KARIŞIK

4 Mart 2016 Cuma

ANADOLU ALEVİ BEKTAŞİ DERGAHLARI

ANADOLU ALEVİ BEKTAŞİ DERGAHLARI

ANADOLU ALEVİ BEKTAŞİ DERGAHLARI
  • HACI BEKTAŞ DERGAHI, PİR EVİ:
Hacı Bektaşi Dergahı  HACI BEKTAŞ VELİ adına kurulmuştur. Anadoluya gelen Hacı Bektaş  kimi yerleri dolaştıktan sonra o günkü adıyla Sulucakarahöyük’e yerleşir. Burada yaşayan halkla kaynaşır. Burası giderek heterodoks ve Ali-Ehlibeyt inanç odaklı kesimlerin inanç merkezi haline gelir. İşte bu derneşmeden Pirevi dediğimiz Alevi Bektaşiliğin ana dergahı Anadolu da  doğmuş olur. Dergahın kurulması Hacı Bektaş’la birlikte başlar. Daha sonraki yıllarda kimi eklenti ve düzenlemelerle türbeler, mezarlık, aşevi, kilerler, ambarlar, konukevi, çeşmeler, çamaşırhane, hamam, meydanevi, çilehane, yönetim yeri, tekke, eğitim ve sohbet odalarından oluşan büyük bir külliye oluşur. Dergah içerisindeki cami, ikinci Mahmut zamanında yaptırılmıştır. Anadolu’ya Ali, Ehlibeyt, Oniki İmamlar inancını, Muharrem yası geleneğini, tevella ve teberra anlayışını ilk defa Hacı Bektaş Veli getirir. Bu inanç öğelerini Dergahlar, tekkeler yoluyla tüm Anadolu ve Balkanlara yayarlar.
İlk dönem Osmanlı padişahları Hacı Bektaş’a bağlılık ve saygı duymaktaydılar. Bunlardan 1. Murat Hacı Bektaş’ın mezarına, Mimar Yanko Madyan’a Bir türbe yaptırır. Türbenin kubbesi Sekizinci İmam aşkına sekiz köşelidir. Daha sonraları 2.Bayazıt, Dulkadir oğulları beyi Alaüddevle, Mimar Sinan, 4. Mustafa, Abdulaziz, 2.Abdulhamit zamanlarında çeşitli onarımlar ve eklentiler yapılmıştır.
Hacı Bektaş Dergahı giderek Ahi, Kalenderi, Haydari ve diğer Ali inanç temelli akımların merkezine dönüşür. Bu akımlara ait tekkeler de zamanla Dergaha bağlanırlar. Hacı Bektaş Dergahı aynı zamanda bir kültür ve eğitim merkezidir. Anadolu ve Balkanlardaki tekke Şeyhleri burada eğitim görür ve icazetlerini alarak tekkelerinin başlarına dönerler.
Pir evini geliştiren Bektaşi Tarikatına yeni biçim kazandıran Balım sultan olmuştur. Kalender Çelebi ayaklanmasından sonra Hacı Bektaş Veli Dergahının halk üzerindeki etkisinden korkan Osmanlı padişahı bu etkiyi kırabilmek için Dergaha 1552 yılında Sersem Ali adında bir kişiyi Dede-Baba unvanıyla atadığını görüyoruz. Daha sonraları da Mücerret (Evlenmemiş) Devşirme dervişlerin yerleştirildiği görülüyor. O tarihten sonradır ki Hacı Bektaş evli idi evli değildi tartışmaları zaman zaman alevlenerek sürüp gitmiştir. 2.Mahmut’un yeniçeri ve Bektaşi dergahlarına karşı yürüttüğü yıkım ve kıyımdan, Pir evi de nasibini alır. Dergah postnişini Hamdullah çelebi Amasya’ya sürgün edilerek yerine Nakşi Şeyhi Mehmet Sait Efendi atanır. Görevi oradakileri Nakşiliğe çevirmektir. Ne var ki kendisi ve onun ardılları da birer birer Bektaşileşeceklerdir. İşte bu dönemde II. Mahmut tarafından Pir evinin kalbine camii yaptırılmıştır. Daha sonraları Osmanlının yıkılması, Cumhuriyetin ilan edilmesinden hemen sonra 30 kasım 1925 tarihinde 677 sayılı yasayla kapatılır. Bu kapatılmanın ardından Dergah içerisindeki el yazmaları, önemli belgeler tarihi değeri yüksek halılar, şamdanlar vb binlerce malzeme Ankara’ya taşınması gayesiyle yağma edilmiştir. Daha sonra 1964 yılında müze olarak açılmıştır. Açılış tarihi olan 16 Ağustos 1964 den itibaren günümüze kadar her yıl düzenli olarak Ulusal ve Uluslararası düzeyde Hacı Bektaş Veli’yi anma etkinlikleri büyük kitle katılımlarıyla coşkulu bir şekilde  kutlanır.
  • ABDAL MUSA SULTAN DERGAHI:
Abdal Musa Hacı Bektaş’ın önde gelen halifelerindendir. Bektaşi meydanındaki  “Ayakçı postu” onundur. Söylenceler onun Horasan erenlerinden olduğunu gösterir. Babası Hasan gazidir. Dedesi Haydar Ata ise Hacı bektaş’ın amcasıdır. Türbesi Antalya Elmalının Tekke köyündedir. Bektaşi inancında Hacı Bektaş Dergahından  sonra en önemli dergahlarımızdandır. Denizlide, Bursada, Manisada, Bergamada da Abdal Musaya ait Türbeler bulunsa da, bunların makam olduğu asıl Türbenin Elmalının Tekke köyünde olduğu kesindir. Hacı Bektaş’ın Vefatından sonra Tarikatın kurallarını Hacı Bektaş’ın eşi  Hatun ana (Kadıncık Ana) ‘dan öğrenmiş belli bir eğitim döneminden sonra bazı düzenlemeler yaparak Tarikatın adap ve usulünü belirlemiştir. II. Mahmut döneminde Tekkenin tüm mal varlığına el konularak tekkenin başına nakşi şeyhleri atanmış, Erkan Nakşi usuluyle yürütülmüştür. Bu arada yörenin ileri gelenleri fırsattan yararlanarak dergahın mallarına el koymuşlardır. Daha sonraları çeşitli başvurular sonucu tekrar Bektaşi Erkanına geçilmiş, hatta kimi beylerden el koydukları mallar geri alınmışsada  bu gibi durumlar Osmanlı devletinin yıkılmasına kadar devam etmiştir.
  • GEYİKLİ BABA TEKKESİ:
Türbesi Bursa İnegöl yolu üzerinde Baba sultan köyündedir. Horasan erenlerindendir. Gaziyan-ı Rum veya Abdalan-ı Rum dervişlerinden sayılır. İlkin Baba İlyas ve Ebul Vefa müridi olmuşsa da daha sonra Hacı Bektaş Veli’ye bağlanmıştır.
  • EMİR SULTAN:
Asıl adı Şemsettin Mehmet Bin Ali Hüseyin Buhari’dir  Yıldırım Bayazıt zamanında yaşamıştır. Mezarı Bursadadır. Ahilik kanalıyla Bektaşileşmiştir. Başka Emir Sultanlarda vardır. Yıldırım Bayazıt dönemi dışında yaşayanlar Nakşidirler.
  • BARAK BABA:
Kendisi Kalenderi Şeyhidir. Tokat’ta doğmuştur. Daha sonra Hacı Bektaş ve Sarı Saltık’a bağlanmıştır. Gelanlılar tarafından öldürülmüştür. Kendisine bağlı olan Olcaytu Hdabende, Gelanlıları cezalandırarak Barak  Babanın ölüsünü Azerbaycan’daki Sultaniye kentinde toprağa vermiştir. Ayrıca Hacı Bektaş’tan yetki alarak Bigadiç’e yerleştiğine yöre halkı tarafından inanılır. Yağcılar bucağının Baraklar köyün’de türbesi vardır.
  • AHİ EVREN:
Ahiliğin piridir. Kırşehir valisi Nurettin Caca tarafından öldürülmüştür. Hacı Bektaş ile sıkı ilişkileri vardır. Zamanla Bektaşiliğe bağlanmıştır. Anadolu da sanat ve esnaflığın gelişmesinde önemli rol oynamışlardır.
  • SEYYİT BATTAL GAZİ:
Annesi ve iki oğlunun mezarı Malatyadadır. Kendisinin mezarı ve türbesi Eskişehir Seyitgazi ilçesindedir.
  • HASAN DEDE DERGAHI:
1489 da Horasan’ın Karaman’da doğmuştur.1567 de Anadoluya gelerek Ankara’nın Keskin ilçesine bağlı Hasan Dede köyünde zaviyesini kurmuştur. 1596 da ölmüştür. Türbesi bu zaviyededir.
  • TAPTUK EMRE:
Horasan Erenlerindendir. Hacı Bektaş Veli’ye bağlanmıştır. Yunus Emre’nin Mürşididir. Sakarya’nın Nallıhan  köyünde yatmaktadır. Ayrıca Anadolu ve Rumeli’de ismine köyler ve yatırlar vardır.
  • YUNUS EMRE:
Hacı Bektaş yoluyla Taptuk Emre’ye Bağlanmıştır. Eskişehir’in Sarıköyün’de doğmuştur. Zaman zaman başka yerlerde bulunmuşsa da gene aynı köyüne dönmüş ve orada ölmüştür. Mezarı oradadır. Alevi-Bektaşi yolunu en güzel anlatan halk şairlerimizdendir.
  • TEBRİZLİ ŞEMS:
Hacı Bektaş’ın müritlerindendir. Hacı Bektaş tarafından Mevlana’yı eğitmek üzere Konya’ya gönderilir. Mezarı Pir evi’ndedir. Mevlevilerin Şems kolu halen Hacı Bektaş Çelebileriyle ilişkidedirler.
  • BALIM SULTAN :
Hacı Bektaş Veli’nin tek oğlu Seyit Ali Sultan (Kızıl Deli, Hızırlale,Timurtaş) ın oğlu Mürsel Balinin oğludur. Annesi bir Sırp Prensesidir. Tarikatın ikinci Piridir. Tarikatın yeniden yapılandırılmasında önemli rol oynamıştır. Son derece zeki ve akıllı bir kişiliğe sahiptir. Bir yanda II. Bayazıt’ı idare ederken diğer yanda kardeşi Kalender çelebi kanalıyla  Şah İsmail, Pir Sultan, Kul himmet, Koyun Baba gibi önemli isimleri bir araya getirerek Safavi devletinin kurulmasında ki perde arkası etkenlerinden birisidir. Mezarı Pir evi’ndedir.
  • HIDIR ABDAL SULTAN OCAĞI:
Hacı Bektaş’ın müritlerindendir. Karaca Ahmet’in oğludur. Alevi–Bektaşi yolundan düşkün edilenlerin tekrar yola kazandırılmasında önemli rol oynayan etkili bir Ocaktır. Erzincan’ın kemaliye ilçesinin Ocak köyündedir.
  • HUBYAR SULTAN DERGAHI:
Tokat–Almus  ilçesinin Hubyar köyündedir. Söylenceler , araştırmacı yazar  Ali Kenanoğlu-İsmail  Onarlı’nın bulguları Tarihte iki Hubyar’ın olduğu, birincisi Hacı Bektaş döneminde yaşayan ve ona bağlanan Hubyar, diğeri 16.yüzyılda yaşayan Hubyar. Oğuzların Beğdili boyuna mensup olan bu ocak Tarihte çeşitli nedenlerden ötürü ikiye bölünmüştür. Bu topluluktan ayrılan Sıraç Türkmenleri Anşa Bacı diye bir ocak kurmuşlardır. Baskılara rağmen Asimile olmamış en değerli ocaklarımızdandır.
  • ŞAHKULU SULTAN DERGAHI:
İstanbul Göztepe’dedir. Asıl adı “Şuca”dır. Ahi Dervişlerindendir. Daha sonraları Bektaşiliğe bağlanmıştır. Hacı Bektaş Dergahı Postnişini Çelebi Feyzullah Efendi tarafından Şahkulu Dergahına atanan  M.A. Hilmi dedebaba döneminde dergah en parlak dönemini yaşamıştır. 1826 da 2. Mahmut tarafından Nakşiler atanmışsa da pek etkili olamamışlardır.
  • KARACA AHMET SULTAN DERGAHI:
Hacı Bektaş Veli’nin müritlerindendir. Tarikatın gözcüsüdür. İstanbul Üsküdar’da dır. Aydın, Manisa, Sivrihisar, Akhiar, Afyon’da da makamları vardır. Yaşadığı dönemin Psikiyatristi ve Ruh doktorudur. 1826 da II.Mahmut tarafından kapatılmıştır. Nakşi şeyhleri atansada pek etkili olamamışlardır. Günümüzde halen faaliyetlerini sürdürmektedir.
  • PİR SULTAN ABDALTÜRBESİ:
Sivas Banaz’dadır. Yaşadığı dönemlerde devamlı ezilenlerin yanında yeralmıştır. Şah İsmail ve Kalender Çelebi ayaklanmalarına katılmıştır. Daha sonraları Hızır Paşa adlı Bir zalim tarafından astırılmıştır. Türk Halk Edebiyatının güçlü şairlerinden birisidir.
  • DEDE GARKIN OCAĞI:
Adıyaman Kahta’dadır. Ebul Vefa’nın Halifelerindendir. Baba İlyas’a Mürşitlik yapmıştır. Yaşadığı dönemin en ulu kişisidir. Evlatları daha sonraları Diğer ocaklar gibi Pir Hacı Bektaş Veli’ye bağlanmıştır. Oğuzların 24 Boyundan birisi olduğuda söylenmektedir. Günümüzde halen Anadolu’da 170’e yakın Garkın isminde Köy vardır. Bu köylerin %25’i  Osmanlı baskıları sonucunda asimile olup sünnnileşmişlerdir. Geri kalanları yinede Anadolu’nun En etkili Ocaklarından birisi olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
  • SARI SALTUK:
Pir Hacı Bektaş Veli müritlerindendir. Onun tarafından Balkanların İslamlaştırılması için gönderilmiştir. Romanya Dobruca’dadır. Ayrıca Tunceli, Hozat, Mazgirt, Ovacık, Pertek, Arnavutluk, Yugoslavya, Yunanistan, Moskova, Polonya, Trakya, İstanbul, İznik, Diyarbakır, Niğde Bor’da da mezarları vardır.
  • SESEM ALİ BABA TEKKESİ /HARABATİ BABA TEKKESİ:
Yugoslavya Mekadonya Tetova’dadır. Harabati Baba’da buradadır. Ali adı “Elyas/İlyas adıyla özdeşleştirildiği için Hıristiyanlarca da ziyaret edilip, saygı duyulan  bir merkez olmuştur. Hacı Bektaş soyundan, Kalender Çelebi’nin  ayaklanmasından sonra Hacı Bektaş Dergahı’nın Anadolu halkı üzerindeki etkisini zayıflatmak amacıyla Padişah Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1551 tarihinde  Hacı Bektaş Dergahına Baba olarak atanır. Dergahta Babagan (Mücerret  Baba) kolunun ortaya çıkması Sersem Ali Babayla başlar.
 ( İrili ufaklı 579 Dergah, Tekke ve Türbenin varlığından söz edilir)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.