| ||||
|
8 Mayıs 2016 Pazar
SOMUNCUBABA
Labels:
SOMUNCUBABA
hoş geldiniz .sefalar getirdiniz..
dost ol dost bil. dost kal
Sakar Baba Türbesi..sakarya
Sakar Baba Türbesi..sakarya
Geçme Namert köprüsünden
Şehirlerin tarihi yerleri ve türbeleri bulunur. Sakarya’nın ise en bilindik türbesi Sakar Baba türbesi dir. Sakar Baba türbesini sorduğunuzda bulmama gibi bir ihtimaliniz neredeyse yoktur.Hatta öyle ki Sakar Baba Caddesi bile bulunmaktadır.Ayrıca merkezde dolmuşlara sorduğunuzda.Özellikle türbeye giden araç bulmak mümkündür.İşte bu yazımda sizlere Sakarya için bu kadar değerli olan Sakar Baba türbesinden ve Sakar Baba adlı dervişin hikayesinden bahsedeceğim.
Sakarya Nehri zamanında Justinianos Köprüsü(Beş Köprü) altından akarmış.Bu köprünün üzerinde de biri köprüden geçenlerden ücret isteyen bir zorba varmış.Bir gün bu köprüden geçmek isteyen bir zat gelmiş.Parası olmadığından para vermeden geçmek istemiş zorba ücretsiz geçmesine izin vermeyince bu derviş zat biraz kızgın bir şekilde şu sözler söylemiş
Ko aparsın su seniSinme tilki gölgesineKo yesin Aslan senider ve köprünün ayağına inerek “Destur Ya Pir ” diyerek nehri peşine takar ve bugünkü yerine gelir.Sakarya Nehri ismini bu şahıstan almaktadır(Sakar-ya) Justinianos Köprüsü Adapazarı’na 5 kilometre uzaklıkta köprünün 5 defa yıkılıp tekrar yapılmasından dolayıda 5 köprü olarak da adlandırılmaktadır.Yapı Doğu Roma İmparatoru Justinianos tarafından yapıldığı için bu adı almıştır. Şuanda Sakar Baba türbesi her gün ziyaret almakta ve erenlerin en bilindik türbesi olarak Erenler mezarlığının yanında ve Erenler Tepelerinin eteklerinde yer almaktadır.
Labels:
Sakar Baba Türbesi..sakarya
hoş geldiniz .sefalar getirdiniz..
dost ol dost bil. dost kal
MAHMUT BABA TÜRBESİ..istanbul
MAHMUT BABA TÜRBESİ..istanbul
Derdine derman arayan, gönlünden geçenin olmasını isteyenlerin uğrak yeri türbeler, İstanbul'da en çok ziyaret edilen yerlerin başına geliyor. Şehr-i İstanbul’da sayısız türbelerle doludur. Hemen hemen her köşesinde Sahâbe-i Kirâm, Evliyâullah, Ni’me’l-ceyş (Fetih Şehîdleri ve Gâzîleri), Pâdişâh, Vâlide Sultân, Şehzâde ve Devlet Ricâlinin türbe ve kabirlerine rastlamak mümkündür.Bilhassa Ramazân-ı Şerîf aylarında (üç aylarda; Receb, Şâ’bân ve Ramazân) ve sâir mübârek gün ve gecelerde bu mânevî mekânlar yediden-yetmişe, erkek-kadın, genç-yaşlı vatandaşlar tarafından daha yoğun şekilde ziyâret edilmektedir. Aradan geçen bunca zamana rağmen isimleri hâlen anılan Allah dostları, târih boyunca insanları irşâd etmeye çalışmışlar,karanlık gönülleri feyz kandilleri ile aydınlatmışlardır. Tarihe damgasını vuran bu güzel insanlar her zaman halkı doğru yola ulaştırmak için çaba sarf etmişler, makâm, mevkiî ve maddîyata önem vermemişler ve böylece halkın sevgisini kazanmışlar.
Kadıköy’de kaldırılan Salı Pazarı’nın hemen karşısında Kadıköy İtfaiye Müdürlüğünün sokağındaki Mahmut Baba Türbesi hayırsever ünlü bir modacı ve bir ismi açıklanmayan Armatör tarafından bakımdan geçti. Ünlü modacı çocukluk yıllarında buralarda gezer ve anıları olduğundan kendinde bir borç olarak gördüğünden vefa olarak Mahmut Baba türbesi çevresini düzenleme yaptırmış . Çevre düzenlemesiyle kalmayıp içindeki yolları da yaptırmak istemiş ama yaptıramamış engellemelerle karşılaşmış. Kadıköy halkına "türbedir çarpar falan" diye düşünülerek dokunulmamış . Önünden kendi adını taşıyan bir cadde geçmekte olan türbenin önündeki tabelada "allah sevgilisi kadıköylülerin aziz babası kadiri mahmut baba vefatı 1850" yazmaktadır.
Bütün Kadıköylülerin dilek kapısı bu türbeye gelenlerin çoğunluğu kadınlardan oluşuyor .Buraya gelen bir bayan dua edip istekte bulunmuş ve gece buradan geçerken tesadüfen kafasını Mahmut baba türbesine doğru çevirdiğinde bütün mezarlıklardan ellerin sallandığını görmüş.Bir gün rüyasında gördüğü Kadiri Mahmut babaya gelen şahış bana sen bak demesi üzerin yıllardır yanından ayrılmamış ve hizmetkarı olmuş. Mhmut baba sayesinde hiçbir güvencem ve kazancım olmamasına rağmen hayatımı kazanıyorum rızkım çıkıyor diyor.
Geçmişte Mahmut Baba Türbesi çayırlık ve koruluk bir alan içinde yer almaktaymış. Türbenin karşısında kömür deposu daha geride ise eski yıllarda Kuşdili Sineması olarak kullanılmış olan hangarda Tramvay Deposu yer alıyormuş şimdilerde İtfaiye olarak kullanılıyor. Kuşdili Çayırı, veya papazın bağı olarak bilinen mevki Kurbağalı Dere’nin taşma alanı olması sebebiyle bataklık bir zeminde bulunuyor. Adını ise kuşbazların saka, iskete, florya gibi kuşlarına, Kurbağalı Dere’nin kurbağalarını dinleterek kanarya gibi ötmelerini sağlamaları olayından almış. 1900’lü yılların ilk yarısında burada Hamdi’nin Gazinosu, Fenerbahçe’nin Kulüp Lokali, Sinema, Kayıkhane gibi tesisler bulunmakta idi. Halk burada eğlenir, gezinir, birbirlerini görür, piknik yapardı. Kadıköylüler Kuşdili Çayırını Kadıköy halkının piknik alanı olarak kullanılırdı.
Söğütlüçeşme Tren İstasyonu yapılırken, belediyeden yol ihalesini kazanan müteahhitin eşi tarafından anlatıldığına göre orada bulunan mezarlıkların büyük bölümü kaldırıldı. Mahmut Baba Türbesi’nin çevresindekiler kaldı. Konuştuğumuz yetkililerden aldığımız söylentiye göre mezarlıkların yıkımı sırasında dozerlerin kepçeleri kırılıyordu, durup dururken dozerler bozuluyordu. Bir kepçenin operatörü rahatsızlandı ve hastaneye kalktı ve orada vefat etti. O nedenle hiçbir dozer operatörü o mezarlıkları kazmak istemedi. Bir başka söylenti ise yolun karşı tarafında bulunan söğütlüçeşme camii yanında açılan mezarların birçoğundan hiç bozulmamış cesetler çıkıyordu. Hatta bunlardan biri Osmanlı subayı idi ve resmi giysileri içinde hiç bozulmadan çıkarılmıştı. Söylentiler böyleydi…
MAHMUT BABA HAKKINDA
Mahmut baba'ya gelince; bu zat, sultan abdülmecid devri sofilerindendir. Rivayete göre kadıköy osman ağa camii'nin ilk yöneticisidir. sarayda da bulunmuş, daha sonra padişahın onun adına yaptırdığı tekkede (kadiri mahmud baba dergâhında) ölünceye kadar irşad hizmetlerinde bulunmuştur. Bir zamanlar, Kadıköy'de Osman ağa adında, hayır sahibi bir zat varmış. adının kıyamete kadar yaşaması içini "Kadıköy Osmanağa camii'ni yaptırmış, caminin idaresini de çarşı içerisinde eskicilik yaparak geçinen, fakat halkı sohbetleri ile irşad eden mahmud baba'ya vermiş.
Rivayete göre, sultan abdülmecid avdan saraya dönmüş, yorgunluğunu atabilmek için saray hamamının derhal hazırlanmasını ferman buyurmuş. Abdülmecid han, hamama girmeye hazırlanırken, sarayın avlusundan gelen birtakım sesler duymuş, konuşmalar sırasında sık sık kendi adının da geçtiğini işitmiş. Merak edip bulunduğu yerden avluya bakmış genç bir adam, çevresindeki birkaç saray görevlisi ile münakaşa ediyormuş.
Mahmut baba'ya gelince; bu zat, sultan abdülmecid devri sofilerindendir. Rivayete göre kadıköy osman ağa camii'nin ilk yöneticisidir. sarayda da bulunmuş, daha sonra padişahın onun adına yaptırdığı tekkede (kadiri mahmud baba dergâhında) ölünceye kadar irşad hizmetlerinde bulunmuştur. Bir zamanlar, Kadıköy'de Osman ağa adında, hayır sahibi bir zat varmış. adının kıyamete kadar yaşaması içini "Kadıköy Osmanağa camii'ni yaptırmış, caminin idaresini de çarşı içerisinde eskicilik yaparak geçinen, fakat halkı sohbetleri ile irşad eden mahmud baba'ya vermiş.
Rivayete göre, sultan abdülmecid avdan saraya dönmüş, yorgunluğunu atabilmek için saray hamamının derhal hazırlanmasını ferman buyurmuş. Abdülmecid han, hamama girmeye hazırlanırken, sarayın avlusundan gelen birtakım sesler duymuş, konuşmalar sırasında sık sık kendi adının da geçtiğini işitmiş. Merak edip bulunduğu yerden avluya bakmış genç bir adam, çevresindeki birkaç saray görevlisi ile münakaşa ediyormuş.
Adam: "çok önemli bir husus için padişahımızı görmem gerekiyor bana engel olmayın da tez zamanda kendisini göreyim. Arz edeceğim husus çok önemlidir" diye yalvarıyormuş. Bunu duyan padişah müdahale etmiş: "söyle bakalım, ne istersin benden?" diye sormuş, o zat: "'aman sultanım! beni huzurunuza kadıköy'de, osmanağa camii şerifinde görevli mahmut baba denilen mübarek bir zat gönderdi. dediler ki: "bu gün sakın hamama girmeyin. Zira siz hamamda iken kubbe çökecekmiş. kendinizi mutlak surette kollamanızı istediler. Arzım bundan ibarettir hünkârım." abdülmecid han, delikanlıya gülümser ve: "haydi, git, mahmud baba'ya benden selam söyle padişah hamamına girip, yıkandı bile, diye haber ver kendisine" der.
Mahmut baba hazretleri'nin gönderdiği elçi geriye döneceği sırada, her yer sallanmaya başlamış ve hamamın kubbesi de gerçekten çökmüş. Sultan abdülmecid han, bu olaydan sonra, hiç tanımadığı bu mübarek zatı hemen saraya davet etmiş bir süre sonra da kendisini saraya aldırtmış.
Mahmut baba, çok geçmeden saray hayatından sıkılmış. bir gün sultanın huzuruna çıkıp: "hünkârım! bu kadar misafirlik benim için yeter müsaade buyurunuz da ben eski yerime döneyim beni orada bekleyenlerim var" demiş. Sultan, onun gitmesini istememesine rağmen, kıramamış, gitmesine izin vermiş. bu arada da: "dile benden ne dilersen" demiş. Mahmut baba, önce "sağlığınızı dilerim" diyecek olmuş, ama sultanın ısrarı üzerine: "sultanım! mademki mutlaka bir hayır yapmak istiyorsunuz, öyleyse sizden küçük bir dergâh isterim" demiş. Sultan da, mahmut baba hazretleri için, şimdiki fenerbahçe stadyumu'nun arkasında bulunan yere bir dergâh yaptırmış. mahmud baba da bu dergâhta ömrünün sonuna kadar irşad görevinde bulunmuş.
alıntıdır.
http://www.turizminsesi.com/yazi/mahmut-baba-turbesi-617.htm
Labels:
MAHMUT BABA TÜRBESİ..istanbul
hoş geldiniz .sefalar getirdiniz..
dost ol dost bil. dost kal
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)