Susuz Dede..izmir
“Susuz Dede”, Cumhuriyet öncesi Aya Agapi (Kutsal Aşk ya da sevgi) adıyla bilinen tepede bulunan ve günümüzde yatıra dönüşen bir mezarın ait olduğu söylenen kişinin halk arasındaki adıdır. Susuz Dede’nin kabri Göztepe semtinde kendi ismiyle anılan Susuz Dede Tepesindedir. Susuzluktan ölmüş bir evliya ya da asker olduğu rivayet edilir. Bu yüzden mezarına su dökülür. Cuma günü burası ziyaretçi akınına uğrar. Adak adayan çoktur. Söylentiye göre Susuz Dede, Hafız Nusret Mehmet Efendi adında bir Bektaşi ermişidir.
20. Yüzyıl’ın başlarında, bir başka söylenceye göre de 19. Yüzyıl’da Horasan’dan gelerek Göztepe’ye yerleşmiş olan bu kişi, civardaki İtalyan Bahçesi’nin Arnavut bahçıvanı ile dost olur. Aralarında yaptıkları sohbetlerde, tepenin güzelliğinden söz ederken, “Ancak suyu eksik” diye de yakınır durur. Arnavut bahçıvan bunun üzerine çok sevdiği arkadaşı için hiç aksatmadan her gün tepeye su taşımaya başlar. Bir zaman sonra Bektaşi hayata veda edince, onu çok sevdiği tepeye gömüp, taşıdığı su ile mezarını her gün sular. Bunu görenler de, su taşıyarak dilek ve su adağında bulunmaya başlarlar.
Susuz Dede, 1960’ların başlarından itibaren özellikle cuma günleri, su taşıyanlarla dolup taşar. Ayrıca sporcularla, fuar zamanı İzmir’e gelen sanatçıların da burayı çok sık ziyarete geldikleri görülür. Son yıllarda Susuz Dede’nin ziyaretçileri arasında üniversite sınavlarına girecek öğrencilerin yoğun biçimde yer aldığı nakledilir. Öte yandan değişik söylentilerde asıl adının Ali olduğu iddia edilen dedenin mezarında, hiç kimsenin gömülü olmadığı da savunulmaktadır. Çok eski zamanlara giden bir başka söylenceye göre de İzmir’in bir başka ünlü yatırı olan Mızraklı Dede’nin kardeşi olarak rivayet edilen Susuz Dede, bir cenkten yaralı döndükten sonra, köyü olan Buca yakınlarındaki Işıklar’a doğru giderken, oldukça sıcak bir yaz günü bu tepeye gelir ve su istedikten sonra da aldığı yaraların etkisiyle hakkın rahmetine kavuşur. Tıpkı Mızraklı Dede gibi, Ciğer Dede ile Kabak Dede’nin de Susuz Dede’nin kardeşi olarak anlatıldığı görülür. Diğer taraftan Tanyu, Mızraklı Dede, Salih ve Yusuf Dede’nin üç kardeş olup, bunlardan en büyüğünün Yusuf Dede olduğunun anlatıldığını kaydeder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.