb.Muhammedb.Alib.‘Atâîel- Mervezî (ö. 536/1141): Mervu’r-rûz’a bağlı köylerden birinde Zilkade 453/Kasım- Aralık1061tarihindedoğmuşolanönemliimâmlardanbirisidir.EbûMuzafferes- Sem‘ânî’denfıkıh dersleri almış ve ondan pek çok hadis dinlemiştir.Đlimhayatına birçokönemlikitabınkritiğiniyaparakbaşlamıştır.Mervu’r-rûz’daEbûAbdullah 144 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 123. 145 Đbnü’l-Cevzî,C.XVII,s.330-331;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.589-590; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 44-45; Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 105 146 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 79; E. Wiedemann, “al-Kharākī”, EI 2 , C. IV, s. 1059. 224 Muhammed b. Muhammed el-Begavî, Merv’de de Ebu’l-Muzaffer es-Sem‘ânî, Ebû AbdullahMuhammedb.Abdülvâhidel-Dakkâk’tansema‘yoluylahadis öğrenmiştir.Bilgili,zeki,hareketlerinefazlacadikkateden,iyibirmünazaracı olarakkaydedilmektedir.Đlerigelenlerdenpekçoğuonundüşüncelerinedeğer vermişveonunbilgisinebaşvurmuştur.HârizmşâhAtsızileyapılanmücadele sırasında kendisine isabet eden oklar sebebiyle Rebiülevvel 536/Ekim-Kasım 1141 tarihinde vefat etmiştir 147 . 30.Ebu’l-FütûhMuhammedb.el-Fazlb.Muhammedel-Mu‘temedel- Đsferâyînî(ö.538/1143-1144):474/1081-1082tarihindeĐsferâyîn’dedoğmuştur. Almışolduğueğitimsayesindedînîkonulardaaranankişilerdenbirihaline gelmiştir.Dilisade,konuşmasıanlaşılırvesorulansoruyahızlıbirşekildecevap verebilmeözelliğiolanbirâlimolarakkaydedilmektedir.TümzamanınıEş‘arîliği savunmaklageçirmiş,çokbasitbirtasavvufanlayışıbenimsemiştir.Kitapları arasındaKeşfü’l-esrârvebeyânü’t-takallubönemlidir.515/1121-1122yılında geldiğiBağdat’taidarecilervehalktarafındançokiyikarşılanmış,ancakEş‘arî mezhebiniyaymayaçalışmasısebebiyleHalifeMüsterşidBillâh(512-529/1118- 1135)tarafındanşehirdençıkarılmasıemredilmiştir.AncakoHalifeMuktefî- Liemrillah(530-555/1136-1160)zamanındatekrarBağdat’adönmüşveEş‘arîliği yaymayadevametmiştir.Bununüzerinetekrarşehirdenuzaklaştırılmasınakarar verilmiş,bugelişmeüzerineodaHorasan’adönmeyekararvermişti.Buamaçla çıktığıyolculuğusırasındaBistâmşehrinde538/1143-1144tarihindevefat etmiştir 148 . 31. Ebu’l-Feth Zahiruddîn Abdurreşîd b. Ebû Hanîfe Abdurrezzâk el- Velvâlicî (ö. 540/1146): Velvalic’te doğmuş Hanefî fıkıh âlimidir. Belh, Buhâra ve Semerkand’daeğitimgörmüştür.Alib.Hasanel-Burhanü’l-Belhî,EbûBekr Muhammedb.Aliel-KazzâzveEbûMuhammedb.Muhammedel-Katâvânî’den dersleralmıştır.Semerkand’daikametetmişsededoğumyeriVelvalic’tevefat 147 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 31-32. 148 Đbn Asâkir, s. 328 vd.; Đbnü’l-Cevzî, C. XVIII, s. 35-36; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 170-172. 225 etmiştir.FetvaehliiçingerekliolanbazıbilgileriderlediğiFetâva’l-velvâlicî(el- Fetâva’l-velvâliciyye) adlı bir eseri de mevcuttur 149 . 32.RadiyuddînMuhammedb.Muhammedb.Muhammedes-Serahsî (ö. 544/1149: Hüsameddîn Ömer b. Abdülaziz’den fıkıh dersleri almıştır. Haleb’de NûriyyeveHaleviyyeMedreseleri’ndemüderrislikyapmıştır.Dahasonrada Dımaşk’tabulunanHâtûniyyeMedresesi’ndemüderrislikyapmayabaşlamışvebu görevi devam ederken vefat etmiştir 150 . 33.EbûBekrÂtîkb.Muhammedb.Abdürrezzâkb.Abdülmelikel- Mervezî (ö. 545/1150):Aslen Mervli olup, babası Muhammed b. Abdürrezzâk’tır. 479/1086-1087tarihindeMerv’dedünyayagelmiştir.Fakîhvevaizolarak kaydedilmektedir.5Cemaziyelahir545/29Eylül1150tarihindeBelh’tevefat etmiştir 151 . 34. Ebû Abdullah Muhammed b. Đsmail b. Hâfız Ebû Sâlih Ahmed en- Nîşâbûrî(ö.547/1152-1153):Münazaracılığıylatemayüzedenfakihlerden birisidir.480/1087-1088yılındadoğmuştur.Horasanbölgesindedoğmuşolmasına rağmenhayatınıbabasıtarafındangötürüldüğüKirman’dasürdürmüştür.Kirman hâkimi Arslanşah b. Kirmanşah tarafından 536/1141-1142yılındaBağdat’a, ayrıca Muhammedb.Arslanşahtarafından544/1149-1150yılındadamuhtemelenIrak Selçukluları’na elçi olarak gönderilmiştir. 547/1152-1153 tarihinde Kirman’da vefat etmiştir 152 . 35.Ebu’l-HasanAlib.Hasanb.Muhammedel-Belhî(ö.548/1153): Belh’ebağlıToharistan’ınköylerindenbirindedoğmuşHanefiâlimidir.Buhâra’da AbdülazizĐbnMâze’denfıkıh,ĐbnMâzeveEbu’l-Muînen-Nesefî’denhadis öğrenmiştir.Dımaşk’taSadiriyyeMedresesi’ndeveHalep’tederslervermiştir. Dımaşk’ta vefat ettiği kaydedilmektedir 153 . 149 EbûMuhammedMuhyiddînAbdülkâdirb.Muhammedel-Kureşîel-Hanefî,el-Cevâhirü’l- mudıyye fî tabakâti’l-Hanefîyye, nşr. Abdülfettâh Muhammed Hulv, Kahire 1978, C. II, s. 417- 419; Özel, Fıkıh Âlimleri, s. 49-50. 150 Kureşî, C. III, s. 357-359; Özel, Fıkıh Âlimleri, s. 51 151 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 208. 152 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 95. 153 Kureşî, C. II, s. 360-362; Özel, Fıkıh Âlimleri, s. 51; Yıldırım, aynı makale, s. 682. 226 36.EbûTâlibMuhammedb.Abdurrahmanel-Kencerûdîen-Nîşâbûrî (ö.548/1153):462/1069-1070tarihindedoğmuştur.Ebu’l-HasanAhmedb. Abdürrahîm, EbûĐshakŞîrâzî ve Muhammed b. Đsmail et-Tiflîsî’den aldığı dersler neticesinde fakîh olmuştur. 5 Recep 548/26 Eylül 1153 tarihinde vefat etmiştir 154 . 37.Ebu’l-FütûhMuhammedb.Abdurrahmanb.Abdullahel-Mervezî (ö.550/1155-1156civarı):Tarihikesinolarakbilinmesede460’lı(1067-1077 arası)yıllarda doğmuştur. Fıkıh eğitimini Ebû Bekr Muhammed b. Ebu’l-Muzaffer es-Sem‘ânî’den almıştır. Aynı zamandaĐsmail b. Ahmed el-Beyhakî ve Hibetullah b.Abdülvârisel-Hâfız’ınkontrolündeeğitimgörmüştür.Sonralarıkendisidebazı ünlü âlimlerin yetişmesine katkılarda bulunmuştur 155 . 38. Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Muhammedel-Hârizmî (ö. 556/1160-1161):Hârizmehlindenolupfıkıheğitimineburadabaşlamıştır.Daha sonrageldiğiMerv’de,EbûBekres-Sem‘ânîveĐbrahimel-Mervu’r-rûzî’denfıkıh derslerialmayadevamettiğigibiEbûBekres-Sem‘ânî’denhadisdinlemiştir. Şevval 556/Eylül-Ekim 1161 tarihinde vefat etmiştir 156 . 39.Muhammedb.el-Hüseyinb.Muhammedb.el-Hüseyinel-Mervezî (ö.559/1163-1164):Merv’ebağlıZagûlköyündendir.Doğumu480/1087-1088 öncesiolarakkaydedilmektedir.Merv’deEbûBekres-Sem‘ânî,Herat’tadael- MuvaffakĐbn Abdülkerîm el-Herevî’den fıkıh dersleri almıştır. Mütevazı bir hayat sürensalihbirkimseolarakkaydedilmektedir.Hadisveyöntemihakkında azımsanmayacak bir bilgi birikimi mevcuttur. Kitaplara ve edebiyata olan ilgisi bir hayli fazladır. Kaydu’l-evâbid (--او`ا -,·) adında bir eseri bulunmaktadır. Daha sonra HeratveNîşâbûr’ayolculuklaryapmışveilmîtoplantılarınaranankişilerinden birisiolmuştur.AynızamandaHerat,MervveMervu’r-rûz’dadiğerönemli âlimlerdenhadisdinlemiştir.Đlerlemişyaşınarağmenaraştırmalarınadurmadan devam etmiş ve Cemaziyelahir 559/Mart-Nisan 1164 tarihinde vefat etmiştir 157 . 154 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 124. 155 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 123-124. 156 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 85-86. 157 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 99-100. 227 40.Muhammedb.Alib.Ahmedb.Nizâmülmülket-Tûsî(ö.561/1165- 1166):AliEs‘adel-Meyhenîvediğerönemliâlimlerdenfıkıheğitimialmışvebu alandaönemlibiryereldeetmiştir.NizâmiyeMedresesi’nemüderrisolaraktayin edildiysedebugörevdenazledilmiş,birsüresonratekrarbugörevegetirilmiştir. Bağdat’agiderekEbûĐshakeş-Şîrâzî’nindeöğrencisiolduğurivayet edilmektedir 158 . 41. Muhammed b. Ebû Ali b. Ebû Nasr b. Ebû Sa‘îd en-Nûkānî et-Tûsî (ö. 592/1196): Şevval 516/Aralık 1122 tarihinde Tûs’a bağlı Nûkān’da doğmuştur. ĐlkfıkıheğitiminiNîşâbûr’daMuhammedb.Yahya’danalmışveburadakiel- Kaysariyye Medresesi’nde öğrenci olmuştur. Daha sonraları yerleştiği Bağdat’ta en- NâsırLidînîllah’ın annesi tarafından inşa ettirilen medreseye müderris olarak tayin edilmiştir.Budönemdefıkıhbilgisiylesivrilmiş,mezheplerarasıihtilaflarda belirleyicibirisiolmuştur.Münazaradaileriseviyede,tefsiralanındadaönemlibir bilgibirikiminesahipbirisiolarakkaydedilir.Bağdat’takiŞâfi‘îveHanbelî mezhebinemensuppekçokönemlikişiondaneğitimalmıştır.Safer592/Ocak- Şubat 1196 tarihinde vefat etmiştir 159 . 42. Ebû Hâmid Muhammed b. Abdülmelik b. Muhammed el-Đsferâyînî (ö.?):Bağdat’taĐmâmGazzâlî’deneğitimalanfakihlerdendir.AyrıcaEbû Abdullah el-Hamîdî’den de hadis dinlemiştir. Halkın arasına nadiren karışan saygın din adamlarından birisi olarak kaydedilmektedir. Đsferâyîn’de ikamet etmiştir 160 . c. Müfessirler 1.EbûCa‘ferMuhammedb.el-Hasanb.Aliet-Tûsî(ö.460/1067): Ramazan385/Eylül-Ekim995tarihindeTûs’tadoğanEbûCa‘fer,Đmâmiyye’nin (ĐsnâAşeriyye)enönemliâlimlerindenolup,Şeyhü’t-ta‘ifeunvanıylaanılır. Çocukluk ve gençlik dönemleri hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Đlk eğitimini 158 Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.669;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.VI,s.149- 150. 159 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 29. 160 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 147-148; Gazzâlînâme, s. 288. 228 Tûs’ta tamamladıktan sonra bilgisini arttırmak amacıyla Bağdat’a gelerek dönemin enünlüĐmâmiyyeâlimlerindenolanMuhammedb.Muhammedb.Nu‘mânel- Hârîsî’nin öğrencisi olmuş, onun ölümüne kadar da yanında kalmıştır.el-Hârîsî’nin ölümündensonraes-Seyyidü’l-Murtaza’nınöğrencileriarasınakatılmışve23yıl süreyleonunyanındakalmıştır.Busüredetefsir,hadis,kelam,fıkıhgibiilimlerle meşgulolmuş,el-Murtaza’nınölümündensonraonunyerinegeçmiştir.Bu dönemlerdeBüveyhîler,hattaAbbasîhalifesitarafındandailtifatgörmüştür. BununlabirlikteBağdat’tasıksıkyaşananSünnî-Şi‘îçatışmalarısebebiylehuzur bulamamıştır.Đmâmiyemezhebinemensupbazıdostlarıileyapmışoldukları sohbetlersırasındasahabeyesövdüklerişeklindekiithamlaHalifeKâim Biemrillâh’aşikâyetedilmiş,onunsorgusundanvermişolduğuakıllıcevaplar sayesindekurtulmayıbaşarmıştır.NeticedeTuğrulBey’inBağdat’agirerek Büveyhîler’esonvermesisırasındaŞi‘îler’ekarşıbaşlatılantakibattaevive kitaplarıyakılmış,kendisidesaklanmakzorundakalmıştır.Bugelişmesonrasında Necef’e giden Tûsî, 22 Muharrem 460/2 Aralık 1067 tarihinde vefat etmiştir. Tefsir, hadis,fıkıh,usûl-ıfıkıh,kelâmvediğerkonulardakalemealdığı48eserinin bulunduğu zikredilmektedir. Bununla birlikte hadis içerikli, 23 bölümden oluşan el- Tibyânfîtefsîri’l-Kur‘ân,Şî‘a’nın4anakitabındanbiriolanTehzibü’l-ahkâm, Şî‘a’nın hadise dair 4 kitabından birisi el-Đstibsâr fî me‘htulife fîhi minel-ahbâr, Şi‘î âlimlerin el kitabı mahiyetindeki en-Nihâye fî mücerredi’l-fıkh, Şi‘i fıkhının önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen el-Mebsût fî’l-fıkh, yine bir fıkıh kitabı olan el- Cümelve’l-‘ukûdfî’l-‘ibâdât,Şi‘îmüelliflerineserlerininlistesiniverdiğiFihrist kütübi’ş-şî‘a, Şi‘îricâli hakkındaki Đhtiyâru ma‘rifeti’l-ricâl, ibadet, dualar ve dînî adaplailgiliolarakkalemealdığıMisbâhü’l-müteheccidönemlieserlerinden bazılardır 161 . 2.Alib.el-Hasanen-Nîşâbûrî(ö.484/1091-1092):Hanefîmezhebinin öndegelenmüfessirvekelamcılarındanbirisiolarakkabuledilmektedir.Sultan TuğrulBeyilebirlikteBağdat’ageldiği,dahasonrageridöndüğümemleketinde 161 Đbnü’l-Cevzî, C. XVI, s. 110; el-Bidâye, C. XII, s. 170, 215; Bilmen, Tefsir Tarihi, C. II, s. 245; ĐsmailCerrahoğlu,TefsirTarihi,DiyanetYayınları,Ankara1988,C.I,s.449-450;Mohammad AliAmir-Moezzi,“al-Tūsī”,EI 2 ,C.X, s. 745-746; Abdülkadir Karahan,“Tûsî”, ĐA, C. XII/2, s. 130-132; Menekşe, aynı tez, s. 137 vd. 229 inzivayaçekildiğikaydedilmektedir.Rüknü’l-Đslâmel-Cüveynîveonunoğlu Đmamü’l-Haremeynileusûlkonularındakibazımeseleleryüzündenmuhalefet halindebulunduğukaydedilmektedir.Tefsirkonusuağırlıklıolmaküzereçeşitli eserleri mevcuttur 162 . 3.Ahmedb.Muhammedb.Aliel-Herevî(ö.489/1095-1096):405/1014- 1015 veya 407/1016-1017 tarihinde doğmuştur. Ebu’l-Hasan Rüşâ b. Nazîf, Ebû Ali ez-Hevâzin,Ömered-Dihistânîvediğerönemlialimlerdendersleraldığı kaydedilmekteddir. el-Tezkire adlı bir kitabı bulunmaktadır 163 . 4. Ebu’l-Hasan Ali b. Sehl b. el-Abbas b. Sehl en-Nîşâbûrî (ö. 491/1098): EbûĐsmailes-Sâbûnî,Ebu’l-Kâsımel-KuşeyrîveAbdülgâfirel-Fârisî’dendersler almıştır.Müfessirliği yanında Arap dili konusunda da geniş bilgisi bulunmaktadır. Busebepleedipveşairlerdenbirisiolarakkabuledilmektedir.Zilkade491/Eylül- Ekim 1098 tarihinde vefat etmiştir 164 . 5.Ebu’l-FazlAhmedb.Muhammedb.Ahmeden-Nîşâbûrî(ö. 518/1124): Aslen Nîşâbûrlu’dur. Đlk eğitimini Ali b. Ahmed el-Vâhidî’den almış ve onunseçkinöğrencilerindenbirisiolmuştur.DahasonralarıAliYa‘kûbb.Ahmed en-Nîşâbûrîvediğerbazıâlimlerdentefsirkonusundadersleralmış,bualanda çalışmalaryapmıştır.AyrıcaeğitiminialdığıArapçadilbilgisikonusundada çalışmalaryapanEbu’l-Fazl,Arapcoğrafyasındakiçöllerdehalkınkullanmakta olduğuatasözleriderlemiştir.Edebiyatalanındakiçalışmalarındandolayınahivve lugatâlimiolarakdakaydedilmektedir.el-Misâl,Ceydü’l-bâliğ,es-Sâmîfî’s-sâmî, el-Hâdiü’ş-şâdî,en-Nahvü’l-meydânî,Nüzhetü’l-tarffîilmi’l-sarf,Şerhü’l- mufazzaliyâtadlıeserlerimevcuttur.Nîşâbûr’da25Ramazan518/5Kasım1124 tarihinde vefat etmiştir 165 . 162 Đbnü’l-Cevzî, C. XVI, s. 296; Bilmen, Tefsir Tarihi, C. II, s. 258; Ocak, Dini Siyaset, s. 61. 163 Mevsû‘atü’l-müyessere, C. I, s. 313. 164 Mu‘cemü’l-üdebâ,C.XIV,s.257;Ma‘rûf,Ulemâu’n-Nizâmiyyât,s.52-53;Mevsû‘atü’l- müyessere, C. II, s. 1606-1607. 165 Vefeyâtü’l-a‘yân, C. I, s. 130-131; Mu‘cemü’l-üdebâ, C. IV, s. 45-46; Mevsû‘atü’l-müyessere, C. I, s. 315. 230 d. Diğer Din Âlimleri 1.EbûAhmedMansûrb.el-KadıEbûMansûrMuhammedb. Muhammedel-Herevî(ö.440/1048-1049):EbûAhmedolarakdaanılanHerevî, Heratkadılığıdayapmıştır.Aynızamandafakihveiyibirşairolarak kaydedilmektedir.Bağdat’taEbu’l-Hâmidel-Đsferâyînî’dendersleralmışvebazı önemliâlimlerdendesema‘yoluylahadisöğrenmiştir.Farskökenliolmasına rağmen yazılarında Farsça’yı tercih etmemiştir 166 . 2.Ebu’l-KâsımAbdurrahmânb.Muhammedb.Ahmedel-Fûrânîel- Mervezî (ö. 461/1068-1069): 388/994-995 tarihinde Merv’de dünyaya gelmiş olup, Şâfi‘îmezhebinemensuptur.Alib.Abdullahet-TaysefûnîileEbûBekrel- Kaffâl’denfıkıhvehadisöğrenmiştir.MervşehrininönemliŞâfi‘îliderlerinden birisiolarakkaydedilmektedir.Şâfi‘îmezhebiniçokiyibilmesinerağmen dedikodusu fazla birisi olduğundan halk tarafından fazlaca ilgi görmüşse de âlimler arasında çok itibar görmemiştir. Đmamü’l-Haremeyn küçükyaştayken onun dersine katılmış,fakathocasınınonakarşıdavranışlarınıbeğenmemesisebebiyledaha sonra kaleme aldığı Nihâyetü’l-matlab adlı eserinde onu eleştirmiştir. Bütün bunlara rağmenyetişmesinekatkıdabulunduğuönemlipekçokâlimbulunmaktadır.Fıkıh konusundaçokbilgilibirisi,hattamüctehidolarakkaydedilmektedir.Şâfi‘î mezhebinin temel kitaplarından birisi olarak kaydedilen el-Đbâne (ª-'-`ا), yine fıkha dairkalemealmışolduğuel-‘Umd(--·'ا)veEsrârü’l-Fıkhadlıeserlerikaleme almıştır. Ramazan 461/Haziran-Temmuz 1069 tarihinde vefat etmiştir 167 . 3.Ebu’l-MuzafferĐmâdüddînŞehfûrb.Tâhirb.Muhammedel- Đsferâyînî(ö.471/1078):Şâfi‘îmezhebibininkelâm,fıkıhvetefsirâlimiolan Đsferâyînî, XI. yüzyılın başlarında Đsferâyîn’de dünyaya gelmiştir. Đlim tahsil etmek üzerepekçokşehreseyahatleryapmış,Abdülkāhirel-Bağdâdî’ninöğrencisi olmuştur.TefsirvefıkıhilimindegöstermişolduğuilerlemesayesindeSelçuklu 166 Mu‘cemü’l-üdebâ, C. IXX, s. 191; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. V, s. 346. 167 Kitâbü’s-siyâk,s.204;Sem‘ânî,el-Ensâb,C.VII,s.C.IX,s.341;Vefeyâtü’l-a‘yân,C.II,s. 89; Đbnü’s-Salâh, Tabakātü’l-fukahâ, C. I, s. 541-542; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. V, s. 109-110; el-Bidâye, C. XII, s. 215; Menekşe, aynı tez, s. 33. 231 veziri Nizâmülmülk tarafından Tûs’ta ders vermekle görevlendirilmiştir. Uzun süre müderrislik yaptığı Tûs’ta vefat etmiştir. Eserlerinde ehl-i sünnet ilkelerini hararetle savunmuştur. Ashap döneminde ortaya çıkan ihtilafât sonucunda ümmetin fırkalara ayrılması hakkında bilgi veren et-Tebsîr fi’d-dîn ve temyîzi’l-fırkati’n-nâciye ‘ani’l- fırakı’l-hâlikîn,FarsçabirtefsirolanTacü’t-terâcimfîtefsîri’l-Kur‘anli’l-e‘acîm ve mezheplerle ilgili olaraka kaleme aldığı el-Evsat adlı eserleri bulunmaktadır 168 . 4.Ebu’l-MuzafferAbdülcelîlb.Abdülcabbârb.Abdullahb.Talhael- Mervezî (ö. 479/1086): Aslen Merv şehrinden olmasına rağmen Dımaşk’ta yaşamış veburadakadılıkyapmıştır.Selçuklular’ınDımaşk’agirdiğisıradaburadakadılık yapmakta olan Ebu’l-Hasan Ahmed b. Ali b. Muhammed’in 468/1075-1076 yılında ölmesiyleDımaşk’akadıtayinedilmiştir.Dahasonrabugörevindenazledilmişve Safer479/Mayıs-Haziran1086tarihindevefatetmiştir.Aynızamandahadis naklettiği de kaydedilmektedir 169 . 5.Ebu’l-Kâsımb.Đmâmü'l-Haremeynel-Cüveynî(ö.492/1098-1099): Đmâmü’l-Haremeynel-Cuveynî’ninoğluolup,aynızamandaNîşâbûrhatibidir. Nîşâbûr’daöldürülmüşbununüzerinehalkgaleyanagelerekonuöldürmekle suçlanan kişiyi öldürmüştür 170 . 6. Ebû Abdullah Abdurrahmân b. Ahmed b. Muhammed b. Ahmed es- Serahsîen-Nüveyrî(ö.494/1100-1101):Mervşehrininsaygıgörenkişilerinden birisiveŞâfi‘îmezhebininbaştagelenimâmlarındanbiriolarakkaydedilmektedir. 431-432/1039-1041tarihindedünyayagelmiştir.Tanınmışvearananbirimâm olması sayesinde Đslâm coğrafyasından pek çok kişi ondan eğitim almak üzere Merv şehrinegelmiştir.Ebu’l-Kâsımel-Kuşeyrî,el-Hasanb.Aliel-MuttavviîveEbu’l- MuzafferMuhammedMuhammedb.Ahmedet-Temîmîgibiönemliilim adamlarındaneğitimalmıştır.Pekçokönemliâlimdendehadisdinlemiştir.Şâfi‘î mezhebininönemliâlimlerindenkabuledilmekte,bumezhephakkındaki araştırmalarındanmeydanagelenel-Đmlâadlıeserinineldeneledolaştığı 168 Kitâbü’s-siyâk,s.121-122,125;ĐbnAsâkir,s.276;Mevsû‘atü’l-müyessere,C.II,s.1042- 1043;Bilmen,TefsirTarihi,C.II,s.252;EmrullahYüksel,“Đsferâyînî,Şehfûrb.Tâhir”,DĐA, C. XXII, s. 517-518. 169 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. V, s. 100. 170 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 240. 232 nakledilmektedir.Pekçokfakihveimâmonundüşüncelerinikolayca kabullenmiştir.Yetişmesiiçinçoksugerekenpirinciyetiştirirkençiftçilerinsu çalmasıihtimalinekarşıpirinçyemeyecekkadardadindarbirisidir.Rebiülahir 494/Şubat 1101 tarihinde vefat etmiştir. el-Đmlâ’dan başka et-Ta‘lîkadlıkitabın da yazarıdır 171 . 7.EbûNasrAhmedb.Muhammedb.Abdülkahhârel-Tûsî(ö. 525/1130-1131):TûsehlindenolmasınarağmenSelçuklularDevleti’ninbatısında ikametetmişveMusulşehrindehatiplikyapmıştır.Pekçokönemliâlimdenhadis dinlemiştir. Ölümünden sonra Kadı el-Murtaza ve Ebû Muhammed Abdullah b. el- Kâsım eş-Şehrizûrî onun hakkında şiir yazmıştır 172 . 8.EbûNasrMuhammedb.Muhammedb.Yusufel-Fâşânîel-Mervezî (ö.529/1134):Merv’ebağlıFâşân’dadoğmuştur.Đmâm,müftü,edipvemuhaddis olarakkaydedilmektedir.Muhammedel-Mâhvânî’den(_-او='-'ا)fıkıheğitimi almıştır.AyrıcaEbûMuzafferes-Sem‘ânî’denhadisdinlemiş,EbûMuti‘el- Herevî’dendeedebiyatderslerialmıştır.Pekçokilimadamınınyetişmesine katkılarda bulunmuştur 173 . 9.Ebu’l-FethMuhammedb.Abdülkerîmb.EbûBekrel-Şehristânî(ö. 548/1153): Kelam ilmî ve felsefe ile uğraşan bir âlimdir. 469/1076 yılında Nesâ’ya bağlıŞehristân’dadünyayagelmiş,ilkolarakCürcân’dadahasonradaNîşâbûr’da eğitiminedevametmiştir.Nîşâbûr’dahocasıEbu’l-KâsımSelmânb.Nâsıren- Nîşâbûrî’denkelam,felsefevemünazaraderslerialdıktansonraHârizm’egitmiş, buradaderslervermiştir.Vermişolduğuderslersayesindetanınmışveitibar kazanmıştır. Daha sonra hacca gitmiş, hac dönüşü Bağdat Nizâmiye Medresesi’nde dersler veren Şehristânî, 514/1120 tarihinde Merv’ dönerek Sultan Sencer’in veziri olanEbu’l-KâsımMuhammedb.el-Muzaffer’inhizmetinegirmiştir.Sultan Sencer’dendebüyükitibargörenŞehristânî,busıradaünlüeseriel-Milelve’l- nihal’iyazarakvezirEbu’l-Kâsım’aithafetmiştir.Ebu’l-Kâsım’ınvezaretten azliyle birlikte Tırmiz’e, oradan da doğduğu şehir olan Şehristân’a dönen âlimimiz, 171 Đbnü’l-Cevzî, C. XVI, s. 69; Tabakātü'ş- Şâfiîyyeti'l-kübrâ, C. V, s. 101-104. 172 Đbnü’l-Cevzî,C.XVII,s.265;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.565;Tabakātü’ş- Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, 58-59. 173 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 391-392. 233 548/1153yılındaburadavefatetmiştir.Büyükkelamcılardanbirisiolarakkabul edilen Şehristânî, Đbn-i Sînâ ve Đmâm Gazzâlî’nin düşüncelerine muhalefet etmiştir. Eseriel-Milelve’l-nihal,dinlervemezheplertarihininönemlikaynaklarındanbiri olarak kabul edilen eser, Türkçe’ye de çevrilmiştir 174 . Felsefe tarihi bakımından da ayrıca önemi haiz bulunan eserin bir kısmı da filozoflara ayrılmıştır. Şehristânî’nin diğereserleriiseşunlardır:Kelamilmivemezheplerinesaslarındanbahsettiği Nihayetü’l-ikdamfiilmi’l-kelamadlıeseri20bölümolaraktertipedilmiştir.Eş‘arî kelamı üzerine yazılmış bir eser olmasına rağmen bazı bölümlerde Ebu’l-Hasan el- Eş‘arî ve Đbn-i Sinâ’nın düşünceleri yerilmiştir. Musâraâtü’l-felâsife, Đbn-i Sinâ’nın felsefeyeaitdüşüncelerinereddiyeniteliğindedir.AyrıcaKur‘antefsirinden bahsettiğiKitabü’l-menâhicve’l-âyât,KıssatüMûsaveHıdır,Mefâtîhü’l-esrârve mesâbîhü’l-ebrâr ile Tarihu’l-hükemâ adlı eserleri kaydedilmektedir 175 . 10.EbûTâhirMuhammedb.Muhammedb.Abdullahb.EbûSehlel- Mervezî(ö.548/1153-1154):Fakih,hatipvemüezzindir.463/1070-1071yılında doğmuştur. Nîşâbûr, Bağdat ve Isfahan’da bulunmuş, Ebû Muzaffer es-Sem‘ânî ile Ebu’l-Ferecez-Zâz’danfıkıheğitimialmıştır.Aynızamandapekçokâlimden sema‘yoluylahadisdinlemiştir.Güvenilir,mütedeyyinvekanaatkârbirisiolarak kaydedilmektedir.Merv’debulunanel-Akdam(»-·`ا)Camii’indehatiplikyaptığı nakledilmektedir 176 . 11.Şeyhü’l-islâmMu‘îneddînEbûNasrAhmedb.Ebu’l-Hüseyinb. Cerîr:Aslen Câm şehrine mensup olup, Câmî nisbesiyle bilinmektedir.Ravzatü’l- 174 Ebu’l-FethMuhammedb.Abdülkerîmb.EbûBekrel-Şehristânî,el-Milelve’l-nihal/Trk.trc. Mustafa Öz, Đslam Mezhepleri, Đstanbul 2005. 175 ĐbnFunduk,Tarihuhukemâ,s.141-142;Vefeyâtü’l-a‘yân,C.II,s.675-676;Zehebî, A‘lâmü’n-nübelâ,C.XX,s.286-288;Şeşen,Sencer’inMuhitinde,s.446;Bausani,Religion,s. 287;Kisâî,Medâris-iNizâmiye,s.105;SelimÖzarslan,“SelçuklulardaKelâmĐlmiveKelâm Âlimleri”, I. Uluslararası Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Kongresi Bildiriler, Konya 2001, C. II, s. 142; G. Monnot, “al-Shahrastānī”, EI 2 , C. IX, s. 214 vd. Đbn Hallikan (Vefeyâtü’l-a‘yân, C. II,s.675),onundoğumtarihinihakkında467/1074-1075ve479/1086-1087tarihlerinin kaydedildiğininakleder.Zehebî(A‘lâmi’n-nübelâ,C.XX,s.288)iseonunölümtarihini 549/1154-1155 olarak vermektedir. 176 Đbnü’l-Cevzî,C.XVIII,s.93-94;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.636-637; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 187-188. 234 müzennebînadlıeseritelifederek526/1131tarihindeSultanSencer’esunduğu kaydedilmektedir 177 . 12. Ebû Bekr Ahmed b. Muhammed b. Seyyâr el-Bûşencî (ö. 543/1149): 463/1070-1071 yılında doğmuş Horasan’ın meşhur imamlarından birisidir. Herat’ta EbûBekrMuhammedb.Alieş-Şâşî’denfıkıhderslerialmış,dahasonraeğitimine EbûMuzafferes-Sem‘ânî’ninnezaretindedevametmiştir.Usûlveihtilaflar konularındayapmışolduğuyorumlarısonralarıkendiyazısıyladerlemiştir.Bilgisi sayesindebüyüksaygıgörmüş,busayedefetvasınabaşvurulankişilerdenbirisi olmuştur.Nîşâbûr’adöndüktensonrainzivayaçekilmişveCumagünleriharicinde halkıniçinepekçıkmamıştır.7Ramazan543/19Ocak1149tarihindeNîşâbûr’da vefat etmiştir 178 . 13. Ebû’ş-şucâ‘ Ömer b. Muhammed b. Abdullah el-Belhî (ö. 562/1167): 475/1082-1083tarihindedoğmuştur.Đlkzamanlardael-Bistâmîolarakbilinirken sonraları Belhî nisbesiyle adlandırılmıştır. Râ‘ûm (مو=ا¸) mescidînîn imamı ve Ebû BekrEbûSa’des-Sem‘ânî’ninyakınarkadaşıdır.Đlkeğitiminibabasındanalmış, dahasonraEbu’l-Kâsımb.Muhammedel-Halîlî,Đbrahimb.Muhammedel- Isfahânî,EbûCa‘ferMuhemmedb.Hüseyines-Simincânî’denhadisvefıkıh öğrenmiştir.Aynızamandamüftü,münazaracı,müfessir,vaiz,edipveşairolarak kaydedilmektedir.Đlerlemişyaşınarağmenyenişeyleröğrenmeyeheveslibirisi olaraknakledilmektedir.Belh’teRebiülahir562/Ocak-Şubat1167tarihindevefat etmiştir 179 . 14.EbûMansûrMuhammedb.Es‘adb.Muhammedet-Tûsî(ö. 579/1183-1184veya581/1185-1186):AslenNîşâbûrluolup,486/1093yılında doğmuştur.DahasonragittiğiTûs’taĐmâmGazzâlî’denfıkıheğitimialmıştır. AyrıcaMerv’deEbûBekres-Sem‘ânî,Mervu’r-rûz’daHüseyinb.Mes‘ûd’dan mezhepveusûlderslerialmıştır.Merv’debirsürekalmışvevaazlarvermiştir. Nîşâbûr’dabulunduğusıradagerçekleşenOğuzbaskınlarıneticesindeIrak’a kaçmış, daha sonra Azerbaycan ve Körfez bölgesinde verdiği vaazlar sayesinde pek 177 Đsfizârî, C. I, s. 231. 178 Ebu’l-Fidâ, Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn, C. II, s. 621; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 50-51. 179 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 248-250. 235 çokkişiyietrafındatoplamayıbaşarmıştır.HayatınınsonlarınadoğruTebriz’e gelmişveölenekadarbuşehirdekalmıştır.Ölümyılınadair579/1183-1184ve 581/1185-1186 tarihleri kaydedilmektedir 180 . e. Tabipler BüyükSelçuklulardönemindegelişmegösterenbilimdallarındanbiriside tıpilmidir.Budönemdepekçoktabipyetişmiştir.Büyükönemvedeğerverilen tabiplerhakkındakigörüşüNizâmî-iArûzî 181 ,şuşekildeözetlemektedir:“Doktor, davranıştaşefkatli,tabiatındaakıllı,zihnikeskin,görüşbeyanetmede,yani bilinendenbilinmeyenieldeetmedeçabukkimsedir.Hiçbirdoktor,insanruhunun yüceliğinitakdiretmedikçe,şefkatliolamaz.Mantıkbilgisiolmadıkça,tabiatında akıllıolamaz.Allahkendineyardımetmedikçekesingörüşlüolamaz.”.Herne kadarmedreselerinmüfredatındatıpeğitimiileilgilidirektbirbilgiye ulaşamadıysakda,medreselerdetıpeğitimiverildiğianlaşılmaktadır.Nitekim önemlitabiplerdenbirisiolanZeyneddînĐsmailb.el-Hasanel-Cürcânî’nin 182 eserlerinin tıp eğitimi veren medreselerde okutulduğunu bilmekteyiz. Medreselerde eğitimiverilentıpilmî,muhtemelenserbestçalışanbazıtabiplerinöğrenci yetiştirmesisebebiyledegenişbiryayılmaimkânınasahipolabilmiştir.Serbest çalışan bu tabiplerin tüm coğrafyadayaygın olduğunu söylemekgüç olmayacaktır. Serbestçalışantabiplerhastalanankişileritedavietmeküzeredavetedilirlerdi. ÖrneğinKulunçhastalığınayakalananvezirAmîdülmülk,Ebu’l-Kâsım Abdurahmanb.Alib.Ahmedb.EbûSâdıken-Nîşâbûrî’yikendisinitedavietmek üzere davet etmişti. Aynı şekildeki bilgiyi Nizâmî-i Arûzî 183 de nakletmektedir. Bu bilgideTabipMuhammedMüneccim’inkulunçhastalığınayakalananNîşâbûr meşahirindenbirinitedavietmeküzeredavetedildiğinakledilmektedir.Genişbir coğrafyada,büyükbirmedreseağıkuranSelçuklular’ıntıpgibiönemlibiralanda 180 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VI, s. 92-93; Gazzâlînâme, s. 286. 181 Çehârmakale,s.104;Ayrıcabkz.MehmetBayraktar,Đslâm’daBilimveTeknolojiTarihi, Ankara 2000, s. 218. 182 Bkz. Tabipler. 183 Çehâr makāle, s. 106-107. 236 daeğitimeönemverdiklerinisöylemekgerekir.Budönemdeyaşamışvehayatları hakkında bilgi tespit edebildiğimiz tabipler ise şunlardır: 1. Ebu’l-Kâsım Abdurahman b. Ali b. Ahmed b. Ebû Sâdık en-Nîşâbûrî (ö.460/1067-1068’tensonra):NîşâbûrehlindenolupSelçuklular’ınilk dönemlerindedoktorlukyapmıştır.Doğumtarihihakkındakesinbirbilgi bulunmamaktadır. SeyyidĐsmail el-Cürcânî’den dersler almıştır. M. S.II.yüzyılda yaşamışolanBergamalıGalenos’unçalışmalarınıirdelemişveonlarıyeniden yorumlamıştır. Ebû Sâdık, özellikle Horasan bölgesinde ün kazanmış ve hastalarını tedavietmiştir.YaşlanıpinzivayaçekildiğidönemdeSelçukluveziriAmîdülmülk Kündürî kulunç hastalığına yakalanması üzerine birkaç gulamın eşlik ettiği özel bir atgöndererekkendisinitedavietmeküzereonudavetetmiştir.460/1067-1068 tarihinden sonra vefat ettiği anlaşılmaktadır 184 . 2.el-HakîmDavudel-Tabîb(ö.480/1087-1088):Nîşâbûr’dadünyaya gelmişYahudiasıllıtabipveastronomdur.DahasonralarıMüslümanolmuşve Beyhak’ta ikamet etmiştir. Tedavi tekniklerinden bahsettiği bir tıp kitabı da kaleme almış ve tıp alanında öğrenciler de yetiştirmiştir 185 . 3.el-HakîmYahyab.Muhammedel-Gaznevîel-Müneccimel- Müzehhib(ö.521/1127):Gazne’dedoğmuşveGazneliSultanıĐbrahim’in hizmetindebulunmuştur.495/1101-1102tarihindeiseGazne’denBeyhak’a göçmüştür. Tezhîb sanatında da bir hayli ustalaşmıştır. Diğer bir uzmanlık alanı da nücûm ilmidir. Muharrem 521/Ocak-Şubat 1127 tarihinde vefat etmiştir 186 . 4.EbûSaidMuhammedb.Ali(ö.535-536/1141):SultanSencerdönemi tabiplerindenbiridir.Belh’teyaşamışvebuşehirdeölmüştür.Özelliklebasûr hastalığı konusunda uzmanlaşmış ve bu konuda bir eser kaleme almıştır 187 . 5.ZeyneddînĐsmailb.el-Hasanel-Cürcânî(ö.531/1136):434/1042 tarihindeCürcân’dadünyayagelmiştir.AslenCürcânlıolmasınarağmenHorasan bölgesindedemesleğiniicraetmiş,hattaSultanSencer’inhizmetindede 184 Âbâdî, Tarih-i Tıbb, s. 292-293. 185 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak, s. 241. 186 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak, s. 242. 187 Turan, Selçuklular, s. 338. 237 bulunmuştur.ĐbnSînâ’nınölümündensonratıpalanındakienönemlitabiplerden birisi olmuştur. Cürcân’da başladığı tıp tahsiline daha sonraIrak, Hûzistân ve Fars bölgelerinegiderekdevametmiştir.SonralarıgeldiğiNîşâbûr’daĐbnSînâ’nın öğrencilerinden biri olan Đbn Ebî Sadık’ın hizmetinde bulunmuştur. 504/1110-1111 yılındaHârizm’egitmişveKutbeddînMuhammed’inhizmetinegirmiştir.Bu esnadaZahîre-iHârizmşâhîadlıeserinikalemealmıştır.TıpsahasındaArapçave Farsça’yıkullanarakpekçokönemlieserkalemealmıştır.EserleriĐran’dakitıp eğitimi veren tüm medreselerde okutulmuştur. En önemli eseri Farsça kaleme aldığı vedünyatıpliteratüründeönemliyeriolanZahîre-iHârizmşâhî,Farsçakaleme alınanilktıpansiklopedisiözelliğitaşımaktadır.Onunayrıcael-Ağrazü’t-tıbbiyye (ª,-='ا ¸ا¸=`ا) adında önemli bir eseri daha mevcuttur 188 . 6.EmîrŞerefü’z-zamanEbûAbdullahMuhammedb.Yusufel-Îylâkî (ö.536/1141):SultanSencer’inhizmetindebulunanemîrvetabiplerdenbiridir. Ömer Hayyam’ınyakındostudur. Bir süre Bâharz’dayaşadıktan sonra,Belh valisi AlaeddînKamaç’ınhizmetinegirmiştir.Devrininönemliilimadamlarından Muhammed b. Abdürrezzâk et-Türkî ile aralarında münakaşalar olmuştur. Edebiyat, felsefevematematiğideiyibildiğianlaşılmaktadır.EserleriniArapçaveFarsça olarakkalemealmıştır.el-Îlâkî’ninKitabü’l-levâhık,Dost-nâme,Sultan-nâme, Kitabfi’l-adedi’l-vefk,Kitabü’l-hayavan,Kitabü’l-esbabve’l-alâmât,el-Fusulel- îlâkiyyeadlıeserlerimevcuttur.AncaktıpalanındayazmışolduğuKitabü’l-esbab ve’l-alâmât ile el-Fusul el-îlâkiyye adlı eserleri günümüze ulaşmıştır. Onun kitapları dahaziyadekendisindenönceyazılmışolantıpkitaplarındanderlemedir. Karahıtaylar ile yapılan Katvan Savaşı’nda öldürülmüştür 189 . 7.Alib.Muhammedel-Kâînî(ö.546/1151-1152):DoğmuşolduğuKâîn şehrininharapolmasındansonraNîşâbûr’agöçetmiştir.ÖmerHayyâm’ın talebelerindendir. Emîr Ebu’l-Hasan Ali b. el-Hüseyin b. el-Muzaffer el-Ceşmî’nin davetiyleBeyhakşehrindeikametetmeyebaşlamışvepekçokhastayıtedavi etmiştir.Akliilimlerdeehliyetlibirkişiolarakkabuledilir.Tıpkonusundada 188 ĐbnFunduk,Tarihuhukemâ,s.172-173;Tacbahş,Tarih-iBîmâristânhâ,s.79-80;Şeşen, Sultan Sencer’in Muhitinde, s. 447. 189 Đbn Funduk, Tarihu hukemâ, s. 131-132; Şeşen, Sultan Sencer’in Muhitinde, s. 447-448; 238 risaleleri bulunmaktadır. Sultan Sencer’e Türkler’in meziyetlerini anlattığı bir kitap ithafetmiştir.KendisidebirTürkileevlenmişveondançocuksahibiolmuştur. 546/1151 yılında doksan yaşındayken vefat etmiştir 190 . 8.Aynü’z-zamanel-Hasanb.Aliel-Kattânel-Mervezî(ö.548/1153): 465/1072-1073tarihindedoğmuştabip,mühendisveaynızamandafilozoftur.Đlk eğitiminidînîilimlerkonusundayapmış,özelliklefıkıhvehadiskonularında çalışmıştır.DahasonradiğerilimlereyönelmişveMerv’inentanınmış simalarındanbirisihalinegelmiştir.SultanSencer’inKatvanmağlubiyeti sonrasındaHârizmşahAtsız’ınMerv’egirmesisonrasındakütüphanesi yağmalanmışvekitaplarıkaybolmuştur.ĐyiderecedeArapçabilenâlimimizin, Keyhanşinaht,Kitabü’l-aruzveKitabü’l-devhafi’l-ensâbadlıeserleri bulunmaktadır. Keyhan şinaht adlı eseri kâinatın oluşumu, astronomik coğrafyadan, zaman,takvimvemeteorolojikonularınıkapsar.Eserincoğrafyakısmındabirde dünya haritası mevcuttur 191 . 9. Ebû Sa‘îd Muhammed b. Ali el-Tahhan (ö. 536/1141): Aslen Beyhaklı olup, Nîşâbûr’da doğmuştur. Tabip ve filozoftur. Telif ettiği çok sayıda eser ve şiiri bulunmaktadır.EserlerindenenönemlisiKitabü’l-bevâsir’dir.Belhşehrindevefat etmiştir 192 . 10.ZeyneddînĐsmailel-Hüseynîet-Tabîb:Tıpvediğerilimlerdeeğitim almıştır.531/1136-1137yılındaSerahs’tabulunduğunadairbirbilgimevcuttur. Felsefe konusunda da eser kaleme almış, bu yüzden kaynakta tabip ve filozof olarak nakledilmektedir 193 .AyrıcaNizâmî-iArûzî 194 ,Herat’taMelikşahveSencer zamanındayaşayanfilozofvetabipEdipĐsmailadındabirindenbahsederekonun hakkında iki hikaye nakleder. Yaşadığı dönem itibariyla bahsedilen kişi Zeyneddîn Đsmail olmalıdır. 190 ĐbnFunduk,Tarih-iBeyhak,s.241-242;a.mlf.,Tarihi’l-hukemâ,s.139;Şeşen,Sultan Sencer’in Muhitinde, s. 448. 191 ĐbnFunduk,Tarihuhukemâ,s.156-157;Mevsû‘atü’l-müyessere,C.I,s.697;AbbasĐkbal Âştiyânî, “Đmâm Hasan Kattân Mervezî”, Mecmûa‘-yi Makālât-ı Abbas Đkbal Âştiyânî, Tahran 1369 hş., s. 420 vd.; Şeşen, Sultan Sencer’in Muhitinde, s. 449; Merçil, Kütüphaneler, s. 397. 192 Đbn Funduk, Tarihu hukemâ, s. 169-170; Şeşen, Sultan Sencer’in Muhitinde, s. 450. 193 Đbn Funduk, Tarihu hukemâ, s. 172-174. 194 Çehâr makale, s. 126-127. 239 f. Matematikçiler 1.EbûHâtimMuzafferb.Đsmailel-Đsfizârî(ö.515/1121’denönce): SelçuklulardönemindeyaşamışMatemetikçiveastronomdur.Hayatıhakkında fazlabirbilgibulunmamaktadır.SultanMelikşahtarafındanÖmerHayyâm başkanlığındaYezdicerdtakvimindekihatalarıdüzeltmekveIsfahan’dabir rasathanekurmakamacıylaoluşturulanheyettedeyeralmıştır(467/1074-1075). SultanMelikşah’ınölümünekadarburasathanedegörevyapmıştır.Dahasonra Horasan’agelerekHeratveBelh’tebulunmuştur.506/1112-1113yılındaBelh’te bulunduğunadairbirbilgimevcuttur.Yapmışolduğualtınınayarınıbelirleyen hidrostatik bir teraziyi Sultan Sencer’e sunmak üzere Merv’e gitmiş ve burada vefat etmiştir.Rivayetegöregeliştirdiğibuterazininyaptığısahteciliğinanlaşılmasına nedenolacağındankorkansultanınhazinedarıtarafındankırılmasıüzerineçok üzülmüşvebununneticesindeölmüştür. Meteorolojiileilgilikonularıanlattığı Âsâr-ı ‘Ulvî adlı eserini Fahrülmülk b. Nizâmülmülk’e sunmuştur. Ayrıca Öklid’in Elementler adlı eserininbir özeti durumunda olan Đhtisâr-ı fî usûl-i Öklîdis, ağırlık ölçülerininkullanımınıanlatanMerâkizü’l-eskâlvesan‘atü’l-kaffân,Mukaddime fi’l-misâha,Hulâsa-iKitâbi’l-HiyelveRisâletü’ş-şebekeadlıeserleri bulunmaktadır.Günümüzeulaşmamışbaşkaeserlerindevarolduğu zikredilmektedir 195 . 2.Ebu’l-FethAbdurrahmanel-Hâzinîel-Mervezî:Aliel-Hâzinel- Mervezî’ninazadettiğiRumasıllıbirköleolmasınarağmeniyibirtahsil görmüştür.el-Zîcü’l-muteberel-SencerîadlıeserinisunduğuSultanSencer tarafındangönderilen100altınıkabuletmeyecekkadarmütevazıbirhayat sürmüştür.EserindeözellikleMerkür(Utarid)gezegenininhareketlerihakkında bilgilervermektedir.Endoğruziclerden(astronomitakvimi)biriolanbueserin nüshalarıgünümüzekadarulaşmıştır.AyrıcaArşimetterazilerindenbahsettiği 195 Đbnü’l-Esîr,C.X,s.97;ĐbnFunduk,Tarihuhukemâ,s.125-126;HamîdNîrnûrî,“Hengâm-ı Vukû-ıNovrûzveEvvel-iSal-ıĐrânîyân”,Nuhustîn-icelsât-ısohenrânîvebahsderbâre-i ceşn-iNovrûzveçehârşenbe-isûrîvesîzde-ibider,Đntişârât-ıĐdâre-iKülliNigâriş-iVezâret-i Ferheng-iHüner,Tahran2536şehinşahî,s.138;Sayılı,Rasadhâne,ĐA,s.630;Şeşen,Sultan Sencer’in Muhitinde, s. 125; Rıza Kurtuluş, “Đsfizârî, Ebû Hâtim”, DĐA, C. XXII, s. 518 240 Mîzanü’l-hikmeveRisâlefi’l-âlâtel-rasadiyyeveistimâlihâadlıeserleride bulunmaktadır.KendisideArşimetterazisiyapmıştır.Rasataletlerinitanıttığıbir risalesi de bulunmaktadır 196 . 3. Muhammed b. Ahmed el-Me‘mûrî el-Beyhakî: Selçuklular döneminde yaşamışünlüastronom,matematikçivefilozoftur.Dekayik-iMahrûtâtadlıeseri tasnifetmiştir.ÖmerHayyâmbueseribenzerlerindendahaiyibulduğunubelirtir. SultanMelikşahtarafındanyapılmasıemredilenrasathanedeçalışmaküzere Isfahan’agitmiş,onunölümündensonravezirTacülmülk’ünhizmetindede bulunmuştur.SultanMuhammedTapardöneminekadarIsfahan’dakalmıştır. SultanMuhammedTapardaonabüyükdeğervermiştir.BudönemdeBâtınîler’in çıkarmış olduğu bir karışıklık esnasında yanlışlıkla öldürülmüştür 197 . 4. Bahâeddîn Ebû Muhammed Abdülcelîl b. Abdülcebbâr el-Harakî (ö. 553/1158): 477/1084yılındaMervşehriyakınlarındabulunanHarak’dadünyaya gelmiştir. Harak’ta başladığı eğitim hayatına Merv’de devam etmiştir. Busıralarda SultanSencer’inetrafındabulunanpekçokâlimdenistifadeetmeşansıbulmuştur. KatvanSavaşı’ndansonraMerv’iişgaledenHârizmşahAtsıztarafındanHârizm’e götürülmüş,biryılsonraSencer’inHârizm’egirmesisonrasındatekrarMerv’e dönmüştür.GenellikleastronomisahasındaeserlerkalemealanHarakî’ninen önemlieseriMüntehe’l-idrâkfîtekāsîmi’l-eflâk’tır.Esergökyüzü,yeryüzüve takvim konularının işlendiği üç kısımdan meydana gelmektedir. Đkinci eseri olan el- Tebsıra fi’l-hey‘e’de ilkeserin bahsettiğigökyüzü veyeryüzü konularınıtekrarele almaktadır.BueseriSultanSencer’inveziriNâsıreddînMahmûdel-Hârizmî’nin oğlu Emîr Şemseddin Ali’ye sunmuştur. Diğer eserleri ise Risâle fi’l-amel bi zâti’l- halak,er-Risâletü’l-mağribiyye,er-Risâletel-şâmileolarakkaydedilir.Bunların 196 ĐbnFunduk,Tarihuhukemâ,s.161-163;Turan,Selçuklular,s.435;YegenAtagarriyev,“X- XII. Yüzyıllarda Merv”, Türkler, C. V, s. 392; Şeşen, Sultan Sencer’in Muhitinde, s. 444; D. A. King-J. Samsó, “Zīdj”, EI 2 , C. XI, s. 499. 197 Đbn Funduk, Tarihu hukemâ, s. 163-165; Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak, s. 233-234; Mu‘cemü’l- üdebâ,C.XVII,s.225-226;Gazzâlînâme,s.360;Bayraktar,Đslâm’daBilim,s.99;Şeşen, SultanSencer’inMuhitinde,s.448-449.Yâkūt(Mu‘cemü’l-üdebâ,C.XVII,s.225),onunölüm tarihiniBeyhakî’ninVişâhuDümyeti’l-Kasradlıeserindennakille485/1092-1093olarak nakletmektedir.Beyhakî’ninTarihuhukemâadlıeserindeherhangibirölümtarihiverilmediği gibi, Sultan Muhammed Tapar zamanına kadar yaşadığı belirtilmektedir. 241 yanında hesap alanındayazdığı el-Telhîs fi’l-aded el-vefk ve Merv şehrinin tarihini anlattığı Tarihu Merv adlı eserleri de bulunmaktadır 198 . 5.Alib.Şâhekel-Kassârîel-Beyhakî:Dokuzyaşındayakalandığıçiçek hastalığıneticesindegözlerinikaybetmiştir.Bunarağmenbaşkalarınıdinleyerek edebî ilimler, felsefe ve matematik alanında geniş bilgiye sahip olmuş, hatta takvim yapmıştır. Đbn-i Sinâ’nın Risâletü’t-tayr adlı eserine yazmış olduğu zeyl günümüze kadar ulaşmıştır 199 . 6.Ebu’l-KâsımAlib.Đsmailen-Nîşâbûrî:Günümüzegeometrivekelam konusundakalemealmışolduğuikieseriulaşmıştır.ĐlkeseriTahriruUsuli Öklîdes’tir.KelamkonusundayazmışolduğueserĐmamü’l-Haremeynel- Cüveynî’ninkelamkonusundayazmışolduğuel-Đrşâdadlıesereşerh niteliğindedir 200 . B. HORASAN BÖLGESĐNDEKĐ EDEBÎ HAYAT BüyükSelçuklular’ınkurulduğuyerolanHorasan,heralandaolduğugibi Edebiyatalanındadabirmerkezkonumunagelmişti.Selçuklulardönemindeki edebî yapının kendisinden önceki dönemlerden farklı olarak daha zengin bir yapıya kavuştuğunu,hattadahadailerigittiğinisöylemekmümkünolabilmektedir.Ele aldığımızdönemdeyaşamışveünügünümüzekadargelmişpekçokşairin, Selçukluhükümdarlarınınhimayesindeeserlervermesibudurumuispatlar mahiyettedir.ÖrneğinÖmerHayyâm,Nâsır-ıHusrev,Enverî,Mu‘izzî,Senâîve FerîdüddînAttârgibiünlüedebiyatçılar,Selçukluhanedanındanhimaye görmüşlerdir. Bununla birlikte tarihî, dînî ve edebî pek çok eser kaleme almış bazı müelliflerdeaynışekildedesteklenmiştir.ÖzellikleĐrancoğrafyasınıntamamen Selçukluhâkimiyetinegeçmesiyledevletkurumlarıtammanasıylaçalışmaya başlamış,busayedesiyasîdevletolmakimliğinitamamlayaraksosyalbirdevlet 198 Đbn Funduk, Tarihu hukemâ, s. 155; Şeşen, Sultan Sencer’in Muhitinde, s. 444-445. 199 Đbn Funduk, Tarihu hukemâ, s. 139; Şeşen, Sultan Sencer’in Muhitinde, s. 449. 200 Şeşen, Sultan Sencer’in Muhitinde, s. 451. 242 olmayönündeçabagöstermeyebaşlamıştı.AmîdülmülkKündürîilebaşlayanbu süreç, kendisi de ilim camiasından gelen Nizâmülmülk’ün Selçuklu veziri olmasıyla birliktedahahızlıbirşekildegerçekleşmişti.Devletinilkzamanlarısayılabilecek birdönemdegörevegelenAmîdülmülk,şairleriFarsçaşiiryazmayavesöylemeye teşvikederken,NizâmülmülkiseArapça’nınkullanılmasınıtercihetmişti.Sultan Melikşah ve Sencer şairlere büyük önem vermiş, hatta kendileri de şiir yazmışlardı. HerathâkimiolanToganşahdaşiirsöyleyenhanedanüyelerindenbirisiolmuştu. DevletinkuruluşmerkeziolanNîşâbûr,aynızamandaşairlerindemerkezi durumundaydı.BölgedeArapça’yıkullanarakşiiryazanyüzlerceşairbulunurken, Farsça’yıkullananşairlerbunlardanbirkaçkatfazlaydı.BununlabirlikteSelçuklu hanedanınınTürkolması,saraydaveordudaTürkçekonuşulmasınınedebiyat alanınanegibibiretkisiolmuştu?SultanMelikşahveSultanSencerzamanında saraydaTürkçekonuşulduğunavehattaTürkçeyazıkullanıldığınadairbirbilgi mevcuttur 201 . Özellikle tasavvuf akımlarının etkisiyle birlikte bir dönem Türkçe’nin deyaygınbirşekildekullanılmayabaşlandığıgörülmektedir.Muhtemelenkısabir süre olan bu dönemde Türkçe’yi kullanan şairlerin birkaç istisna haricinde çok fazla himayeedilmediklerianlaşılmaktadır.Đrancoğrafyasıüzerindehükümsüren Selçuklular’ın o sırada bir hayligeri plânda kalmış bulunan Farsça’yıedebiyat dili olaraksahiplenmesisebebiyle,budurumgayetnormaldir.Selçuklular’ınFarsça’yı yoğun bir şekilde kullanmaya başlaması ile birlikte Fars kültürüne büyük bir destek vermişolduklarıaçıkçagörülmektedir.Selçuklular’danönceGazneliler,Farsça’yı resmîyazışmadiliolarakkabuledipkullanmışlarsada,özellikleBüveyhîler’in baskısıneticesindeFarsçasadeceĐran’ındoğusundadarbiralandakullanılılırbir hale gelmişti. Selçuklular, Farsça’yı resmî dil haline getirerek Horasan bölgesinden çıkarmış,tümĐran,Azerbaycan,SuriyevehattaAnadolu’yakadaryayılmasını sağlamışlardı.Selçuklular’ınilkdönemlerindeedebiyatdilidahaziyade Arapça’ydı. Sâmânîler ve Gazneliler’in Büyük Selçuklular Devleti üzerindeki etkisi düşünüldüğünde Selçuklular’ın Farsça’yı kabullenmeleri daha kolay olmuştu. Zaten ilimgeleneğiolanbirmerkezdekurulanBüyükSelçuklular’ın,builimmekânına 201 Ahbâr, s. 47; Âsârü’l-vüzerâ, s. 236; Düstürü’l-vüzerâ, s. 191; Agacanov, Selçuklular, s. 198; Öztürk,AnadoluErenlerininKaynağı,s.38-39;Alparslan,aynımakale,s.114;Merçil, Selçuklular ve Türkçe, s. 114. 243 alışmasıçokuzunsürmemiş,fetihlervebununsonrasındagelenekonomikrefah sayesindedeilimhayatıbüyükölçüdedesteklenmiştir.Budestektenkültür sahasınınenönemliunsurlarındanbiriolanedebiyatdanasibinialmış,hergeçen günSelçuklularDevletiiçinvazgeçilmezolarakdahafazladestekgörürhale gelmişti.Bununneticesiolarakaşağıdabazılarınınhayathikâyesinivereceğimiz pek çok ünlü şair desteklenme ve eser verme şansına sahip olabilmişti.Selçuklular dönemini,şairlerinsayısıvekalitesibakımındanĐrancoğrafyasınınenparlak zamanı olarak adlandırmak yanlış olmayacaktır. BudönemdepekçokünlüşairSelçukluhanedanıncadestekgörmüştü. Kendilerinin de edebiyatla ve ilimle uğraştığını bildiğimiz Selçuklu sultanları, diğer hanedanüyeleriilediğerdevletadamlarıedebiyatçılaraveilimadamlarınadestek veriponlarahimayeetmişlerdir 202 .SıkçavurgulananbirnoktaiseHerathâkimi Toganşahb.AlpAslan’ınedebiyataolanbüyükkatkısıdır.Nitekimdahaöncede belirttiğimizgibiNizâmî‘ArûzîSemerkandî 203 ,“Âl-iSelçuktümşairleredost idiler.AmahiçbiriToganşahb.AlpArslankadarşairleredostdeğildi.”şeklinde verdiğibilgidebukatkıyınakletmektedir.O,509/1115-1116yılındakendisine nakledilenbirolaydaEzrakî’ninkendisiiçinsöylediğişiiriçokbeğenmiş,onu gözlerinden öperek 500 dinar verilmesini emretmişti. 1. Büyük Selçuklular Döneminde Horasan Şairleri 1.EbûBekrÖmerĐbnMahmûdHamîdüddîn-iel-Belhî(ö.559/1163- 1164): Belh şehrinin Kadı’l-kudat’ı olarak görev yapmakla birlikte dönemin önemli şairlerindenbirisidir.Farsçaolarakkalemealdığıeserlerindekafiyelivezorbir üslupkullanmıştır.Hamîdiolarakdabilinir.Döneminenbüyükşairlerindenbiri olanEnverî’nindetakdirini kazanmıştır. Belh hakkında kiminyazdığı bilinmeyen, ancak Enverî’ye addedilen bir hiciv yüzünden harekete geçen halka karşı kendisine sığınanEnverî’yikoruduğuvebirsüresakladığıkaydedilmektedir.Enverî,daha 202 Mürsel Öztürk,“SelçukluAraştırmalarında Farsçanın Önemi”, I. Uluslararası Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Kongresi Bildiriler, Konya 2001, C. II, s. 182. 203 ÇehârMakāle,s.68-69;Ayrıcabkz.TourkhanGandjeï,“TurkishinPre-MongolPersian Poetry”, BSOAS, sayı: 49, London 1986, s. 70. 244 sonrayazmışolduğubirşiirlebuhicviyeyecevapvermiştir.Şairimiz559/1163- 1164 tarihinde ölmüştür 204 . Belh hakkındaki hiciv şu şekildedir 205 : -ا¸=¸'¡ ¸- ا¸ ن'-ا¸= ت-ا ¸+- ¸'+¡ ت-,- -- ¸- -- »´ ت·'-- ª- ن'-=-و --¸ا- »-¸- ª-ه ¸-ا¸= , ¸,-·- ª¡¸' ت-,- -- , ,,- ن---' ª´ ت-ا ن'-¡ ª- -,-¸ , ¸'-,ا ª- ---´' ¸- ت-ا ى¸+-'- _ ت-,- -¸=- _´, ¸,=ا,- و ¸+- ª-ه ر- =,- , -- زا -,-- -¸'¡ ا¸ _-'= ر-- ت--- --- -,- _- ¸+' , ¸ز ¸-·- وا ¸- ز,¡ ª-ه -,-¸-- ت-,ر- ,¸- --,- د- »ه ى¸ه , ى,'--- ش'¸ه و -= ن,-¸ ى,¸ ¸- ª´ ر,-'-- ¸+- اذ-= ت-,- -,= ª- ¸' , --ا ن,-ه --ا --+- ¸' “Horasan’ındörttarafındakidörtşehrinarasındakimesafeherzaman biribiriyle eşit değildir. Her ne kadar mamurunda da harabında da insanlar varsa da, açıktırki,onlarnedevnedeyırtıcıhayvandırlar.Belhevbaşveaçıkgözlerledolu öylebirşehirdirki,bütünşehirvenahiyelerindekibirtekkişiakıllıdeğildir. Güzelinivekötüsünümamuretmekimkânsız,altınmadenivemücevher yararsızdır. Merv’in bütün her şeyi, ciddiyeti de,şakası daeşit ve tertiplidir, Herat dakötüsayılmaz.Nemutluki,Nîşâbûrşehrieğercennetyeryüzündeyseta kendisidir, eğer değilse kendisi mevcut değildir”. Enverî bu hicviyeye yazmış olduğu şu methiyeyle karşılık vermiştir: ى¸--¡ خ¸¡ ¸,- زا ¸'·· ¸'-'-'-- ىا ى¸--- -,´ و -'- --- و ¸,- ¸'·-¸, -·' ª´ ن'-'-'-- ىاه ,=ا¸ م`-`ا ª-· ى¸-,= -,+, -,,' ¸ا ª'''- ª'' ¸'= ¸,',ا- ى-¸´'- _ى-,- .·ط¸ا ¸'--' ى¸-'- ا¸ ن'+= ¸,-·- -ر´ --ا- ª´- “EyMüslümanlar!Buçembergibidönençarkındönüşünden,Merih yıldızınınnifakından,AyıncebrindenveMüşteriyıldızınındahilelerinden 204 Devletşah Tezkiresi, çev. Necati Lugal, Đstanbul 1977, C. I, s. 147; Jan Rypka, Edebiyat-ı Đran der Zaman-ı Selcukiyan ve Moğulan, Farsça çev. Yakub Âjend, Tahran 1364, s. 55-56; Rencber, aynı makale, 154; Karahan, Enverî, DĐA, s. 268. 205 Farsçası için bkz. Rencber, aynı makale, 154-155. 245 feryad 206 . Ey Müslümanlar! Kubbetü’l-Đslâm’ı (Belh) kim hicvetmiş? Hâşâ! Allah’a yeminederimki,söyleyenancakHayberYahudisi’dir.Gökyüzüçocukolsaydı sütanneliğini Belh yapar, Mekke dünyanın mamurunu bir anne bilirdi. ” 2.KemâlülmülkEdibEbûCa‘ferMuhammedb.AhmedMuhtârez- Zevzenî: BüyükSelçuklulardönemişairlerindenbiridir.Oğlununnaklettiğibirkaç şiirisayesindeadıkaynaklarageçmiştir.Nizâmülmülk’esunduğubirşiiride kaydedilmektedir 207 .Nizâmülmülk,465/1092tarihindeöldüğünegöreşairimizXI. yüzyılda yaşamıştır. 3.EbûNasrAhmedb.Đbrahimet-Tâlekânî:Nizâmülmülk’ümetheden şairlerdenbirisidir.Eserlerindearzularınıvevefaduygularınıdilegetirmişveüst makamlara yeni isteklerini iletmiştir. Devrin en önemli iki edebiyat dili olan Arapça ve Farsça şiirleri mevcuttur 208 . 4.el-HakîmŞerefü’z-zamânEbu’l-Mehâsinel-Ezrâkîel-Herevî: Herat’tadoğmuştur.HerathâkimiToganşahb.AlpArslan’ınhimayesinde bulunmuştur.Âlim,vakarveedebsahibibirkimseolarakkaydedilir.Ezrâkî, Toganşahnamınabirkaçesertelifetmiştir.Aynızamandaamelîhikmetve nasihatlerdenoluşanSindbadnâme’ninonuneseriolduğurivayetedilsedeaksi görüşlerdemevcuttur.HimayesindebulunduğuToganşah’ınhastalığının hekimlercetedaviedilememesi,onunbirkitabıönermesinevesileolmuş,bukitap sayesindeiyileşenToganşahonunedimlerindenbiriyapmıştır.Ölümtarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Divan’ı 2600-2700 beyit olup, kasideler ve rubailerinden oluşmaktadır 209 . 5.el-Đmâmü’l-hâmBedîü’z-zamânTacü’l-fazlAbdülvasi‘el-Cebelî: AslenGarcistanlı’dır(ن'--=¸=).SultanSencerdönemindeyaşamışşairlerden biridir.Anlaşılmasıgüçşiirlersöylemesienkarakteristiközelliğidir.Hayatınınilk zamanlarında Garcistan’ı terk ederek Herat’a gelmiş, oradan da Gazne’ye girmiştir. 206 Devletşah Tezkiresi, C. I, s. 129. 207 Lübâbü’l-elbâb, s. 299-300. 208 Lübâbü’l-elbâb, s. 300. 209 Lübâbü’l-elbâb,s.310-320;DevletşahTezkiresi,C.I,s.125-126;ZebihullahSafâ,Tarih-i Edebiyat,C.II,s.432vd.;Alparslan,aynımakale,s.120;“Ezrakî”,ĐA,C.IV,s.443;A.Naci Tokmak, “Ezraki-i Herevî”, DĐA, C. XII, s. 69; Đdris, Rüsûmu's-selâcika, s. 170 246 Hayatı boyunca Gurlu, Hârizmşah, Gazneli sultanları için şiirler söylemiştir. Sultan Sencer’inBehramşah’ınüzerineordugönderdiğizamandaşiirlerindeSultan Sencer’i övmüştür. 555/1160 tarihinde ölmüştür 210 . 6.el-HakîmEbu’l-MehâmedMahmûdb.Ömerel-Herevî:Muhammed Avfî 211 tarafındanSelçukluşairiolarakzikredilmesinerağmen,SultanFerruhzâd zamanınınönemlibirşairiolduğubelirtilmektedir.GazneliSultanıFerruhzâd (1052-1059), Selçuklular’ın ilk dönemlerinde saltanat sürmüştür. Kaynağımız onun devletlerden anlayış gördüğünü zikrederken, muhtemelen Selçuklular’ı da kastetmiş olmalıdır 212 . 7.Alib.Ahmedel-Seyfîen-Nîşâbûrî:Hemnazım,hemdenesiralanında eserkalemealmıştır.Âşıklarınbirbirleriyleolanmünasebetlerinianlatan100 civarındaÂşık-nâmekalemealmıştır.Gazellerindegayetyumuşakbirüslup görülmektedir 213 . 8.Ebu’l-Hasanb.Muhammedb.ĐsmailLâme‘îed-Dihistânî: Hüccetü’l-Đslâm Gazzâli’nin hizmetinde bulunmuştur. Doğum tarihi hakkında kesin birbilgibulunmamaklabirlikte412/1021-1022veya414/1023-1024yılında doğduğuşeklinderivayetlermevcuttur.Selçuklular’ınilksarayşairiolarak kaydedilmektedir.TuğrulBey’inveziriAmîdülmülk’üdemethedenkasideler söylemiştir.Amîdülmülk’ünöldürülmesindensonrayenivezirNizâmülmülk’ede aynışekildekasidelersunmuştur.ŞiirlerineSultanAlpArslandönemisonrasında rastlanamamaktlabirlikte,SultanSencerdönemindevefatettiğişeklindebirbilgi bulunmaktadır 214 . 210 Lübâbü’l-elbâb,s.320-325;DevletşahTezkiresi,C.I,s.127-128;ZebihullahSafâ,Gencve gencîne, Tahran 1362 hş., s. 592. 211 Lübâbü’l-elbâb, s. 325-329. 212 Lübâbü’l-elbâb, s. 325; Merçil, Gazneliler, s. 83. 213 Lübâbü’l-elbâb, s. 359-362. 214 Çehâr makale, s. 45; Gazzâlînâme, s. 349; Zebihullah Safâ, Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 386 vd.; Alparslan, aynı makale, s. 115. 247 9.Ebu’l-Fazlel-Beyhakî:ĐbnFunduk 215 tarafındanBeyhak’takişairlerden birisiolaraknakledilmektedir.AyrıcapekçokşiirininvarolduğunubelirtenĐbn Funduk, “benim zamanımın şairiydi” demektedir. 10.EbûHanîfeel-Đskâfî(_·'´-ا):Mervşehrindeyaşamış,SultanSencer dönemişairlerindenbiridir.Asılmesleğiayakkabıcılıktır,ancakMuhammedAvfî onu “söz vilayetinin valisi” olarak nakletmektedir 216 . 11.HakîmEbûNasrAlib.AhmedEsedîet-Tûsî(ö.465/1073):XI. yüzyılınmeşhurşairlerindenbiridir.Tûs’tadoğmuştur.Selçuklular’ınHorasan’a hâkimolmalarıneticesindeTûs’uterkederekDeylemhükümdarıEbûNâsr Cüstân’ınhimayesinegirmiştir.Eserlerindedönemininedebîbilgileriyanında matematik, ilâhiyat ve felsefe konularında da bilgi görmek mümkündür 217 . 12.EbûAbdullahMuhammedb.AbdülmelikMu‘izzî:Horasan’ınen önemlişairlerindenbirisidir.SultanAlpArslan’ınEmîrü’ş-şüarâsıBurhânî’nin oğludur.Nîşâbûr’dadoğmuşolmasınarağmenaslenNesâşehrindendir.Đlk zamanlardababasıbaştaolmaküzerepekçokâlimdendersleralmış,dahasonra SultanMelikşah’ınhimayesinegirmiştir.SultanMelikşah’aaskerolarakhizmet etmeyebaşlamış,Horasan’danIsfahan’ageldiğindedekendisineemîrlikrütbesi verilmiştir.Uzun süre şair olarak sultandan yeterli ilgi görmemiş,ancak Ramazan hilaliningörülmesisebebiylesöylediğibirşiir 218 sayesindedikkatçekmeyi başarmıştır.Birşiirsayesindesultanonaihsanlardabulunmuşvemertebesinin arttırılması konusunda emir vermişti. Sultanın Muizzü’d-dünya ve’d-dîn lakabından dolayıMu‘izzînisbesinialanşairimiz,dahasonrasultanınnedimleriarasına katılmıştır. Sultan Melikşah’ın ölümüne kadar bu görevde kalmış, onun ölümünden 215 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak, s. 261 216 Lübâbü’l-elbâb, s. 373-374; Zebihullah Safâ, Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 398 vd. 217 DevletşahTezkiresi,C.I,s.66vd.;RızâzâdeŞafak,Tarih-iEdebiyat-ıĐran,Tahran1324,s. 137 vd; Şiblî Nu‘mânî Hindî, Şüeraü’l-Acem yâ Tarih-iŞüera ve Edebiyat-ı Đran, Farsça çev. Seyyid Muhammed Geylânî, Tahran 1363, C. I, s. 140 vd.; Zebihullah Safâ, Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 403; Gazzâlînâme, s. 349; Orhan Bilgin, “Esedî-i Tûsî”, DĐA, C. XI, s. 370. 218 “Eyay,senpadişahınsoyunabenziyorsun,yahutişveleredenogüzelinkaşlarına.Güyasen altındanyapılmışbirnalsın,sankifeleğinkulağındaküpesin.”,bkz.DevletşahTezkiresi,C.I, s. 101. _-,' ىر', ¸ا,ر-ا و¡ -'- ىا , _-,' ىر',ر+- ¸'-´ و¡ _- ', _-,' ىر',= ¸ز زا -دز _'·- ,_-,' ى¸ا,-,' ¸+¸- ¸,' ¸د 248 sonra Herat, Nîşâbûr ve Isfahan’da Selçuklu hanedanına mensup olan veya olmayan pekçokkişininhizmetindebulunmuştur.SultanBerkyarukhakkındadaşiir söylemiştir.HakkındaşiirsöylediğikişilerarasındakısabirsüreHorasan’ahâkim olanArslanArgundabulunmaktadır.SonolarakHorasan’ahâkimolanSencer’in hizmetinegirmişvehayatınınsonunakadaronunhizmetindekalmıştır.Şairler hakkındakaydedilenşusözonunSelçuklularDevletiiçindeulaştığıdereceyi göstermesibakımındanönemtaşımaktadır:“Üçşair,üçdevlettenikbalvekabul görmüş,hiçkimsebualandaonlarınmertebesineulaşmamıştır.BunlarSâmânîler zamanında Rûdegî (_'-,ر), Gazneliler zamanında Ensarî ve Selçuklular zamanında da Mu‘izzî’dir.” 219 . Şiir ithaf ettiği kişiler arasında Nizâmülmülk de bulunmaktadır. Şiirleriniithafettiğişahıslarınhayatlarınabakarak518-521/1124-1127tarihleri arasında vefat ettiği söylenmektedir 220 . 13. Ömer Hayyâm (ö. 526/1131): Büyük Selçuklular döneminin en önemli şairlerindenvebilimadamlarındanbiriolup,tamadıEbu’l-FethÖmerb. Đbrahim’dir.Nîşâbûr’dadoğmuştur.HayatınınilkzamanlarındaBelh,Tûsve Merv’de bulunmuş, bunun yanında Buhara’ya da gitmiştir. Onun Bağdat’a gittiği ve hattahacziyaretindebulunduğuşeklindederivayetmevcuttur.ÖmerHayyâm, devrininönemlişahsiyetlerindenbiriolarakSultanMelikşahveveziri Nizâmülmülk’ün takdirini kazanmış ve meclislerinde bulunmuştur. Şiirleri yanında mensureserlerdekalemealmıştır.Eserlerigenelolarakkısa,fakatiyiişlenmiştir. Ömer Hayyâm’ın şair kimliğine ek olarak bilim adamı olmasını eklemek gerekir. O, aynızamandaönemlibirastronomvetabiptir.SultanMelikşah’ın467/1074-1075 tarihindeinşaettirdiğirasathanedeEbûMuzafferel-ĐsfizârîveMeymûnb.Necîb el-Vâsıtîileyenibirtakvimyapılmasıamacıylagörevlendirdiğikişilerdenbiridir. BuçalışmasonucundaTakvim-iCelâlîortayakonulmuştur.Zîc-iMelikşâhî’deki çalışmalarından başka astronomi sahasında günümüze kadar gelmiş bulunan Risâle 219 Lübâbü’l-elbâb, s. 301. 220 Çehâr makale, 45; Lübâbü’l-elbâb, s. 300-310; Devletşah Tezkiresi, C. I, s. 100-105; Rızâzâde Şafak,Edebiyat-ıĐran,s.167-174;ZeynelabidînMütemmen,Tahavvul-iŞiir-iFarsî,Tahran 1355hş.,s.10;ZebihullahSafâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s.508vd;ZebihullahSafâ,Gencve gencîne,s. 581; Jan Rypka,History of Iranian Literature, Leiden 1968, s, 195; Gazzâlînâme, s.345;Gerâylî,Nîşâbûr,s.370-375;Alparslan,aynımakale,s.116-117;E.Berthels,“Muizzî”, ĐA,C.IX,s.560;JulieS.Meisami,“Mu‘izzī”,EI 2 ,C.VII,s.489-490;AdnanKaraismailoğlu, “Muizzî”, DĐA, C. XXXI, s. 98. 249 fî rub‘i’d-dâire adlı eseri bulunmaktadır. Sultan Melikşah’ın oğlu çiçek hastalığına yakalandığındaonutedaviedentabipdeÖmerHayyâm’dır.Selçukludevrininen önemlişairlerindenbirisiolduğunugördüğümüzÖmerHayyâm,aynızamandabir filozoftur. Yazmış olduğu rubâîlerde derin bir düşünce görmek mümkündür. Ancak Đbn Funduk 221 , onun ilmini övmekle birlikte huysuz, tasnif ve öğretim konusunda da yetersizolduğunukaydeder.FelsefealanındaRisâlefi’l-ilmi’l-ilâhî,Risâlefi’l- mevcûdât,Risâlefisıfâtve’l-mevsûfât,Ravzatü’l-ukul,Ris’alefi’l-kevnve’l-teklif, ez-Ziyâü’l-aklîfîmevzû’l-ilmi’l-küllîvetahkikicümleminmebâhîsihîveahkâmihî adlıeserlerivermiştir.Bueserlerküçükrisalelerhalindekalemealınmıştır.Ömer Hayyâm’ınaynızamandamatematikalanındadaeserlerimevcuttur.Bualanda denklemlerden bahsettiği Makāle fi’l-cebr ve’l-mukabele en önemli eseridir. Ayrıca ĐhtisaruUsuliOklides,RisâlefîşerhimâeşkeleminmusâderâtikitabiOklides, Müşkiletü’l-hisab adlı eserleri mevcuttur. Ayrıca bir Arşimet terazisi yapmıştır. Bu konudadaMakālefi’l-ihtiyallima‘rifetmikdâreyee-zehebve’l-fiddafîcismin mürekkebin minhumâ adlı eseri kaleme almıştır. Tüm bu eserlerine ek olarak Risâle fi’l-mûsikâ adlı eserinin bir nüshası da günümüze ulaşabilmiştir 222 . 14.Rafî‘el-Mervezî:Hakkındafazlabilgiyesahipolmamaklabirlikte, Muhammed‘Avfi 223 onuSelçukluşairleriarasındazikrederekbirkaçrubâîsini nakleder.Gazellerindeneşeli,hikâyecibirtarz,hoşveincebiranlatımendişesi görülmektedir. 221 Tarihu hukemâ, s. 119. 222 ĐbnFunduk,Tarihi’l-hukemâ,s.119-121;Tarihuhukemâ-iKıfti,s.336-337;Arberry, Tasavvuf,s.455-456;RızâzâdeŞafak,Edebiyat-ıĐran,s.162-163;Nu‘mânîHindî,Şüeraü’l- Acem, C. I, s. 178 vd.; Rypka, aynı eser, s. 189-190; Zebihullah Safâ, Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 423; ZebihullahSafâ,Gencîne-yi sohen, Tahran 1363 hş., C. II, s. 77 vd.; Abbas ĐkbalÂştiyânî, ÖmerHayyâm,s.402vd.;AliAbdullahed-Deffa‘,el-Ulumu’l-bahtefi’lhadarati’l-‘arabiyye ve’l-islâmiyye,Beyrut1983,s.220vd.;RamazanŞeşen,“SultanSencer’inMuhitindeYaşayan Felsefeciler, Matematikçiler, Tabipler”, XIV. Türk Tarih Kongresi Bildirileri, Ankara 2005, C: I, s. 442-443; Muhammed Bedî‘, “Novrûz der Dovrehâ-yı Đslâmî”, Nuhustîn-i celsât-ı sohenrânî ve bahs der bâre-i ceşn-i Novrûz ve çehârşenbe-i sûrî ve sîzde-i bider, Đntişârât-ı Đdâre-i Külli Nigâriş-i Vezâret-i Ferheng-i Hüner, Tahran 2536 şehinşahî, s. 23; V. Minorsky, “Ömer Hayyâm”, ĐA, C. IX, s. 472 vd.; Ch.-H. De Fouchécour, “‘Umar Khayyām”, EI 2 , C. X, s. 827 vd. 223 Lübâbü’l-elbâb,s.361-362;ZebihullahSafâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s.638-639;Radfer, Şâirân-ı Merv, s. 255. 250 15.HakîmGazzâlîel-Mervezî:BüyükSelçuklulardönemişairlerinden biridir.Gazellerindeyumuşakbirtarzhissedildiğiveinsanlarınonungazelve şiirlerinden lezzet duydukları kaydedilmektedir 224 . 16. Edîb Sâbir: Sultan Sencer’in hizmetinde bulunan iyi yetişmiş şairlerden birisiolarakkaydedilmektedir.Babasıdaedipolup,adıĐsmailolarak nakledilmektedir.AslenBuhârâlıolup,Tırmiz’denMerv’egelmiştir.Meşhurşair ReşîdüddînVatvatilekarşılıklıhicviyeleribulunmaktadır.Yumuşakveakıcıbir üslubuolanşairimizinşiirleriinsantabiatınadahauygundur.ŞahsiyetiyleSultan Sencer ve diğer devlet erkânı nazarında önemli bir yer edinmiştir. Sultan Sencer ile HârizmşahAtsızarasındapatlakverenmücadeledeSultanSencertarafından casuslukyapmaküzereAtsız’ınyanınagönderilmiştir.EdibSâbir,Atsız’ınSultan Sencer’iöldürmeküzereMerv’egönderdiğifedainineşkâliniçizerekMerv’e göndermişvebusayedeSencer’isuikasttankurtarmıştır.Rivayetegöredurumu öğrenenvebunucasuslukolarakdeğerlendirenAtsız,onuelleribağlıbirşekilde Ceyhunnehrineattırarakboğdurmuştur.Eserikasideler,rubailervegazellerden oluşanDivan’dır.ŞiirlerinigenellikleSultanSencer,HorasanreisiolanEbu’l- KâsımAlib.Ca‘ferveazbirkısmınıdaAtsız’aithafetmiştir.546/1151-1152 tarihinde vefat etmiştir 225 . 17.Enverî,EvhadüddînMuhammedb.Muhammedb.Alib.Đshakel- Ebîverdî(ö.585/1189?):Ebîverd’ebağlıbirköydedünyayagelmişolanşairimiz sonralarıSultanSencer’denbüyükdestekgörmüştür.Enverîmahlasınıbaşkaları kendisinevermiştir.Zamanındakiçokazşairinonunilminesahipolabileceği kaydedilmektedir.Şiirlerindençokiyibireğitimgördüğü,felsefe,kelâm,mantık, riyâziyât,edebiyat,astronomiveastrolojialanlarındabilgisahibiolduğu anlaşılmaktadır.OnunNîşâbûrNizâmiyeMedresesi’ndeeğitimgördüğünedairbir bilgidebulunmaktadır.AyrıcaTûs’tabulunanMansûriyyeMedresesi’ndedeilim tahsilettiğişeklindedeayrıbirrivayetmevcuttur.BabasınınSelçukluşehzadeleri ileolanmünasebetinikullananEnverî’nin,Sencer’insarayşairiolmasınısağladığı 224 Lübâbü’l-elbâb, s. 362; Radfer, Şâirân-ı Merv, s. 256. 225 Lübâbü’l-elbâb,s.329-334;DevletşahTezkiresi,C.I,s.156-158;ZebihullahSafâ,Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 643 vd.; Rızâzâde Şafak, Edebiyat-ı Đran, s. 184-186; Rypka, aynı eser, s. 197; Hasan Çiftçi, Klâsik Fars Edebiyatında Hiciv ve Sosyal Eleştiri, Ankara 2002, s. 205 vd. 251 şeklinde bir görüş ileri sürülmektedir. Ancak onun günlük rızkını bile çıkaramadığı zamanlardaRâdgan’agelenSultanSencer’insarayşairinigörerek,onun debdebesindenetkilendiği,busebepleyazdığıbirkasideyiertesigünsultana sunduğukaydedilmektedir.Sonraları,şiirdençokiyianlayanvehattakendiside şiirler yazan Sultan Sencer ona aylık bağlamış, Sencer ölünceye kadar onun yanında kalmıştır.Enverî,SultanSencer’in541/1147yılındakiHârizmseferinekatılmış, Hezâresb 226 kuşatmasısırasındayazmışolduğubirkaside 227 birokunucuna bağlanarak surlardan içeri atılmıştı. Oğuz hadisesi sonrasında Sultan Sencer’in esir düşmesinden etkilenenlerin en başında o gelmektedir. Bu sebeple yazmış olduğu bir kasideyiSemerkandhakanınagöndererekSencer’ikurtarmasınıistemiştir. Sencer’in esir olmasından sonra, Sencer’in elinde tutsak bulunduğu sırada kendisini hicvettiğigerekçesiyleGûrluAlâeddînCihansûztarafındancezalandırılmak istenmiş,ancakEnverîdostlarısayesindebutehlikedenkurtulmayıbaşarmıştır. Dahasonranücûmilminegüvenerekbüyükbirfırtınanınkopacağınısöylemiş, bunun üzerine pek çok masraf yapılarak önlemler alınmıştır. Ancak beklenen fırtına gerçekleşmeyincetepkiçekmişveBelh’ekaçmakdurumundakalmıştır.Belh’te bulunduğusıradaHarnâmeadlı,Belhhalkınıhicvedenbirşiirinkendisine addedilmesiüzerinekadınkılığındasokaklardadolaştırılmıştır.BuderttenBelh şehrinin Kadı’l-kudat’ı ve aynı zamanda kendisi gibi şair olan Ebû BekrÖmerĐbn MahmûdHamîdüddîn-iel-Belhîsayesindekurtulabilmiştir.Ölümtarihihakkında farklırivayetlerbulunmasınarağmen,585/1189tarihiaklaenuygunolanıkabul edilmektedir 228 . 226 Farsça“hezâr”ve“esb”kelimelerininbirleşmesindenoluşanbirisimolup,“binat”manasına gelmektedir. 227 “Eyşah,bütündünyamülküyalnızsenindir,dünyadakiikbaldevletiseninelindedir.Bugünbir hamle ile Hezâresb’i (Binat’ı) al, yarın Hârizm ve yüz bin at senindir.”. --ا¸- ب-= ¸,-¸ -'- ª-ه -'- ىا --ا¸- ب-آ ¸'+= .'--ا -'و- زو ر,'- ب-ارا¸ه ª'-= -,- زور-ا --ا¸- ب-ا را¸ه -- , »¸را,= ا-ر· 228 Lübâbü’l-elbâb, s. 334-342; Devletşah Tezkiresi, C. I, s. 142-146; Rızâzâde Şafak, Edebiyat-ı Đran,s.176vd.;Nu‘mânîHindî,Şüeraü’l-Acem,C.I,s.205vd.;ZebihullahSafâ,Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 656; Zebihullah Safâ, Genc ve gencîne, s. 595-596; Temeddün-i Đrânî, s. 263 vd.;Rypka,aynıeser,s.197-198;Levy,PersianLiterature,s.148vd.;Kisâî,Medâris-i Nizâmiye, s. 106; Đdris, Rüsûmu's-selâcika, s. 175; Çiftçi, Fars Edebiyatında Hiciv, s. 211 vd.; Vanlıoğlu, Horasan’ın Gözyaşları, s. 92 vd.; Karahan, Enverî, DĐA, s. 267-268. 252 18.Mahmûdb.Alies-Semâîel-Mervezî:Selçukludönemininönemli şairlerinden biridir. Hayatı hakkında kesin bilgi yoktur. Sultan Sencer ve Enverî ile muasırolduğurivayetedilmektedir.AynızamandaGazneliler’inhizmetindede bulunmuştur.Gazellerindeâşıklarındilindensöylenmişgibiyumuşakbirtarz hissedilmektedir 229 . 19.EsîrüddînŞerefü’l-hukemâel-Fütûhîel-Mervezî:Merv’inönemli şairlerinden biridir. Sultan Sencer ve Enverî’nin muasırı olarak kabul edilmektedir. EdipSâbir’inyakındostuolmaklabirlikte,Enverîilearasındakavga bulunmaktadır. Belh hakkında yazılmış ve Enverî’ye atfedilmiş olan hicviyenin asıl yazarı olarak rivayet edilmektedir 230 . 20.ŞihabüddînEbu’l-HasanTalha:MervehlindenolupşairSemâî Mervezî’ninyakındostudur.Zamanınınyumuşakhuylu,hünerlivenadir şairlerindenbirisiolarakkaydedilenEbu’l-Hasan,SultanSencer’inmuasırıolarak kabul edilmektedir 231 . 21.TacüddînĐsmailel-Bâharzî:BâharzahalisindenveSelçukludevri şairlerindendir. Zamanının incisi olarak kaydedilir. Gazellerinde yumuşak bir üslup sezinlenmektedir. Şairimiz Ebu’l-Kâsım Ali b. el-Hasan olarak da bilinmektedir 232 . 22. Ferîdüddîn Ebû Hâmid Muhammed b. Ebû Bekr Đbrahim b. Đshak: Aslen Nîşâbûrlu’dur. Doğum tarihi ile ilgili olarak farklı rivayetler mevcut olmasına rağmen akla en uygunu 512/1118-1119 tarihidir 233 . 23.FahrüddînHâlidb.Rabiü’l-Mekkî:SultanSencerdöneminde Horasan’da yaşamış, fazıl ve şairlerden biridir. Meşhur şair Enverî ile çok yakın bir 229 Lübâbü’l-elbâb,s.347-350;ZebihullahSafâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s.685vd.;Radfer, Şâirân-ı Merv, s. 257. 230 Lübâbü’l-elbâb,s.350-354;ZebihullahSafâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s.688;Radfer,Şâirân-ı Merv, s. 257-258. 231 Lübâbü’l-elbâb,s.354-357;ZebihullahSafâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s.690vd.;Radfer, Şâirân-ı Merv, s. 256-257. 232 Lübâbü’l-elbâb, s. 357-362; Zebihullah Safâ, Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 692 233 Zebihullah Safâ, Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 858 253 münasebet içerisinde bulunmuş ve hatta onun desteğini görmüştür. Eserlerini bazen kaside bazen de gazel formatında söylemiştir 234 . 24. Şerefü’ş-şuarâ el-Kûşekkî (_´´-,´) el-Kâînî: Sultan Sencer’in iltifatına nailolmuşşairlerdenbiridir.Şiirlerindeyumuşakbirtarzsezinlenmektedir.Sultan Sencer’eithafettiğibirşiiribulunmaktadır.Şairimizaynızamandahicivlerde kaleme almıştır 235 . 25.Mevlânâ‘Am‘ak(¸·-=)el-Buhârî(ö.543/1148):SultanSencerile muasırbüyükşairlerdendir.Yusufpeygamberinhikâyesininazmetmiştir.Am‘ako devrin diğer önemli şairlerinden biri olan Sûzenî’yi de hicvetmiştir. Sultan Mahmûd b. Muhammed Tapar ile evli olan Sultan Sencer’in kızı Mah Melek Hatun’un ölümü sonrasındaSultanSenceronuBuhârâ’dangetirterekkızıiçinbirmersiye söylemesiniistemiştir.Busıradaçokyaşlıolanvegözlerigörmeyenşair,uzunbir mersiyesöylemekkonusundakendisininaffınıistemiştir.DahasonraSultan Sencer’e bahar temalı bir mersiye sunmuştur 236 . 26.Mehsetî(_--+-):SultanSencer’inmahbubesi(sevgilisi)olarak kaydedilmektedir.Sultanınmeclisindebulunduğubirgündışarıçıkıptekrargeri döndüğündesultanonahavanınnasılolduğunusormuş,Mehsetîdebusoruyabir rubâîilekarşılıkvermişti.Sultançokbeğendiğiburubâîsayesindeonunedimleri arasınasokmuştur.Gencepazarıesnafıveşehrinsanatkârlarıhakkındaşehrâşûb tarzındarubaileribulunmaktadır.ĐlkdefaMehsetî’ninşehrâşûbtarzındarubai söylediği, diğer şairlerin onu taklit ettiği kaydedilmektedir 237 . MuhammedAvfî 238 ,buşairlereekolarakSelçuklularzamanındaHorasan bölgesindeel-Đmâmü'l-EcellFahrüddînMes‘ûdî,Đmâm-ıFakihîel-Mervezî,el- Hakîmü’l-celîl Rûhî el-Velvâlicî’yi de Horasan şairi olarak zikretmektedir. Bununla birlikte bu şairlerin biyografileri hakkında geniş bilgi vermemektedir. 234 Lübâbü’l-elbâb, s. 342-347; Ebûl-Kâsım Radfer, “Şâirân-ı Merv”, Mecelle-i Tahkîkât-ı Tarihi (Mervnâme), sayı: 6-7, Tahran 1371 hş., s. 255. 235 Lübâbü’l-elbâb, s. 372-373; Tabakāt-ı Nâsırî, s. 262. 236 DevletşahTezkiresi,C.I,s.112-113;ZebihullahSafâ,Tarih-iEdebiyat,C.II,s.535vd.; Çiftçi, Fars Edebiyatında Hiciv, s. 203. 237 Devletşah Tezkiresi, C. I, s. 114-115; Çiftçi, Fars Edebiyatında Hiciv, s. 223. 238 Lübâbü’l-elbâb, s. 362-363, 364-372; Radfer, Şâirân-ı Merv, s. 256. 254 2. Edipler 1.EbûAliel-Hasan b. el-Muzafferen-Nîşâbûrî(ö.442/1051):Yâkūtel- Hamevî 239 tarafındanşairveedipolaraknakledilmektedir.AslenHârizmli’dir. Ebu’l-Kâsımez-Zemahşerî’ninşeyhiolarakdakaydedilmektedir.Ramazan 442/Ocak-Şubat 1051 tarihinde vefat etmiştir. 2. Nâsır-ı Husrev (ö. 467-470/1074-1077): Zilkade 394/Ağustos-Eylül 1004 tarihindedevletdairesindegörevlibirbabanınevladıolarakdünyayagelenNasır-ı Husrev, aslen Kubâdiyânlı olmasına rağmen hayatını Belh şehrinde geçirmiştir. Đran edebiyatının XI. yüzyıldaki en önemli simalarından birisi olarak kabul edilmektedir. AynızamandaFatımîhalifesininHorasandaîsidir.Bugöreviyanındaedebiyat sahasındavermişolduğueserlerledebüyükünkazanmıştır.Hayatıhakkındabilgi verenbazıeserleronuHz.Ali’ninsoyunadayandırmaktadırlar 240 .Nâsır-ıHusrev ailegeleneğineuygunolarakdevletbürokrasisiveekonomieğitimialmış,meşhur seyahatindenönceHindistantaraflarınagiderekmuhtemelenGazneliMahmûdile oğluMes‘ûd’un,dahasonradaTuğrulvekardeşiÇağrıBeyler’inhizmetinde bulunmuştur 241 .Nitekimo,Sefernâme 242 adlıeserininbaşlangıcındaşöyle demektedir:“Benkâtipliğiişedinmiştim.Padişahaaitmallaraveişlerebakanbir adamdım.Divanişleriyleuğraşırdım.437yılıRebiülâhiri’nde(Ekim-Kasım1045) HorasanEmîriSelçukoğluMikâil’inoğluEbûSüleymanÇağrıBeyDavudidi. DivanaaitbirişleMervu’r-rûz’unPencdîh(ª,-_-¸)’inevardım.”.Dahasonra gördüğü bir rüyanın etkisiyle kâtiplik işini bırakmış ve ruhanî hayatına başlamıştır. ĐsmailîmezhebinegirdiktensonraFatımîhalifesininHorasanbölgesindeki “Hüccet” 243 sıfatıyladaîsiolmuştur.BugörevamacıylaBelh’edönmüşveBâtınî mezhebiniyaymafaaliyetlerinegirişmiştir.Bundandolayıbölgedekisiyasîgücün takibatınauğramayabaşlamış,mülhitveyaKarmatîolarakaddedilmiştir.Oisebu 239 Mu‘cemü’l-üdebâ, C. IX, s. 191 vd. 240 Rypka,aynıeser,s,185;Radfer,Şâirân-ıMerv,s.252;Nâsır-ıHusrev,Sefername(Trk.trc. önsöz). 241 RızâzâdeŞafak,Edebiyat-ıĐran,s.142;Hunsberger,NasirKhusraw,s.5;Radfer,Şâirân-ı Merv, s. 252. 242 Sefernâme, s. 8/Trk. Trc., s.3 243 Halk ile imam arasındaki iletişimi sağlayan kişidir. 255 takibataFatımîveFatımîhalifesininhüccetiolduğunubelirttiğişiirlerlecevap vermiştir.Şiirlerigeneldedînîpropagandaiçeriklidir.Bununyanındazamanın SelçukluBeyleriveulemânınkendisihakkındasahipbulunduklarıolumsuz düşünceleriyerenşiirlerdesöylemiştir.BuşiirlerindeSelçuklular’danöncebu bölgedehükümsürenhanedanlarıhasretleanarken,AbbasîhalifeleriileSelçuklu hanedanınıdevvefiravunolarakaddeder.ÇağrıBey’inölümündensonraAlp ArslantarafındandasıkıbirtakibatamaruzbırakılanNasır-ıHusrev’in467- 470/1074-1077 tarihleri arasında öldüğü tahmin edilmektedir 244 . Pek çok eser kaleme alan Nâsır-ı Husrev’in bazı eserleri ise şunlardır: Sefernâme:Bizimiçinbüyükönemarzedeneseridir.Horasan’dan başlayarak Selçuklu coğrafyası içinde bulunan şehirlere yapmış olduğu yolculuk ve görmüşolduğuşeylerinakleder.Öncelikleşehirlerhakkındaverdiğibilgiler açısındanönemtaşıyaneser,Azerbaycan,DoğuAnadolu,Suriye,Mısırve Arabistan yarımadasındaki bazı şehirler ile şehirlerdeki halkın yaşayışı hakkında da bilgiler vermektedir. Eser, bunun yanında şehirlerin diğer şehirlere olan uzaklıkları, etnikyapısı,halkınkonuştuğudiller,ticarethayatı,yetiştirilentarımürünleri, çarşılar,camiler,türbelervediğerbazıyapılarınmimariözelliklerihakkındada bilgiiçermektedir.Busebepleönemlicoğrafîkaynaklardanbirisiolarakdakabul edilebilir 245 . Divan: Hüccet olduktan sonra yazmış olduğu şiirlerini içeren eseridir. 30 bin beyitolarakkalemealdığıbueserdengünümüze11binbeyitlikkısmı ulaşabilmiştir.Eserdekikasidelerinigeneldefelsefeveteosofikkonularda 244 Sefernâme,önsöz;DevletşahTezkiresi,C.I,s.106-112;EdwardG.Browne,ALiterary History of Persia, Cambridge 1956, C. II, s. 220-221; Takî Bahar, Sebk-i şinâsî, C. II, s. 155 vd.; Rızâzâde Şafak, Edebiyat-ı Đran, s. 142 vd.; Zebihullah Safâ, Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 443 vd.; Zebihullah Safâ, Gencîne-yi sohen, C. II, s. 1 vd.; Rypka, aynı eser, s. 184-185; Reuben Levy, An IntroductiontoPersianLiterature,NewYork1969,s.135vd.;AbdülvehhâbMahmûdTarzî, Nâsır-ıHüsrev-iBelhî,Kabil1976,s.3vd.;Şeşen,Tarih-CoğrafyaYazıcılığı,s.106; Mevsû‘atü’l-müyessere,C.I,s.854-855;Radfer,Şâirân-ıMerv,s.252;AzimNanji,“Nāsir-i Khusraw”,EI 2 ,C.VII,s.1006-1007;NihatAzamat,“Nâsır-ıHüsrev”,DĐA,C.XXXII,s.395- 396;ZebihullahSafa(Tarih-iEdebiyat,s.443),onunölümtarihini481/1088-1089olarak vermektedir. 245 Sefernâme, önsöz, XXVI; Rızâzâde Şafak, Edebiyat-ı Đran, s. 143; Browne, Literary History, s.221-222;Tarzî,Nâsır-ıHüsrev,s.115vd.;Rypka,aynıeser,s.187-188;Nanji,Nāsir-i Khusraw, EI 2 , s. 1006; Azamat, Nâsır-ı Hüsrev, DĐA, s. 397. 256 yazmıştır.AncakDivan’ındaArapçavegençliğindeyazmışolduğuşiirlermevcut değildir 246 . Zâdü’l-müsâfirîn:EnönemlieserlerindenbirisioluponunveĐsmaili inanışınıninançyapısınıanlatır,felsefesiniyorumlar.Bueseri453/1061yılında tamamlamıştır 247 . Ruşenayinâme:Müritlerineöğütlerverdiği,hikmetedaireseridir. Saadetnâme olarak da bilinmektedir. 440/1048 tarihinde kaleme alınmıştır 248 . Vech-idin:Şeriathükümlerini,Kur‘ân’ı,namazrekâtlarını,bayramı, bayramnamazını,zekâtveorucunBâtınîinanışınagöreyorumlanmasınadair eseridir 249 . Hânü’l-ihvân:Nâsır-ıHusrevbueserindeiseBâtınîdüşüncesinifelsefî boyutuylaelealmaktadır.Ahlâkîkonulardadaöğütleriçerenkitapta,mucizeve kerametler hakkında da bilgi bulunmaktadır 250 . Büyük Selçuklular’ın edebî hayata vermiş oldukları destek düşünüldüğünde Nâsır-ıHusrev’inhanedantarafındanençokdesteklenenşairveediplerdenbiri olmamasıiçinhiçbirsebepbulunmamaktadır.Diğertaraftansağlambirşekilde SünnîdüşünceyebağlıbulunanSelçuklusultanlarınındevamlıolarakmücadele halindebulunduklarıBâtınîlikdüşüncesininönemlitemsilcilerindenbirisini desteklemelerimümküngörünmemektedir.YaşadığıdönemdeBelh’tekullanılan, halkın her kesimince anlaşılabilen, Arapça kelimelerin çok az yer aldığı, kısaca sade birdilleeserlervermişbulunanNâsır-ıHusrev’insırfbuözelliklerindendolayı 246 Sefernâme, önsöz, XXVI; Devletşah Tezkiresi, C. I, s. 111; Rızâzâde Şafak, Edebiyat-ı Đran, s. 143; Browne, A Literary History, s. 227 vd.; Tarzî, Nâsır-ı Hüsrev, s. 121 vd.; Rypka, aynı eser, s. 189; Nanji, Nāsir-i Khusraw, EI 2 , s. 1006; Azamat, Nâsır-ı Hüsrev, DĐA, s. 396. 247 Sefernâme,önsöz,XXVII;TakîBahar,Sebk-işinâsî,C.II,s.157-158;RızâzâdeŞafak, Edebiyat-ıĐran,s.143;Rypka,aynıeser,s.187;Radfer,Şâirân-ıMerv,s.253;Nanji,Nāsir-i Khusraw, EI 2 , s. 1007; Azamat, Nâsır-ı Hüsrev, DĐA, s. 397. 248 Sefernâme, önsöz, XXVII; Rızâzâde Şafak, Edebiyat-ı Đran, s. 143; Browne, Literary History, s. 224 vd.; Zebihullah Safâ, Tarih-i Edebiyat, C. II, s. 454; Tarzî, Nâsır-ı Hüsrev, s. 123; Rypka, aynı eser, s. 188-189; Nanji, Nāsir-i Khusraw, EI 2 , s. 1007; Azamat, Nâsır-ı Hüsrev, DĐA, s. 396. 249 Sefernâme, önsöz, XXVII; Rızâzâde Şafak, Edebiyat-ı Đran, s. 143; Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, C.II,s.383;Tarzî,Nâsır-ıHüsrev,s.124;Rypka,aynıeser,s.188;Radfer,Şâirân-ıMerv,s. 253; Nanji, Nāsir-i Khusraw, EI 2 , s. 1007; Azamat, Nâsır-ı Hüsrev, DĐA, s. 397. 250 Sefernâme, önsöz, XXVII; Rızâzâde Şafak, Edebiyat-ı Đran, s. 143; Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, C.II,s.383;Tarzî,Nâsır-ıHüsrev,s.124-125;Radfer,Şâirân-ıMerv,s.253;Nanji,Nāsir-i Khusraw, EI 2 , s. 1007; Azamat, Nâsır-ı Hüsrev, DĐA, s. 397. 257 hanedantarafındanönemlibirşairolarakaddedilmesigerekirken,tamamenfikri düşüncesindendolayıbudurumgerçekleşmemiştir.Kısacaeserlerindedînî görüşlerine sıkçayer vermesi, hatta şiirlerinde Selçuklu hanedanınıyermesi,onun beğenilmemesinevebirşairolarakhakettiğideğerinkendisineverilmemesine sebepolmuştu.OdönemşartlarındaNâsır-ıHusrev’inhanedanvediğerdevlet adamlarınca desteklenmemesi, hatta takibata maruz kalması gayet normal bir durum olarak algılanmalıdır. 3.Ebu’l-MuzafferMuhammedb.Ahmedel-Ümevîel-Ebîverdî(ö. 507/1113):457/1065yılındaHerat’abağlıEbîverd’dedünyayagelmiş,edip,şair, ahbârvenesepâlimidir.Eğitimhayatıhakkındakesinbirbilgiolmamaklabirlikte Đmâmü’l-Haremeynel-Cüveynî,Đsmailb.Mes‘adetel-Cürcânî,Abdülvehhâbb. Muhammedb.Şehîd,EbûBekrb.Halefeş-Şîrâzîgibiâlimlerdendersleralmıştır. GençliğindegittiğiBağdat’tadevrinönemlişahsiyetleriileHalifeMuktedî BiemrillâhveonunoğluMustazhirBillâh’ınhimayesinegirmiştir.Selçuklular’da iseSultanMelikşah,SultanMuhammedTapar,Nizâmülmülkveonunoğlu Müeyyidülmülk’ün desteğini görmüştür. Halifenin veziri Amîdüddevle’yi hicvettiği birşiirsebebiyleHemedan’akaçmakzorundakalmışveZiyâülmülkb. Nizâmülmülk’ünhizmetinegirmiştir.Ziyâülmülk’ünölümüüzerineIsfahân’a giderekEmîrPorsuk’unoğullarınahocalıkyapmıştır.BirsüreBağdatNizâmiye MedresesiKütüphanesi’ndehâfız-ıkütübolarakgörevalmış,birsüredeNîşâbûr NizâmiyeMedresesi’ndebulunmuştur.DahasonranSultanMuhammedTapar tarafındanmüşrifü’l-memâliktayinedilmişve20Rebiülevvel507/4Eylül1113 tarihindevefatetmiştir.Dîvânü’l-Ebîverdîveel-Muhtelifve’l-mu‘teliffîmüştebehi esmâ‘i’r-ricâladındaikiönemlieseribulunmaktadır.NesâveEbîverdtarihive buralardayetişenünlülerinneseplerihakkındadakitaptelifetmiştir.Ayrıcaon civarındaeserininvarolduğurivayetedilmektedir.Isfahan’dabulunduğusırada düşmanlarınca tertip edilen bir suikast ile zehirlenerek öldürülmüştür 251 . 251 Đbnü’l-Cevzî, C. XVII, s. 135-136; Mu‘cemü’l-üdebâ, C. XVII, s. 234 vd.; Harîdetü’l-kasr, C. VIII,s. 106-107, 218-219;Vefeyâtü’l-a‘yân,C.III,s. 144 vd.;Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C.VI,s.81-84;Zehebî,A‘lâmü’n-nübelâ,C.IXX,s.283vd.;Gazzâlînâme,s.317vd.;Kisâî, Medâris-iNizâmiye,s.103;C.Brockelmann,“Ebîverdî”,ĐA,C.IV,s.6;a.mlf.,“Abīwardī”, EI 2 , C. I, s. 100; Cevat Đzgi, “Ebîverdî”, DĐA, C. X, s. 76-77. 258 4. Nâsırüddîn Đbrahim b. Ali el-Nizâm el-Kâtib el-Beyhakî (ö. 542/1147- 1148): Sultan Sencer’in eşi Terken Hatun’un debîri olarak kaydedilmektedir. Merv yakınlarındakibirköydedünyayagelmiştir.10Safer542/11Temmuz1147 tarihinde vefat etmiştir 252 . 5.Ebu’l-MuzafferMansûrb.Ebu’l-FazlMuhammedb.Sa‘îdel- Mervezî(ö.555/1160):Mervehlindenolup,481/1088-1089tarihindedoğmuştur. Eğitimgördüğüedebiyatalanındadahasonrayaptığıyaptığıçalışmalarsayesnde öndegelenediplerdenbirisiolmayıbaşarmıştır.Şiirleriyanındanesirtüründen eserlerdevermiştir.Sahipolduğugenişdînîbilgisindendolayıvaazlardaveren Ebu’l-Muzaffer, Sâve’de vefat etmiştir 253 . 6.Ebu’l-HasanZahîrüddînAlib.Zeydb.Muhammedel-Beyhakî(ö. 565/1169):Fundukîlerolarakbilineneskibirkadıailesinemensupolmasından dolayıĐbnFundukolarakdabilinmektedir.Beyhak’ınSebzevârkasabasında dünyaya gelmiştir. Tahsiline Beyhak’ta başladıysa da, ailesinin Şeştemez’e gitmesi sebebiyle14yaşınakadarbuşehirdekalmıştır.30yılsürentahsilhayatında dönemininünlüâlimlerindenKur’an,tefsir,hadis,fıkıh,kelam,mantık,felsefe, edebiyat,lugat,atronomi,matematikvecebirderslerialanBeyhakî,öncebabası, sonradahocasıMeydânî’yikaybettiktensonraNîşâbûr’danayrılarakMerv’e gitmiştir.OradadaEbûSa’dYahyab.Abdülmelik’tenfıkıh,kelamvemünazara dersleri almaya devam etmiştir. Tekrar Nîşâbûr’a dönmüş, Beyhak kadılığına tayin edildiysedeilimleuğraşmayıtercihederekkadılıkyapmamıştır.Dahasonragitiği Rey’de4yılboyuncametamatikvefelsefeileuğraşmış,matematikveastroloji alanındabüyükilerlemekaydetmiştir.1143yılından1154yılınakadarNîşâbûr’da kalmıştır.OğuzistilasındansonraBeyhak’agiderekburayayerleşmişve565/1169 tarihindeburadavefatetmiştir.PekçokönemlieserkalemealanBeyhakî’nin111 âliminbiyografisiniiçerenTetimmetüSıvani’l-hikme(Tarihuhukema‘i’l-islâm), Beyhak şehrinin fiziki özellikleri, şehirde hüküm süren hanedanlar, meşhur aileler, vezir, seyyid, şair, tabib ve âlimleriniğ anlatttığı Tarih-i Beyhak, Utbî’nin Tarihu’l- Yemînîadlıeserinezeylolarakyazdığı,ancakgünümüzeulaşamayanMeşâribü’t- 252 Đbn Funduk, Tarih-i Beyhak, s. 250. 253 Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, C. VII, s. 305-306. 259 tecâribfi’t-tarih,astrolojiyedairkalemealdığıCevâmi‘u’l-ahkâm,Ebu’l-Kâsım Bâharzî’nin Dümyetü’l-kasr adlı eserine zeyl olarak yazdığı Vişâhu Dümyeti’l-kasr veatasözleriniderlediğiGurretü’l-emsâlvedürretü’l-akvâladlıeserleri bulunmaktadır 254 . C. SELÇUKLULAR DÖNEMĐNDE HORASAN’DA FĐKRÎ HAYAT, YETĐŞEN MUTASAVVIF VE FĐLOZOFLAR 1. Fikrî Akımlar Fuat Köprülü 255 , Horasan bölgesininin tasavvuf açısından bulunduğu yeri şu şekildedeğerlendirir:“EskiĐranan‘anelerinigöğsündesaklayanHorasan, Đslâmiyet’tensonratasavvufcereyanınınbaşlıcamerkezlerindenbirivebelki birincisimahiyetindeidi.BuyüzdenMaverâünnehirĐslâmlaştıktansonra,bu cereyanınĐslâmiyet’inevvelcetakipettiğiyollardanTürkistan’agireceğipektabiî birhadiseidi.Hakikatenöyleoldu.Herat,Nîşâbûr,Merv,III/IX.asırda mutasavvıflarlanasıldolmayabaşladıysa,IV/X.asırdaBuhara’daFergana’dada şeyhleretesadüfedilmeyebaşlandı.”.Herfırsattailimalanındakiönemineatıfta bulunduğumuz Horasan’ın tasavvuf hareketlerinin merkezi durumunda olduğunu da görmekteyiz.ÖzellikleNîşâbûrveBelhçevreleritasavvufhareketlerininmerkezi konumundaolmuşlardır.Sûfîliğinvetekkelerinyayılmasıilebirliktebölgedeki siyasîgüçlerdebuakımlarızamanlatanımayolunagitmişlerdi.Büyük Selçuklular’ınkurulmasıylabirliktebaşlayanilimhayatınıdesteklemefaaliyetleri zamanlabutekkelerindedesteklenmesi,enazındanrahatbirşekildefaaliyet göstermelerineizinverilmesisonucunudoğurmuştu.BüyükSelçuklular’ınHanefî 254 Mu‘cemü’l-üdebâ,C.XIII,s.219vd.;Köprülü,Beyhakî,ĐA,s.584-585;Şeşen,Tarih- CoğrafyaYazıcılığı,s.115-116;Şeşen,SultanSencer’inMuhitinde,s.450-451;M.Fuad Köprülü,“Beyhakî”,ĐA,C.II,s.584-586;D.M.Dunlop,“Bayhakī”,EI 2 ,C.I,s.1131-1132; Özaydın, Beyhakî, DĐA, s. 62-63. 255 Köprülü, Mutasavvıflar, s. 17-18. 260 mezhebinemutaassıpbirşekildebağlıbulunduklarıaçıktır.HattaNizâmülmülk 256 , SiyasetnâmeadlıeserindeSultanAlpArslanhakkında“…Sultan-ıŞehidkendi mezhebi üzerinde o kadar sağlam ve doğru idi ki ‘Eğer vezirim Şâfi‘î mezhebinden olmasaydıdahakuvvetlibirsiyasetçivedahaheybetliolurdu’dediğinidefalarca duydum.”şeklindebirbilginakletmektedir.SultanAlpArslan’ınHanefî mezhebinin,ayrıcaveziriNizâmülmülk’ündeŞâfi‘îmezhebininkeskinbirer savunucularıolmasısebebiyleRafızîlikveMu‘tezilemezhebiçokfazlagelişme sahası bulamamıştır. Neticede ehl-i sünnet mezheplerin devlet kademesi tarafından buölçüdesahiplenildiğibirortamdamutasavvıflardahadaönemkazanmaya başlamıştır.HattaEbu’l-Kâsımel-KuşeyrîileĐmamGazzâlî,eserlerindesûfîliğin ehl-i sünnete tamamen uygun olduğunu savunmuşlardır 257 . Selçuklular’dan önce bu alandamerkezolanHorasan,Selçuklularzamanındadafikrîhareketleriçinde merkez olma özelliğini korumaya devam etti. Bu akımların daha ziyade dinsel tema içermesinormalbirdurumdur.Bufikriakımların,idarecilertarafındansıkıca korunandînîyapınınhalküzerindekitezahürüşeklindeyorumlanmasıgerekir. Horasan’ıntasavvufakımlarınınortayaçıkmasınınyanındayayılmasıaçısındanda önemibüyüktür.NitekimcoğrafikonumolarakTürkistanileAnadolu’nun arasındakigeçişyoluüzerindebulunması,kısacagöçveistilayoluüzerinde bulunuyor olması ona ayrıca önem yüklemektedir. ÖzellikleSelçuklular’ınilkdönemlerindetasavvufîakımlarĐran coğrafyasında etkin bir şekilde mevcudiyetini korumaktadır. Bu sırada dönemin en ünlü mutasavvıflarından biri olan Fadullah Đbn Ahmed b. Muhammed b. Đbrahim el- Meyhenî,TuğrulveÇağrıBeylertarafındanMeyhene’deziyaretedilmişti.Đbn Münevver 258 ,buolayışuşekildenakleder:“ĐkikardeşŞeyh’inkürsüsününönüne gelip selam verdi. Şeyh’in elini öpüp huzurunda durdular. Şeyh bir süre başını öne eğdi,sonrakaldırdıveÇağrı’yahitaben:‘BizHorasanmülkünüsanavermiş bulunuyoruz, Irak mülkünü de Tuğrul’a’ dedi. Đki kardeş Şeyh’e saygılar sunduktan sonraoradanayrıldı.”.ŞeyhMeyhenî’nin440/1049tarihindeöldüğü 256 Siyasetnâme, s. 139. 257 AhmedKırkkılıç,BaşlangıçtanGünümüzeTasavvuf,Đstanbul1996,s.73;L.Massignon, “Tasawwuf”, EI 2 , C. X, s. 314. 258 Esrâru’t-tevhîd, s. 163. Ayrıca bkz. Şahin, aynı tez, s. 15. 261 düşünüldüğündeSelçuklular’ınenbaşındanitibarensûfîlereyakındurduğu görülmekle birlikte, Selçuklular zamanında belli başlı sûfîlerin sürüklediği tasavvuf akımları fazla etkin olamamıştır. Bu dönem daha ziyade var olan akımların sonraki dönemeaktarılmasıiçinbirgeçişsüreciolmaktanöteyegidememiştir.Tasavvuf akımlarınıntekraretkinolmayabaşladığıdönemMoğollarvesonrasıolarakgöze çarpmaktadır. Bununla birlikte Selçuklular döneminde Horasan’da Ebu’l-Kâsım el- Kuşeyrîenönemlimutasavvıflardanbirisiolarakgözeçarpmaktadır.Bunun yanındaHâceAhmedes-Serahsî,Đmamü’l-Haremeynel-Cüveynî,HâceAbdullah el-Ensarî ve Horasan’ın en büyük mutasavvıflarından birisi olarak kabul edilen Ebû Aliel-Fârmedîilkaklagelenlerdir.DahasonrakidönemdeiseĐmâmGazzâlîve onunkardeşiolanAhmedGazzâlî,Horasan’dakitasavvufhareketlerininönderleri olarakkarşımızaçıkmaktadırlar.ÖzellikleEbu’l-Kâsımel-KuşeyrîileĐmamü’l- Haremeynel-Cüveynî,yetiştirdikleriöğrencilersayesindediğeralanlardaolduğu gibi Horasan’ın tasavvuf dünyasına büyük katkıda bulunmuşlardır. Selçuklusultanlarıilevezirlerininbölgedevarolantasavvufehlineçok yakınilgigösterdiğikaynaklarımızcakaydedilmektedir.AhmedGazzâlî’ninaynı zamanda Sultan Melikşah’ın şeyhi olduğu ve sultanın ona büyük hürmet gösterdiği belirtilmektedir 259 .NizâmülmülkdekendisiniziyaretegelenEbu’l-Kâsımel- Kuşeyrî,Đmamü’l-Haremeynel-CüveynîveEbûAliel-Fârmedî’yehürmet göstermekte,onlarziyaretegeldiğindeayağakalkmaktaydı 260 .Bununneticesinde Amîdülmülkdönemiistisnaolmaküzeretasavvufhareketlerivesûfîlerçokrahat biryaşamsürmüşlerdi.Hattasûfîlerinbizzatdevlettarafındandesteklendiğinibile söylemekmümküngörünmektedir.Nitekimmedreselerleribatlarınsıkıbir münasebetiçerisindebulunduklarıgörülmektedir.Bunarağmenbudönemfikir hareketleriiletasavvufehlihakkındaçokgenişbirbilgiyeulaşmakmümkün olamamaktadır.AçıkbirşekildeifadeetmekgerekirseSelçuklulardönemifikir akımlarınındahasonrakidönemeaktarılmasındaköprüvazifesigörmektenöteye pek gidememiştir. 259 Ocak, Dini Siyaset, s. 123. 260 Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 180; Ocak, Dini Siyaset, s. 262 a. Melâmetîlik III/IX.yüzyıldaHorasan’daortayaçıkmışbirtasavvufdüşüncesiolmasına rağmendahasonrakidönemlerdetümĐslâmcoğrafyasınayayılmıştır.Kurucusu olan Hamdûn Kassâr’a nisbetle Kassârîlik şeklinde de adlandırılmaktadır. Özellikle Horasan’ınMerv,Nîşâbûr,HeratveBelhgibibüyükşehirlerindefaaliyetgösteren buakım,IV/X.yüzyıldanitibarenIrak,SuriyeveAnadolu’yadaulaşmıştır.V/XI. yüzyıldayaşamışolanHorasankökenliMuhammedMa‘şuket-Tûsîsayesindede Türkmenlerarasındataraftarbulmayabaşlamıştır.Horasan’dakienönemli temsilcilerindenbirisidöneminenünlümutasavvıflarındanolanEbu’l-Kâsımel- Kuşeyrî olarak göze çarpmaktadır. Kuşeyrî’nin Melâmetîlik hakkında kaleme aldığı birrisalesidebulunmaktadır.Kuşeyrîburisalesindevefaaliyetlerindeşeriatile tasavvufu birbirine yakınlaştırmış, tasavvuf ilminin ahenkli bir izahını yapmıştır. Bu akımınXI.yüzyıldadaHorasan’dayoğunbirşekildeetkisinihissettirdiği görülmektedir 261 . Kuşeyrî’nintasavvufkonusundayerleştirdiğiçizgiyionunöğrencisiolan Ebû Ali Fârmedî devam ettirmiştir. Fârmedî faaliyetleriyle Ebu’l-Kâsım el-Kuşeyrî ileĐmâmGazzâlîarasındaköprüvazifesigörmüştür.Buüçönemlimutasavvıfın düşünceleri ve faaliyetleri hem Selçuklu dönemi için önem arzetmiş, hem de onların yetiştirdikleriöğrencilerisayesindesonrakidönemdüşüncehayatındaetkili olabilmişlerdi.BununlabirlikteözellikleMoğollarsonrasındayoğunlaşantasavvuf faaliyetleri,hemĐrancoğrafyasındahemdeTürkiyeSelçukluları’ndangörmüş oldukları destekle Anadolu’da da etkin bir hale gelebilmişti. Bu etkinlik daha sonra Balkanlar’akadarulaşmışveOsmanlılar’ıntasavvufdüşüncesiningelişmesine doğrudan etki etmişti. 261 ĐbnMünevver,Esrâru’t-tevhîd,s.27;EbûAbdurrahmânMuhammedb.Hüseyines-Sülemî, Risâletü'l-melâmiyye,çev.Ö.R.Doğrul,ĐslâmTarihindeĐlkMelâmet,Đstanbul1950,s.9; AbdülbakiGölpınarlı,MelâmilikveMelâmîler,Đstanbul1931,s.25;Öztürk,Anadolu ErenlerininKaynağı,s.45vd.;AliBolat,BirTasavvufOkuluOlarakMelâmetîlik,Đstanbul 2003, s. 16 vd.; 263 b. Câmiyye EbûNasrAhmedb.Ebu’l-Hasanen-Nâmekî’yeisnatedilenbutarikat, Türkistan,HorasanveAnadolu’dafaaliyetgöstermiştir.EbûNasrhayattaykenbir tarikat kurmamış, ölümünden sonra onun düşünceleri müritleri tarafından bir tarikat halinegetirilmiştir.Câmîleradınıalanbutarikattadervişlerinyaşantısıhakkında fazlamalumatyoktur.SadeceVâhidîtarafından929/1523tarihindeyazılmışolan Menâkıb-ı hâce-i cihân ve netîce-i cân adlı eserde verilen bilgilere göre onlar semâ, mûsiki,güzelseseönemveren,müzikaletleriçalanvedinleyenkişilerolarak kaydedilmektedirler.Ayrıcaonlar,sakalsızamabıyıklı,yalınayakgezen, ayaklarına halhal, bellerine zincir ve kemer takan, saçları örgülü, kulakları küpeli ve keçedenyapılmışabagiyenbirtoplulukolaraktarifedilmektedirler.Dünyayahiç değer vermediklerini iddia etmiş de olsalar zevk ve keyiflerine düşkün olup, ibadet konusundaihmalkârlıkgöstermekteydiler 262 .HernekadarkendileriniAhmed-i Nâmekî’yebağlıolarakkabuletmişlersede,butarzdavranışlarındahasonraki dönemde düşünceye katıldığı anlaşılmaktadır. 2. Mutasavvıflar 1.Ebü’l-Fazlel-Huttelî(ö.453/1061):Đlksûfîmüelliflerdenolupaynı zamandaHücvîrî’nin 263 deşeyhidir.Horasan’ınkuzeyindebulunanHuttel kasabasındadoğanEbü’l-Fazlel-Huttelî,gençliğindehadisilmiylemeşgulolmuş, dahasonraBağdatsûfîlerindenolanEbûBekireş-Şiblî’ninyanındatasavvuf terbiyesialmıştır.HayatınınbüyükkısmınıSuriye’deinzivayaçekilmişbirhalde geçirmiştir. Günümüze ulaşmayan Rivâyât adlı bir eseri mevcuttur 264 . 262 Öztürk,AnadoluErenlerininKaynağı,s.45;SüleymanUludağ,“Câmiyye”,DĐA,C.VII,s. 136. 263 Keşfü’l-mahcûbadlıeseriyletanınmışsûfîmüellifidir,bkz.SüleymanUludağ,“Hücvîrî”,DĐA, C. XVIII, s. 458. 264 Molla Câmî, Nefahatü’l-ünsminhazarâti’l-kudüs, çev.LâmiîÇelebi, sadeleştirenAbdulkadir Akçiçek, Đstanbul 1981, s. 621-622; Erhan Yetik, “Ebü’l-Fazl Huttelî”, DĐA, C. XVIII, s. 428. 264 2. Ebu’l-Kâsım Abdülkerîm b. Hevâzin b. Abdullah b. Talha el-Kuşeyrî (ö.465/1072):HemkendisininhemdeyetiştirdiğiöğrencilerininSelçuklular dönemindekiilimhayatınakatkılarıaçısındanönemliâlimlerdenbirisidir. Rebiülevvel 376/Temmuz 986 tarihinde Nîşâbûr yakınlarındaki Ustûvâ’da dünyaya gelmiştir.Araplar’ınĐran’ıelegeçirmesindensonraHorasan’ayerleştirdikleri Kuşeyr kabilesine mensup olduğu için Kuşeyrî nisbesiyle anılır. Aldığı binicilik ve silahkullanmaderslerisayesindedeiyibirbinicivesilahşorolduğurivayet edilmektedir.Arapçaeğitimialdıktansonra,müstevfîolmakamacıylagençyaşta Nîşâbûr’a gitmiş ve devrinin en önemli tasavvuf bilginlerinden biri olan Ebû Ali el- Hasan b. Ali el-Dakkâk’ın derslerine katılmıştır. Daha sonra fıkıh ve kelâm dersleri almış,aldığıeğitimneticesindehadis,tefsirvetasavvufkonularındaçalışmalar yapmıştır.Đslâmmezhepleriniinceleyençalışmalardabulunmuştur.Selçuklular’ın Horasan’ı elegeçirdikleri sırada Nîşâbûr’da bulunan Kuşeyrî’nin ünü busırada bir haylifazladır.Mu‘teziletaraftarıolanSelçukluveziriAmîdülmülkKündürî’nin takibatısonrasındaEş‘arîliklehindefetvaverenlerarasındayeralmıştır.Sonraları hadisderslerivermişvehadisrivayetetmeyebaşlamıştır.Amîdülmülk’üntakibatı neticesindeyakalanarakNîşâbûr’dahapsedilmiştir.Ancakkendisihakkındada yakalanmaemriçıkartılanEbûSehlb.Muvaffak,silahlıbirgruplagelerek Kuşeyrî’ninserbestbırakılmasınıistemiş,silahlıçatışmasonucundahapsedildiği kaledenkurtarılanKuşeyrî,Horasan’ıterkederekBağdad’agitmiştir.Sekizyıla yakınbirsüreHorasan’danuzakkalanKuşeyrî,Nizâmülmülk’ünvezirolmasıyla birlikteNîşâbûr’ageridönerekmedresesindederslervermeyedevametmiştir. SultanMelikşah’ınhuzurundaĐmâmü’l-Haremeynilemünazaralardabulunduğu rivayetedilmektedir.Eserlerinigenellikletefsîrvetasavvufkonularıüzerine vermiştir.OnabüyükünkazandıraneseriRisâletü’l-Kuşeyrî’dir.Đkibölümolarak ele aldığı eserinin ilk bölümü sûfîlerin görüşleri veyaşam öykülerinden oluşurken, ikincibölümdetasavvufkavramlarınıaçıklar.Kuşeyrî’yegöretasavvufinsanı eğiten,geliştirenveolgunluğaulaştıranbirbilimdir.Ayrıcatasavvufbarışiçinde yaşamayısağlar.Nîşâbûr’dabirhânkāhsahibiolanKuşeyrî,16Rebiülahir465/30 Aralık 1072 tarihinde vefat etmiş ve medresesinde gömülmüştür 265 . 265 Kitâbü’s-siyâk,s.229-232;ĐbnAsâkir,s.271-276;Đbnü’l-Cevzî,C.XVI,s.148-149; 265 3. Ebû Ali el-Fârmedî (ö. 477/1084): 407/1016-1017 tarihinde Tûs’a bağlı FârmedköyündedoğmuşveTûs’tavefatetmiştir.Ebu’l-Kâsımel-Kuşeyrî’nin öğrencisi olan Farmedî, gençliğinde Nîşâbûr’daki Serecan Medresesi’nde ilim tahsil etmiştir.Hocasınınölümündensonra,başkabirgörüşegöredeizniyleTûs’a giderekönemlişeyhlerdenbiriolanEbu’l-Kâsımel-Cürcânî’ninterbiyesine girmiştir.UzunsüreneğtimindensonraEbu’l-Kâsımel-Cürcânî’ninkızıyla evlenmiş,şeyhindenaldığıizinledesohbetmeclisleridüzenlemeyebaşlamıştır. Ebu’l-Kâsımel-Cürcânî’ninölümündensonraonundüşünceleriniTûs’taki tekkesindedevamettirmiş,bumekânpekçokkişitarafındanönemsenmiştir.Ona vedüşüncelerineNizâmülmülkdehürmetgöstermiştir.HattaEbu’l-Kâsımel- KuşeyrîileĐmamü’l-Haremeynel-Cüveynî,Nizâmülmülk’üziyaretegeldiğinde vezir ayağa kalkıp tekrar yerine otururken, Ebû Ali el-Fârmedî ziyaretine geldiğinde onukendimakamınaoturttuğukaydedilmiştir.ÖğrencilerindenbiriolanĐmâm Gazzâlî,şeyhinindüşüncelerinihayatıboyuncadevamettirmiştir.Tekrardöndüğü Nîşâbûr’dadüşüncesiniyaymayadevametmiştir.Yazılıeserbırakmamışolmasına rağmenĐmâmGazzâlîgibiönemlibirâliminyetişmesinisağlamış,düşünceleriyle pek çok sûfîyi de etkilemiştir. Tasavvuf ile ilgili derslerini çiçeklerle donatılmış bir bahçede verdiği nakledilmektedir. Doğduğu kasabada vefat etmiştir 266 . 4.HâceAbdullahEbûĐsmailAbdullahb.Muhammedb.Aliel-Herevî (ö. 481/1089): Mutasavvıf ve şair olarak kaydedilen Hâce Abdullah, 2 Şaban 396/4 Mayıs1006tarihindeHerat’ıneskikalesiKûhendîz’dedoğmuştur.Đlköğrenimine Mâlînî Medresesi’nde başlamış, dokuz yaşına geldiğinde Kadı Ebû Mansûr el-Ezdî, Vefeyâtü’l-a‘yân,C.II,s.152-154;Ebu’l-Fidâ,Fukahâu’ş-şâfi‘îyyîn,C.II,s.451-452; Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ,C.V,s.153vd.;el-Bidâye,C.XII,s.228-229;Tabakātü’l- müfessirîn,C.I,s.338vd.;Câmî,Nefahatü’l-üns,s.618;TakîBahar,Sebk-işinâsî,C.II,s. 186;AhmedAteş,“Kuşeyrî”,ĐA,C.VI,s.1035vd.;Bilmen,TefsirTarihi,C.II,s.245vd.; Kafesoğlu,SultanMelikşah,s.172-173;Kiyânî,Tarih-iHânkâh,s.125-126;ĐsmetZeki Eyuboğlu,GününIşığındaTasavvufTarikatlarMezheplerTarihi,Đstanbul1987,s.127; Mevsû‘atü’l-müyessere, C. II, s. 1310 vd.; Menekşe, aynı tez, s. 37-38; H. Halm, “al-Kushayrī”, EI 2 ,C.V,s.526-527;SüleymanUludağ,“Kuşeyrî,Abdülkerîmb.Hevâzin”,DĐA,C.XXVI,s. 473-475. 266 Sem‘ânî,el-Ensâb,C.IX,s.218-219;ĐbnMünevver,Esrâru’t-tevhîd,s.133-135;Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 180; Câmî, Nefahatü’l-üns, 694 vd.; Ahmed b. Mahmûd, C. II, s. 10; Kafesoğlu, Sultan Melikşah,s.184;Gazzâlînâme,s.280-281;Kiyânî,Tarih-iHânkâh,s.103-104;Zerrinkûb, MedresedenKaçış,s.52;Zerrinkûb,Tasavvuf-ıĐran,s.86;Lockhart,PersianCities,s.83; Altıntaş,TasavvufTarihi,s.146;Ocak,DiniSiyaset,s.131;Şahin,aynıtez,s.18vd.;M. Achena, “Abū ‘Alī”, EI 2 , C. XII, s. 14-15. 266 Ebu’l-Fazl el-Cârûdî’nin derslerini takip ederek hadis öğrenmiştir. 417/1026 yılında bilgisiniarttırmaküzereHerat’tanNîşâbûr’agelmiştir.Ancakodöneminünlü âlimleri Ebû Đshak el-Đsferâyînî, Rüknü’l-Đslâm el-Cüveynî ve Đsmail es-Sabûnî’nin dersleriniEş‘arîolmalarısebebiyletakipetmemiştir.Değişikşehirlereyolculuklar yapıpilimmeclislerinekatıldıktansonraHerat’adönenHâceAbdullah,hadis okutmayabaşlamıştır.BusıradaEş‘arîveMu‘tezîlemezheplerinemensupdiğer âlimlerceşeriatınsınırlarınıaşmaklasuçlanarakGazneliSultanMes‘ûd’aşikâyet edilmiştir.AncakSultanıiknaederekbudönemderahatbiryaşamsürmeyi başarmıştır.Herat’ınSelçuklular’ınhâkimiyetinegirmesiylebirliktebazıâlimler onunmeclisleriniengellemeyebaşlamış,bugelişmeüzerineodaHerat’ıterk etmiştir.DahasonratekrargeridönerekEş‘arîveMu‘tezîle’yieleştirmiştir. Ulemânın şikâyeti üzerine 438/1046 tarihinde tutuklanarak hapsedilmişse de, ertesi yıltekrarHerat’adönerekKur‘antefsiriüzerindekiçalışmasınadevametmiştir. Amîdülmülk’ünEş‘arîlerüzerindekurduğubaskısayesindediğerâlimlerin baskısındankurtulmışverahatbiryaşamortamıeldeetmiştir.Ancak Nizâmülmülk’ün göreve başlaması ile bu rahatı sona ermiştir. Şâfi‘îler ve Hanefîler onuvezireşikâyetetmiş,muhalifleriileyaptığıtartışmayıkazanmasınarağmen şikâyetlerinardıarkasıkesilmeyince458/1066tarihindeBelh’esürgünedilmiştir. SürgüncezasınınbitmesisonrasındatekrarHerat’adöndüğüsırada459/1067 tarihindeHerat’agelenAlpArslanveNizâmülmülk’etekrarşikâyetedilmiştir. AncakNizâmülmülk’ünhuzurundayapılantartışmadabirkezdahahaklılığını kanıtlamışvebundansonrasultanınnezdindeitibarınıarttırmıştır.HalifeKâim Biemrillâh, Nizâmülmülk vasıtasıyla ona hediyeler gönderince itibarı daha da artan Herevî, Herat şehrindeki hânkāhında refah içinde tefsir dersleri ve vaazlarına devam etmiştir.AynızamandaeseryazmayadadevamedenHâceAbdullah,22Zilhicce 481/8Mart1089tarihindevefatetmiştir.Tasavvufvekelamkonularındapekçok eservermiştir.Aynızamandahadis,usûl,tefsir,kelamvetarihkonularında çalışmalaryapmıştır.Mezheplerkonusundaçokmutaassıpbiriolarakkaydedilir. Fıkha dair Menakıbu Đmâm Ahmed adlı eseri bulunmaktadır 267 . 267 Đbnü’l-Cevzî, C. XVI, s. 278-279; Đbnü’l-Esîr, C. X, s. 151; Tabakātü’l-müfessirîn, C. I, s. 249- 250; Şerefeddîn, aynı makale, s. 110-111; Gazzâlînâme, s. 336; Kiyânî, Tarih-i Hânkâh, s. 199; 267 5.EbûYa‘kûbYusufb.Eyyûbb.Yusufel-Hemedânî(ö.534/1139- 1140): Hemedan’a bağlı bir köyde doğmuş, daha sonra Merv’e göçmüştür. Pek çok önemliâlimdendersleralmıştır.Bağdat’tabulunduğusıradaEbûĐshakeş- Şîrâzî’dendersleralmış,zahirîilimlerkonusundaeğitiminitamamladıktansonra tasavvufayönelmiştir.ÜnlüMutasavvıfAhmedYesevî’nindeşeyhidir.Birsüre Merv’deyaşadıktansonraHerat’agöçmüştür.Merv’inilerigelenlerininricası üzerinetekrarMerv’edönmüştür.Herat’ıziyaretedipMerv’edönüşyolculuğu sırasında Herat’ın köylerinden birinde vefat etmiştir. Vefat ettiği yerde gömüldüyse de, sonraları kabri Merv’e taşınmıştır 268 . 6. Ebû Hafs Ömer b. Ahmed b. Leys et-Tâlekânî (ö. 536/1141-1142): Pek çokalandafaaliyetgösterenâlimlerdenbirisidir.Belhşehrindetasavvufla ilgilenmiştir.Aynızamandafakihtir.BunlarınyanındaBelhNizâmiye Medresesi’nin mu‘îdlerinden birisidir 269 . 7.EbûNâsrAhmedb.Ebu’l-Hasanen-Nâmekî(ö.536/1141):Câmîyye tarikatınınkurucusuolanmutasavvıfveşairdir.Horasan’ınNâmekköyünde 441/1049yılındadünyayagelmiştir.Gençlikyıllarındaboşbirhayatgeçirdikten sonraarkadaşlarıiçindüzenlediğibireğlencedekarşılaştığıbirtakımşeyler sonrasındatövbeederekCâmşehricivarındakibirdağdainzivayaçekilmiştir. Menâkıbnâmesindeyeralanbilgiyegörebusıradafıkıh,kelam,hadis,tefsir, edebiyatvetasavvufkonularındakendisiniyetiştirmiştir.Câmî,kırkyaşına geldiğinde ilham yoluyla kendisine inzivadan çıkması bildirilmiş, bunun sonrasında insanların arasına karışarak vaazlar ve nasihatler vermeye başlamıştır. Bu çerçevede Serahs,Herat,Merv,BâharzveNîşâbûr’ayolculuklaryapmıştır.Dînîgerçeklerin uygulanması ve halkın ahlaka uygun yaşaması konusunda çaba gösteren Câmî, Câm şehriyakınlarındabulunanMehâbâdköyündekizaviyesinde10Muharrem536/15 Ağustos 1141 tarihinde vefat etmiştir. En önemli eseri Ünsü’t-ta‘ibîn ve miftâhu’n- necât’tır.EserindenanlaşıldığınagöreCâmî,Sünnîkaidelerebağlıbir Mevsû‘atü’l-müyessere,C.II,s.1392vd.;Yazıcı-Uludağ,“Herevî,HâceAbdullah”,DĐA,s. 222-226; Ocak, Dini Siyaset, s. 95 vd.; Menekşe, aynı tez, s. 118-119. 268 Đbnü’l-Cevzî, C. XVIII, s. 15-16; Altıntaş, Tasavvuf Tarihi, s. 146. Altıntaş (Tasavvuf Tarihi, s. 146), onun Merv’de öldüğünü naklatmektedir. 269 Kisâî, Medâris-i Nizâmiye, s. 235. 268 mutasavvıftır.SünnetebağlıkalmayıenönemlivazifeaddederveSünnîliğin esaslarınıizaheder.KendisinebağlımüritleridahasonraCâmiyyetarikatını kurmuşlardır 270 . 3. Filozoflar 1. Hüccetü’l-Đslâm Ebu’l-Hâmîd Muhammed b. Muhammed el-Gazzâlî (ö. 505/1111): Bkz. s. 183. 2.EbûCa‘ferb.Muhammedel-Buhârî(ö.551/1156-1157):Đlkdevir filozofvedüşünürlerihakkındabilgisahibiolmuşfilozoflardanbiridir. Maverâünnehir kökenli olmasına rağmen Horasan’da yaşamış ve Đsferâyîn’de vefat etmiştir 271 . 3. Ömer Hayyâm (ö. 526/1131): Bkz. s. 213. 4.Ebu’l-Fethb.EbûSa‘îdel-Fenderûcî:Muhammedb.EbûTâhirel- Mervezî’nintalebelerindenbirisiolup,felsefealanındaiyibireğitimalmıştır. Meteorolojiveastronomikonularınıelealdığıel-Âsârü’l-ulviyyeveTefâdulu’l- hayavânâtadlıeserleribulunmaktadır.HayatınınsondönemleriniNîşâbûr’da bulunan Yusuf el-Hemedânî Medresesi’nde geçirmiştir 272 . 270 Kiyânî,Tarih-iHânkâh,s.191-192;A.S.Beveridge,”“Câmî”,ĐA,C.III,s.15;Süleyman Uludağ, “Câmî, Ahmed-i Nâmekî”, DĐA, C. VII, s. 99-100. 271 Đbnü’l-Esîr, C. XI, s. 184. 272 Đbn Funduk, Tarihu hukemâ, s. 129-130; Şeşen, Sultan Sencer’in Muhitinde, s. 450. 269 SONUÇ Kurulmuşolduklarıbölgeveşehirler,devletlerinkaderindeönemlirol oynadıkları gibi, devletler de bölge ve şehirlerin mukadderatında etkili olmuşlardır. Bundandolayıdırki,tarihtekibazıdevletlerkurulmuşolduğubölgeveyaşehrin adıylaanılırlar.Kısacadevletinkurulmuşolduğumerkez,odevletinkalbi durumundaolabilmektedir.BusebepleBüyükSelçuklular’ınkuruluşve gelişmesindeönemlibirmerkezolanHorasandabuözellikleribüyükölçüde bünyesinde barındırmaktadır. Selçuklular’ınHorasan’agelmesiylebirlikteTürktarihindeyenibirsayfa açılmışoldu.Selçuklular,burayazorunlubirgöçsebebiylegeldiklerihaldekısa süre içinde bölgenin hâkimi olmayı başarmışlardır. Selçuklular, bölgede kendinden öncekurulmuşbulunandiğerdevletlerinsiyasîorganizasyonlarınıbenimsemekte zorlanmamış,hattabazıdurumlardaonlarındaönünegeçmeyemuvaffak olmuşlardır.Busebepleçokazdevletkendindensonrakurulandevletleri Selçuklularkadaretkileyebilmiştir.NitekimSelçuklularHorasan’agelerekaçmış olduklarıtarihsayfasınahergeçengündahabüyükişleryaparakyenisayfalar eklemeyi başarmışlardır. Onların siyasî başarılarının merkezi hiç kuşkusuz Horasan olmuştur. Selçuklular’ın,GaznelilergibibüyükdevletinelindenHorasan’ıele geçirmeleriveburadadevletlerinikurmalarıbiletekbaşınabirbaşarıkabul edilmelidir.DevletinkurulmasındansonraHorasanmerkezliyeniyapılanmave Selçuklular’ınilkbaşkentininHorasan’dayeralması,bölgeyidevletinmerkezi konumuna getirmiştir. Diğer taraftan Horasan, daha ziyade hanedan mensuplarınca yönetildiğiiçin,bölgenindevletüzerindekietkisiherzamaniçingeçerliliğini sürdürmüştür.Bölgeninaskerîönemidesultanlarvediğerhanedanüyelerinin üzerinde dikkatlice durdukları bir konu olarak göze çarpmaktadır. Nitekim Horasan, sultanlariçinordularınayeniaskerkattıklarıbirmerkezolduğugibi,bazıhanedan üyelerinin de iktidarı ele geçirmek üzere hazırlandığı harekât üssü durumundadır. Zamanla batıya yönelen Selçuklular, başkentlerini Rey, daha sonra Isfahân’a taşımışolmalarınarağmen,ülkenindoğusuylailgilisiyasîplanlarındaHorasan 270 öneminikorumayadevametmiştir.GaznelilerveKarahanlılarileyapılan mücadelelerdeHorasanşehirlerilojistiküsolarakkullanılmıştır.Belkide Horasan’ınjeopolitiköneminigösterenenönemliörneği,Sencer’insultanolarak batıya gelmeyi tercih etmeyerek, devletin merkezini tekrar doğuya, Merv’e taşıması olarak vermek mümkündür. Kurulduklarıgündenitibarenhergeçengündahagüçlübirdevlethaline gelen Selçuklular, Horasan’da siyasî konularda elde ettikleri başarılarını kültürel ve ekonomiksahadadadesteklemişlerdir.Tarihtekienönemlieğitimkurumlarından biriolanNizâmiyeMedreseleri’ndendördüHorasanşehirlerindeinşaedilmiştir. Yine Sultan Tuğrul Bey’in tesis ettirdiği ilk kurumlardan biri de bir medrese olup, Nîşâbûr’da bulunmaktadır. Horasan’ın köklü geçmişinden gelen ilim merkezi olma özelliğiSelçuklulartarafındandakorunmuş,bununneticesindeilimvekültür alanındaçokbüyükgelişmesağlanmıştır.Horasan’dakibugelişmedönemşartları gereğisadecedînîkonulardaolmamış,edebiyatvefenbilimlerindedekendisini göstermiştir.Öyleki,Horasanmenşelipekçokşairvebilimadamınıneserleri günümüze kadar ulaşmıştır. SelçuklulardönemindeHorasan’dakiilmîyapıbirhayligüçlüdür.Sünnî mezheplerinağırlıktaolduğubölge,HanefîveŞâfi‘îilimadamlarınınyoğunilmî çalışmalarıyladöneminilimmerkezlerindenbiriolmuştur.Hattabölgedeyetişen bazıbilimadamlarıBağdatveDımaşkgibişehirlerdeeğitimhayatınınsaygın kişilerindenolmuşken,pekçoksayıdakişideilimöğrenmeküzereHorasan’da yaşayan alimlerin öğrencisi olmak için bölgeye gelmiştir. Horasan’ıngüçlüyönlerindenbiridedüşüncehayatınayapmışolduğu büyükkatkılarolarakgözeçarpmaktadır.Türkistan’daortayaçıkanbazıtasavvuf düşünceleriHorasan’daolgunlaşmış,dahasonradabölgeninbudüşünceleriköprü vazifesigörmesisebebiylebatıyaulaşmıştır.Özellikle“HorasanErenleri”ve onlarınçabalarıylabölgedeoluşangüçlüdüşünceyapısı,TürkiyeSelçukluları’nın yaşadığı dönem ve Osmanlılar’ın ilk dönemlerindeki tasavvufyaşantısını güçlü bir şekildeetkilemiştir.HattabuetkiOsmanlılarsayesindeBalkanlar’akadar ulaşmıştır. 271 Horasan’dakurulandevletheralandagöstermişolduğubüyükgelişmeyle kendindensonrakurulanpekçokdevletedeetkietmiştir.Nitekimdahasonra kurulmuşolandiğerSelçukluDevletleriveOsmanlılar,BüyükSelçuklular Devleti’ninsiyasî,askerîvekültürelmirasınıdasahiplenmişlerdir.Büyük Selçuklular Devleti’nin teşkilâtlanmada sağlamış olduğu gelişme diğer devletlere de büyük orandaetki etmiştir. Selçuklular’dan öncede var olan, ancak özellikle vezir Nizâmülmülk’ün çabalarıylaen üst derecede verim alınan iktâ sistemi, bunların en önemlisi olarak kabul edilebilir. 272 KRONOLOJĐ 350/961Selçuk Bey’in Cend’de bir beylik kurması. 416/1025Gazneli Mahmûd ile Karahanlı Hükümdarı Yusuf KadırHan’ınMâverâünnehir’debiraraya gelmesi. 426/1035Karahanlı Ali Tegin’in ölümü. 426/1035Selçuklular’ın Horasan’a gelmeleri. Şaban 426/Haziran 1035NesâSavaşı’ndaSelçuklular’ınGazneliler’i mağlup etmesi. 1 Recep 428/22 Nisan 1037Çağrı Bey adına Merv’de hutbe okunması. Şaban 429/Mayıs 1038Gazneliler’inSelçuklularkarşısındaikinci yenilgisi. 429/1038 TuğrulBey’inNîşâbûr’ahâkimolmasıveadına hutbe okutması. 429/1137-1038Selçuklular’ın ilk kez Herat üzerine yürümesi. Şaban 430/Mayıs 1039Selçuklular’ınGazneliler’itekraryenmesive sonrasında yapılan barış. 8 Ramazan 431/23 Mayıs 1040Dandanakan Savaşı 432/1040Belh’in Selçuklular’ın eline geçmesi. 435/1043ÇağrıBey’inBelh,Toharistân,Vahş,Velvalicve Kubâdiyân’ı Alp Arslan’a vermesi. 444/1052-1053 Beyhak’ta büyük bir depremin meydana gelmesi. Safer 452/Mart 1060ÇağrıBey’inölümüveoğluAlpArslan’ın Horasan’a hâkim olması. 455/1063Tuğrul Bey’in ölümü. 456/1063-1064Musa Yabgu’nun Alp Arslan’a karşı isyan etmesi. 16 Zilhicce 456/29 Kasım 1064Vezir Amîdülmülk el-Kündürî’nin öldürülmesi. 456/1063-1064NîşâbûrNizâmiyeMedresesi’nininşaedilmeye başlanması. Cemaziyelâhir 458/Mayıs 1066 Horasan’da büyük bir depremin meydana gelmesi. 458/1065-1066SultanAlpArslan’ınMervyakınlarındaki Radgân’da Melikşah’ı veliaht tayin etmesi ve bazı Horasanşehirlerinihanedanmensuplarına vermesi. 273 458/1065-1066 Merv’in Arslanşah’a iktâ edilmesi. Rebiülevvel 465/Kasım 1072Sultan Alp Arslan’ın ölümü. Rebiülâhir 465/Aralık 1072Melikşah’ınsaltanatınıkorumakamacıyla Nîşâbûr’a gelmesi. 465/1072BelhhâkimiAyazileBatıKarahanlıhükümdarı Şemsülmülk I. Nasr b. Đbrahim arasındaki savaş. 465/1072/1073SultanMelikşah’ınNizâmülmülk’üatabegtayin etmesi ve Tûs şehrini ona iktâ etmesi. 465/1072-1073 Sultan Melikşah’ın Herat’ı kardeşi Böribars’a iktâ emesi. 465/1072Ebu’l-KâsımAbdülkerîmb.Hevâzinb.Abdullah b. Talha el-Kuşeyrî’nin ölümü. 466/1074SultanMelikşah’ınBelhveToharistan’ıkardeşi Tekiş’e iktâ etmesi. 473/1081Tekiş’inHorasan’ınbüyükbölümünüele geçirerek isyan etmesi. 477/1084-1085 Tekiş’in ikinci isyanı. 477/1084-1085Tekiş’inhâkimiyetbölgelerininveliahtAhmed’e iktâ edilmesi. 477/1084Mutasavvıf Ebû Ali el-Fârmedî’nin ölümü. 478/1085Đmâmü’l-HaremeynEbu’l-Me‘alîAbdülmelikb. Abdullah b. Yusuf el-Cüveynî’nin ölümü. 480/1087-1088 Beyhak’takibazıbazıkarşıtgruplarınbirbiriyle çatışması. 481/1088-1089Veliaht Ahmed’in ölümü. 16 Şevval 485/19 Kasım 1092Sultan Melikşah’ın ölümü. 487/1094Tekişb.AlpArslan’ınSultanBerkyaruk tarafından öldürülmesi. 488/1095ĐsyanedenArslanArgun’unkardeşiBöribars’ı mağlup etmesi. 488/1095Arslan Argun’un Böribars’ı öldürtmesi. Zilhicce 488/Aralık 1094AdıbelirtilmeyenSelçukluemîrininNîşâbûr’u kuşatması. 489/1095KuşatmanınardındanNîşâbûr’dakiHanefî-Şâfi‘î ittifakının Kerrâmîlerle mücadele etmesi. 17 Safer 490/3 Şubat 1097Arslan Argun’un öldürülmesi. 274 Cemaziyelevvel 490/Nisan 1097MelikSencer’inNîşâbûr’agelereksavaşmadan şehre hâkim olması. 490/1096-1097Emîr-iemîrânadıylameşhurolanMuhammedb. Süleymanb.AlpArslan’ınBelh’ielegeçirmek üzereisyanetmesiveSencertarafındanmağlup edilerek öldürülmesi. Receb 492/Haziran 1098 SelçukluhanedanınamensupDevletşah’ın VelvalicveKemnec’ielegeçirmesi,Sencer’e yenilmesi sonrasında gözlerine mil çekilmesi. 492/1098-1099Horasan’ınağırbirkışgeçirmesisonrasında meydana gelen kıtlık. 493/1099-1100ĐsyanedenEmîrHabeşîb.Altuntak’ınSencer’e mağlup olması ve öldürülmesi. 494/1100-1101Sencer’inemîrlerindenBozkuş’unKuhistânve Tabes’teki Bâtınîler üzerine sefer düzenlemesi. 497/1103-1104EmîrBozkuş’untekrarBâtınîlerüzerinesefer düzenlemesi. 498/1104-1105 Turaysîs’teyaşayanBâtınîler’inbölgedeyağma faaliyetlerinde bulunması. 500/1100 Herattekniğiolarakadlandırılanmetalişleme tekniğinin ortaya çıkmaya başlaması. 504/1110Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Ali el-Kiyâ el- Herrâsî’nin ölümü. 505/1111-1112Horasan’da büyük bir depremin meydana gelmesi. 505/1111Hüccetü’l-ĐslâmEbûHâmîdMuhammedb. Muhammed el-Gazzâlî’nin ölümü. 507/1113Ebu’l-MuzafferMuhammedb.Ahmedel-Ümevî el-Ebîverdî’nin ölümü. Muharrem 510/Mayıs 1116Tûs’taki Sünnî ve Şi‘îler arasındaki çatışmalar. 511/1117 Sencer’invezirlerindenbiriolanSadrüddîn Muhammedb.Fahrülmülkb.Nizâmülmülk’ün Emîr Kaymaz tarafından öldürülmesi. 513/1119Save Şavaşı. 515/1121’den önce EbûHâtimMuzafferb.Đsmailel-Đsfizârî’nin ölümü. 520/1126Sencer’inHorasan’ınfarklıbölgelerindeBâtınîler ile mücadele emri vermesi. 526/1131Ömer Hayyâm’ın ölümü. 527/1132-1133Horasan’da büyük bir depremin meydana gelmesi. 275 528/1133-1134Bâtınîler’inelindebulunanGirdkûhkalesinin Emîr Erkuş tarafından kuşatılması. 529/1134-1135Ebu’l-HasanAbdülgâfirb.Đsmailb.Abdülgâfir el-Fârisî’nin ölümü. 532/1137-1138Horasan’ıntamamındabüyükkıtlığınmeydana gelmesi. 532/1137-1138 Sebzevâr’dabazıkarşıtgruplarınbirbiriyle çatışması. 533/1138-1139Muhammedb.Ahmedb.el-Hüseyinb.EbûBişr el-Harakî’nin ölümü. 536/1141Sencer’in Katvan Savaşı’nda mağlup olması. 536/1141EmîrtabipŞerefü’z-zamanEbûAbdullah Muhammed b. Yusuf el-Îylâkî’nin ölümü. 536/1141-1142 Beyhak’ta aşırı yağışlar sonunda tarım ürünlerinin büyük zarar görmesi. Rebiülevvel 536/Ekim 1141HârizmşahAtsız’ınMerv’egirerekyağmalaması ve adına hutbe okutması. Zilkade 537/Haziran 1143 SebzevârileCeşmşehrihalkıarasındaolayların patlak vermesi. Recep 538/Ocak 1144Đki şehir arasındaki olayların tekrarlanması. 544/1149-1150Herat valisi Ali Çetrî’nin isyanı. 546/1151-1152Emîr Kucuk’un Turaysîs’e sefer düzenlemesi. 546/1151-1152Edîb Sâbir’in ölümü. 548/1153SultanSencer’inOğuzlar’ayenilmesiveesir düşmesi. 548/1153EbûSa‘dMuhyiddînMuhammedb.Yahyab. Mansûr en-Nîşâbûrî’nin ölümü. Cemaziyelahir 548/Eylül 1153Süleymanşahb.MuhammedTaparadına Nîşâbûr’da hutbe okutulması. 548/1154-1155 VezirTâhirb.Fahrülmülkb.Nizâmülmülk’ün ölümü. 549/1154 Bâtınîler’inKuhistân’danhareketederek Horasan’ı yağma etmesi. 549/1154-1155Hârizmşah Atsız’ın kardeşi Yınaltekin’in Belh ve çevresine sefer düzenlemesi. 550/1155MüeyyedAy-Aba’nınNîşâbûrveçevresini Oğuzlar’dan geri alması. Şevval 551/Kasım-Aralık 1156Bâtınîler’in Tabes’te karışıklıklara neden olması. 276 Ramazan 551/Ekim-Kasım 1156Sultan Sencer’in Oğuzlar’ın elinden kurtulması. Rebiülevvel 552/Nisan 1157Sultan Sencer’in ölümü. 553/1158BahâeddînEbûMuhammedAbdülcelîlb. Abdülcebbâr el-Harakî’nin ölümü. 562/1167Ebû Sa‘d Abdülkerîm b. Ebû Bekr Muhammed b. Abdülcabbâr Sem‘ânî el-Mervezî’nin ölümü. 565/1169Ebu’l-HasanZahîrüddînAlib.Zeydb. Muhammed el-Beyhakî’nin ölümü. 277 KAYNAKÇA ÂBÂDÎ, Mahmûd Necm: Tarih-i Tıbb der Đran, Pes ez Đslâm, Tahran 1366 hş. ……………..: “Eş‘arî, Ebü’l-Hasan”, DĐA. ACHENA, M.: “Abū ‘Alī”, EI 2 . AGACANOV,SergeyGrigoreviç:Oğuzlar,çev.EkberN.Necef-Ahmet Annaberdiyev, Đstanbul 2002. ……………..:Selçuklular,çev.EkberN.Necef-AhmedAnnaberdiyev,Ötüken, Đstanbul 2006. AHMED B. MAHMÛD: Selçuk-Nâme, haz. E. Merçil, Đstanbul 1977, I-II. ALLEN, James W.: Islamic Metalwork, The Nuhad es-Said Collection,London 1982. ALPARSLAN, Ali: “Edebiyatta Alparslan”, TM, sayı: 17, Đstanbul 1972. ALPTEKĐN,Coşkun:“SelçukluParaları”,SelçukluAraştırmalarıDergisi,sayı: 3, Ankara 1971. ALTINTAŞ, Hayrani: Tasavvuf Tarihi, Ankara 1986. AMĐR-MOEZZĐ, Mohammad Ali: “al-Tūsī”, EI 2 . ANSARĐ, A. S. Bazmee: “Cûzcânî”, DĐA, C. VIII, s. 98-99. ……………..: “al-Djūzdjānī”, EI 2 . ARBERRY, A. J.: Mîrâs-ı Đrân, Farsça çev. A. Bîreşk-B. Pâzârgâd-A. Hâtemî- M. Sa‘îdî- Đ. Sadîk- M. Mu‘în, Tahran 1336 hş. ……………..:TasavvufĐslâmMistiklerininÖyküsü,çev.ĐbrahimKapaklıkaya, Đstanbul 2004. ARENDONK, C. V.: “Đbn Hurdâzbîh”, ĐA. ……………..: “Đbn Havkal”, ĐA. “Arslan Argun”, ĐA. ARSLANTAŞ, Nuh: Emeviler Döneminde Yahudiler, Đstanbul 2005. ASHTOR,E.:ASocialandEconomicHistoryoftheNearEastintheMiddle Ages, London 1976. ASLANAPA, Oktay: Türk Sanatı, Đstanbul 1999. ……………..: “Đlk Müslüman Türk Devletlerinde Kültür ve Sanat”, Türkler, VI. ATAGARRĐYEV, Yegen: “X-XII. Yüzyıllarda Merv”, Türkler, V. ATEŞ, Ahmed: “Kuşeyrî”, ĐA. ……………..: “Enverî”, ĐA. AVCI, Casim-Yavuz, Yusuf Şevki: “Đbnü’l-Cevzî”, DĐA. 278 ……………..: “Nasîhatü’l-Mülûk”, DĐA. AYAN, Ergin: Büyük Selçuklu Đmparatorluğu’nda Oğuz Đsyanı, Đstanbul 2007. AZAMAT, Nihat: “Nâsır-ı Husrev”, DĐA. AZĐMÎ,EbûAbdullahMuhammed:AzimîTarihi(SelçuklularDönemiyleĐlgili Bölümler:H.430-538),Metin,Çeviri,NotlarveAçıklamalarA.Sevim, TTKY, Ankara 1988. BAHAR,MuhammedTakî:Sebk-işinâsîyâtarih-itatavvur-inesr-iFârsî, Tahran 1337 hş. BÂHARZÎ, Ebu’l-Hasan Ali b. el-Hasan b. Ali: Dümyetü’l-kasr ve ‘usratü ehli’l- ‘asr, nşr. Abdülfettâh Muhammed el-Hulv, Kahire 1968. BAKIR, Abdülhalik: “OrtaçağĐslâm Dünyasında Dokuma Sanayi”, Belleten, sayı: 241, Ankara 2000. BAKTIR, Mustafa: “Hutbe”, DĐA. BALA, Mirza: “Đsfahan”, ĐA. “Balkh”, Encyclopaedia Judaica. BARTHOLD,V.V.:MoğolĐstilâsınaKadarTürkistan,haz.HakkıDursun Yıldız, TTKY, Ankara 1990. BARTHOLD,W.:“HeratveHerirûdBoyu”,çev.ĐsmailAka,Đstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, sayı: 27, Đstanbul 1973. ……………..: “Bâdgîs”, ĐA. ……………..: “Bādghīs”, EI 2 . ……………..: “Badakhshān”, EI 2 . ……………..: “Bâmiyân”, ĐA. ……………..: “Bāmiyān”, EI 2 . ……………..: “Bedehşan”, ĐA. ……………..: “Būshandj”, EI 2 . ……………..: “Bûşenc”, ĐA. ……………..: “Ebû Müslim”, ĐA. ……………..: “Gardīzī”, EI 2 . ……………..: “Hâfız Ebrû”, ĐA. ……………..: “Huttel”, ĐA. ……………..: “Tâhîrîler”, ĐA. ……………..: “Tohâristan”, ĐA. ……………..: “Tukhāristān”, EI 2 . BAUSANI, Alessandro: The Persians, London 1975. ……………..:“ReligionintheSaljuqPeriod”,TheCambridgeHistoryofIran (CHI), Cambridge 1968, V. 279 BAYRAKTAR, Mehmet: Đslâm’da Bilim ve Teknoloji Tarihi, Ankara 2000. BAYRAMOB,Kakacan:“MervMimarlıkMektebi’neBağlıBazıÖnemliAnıtlar Üzerine”,IV.MillîSelçukluKültürveMedeniyetiSemineriBildirileri, Konya 1995. BECKER, C. H.: “Balādhurī”, EI 2 . ……………..: “Belâzürî”, ĐA. BEDΑ,Muhammed:“NovrûzderDovrehâ-yıĐslâmî”,Nuhustîn-icelsât-ı sohenrânî ve bahs der bâre-i ceşn-i Nevrûz ve çehârşenbe-i sûrî ve sîzde-i bider,Đntişârât-ıĐdâre-iKülliNigâriş-iVezâret-iFerheng-iHüner,Tahran 2536 şehinşahî. BELÂZURÎ,Ahmedb.Yahyâb.Câbir:Fütûhu’l-büldân,nşr.M.J.DeGoeje, Leiden 1870/çev. Mustafa Fayda, Ankara 2002. “BelhveĐsmâ-yiânderLehceha-yiAkvâmveMülk”,Aryana,41115/8,Kabil 1336. BERTHELS, E.: “Muizzî”, ĐA. BEVERIDGE, A. S.: “Câmî”, ĐA. BEYHAKÎ,Ebu’l-FazlMuhammedb.Hüseyin:Tarih-iBeyhakî,nşr.AliEkber Feyyaz, Tahran 2536 şehinşahi. BĐLGE, Mustafa L.: “Ahsenü’t-tekāsîm”, DĐA. BĐLGĐN, Orhan: “Esedî-i Tûsî”, DĐA. ……………..: “Gerdîzî”, DĐA. BĐLMEN, Ömer Nasuhi: Tefsir Tarihi (Tabakatü’l-Müfessirîn), Ankara 1960. BLACHÉRE, R.: “Yâkūt Rûmî”, ĐA. BOLAT, Ali: Bir Tasavvuf Okulu Olarak Melâmetîlik, Đstanbul 2003. BOSWORTH,C.E.:TheGhaznavidsTheirEmpireinAfghanistanand Eastern Iran 994:1040, Edinburg 1963. ……………..: Đslâm Devletleri Tarihi, çev. E. Merçil-M. Đpşirli, Đstanbul 1980. ……………..:“ThePoliticalandDynasticHistoryoftheIranianWorld(A.D. 1000-1217)”, The Cambridge History of Iran, Cambridge 1968. ……………..: “Dandānkān”, EI 2 . ……………..: “Djādjarm”, EI 2 . ……………..: “Đsfarāyīn”, EI 2 . ……………..: “Đsfizārī”, EI 2 . ……………..: “Hudūd al-‘Alām”, EI 2 . ……………..: “Khurāsān”, EI 2 . ……………..: “Kh w āf”, EI 2 . ……………..: “Khulm”, EI 2 . 280 ……………..: “Marw al-Rūdh”, EI 2 . ……………..: “Mayhana”, EI 2 . ……………..: “Maymana”, EI 2 . ……………..: “Nasīhat al-Mulūk”, EI 2 . ……………..: “Sarakhs”, EI 2 . ……………..: “Sabzawār”, EI 2 . ……………..– Jackson, P.: “Shabānkāra‘ī”, EI 2 . ……………..: “Toghril (I) Beg”, EI 2 . BOWEN, Harold: “Notes on Some Early Seljuqid Viziers”, Bulletin of the School of Oriental and African Studies (BSOAS), sayı: 20, London 1957. ……………..: “Nizām al-Mulk”, EI 2 . BOZKURT, Nebi: “Medrese”, DĐA. BROCKELMANN, C.: “Abīwardī”, EI 2 . ……………..: “Beyhakî”, ĐA. ……………..: “Cüveynî, Addbullah b. Yusuf”, ĐA. ……………..: “Cüveynî”, ĐA. ……………..: “Djuwaynī”, EI 2 . ……………..: “Ebîverdî”, ĐA. ……………..: “Đbn Asâkir”, ĐA. ……………..: “Đbn Hallikân”, ĐA. ……………..: “Đbn Kesîr”, ĐA. ……………..: “Kemâleddîn”, ĐA. ……………..: “Yâkûbî”, ĐA. BROWNE, Edward G.: A Literary History of Persia, Cambridge 1956. BULLIET, Richard W.: The Patricians of Nishapur, Cambridge 1972. ……………..:“ThePolitical-ReligiousHistoryofNishapurintheEleventh Century”, Islamic Civilisation 950-1150, ed. D. S. Richards, London 1973. ……………..:“NumismaticEvidenceForTheRelaitonshipBetweenTughrilBeg andChagrī”,NearEasternNumismatics,Iconography,Epigraphyand History,HonorofGeorgeC.Miles,Ed.DickranK.Kouymjian,Beyrut 1974. BUNDÂRÎ,el-Fethb.Alib.Muhammed:Zübdetü’n-nusraveNuhbetü’l-usra, nşr.M.Th.Houtsma,Leiden1889/çev.KıvameddinBurslan,Irakve Horasan Selçukluları Tarihi, TTKY, Ankara 1999. BÜCHNER, V. F.: “Hulm”, ĐA. ……………..: “Sâmânîler”, ĐA. 281 “Bündârî”, ĐA. BÜNYADOV, Ziya: Hârezmşahlığı ve Enuştekinler Devleti, çev. Tural Rızayev, Đstanbul 2003. CAHEN, Cl.: “Tribes, Cities and Social Organization”, The Cambridge History of Iran, Cambridge 1975. ……………..: “Arslan Arghūn”, EI 2 . ……………..: “Azīmī”, EI 2 . ……………..: “Đbn al-Djawzī”, EI 2 . ……………..: “Đktā‘”, EI 2 . CALDER,Norman:“FridayPrayerandtheJuristicTheoryoftheGovernment: Sarakhsī, Shīrāzī, Māwardī”, BSOAS, sayı: 49, London 1986. CANTAY, Gönül:“Türk Mimarîsinde Kervansaraylar”, Türkler, VI. CERRAHOĞLU, Đsmail: Tefsir Tarihi, Diyanet Yayınları, Ankara 1988. CEZAR, Mustafa: Anadolu Öncesi Türklerde Şehir ve Mimarlık, Đstanbul 1977. CHENEB, Moh. Ben: “Zehebî”, ĐA. el-CUVEYNÎ,MÜNTECEBÜDDÎNBEDΑel-ATABEK:Atebetü’l-ketebe,nşr. Muhammed Kazvînî-Abbâs Đkbâl, Tahran 1329. CÛZCÂNÎ,KadıMinhâc-ıSirâc:Tabakāt-ıNâsırîyâTarih-iĐrânve’l-Đslâm, nşr. ‘Abdülhayy Habîbî, Tahran 1363 hş. ÇELEBĐ, Ahmed: Đslâm’da Eğitim-Öğretim Târihi, çev. Ali Yardım, y.y. t.y. ÇELEBĐ, Đlyas: “Mu‘tezile”, DĐA. ÇETĐN, Osman: “Horasan”, DĐA. ÇĐFTÇĐ, Hasan: Klâsik Fars Edebiyatında Hiciv ve Sosyal Eleştiri, Ankara 2002. DAFTARY,Farhad:ĐsmaililerTarihveÖğretileri,çev.ErdalToprak,Đstanbul 2005. DANIEL,EltonL.:ThePoliticalandSocialHistoryofKhurasanUnder Abbasid Rule 747-820, Chicago 1979. DAVUDÎ,ŞemseddinMuhammedb.Alib.Ahmed:Tabakātü'l-müfessirîn,nşr. Ali Muhammed Ömer, Kahire 1972. De FOUCHÉCOUR, Ch.-H.: “‘Umar Khayyām”, EI 2 . ed-DEFFA‘,AliAbdullah:el-Ulumu’l-bahtefi’lhadarati’l-‘arabiyyeve’l- islâmiyye, Beyrut 1983. DELLA VIDA, G. Levi: “Emevîler”, ĐA. DEVLETŞAH,Devletşahb.AlâüddevleBahtişâhes-Semerkandî:Tezkiretü’ş- şuarâ/çev. Necati Lugal, Devletşah Tezkiresi, Đstanbul 1977. DIETRICH, A.: “Đbn al-Kıftī”, EI 2 . DIEZ, E.: “Minâre”, ĐA. 282 ed-DÎB, Abdülazîm: “Cüveynî, Đmâmü’l-Haremeyn”, DĐA. DUNLOP, D. M.: “Bayhakī”, EI 2 . EBÛDÜLEF:Sefernâme-yiEbûDülefderĐran,er-Risâletü’s-sâniye,nşr.V. Minorsky/Farsça çev. Seyyid Ebu’l-Fazl Tabâtabâî, Tahran 1342 hş. ELISSÉEFF, N.: “Đbn ‘Asākir”, EI 2 . EMĐN,Ahmed: Zuhrü’l-Đslâm, Kahire 1966. EncyclopaediaofAfghanistan,Land&People,ed.P.Bajpai-S.Ram,NewDelhi 2002. ENSÂRÎ,Kâsım:“Abdullah-ıEnsârî’ninHayatı,EserleriveTasavvufîGörüşleri”, çev. Ali Güzelyüz, Şarkiyat Mecmuası, sayı: 9, Đstanbul 2006. EREL,Şerafettin:NâdirBirkaçSikke,sayı:3,Đstanbul1970es-Salih,Suphi: Đslâm Mezhepleri ve Müesseleri, çev. Đbrahim Sarmış, Đstanbul 1981. ERGĐNSOY, Ülker: Đslam Maden Sanatının Gelişmesi, Đstanbul 1978. EYUBOĞLU,ĐsmetZeki:GününIşığındaTasavvufTarikatlarMezhepler Tarihi, Đstanbul 1987. “Ezrakî”, ĐA. el-FÂRĐSÎ,Đmâmel-HâfızEbu’l-Hasan:el-MuhtasarminKitâbi’s-siyâkli- Tarihi’n-Nîsâbûr, nşr. Muhammed Kâzım el-Mahmûdî, Tahran 1384. el-FARUKÎ, Muhammed: “The Development of the Institution of Madrasah and the Nizamiyah of Baghdad”, Islamic Studies, Đslamabad 1987. FAYDA, Mustafa: “Belâzürî”, DĐA. FEHÉRVÁRI,Géza:IslamicPottery,AComprehensiveStudyBasedonThe Barlow Collection, London 1973. ……………..:“SanatveMimari”,çev.ĐrfanPamuk-EnverPamuk,ĐslâmTarihi Kültür ve Medeniyeti, Đstanbul 1989. FINSTER, Barbara: “The Saljūqs as Patrons”, The Art of the Saljūqs in Iran and Anatolia, ed. Robert Hillenbrand, Costa Mesa 1994. FRYE, R. N.: “Balkh”, EI 2 . ……………..: “Harāt”, EI 2 . FÜCK, J. W.: “Đbn Khallikān”, EI 2 . GANDJEÏ,Tourkhan:“TurkishinPre-MongolPersianPoetry”,BSOAS,sayı:49, London 1986. GAUBE, H.: “Sūk”, EI 2 . GAZZÂLÎ:Mekâtîb-iFârsi-yiGazzâlî,nşr.AbbâsĐkbâl,Tahran1363hş./çev. Gürsel Uğurlu, Đmâm Gazzâlî’nin Mektupları, Đstanbul 2002. ……………..:et-Tibru’l-mesbûkfîNasîhatü’l-mülûk,haz.CelaleddînHumayî, Tahran 1988/çev. Hüseyin Okur, Yöneticilere Altın Öğütler, Đstanbul 2005. “Gazzâlî”, DĐA. 283 GERÂYLÎ, Ferîdûn: Nîşâbûr Şehr-i Fîrûze, Meşhed 1373. GERDÎZÎ, Ebû Sa‘îd ‘Abdülhayy b. el-Dahhâk Đbn Mahmûd: Zeynü’l-ahbâr, haz. ‘Abdülhayy Habîbî, Tahran 1347 hş. GILLIOT, Cl.: “Yākūt al-Rūmī”, EI 2 . GOLDEN,PeterB.:TürkHalklarıTarihineGiriş,çev.OsmanKaratay,Ankara 2002. GOLOMBEK,Lisa:“TheResilienceoftheFridayMosque:TheCaseofHerat”, Muqarnas I, London 1983. GÖLPINARLI, Abdülbaki: Melâmilik ve Melâmîler, Đstanbul 1931. GÖZÜBENLĐ, Beşir: “Cüveynî, Rüknü’l-Đslâm”, DĐA. GRIFFEL,Frank:“TolerationandExlusion:al-Shāfi‘īandal-Ghazālīonthe Treatment of Apostates”, BSOAS, sayı: 64, London 2001. GRUBE, Ernst J.: Landmarks of The World’s Art, The World of Islam, London 1967. GÜRBÜZ,Meryem:Hârizmşahlar’daDevletTeşkilâtı,EkonomikveKültürel Hayat, Đstanbul Üniversitesi Sosyal Blimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Đstanbul 2005. HABÎBÎ,Abdülhayy:Tarih-iMuhtasar-ıAfganistan,ezzemân-ıkadîmtâ hurûc-ı Çingîz, Kabil 1967. ……………..: Tarih-i Afganistan, Tahran 1367. HADJ-SADOK, M.: “Đbn Khurradādhbih”, EI 2 . “Hâfız-ı Ebrû”, DĐA. HAIG, T. W.: “Saffârîler”, ĐA. ……………..: “Sebzvar”, ĐA. HÂFIZEBRÛ,NûreddînAbdullahb.Lütfullah:Coğrafya-yiTarih-iHorasan, nşr. Gulâmrızâ Verehrâm, Tahran 1370 hş. HAMDULLAHMÜSTEVFÎ:Tarih-iGüzîde,nşr.Abdü’l-HüseynNevâî,Tahran 1364 hş. ……………..: Nüzhetü’l-kulûb, nşr. Muhammed Debir Siyâkî, Tahran 1336 hş. HAMĐDULLAH, Muhammed:“Serahsî”, ĐA. HÂNDMÎR: Düstûru’l-vüzerâ, nşr. Saîd Nefîsî, Tahran 2535 şehinşahî. HARTMANN, R.: “Belh”, ĐA. ……………..: “Cûzcân”, ĐA. ……………..: “Cüveyn”, ĐA. ……………..: “Djūzdjān”, EI 2 . ……………..: “Djuwayn”, EI 2 . al-HASSAN, A. Y.- Hill, D. R.: “Ma‘din”, EI 2 . 284 HASHMĐ, Abbas: Successors of Mahmūd of Ghazna, In Political, Cultural and Administrative Perspective, Karachi 1988. HERMANN, Georgina-PETERSEN, Andrew: Ancient Merv, London 1997. HILLENBRAND, Carole: “Rāwandī”, EI 2 . HĐNDÎ,ŞiblîNu‘mânî:Şu‘araü’l-AcemyâTarih-iŞu‘araveEdebiyat-ıĐran, Farsça çev. Seyyid Muhammed Geylânî, Tahran 1363. HOCANĐYAZOV, T.:KatalogMonetGosudarstuaVelikihSelcukov(Büyük SelçukluDevletiSikkeleriKataloğu),Red.TürkmenistanSSRĐlimler Akademisi, Aşkabad 1979. HONIGMANN, E.: “Nîşâpûr”, ĐA. ……………..: “Nīshāpūr”, EI 2 . HOUTSMA, M. Th.: “Bundārī”, EI 2 HUART, Cl.: “Bâharz”, ĐA. ……………..: “Beyhak”, ĐA. ……………..: “Horasan”, ĐA. ……………..: “Đsferâyîn”, ĐA. ……………..: “Tâlekân”, ĐA. Hudûdü’l-‘alem min el-meşrık ile’l-mağrib, nşr. Minûçehr Sutûde, Tahran t.y. HUMAYÎ,Celâleddîn:Gazzâlînâmeşerh-ihâlveâsârveefkâr-ıimâm-ı Muhammed Gazzâlî, Tahran 1368 hş. HUNKAN, Ömer Soner: Türk Hakanlığı Karahanlılar, Đstanbul 2007. HUNSBERGER,AliceC.:NasirKhusraw,TheRubyofBadakhshan,London- New York 2000. el-HÜSEYNÎ,SADREDDÎN:Ahbârü’d-Devleti’s-Selcukiyye(Zübdetü’t- tevârih),nşr.MuhammedĐkbal,Lahor1933/çev.NecatiLugal,TTKY, Ankara 1999. ISFAHÂNÎ,ĐMÂDÜDDÎN:Harîdetü’l-kasrvecerîdetü’l-‘asr,nşr.Adnan Muhammed el-Ta‘me, Tahran 1999. ĐBN ASÂKĐR, Ebu’l-Kâsım Ali b. Hasan b. Hibetullah: Tebyînu kezibi’l-müfterî fî mâ nusibe ile’l-imâm Ebi’l-Hasan el-Eş‘arî, Beyrut 1984. ĐBN FUNDUK, Ebu’l-Hasan Ali b. Zeyd el-Beyhakî: Tarih-i Beyhak, nşr. Ahmed Behmenyâr, Tahran t.y. ……………..: Tarihu hukemâi’l-Đslâm, nşr. Muhammed Kürd Ali,Dımaşk 1946. ĐBNHALLĐKÂN:Vefeyâtü’l-a‘yânveenbâuebnai’z-zamân,nşr.ĐhsanAbbas, Beyrut1968/Türkçeçev.MehmedRodosîzâde,Đstanbul1863/Đngilizceçev. MacGuckindeSlane,IbnKhallikan’sBiographicalDictionary,Beyrut 1970, I-IV. ĐBN HAVKAL: Kitâbu Sûreti’l-‘arz, E. J. Brill, Leiden 1967. 285 ĐBNHURDÂZBĐH,Ebu’l-KâsımUbeydullahb.Ahmed:el-Mesâlikve’l- Memâlik, nşr. M. J. De Goeje, Leiden 1967. ĐBN KESÎR, Ebu’l-Fidâ Đmadüddîn Đsmail b. Ömer: el-Bidâye ve’n-nihâye, Beyrut 1981/çev. Mehmet Keskin, Đstanbul 2000. ……………..:Tabakātü’l-fukahâi’ş-Şâfi‘îyyîn,nşr.MuhammedAzab-Ahmed Ömer Hâşim, Kahire 1993. ĐBNÜ’L-ADÎM:Bugyetü’t-talebfîTarihiHaleb,nşr.SamiDehhan,Dımaşk 1968/BiyografilerleSelçuklularTarihi,Bugyetü’t-talebfîTarihiHaleb (Seçmeler), çeviri, not ve açıklamalar Ali Sevim, TTKY, Ankara 1989. ĐBNÜ’L-CEVZÎ:el-Muntazamfîtarihi’l-mülûkve’l-ümem,nşr.Muhammed Abdülkâdir Atâ-Mustafa Abdülkadir Atâ, XVI-XVIII, Beyrut 1992. ĐBNÜ’L-ESÎR,Ebu’l-HasanĐzzeddînAlib.Muhammedb.Abdülkerîm:el-Kâmil fi’t-tarih,nşr.C.J.Tornberg,IX-XI,Beyrut1979/Trk.trc.Abdülkerim Özaydın, Đstanbul 1987. “Đbnü’l-Esîr”, ĐA. ĐBNÜ’L-KIFTÎ,CemâlüddînEbu’l-HasanAlib.Yusuf:Tarihuhukemâ-i Kıftî/Farsça çev. Behîn Dârâî, Tahran 1347 hş. ĐBNÜ’S-SALÂH,EbûAmrTakıyyüddînOsmanb.Abdurrahman:Tabakātü’l- fukahâi'ş-şâfi‘îyye, haz. Ebü'l-Haccac Mizzî, Beyrut 1992. ĐDRĐS,MuhammedMahmûd:Rüsûmu's-selâcikavenüzumuhumü'l-ictimâiyye, Kahire 1983. ĐKBÂL, Abbâs: Vezâret der ‘ahd-i selâtin-i bozorg-ı Selcûkî, Tahran 1337 hş. ……………..:“Râce‘beAhvâl-iHekimÖmerHayyâmNîşâbûrî”,Mecmûa‘-yi Makālât-ı Abbas Đkbal Âştiyânî, Tahran 1369 hş. ……………..:“ĐmâmHasanKattânMervezî”,Mecmûa‘-yiMakâlât-ıAbbas Đkbal Âştiyânî, Tahran 1369 hş. “Đmâdüddîn”, ĐA. ĐNSÂFPÛR, Gulâmrızâ: Kâmil-i Ferheng-i Farsî, Tahran 1373 hş. ĐSABEK,Ahmed:Tarih-iBîmâristânhâderĐslâm,Farsçaçev.NurullahKisâî, Tahran 1371 hş. ĐSTAHRÎ,EbuĐshâkel-Fârısî:MesâlikveMemâlik,nşr.J.H.Moeller,Gotha 1839, M. J. De Goeje, Leiden 1870/Farsça çev. Đrec Afşâr, Tahran 1347 hş. ĐZGĐ, Cevat: “Ebîverdî”, DĐA. ĐZMĐRLĐ,Celaleddin:ĐslâmÂlemindeYetişenFilosof,Tabip,Natüralistve Biyologlar, Đstanbul 1951. JACKSON, P.-Bosworth, C. E.: “Shabānkāra‘ī”, EI 2 . KAFESOĞLU,Đbrahim:SultanMelikşahDevrindeBüyükSelçuklu Đmparatorluğu, Đstanbul 1953. 286 ……………..: “Selçuk’un Oğulları ve Torunları”, Türkiyat Mecmuası (TM), sayı: 13, Đstanbul 1958. ……………..: “Nizâm-ül-mülk”, ĐA. ……………..: “Alparslan”, DĐA. …………….., “Selçuklular”, ĐA. KANAR, Mehmet: Kanar Farsça-Türkçe Sözlük, Đstanbul 2000. KANDEMĐR, M. Yaşar: “Abdülgâfir el-Fârisî”, DĐA. ……………..: “Beyhakî, Ahmed b. Hüseyin”, DĐA. ……………..: “Hadis”, DĐA. KARA, Seyfullah: Büyük Selçuklular ve Mezhep Kavgaları, Đstanbul 2007. KARAHAN, Abdülkadir: “Tûsî”, ĐA. ……………..: “Enverî, Evhadüddin”, DĐA. KARAĐSMAĐLOĞLU, Adnan: “Muizzî”, DĐA. KAYA, Mahmut: “Đbnü’l-Kıftî”, DĐA. KAZICI, Ziya: Anahatları ile Đslâm Eğitim Tarihi, Đstanbul 1995. KAZVÎNÎ,ZEKERĐYA:Âsârü’l-bilâdveahbârü’l-‘ibâd,nşr.Ferdinand Wüstenfeld, Göttingen 1849/Farsça çev. Muhammed Murâd b. Abdurrahmân, Tahran 1373 hş., I-II. KEHHÂLE,ÖmerRızâ:Mu‘cemü’l-müellifîn:terâcimumusannifi’l-kütübi’l- ‘arabiyye, Beyrut 1957. KIRKKILIÇ, Ahmed: Başlangıçtan Günümüze Tasavvuf, Đstanbul 1996. KING, D. A.- Samsó, J.: “Zīdj”, EI 2 . KĐRMÂNÎ:NÂSIRÜDDÎNMÜNŞÎ-Đ:Nesâimü’l-eshâr,nşr.CelâleddînUrmevî, Tahran 1959. KĐSÂÎ,Nurullah:Medâris-iNizâmiyeveTesîrât-ıĐlmîveĐctimâ-yîÂn,Tahran 1374 hş. KĐYÂNÎ, Muhsin: Tarih-i hânkāh der Đrân, Tahran 1990. KLAUSNER,CarlaL.:TheSeljukVezirateAStudyofCivilAdministration 1055-1194, Cambridge 1973. KOCA,Ferhat:“SelçuklularınĐslâmHukukMezheplerineBakışları”,I. UluslararasıSelçukluKültürveMedeniyetiKongresiBildiriler,Konya 2001. KONUKÇU, Enver: “Beyhak”, DĐA. KÖPRÜLÜ, Fuad: Türk Edebiyatı’nda Đlk Mutasavvıflar, Ankara 1981. ……………..: “Avfî”, ĐA. ……………..: “Beyhakî”, ĐA. ……………..: “Cûzcânî”, ĐA. 287 ……………..: “Devlet-şah”, ĐA. KÖYMEN,MehmetAltay:BüyükSelçukluĐmparatorluğuTarihi,I.Kuruluş Devri, TTKY, Ankara 1993. ……………..:BüyükSelçukluĐmparatorluğuTarihi,AlpArslanveZamanı, TTKY, Ankara 1992. ……………..: Tuğrul Bey ve Zamanı, Kültür Bakanlığı Yayınları, Đstanbul 1976. ……………..:BüyükSelçukluĐmparatorluğuTarihiII,ĐkinciĐmparatorluk Devri, TTKY, Ankara 1991. ……………..: “Alp Arslan ve Zamanı Askerî Teşkilâtı”, Ankara Ünv. D. T. C. F. D.,sayı: 8-9’dan Ayrı Basım, Ankara 1970. ……………..:“BüyükSelçukluĐmparatorluğundaOğuzĐsyanı(1153)”,Ankara Ünv., D. T. C. F. D., V, sayı: 1, Ankara 1947. ……………..:“SelçukluKaynaklarınaDâirAraştırmalarIBüyükSelçuklu Đmparatorluğu Devrine Âit Münşeat Mecmuaları”, Ankara Ünv., D. T. C. F. D., sayı: 4, Ankara 1965. ……………..:“BüyükSelçukluĐmparatorluğuDevrineÂitMünşeatMecmuaları, Atebetü’l-Ketebe’ninNeşriMünasebetiyle”,AnkaraÜnv.D.T.C.F.D., sayı: 4, Ankara 1951. ……………..:“MeskûkâtaGöreBüyükSelçukluĐmparatoruSancar’laIrak SelçukluDevletiHükümdarıMahmûd’unVasallıkMünasebetleri”,60. DoğumYılıMünasebetiyleZekiVelidiTogan’aArmağan,Đstanbul1950- 1955. ……………..: “Sencer”, ĐA. KRAMERS, J. H.: “Coğrafya”, ĐA. ……………..: “Kuhistan”, ĐA. ……………..: “Kūhistān”, EI 2 . ……………..: “Râfızîler”, ĐA. ……………..: “Şeyh-ül-Đslâm”, ĐA. KRAUS, P.: “Râvendî”, ĐA. KUCUR, Sadi S.: “Đktâ”, DĐA. KUFRALI, Kasım: “Gazzâlî”, ĐA. KUREŞÎ,EbûMuhammedMuhyiddînAbdülkâdirb.Muhammed:el-Cevâhirü’l- mudıyye fî tabakāti’l-Hanefîyye, nşr. Abdülfettâh Muhammed Hulv, Kahire 1978. KURTULUŞ, Rıza: “Đsfizârî, Ebû Hâtim”, DĐA. KURPALIDIS,G.M.:BüyükSelçukluDevletininĐdarî,SosyalveEkonomik Tarihi, çev. Đlyas Kamalov, Đstanbul 2007. KUTLU,Sönmez:MürcieveHorasan-Maveraünnehir'deYayılışı,Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tezi, 1994. 288 ……………..: “Kerrâmîyye”, DĐA. KÜÇÜKAŞÇI, Mustafa S.- Tomar, Cengiz: “Đbn Asâkir”, DĐA. LAMBTON, A. K. S.: Landlord and Peasant in Persia, Oxford 1953. ……………..: State and Government in Medieval Islam, Oxford 1981. ……………..: Continuity and Change in Medieval Persia, London 1988. ……………..:“TheInternalStructureoftheSaljuqEmpire”,TheCambridge History of Iran, Cambridge 1968. ……………..:“Atebetü’l-Ketebe’yeGöreSancarĐmparatorluğununYönetimi”, çev. N. Kaymaz, Belleten, sayı: 147, Ankara 1973. ……………..: “Bayhak”, EI 2 . LAOUST, H.; “Đbn al-Djawzī”, EI 2 . ……………..: “Đbn Kathīr, EI 2 . LAPIDUS, Ira M.: A History of Islamic Societies, Cambridge 1988. LEE, J. L.: “Tālakān”, EI 2 . LEVY, Reuben: An Introduction to Persian Literature, New York 1969. LEWICKI, T.: “al-Kazwīnī”, EI 2 . LEWIS,B.:Haşîşîler,Đslâm’daRadikalBirTarikat,çev.KemalSarısözen, Đstanbul 2005. ……………..: “Đbn al-‘Adīm”, EI 2 . LOCKHART, Laurence: Persian Cities, London 1960. LOPEZ, Robert S.- Raymond, Irwing W.: Medieval Trade in the Mediterranean World, New York 1990. MADELUNG,Wilferd:“TheSpreadofMaturidismandtheTurks”,ActasdaIV CongressodeEstudosArabeseIslamicosLisboa1968,çev.Arslan Gündüz, y.y, t.y. MAKDĐSÎ, Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed: Ahsenü’t-tekāsîm fî ma‘rifeti’l- ekālîm,nşr.M.J.DeGoeje,Leiden1877,1906,1967/Farsçaçev.Alînakî Münzevî, Tahran 1361 hş., I-II. MAKDĐSĐ, George: The Rise of Colleges, Institutions of Learning in Islam and The West, Edinburg 1981. ……………..:“TheSunnīRevival”,IslamicCivilisation950-1150,ed.D.S. Richards, London 1973. …………….. “al-Kundurī”, EI 2 . MARGOLIOUTH, D. S.: “Bâharzî”, ĐA. ……………..: “Bākharzī”, EI 2 . MA‘RÛF,Nâcî:Ulemâu’n-NizâmiyyâtveMedârisü’l-meşrıki’l-Đslâmî,Bağdat 1973. 289 MASSÉ, H.: “‘Đmād al-Dīn”, EI 2 . ……………..: “Nizâmî Arûzî”, ĐA. ……………..: “Nizāmī ‘Arūdī Samarkandī”, EI 2 . MASSIGNON, L.: “Tasawwuf”, EI 2 . MAYER, L. A.: Islamic Metalworkers and Their Works, Geneva 1959. MAZAHERĐ,Ali:OrtaçağdaMüslümanlarınYaşayışları,çev.BahriyeÜçok, Đstanbul 1972. McCHESNEY, Robert: “Balkh”, Encyclopedia of Asian History, New York 1998. MEHMED ŞEREFEDDÎN: “Selçuklular Devrinde Mezâhib”, Türkiyat Mecmuası, sayı: 1, Đstanbul 1925. MEISAMI, Julie S.: “Mu‘izzī”, EI 2 . MELĐKÜ’Ş-ŞUAR BAHAR: Tarih-i Sistân, nşr. Muhammed Ramazanî, Tahran 1314 hş. MENEKŞE,Ömer:BüyükSelçukluĐmparatorluğuYükselişDevriFakihleri (1063-1092), Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Đstanbul 1992. MERÇĐL, Erdoğan: Gazneliler Devleti Tarihi, TTKY, Ankara 1989. ……………..-Sevim, Ali: Selçuklu Devletleri Tarihi, TTKY, Ankara 1995. ……………..: Selçuklular’da Hükümdarlık Alâmetleri, TTKY, Ankara 2007. ……………..:“Gazneliler’inKirmanHâkimiyeti(1031-1034)”,TarihDergisi, sayı: 24, Đstanbul 1970. ……………..:“Ahmedb.Mahmud’unSelçuknâmesi”,ĐstanbulÜniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, sayı: 23, Đstanbul 1969. ……………..:“Kitabiyat,Gerdîzî,EbûSa‘îdAbdel-Hayyb.el-Dehhâkb. Mahmûd, Zeyn el-Ahbâr”, Tarih Enstitüsü Dergisi, sayı: 1, Đstanbul 1970. ……………..:“BüyükSelçuklularDevriKütüphaneleriyleĐlgiliBirDeneme”, Hakkı Dursun Yıldız Armağanı, Ankara 1995. ……………..: “Selçuklular ve Türkçe”, Belleten, sayı: 248, Ankara 2003. ……………..:“CenîbetveKullanılışınaDairÖrnekler”,OsmanlıAraştırmaları, Prof. Dr. Nejat Göyünç’e Armağan 2, sayı: XXIII, Đstanbul 2004. ……………..: “Selçuklular’da Rüşvet”, Belleten, sayı: 261, Ankara 2007. ……………..: “Gulâm”, DĐA. MESHKATI, Nusretullah: A List of the Historical Sites and Ancient Monuments ofIran,Đngilizceçev.H.A.S.Pessyan,Tehrant.y.Mevdûdî,Ebu’l-‘Alâ: Selçuklular Tarihi, çev. Ali Genceli, Ankara 1971. MINORSKY, V.: “Abīward”, EI 2 . ……………..: “Ebîverd”, ĐA. ……………..: “Nesâ”, ĐA. 290 ……………..: “Ömer Hayyâm”, ĐA. ……………..: “Tûs”, ĐA. ……………..: “Tūs”, EI 2 . MÎRHÂND,SeyyidMuhammedb.BurhâneddînHâvendşah:Tarih-iRavzâtü’s- safâ, Müessese-i Hayyâm ve Đntişârât-ı Pîrûz, Tahran 1339 hş. MÎRNĐYÂ,SeyyidAli:Đlhâvetâyifehâ-yı‘aşâyîr-iHorasanvenakş-ısiyâsî rûsâ-yi ilhâ-yi bozorg, Tahran 1369 hş. MITTWOCH, E.: “ĐbnülKıftî”, ĐA. MIQUEL, A.: “Đbn Hawkal”, EI 2 . ……………..: “al-Istakhrī”, EI 2 . ……………..: “al-Mukaddasī”, EI 2 . MOAVEZ,Ahmed:“Dâdresîder‘Ahd-iSelcûkiyânveHârizmşâhân”,Berresîhâ- yı Tarihi, sayı: 63, Tahran 1976. MOLLACÂMÎ:Nefahatü’l-ünsminhazarâti’l-kudüs,çev.LâmiîÇelebi, sadeleştiren Abdulkadir Akçiçek, Đstanbul 1981. MONNOT, G.: “al-Shahrastānī”, EI 2 . MOOSA, Ebrahim: Ghazālī and the Poetics of Imagination, North Carolina 2005. MORGAN, David: Medieval Persia 1040-1797, London 1988. MORGAN, D. O.: “Rashīd al-Dīn Tabīb”, EI 2 . MU‘ÎNEDDÎN ĐSFĐZÂRÎ: Ravzâtü’l-cennât fî evsâfi Medîneti Herât, nşr. Seyyîd Muhammed Kâzım, Tahran 1959. MUHAMMED‘AVFÎ:Cevâmi‘ü’l-hikâyâtvelevâmi‘ü’r-rivâyât,nşr.Ca‘fer Şi‘âr, Tahran 1375 hş. ……………..: Lübâbü’l-elbâb, nşr. Sa‘îd Nefîsî, Tahran 1375 hş. MUHAMMEDĐBNMÜNEVVER:Esrâru’t-tevhîdfîMakamâtı’ş-ŞeyhEbî Sa‘îd, çev. Süleyman Uludağ, Tevhidin Sırları, Đstanbul 2004. MUHAMMEDB.MANSÛRB.SA‘ÎDMÜBÂREKŞÂH:Âdâbü’l-harbve’ş- şecâ, nşr. Ahmed Süheylî Hânsârî, Tahran 1346 hş. MUHAMMAD QASĐM ZAMAN: “al-Ya‘kūbī”, EI 2 . Mücmelü’t-tevârih ve’l-kısas, nşr. Muhammed Ramazânî, Tahran 1318 hş. MÜDERRĐS, Muhammed Mahrûs Abdüllâtif: Meşâyihu Belh mine’l-hanefîyye ve mâ inferedû bihi mine’l-mesâili’l-fıkhiyye, Bağdat 1977. MÜNTECEBÜDDÎNBEDΑATABEKel-CUVEYNÎ:Atebetü’l-ketebe,nşr. Muhammed Kazvînî-Abbâs Đkbâl, Tahran 1329. MÜTEMMEN, Zeynelabidîn: Tahavvul-i Şiir-i Farsî, Tahran 1355 hş. NAHCĐVÂNÎ, Hindûşâh b. Sencer b. Abdullah: Tecâribü’s-selef, nşr. Abbâs Đkbâl, Tahran 1344 hş. 291 NANJĐ, Azim: “Nāsir-i Khusraw”, EI 2 . NÂSIR-IHUSREV:Sefernâme,Tahran1351hş./çev.AbdülvehhabTarzî,MEB Yayınları, Đstanbul 1994. NAQVĐ, Seyed Fakhr-e-Alam: Eminent Muslim Scientists, Lahore 1991. NAZIM, Muhammed: “Mevdûd”, ĐA. NÎŞÂBÛRÎ, ZAHÎRÜDDÎN: Selçuknâme, nşr. A. H. Morton, Berlin 2004. NĐZAMUDDĐN, M.: “‘Awfī”, EI 2 . NĐZÂMÜLMÜLK,EbûAliKıvâmüddînHasanb.Alib.Đshaket-Tûsî: Siyâsetnâme Siyerü’l-mülûk, nşr. Mehmet Altay Köymen, Ankara 1976/çev. Nurettin Bayburtlugil, Đstanbul 1995. NÎRNÛRÎ,Hamîd:“Hengâm-ıVukû-ıNevrûzveEvvel-iSal-ıĐrânîyân”, Nuhustîn-icelsât-ısohenrânîvebahsderbâre-iceşn-iNevrûzve çehârşenbe-i sûrî ve sîzde-i bider, Đntişârât-ı Đdâre-i Külli Nigâriş-i Vezâret-i Ferheng-i Hüner, Tahran 2536 şehinşahî. OCAK, Ahmet: Selçukluların Dînî Siyaseti (1040-1092), Đstanbul 2002. ……………..:NizâmiyeMedreseleri,ĐnönüÜniversitesiSosyalBilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Malatya 1993. ……………..:“NizâmiyeMedreseleriveBüyükSelçuklular’daEğitim”,Türkler, V. O’KANE, Bernard: Studies in Persian Art and Architecture, Kahire 1995. ……………..:“Ribāt-i Sharaf”, EI 2 . ÖMERHAYYÂM,RubâilerveSilsilat-al-Tartîb,Đbn-iSînâ’nınTamcîd’ive Tercemesi, hazırlayan ve çev. Abdülbâki Gölpınarlı, Đstanbul 1953. ÖNGÜL, Ali: “Tekiş b. Alp Arslan”, Tarih Dergisi, sayı: 36, Đstanbul 2000. ÖNKAL, Ahmet- Bozkurt, Nebi: “Cami”, DĐA. ÖZARSLAN,Selim:“SelçuklulardaKelâmĐlmiveKelâmÂlimleri”,I. UluslararasıSelçukluKültürveMedeniyetiKongresiBildiriler,Konya 2001. ÖZAYDIN,Abdülkerim:SultanMuhammedTaparDevriSelçukluTarihi, TTKY, Ankara 1990. ……………..:SultanBerkyarukDevriSelçukluTarihi(485-498/1092-1104), Đstanbul 2001. ……………..:“SultanBerkyarukDevrinde(1092-1104)BâtınîlerleYapılan Mücadeleler”, Prof. Dr. Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı, Đstanbul 1995. ……………..:“AhmedYesevî’ninYaşadığıDönemdeBölgeninSiyasîDurumu”, Prof. Dr. Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı, Đstanbul 1995. ……………..:“BüyükSelçuklular’daUnvanveLakaplar”,Prof.Dr.Işın Demirkent Anısına, Đstanbul 2008. 292 ……………..: “Beyhakî, Ali b. Zeyd”, DĐA. ……………..: “Bündârî”, DĐA. ……………..: “Fahrülmülk”, DĐA. ……………..: “Hamdullah el-Müstevfî”, DĐA. ……………..: “Đbnü’l-Esîr”, DĐA. ……………..: “Đbn Hallikân”, DĐA. ……………..: “Đbn Kesîr”, DĐA. ……………..: “el-Kâmil”, DĐA. ……………..: “Kündürî”, DĐA. ……………..: “Nizâmülmülk”, DĐA. ……………..: “Nizâmiye Medreseleri”, DĐA. ÖZCAN, Abdülkadir: “Ayyâr”, DĐA. ÖZEL, Ahmed: Hanefi Fıkıh Âlimleri, Ankara 1990. ÖZGÜDENLĐ, Osman G.: Ortaçağ Türk-Đran Araştırmaları, Đstanbul 2006. ……………..:“SyllogeNumorumArabicorumTübingen,Balhunddie Landschaften am oberen Oxus, Hurâsân III”, Tarih Dergisi, sayı: 38, Đstanbul 2003. ……………..: “Merv”, DĐA. ……………..: “Nîşâbur”, DĐA. ÖZTÜRK,Mürsel:AnadoluErenlerininKaynağıHorasan(MoğolĐstilâsına Kadar), Ankara 2001. ……………..::“SelçukluAraştırmalarındaFarsçanınÖnemi”,I.Uluslararası Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Kongresi Bildiriler, Konya 2001. PEDERSEN, J.: “Madrasa”, EI 2 . ……………..: “Mescid”, ĐA. PETERSEN, Andrew-HERMANN, Georgina: Ancient Merv, London 1997. PÎRNEYA,Hasan-Đkbal,Abbas:Tarih-iĐran,ezÂğâztâĐnkırâz-ıKacariyye, Tahran 1376 hş. PĐYADEOĞLU, Cihan:“Gazneli Veziri Ahmedb. Abdüssamed ve Sultan Mes‘ûd ile Olan Münasebetleri”, Tarih Dergisi, sayı: 43, Đstanbul 2007. POLAT,M.Said:SelçukluGöçerlerininDünyası,Karacuk’tanAzizGeorge Koluna, Đstanbul 2004. PRITSAK, Omelyan: “Kara-Hanlılar”, ĐA. RADFER,Ebu’l-Kâsım:“Şâirân-ıMerv”,Mecelle-iTahkîkât-ıTarihi (Mervnâme), sayı: 6-7, Tahran 1371 hş., s. 255. 293 RÂVENDÎ,Muhammedb.Alib.Süleyman:Rahatü’s-sudûrveÂyetü’s-sürûr, nşr.MuhammedĐkbâl,Tahran1364hş./çev.AhmedAteş,TTKY,Ankara 1957, 1960, I-II. RENCBER,Ahmed:“Bahş-iPîrâmûn-ıBelh”,Yâd-ıYâr,Mecmûâ-yiMakâlât-ı der bâre-i Âsyâ-yi Merkezî, Tahran 1372. REŞÎDÜDDÎNFAZLULLAH:Camiu’t-tevârîh,nşr.AhmedAteş,C.II,5.Cüz, TTKY, Ankara 1999. RIZA, Đnayetullah: “Belh”, Dairetü’l-ma‘ârif-i Bozorg-ı Đslâmî, Tahran 1383 RITTER, H.: “al-Ghazālī”, EI 2 . ROBSON, J.: “Bayhakī”, EI 2 . ROGERS,J.M.:“The11thCenturyATurningPointintheArchitectureofthe Mashriq”, Islamic Civilisation 950-1150, ed. D. S. Richards, London 1973. ROSENTHAL, F.: “Đbn al-Athīr”, EI 2 . RUSKA, J.: “Serahs”, ĐA. RYPKA, Jan: History of Iranian Literature, Leiden 1968. ……………..: Edebiyat-ı Đran der Zaman-ı Selcukiyan ve Moğulan, Farsça çev. Yakub Âjend, Tahran 1364. SAFA, Zebihullah: Tarih-i Edebiyat der Đran, Tahran hş.1336. ……………..: Genc ve gencîne, Tahran 1362 hş. ……………..: Gencîne-yi sohen, Tahran 1363 hş. SAFĐ, Omid: “Büyük Selçuklularda Devlet-Toplum Đlişkisi”, Türkler, V. es-SAÎD,AbdullahAbdürrezzâkMes‘ûd:el-Müsteşfeyâtü’l-Đslâmiyyemine’l- asri’n-Nebevî ile’l-asri’l-Osmânî, Amman 1987. SARAY, Mehmet: Afganistan ve Türkler, Đ.Ü. Yayınları, Đstanbul 1987. SATTARZADE,Malihe:PersianInstitutionsUndertheSaljuqs:AsReflected in the “Mirror for Princes” Literature, Doktora Tezi, Columbia University 1971 SAUVAIRE, Henri: “Dinars Inedits Des Selgiouquides de Perse”, Numismatics of TheIslamicWorld,CoinsandCoinageofIran,Ed.FuatSezgin,sayı:46, Frankfurt 2004. SAYAN,Yüksel:Türkmenistan’dakiMimariEserler(XI-XVI.Yüzyıl),Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1999. ……………..: “Merv, Mimari”, DĐA. SAYILI,Aydın:HigherEducationinMedievalIslamTheMadrasa(Ortaçağ Đslâm Dünyasında Yüksek Öğretim Medrese, çev. Recep Duran, y.y., t.y. ……………..: “Rasadhâne”, ĐA. SAYYĐD MAQBUL AHMAD: “Đbn Hurdâzbih”, DĐA. SCHACHT, J.: “Djuwaynī”, EI 2 . 294 ……………..: “Sübkî”, ĐA. ……………..: “al-Subkī”, EI 2 . SCHNYDER,Rudolf:“PoliticalCentresandArtisticPowersinSaljūqĪrān”, Islamic Civilisation 950-1150, ed. D. S. Richards, London 1973. SCHWARZ,Florian:SyllogeNumorumArabicorumTübingenBalhDie Landschaften Am Oberen Oxus XIC c. Hurāsān, Berlin y.y. SCHWARZ, P.: “Hâf”, ĐA. SELLHEIM, R.: “al-Sam‘ānī”, EI 2 . SEM‘ÂNÎ,EbûSa‘dAbdülkerîmb.Muhammedb.Mansûr:el-Ensâb,nşr. Abdurrahman b. Yahyâ el-Muallimî el-Yemânî, Beyrut 1980, II-IX. ……………..:el-Müntehabminmu‘cemişüyûhi’l-Đmâmel-HafızEbîSa‘d AbdilkerîmĐbnMuhammedb.Mansûres-Sem‘ânîet-Temîmî,nşr. Muvaffak b. Abdullah b. Abdülkadir, Riyad 1996, I-IV. SEMERKANDÎ,NĐZÂMΑARÛZÎ:Çehârmakāle,nşr.MuhammedKazvînî, Tahran 1331 hş. SEVĐM, Ali - Merçil, Erdoğan: Selçuklu Devletleri Tarihi, TTKY, Ankara 1995. ……………..:“Mirâtü’z-zamânfîtarihi’l-‘ayân(KayıpUyûnü’t-tevârih’ten NaklenSelçuklularlaĐlgiliBölümler)”,Belgeler,sayı:18,TTKY,Ankara 1989; ……………..:“SıbtĐbnü’l-Cevzî’ninMirâtü’z-zamânfîtarihi’l-‘ayânAdlı EserindekiSelçuklular’laĐlgiliBilgilerI.SultanTuğrulBeyDönemi”, Belgeler, sayı: 22, TTKY, Ankara 1997; ……………..: “SıbtĐbnü’l-Cevzî’ninMirâtü’z-zamânfîtarihi’l-‘ayânAdlı EserindekiSelçuklular’laĐlgiliBilgilerII.SultanAlpArslanDönemi”, Belgeler, sayı: 23, TTKY, Ankara 1998; ……………..:“SıbtĐbnü’l-Cevzî’ninMirâtü’z-zamânfîtarihi’l-‘ayânAdlı EserindekiSelçuklular’laĐlgiliBilgilerIII.SultanMelikşahDönemi”, Belgeler, sayı: 24, TTKY, Ankara 1999. ……………..:“ĐlginçYönleriyleSultanMelikşah”,Belleten,sayı:255,Ankara 2005. ……………..: “Azîmî”, DĐA. ……………..: “Đbnü’l-Adîm”, DĐA. SEYFEDDÎN ‘AKĪLÎ: Âsârü’l-vüzerâ, nşr. Mîr Celâleddîn Hüseynî, Tahran 1364 hş. SIBTĐBNÜ’L-CEVZÎ,ŞemseddînEbu’l-MuzafferYusufb.Kızoğlu:Mirâtü’z- zamânfîtarihi’l-‘ayân,Haydarabad1951/nşr.AliSevim,TTKY,Ankara 1968. SOURDEL, Dominique: “Un Trésor de Dinars Gaznavides et Salğūqides Découvert en Afghanistan”, Bulletin D’études Orientales, Damas 1964. SPULER, B.: “Bākharz”, EI 2 . 295 ……………..: “Hamdallāh al-Mustawfī”, EI 2 . STRANGE, G. Le: The Lands of Eastern Caliphate, London 1966. STRECK, M.: “Enderâb”, ĐA. ……………..: “Kazvînî”, ĐA. STROTHMANN, R.: “Zeydîye”, ĐA. SULTÂNZÂDE, Hüseyin: Tarih-i Medâris-i Đrân, Tahran 1364 hş. SÜBKÎ,TacüddînEbûNâsrAbdülvahâbb.Ali:Tabakātü’ş-Şâfi‘îyyeti’l-kübrâ, nşr.MahmûdMuhammedTanahî-AbdülfettâhMuhammedel-Hulv,Kahire 1968, IV-VII. SÜLEMÎ, EbûAbdurrahmânMuhammedb.Hüseyin:Risâletü’l-melâmiyye, çev. Ö. R. Doğrul, Đslâm Tarihinde Đlk Melâmet, Đstanbul 1950. SÜMER, Faruk: “Müeyyed Ay-Aba”, DĐA. ……………..: “Arslan Argun”, DĐA. ŞAFAK, Rızâzâde: Tarih-i Edebiyat-ı Đran, Tahran 1324. ŞAHĐN, Haşim: Osmanlı Devletinin Kuruluş Döneminde Dînî Zümreler (1299- 1402), Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Đstanbul 2007. ŞEBÂNKÂREÎ: Mecma‘ü’l-ensâb, nşr. Mîr Hâşim Muhaddis, Tahran 1363 hş. ŞEHRĐSTÂNÎ, Ebu’l-Feth Muhammed b. Abdülkerîm b. EbûBekr:el-Milel ve’n- nihal/çev. Mustafa Öz, Đslam Mezhepleri, Đstanbul 2005. ŞEŞEN, Ramazan: Müslümanlarda Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, Đstanbul 1998. ……………..: “Đbn Havkal”, DĐA. ……………..:“SelçuklularDevrindeĐlmeGenelBirBakış”,III.Uluslararası Mevlâna Kongresi, Bildiriler, Konya 2003. ……………..:“SultanSencer’inMuhitindeYaşayanFelsefeciler,Matematikçiler, Tabipler”, XIV. Türk Tarih Kongresi Bildirileri, Ankara 2005. TAESCHNER, Fr.: “‘Ayyār”, EI 2 . TACBAHŞ,Hüseyin:Tarih-iBîmâristânhâ-yıĐran(ez-Âğâztâasr-ıhâzır), Tahran 1379 hş. TÂHĐRÎ,Ebu’l-Kâsım:Coğrâfyâ-yıTarih-iHorasaneznazar-ıcihângirdân, y.y. 1348 hş. TALAS, M. Asad: Nizamiyye Medresesi ve Đslâm’da Eğitim-Öğretim, çev. Sadık Cihan, Samsun 2000. TALU, Mehmet: “Bâharzî, Ali b. Hasan”, DĐA. TARZÎ, Abdülvehhâb Mahmûd: Nâsır-ı Husrev-i Belhî, Kabil 1976. TAUER, F.: “Hāfiz-ı Abrū”, EI 2 . Temeddün-iĐrânî(lacivilisationIranienne),Farsçaçev.ĐsaBehnam,Tahran 1337. 296 TERZĐOĞLU,Arslan:“YerliveYabancıKaynaklarIşığındaSelçukluHastaneleri ve Tababetinin Avrupa’ya Tesirleri”, Türkler, V. TIBAWI, A. L.: “Origin and Character of al-Madrasah”, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, London 1962. TOGAN, Zeki Velidi: “Hamdullah Müstevfî”, ĐA. ……………..: “Herat”, ĐA. ……………..: “Reşîd-üd-dîn Tabîb”, ĐA. TOKMAK, A. Naci: “Ezraki-i Herevî”, DĐA. TOLMACHEVA, Marina A.: “Makdisî, Mumammed b. Ahmed”, DĐA. TOMAR, Cengiz -Küçükaşçı, Mustafa S.: “Đbn Asâkir”, DĐA. TOPALOĞLU, Nuri: Selçuklu Devri Muhaddisleri, Ankara 1988. TOYNBEE, Arnold J.: Between Oxus and Jumna, London 1961. TUDELALIBENJAMIN-RATISBONLUPETACHIA:Ortaçağ’da(12.yy.)Đki Yahudi Seyyahın Avrupa, Asya ve Afrika Gözlemleri, çev. Nuh Arslantaş, Đstanbul 2001. TURAN, Osman: Selçuklular Tarihi ve Türk-Đslâm Medeniyeti, Đstanbul 1996 ……………..: Selçuklular Zamanında Türkiye, Đstanbul 1993. ……………..: Selçuklular ve Đslâmiyet, Đstanbul 1980. ……………..: “Đktâ”, ĐA. TURTÛŞÎ,MuhammedEbûBekr:Sirâcu’l-mülûk,çev.SaidAykut,Đstanbul 1995. Türkçe Sözlük, TDK, Ankara 1977. ULUDAĞ, Süleyman: “Câmî, Ahmed-i Nâmekî”, DĐA. ……………..: “Câmiyye”, DĐA. ……………..: “Hânkāh”, DĐA. …………….. -Yazıcı, Tahsin: “Herevî, Hâce Abdullah”, DĐA. ……………..: “Hücvîrî”, DĐA. ……………..: “Kuşeyrî, Abdülkerîm b. Hevâzin”, DĐA. USLU, Recep: Herat Tarihi, Đstanbul 1997. ……………..:HicriI-II.YüzyıllardaHorasanTarihi,UludağÜniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Bursa 1997. ……………..:“ĐslâmOrdularıTarafındanFethindenSelçuklular’aKadar Afganistan”,AfganistanÜzerineAraştırmamalar,haz.AliAhmetbeyoğlu, Đstanbul 2002. ……………..: “Herat”, DĐA. USTA,Aydın:ŞamanizmdenMüslümanlığaTürklerinĐslamlaşmaSerüveni (Sâmâniler Devleti 874-1005), Đstanbul 2007. 297 “Ustuwā”, EI 2 . UZUN, Mustafa: “Münşeat”, DĐA. VANLIOĞLU, Mehmet: “Horasan’ın Gözyaşları”, Nüsha Şarkiyat Araştırmaları Dergisi, Ankara 2002. VELÎ,Vehab:“MervderDevre-iSelcukîyân”,Mecelle-iTahkîkât-ıTarihi (Mervnâme), sayı: 6-7, Tahran 1371 hş. WATT, W. Montgomery: “al-Ghazālī”, EI 2 . WHITEHEAD, R. B.: “Meymene”, ĐA. WIEDEMANN, E.: “al-Kharākī”, EI 2 . WILKINSON, Charles K.: “Christian Remains From Nishapur”, Forschungen Zur Kunst Asiens in Memoriam Kurt Erdmann, Đstanbul 1969. YA‘KÛBÎ,Ahmedb.EbîYa‘kûb:el-Büldân,nşr.M.J.DeGoeje,Leiden 1892/Farsça çev. Muhammed Đbrahim Âyetî, Tahran 1343. YAKUBOVSKIY, A.: “Merv”, ĐA. ……………..: “Marw al-Shāhidjān”, EI 2 . YÂKŪTel-HAMEVÎ,EbûAbdullahŞihâbüddînYâkūtb.Abdullah:Mu‘cemü’l- büldân, nşr. Ferdinand Wüstenfeld, Tahran 1965. ……………..: Mu‘cemü'l-üdebâ, thk. Ahmed Ferîd Rıfa‘î, Beyrut 1938. YAVUZ, Yusuf Şevki: “Eş‘ariyye”, DĐA. ……………..– Avcı, Casim: “Đbnü’l-Cevzî”, DĐA. YAZICI, Tahsin: “Avfî”, DĐA. ……………..: “Beyhakî, Muhammed b. Hüseyin”, DĐA. ……………..: “Cûzcân”, DĐA. ……………..: “Müntecebüddin Bedi‘”, DĐA. ……………..: “Esrârü’t-Tevhîd”, DĐA. YENĐÇERĐ, Celâl: Đslâm’da Devlet Bütçesi, Đstanbul 1984. YETĐK, Erhan: “Ebü’l-Fazl Huttelî”, DĐA. YETKĐN, Suut Kemal, Đslâm Mimârîsi, Ankara 1959. YILDIRIM,Ahmed:“TürkistanCoğrafyasındaYetişenÜnlüDinBilginleri”, Türkler, V. YINANÇ, Mükrimin Halil: “Çağrı Bey”, ĐA. ……………..: “Alp Arslan”, ĐA. YURDAGÜR, Metin: “Haşviyye”, DĐA. YÜKSEL, Emrullah: “Đsferâyînî, Şehfûr b. Tâhir”, DĐA. ZAHODER,B.:“Dendanekan”,çev.ĐsmailKaynak,Belleten,sayı:72,Ankara 1954. 298 ……………..:“SelçukluDevleti’ninKuruluşuSırasındaHorasan”,çev.Đsmail Kaynak, Belleten, sayı: 76, Ankara 1961. ZEHEBÎ,ŞemseddînMuhammedb.Ahmedb.Osman:Siyerua‘lâmi’n-nübelâ, nşr. Şu‘ayb el-Arnavût-Muhammed Na‘îm, Beyrut t.y. ZERRĐNKÛB, Hüseyin: Costecû der Tasavvuf-ı Đran, Tahran 1367 hş. ……………..:MedresedenKaçışĐmâmGazzâlî’ninHayatı,Fikirlerive Eserleri, çev. Hikmet Soylu, Đstanbul 2001. ZETTERSTEEN, K. V.: “Fahrülmülk”, ĐA. ZÜBEYRÎ,Velidb.AhmedHüseyin-Kaysî,Đyâdb.Abdüllatîf-Habîb,Mustafab. Kahtân-Kaysî, Beşîr b. Cevâd-Bağdadi, Đmâd b. Muhammed: el-Mevsû‘atü’l- müyesserefîterâcimieimmeti’t-tefsîrve’l-ikrâve’n-nahvve’l-luga, Medine 2003. 299 EKLER 300 TABLO-I Sem‘ÂnÎ’nin EL-müntehab min MU’CEMĐ ŞÜYUH… adlı eserine göre BÜYÜK SELÇUKLULAR DÖNEMĐNDE HORASAN’DA YAŞAMIŞ olan MUHADDĐSLER Muhaddisin Adı Doğum Yeri/Tarihi Ölüm Yeri/Tarihi Sayfa No 1 Ebû Bekr Ahmed b. Abdurrahman b. el-Şerif el-Mervezî Ebîverd197-201 2 Ebû Đbrahim Ezdiyar b. Đbrahim b. el-Hüseyin el-Mervu’r-rûzî Mervu’r-rûz 541/1146-1147 468-469 3 Ebû Đshak Đbrahim b. Ahmed b. Muhammed el-Mervu’r-rûzî 536/1141-1142333-335 4 Ebû Hâmid Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. el-Bâharzî 480/1087 civarı Bâharz 549 veya 550 251-253 5 Ebû Muti‘Ahmed b. Muhammed b. Ahmed el-Herevî Merv 457/1065/1065 Herât 557/1161-1162 267-268 6 Ebû Bekr Ahmed b. Muhammed b. Đsmail b. el-Bûşencî Nîşâbûr 543/1148-1149 259-263 7 Ebû Mansûr Es’ad b. Muhammed b. Musa el- Bûşencî Bûşenc 543/1148-1149 451-452 8 Ebu’l-Fütûh Emirek b. Đsmail b. Emirek el- Herevî Herât 543/1148-1149 465-466 9 Ebu’l-‘Attaî Câbir b. Abdullah b. Muhammed el-Herevî 444/1052-1053520/1126/1126527-530 10 Ebû Ali Halef b. Muhammed b. Ebu’l-Hasan el-Bûşencî Bûşenc 430/1038-1039 Herât 541/1146-1147 773 11 Ebû Muhammed el-Hasan b. Ebû Bekr b. Ebû’r-Rıza el-Herevî 686-687 12 Ebû Sâlih Zekvân b. Seyyâr b. Muhammed el- Herevî 542/1147-1148791-793 13 Ebû Abdullah Rahmetullah b. Abdurrahman b. el-Muvafık el-Herevî 480/1087-1088802 14 Ebû Müsellem Ravh (ح,¸) b. Şüca‘ b. Muhammed el-Herevî Herât540/1145-1146800-801 15 Ebu’l-Fütûh Sa’îd b. Muhammed b. Đsmail el- Bûşencî Bûşenc 490/1097 civarı 846 16 Ebû Ali el-Hasan b. Ömer b. Muhammed et- Tûsî Belh 484/1091-5 608-610 17 Ebû Ali el-Hasan b. Muhammed b. Ahmed en-Nîşâbûrî 457/1065548/1153-1154637-639 18 Ebû Ali el-Hasan b. Muhammed b. Ebû Ali en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 538/1143-1144 650-652 19 Ebû Ali el-Hasan b. Muhammed b. Ali es- Serahsî 500/1106-1107 civarı 540/1145636-637 20Ebu’l-Me’âlî Muhammed b. Ali el-Beyhakî639-640 21 Ebu’l-Fütûh el-Hasan b. Muhammed b. Ömer en-Nîşâbûrî 645-646 301 22 Ebû Sa’d el-Hasan b. Muhammed b. Muhammed en-Nîşâbûrî 443/1051-1052 Nîşâbûr 515/1121-1122 649-650 23 Ebû Bekr el-Hasan b. Ya‘kûb b. Ahmed en- Nîşâbûrî 510/1116-1117674-675 25 Ebû Muhammed el-Hüseyin b. el-Hasan b. Ebû Nasr el-Mervu’r-rûzî 470/1077-1078 civarı Merv 541/1146-1147 703-705 27 Ebû Ali el-Hüseyin b. Muhammed b. Đshak el- Mervezî 460/1068 civarı730-733 28 Ümmü Abdullah Hûrestî bint Ebu’l-Feth Nâsır b. Ahmed es-Serahsî 541/1146-11471876 29 Ebû Sa‘d Halid b. Er-Rabi‘ b. Ahmed el- Herevî 767-768 30 Hatice bint Ebû Sa‘îd Đsmail b. Ömer en- Nîşâbûrî 1787 31 Ebû Bekr Halef b. Ahmed b. Ebû Ahmed b. Muhammed el-Mervu’r-rûzî 776 32 Ebû Ali Halef b. Muhammed b. Ebu’l-Hasan el-Bûşencî Bûşenc 430/1038-1039 Herât 541/1146-1147 773 33 Ümmü’l-Gaffâr Dürdâne bint Ebû Abdullah Đsmail b. Abdülgaffar en-Nîşâbûrî 446/1054-1055 Nîşâbûr 530/1135-1136 1788-1789 34 Ebû Sâlih Zekvân b. Seyyâr b. Muhammed el- Herevî 460/1068 civarı541/1146-1147791-793 35 Ebû Muhammed Rafi‘ b. Ebû Sehl b. el- Hasan el-Herevî 480/1087-1088802 36Ebû Sa’d el-Rabi‘ b. Ebû Sa‘d en-Nîşâbûrî803-804 37 Ebû Abdullah Rahmetullah b. Abdurrrahman b. el-Muvaffak el-Herevî Herât 550/1155 802-803 38 Ebû Müsellem Ravh b. Şüca‘ b. Muhammed el-Herevî 540/1145800-801 39 Ebû Ali Zahir b. Ahmed b. Muhammed es- Serahsî Serahs 455/1063 806 40Ebû Nasr Zahir b. Ali b. el-Hasan es-Serahsî Serahs 455/1063 Meyhene 533/1138-1139 813-814 41 Ümmü’l-Rahman Sâre bint Ebû Nasr Abdullah b. Abdülkerim en-Nîşâbûrî 1886 42 Ebu’l-Feth Salim b. Abdullah b. Ömer el- Herevî Herât 476/1083-1084 549/1154-1155815-816 43 Ümmü’n-nas Sitteyk (-,--) Vekîl Sittî bint Ebu’l-Hasan Abdülgaffar en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 477/1084-1085 1889-1890 44 Ebu’l-Menâkib Sa’d b. ‘Abîd b. Sehr b. Muhammed et-Tûsî Tûs 470/1077-1078 818-819 45 Ebû Muhammed Sa’d b. Muhammed b. Abdülcabbar el-Đsferâyînî 440/1048-1049 civarı 828-829 46 Ebû Muhammed Sa’d b. Muhammed b. Ebû‘bîd el-Mervezî Merv 477/1084-1085 Destcird 551/1156 827-828 47Ebu’l-Vefa Mu‘tez b. el-Fazl el-Đsferâyînî Đsferâyîn 478/1085-1086 829 48 Ebû Muhammed Sa’îd b. Ahmed b. Osman en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 466/1073-1074 832-833 49 Ebû Sa’d Sa’îd b. Ahmed b. Muhammed en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 471/1078-1079 569/1173-1174833 50 Ebû Sa’d Sa’îd b. el-Hüseyin b. Đsmail en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 461/1068-1069 548/1153-1154834-837 302 51 Ebû Muhammed Sa’îd b. Ali b. Ahmed en- Nîşâbûrî 487/1094840-841 52 Ebu’l-Kasım Sa’îd b. Ali b. Muhammed en- Nîşâbûrî 839 53 Ebu’l-Fütûh Sa’îd b. Muhammed b. Đsmail el- Bûşencî Bûşenc 490/1097 846-847 54 Ebû Abdullah Sa’îd b. Ebû Bekr b. Ahmed el- Đsferayini 540/1145859 55 Ebû Mansûr Sa’îd b. Muhammed b. Mansûr et-Tûsî 536/1141-1142847-848 56 Ümmü’l-Halef Sa’îde bint Ebu’l-Kâsım Zahir b. Tâhir en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 467/1074-1075 547/1152-11531843-1844 57 Ebû Abdullah Semere b. Cündüb b. Semere el-Herevî 530/1135-1136878 58 Ebû Muhammed Sehl b. el-Hüseyin b. Sehl en-Nîşâbûrî 869 59 Ebu’l-Kasım Sehl b. Muhammed b. Sehl el- Mervezî Merv 488/1095 557/1161-1162873 60 Ebû Sa’d Sehl b. Muhammed b. Muhammed el-Herevî 544/1149-1150874 61 Ebu’l-Fütûh Selh b. Muhammed b. Nâsr es- Serahsî Serahs 496/1102-1103 550/1155874-875 62 Ebu’l-Feth Seyyâr b. Muhammed b. el-Hasan el-Bûşencî Bûşenc 464/1071-1072 Merv 539/1144-1145 876-877 64 Ebu’l-Muzaffer Şüca‘ b. Ali b. el-Hasan es- Serahsî 470/1077-1078 Serahs 546/1151-1152 886 65 Ümmü’l-Kerâm Şerife bint Ebû Abdullah Muhammed b. el-Fazl en-Nîşâbûrî 440/1048-1049 Nîşâbûr 536/1141-1142 1890-1891 66 Ebu’l-Kâsım Şîrbârik b.Tâhir b. Ebu’l-Abbas el-Mervezî 455/1063528/1133-1134896-897 67 Ebu’l-ala Sa’âd b. el-Hasan b. el-Hasan en- Nîşâbûrî 531/1136-1137897-898 68 Ebû Tâhir Sa’âd b. Sa‘îd b. Muhammed et- Tûsî Tûs 484/1091 899 69 Ebu’l-ala Sa’âd b. Abdülvahab b. Abdüssamed en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 536/1141-1142 900 70Ebu’l-ala Sa’âd b. Ali b. Zahîr es-Serahsî446/1054-1055518/1124901 71 Ebu’l-Kasım Sa’âd Đbn Ebû Bekr Ömer b. Ahmed b. Muhammed es-Serahsî 460/1068? Serahs 537/1142-1143 902-903 72Sa‘âd b. Muhammed b. el-Hüseyin es-Serahsî Serahs 459/1066-1067 539/1144-1145903-904 73 Ebû ‘Abîd Sehr b. ‘Abîd b. Muhammed et- Tûsî 452/1060544/1149-1150909 74 Ebû Bekr Zâhik b. el-Hüseyin b. Şazî en- Nîşâbûrî 912 75 Ebu’l-Fazl el-Zâhik b. Ebû Sa‘d b. Ebû Ahmed el-Herevî 529/1134-1135 ? 911 76 Ebu’l-Me’âlî Tâhir b. el-Fazl b. Muhammed el-Herevî 530/1135-1136916 77 Ebu’l-Me’âlî Tuğrulşah b. Muhammed b. Ahmed el-Herevî 490/1097’dan önce 925-926 78 Ebû Muhammed Talha b. Muhammed b. Ahmed el-Mervezî 480/1087-1088 civarı 527/1132-1133921-922 303 79 Ebû Bekr el-Tayyib b. Muhammed b. Ahmed el-Ebîverdî Ebîverd 533/1138-1139 921-922 80 Ebu’l-Hasan Zarif b. Muhammed b. Abdülaziz en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 428/1036-1037 517/1123-1124929-930 81 Ebu’l-Kasım Zafer b. Muhammed b. Ebû Muhammed el-Mervezî 460/1068’dan sonra 531/1136-1137928 82Aişe bint Ahmed b. Mansûr en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 471/1078-1079 Nîşâbûr 549/1154-1155 1898-1899 83 Ümmü’l-Fazl Aişe bint Ebû Bekr Abdullah b. Ali el-Bûşencî Bûşenc 460/1068 civarı 541/1146-11471900 84 Ümmü’l-Fazl Aişe bint el-Fazl b. Ahmed el- Mervezî 545/1150-11511900-1901 85 Aişe bint Ebû Said Muhammed b. Abdülaziz en-Nîşâbûrî 440/1048-1049 civarı 1901 86 Aişe bint Ebû Muzaffer Mansûr b. Ahmed el- Mervezî 460/1068 öncesi 430/1038-1039 sonrası 1902 87 Ümmü’l-Fazl Aişe bint Ebu’l-Fazl b. Ahmed el-Mervezî 460/1068 öncesi529/1134-11351902-1903 88 Ebû Muhammed el-Abbas b. Muhammed b. Ebû Mansûr et-Tûsî Tûs 460/1068 Nîşâbûr 549/1154-1155 1277-1279 89 Ebû’r-ravh Abdülkerim b. Ahmed b. Ebû Ca‘fer el-Herevî 480/1087-1088 civarı Herât 542/1147-1148 1148 90 Ebu’l-Mecid Abdülbaki b. Âmir b. Zeyd el- Herevî Herât 462/1069-1070 525/1130-11311030-1031 91 Ebû Muhammed Abdülbasir b. Ebû’n-nasr b. Âmir el-Herevî Herât 541/1146-1147 1149 92 Ebû Ya’le Abdülcâmi‘ b. Đsmail b. Ebû’s-sa‘d en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 542/1147-11481149-1150 93 Ebu’l-Feth Abdülcabbar b. Ebû Sa‘d b. Ebu’l- Kâsım el-Herevî 461/1068-1069549/1154-11551040 94 Ebû Muhammed Abdülcabbar b. Abdülcabbar b. Muhammed el-Mervezî 477/1084-1085 Merv 553/1058 1032-1033 95 Ebû Muhammed Abdülcabbar b. Abdülvahab b. Abdülcabbar el-Mervezî 507/1113-1114 sonrası 1042-1043 96 Ebû Muhammed Abdülcabbar b. Muhammed b. Ahmed el-Beyhakî 445/1053-1054536/1141-11421034-1037 97Ebû Muhammed Mansûr b. Đsmail el-Herevî Herât 470/1077-1078 1047 98 Ebû Ali Abdülhamid b. Đsmail b. el-Fazîl el- Herevî Herât 530/1135-1136 1050 99 Ebû Bekr Abdülhamid b. Sehl b. Muhammed en-Nîşâbûrî 474/1081-1082556/1160-11611049 100 Ebû Ali Abdülhamid b. Muhammed b. Ahmed el-Beyhakî Hüsrevcird 448/1056-1057 535/1140-11411048 101 Ebû Nasr Abdurrahman b. Ahmed b. Sehl en- Nîşâbûrî 444/1052-1053518/1124976-977 102 Ebu’l-KasımAbdurrahman b. el-Hasan b. Abdullah en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 445/1053-1054 978 103Ebû Nasr Abdülcabbar b. Osman el-Herevî472/1079-1080546/1151-1152990-993 104 Ebû Abdullah Abdurrahman b. Abdürrahim b. Muhammed el-Herevî Herât 464/1071-1072 541/1146-1147993-994 105 Ebu’l-Kasım Abdurrahman b. Abdüssamed b. Ahmed en-Nîşâbûrî 549/1154-1155995-996 304 106 Ebû Said Abdurrahman b. Abdüssamed b. Ebû Sa‘îd en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 475/1082-1083 546/1151-1152996-997 107 Ebû Muhammed Abdurrahman b. Abdullah b. Abdurrrahman el-Mervu’r-rûzî Mervu’r-rûd548/1153-1154982-983 108 Ebû Bekr Abdurrahman b. Abdullah b. Abdurrahman en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 453/1061 540/1145985-987 109 Ebû Muhammed Abdurrahman b. Ali b. Ebu’l-Abbas el-Mervezî 542/1147-11481003-1004 110 Ebu’l-Kâsım Abdurrahman b. Ömer b. Eyyub el-Mervezî 451/1059530/1135-11361000-1001 111 Ebu’l-Kâsım Abdurrrahman b. Ömer b. Muhammed el-Mervezî Merv 483/1090-1091 548/1153-11541002 112 Ebû Muhammed Abdurrrahman b. Muhammed b. Ahmed el-Mervezî 492/1098-1099549/1154-11551005-1006 113 Ebû Muhammed Abdurrahman b. Muhammed b. Abdurrahman en-Nîşâbûrî 520/11261113-1114 114 Ebû Bekr Abdurrahman b. Muhammed b. Abdullah en-Nîşâbûrî 469/1076-1077533/1138-11391112-1113 115 Ebû Muhammed Abdurrahman b. Muhammed b. Ahmed el-Mervezî 460/1068 civarı539/1144-11451019-1020 116 Ebu’l-Fazl Abdurrahman b. el-Muvaffak b. Ziyâd el-Herevî Herât 471/1078-1079 1021 117 Ebu’l-Hasan Abdurrahman b. Muhammed b. el-‘Adîl en-Nîşâbûrî 510/1116-11171027-1028 118 Ebû Sa’d Abdurrahim b. Ali b. Ebu’l-Abbas el-Mervezî 533/1138-11391025 119 Ebû Sa’d Abdurrezzâk b. Ebû Sa‘îd b. Đsmail en-Nîşâbûrî 1057 120 Ebû Abdullah Abdurrezzâk b. Muhammed b. Abdurrezzâk el-Mervezî 468/1075-1076541/1146-11471054-1055 121 Ebu’l-Feth Abdurrezzâk b. Mes‘ûd b. Ali en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 457/1065 547/1152-11531056-1057 122 Ebû Mansûr Abdürreşîd b. Ebu’l-Kâsım b. Ebû Ya‘le el-Herevî Herât 545/1150-1151 1063-1064 123 Ebû Muhammed Abdürreşîd b. Muhammed b. el-Halil el-Buşenci 543/1148-11491060-1061 124 Ebû Abdullah Abdürreşîd b. Mesûd b. Ebû Tâhir el-Herevî 465/1072-10731061 125 Ebu’l-Feth Abdürreşîd b. Nu‘mân b. Abdurrezzâk el-Velvâlîcî Velvâlic 467/1074-1075 Velvâlic 1061-1063 126 Ebu’l-Feth Abdüsselâm b. Ahmed b. Đsmail el-Herevî Herât 461/1068-1069 1064-1065 127 Ebû Abdullah Abdüsselâm b. Ebu’l-Feth b. Ebu’l-Kâsım el-Herevî 544/1149-11501070-1071 128 Ebû AbdullahAbdüssemi‘ b. Ebû Nâsr b. Emîrce el-Herevî 500/1106-1107 öncesi 549/1154-11551071 129 Ebû Muhammed Abdüsseyyîd b. Ebû Bekr b. Ebu’l-Fazl el-Herevî Herât 476/1083-1084 Sicistân 555/1060 1072-1073 130 Ebû Fazl Abdüssamed b. Ali b. Ebû Bekr en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 470/1077-1078 544/1149-11501082-1083 131 Ebu’l-Ferec Abdüssamed b. Ali b. el-Hasan es-Serahsî Serahs 533/1138-1139 1081-1082 132Ebû Muhammed Abdüssamed b. Ahmed b.450/1058533/1138-11391073-1074 305 Muhammed el-Mervezî 133 Ebû Sa’d Abdüssamed b. Hammûye (ª,,-=) b. Muhammed el-Cüveynî Bahrâbâd 528/1133-1134 1078-1079 134 Ebu’l-Berekât Abdüssamed b. Abdullah b. Ebu’l-Hasan en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 490/1097 Hârizm 557/1161-1162 1080-1081 135 Ebu’l-Hasan Abdülgaffar b. Đsmail b. Abdülgaffar en-Nîşâbûrî 451/1059529/1134-11351054-1057 136 Ebû Muhammed Abdülaziz b. Muhammed b. el-Hüseyin en-Nîşâbûrî 470/1077-1078543/1148-11491088-1089 137 Ebu’l-Muzaffer Abdülfatır b. Abdürrahim b. Abdullah el-Herevî Herât 540/1145 1157 138 Ebû Bekr Abdülfettah b. Đsmail b. Abdullah el-Herevî Herât 540/1145 1090 139 Ebu’l-Feth Abdülfettah b. Emîrce b. Ebû Sa‘îd el-Herevî Herât 470 /1077-1078 civarı Merv 546/1151-1152 1096 140 Ebu’l-Me’âlî Abdülfettah b. ‘Ataî b. Ubeydullah el-Herevî Herât 470/1077-1078 550/11551097 141 Ebû Muhammed Abdülkadir b. Cündüb b. Semere el-Herevî 460/1068543/1148-11491097-1098 142 Ebu’l-Me‘alî Abdülkerim b. Ubeydullah b. Abdülkerim en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 477/1084-1085 Nîşâbûr 556/1160-1161 1107-1109 143 Ebû Mutahhar Abdülkerim b. Mekkî b. Yahya el-Herevî 468/1075-1076559/1163-11641114 144 Ebû Muhammed Abdüllââtîf b. Abdürreşîd b. el-Hüseyin el-Herevî Belh 546/1151-11521114-1115 145 Ebu’l-Feth Abdullah b. el-Hasan b. Ali b. Abdullah es-Serahsî 440/1048-1049 civarı 524/1129-1130936 146 Ebû Bekr Abdullah b.Ebû Mu‘tî Ahmed b. Muhammed el-Herevî Merv 466/1073-1074 547/1152-1153933-934 147 Ebû Đsmail Abdullah b. Câbir b. Abdullah el- Herevî Herât 505 561/1165-1166935-936 148 Ebu’l-Kâsım Abdullah b. Ebu’l-Hasan b. Ebû Sehl en-Nîşâbûrî 470/1077-1078 civarı Nîşâbûr 534/1139-1140 961-962 149 Ebu’l-Feth Abdullah b. el-Hasan b. Ali es- Serahsî 440/1048-1049 civarı 524/1129-1130936 150Abdullah b. el-Hasan b. Mansûr el-Bûşencî Bûşenc 544/1149-1150 937 151 Ebû Muhammed Abdullah b. Abdülaziz b. Abdülvehhâb en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 536/1141-1142941-942 152 Ebû Bekr Abdullah b. Ali b. el-Hasan en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 540/1145 943 153 Ebu’l-Fütûh Abdullah b. Ali b. Sehl en- Nîşâbûrî 490/1097 öncesi943-945 154 Ebu’l-‘Asım Abdullah b. Ömer b. Muhammed el-Herevî Herât 509/1115-1116 946 155 Ebû Muhammed Abdullah b. Ömer b. Muhammed el-Mervezî 480/1087-1088 civarı 528/1133-1134945-946 156 Ebu’l-Me‘âlî Abdullah b. Muhammed b. Sehl en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 477/1084-1085 542/1147-1148947 157 Ebu’l-Berekât Abdullah b. Muhammed b. el- Fazl en-Nîşâbûrî 474/1081-1082 Nîşâbûr 549/1154-1155 953-954 158 Ebû Bekr Abdullah b. Mes‘ûd b. Hevhev es- Serahsi Serahs 451/1059 540/1145956 306 159 Ebu’l-Abbas Abdülmu’az b. Bişr b. Muhammed el-Herevî Herât 476/1083-1084 550/11551116-1117 160 Ebu’l-Feth Abdülmu’az b. Abdullah b. Yahya el-Herevî 549/1154-11551117 161 Ebu’l-Muzaffer Abdülmu’az b. ‘Atâî b. Abdullah el-Herevî Herât 474/1081-1082 547/1152-11531118 162 Ebû Said Abdülmelik b. Ahmed b. b. Muhammed en-Nîşâbûri 512/1118-11191120-1122 163 Ebu’l-Feth Abdülmelik b. Abdürrezzâk b. Abdülmelik el-Herevî Herât 470/1077-1078 542/1147-11481124 164 Ebu’l-Kâsım Abdülmelik b. Abdullah b. Ömer el-Herevî 471/1078-1079548/1153-11541123 165 Ebû Salih Abdülmelik b. Abdülvahid b. Abdülkerim en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 473/1080-1081 Tûs 550/1155 civarı 1125 166 Ebû Sa’d Abdülmelik b. Ali b. Muhammed el- Ebîverdî 461/1068-1069545/1150-11511125-1126 167 Ebû’r-Reşîd Abdülmelik b. el-Kâsım el- Mervezî Serahs 533/1138-1139 1126-1127 168 Ebû Abdullah Abdülmen‘am b. Ebû Muhammed el-Herevî 547/1152-11531130 169 Ebû’r-ravh Abdülmevâlîb. Abdülbâkî b. Muhammed el-Herevî 530/1135-11361157-1158 170Ebû’z-ziya Đsmail b. Đbrahim el-Herevî Herât 544/1149-1150 1132 171 Ebû Bekr Abdülvahid b. Muhammed b. Abdülcabbar el-Mervezî 548/1153-11541134-1135 172 Ebû Bekr Abdülvâsi‘ b. Abdülcâmi‘ b. Ömer el-Herevî Herât 480/1087-1088 545/1150-11511139 173 Ebu’l-Muvaffak Abdülvâsi‘ b. Abdurrahman b. el-Muvaffak el-Herevî 485/1092549/1154-11551140 174 Ebû Ahmed Abdülvâsi‘ b. ‘Ataî b. Ubeydullah el-Herevî 489/1096 Herât 554/1159 1140-1141 175 Ebû Muhammed Abdülvâsi‘ b. el-Muvaffak b. Emîrek el-Herevî Herât 466/1073-1074 551/11561141-1142 176 Ebu’l-Fütûh Abdülvahab b. Đsmail b. Muhammed en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 474/1081-1082 554/11591142-1143 177 Ebû Sa’d Abdülvahab b. el-Hasan b. Abdullah en-Nîşâbûrî 480/1087-1088559/1163-11641143-1144 178 Ebu’l-Fütûh Abdülvahab b. el-Şâh b. Ahmed en-Nîşâbûrî 453/1061 Nîşâbûr 535/1140-1141 1144-1145 179 Ebu’l-Muzaffer Abdülvahab b. Abdülmelik b. Muhammed el-Herevî 530/1135-11361145-1146 180 Ebû Muhammed‘Abdek b. Ali b. ‘Abdek en- Nîşâbûrî 460/1068 Nîşâbûr 530/1135-1136 1161 181 Ebû Bekr Ubeydullah b. Câmi‘ b. el-Hasan en-Nîşâbûrî 460/1068 Nîşâbûr 539/1144-1145 964 182 Ebu’l-Kâsım Ubeydullah b. Hamza b. Đsmail el-Herevî Herât 496/1102-1103 550/1155965-966 183 Ebu’l-Feth Ubeydullah b. Abdülkerim b. Hevâzin en-Nîşâbûrî 973 184 Ebû Nasr Ubeydullah Đbn Ebû ‘Asım Abdullah Đbn Ebu’l-Fazl Ravh el-Herevî 444/1052-1053 Herât 539/1144-1145 973-974 307 185 Ebu’l-Kâsım Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman el-Belhî 439/1047-1048 Belh 528/1133-1134 972 186 Ebû Bekr‘Atîk b. Ahmed b. Muhammed el- Ebîverdî 501/1107-1108548/1153-11541182-1183 187 Ebû Bekr‘Atîk b. Abdülaziz b. Abdülkerim en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 497/1103-1104 civarı Hârizm 560/1164-1165 civarı 1283-1284 188Ebû Bekr‘Atîk b. Ali b. Mansûr el-Herevî Merv 477/1084-1085 545/1150-11511286-1287 189 Ebû Bekr‘Atîk b. Muhammed b. Abdürrezzâk el-Mervezî Merv 477/1084-1085 Belh 545/1150-1151 1287-1288 190 Ebû Ömer Osman b. Ahmed b. Ebu’l-Fazl el- Şuburgânî 471/1078-1079 civarı Şuburgân 549/1154-1155 1198-1199 191 Ebû Amr Osman b. Ahmed b. Muhammed en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 538/1143-1144 1197-1198 192 Ebû Bekr Osman b. Đsmail b. Ahmed en- Nîşâbûrî 457/1065 Nîşâbûr 545/1150-1151 1200 193 Ebû Hafs Osman b. ‘Atîkullah b. Ya‘kûb es- Serahsî 490/1097 civarı Serahs 553/1058 1201-1202 194 Ebu’l-Kâsım Osman b. Ali b. Muhammed et- Tûsî 539/1144-11451208-1210 195 Ebû Amr Osman b. Muhammed b. Ahmed el- Belhî Belh 537/1142-1143 1211-1220 196Ebu’l-Feth el-Murtaza b. el-Alevî el-Herevî 500/1106-1107 civarı 555/10601292-1293 197Ebu’l-Feth Ali b. Muhammed en-NîşâbûrîNîşâbûr539/1144-11451280 198Ebu’l-HasanAli b. Ahmed b. Ali en-Nîşâbûrî530/1135-11361222 199 Ebu’l-Hasan Ali b. Ahmed b. Muhammed el- Gazâl en-Nîşâbûrî 1226-1227 200 Ebu’l-Hasan Ali b. Ahmed b. Muhammed en- Nîşâbûrî 510/1116-11171225-1226 201 Ebu’l-Hasan Ali b. el-Hasan b. Ahmed en- Nîşâbûrî 460/1068444/1052-10531230 202 Ebu’l-Hasan Ali b. el-Hasan Vekîl Ebû Ali en-Nîşâbûrî Nîşâbûr532/1137-11381231 203 Ebu’l-Hasan Ali b. el-Hasan b. Abdurrahman en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 534/1139-1140 1233-1234 204 Ebu’l-Hasan Ali b. el-Hüseyin b. Muhammed et-Tûsî 535/1140-11411234-1235 205Ebu’l-Hasan Ali b. Hamza b. Đsmail el-Herevî468/1075-1076559/1163-11641235-1236 206 Ebu’l-Hasan Ali b. Abdurrahman b. Muhammed en-Nîşâbûrî 450/1058 civarı Nîşâbûr 534/1139-1140 1239-1240 207 Ebu’l-Me’âlî Ali b. Osman b. Abdurrahman en-Nîşâbûrî 534/1139-11401241 208 Ebu’l-Hasan Ali b. Osman el-Fevakhî en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 518/1124 1244 209Ebu’l-Kâsım Ali b. Ali b. Đshak el-Mervezî Merv 470/1077-1078 552/1157-11581244-1245 210 Ebû Bekr Ali b. Ömer b. Muhammed el- Mervezî Cürcân 489/1096 Merv 548/1153-1154 1247 211 Ebu’l-Hasan Ali b. Ebu’l-Kâsım b. Abdullah el-Mervezî 450/1058 civarı525/1130-11311275 212Ali b. Muhammed b. el-Hasan el-Ebîverdî 509/1115-1116 sonrası 1249 308 213 Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Ebu’l- Hasan el-Mervezî Nîşâbûr Merv 540/1145 1243 214 Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Hamevîyye en-Nîşâbûrî Bahrâbâd Nîşâbûr 539/1144-1145 1252-1253 215Ebû Mansûr Ali b. Muhammed et-Tureysîsî Nîşâbûr 540/1145 1263-1264 216 Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Abdülhamid en-Nîşâbûrî 467/1074-1075543/1148-11491256 217 Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Abdülaziz el-Mervezî 463/1070-1071549/1154-11551256-1257 218 Ebu’l-Kâsım Ali b. Muhammed b. Abdülaziz el-Mervezî 476/1083-1084557/1161-11621257-1258 219 Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Abdullah el-Mervezî 440/1048-1049 civarı 523/1128-11291259-1260 220 Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed b. ‘Akîk en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 490/1097 549/1154-11551258-1259 221 Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Ali b. Endîşe en-Nîşâbûrî 410/1019-1020509/1115-11161261 222 Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Ali en- Nîşâbûrî 450/1058 civarı544/1149-11501261-1262 223 Ebu’l-Fazl Ali b. Muhammed b. Muhammed el-Mervezî Merv 539/1144-1145 1262-1263 224 Ebu’l-Hasan Ali b. Mahmûd b. Muhammed en-Nâsr en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 510/1116-1117 1264-1265 225 Ebû Nasr Ali b. Mes‘ûd b. Muhammed en- Nîşâbûrî 516/1122-11231265-1266 226 Ebu’l-Hasan Ali b. Nâsr b. Mhammed el- Đsferâyînî Nîşâbûr 489/1096 550/1155 civarı1269-1270 227 Ebu’l-Kâsım Ömer b. Đsmail b. Abdullah en- Nîşâbûrî 455/1063543/1148-11491265-1266 228 Ebû Bekr Ömer b. Abdurrahim eş-Şâş el- Mervezî Şâş 450/1058 civarı Merv 529/1134-1135 1169 229 Ebû Hafs Ömer b. Abdurrahîm b. Muhammed en-Nîşâbûrî 440/1048-1049 Nîşâbûr 520/1126 1170 230 Ebû Hafs Ömer b. Abdürrezzâk b. el-Hasan el-Mervezî 534/1139-11401170-1171 231 Ebu’l-Kâsım Ömer b. Osman b. Ebu’l-Hasan en-Nîşâbûrî 476/1083-1084 537/1142-1143 sonrası 1172 232Ebû Sa’d Ömer b. Ali b. el-Hasan el-Belhî Belh 457/1065 546/1151-11521175-1177 233 Ebû Hafs Ömer b. Ali b. Ebu’l-Hüseyin el- Belhî Belh 467/1074-1075 548/1153-11541178-1179 234Ebû Sa’d Ömer b. Ali b. Sehl en-Nîşâbûrî1177-1178 235 Ebu’l-Muzaffer Ömer b. Muhammed b. Ebû Bekr el-Mervezî 460/10681194 236 Ebû Hafs Ömer b. Muhammed b. Ali el- Mervezî 480/1087-1088 öncesi 539/1144-11451191-1192 237 Ebû Hafs Ömer b. Muhammed b. Ali es- Serahsî Serahs 449/1057 Merv 529/1134-1135 1186-1190 238 Ebû Abdullah Đsa b. Şuayb b. Đbrahim el- Herevî Sicistân 410/1019-1020 Herât 512/1118-1119 1289-1291 239 Ümmü’l-Fütûh Fatma bint el-Fazl b. Ahmed el-Mervezî Merv 476/1083-1084 civarı 1912-1913 309 240 Ebu’l-Feth el-Fazl b. Zâhir b. Tâhir en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 489/1096 542/1147-11481315 241 Ebu’l-Kâsım el-Fazl b. Muhammed b. Ahmed el-Ebîverdî Nîşâbûr 518/1124 1319-1321 242 Ebu’l-Kâsım el-Fazl b. Yahya b. Sa‘âd el- Herevî Herât 473/1080-1081 543/1148-11491317-1318 243 Ebu’l-Berekât Fazlullah b. Ahmed b. Ali en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 536/1141-1142 1321 244 Ebû Bedr Fazlullah b. Ahmed b. el-Hasan et- Tûsî Tûs 473/1080-1081 543/1148-11491321-1322 245 Ebu’l-Me’âlî Fazlullah b. Ca‘fer b. el-Hüseyin el-Mervu’r-rûzî 460/1068 civarı Mervu’r-rûd 545/1150-1151 1322 246 Ebu’l-Fütûh Fazlullah b. Muhammed b. Mahmûd es-Serahsî Serahs Nîşâbûr 528/1133-1134 1325 247 Ebû Nasr Fazlullah b. Vehbullah b. Ubeydullah en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 546/1151-1152 1327 248Ebu’l-‘Asım Đsmail b. el-Fazl el-Herevî460/1068530/1135-11361333-1134 249 Ebû Bekr el-Kâsım b. el-Hüseyin b. el-Kâsım el-Herevî Herât 477/1084-1085 555/10601335-1336 250 Ebu’l-Feth el-Kâsım b. Ömer b. ‘Atâî el- Herevî Herât 479/1086-1087 ? 550/11551336-1337 251 Ümmü’l-Hasan Kerî bint Ahmed b. Ali el- Ebîverdî Ebîverd 480/1087-1088 Merv 555/1060 1917-1918 252 Ebu’l-Hasan Gümüştegîn b. Abdullah er- Reşîd en-Nîşâbûrî 1340 253Ebû Bekr Lâmi‘ b. Abdullah b. Ali el-Mervezî 500/1106-1107 civarı 548/1153-11541833-1834 254Lâtife bint Ahmed b. Muhammed en-Nîşâbûrî 528/1133-1134 sonrası 1920 255 Ebû Bekr Mücâhid b. Ahmed b. Muhammed el-Bûşencî 460/1068 Bûşenc 533/1138-1139 1766 256 Ebu’l-Me’âlî Mahmûd b. Muhammed b. Mahmûd en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 471/1078-1079 539/1144-11451768-1769 257 Ebû Sa’îd Muhammed b. Đbrahim b. Ahmed en-Nîşâbûrî 470/1077-1078 civarı 530/1135-11361345-1346 258 Ebû Bekr Muhammed b. Đbrahim b. Muhammed el-Belhî 532/1137-1138 sonrası 1354 259 Ebû Bekr Muhammed b. Ahmed b. el-Hasan en-Nîşâbûrî 460/1068 sonrası 533/1138-11391359-1360 260 Ebû Sa’d Muhammed b. Ebu’l-Herrâs b. Ahmed es-Serahsî Serahs 460/1068 543/1148-11491393-1394 261 Ebû Bekr Muhammed b. Ahmed b. el- Hüseyin el-Mervezî 539/1144-11451357-1358 262 Ebu’l-Feth Muhammed b. Ebû Ahmed b. el- Abbas el-Mervezî Merv 430/1038-1039 520/11261651 263 Ebû Süfyân Muhammed b. Ahmed b. Abdullah es-Serahsî 455/1063 Serahs 528/1133-1134 1361-1362 264 Ebû Nasr Muhammed b. Ahmed b. Abdullah el-Herevî 500/1106-1107 öncesi 549/1154-11551363-1364 265 Ebû Mansûr Muhammed b. Mahmûd en- Nîşâbûrî 543/1148-11491368-1369 266Ebû Ali Ahmed b. Ebû Ali et-Tûsî Nîşâbûr 539/1144-1145 1394-1395 310 267 Ebû Sa’d Muhammed b. Ahmed b. Ali el- Mervezî Merv 472/1079-1080 548/1153-11541366 268 Ebu’l-Mekârim Muhammed b. Ahmed b. el- Hasan et-Tûsî Tûs 460/1068 civarı 532/1137-11381386 269 Ebû Bekr Muhammed b. Ahmed b. Muhammed en-Nîşâbûrî Nîşâbûr Serahs 537/1142-1143 1369-1370 270 Ebû Sa’îd Muhammed b. Ahmed b. Muhammed en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 444/1052-1053 Nîşâbûr 514/1120-1121 1375-1376 271 Ebu’l-Muzaffer Muhammed b. Ahmed b. Muhammed el-Mervezî 506/1112-11131382 272 Ebu’l-Feth Muhammed b. Es‘ad b. Ali el- Herevî Herât 546/1151-1152 1397 273 Ebû Mansûr Muhammed b. Es‘ad b. Muhammed et-Tûsî 1398-1399 274 Ebu’l-Hasan Muhammed b. Đsmail b Emîrek el-Herevî 546/1151-11521400 275 Ebû Abdullah Muhammed b. Đsmail b. Ebû Bekr el-Mervezî 460/1068 civarı1409-1410 276 Ebû Mansûr Muhammed b. Đsmail b. Sa‘îd el- Bûşencî Bûşenc550/11551400-1401 277 Ebu’l-Feth Muhammed b. Đsmail b. Abdullah el-Mervezî Merv 440/1048-1049 civarı 517/1123-11241402-1403 278 Ebû Abdurrahman Muhammed b. Đsmail Ömer en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 533/1138-1139 1404 279 Ebu’l-Fazl Muhammed b. Đsmail b. el-Fazl el- Herevî Merv 534/1139-1140 1405-1407 280 Ebu’l-Me’âlî Muhammed b. Đsmail b. Muhammed en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 448/1056-1057 539/1144-11451409 281 Ebû Sa’d Muhammed b. Emîrek b. Đbrahim en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 491/1098 543/1148-11491410-1411 282 Ebu’l-Muvaffak Muhammed b. Ebû Bekr b. Abdürrahim et-Tûsî Tûs 450/1058 civarı 543/1148-11491659 283 Ebû Turâb Muhammed b. Ebû Bekr b. ‘Atâî el-Belhî Belh 539/1144-1145 1659-1660 284 Ebû Abdullah Muhammed b. Ebû Bekr b. Muhammed el-Herevî Herât 472/1079-1080 544/1149-11501384-1385 285 Ebû Abdullah Muhammed b. Ebû Bekr b. Muhammed el-Mervezî 1660-1661 286Ebû Bekr Muhammed b. el-Hasan el-Đsfizârî Đsfizâr 480/1087-1088 civarı 543/1148-11491431-1432 287 Ebû Bekr Muhammed b. el-Hasan b. Ebû Bekr el-Mervezî 460/1068 civarı530/1135-11361429 288 Ebû Bekr Muhammed b. el-Hasan b. Ebû Ca‘fer el-Mervezî Merv 488/1095 548/1153-11541430 289 Ebû Muhammed Muhammed b. el-Hasan b. Abdurrahim el-Mervezî 480/1087-1088 civarı 552/1157-11581422 290 Ebû Abdullah Muhammed b. el-Hasan b. Ali en-Nîşâbûrî 543/1148-11491422 291 Ebû Nasr Muhammed b. el-Hasan b. Muhammed el-Mervezî 462/1069-1070548/1153-11541424-1425 311 292 Ebû Abdullah Muhammed b. el-Hasan b. Muhammed el-Mervu’r-rûzî 480/1087-1088 öncesi 550/11551425-1426 293 Ebû Kudâme Muhammed b. el-Hasan b. Muhammed el-Herevî Herât 470/1077-1078 546/1151-11521426 294 Ebû Bekr Muhammed b. el-Hasan b. Muhammed en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 541/1146-1147 1422-1423 295 Ebû Mansûr Muhammed b. el-Hasan b. Mansûr el-Mervezî 533/1138-11391427-1428 296 Ebu’l-Feth Muhammed b. el-Hüseyin b. Hamza el-Herevî Herât 540/1145 1435 297Muhammed b. el-Hüseyin b. Ali el-Belhî535/1140-11411436 298 Ebû Bekr Muhammed b. el-Hüseyin b. el- Ömer en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 460/1068 civarı Semerkand 536/1141-1142 1440 299 Ebû Abdullah Muhammed b. el-Hüseyin b. Ebu’l-Fazl et-Tûsî 470/1077-1078 öncesi 530/1135-11361441 300 Ebû Galib Muhammed b. Humâr b. Selmân el-Mervezî Merv 478/1085-1086 Nîşâbûr 558/1162-1163 1447-1448 301 Ebû Abdullah Muhammed b. Hammûye b. Muhammed el-Cüveynî Bahrâbâd 449/1057 530/1135-11361448-1449 302 Ebû Abdullah Muhammed b. Halef b. Yusuf el-Herevî 530/1135-1136 1451- 1452 303 Ebû Abdullah Muhammed b. Sa‘d b. Abdurrahman en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 470/1077-1078 civarı Đsferâyîn 543/1148-1149 1455 304 Ebû Đshak Muhammed b. Sa‘îd b. Abdullah en-Nîşâbûrî 530/1135-1136 sonrası 1455-1456 305 Ebû Bekr Muhammed b. Sa‘îd b. Muhammed el-Đsferâyînî Đsferâyîn 470/1077-1078 öncesi 1457 306 Ebu’l-Fazl Muhammed b. Sa‘îd b. Mes‘ûd el- Mervezî Merv 451/1059 528/1133-11341457-1458 307 Ebû Sehl Muhammed b. Sa‘îd b. Hibetullah en-Nîşâbûrî 1459 308 Ebû Bekr Muhammed b. Tâhir b. Abdullah et- Tûsî Nîşâbûr 557/1161-1162 1464-1465 309Ebu’l-Fazl Muhammed b. ‘Asım b. el-Münşî 470/1077-1078 civarı Herât 543/1148-1149 1064-1065 310 Ebû Bekr Muhammed b. el-Abbâs b. Muhammed en-Nîşâbûrî 1065-1066 311 Ebu’l-Fahr Muhammed b. Ebu’l-Abbâs b. Ebû Nâsr el-Mervezî 541/1146-11471668 312 Ebû Sa’d Muhammed b. Abdülhamid b. Ahmed es-Serahsî Serahs 470/1077-1078 553/10581497-1498 313 Ebû Ömer Abdurrahman b. el-Hüseyin b. Muhammed el-Mervezî 545/1150-11511475 314 Ebû Tâhir Muhammed b. Abdülaziz b. Abdullah el-Mervezî 440/1048-1049 civarı 523/1128-11291499-1500 315 Ebû Ca’fer Muhammed b. Abdülaziz b. Ali en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 468/1075-1076 562/1166-11671567 315 Ebu’l-Feth Muhammed b. Abdülgaffâr b. Abdüsselâm el-Mervezî Merv 460/1068 civarı 542/1147-11481500-1501 316Ebu’l-Fazl Abdullah b. Đsmail el-Mervezî460/1068 civarı533/1138-11391469 317 Ebu’l-Hasan Muhammed Đbn el-Hişâm b. el- Kâsım el-Hüsrevcirdî 460/1068 civarı Hüsrevcird 530/1135-1136 1470 312 318 Ebû Ca’fer Muhammed b. Abdullah b. Ebu’l- Hüseyin 450/1058 civarı530/1135-11361477-1478 319 Ebû Mansûr Muhammed b. Ebu’l-Fazl b. Abdülvahab b. el-Hasan el-Herevî 525/1130-11311513 320 Ebû Mes’ûd Muhammed b. ‘Akîkullah b. Ya‘kûb es-Serahsî Serahs 553/1058 1566 321 Ebû Ali Muhammed b. Ali b. Ahmed el- Mervezî Merv 470/1077-1078 civarı 542/1147-11481522-1523 322 Ebû Abdullah Muhammed b. Ali b. Ebû Abdullah en-Nîşâbûrî 470/1077-1078 civarı Herât 543/1148-1149 1064-1065 323 Ebu’l-Feth Muhammed b. Ali b. Abdullah el- Herevî 530/1135-11361539 324 Ebû’ş-Şehâme Muhammed b. Ali b. Muhammed el-Mervezî 470/1077-1078 civarı 532/1137-11381551-1552 325 Ebu’l-Fazl Muhammed b. Ali b. Muhammed el-Mervezî Hârizm 532/1137-1138 1543-1544 326 Ebû Sa’d Muhammed b. Ali b. Muhammed el-Mervezî Merv 470/1077-1078 civarı 536/1141-11421557-1558 327 Ebû Sa’îd Muhammed b. Ali b. Muhammed el-Mervezî 430/1038-1039 civarı 508/1114-11151547-1549 328 Ebû Ömer Muhammed b. Ali b. Muhammed en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 464/1071-1072 545/1150-11511545-1547 329 Ebû Abdullah Muhammed b. Ali b. Muhammed el-Mervezî Merv 447/1055-1056 543/1148-11491544-1545 330 Ebû Mansûr Muhammed b. Ali b. Mahmûd el-Mervezî Merv 432/1040-1041 525/1130-11311559-1560 331 Ebû Mes’ûd Muhammed b. Ali b. Musa el- Hüsrevcirdî 1562 332 Ebû Ca’fer Muhammed b. Ali b. Hârûn en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 483/1090-1091 Nîşâbûr 549/1154-1155 1562-1563 333 Ebu’l-Mekârim Muhammed b. Ömer b. Emîrce el-Belhî 466/1073-1074532/1137-11381514-1515 334 Ebu’l-Feth Muhammed b. Ömer b. Abdüssamed el-Belhî Belh 470/1077-1078 552/1157-11581517 335 Ebu’l-Feth Muhammed b. Ömer b. Muhammed el-Mervezî Merv 489/1096 548/1153-11541519-1520 336 Ebû Bekr Muhammed b. Ferrûh Hafsî el- Mervezî 440/1048-1049 öncesi Merv 516/1122-1123 1582-1584 337 Ebû Sehl Muhammed b. el-Fazl b. Ahmed el- Ebîverdî Nîşâbûr 460/1068 öncesi 536/1141-11421574-1575 338 Ebû Harb Muhammeb b. el-Fazl b. Ahmed en-Nîşâbûrî 509/1115-1116 sonrası 1569 339 Ebu’l-Fazl Muhammed b. el-Fazl b. Ali el- Mervezî 470/1077-1078 civarı Merv 529/1134-1135 1572-1573 340 Ebu’l-Feth Muhammed b. Fazlullah b. Muhammed Pencdîh 468/1075-1076 541/1146-11471581 341 Ebû Bekr Muhammed b. Ebu’l-Kâsım b. ‘Ubeydullah el-Mervezî 450/1058 civarı530/1135-11361671-1672 342 Ebû Nasr Muhammed b. Muhammed b. Ahmed es-Serahsî Serahs 443/1051-1052 531/1136-11371596-1597 343Ebû Tâhir Muhammed b. Muhammed b. el- 460/1068 civarı533/1138-11391098 313 Hâris el-Mervezî 344 Ebû Sa’îd Muhammed b. Muhammed b. Halîfe en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 468/1075-1076 544/1149-11501600-1601 345 Ebu’l-Feth Muhammed b. Muhammed b. Abdurrahman el-Mervezî Merv 485/1092 557/1161-11621606-1607 346 Ebu’l-Feth Muhammed b. Muhammed b. Abdullah el-Belhî Belh 468/1075-1076 551/11561603-1605 347 Ebu’l-Feth Muhammed b. Muhammed b. Ali el-Mervezî 470/1077-1078 530/1135-1136 civarı 1607 348 Ebû Nasr Muhammed b. Muhammed b. Muhammed el-Belhî Belh 472/1079-1080 548/1153-11541611-1612 349 Ebû Abdullah Muhammed b. Muhammed b. Muhammed el-Mervezî Merv 535/1140-1141 1612-1613 350 Ebu’l-Fazl Muhammed b. Muhammed b. Ebû Hanîfe es-Serahsî Serahs 464/1071-1072 1618-1619 351 Ebû Nasr Muhammed b. Muhammed b. Yusuf el-Mervezî 454/1062529/1134-11351619-1621 352 Ebû Nasr Muhammed b. el-Fazl b. Seyyâr el- Herevî Herât 488/1095 557/1161-11621628 353 Ebû Abdullah Muhammed b. el-Fazl b. Seyyâr el-Herevî 475/1082-1083 Merv 548/1153-1154 1627-1628 354 Ebû Nasr Muhammed b. Mansûr b. Abdürrahim en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 458 547/1152-11531630-1631 355 Ebu’l-Feth Muhammed b. el-Muvaffak b. Muhammed el-Herevî Herât 465/1072-1073 546/1151-11521633 356 Ebû Tâhir Muhammed b. Ebû’n-necm b. Ebu’l-Hüseyin el-Mervezî 460/1068 öncesi533/1138-11391673-1674 357 Ebu’l-Feth Muhammed b. el-Nu‘man b. Muhammed el-Mervezî Merv 476/1083-1084 Herât 557/1161-1162 1639-1640 358 Ebû’t-Temîm Muhammed b. Yahya b. Muhammed el-Ebîverdî 549/1154-11551648 359 Ebû Sa’d Muhammed b. Yahya b. Mansûr en- Nîşâbûrî Tureysîs 476/1083-1084 Nîşâbûr 549/1154-1155 1648-1650 360 Ebû Bekr Muhammed b. Ya‘kûb el-Hasan en- Nîşâbûrî 1650 361 Ebu’l-Kasım Muhamşâd b. Muhammed b. Muhamşâd en-Nîşâbûrî 470/1077-1078 öncesi Nîşâbûr 542/1147-1148 1769-1770 362 Ebu’l-Kâsım Mahmûd b. Đsmail b. Muhammed en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 555/1060 1684-1685 363 Ebû Ahmed Mahmûd b. Ebû Bekr b. Muhammed el-Mervezî 485/10921708-1709 364 Ebu’l-Kâsım Mahmûd b. Halef Vekîl el- Đsferâyînî 540/1145 civarı1693-1694 365 Ebu’l-Kâsım Mahmûd b. Abdurrahman b. Ebu’l-Kâsım en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 535/1140-1141 1697-1699 366 Ebu’l-Kâsım Mahmûd b. Abdullah b. Ahmed es-Serahsî 530/1135-1136 civarı 1695 367Ebu’l-Kâsım Abdullah b. Yahya el-Herevî550/11551696 368 Ebû Bekr Mahmûd b. Muhammed b. Mahmûd es-Serahsî Serahs Serahs 549/1154-1155 1704-1705 369 Ebu’l-Kâsım Mahmûd b. Muzaffer b. Abdülmelik el-Mervezî Merv 466/1073-1074 530/1135-11361705-1706 370 Ebû Muhammed Mahmûd b. Ebû Mansûr es- Seyyârî en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 540/1145 1710-1711 314 371 Ebu’l-Feth el-Muhtâr b. Abdülhamid b. el- Muntasır el-Bûşencî 460/1068 civarı536/1141-11421711-1713 372 Ebû’r-rızâ el-Murtaza b. Hamza b. Ali es- Serahsî Serahs 541/1146-1147 1713-1714 373 Ebu’l-Kâsım el-Murtaza b. Muhammed b. Đsmail el-Herevî Sicistân 551/1156 1714 374 Ebu’l-Hasan Müsafir b. Muhammed b. Ali en- Nîşâbûrî Nîşâbûr1771-1772 375 Ebu’l-KâsımMes‘ûd b. Ahmed b. Ebu’l- Kâsım en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 474/1081-1082 541/1146-11471718 376 Ebu’l-Me’âlî Mes’ûd b. Ahmed b. Muhammed el-Mervezî 532/1137-11381715 377 Ebu’l-Me’âlî Mes’ûd b. Ahmed b. Muhammed en-Nîşâbûrî 484/1091 Hâf 556/1160-1161 1715-1716 378 Ebû Bekr Mes’ûd b. Ahmed b. Nasrullah en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 489/1096 549/1154-11551716-1717 379 Ebû Sa’îd Mes’ûd b. Ebû Sa‘d b. Abdullah en-Nîşâbûrî 1733 380Ebû Ma’sûm Sa‘d b. Muhammed el-Herevî444/1052-10531720-1721 381 Ebû Sa’îd Mes’ûd b. Ebû Sa‘d Muhammed b. Sehl en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 472/1079-1080 540/11451731-1732 382 Ebû Sa’d Mes’ûd b. Muhammed b. Abdülgaffar el-Mervezî Merv 491/1098 554/11591727-1728 383 Ebu’l-Mehâsin Mes’ûd b. Muhammed b. Ganem el-Herevî Tûs 464/1071-1072 Herât 553/1058 1722-1724 384 Ebû Sa’d Mes’ûd b. el-Muzaffer b. Muhammed el-Mervezî 550/11551729-1730 385 Ebû Bişr Müs’ab (-·--) b. Abdürrezzâk b. Mus‘ab el-Mervezî Merv529/1134-11351733-1734 386 Ebû’n-Nadî el-Muttalib b. Ahmed b. el-Fazl el-Herevî Herât549/1154-11551772-1773 387 Ebû Nasr el-Muzaffer b. Erdeşîr b. Ebû Bekr el-Mervezî Merv 486/1093 560/1164-11651735-1736 388 Ebû Abdullah el-Muzaffer b. Sa‘îd b. Mes‘ûd el-Mervezî Merv 530/1135-1136 1737 389 Melike bint Ebu’l-Hasan b. Ebû Muhammed en-Nîşâbûrî 460/1068 civarı544/1149-11501921-1922 390 Ebû Nasr Mansûr b. Ahmed b. Mansûr en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 537/1142-1143 1743-1744 391 Ebu’l-Kâsım Mansûr Đbn. Ebû Ahmed Hâtim b. Habîb el-Herevî Herât 546/1151-1152 1745 392 Ebû Sa’d Mansûr b. Ali b. Abdurrahman el- Bûşencî 540/11451746 393 Ebu’l-Kâsım Mansûr b. Muhammed b. Ahmed Kadî-i Nîşâbûrî Nîşâbûr 475/1082-1083 552/1157-11581746-1747 394 Ebû Sa’d Mansûr b. Muhammed b. Ahmed el- Bûşencî Bûşenc 452/1060 520/11261747-1749 395 Ebu’l-Muzaffer Mansûr b. Muhammed Sa‘îd el-Mervezî 481/1088-1089 Sâve 555/1060 1750-1751 396 Ebu’l-Ganâim Mansûr b. Muhammed b. Ali el-Mervezî Merv 471/1078-1079 556/1160-11611754-1756 397 Ebu’l-Kâsım Mansûr b. Muhammed b. Muhammed el-Herevî Herât 444/1052-1053 527/1132-11331751-1754 398Ebû Nasr Mansûr b. Muhammed b. Ebû NasrBâharzNîşâbûr1756 315 en-Nîşâbûrî466/1073-1074549/1154-1155 399 Ebu’l-Muzaffer Mansûr b. Muhammed b. Mansûr el-Mervezî 542/1147-11481757-1758 400 Ebu’l-Muzaffer Mansûr b. Mes‘ûd b. Muhammed el-Mervezî 468/1075-10761767-1768 401 Ebû Abdullah Nâsr b. Ahmed b. Abdürrahîm en-Nîşâbûrî 509/1115-11161776 402 Ebu’l-Feth Nâsr b. Ahmed b. Muhammed es- Serahsî Serahs 439/1047-1048 514/1120-11211177-1778 403 Ebu’l-Feth Nâsr b. Selmân b. Mes‘ûd en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 489/1096 Enderâb 552/1157-1158 1780-1781 404 Ebu’l-Feth Nasr b. Ahmed b. Đbrahim el- Herevî Herât 419/1028 511/11171785-1787 405 Ebu’l-Fazl Nasr b. Ahmed b. el-Hasan b. Ali b. Đshak et-Tûsî Tûs 406/1015-1016 444/1052-10531787-1788 406Ebu’l-Feth Nasr b. Seyyâr b. Sa‘âd el-Herevî Herât 475/1082-1083 572/1176-11771789-1792 407 Ebu’l-Feth Nasr b. Mansûr b. Muhammed el- Mervezî 497/1103-1104532/1137-11381793-1794 408 Ebû Hanîfe el-Nu‘mân b. Đsmail b. Ebu’l- Harb el-Mervezî 430/1038-1039 civarı 510/1116-11171794-1795 409 Ebû Muhammed Nûh b. Muhammed b. Abdullah el-Mervezî 547/1152-11531796-1797 410Ebû Nasr Hârûn b. Đsmail b. Sa‘îd el-Bûşencî Bûşenc 550/1155 1832 411 Ebû Muhammed Hibetullah b. Sehl b. Ömer en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 443/1051-1052 533/1138-11391809-1813 412 Ebû Sa’d Hibetullah b. el-Kâsım b. ‘Atâî en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 431/1039-1040 524/1129-11301819-1820 413 Ebu’l-Fazl Vehbullah b. ‘Ubeydullah b. Abdullah en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 450/1058 524/1129-11301804-1805 414 Ebû Bekr Yahya b. Abdürrahim b. Muhammed en-Nîşâbûrî Nîşâbûr 438/1046-1047 522/11281839-1841 415 Ebu’l-Kâsım Yahya b. Abdülvahab b. Ahmed et-Tûsî Nîşâbûr 480/1087-1088 Merv 538/1143-1144 1751-1752 416 Ebu’l-Kâsım Yahya b. el-Mu‘tez b. Es‘ad en- Nîşâbûrî Nîşâbûr 542/1147-1148 1854 417 Ebû Ya’kûb Yusuf b. Đbrahim b. Musa el- Đsferâyînî 479/1086-1087546/1151-11521854-1855 418 Ebû Muhammed Yusuf b. Muhammed b. el- Hüseyin es-Serahsî Serahs 461/1068-1069 530/1135-11361761 419 Ebû Muhammed Râfu b. Ebû Sehl b. el-Hasan el-Herevî 480/1087-1088 öncesi 802 316 Resim 1. 433/1041-1042 veya 434/1042-1043 Tuğrul Bey adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr Resim 2. 437/1045-1046 Tuğrul Bey adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr 317 Resim 3. 438/1046-1047 tarihli Tuğrul Bey adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr Resim 4. 439/1047-1048 Tuğrul Bey adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr Resim 5. 440/1048-1049 Tuğrul Bey adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr 318 Resim 6. 441/1049-1050 Tuğrul Bey adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr Resim 7. 444/1052-1053 Tuğrul Bey adınabasılmış altın sikke. Nîşâbûr Resim 8. 448/1056-1057 Tuğrul Bey adınabasılmış altın sikke. Nîşâbûr 319 Resim 9. 449/1057-1058 Tuğrul Bey adınabasılmış altın sikke. Nîşâbûr Resim 10. 452/1060-1061 Tuğrul Bey adınabasılmış altın sikke. Nîşâbûr Resim 11. 453/1061-1062 Melik Alp Arslan adına basılmış altın sikke. Merv 320 Resim 12. 455/1063 Alp Arslan adına basılmış altın sikke. Herat Resim 13. 459/1066-1067 Sultan Alp Arslan adına basılmış altın sikke. Merv Resim 14. 459/1066-1067 Alp Arslan adına basılmış altın sikke. Merv 321 Resim 15. 462/1069-1070 Sultan Alp Arslan adına basılmış altın sikke. Herat Resim 16. 465/1072 Sultan Alp Arslan adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr Resim 17. 480/1087-1088 Sultan Melikşah adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr 322 Resim 18. 484/ 1091-1092 Sultan Melikşah adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr Resim 19. Sultan Melikşah adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr Resim 20. Tekiş b. Alparslan’ın Sultan Melikşah adına bastırdığı altın sikke 323 Resim 21. 467/1074-1075 Tekiş b. Alp Arslan’ın kendi adına bastırdığı altın sikke. Belh Resim 22. 485/1092-1093 Sultan Berkyaruk adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr 324 Resim 23. 486/1093-1094 Arslan Argun adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr Resim 24. 488/1095 Arslan Argun adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr Resim 25. 489/1095-1096 Arslan Argun adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr 325 Resim 26. 492/1098-1099 Sencer’in Berkyaruk adına bastırdığı altın sikke. Belh Resim 27. Sencer’in Berkyaruk adına bastırdığı altın sikke. Belh 326 Resim 28. Sencer’in Muhammed Tapar adına bastırdığı altın sikke Resim 29. 498/1104-1105 Sencer’in Muhammed Tapar adına bastırdığı altın sikke. Nîşâbûr 327 Resim 30. Sencer’in Muhammed Tapar adına bastırdığı altın-gümüş sikke. Herat Resim 31. 519/1125-1126 Sultan Sencer adına basılmış altın sikke. Nîşâbûr Sikkeler http://www.coinarchives.com/w/ http://www.vcoins.com/ancient/sphinx/store/dynamicIndex.asp http://www.mbilbeisi.com/ internet adreslerinden derlenmiştir. 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 341 ÖZGEÇMĐŞ 1973yılındaRize’dedünyayageldim.ĐlkeğitimimiRizeSelimiyeI Đlkokulu’ndatamamladım.KozyatağıKazımKarabekirOrtaokulu’ndanmezun olduktansonraKadıköySuadiyeLisesi’nibitirdim.1992yılındabaşladığım ĐstanbulÜniversitesiEdebiyatFakültesiTarihBölümü’nden1996yılındamezun oldum.AynıyılOrtaçağTarihiAnabilimDalı’ndaYüksekLisanseğitimine başladım.1999yılında“BüyükSelçuklularDönemindeAtabegler”adlıtezimi savunarak Yüksek Lisansımı tamamladım. Askerlik görevimi yaptıktan sonra 2000 yılındaÇanakkaleOnsekizMartÜniversitesiFen-EdebiyatFakültesiTarih Bölümü’nde Araştırma Görevlisi kadrosuna atandım. 2002 yılında Doktora yapmak üzere 35. madde ile Đstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’nde görevlendirildim.