KARIŞIK

2 Haziran 2016 Perşembe

SALİH EFENDİ TÜRBESİ üsküdar

SALİH EFENDİ TÜRBESİ


 üsküdar

Türbe, Küçükihsaniye semtinde, eski adı İhsaniye Sokağı olan şimdiki Neyzenbaşı Halil Can Sokağı'nın sol köşesinde olup çok eski, harap ve iki katlı bir evin bahçesi içindedir.
Türbe, Küçükihsaniye semtinde, eski adı İhsaniye Sokağı olan şimdiki Neyzenbaşı Halil Can Sokağı'nın sol köşesinde olup çok eski, harap ve iki katlı bir evin bahçesi içindedir. Türbenin hemen arkasında Mabeyinci Hafız Mehmet Bey'in 'Köprülü Konak' adıyla ünlü iki kârgir konağı bulunmaktadır.
1955 tarihinde şimdiki şeklini alan dört köşe, taş türbenin Neyzenbaşı Halil Can Sokağı'na bakan bir hâcet penceresi ve yan tarafında kapısı vardır. Çatısı bulunmayan bu türbede ulu bir servi ağacı ve iki lâhit vardır. Biri, eş-şeyh el-hac Salih Efendi'ye, diğeri ise, Müderris Hafız İbrahim Efendi'ye aittir. Salih Efendi'nin hayatı Mecmua-yı Tevarih adlı kitapta şu şekilde anlatılmıştır.
"Diyar-ı mağribden ba'de'l-buluğ mezheb-i Malikiye üzere seyahate çıkıp ulûm-ı külliye ve ma'arif-i cüz'iyye sa'yiyle Arap ve Acem ve Kafiristan ve Rum ve sa'ir diyarı seyr iderek tahsil-i kemal ve hacc-ı şerif edası esnasında ol diyarın ehl-i derûn olan kimseleriyle ülfet ve Medine-i Münevvere'yi ziyaret edib anda sakin olan Şeyh Mehmed Hayat'dan ahz-ı tarikat-ı Bayramiyye-i Nakşibendiyye idüb Kudüsi Şerif'de dahi Şazeliyye ve Bedeviyye ve sair ricalullah cümlesinden istifade idüb hatta ilmi 'Tıbb-ı ebdan' ve 'Edyan' da dahi kemal-i tahsil itdikten sonra Üsküdar'a gelip Sultan Osman-ı Salis (1745-1757) müceddeden ihya eylediği İhsaniye nam mahalde ikamet esnasında Sultan Mustafa Han-ı Salis (1757- 1774) anın celâlet-i şanına vâkıf olup ikram murad olundukta kabul etmeyip bir menzil iştira (satın alma) ve anda inziva üzere iken ömr-i tabi'isi âhir olduğun idrak idüb ol mahalli zaviye olmak üzere vakf ü şart idüb Müderris Hafız İbrahim Efendi'ye tevliyetini havale ve kendine bir laht-i tabnak bina idüb (lâhit şeklinde güzel mezar yaptırıp) "Halifetullah-1186" (1772) tarihinde rihlet-i beka ve lâhd-i mezburda müterakkib rûz-ı lika oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.