KARIŞIK

Şemsi Tebrizi Türbesi..bartın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şemsi Tebrizi Türbesi..bartın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Nisan 2017 Perşembe

Şemsi Tebrizi Türbesi..bartın






Şemsi  tebrizi türbesi, Şems-i tebrizi yada tam ismiyle şemsüddin muhammed bin ali bin melikdad tebrizi , doğumu ve ölümü tam ve net olarak bilinmeyip doğum yılı 1185 ve ölüm yılınında 1248 olduğu söylenen şems-i tebrizi yaklaşık 62-63 yaşında vefat etmiştir. İran'ın Doğu Azerbaycan Eyelati'nin yönetim ve kontrol merkezi olan büyük şehir Tebriz şehrinde doğduğu söylenmektedir. Melik Dad oğlu ali adında büyük bir zatın oğludur şems-i tebriz şemseddin yani dinin güneşi lakabıyla anılmaktadır.

Çok küçük yaşlarda dine merakı ve yatkınlığıyla dikkatleri üzerine çeken şems-i tebriz aldığı ders ve eğitimlerde manevi ilimleri tahsilde gösterdiği kabiliyetle dikkatleri daha da üstüne çekmiştir. Din ilimleri tahsilden sonra, genç yaşlarında tebrizli büyük zat olan Ebubekir sellaf'a mürid olmuştur. Ününü duyduğu biten şeyhleri ziyaret etmiş ve bu büyük şeyhlerden onların ilimlerinden bilimlerinden feyz almaya çalışmış ve bu sebepten ötürü diyar diyar gezerek adını namını duyduğu bütün şeyhleri ziyaret etmiştir. Onun bu huyundan memleketleri diyar diyar yer yer gezmesinden ötürü kendisine Şemseddin Perende yani uçan Şemseddin denilmiştir. 

Bu şekilde devam eden şems-i tebrizi ilmini çok yükseltmiş ve Allah dostu olmuştur. Ama hiçbir zaman arayıştan ve kendini geliştirmekten vazgeçmemiştir.  Bu böyle devam ederken manevi bir işaret üzerine Mevlana Celaleddin Rumi'yi arayıp bulmuştur. Mevlana'yla çok iyi dost olan şems-i tebrizi aynı zamanda da ona hocalık yapmıştır.

mevlana'yla beraber üç üç buçuk yıl beraber kalmışlardır ve mevlana'ya ışık hayatında yeni ufukları açılmasına vesile olmuştur.

Şems-i tebrizi Şam'a döndüğünde mevlana çok rahatsız olmuş şems-i tebrizinin yokluğu ona rahatsızlıklar dayanılmaz acılar vermeye başlamıştır. Bir süre sonra dayanamayıp Mevlana'nın oğlu Sultan Veled'in çağrısı üzerine şems-i tebrizi Konya'ya geri gelmiştir. Bunun üzerine mevlana bir daha Konya'dan ayrılmasın diye şems-i evlenmeye ikna etmeye çalışır ve sonunda başarır bunun üzerine zamanın da Mevlana'nın evine evlatlık alınan Kimya hatunla evlendirilir. Ve hayatlarına bu şekilde devam etmeye başlarlar.

Şems-i tebrizi'nin ölümünün nasıl olduğu bilinmemektedir. Mevlana da meydana gelen büyük değişiklikleri hazmedemeyenler tarafından mı öldürüldü yok geldiği gibi sessiz ve kimseden habersiz bir şekilde Konya'yı terk mi ettiği bilinmemektedir. Şemsi tebrizi türbesi, Niğde'deki kesik baş türbesi de şems'e izafe edilir. Bunlardan ayrı olarak ta Tebriz şehrinde Geçil denilen mezarlıkta aynı bölgedeki Hoy'da, Pakistan'ın, Multon şehrinde şems türbeleri ve makamları vardır. Bu makamlar Çeşitli rivayetlerle süslenmiştir. Ama nasıl ve nerede öldüğü bilinmemektedir. Bir rivayete göre de Mevlana Celaleddin Rumi'nin oğlu Aleaddin'de şemsi öldürenler arasındadır. Şems-i Tebrizi'nin Konya'daki mezarı küçük minik mütevazı neredeyse saklanmış şekilde bir yerdedir. Mevlana hazretlerinin o ihtişamlı türbesinin yanında bulunmaktadır.