KARIŞIK

23 Şubat 2016 Salı

Baş Köylü Hasan Efendi ...tunceli

Baş Köylü Hasan Efendi 
dersim


Baş Köylü Hasan Efendi




BAŞKÖYLÜ HASAN EFENDİ'NİN KISA ÖZ YAŞAMI


Mürşidim Başköylü Hasan efendi,kendi deyimiyle Hasani Sani Miladi 1896 yılında Çayırlının Başköyünde dünyaya gelmiştir. Annesi İsmet Ana Babası ise Kureyşan Ocağından Kamber dede (Ağa) dir. 51. göbekten Hz Ali Keremullahı vecheye dayanan şecerenamesini vardır
Devrinin Rüştiye yani ortaokulundan mezun olan Hasan Efendim eğitmenlik yapmıştır.
Dersimin Ovacık ilçesinde Şeh Ahmet ocağından el aldığı bilinmektedir. Gençlik yıllarından itibaren kendini tasavvufi alanda yetiştiren Efendim zahir ve batin ilimleri alanında devrinin önemli seyitleri arasında yer almıştır. Halil Öztoprak,Aşık Veysel ve Noksani baba gibi saygın Alevi simalarıyla sohbetler düzenlemiş ve Noksani baba ile atışmalarda bulunmuştur.
Bir nefesinde 21 yaşında evlendiğini söylemektedir Hasan Efendi . Eşi Kavaklı mezrasından Yusuf ağanın kızı olan Elif anadan 6sı erkek 5i kız 11 çocuğu dünyaya gelmiştir. Bütün yavrularını çocuk yaşta kaybeden Hasan Efendim bu durumu bir nefesinde şöyle dile getirmektedir. Millet kulağınıza koyun sözümü / Size bağlamışım doğru özümü / Kurban verdim oğlum ile kızımı / Yazıyı yazın mezarım kaybolmasın.

Bu durumda Allaha sitem eden Efendim derki ‘ Ey Allahım sen bana verdin bu yavruları bende sana geri verdim artık seninle bir alıp vereceğimiz kalmadı.’ Bütün evlatlarını kaybeden Hasan Efendim Kardeşinin oğlu Kamber dedeyi daha küçük yaşından itibaren kendisine evlat edinerek kendisinden sonra Kamber (Ağa) dedeye el vermiştir. Daha 24 yaşından itibaren bu fena mülkünün zevki sefasından el etek çekerek kendini Hakka adamıştır. Hakkı kendine yar etmiş gönüllere sultan olup Dersim,Erzincan,Elezığ,Erzurum ve Sivas illerinde Namu Nişan bırakmıştır. Binlerce gönüllere taht kurmuş gittiği her yerde Evliyaullah olarak saygı görmüş kendisine gönül verenler önünde tazim ile eğilmişlerdir.
Düzgün Baba,Büyük Çeşme ve Ağır (AYGIR) gölü ziyaretlerinde aylarca yaz kış demeden hizmet etmiş nefsini kendine kul etmiştir. İkrarına sadık bir gönül dostu olarak Ehli Beytin davasını güder olmuştur. Kendisini tanıyanlar cemalini görmekle şeref bulanlar Efendimin kerametlerini bir huşu ve edep içerisinde göz yaşlarına boğularak ilahi bir vecd ile anlatmaktadırlar. Bizzat bu kerametlerinden birine şahit olan amcamın buna dair ve diğer canların bizlerle paylaştıkları anılarını siz değerli canlarla paylaşacağız.
Dünyadan el etek çeken Efendim eşi Elif anadan batin mahkemesi kararı ile ayrılmak ister. Lakin batin mahkemesi efendimin bu istemini haksız bularak nikahına yani elif anaya dönmesi için karar verir. Bu emir üzerine Hasan Efendim Elif anaya gider elini öper kendisini affetmesini diler. O günden itibaren Elif anaya ayrı bir muhabbetle bağlanır ve her gittiği yere Elif ana ile beraber gitmeye gayret eder.
Ehl-i Beyt muhiplerini tek tek,köy köy gezerek ziyaret eder fakirlerin,yoksulların ve yardıma muhtaç durumda olanların elinden tutar sevenleri tarafından kendisine verilen Hakullahı muhtaç durumda olanlarla paylaşır ve bunuda bir gizlilik içerisinde yapar.

19 nisan 1950 de pasaport alıp aynı yıl içinde Hacca giden Efendi bu seyahat esnasında çeşitli kerametler gösterdiğini beraberinde giden yol arkadaşları sunniler dahil dilden dile anlatmaktadırlar.
1 Temmuz 1973 tarihinde ebediyete rıhleti dahi yine bir kerametiyle vuku bulmuş ve ebedi istirahatgahı olan şimdiki türbesinin bulunduğu Başköyde sırlanmıştır.
Himmeti üzerimizde hazır nazır olsun bizi dergahi Aliden nasipli olanlardan eylesin. Biz sana gönül verdik bağlanıp ikrar eyledik bizi hizmetine ve ikrarına bağışla ey gönlümün sultanı Efendim.




BAŞKÖYLÜ HACI HASAN EFENDİDEN NASİHATLER


1- Her ne ararsanız doğuştadır. Yaradılışın kapısı ana babadır,ana ve babayı sevmeli,riayet,hürmet ve hizmet etmeli
2- Doğum kapısı Hak kapısıdır. Bu kapıdan doğup gelenler,Hakkın varlığını ispat etmişlerdir. Doğumda olan sevgi Hak sevgidir. Sevilen sevgide her iki tarafın birbirlerine karşı doğru olmasını,nikahına sadık,namuslu ve vijdanlı olmaları lazımdır.
3- Nefse tabi olanlar,anaya babaya karşı asi olup,ana baba sevgisini kaybedenlerdir.Ana babadan dua alanlar cennetliktir.
4- Hakkın emri ile doğan evlah Hakk ile bir doğar. Anasını babasını hakk bilir.
5- İnsan cenneti cehennemi kendi evinde kazanır. Cennet cehennem karı koca arasındadır.
6- Cenabı hakkın cennet cehennemini kendinizde mevcut görün. Rahmanda,şeytanda,Hakta,Na Hakta cümle mevcudat insandadır.
7- Hak cemalini görmek isteyenler aynada kendi yüzüne baksın. Hakkın emri rızasını tutan insanda kendisini ispat eder.
8- İnsanın dünyaya gelmesindeki maksat yaşamındaki imtihanı kazanıp insanlığını ispat etmesidir. İnsanlara insanlığını tanıtan dünyadır.
9- İnsanlardaki alacalığı anlamak için insanın isteğine,sürecine gidiş hattına bakmalı,bunlar iki dilli,iki ağızlı,iki yüzlü karıştırıcı riyakarlar olup en doğru sözleri yalan ve isnattır. Yeminle her kesi kandırır.
10- İnsanı ve hayvanı birbirinden ayıran tavır ve davranışlarından belli olur. Buda doğruluk üzerinde ispat olur. Doğrulukta namus ve vijdanla ispat olur.
11- Bir insanın saflığından istifade etmek,kul hakkı yemektir. Kul hakkı yemekle kul olunurmu?
12- Gerek kadın gerekse koca edeplerini başka yerlerde açarlarsa bunlardan doğanlar azgın olur.
13- Af katiyyen yoktur. Hayrı hasanetle günahlar aff olursa mazlumların hak ve hukuku kaybolur.
14- Cümle insanlar birbirine kardeş bacıdır. Birbirine hile,fırıldak,yalan,hilebazlık olmaya. Birbirlerine karşı özü sözü doğru olmalıdır.
15- Anadan doğma ile insan olunmaz. İnsan özü,sözü.izi bir olmazsa hayvan sayılır. İnsanı hayvan eden kötülüklerdir.
16- İnsana namustan başka yar,vijdandan başka dost yoktur. İnsanın iyisi ve kötüsü namus ve vijdanıyla ispat olur.
17- Karı koca arasında mahremiyeti ile edebi sadece kendi aralarında bir sır olarak kalmalıdır.
18- Dost dostun malını,kazancını,namusunu korumak,kollamak boynuna borçtur.
19- Kanun ve adalet üzerinde hakkınızı arayınız.
20- İkrara sadık olanların canı cananı bir;Özü,sözü,yüzü,izi bir olup birbirlerine kardeş bacıdırlar.
21- Vurucu,kırıcı,cebri kuvvet,kanlı kinli olanlar kurt oğlu kurttur.
22- Vucududa kaybetme,yakma,çürütme ve öldürme. Oluru olmazı,sağı,çürüğü birbirine katmayın. Vucudunuzu hakkın emrine uydurun. Hakkın emri rızasında olan vucut hiç bir zaman ölmez.
23- İnsanı şeytandan ve hayvandan ayırmak için sürek ve isteklerine bakın. Bunların hal ve kareketleri hayvana benzerse hayvandır,benzemiyorsa insandır.
24- Bir olmayan söz,öz,yüz,iz çürüktür.
25- Haksızlık edip,ibadete gidenlerin yolu doğrudan doğruya cehenneme giden sürgünlerin gittiği yoldur.
26- İnsan kimdir? İnsanın özü,sözü,izi yolu birdir. Bir insan söylediği söze sahip olursa yalan söylemezse,zina etmezse daima doğru olanı yapar ve söylerse,haksızlık hırısızlık yapmadan,evrensel insan haklarını vıjdan hukuku ile koruyorsa,fırsat düştüğü zaman istifade gözetmiyorsa,kul hakkı yemiyorsa işte o insan Allaha varmıştır.
27- Vijdan terazisinde kendisini tartmayan insan değildir,mahlukattır.
28- Birlik dost ve kardeş evidir. Ayrımcılık,düşmanlık husumet ve ikilik evidir.
29- Sahipsiz ne olursa olsun azgın olur. Kuran ve incil azgınların eline geçti kendilerine göre uydurdular. Uyduranlar Kurana ve incile uymayanlardır.
30- Döğüş,kavga,yalan,zina,isnat,fitne,küfür,kalbi kara olan insanlar ne fenalık etmişse kendilerine etmişlerdir. Karşınızdaki adamın size yaptığı küfür ve fenalığa sabredin. Sabreden insanlığını ispat etmiş demektir. Sabır etmeyen küfür etmiş gibi olur.
31- İnsan insanın rahmanıdır,insan insanın şeytanıdır. İnsanlar azdı,doğruluktan ayrılıp şeytan yoluna saptılar.
32- Allah hırs nefs ve tamah ile kullarını imtihan ediyor,nefsini öldürene ne mutlu.
33- Ana yol Fatımadır ve şefaatkani Fatımadır. Fatımasız yol zulmettir. Baba-dede yolu zulümata düştü. Yolsuz kanunsuz oldular,onlarda şefaat kalmadı.
34- İbadet hakkın emri rızasıdır,doğruluktur. Zira Allahın duaya ibadete ihtiyacı yoktur. Namusuna vijdanına sahip olup,doğru olanlar muhtaçtır. Bire bağlı olanlara bağlıdır.
35- Hakkın emrine tabi olup,rızasından gelenler;eline,diline ve beline gözleri görmez,kulakları duymaz,ayakları tutmaz,elleri oynamaz. Bunlarda kötü hal,bet muamale,fena fiil yoktur. Bu insanların hal ve hareketleri Hakkın emri rızasıdır.
36- Ademin dini,mezhebi Allah’ın rızasıdır. Başka din mezhep yoktur.
37- İradesine hakim olan,doğru yola bağlı,kul hakkı yemeyen,haksızlık,hırsızlık etmeyen,görmediğini görmüş şeklinde konuşmayan,bu gavur bu Kızılbaş diyerek ,nsanlar arasına ayrımcılık sokmayan,Hak çalışıp Hak kazanan,Hak alıp veren,doğru oturan,doğru kalkan,doğrulardan doğru doğar. Doğrudan doğan Hak,kanun ve adalettir.
38- Ben dünyada şu tip avanağa çok acırım doğru olan emri tutmuyor,gayretimi çekiyor, beyhude yere emek çekmektedirdir.
39- Nikah yerin göğün direğidir. Namusa vijdana sahip ol,namus ve vijdan gösterir doğru yolu.
40- Kimseye kuyu eşme düşersin,her kes ettiğini bulur.
41- Cennet dediğiniz kız evlat ayalimdir.
42- Her kes aslı nesli ile sorulur.
43- Aleviye zulüm ettirenlere kalmaz. Mazlumların ahı cebeplerden sorulur.
44- İşleğinize süreğinize hile katmayın. Artık alıp eksik satmayın.
45- Ayrımcılık yapanlar lahnettir,oynaş edenler ittir,kancıktır.
46- Hakkın emri ikrar iman yoludur.
47- Hakkın emri imam Hasandadır. Fatımadır imam Hasanın özü. Yer gök yok iken bu yol var idi. Cümlesi cümleye kardeş yar idi.
48- Sır karı koca arasında gizlidir. Sır insanlara mahsus edep hayadır.
49- Edep haya açılırsa yüz kara olur,şeytani nefs arar seni bulur.
50- Taliplerin hak yolu kardeş bacıdır. Kardeş bacı bilmeyen zehirden acıdır.
51- Kapı Fatımadadır,Fatımadan açılır. Talip olan Fatıma kapısından yola girer.
52- Şeriat namaz ile oruç ile değil,Hakkın cemaline didarına eğil. İnsan olan Hakkı kendisinde bilir.
53- İnsan olan Hakkın emri ile örtünmelidir. Hayvan olan açıkm saçıktır.
54- Size son sözüm,Allah emrini tutmayana Allah düşmandır. Allahın her çeşit kötülüğünüzü affedeceğini sanmayın. Bunun için daima Allahtan korkmalısınız. Sonra siziide sizden önce gelen dünyalılar gibi yok eder.


SEYİT HASAN EFENDİNİN ŞECERENAMESİ

Hz İmam Ali
Hz İmam Hüseyin
Hz İmam Zeynel Abidin
Hz İmam Muhammed Bakır
Hz İmam Caferi Sadık
Hz İmam Musa-i Kazım
Ve onun oğlu Seyit İbrahim Mücap
Ve onun oğlu Seyit Musa-i Sani
Ve onun oğlu Seyit Hacı Bektaş
Ve onun oğlu Seyit Yunus
Ve onun oğlu Seyit Hacı İsmail
Ve onun oğlu Seyit Hacı Hüseyin
Ve onun oğlu Seyit Hacı Muhammed
Ve onun oğlu Seyit Hacı Abdülkadir
Ve onun oğlu Seyit Hacı Halil
Ve onun oğlu Seyit İbrahim Ekber
Ve onun oğlu Seyit Cafer
Ve onun oğlu Seyit Aziz
Ve onun oğlu Seyit Mustafa
Ve onun oğlu Seyit Hasan
Ve onun oğlu Seyit Mikail
Ve onun oğlu Seyit Hacı Mahmudi Hayrani (Haci Kureyş)
Ve onun oğlu Seyit Abdullah
Ve onun oğlu Seyit İsmail
Ve onun oğlu Seyit Mahmut
Ve onun oğlu Seyit Hacı Yusuf
Ve onun oğlu Seyit Hasan
Ve onun oğlu Seyit Ali
Ve onun oğlu Seyit Abdu Kesir
Ve onun oğlu Seyit Hüseyin
Ve onun oğlu Seyit İbrahim
Ve onun oğlu Seyit Mustafa
Ve onun oğlu Seyit Muhammed
Ve onun oğlu Seyit Ahmed
Ve onun oğlu Seyit Halil
Ve onun oğlu Seyit İbrahim
Ve onun oğlu Seyit Mahmut Çıralı
Ve onun oğlu Seyit Seyip
Ve onun oğlu Seyit İbrahim
Ve onun oğlu Seyit Hasan
Ve onun oğlu Seyit Yusuf
Ve onun oğlu Seyit Hakkı
Ve onun oğlu Seyit Kamer Ağa
Ve onun oğlu Seyit Kör Ali Ağa
Ve onun oğlu Seyit Yusuf Ağa
Ve onun oğlu Seyit Gali Ağa
Ve onun oğlu Seyit İbrahim Ağa
Ve onun oğlu Seyit İbrahim Namı diğer Kamber Ağa
Ve onun oğlu Seyit Hasan Efendi (Hasani Sani)
Ve onun oğlu Seyit Kamer (Ağa )dede

Bu şecerenamede dikkatimizi çeken esas konu Hacı Bektaş ismi ile geçen kişinin tarihte bilinen Hacı Bektaş Veli olup olmadığıdır. Tarihi olarak bakarsa bu mümkü gözükmemektedir.
Prof 1400 Nazmi Nizami Sakallıoğluda aynı görüştedir.








YOK DEDİLER

Yer,gök yok iken biz var idik
Varın emriyle sır gömleğini giydik
Nikahımız kılındı ervahı ezele erdik
Rahmet deryasından gayrı yok dediler

Mekanımız oldu Rahimi Rahman
Otuz hurufiyle heceyi Kuran
Başımızda tacı belde kemeri nuran
Kalbimiz Furkandır başka yok dediler

Cennetde kubbemiz nur ile ışık
Doğurduk,doğduk sallandı beşik
Adem gördü onun için oldu beşik
Kubbeye girmeye yok yok dediler

Hakk ile mekanda oldu kararımız
Kul olmuşuz ona var ikrarımız
Yaptık yoğurduk verdi fermanımız
Bu dünyadan başka dünya yok dediler

Dünyayı bizler yaptık yoğurduk
Muhammed Ali ervahların doğurduk
Dü cihana tellal olup duyurduk
Hakk dan gayrı ikrarımız yok dediler

Dünya Ahiret iki kısma ayrıldı
Biri baki diğerine fani ismi verildi
Her can aslı aslına sarıldı
Kur’an da kan katil yok dediler

Bakisi Kur’andır fanisi fürkan
Fani dünya için dökülmüştür kan
Baki Hakk’ın emri Hulki Hasan
Benzeri,halefi hiç yok dediler

İmtihan olmak için geldik cihana
Kol kol olup ilan verdik her yana
Şit İsmail ile sarıldık cihana
Ana baba burda dahi yok dediler

Şit ile nikahımız kubbede kılındı
Doğum beşiğimiz sarmalandı sarıldı
Emri fermanımız hem ikrarda alındı
Ervahımız birdir fark yok dediler

Cümlemiz birbirimize eyledik secde
Nur doğdu ademe eyledik müjde
Secdeye varın niyaz eyleyin sizde
Ademle Havvaya secde yok dediler

Fırka-i naci,acıdan ayrıldı
İkrar imana yol nam verildi
Kırklar cemine postumuz serildi
İkrarsıza dar didar yok dediler

Nuhun tufanı çün çıktı bize
Sırdan nikabı çekmişiz yüze
İbrahim Halilullah dediler bize
Narı Nur oldu ateş yok dediler

Sağ kolumuzu verdik hacere
Kurban olana verildi şecere
Mekke yolunda susuz kaldık biçare
Aradık dağı taşı su yok dediler

Ayağımızı vurduk su çıktı yüze
İkrar rahmet deryasında verildi bize
Abu zemzem dediler suyumuza
Bundan başka kevser yok dediler

İbrahim,Hacer aslındandır aslımız
Kureyşi,Haşimi neslindendir neslimiz
Nur ile münevver olmuş ceddimiz
Mustafa’dan gayrı güzel yok dediler

Ana rahmine düştük hayırlı gecede
Bir makam göründü gayet yücede
Doğupta geldik biz haticede
Fatımadan başka güzel yok dediler

Atam Muhammed’dir tacı serimiz
Aliyyül Mürteza belde kemerimiz
Hasan Hüseyindir şebber şübberimiz
Talipten gayrı yol yok dediler

Doğum ile ispat olundu vucut
Rahmet çeşmesi Fadimede mevcut
Cümlemiz birbirimize eyledik sücut
Talipten öteye yol yok dediler

Evladı Resulde yolumuz düzüldü
Talip namıyla ismimiz yazıldı
Doksan bin kürrede geçip süzüldü
Pişipte hall olmuş çiğ yok dediler

Doğumdan doğuma geldik bir kere
Aldılar bizi halka çembere
Arayıp bulamadılar katiyyen şerre
Helal zülal olduk haram yok dediler


Dedem ibrahimi sani ebem emine
Kemerden süzüldük geldik beline
Defterimiz verildi Hacı Kureyşe
Evladı Resuldür yalan yok dediler

Tamam oldu günümüz geldik dünyaya
Nurumuz benziyor güneşe aya
Elestü bezminden temiz bir maya
Süt sümük temizdir pis yok dediler

Anamız emzirdi girdik yediye
Nefs ile düştük dedikoduya
Kulak verildi bed kötü huya
Kendinden bi haber hiç yok dediler

Yirmiye kadar çok bela çektik
Bir iki tarlaya tohumu ektik
Yirmibirinde nikah altına girdik
Ondan sonra haram hiç yok dediler

Kendimizi gördük ne uzun ne kısa
Görürüz yanımızda vardır bir kimse
Taksimi ezelinde verildi hisse
Bundan daha iyi tellal yok dediler

Bize dediler mahşer tellalı
Ak defter ile seçilsin helalı
Tamamen seçilsin hakikat malı
Her şey aşikardır gizli yok dediler

Fadime kim olduğun edelim beyan
Gahi kız geldi,gahi oğlan ayan
Zülfikar eyledik biz ona ihsan
Bunda şek şüphemiz hiç yok dediler

Batin erenleri okudu künyemiz
Kendim Mustafayım,İbrahimdir özümüz
İmam Hasan Hüseyindir Ali ceddimiz
Tasdikli künyesin sen Hakk dediler

İmtihan olduk imtihanımız bitti
Kırkbirinde defterine kayd etti
İkrar iman carımıza hemen yetti
Dünya ahiret korkusu hiç yok dediler

İmam Hasan evladıyız gizli sırrımız
Nice defa geldik kimse bilmez yerimiz
Nesli Hacı Kureyş Mevalidir Pirimiz
Kureyşten gayrı Pir yok dediler


Şimdiki ismimiz koyduk HASANİ SANİ
Ervahı ezelinde Fadime canı
Koyunun evladıyız hemde çobanı
Bu çobandan yüce hiç yok dediler.


BİZDEDİR

Gafil aç gözünü bak yüzüme
Görmeden taş atma sen izimize
Rahi hakikata bağlıdır özüm
Hakkın emri rızasıda bizdedir

Hakkın emri ile gelmiş yolumuz
Doğruyu söylemek daim dilimiz
Gürühu Naci’yiz nurdur ilimiz
Hakkın emri,nuru,sırrı bizdedir

Biz gafil değiliz Hakk bizde mevcut
Ikrar iman ile yoğrulmuş vücut
Adem secdegahtır eyleriz sücut
Hakka giden mekan,durak bizdedir

Hakkı yerde,gökte sakın arama
Nefse uyup zülüflerin tarama
Aklın varsa dizilirsin sırama
Saf saf olmuş ulu divan bizdedir

Hakka uymayana şefaat yoktur
Yalan isnat eden bizlere çoktur
Münkirin sözleri zehirli oktur
Tabibi Hakk olan bürhan bizdedir

Dedikodu yapmak olmuş sözünüz
Hakkı görmek için kördür gözünüz
Hakka karşı kara olur yüzünüz
Güman sizde,iman bilin bizdedir

Hakktan gafil olmuş daim içiniz
Daim yiyip içmek olmuş işiniz
Nerelerde kalır o pis leşiniz
Sırrı Hakka giden yolu bizdedir

Secdemiz zatına oda bir candır
Gönlümüzde sultan kanı mekandır
Zahiri batını Hakka ayandır
Hakka doğru giden yolu bizdedir

Selavatla doğduk geldik cihana
Alidir babamız Fatıma ana
Ebemiz Hatice yoktur bahane
Haktan gelen emri Kur an bizdedir

Gel Kur’anı yalan yanlış okuma
Renksiz halı kilim bize dokuma
Ansızın uğrarsın sonra okuma
Gaip erenlerin oku bizdedir

Hakk ezeli kadim yüce uludur
Emrini tutanlar onun kuludur
Kalbimizde ilim hikmet doludur
HASANİ kul ama,sultan bizdedir



MEZARIM KAYBOLMASIN

Mesken kurdum dağlar başına
Gözlerimden akan kanlı yaşıma
Yazdığım yazıyı yazın mezar taşıma
Yazıyı yazın mezarım kaybolmasın

Hakkın mezarına yazılan yazıdır
Yazdığım yazıya mani olan cazudur
Yazıyı yazmayanın Hak yüzünü kazıdır
Yazıyı yazın mezarım kaybolmasın

Yazının emrini tutup rızada gezenler
Hakkın emriyle yazızı mezarıma yazanlar
Yazanlardır yılanın başını ezenler
Yazıyı yazın mezarım kaybolmasın

Millet sizin için yandım tutuştum
Gerçek erenlerin yurduna düştüm
Düşmanımıza dost olandan kaçtım
Yazıyı yazın mezarım kaybolmasın

Millet kulağınıza koyun sözümü
Size bağlamışım doğru özümü
Kurban verdim oğlum ile kızımı
Yazıyı yazın mezarım kaybolmasın

Fadimeye verdim ikrar imanı
Ulu divan kurulur gelir zamanı
Hak incitmesin Ehli muhibbanı
Yazıyı yazın mezarım kaybolmasın

Ehl-i Beyte kurban verdim canımı
Can alıcıya helal etmem canımı
Ölmeden görsün ulu divanımı
Yazıyı yazın mezarım kaybolmasın

İkrar vermiş ikrarı var bana
Tellal etti saldı her yana
Hak divanını görsün kana kana
Yazıyı yazın mezarım kaybolmasın

HASANİ yalvardı dostlarımıza
Dostumuz saman tepti postumuza
Düşmanla asker çekti üstümüze
Yazıyı yazın mezarım kaybolmasın


YOLUMUZ BİZİM

Silip pak eyledik yoktur korkumuz
Ağır gölü mekan ettik yurdumuz
Kimselerden yoktur asla korkumuz
İkrar iman olmuş yolumuz bizim

İkrar iman yoldaş olsa ne olur
Dünya ana cadde olur yol olur
İnsan olan talip olur kul olur
Hakka giden yoldur yolumuz bizim

Hakka doğru giden ikrar imandır
Hak ikrar bağında ulu mihmandır
Ulu divan kurulacak zamandır
Hakkın divanında davamız bizim

Hakimde titreşir dağ ile taşlar
Çoğunun gözünden akar kan ile yaşlar
Dünyaya güvenen hükmeden başlar
Halden hale koyar ulumuz bizim

HASANİ ezelden koyunun çobanı
Ağır gölde kurar ulu divanı
Ayıracak hayvan ile insanı
Hakikat noktası varımız bizim.



DEDİM YOL NEDİR

Dedim yol nedir? Dedi doğrudur
Dedim bozan kimdir? Dedi eğridir
Dedim yolu süren kim? Dedi uludur
Dedim sahibi kim? Dedi emri Hak’tır

Dedim yolu süren kim? Dedi güruhu Naci
Dedim sürmeyen kim? Dedi fitne-i acı
Dedim kabe nedir? Dedi Hakkın miracı
Dedim doğrumudur? Dedi Rızayı Haktır

Dedim doğru nedir? Dedi yolun yolcusu
Dedim tefrikat varmıdır? Dedi her kes kardeş bacı
Dedim gitmeyen varmı?dedi yolun yabancısı
Dedim yolun başı kimdir? Dedi ikrarlı Haktır

Dedim tellal nedir? Dedi emri Haktır
Dedim tellalı seven varmı? Dedi çoktur
Dedim şüphe eden? Dedi hiç yoktur
Dedim Hakkı bilen varmı? Dedi rayı Haktır

Dedim vucut nedir? Dedi terazi
Dedim mizanı nedir? Dedi yüzü
Dedim Hakimi kim? Dediki izi
Dedim doğrumu özü? Dediki mekanı Haktır

Dedim Hakka kul kim? Dedi şerrini atan
Dedim Hakkın evladı,dedi emrini tutan
Dedim Hakikat nedir? Dedi Hakka yeten
Dedim ölmeden öncemi? Dedi noktayı Haktır

Dedim ordu neye bağlı? Dedi namusa
Dedim kitabı varmı? Dedi vijdanı hasa
Dedim nişanı nedir? Dedi zehrayı kaşa
Dedim kaşlarının arası dedi mizanı Hakktır

Dedim ettiğin muhabbet dediki hastır
Dedim menzile ermeyen,dedi sarhoştur
Dedim sarhoş nedir? Dedi tanesi boştur
Dedim tanesi dolu olan dedi nuru Hakktır

Dedim küfür eden dedi kafirdir
Dedim sabreden dedi misafirdir
Dedim küfürde iman dedi sabırdır
Dedim sabrın sonu dedi Şükrü Hakktır

Dedim HASANİ kimdir? Dedi yolumdur
Dedim yalan olmasın,dedi kulumdur
Dedim sözün doğrumu? Dedi dilimdir
Dedim küfrü iman eden,dedi Hakkın rahmeti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.