KARIŞIK

18 Ocak 2016 Pazartesi

ADIYAMAN ÜRYAN BABA EFSANES i




Çıplak Baba Türbesi / ADIYAMAN -Merkez -Sarıharman Köyü

Çıplak Baba Türbesinin Yeri: Adıyaman İli Merkeze bağlı olan ve 18 km uzaklıktaki Sarıharman Köyü’ndedir. Adıyaman –Kahta karayolundaki havalimanının güneyindedir.

Çıplak Baba Kimdir: Çıplak DedeÜryan Baba ve  Üryan Dede olarak da söylenenMehmet Uryan yörede bulunan bir ağanın çobanlığını yapıyormuş. Hacca giden ağasına içli köfte götürünce ermiş olduğu anlaşılmış. Keramet sahibidir ve sahabedendir.   

Türbenin Durumu: Kerpiç duvarlı, kiremit çatılı bir türbedir. 1830 yılında yapılmıştır.
Ziyaret Nedeni: Türbeye hırsızlık yapanlar getirilir ve mezarı başında yemin ettirilir. Bir daha hırsızlık yapmayacağına inanılır. Yalanı da bir şekilde işaret ederek çıkartırmış. Ayrıca, boğmaca, üşütme ve romatizma gibi hastalarına şifa bulmak amacıyla ziyaret edilir.
Adak olarak kurban kesilir ve yemek dağıtılır.

Menkıbeler: 1-) Köyün ağası hacca gitmiş. Hanımı içli köfte yapmış ve ağasını “çok severdi” diye anınca, çoban Mehmet “ver ben götüreyim” demiş. Şaka yapıyor sanmışlar, fakat eline verdikleri içli köftenin askerden dönen ağa tarafından anlattığına göre çoban Mehmet tarafından ona getirildiği söylenince ermiş olduğuna kanaat getirmişler.

2-) Hayvanlarını otlatmadan önce soyunup otların arasına diken var mı diye kontrol için yatarmış Üryan Baba. Üryan (Çıplak) adı buradan takılmıştır. 

3-) Çıplak Baba’nın ağaca zarar verilmemesini sağladığına inanılır. Türbesinin bulunduğu yerden isteyen istediğini götürebilir, ama bir ağaca zarar verirse başına büyük işler açılacağına inanılır.

Kaynakça: Ayşe Özcamus -Adıyaman Merkez ve Çevrelerindeki Adak Yerleri ve Uygulamaları -2007 / Nihat Aytürk – Bayram Altan – Türkiye’de Dini Ziyaret Yerleri- Altanoğlu – 1992

Taylan Köken












**********************************

Selçuk Üniversitesi/Seljuk University

ADIYAMAN ÜRYAN BABA EFSANES i’N N YÖREYE TOPLUMSAL
YANSIMALARI VE ÜÇ YEN ES METN
Yrd. Doç. Dr. Necdet TOZLU
Erzincan Üniversitesi Egitim Fakültesi

Özet
Bu makalede, Adıyaman’ın Anadolu cografyası ve tarihî bütünlügü içindeki yeri ve
önemi belirtilerek kadim dinî inanç ve kültürel zenginliklerine dikkat çekilmistir.
Adıyaman’ın Üryan Baba efsanesi ele alınmıs ve bu efsanenin yöre halkının genel yasam
biçimine yansıması üzerinde durulmaya çalısılmıstır. Ardından Üryan Baba efsanesinin
tahlil denemesi yapılarak yöre insanı üzerindeki etkileri yorumlanmıstır. Adı geçen
efsanenin yöreden derledigimiz üç yeni es metni efsane dünyamıza kazandırılmıstır. Söz
konusu efsanelerin yayılma alanları belirtilerek tip ve motif açısından Anadolu’daki diger es
metinleri ile karsılastırılmıs, bunların birçok yönden benzer özellik tasıdıgı görülmüstür.
Anadolu efsanelerindeki bu ortak motiflerin Anadolu kültürünün olusmasına katkısı da
anlatılmaya çalısılmıstır.
___________________________________
164 Necdet TOZLU

G R S
Efsanelerin temelinde yer alan inanç ve buna iliskin olgular, anlatıldıgı
toplumun niteligiyle ve o bölgenin ekonomik yapısıyla iç içe oldugu gibi; bireyin
kisisel gelisimini de yakından ilgilendirmektedir (Malinowski, 1998: 88). Herhangi
bir efsanenin dokusunda yer alan deger ve kavramlar genel nitelige sahip oldugu
oranda, uzak çevrelerde de yankı bulmakta ya da benzer anlatılar ortaya
çıkmaktadır. Zaman olarak ne kadar geriye gidilirse, efsanelerin özünde önemli
ölçüde ortak/evrensel vurguların bulundugu görülebilmektedir (Commelin,
1956:V, Aberle, 1961:382). Efsaneler arasındaki ortak temaların bulunmuslugu
pek çok bilim adamını sasırtacak kadar zengindir. Efsaneler, farklı toplumların dinî
inanç ve geleneksel yapıları arasındaki birlikteligi ortaya koyarken, bu anlatıların
bilim adına hiçbir kaygı tasımaksızın bilimsel niteligi haizligi kendiliginden
olusmaktadır. W.A. Haviland’ın deyimiyle “..efsane, bilimsel kavramlar içermeyen
kültür bilimidir” (Haviland, 2002:445) ve insanların hayat anlayıslarını ortaya
koymaktadır.
Yeryüzünün ilk uygarlık alanları içerisinde bulunan Anadolu, ilk çaglardan
günümüze sayısız efsanenin olustugu bir ülkedir. Bu ülke Asya, Orta Dogu ve
Avrupa arasındaki konumu itibariyle yeryüzü ortak anlatımlarının yaygınlasması
açısından önemli bir yere sahiptir (Begenç, 1974:3).
Adıyaman yöresi de, bulundugu konum itibarıyla Anadolu cografyası ve
tarihî bütünlügü içinde degerlendirildiginde; kadim dinî inanç alanları arasında bir
mekân üzerinde bulunmaktadır. Geleneksel tarım ve hayvancılıgın hâlâ agırlıkta
oldugu kent ve çevresinde, halkın genel yasam biçimi, insanların dinî kaynaklı
deger yargılarını da biçimlendirmistir. Bir baska ifadeyle, dinî deger olarak öne
çıkan “dogruluk”, “dürüstlük” gibi ahlakî olgular, bu kent ve çevresindeki
insanların sözlü anlatım ürünleriyle, özellikle efsaneleriyle bütünleserek yasatıla
gelmistir. Üryan Baba efsanesi de bunlardan biridir ve birçok deger içermektedir.
A. ÜRYAN BABA EFSANES ’N N TAHL L
Üryan Baba, eski devirlerde Adıyaman’da yasamıs bir hizmetkârdır. O,
tarım ve hayvancılıgın ana geçim kaynagı oldugu bir devirde, bir aganın yanında
hayvanların bakımından sorumludur. Jsine ve hayvanlara gösterdigi özen, farkında
olmadan onu veli mertebesine yükseltmistir. Açıga çıkmaması gereken bu sır, aga
tarafından ögrenilip ifsa edilince Üryan Baba da bu dünyadan göçmüstür.
Üryan’ın olaganüstü hallerine tanık olan ve ermisligini gören halk onun
kabrini kutsal mekân haline getirmistir. Üzerine bir türbe yaparak ziyaretgâha
dönüstürdükleri bu mekân, Adıyaman’ın Sarıharman köyündedir.
Adıyaman Üryan Baba Efsanesi’nin Yöreye Toplumsal Yansımaları ve Üç Yeni Es Metni ____1_6_5
Bu efsane, bir inanıs efsanesidir ve aynı zamanda özünde bir
olaganüstülügü barındırmaktadır. Kahramanın göz açıp kapama süresi içinde
hacca gidip gelme eyleminde olaganüstülük oldugu gibi, kahramanın ölümü de
olagan dısıdır. Hayatın normal akısı içindeki sebeplerle degil de, ermisligi açıga
çıkınca Üryan ruhunu teslim etmistir (Ek:1.A). Bu ölüm sekli de kahramana, halk
inanısında kutsallık kazandırmıstır.
Bir hizmetkâr, yasantısındaki dogruluguyla üstün bir mertebeye eriserek
öldükten sonra da halk nezdinde kutsallasmıstır. Agalık ve hizmetkârlık algısı,
insanlar arasındaki sınıf farkı bakımından bir uçurumdur. Ölüm bu farkı ortadan
kaldırmakta ve âdeta her seyi esitlemektedir. Yasantısında canlıları incitmeme
duyarlılıgı gösteren bir hizmetkâr, bir agadan daha üstün bir mertebeye
ulasabilmistir.
Bu efsanenin en önemli özelligi, “tayy-i zaman ve tayy-i mekân” denilen
en kısa zaman birimi içinde efsane kahramanının yer degistirmesidir (Devellioglu,
1980:1247, Cebecioglu, 2004:636). Bir baska ifadeyle; yerin ayakaltında
dürülmesi suretiyle uzak bir yere gayet hızlı gitme (Pala, 1995:526) olayıdır.
Burada sembolik anlatımın ve anlam kurgusunun çok basarılı bir örnegi ile karsı
karsıya kalınmaktadır. Kurgu, günümüz bilimkurgu anlatılarında ve
gösterimlerinde örnegi görülen bir tarzı andırmakla birlikte, muhteva ve mana
bakımından tamamen farklı bir zeminde gerçeklesmektedir. Günümüz bilimkurgu
anlatıları, bilimsel bulgularla yer ve zaman degisikligini senaryolastırır. Temelde
pozitivist bir bakıs açısı vardır. Esyanın basarılı kullanımı ve gösterimi, modern
bilimkurguların temel motifini olusturmaktadır. Oysa bu efsane anlatısında hiçbir
maddî araca ihtiyaç duymadan yalnızca nefis terbiyesi yoluyla olay
gerçeklesebilmektedir.
B. ÜRYAN BABA EFSANES ’N N MOT F YAPISI VE ES
MET NLER N KARSILASTIRILMASI
Anadolu’da ve baska cografyalarda da rastlanan ortak motifli anlatılar
içinde efsane türünün sayısız örnegiyle karsılasılmaktadır. Adıyaman’da anlatılan
efsanelere bu açıdan bakıldıgında; bazı efsanelerin yalnızca yöresiyle sınırlı kaldıgı
halde, bazılarının ülkenin çesitli yerlerinde, benzer anlatımlar içerisinde karsımıza
çıktıgını söylemek mümkündür. Ortak motifli bu efsanelerin çogunda sadece
kahramanın adı degismekte ama efsanenin dokusu ve ana motifi aynen
korunmaktadır.
Tayy-i zaman ve tayy-i mekân ortak motifli efsaneler bunların en yaygın
örnekleridir. Üryan Baba efsanesi de bunlardan biridir ve genis bir sahaya
yayılmıstır. Küçük farklılıklarla Anadolu’nun pek çok yerinde anlatılmakta olan bu
_________________________________________________________ 166 Necdet TOZLU
efsanenin yirmi kadar es metnini Gülensoy ve Sakaoglu yayımlamıstır (Gülensoy,
1992:103-104; Sakaoglu, 1997:181-183). Elbistan, Kahramanmaras ve Konya-
Lâdik’den derlenmis es metinlerini de Gönen’den ögrenmekteyiz (Gönen,
2007:173-175). Bu konuya iliskin kapsamlı bir bildiri sunan Simsek, kendi
tespitleriyle efsanenin yayılma alanlarını daha da zenginlestirmis ve bu efsanelerin
anlatıldıgı yerleri söyle sıralamıstır: Malatya, Adıyaman, Elazıg, Tunceli, Kayseri,
Sivas, Gaziantep, Erzurum, Kars, Bergama, Tokat, Mudurnu, Yozgat, Bursa, Agrı,
Konya, Usak, Mugla, Karaman, Hatay, Kadirli, Kozan, Adana, Diyarbakır,
Balıkesir, Kagızman, Sungurlu ve Koçarlı (Simsek, 2008:5). Bu Anadolu
kentlerinin yanı sıra Polonya gibi Dogu Avrupa’nın bir ülkesinde de bu efsanenin
aynen anlatıldıgı tespit edilmistir (Simsek, 2008:5, Sakaoglu, 2009:321-322).
Bu çesitlenmelerde efsanenin ana motifi sabit kalırken sadece hacdaki
kisiye götürülen yiyecegin türü degismektedir. Yiyecegin, yöresel bilinirlik yönüyle
yaygın olanlarından seçilmisligi de dikkat çekicidir. Bu yiyecekler yöreye göre
helva, köfte, içli köfte, güveç, bisi (yaglı çörek), mantı, süt, yogurt, pekmez, börek
ve sac böregi olabilmektedir. Hacı Musa efsanesindeki “teleme”(Ek:4) farklı bir
yemek çesidi olarak karsımıza çıkmaktadır. Polonya es metninde ise yemek
götürmek yerine, harçlıgı biten agaya “yol yardımı” yapmak seklindedir.
Dört Adıyaman efsanesinde de “hacca yemek götürme” motifi ortaktır.
Üryan Baba’nın ahıra girerek hayvanların incinmemesi için yapmıs oldugu
hizmetler ve agası ile bu vaziyette iken karsılasarak sırrının ifsa olması motifi diger
üç efsanede (Hacı Ali Baba, Mühürlü Tabak ve Hacı Musa) yer almamaktadır.
Hacı Ali Baba efsanesi ise “cenaze namazı” motifi ile diger üç efsaneden
ayrılmaktadır.
Bu efsanelerin hemen tamamında hacca giden kisi aga, yiyecek götüren kisi
de çoban veya hizmetkârdır. (bkz. Ek:1,2). Tarafımızdan derlenen Mühürlü Tabak
efsanesinde; oglu, hacdaki babasına (Ek:3), Hacı Musa efsanesinde ise; kardesi,
hacdaki agabeyine yiyecek götürmektedir (Ek:4). Bu durum, olayın isçi isveren
konumundan çıkartılıp aile fertlerinin baglılıgına geçmesi yönüyle bir farklılık arz
etmektedir. Benzer sekilde Kahramanmaras’taki Hafız Ali efsanesinde de eniste,
askerdeki kayınbiraderine köfte götürmektedir (Bozkurt, 2007:78).
Adıyaman’ın Üçgöz beldesinden “Hacı Ali Baba” halk arasındaki
söylenisiyle Haceli Baba (Ek:2), Belören kasabasından “Mühürlü Tabak” (Ek:3)
ve Olgunlar köyünden “Hacı Musa” (Ek:4) efsaneleri tarafımızdan derlenmis ve
bu alana üç yeni es metin kazandırılmıstır.
Adıyaman Üryan Baba Efsanesi’nin Yöreye Toplumsal Yansımaları ve Üç Yeni Es Metni ____1_6_7
Tablo 1: Derlenen Efsanelerin Karsılastırması
Efsanedeki
Kisinin Adı
Anlatıldıgı
Yöre
Hacdaki Kisiye
Götürdügü Yiyecek
Götüren kisi
Hacı Ali Baba Adıyaman Jçli köfte Hizmetkâr
Hüsün Bala
(Mühürlü Tabak)
Adıyaman Jçli köfte Oglu
Hacı Musa Adıyaman Teleme Kardesi
“Mühürlü Tabak” efsanesindeki “tabak” ve Usak’tan derlenen “Gayri
Müslim Bir Kız Hizmetçi” (Gülensoy, 1992:104) efsanesindeki “sahan” motifi de
ortaktır. Yalnız tabagın Kâbe’de mühürlenmis olması önemli bir ayrıntı olarak
görünmektedir.
C. ÜRYAN BABA EFSANES ’N N TOPLUMDAK  YANSIMALARI
Bu efsanenin yasatıldıgı yöredeki yansımaları dikkate alınarak analiz
edildiginde su hususlar dikkati çekmektedir:
1. Üryan Baba efsanesinin önemli bir özelligi hayvan sevgisi üzerinde
durmasıdır. Bu efsanede günümüzün modern toplumunda ya çok ihmal edilen ya
da bazı dernekler tarafından vaveylâlar kopartılarak abartılan hayvan sevgisinin
aslında Türk halk kültürü ve inanıslarında ciddi bir öneme sahip oldugu
görülmektedir. Efsanede daha ileri gidilerek, bu konuda duyarlı davrananların
velilik makamına yükselecegi vurgulanır. Hayvanın, sadece sömürülecek bir varlık
degil; aynı zamanda sevilmesi, oksanması ve incitilmemesi gereken bir canlı
oldugu hatırlatılır. Onun da bir can tasıdıgı, onun da rahatının düsünülmesi
gerektigi ögütlenir. Bu anlayısın topluma benimsetilmesi ve bu konuda duyarlılıgın
uyandırılması amaçlanmıstır.
2. Efsane, insanlara kendi mesleginde samimi olmayı, emanete ihanet
etmemeyi, güvenilir olmayı ve dürüst çalısmayı ögütlemektedir. Efsanedeki
hizmetkâr, herkesin güvenini kazanmıs birisidir. Jnsanların velayet makamına
çıkabilmesi ve anıtlasması bir manada ise baglılık, vazife bilinci ve hayvan
sevgisine baglanmaktadır. Agasının hizmetinde samimi bir duyguyla çalısan Üryan
Baba, bu davranısı ile manevî bir yükselmenin örnegini olusturmustur.
3. Alçakgönüllülügün erdem oldugu vurgulanmıs, Mevlana’nın “Tevazuda
toprak gibi ol” sözüyle örtüsen bir anlayıs islenmistir. Üryan’ın sahsından hareketle
alçakgönüllülügün içsellestirilmesi sezdirilmistir. Günümüzün iyi yasamak için her
_________________________________________________________ 168 Necdet TOZLU
yolu mubah sayan kaba, hoyrat anlayısı örtülü bir biçimde yerilerek; ince, nazik,
kırmayan, dökmeyen, kendisiyle ve toplumla barısık yasama bilinci özendirilmistir.
4. Efsanede, nitelik sorunu üzerinde düsünülmesi geregi de hatırlatılmıstır.
Jnsanın saygınlıgı ve mutlulugu önemli ölçüde özverili çalısma temeline
baglanmıstır. Üryan, karın tokluguna çalısmakta ama isini en iyi seviyede yapma
titizligini göstermektedir.
5. Manevî yükselme ile maddî yükselme arasındaki fark bu efsanede açık
bir sekilde ortaya konmustur. Üryan Baba, yaptıgı hizmeti ve verdigi emegi gizli
tutmustur. Gösteristen uzak yasamıs, meshur olma çabası içerisine girmemistir.
“Hizmet Allah içindir” ilkesine sonuna kadar baglı kalmıstır. Efsanede; basarısı,
manevî gücü ve vazife askı baska insanlar tarafından fark edilen, sırrı ögrenilen
Üryan Baba, bu dünyadan göçüp gitmektedir. Efsane, bu imajı sembolik bir dille
anlatmaktadır.
6. Dogruluk konusunda sembol haline gelmis Mehmet Üryan (Üryan
Baba) yörede manevî çekim merkezlerinden biri olmustur. Zira bu ziyaret, halk
arasında bir aklanma merkezi, anlasmazlıklarda çözüm yeri olarak görülmektedir.
Üryan Baba ziyareti, iftiraya ugrayanların, haksız yere suçlananların adeta umut
kapısıdır. Onun manevî huzurunda yemin etmekle gerçegin ortaya çıkacagına
inanılmaktadır. “Götürelim mi seni Üryan Baba’ya?”, “Üryan Baba’da yemin eder
misin?” sözleri toplumda sıkça duyulan tehdit algılı, gerçege davet içerikli ve
dogruluga zorlayan yaklasımlardır. Günümüzde de dogruluk ve dürüstlük adına
geçerliligini sürdüren bu tutum, yalan söylemenin, iftira etmenin, suçu gizlemenin
önünde korkulu bir engel olarak görülmektedir. Özellikle Adıyaman’ın köylerinde
bir kisi, herhangi bir konuda suçlanırsa, (hırsızlık, yalan, kundakçılık vs.) Üryan
Baba Türbesi’nde yemin etmeye davet edilir. Suç isleyen kisi, Üryan Baba
Türbesi’nde yemin etme cesareti gösteremez. Zira Üryan Baba’nın; iftira atanları,
suç isleyenleri, suçlarını gizleyenleri çarptıgına inanılır. Suçlular, daha ziyaret
yerinden ayrılmadan baslarına bir felaket geleceginden korkarlar.
7. Üryan Baba ziyaretinin etrafındaki agaçların kutsal olduguna inanılır.
Zira Üryan Baba, (Ek:1.B. anlatısında) son görüldügü yerde asasını yere vurup
kaybolmustur ve bu asa da agaca dönüsmüstür. “Küçük bir filizden gün geçtikçe
büyüyerek irilesen ve nihayet bir sebeple kuruyup çürüyen agaçla kendi hayatının
tabiî seyri arasında bir benzerlik ve paralellik gören insan, kutlu tanıdıgı her
mekânla agaç arasında münasebet kurmustur” (Ocak, 1983: 84). Bu ziyarette de
böyle bir anlayısın verdigi inançla, hiçbir agaç kesilmez ve zarar görmez.
Görüldügü gibi efsanenin de etkisiyle bölgede çevreci, dogayı koruyan ve seven
bir anlayısın gelismesi saglanmıstır.
Adıyaman Üryan Baba Efsanesi’nin Yöreye Toplumsal Yansımaları ve Üç Yeni Es Metni ____1_6_9
8. Bu efsanenin yörede bir baska tesiri kisi adlarına yansımasıdır. Üryan,
Adıyaman’da öylesine sevilmistir ki, günümüzde bile erkek çocuklara ad olarak
konulmaktadır. Bu bazen yalın halde ‘Üryan’ (Halk arasında “Öryan” olarak
telaffuz edilmektedir.) biçiminde, bazen de ikinci ad olarak “ brahim Üryan”, “
Mehmet Üryan” seklindedir. Böylece efsane kahramanı adlarda yasatılmaktadır.
9. Üryan Baba ziyaretinin iyilestirici özelligi de inançlar arasındadır. Çesitli
bedensel agrısı olan kisiler dertlerine derman bulma amacıyla kabri ziyaret eder ve
Üryan’ın manevî gücünden yardım dilerler. Ziyarete gelenler namaz kılar, dua
eder, dilek diler, adak adar ve kurban keserler.
D. SONUÇ
Bu çalısmada Üryan Baba esas olmak üzere dört Adıyaman efsanesi ele
alınmıs ve diger es metinleriyle birlikte degerlendirilmeye çalısılmıstır. Anadolu’nun
pek çok yerinde rastlanılan bu tip efsanelerde, kahramanın ermislik özelligi gizli
kaldıgı sürece yasadıgı, sırrının açıga çıkması durumunda ise ortadan kayboldugu
ya da öldügü görülmektedir. Bu durum derledigimiz efsanelerde de aynen tekrar
edilmis ve gelenek bozulmamıstır.
Efsaneler, ortak özellik olarak insanları dogruluga, dürüstlüge, alçak
gönüllülüge ve sevgiye davet ederler. Bunun yanında efsanelerin toplumun
inançlarına, âdetlerine ve törelerine onay saglayan itici bir güç oldugunu da
söyleyebiliriz. Bu anlamda Üryan Baba efsanesinin yöredeki etkileri irdelenmis;
hayvan hakkına saygı, yalan, iftira gibi kötü fiiller karsısında duyarlı olma ve
toplum barısını telkin etme yönünden faydaları belirtilmistir.
Günümüzde hayvan sevgisinin özellikle kedi-köpek baglamında asırıya
kaçtıgı düsünülebilir. Ancak, gerçek hayvan sevgisinin kültürümüzdeki köklü varlıgı
Üryan Baba efsanesinin derinliklerinde görülmektedir. Bu gibi efsaneler ile
topluma, asırlardan beri gelen “Yaratılanı hos gör Yaratan’dan ötürü” anlayısı
verilmek istenmistir.
Millî birlik, kültür birligiyle perçinlenir. Adıyaman efsanelerinin millî kültürün
parçaları oldugu tespitinden hareketle, ortak zihniyet dünyamızın olusmasına
katkıları üzerinde durulmustur.
_________________________________________________________ 170 Necdet TOZLU
Ortak motifli bu efsanelerin baskahramanları dürüstlük, çalıskanlık,
yardımseverlik ve alçakgönüllülük konularında erdemlerle donatılmıs kisilerdir.
Kültürümüzün dinamiklerinden olan veli mertebesindeki bu sahsiyetler hiçbir grup,
mezhep ve tarikat farkı göstermeksizin toplumun üzerinde birlestigi manevî
kaynaklardır. Toplumsal birlikteligin saglanmasında ortak deger olan Üryan Baba,
Haceli Baba ve Hacı Musa gibi sahsiyetlerin, yörelerinde bu birligin devamına
katkıları üzerinde durulmustur.
Bu efsanelerde görülen tip ve motif birligi, milletimizin ortak hafıza ve gönül
birligine isaret etmektedir. “Milletler, kültürel degerlerine sahip çıkıp birlik ve
beraberliklerini korudukları sürece ayakta dururlar. Birlik ve beraberligin
korunması da; geçmise saygı göstermekle; ortak dile, dine ve bayraga sahip
çıkmakla; örf, âdet, gelenek ve göreneklere baglı kalmakla ve bunları yasatmakla
mümkündür” (Simsek, 2008:9).
Çalısmanın sonunda efsane dünyamıza Üryan Baba efsanesi ile aynı tip ve
motifte simdiye kadar yayımlanmamıs üç yeni es metin kazandırılmıstır.
EKLER
Derlenen efsane metinleri:
EK 1.A. ÜRYAN BABA EFSANES
Adıyaman’ın merkeze baglı Sarıharman köyünde zenginligiyle bilinen bir
köy agası ve onun tarlalarını sürüp eken, hayvanlarını otlatıp bakımını yapan
hizmetkârları vardır. Bu hizmetkârlardan biri de Mehmet Üryan’dır. Mehmet
Üryan, diger hizmetkârlardan çok farklıdır; çünkü dogrulugu, dürüstlügü ve sözüne
güvenilirligi herkesçe bilinmektedir.
Üryan, ilgilendigi hayvanları âdeta insan gibi görmekte, onlarla dertlesip
konusmakta ve onların dertlerine derman olmaya çalısmaktadır. Aksamları
hayvanları köye getirdiginde ahıra giren Üryan, gizlice kıyafetlerini çıkarır, üryan
(çıplak) bir sekilde, zayıf bedeniyle boydan boya yuvarlanarak ahırın zeminini
yoklar. Eger vücudunu inciten bir tümsek yahut bir engel varsa orayı derhal
temizler ve düzeltir. Çıplak vücudu zeminde yuvarlanırken herhangi bir acı
duymazsa hayvanlar da rahat eder diye düsünür ve hayvanları ahıra alır.
Adıyaman Üryan Baba Efsanesi’nin Yöreye Toplumsal Yansımaları ve Üç Yeni Es Metni ____1_7_1
Köyün agası, hayvanları meradan getirdigi her aksam, onlardan önce ahıra
girip uzun süre çıkmayan azabın durumundan süphelenir. Hiçbir sebep yokken
hayvanlardan önce ahıra girmesinin ve uzun süre dısarı çıkmamasının nedenini
anlamak için azabı takibe baslar.
Hizmetkâr, yine bir aksamüstü ahıra girer ve her aksam yaptıgı isi
tekrarlamaya baslar. Arkasından aga ahıra girer ve azabın yerde üryan bir sekilde
yuvarlandıgını görür. Üryan Baba, yapmıs oldugu isin aga tarafından ögrenildigini
anlayınca oracıkta ruhunu teslim eder. Türbesi Sarıharman’dadır.
EK 1.B. ÜRYAN BABA’YA A T B R D GER EFSANE DE SÖYLED R:
Üryan Baba, Sarıharman köyünde bir aganın yanında hizmetkârdır. O,
isinde gösterdigi titizlik ve dikkat yanında çevreye olan saygısı ve dürüstlügüyle
tanınır, sevilir.
Zaman gelir, aga hacca gider. Geride kalanlar gündelik isleriyle
ugrasmaktadırlar. Bir gün aganın hanımı içli köfte yapar. Sofrada yemek
yenmekteyken, aganın hanımı: “Aga içli köfteyi çok severdi, burada olsa simdi nasıl
yerdi,” der. Üryan Baba da: “Hanımım doldur bir tabak, götüreyim agama,” der.
Aganın hanımı, azabın doymadıgını ancak utandıgı için yemek
isteyemedigini düsünür. Bir tabagı içli köfte doldurur ve azaba verir.
Aga, bu sırada Kâbe’de namaz kılmaktadır. Namazı bitirip çıktıgında bir de
ne görsün; Üryan Baba karsısında durmaktadır. Aga, bu duruma pek sasırır. Hele
bir de Üryan Baba’nın elinde bir tabak dumanı üstünde sıcak içli köfteyi görünce,
daha da artar saskınlıgı. Aga, afiyetle karnını doyurur, tabagı Üryan Baba’ya verir
ve vedalasırlar.
Aganın hanımı, Üryan Baba’dan bos tabagı aldıgında tebessümle sorar:
“Aga begendi mi içli köfteyi?”
Günler sonra Aga hacdan döner. Allah kabul etsine gelen misafirlere: “Beni
degil, Üryan Baba’yı kutlayın, asıl hacı odur,” diyerek basından geçeni anlatır.
Sırrı ögrenilen Üryan Baba, köyün yakınlarındaki bir yerde elindeki asasını yere
vurarak birden bire ortalıktan yok olur. Asası da koca bir çınara dönüsür.
Sarıharman köyünün batı cephesinde türbesi bulunan Üryan Baba, yogun
bir sekilde ziyaret edilmektedir ( B.P.).
_________________________________________________________ 172 Necdet TOZLU
EK 2. HACI AL  BABA EFSANES
Ali Baba (Haceli Baba), Besni’nin Üçgöz (Sofraz) beldesinde bir aganın
yanında kâhyadır. Mevsime göre her isi görmekte, her zorlugun üstesinden
gelmektedir. O, herkes tarafından sevilen; mertligine, sözüne güven duyulan
birisidir. Agasının gözünde de Ali Baba’nın yeri bir baskadır.
Vakit gelir aga, hacca gider. Aradan bir hayli zaman geçer. Bu günlerden
birinde aganın hanımı içli köfte yapar. Sofra kurulur ve yemek yenme esnasında
hanım: “Ah! Aga da pek severdi içli köfteyi. Keske o da burada olsaydı da,
yeseydi,” der. Ali Baba, derhal ayaga kalkar: “Hanımım doldur bir tabak, ben
agama verip de geleyim,”der.
Hanım, kâhyanın doymadıgını, utancından yemek isteyemedigini ve bu
yolu seçtigini düsünse de tabagı içli köfte doldurup verir. Ali Baba bir solukta
agasının yanına varır ve henüz dumanı üstündeki içli köfteyi ikam eder. Tabagın
altı hâlâ sıcaktır. Aga, bir güzel karnını doyurur ve hem pisirene hem de getirene
dualar eder.
Zaman geçer, hac görevi tamamlanır ve herkes memleketine döner. Aga da
evindedir. Kendisine, “Allah kabul etsin, hayırlı olsun,” demeye gelen
komsularına: “Beni degil komsular, Ali Baba’yı tebrik edin, gerçek hacı odur,”
diyerek durumu anlatır. O, artık Hacı Ali Baba’dır.
Aradan zaman geçer ve köy halkı Hacı Ali Baba’yı sınamak ister. Saglıklı bir
adamı tabut içine koyarlar ve Hacı Ali Baba’dan cenaze namazını kıldırmasını
isterler. Hacı Ali Baba, olmaz molmaz derse de kurtulamaz köylünün elinden.
Geçer tabutun basına, cemaate dönerek: “Komsular, ölü niyetine mi kıldıralım,
diri niyetine mi?” diye sorar. Köylüler hep bir agızdan: “Hacı Ali Babaya bak;
diriye cenaze namazı olur mu? Ölü niyetine kıldıracaksın,” derler. O da: “Günah
benden gitti,” der ve cenaze namazı için kaldırır ellerini tekbire: “Er kisi niyetine,
Allahuekber!…”
Adıyaman Üryan Baba Efsanesi’nin Yöreye Toplumsal Yansımaları ve Üç Yeni Es Metni ____1_7_3
Namaz bittikten sonra köylüler tabutu açarlar, bir de ne görsünler; tabutun
içindeki adam ölmüs. Köy halkı, Hacı Ali Baba’nın arkasına düser ve kovalamaya
baslar. Son gördükleri ve tam ona yetisecekleri yerde yer yarılır, Hacı Ali Baba
yerin içine geçip sırrolur. Yalnızca bir terligi dısarıda kalmıs ki, bu terligin hâlâ
durdugu söylenir. Hacı Ali Baba’nın son görüldügü yere, aynı halk bu defa
türbesini yaptırmıstır ( B.D.).
Bugün Hacı Ali Baba Türbesi, insanlar tarafından yogun bir sekilde ziyaret
edilmektedir. Hastalıklara sifa umulan, beklentiler için niyet tutulan, topragından
alınarak çok az miktarda çignenen ve isteklerin gerçeklesecegine inanılan önemli
bir ziyarettir.
EK 3. MÜHÜRLÜ TABAK EFSANES
Bundan yaklasık 200 yıl önce Belören beldesinde oturan Ahmet Efendi
hacca gitmeye karar vermis, o günün zor sartlarında esegiyle yola koyulmus ve
nihayet Kâbe’ye ulasmıstır.
Bu arada Ahmet Efendi’nin karısı ve oglu Hüsün Bala, kasabada gündelik
yasamlarını sürdürmektedir. Bir gün aksam yemeginde içli köfte yapılmıs ki, bu
yemegi Ahmet Efendi çok severmis. Hüsün Bala, annesinin içli köfte yaptıgını
görünce: “Ana bir tabaga köfte koy da babama verip geleyim,” demis.
Annesi, onun dalga geçtigini sanarak oralı bile olmamıs, hatta biraz da
kızmıs Hüsün Bala’ya.
Annesinin kendisine aldırmadan namaza durdugunu gören Hüsün Bala,
eline aldıgı tabaga köfte doldurup Kâbe’de namaz kılan babasının önüne bırakıp
geri dönmüs. Yaptıgını da bir güzel anlatmıs annesine, ama annesi ona
inanmamıs.
Hüsün Bala’nın babasına gelince; o, içli köfte dolu tabagı ve Hüsün Bala’yı
karsısında görünce pek sasırmıs. Karnını doyurmus, fakat bu olaya köylülerin
inanmayacagını düsünerek tabagı Mekke’de götürüp mühürletmis.
_________________________________________________________ 174 Necdet TOZLU
Günler sonra Ahmet Efendi, köye döndügünde kendisini karsılamaya gelen
köylülere: “Beni degil, oglum Hüsün Bala’yı karsılayın,”demis ve tabagı gösterip
olup biteni anlatmıs, ama ona da kimse inanmamıs. Bu arada Hüsün Bala da
birdenbire ortadan kaybolmus, onu bir daha ne gören ne de bilen olmus.
Ahmet Efendi’nin getirdigi “mühürlü tabak” hâlâ ailenin fertlerinde
bulunmaktadır (H.Y.).
EK 4. HACI MUSA EFSANES
Hacı Musa, Adıyaman merkeze baglı Olgunlar köyünde bir tepenin
üzerindeki yesil boyalı iki odadan olusan küçük bir türbede yatmaktadır. Köyün
mezarlıgı bu türbenin yanındadır. Hacı Musa, vaktiyle bu köyde yasamıs, çiftçilik
ve hayvancılıkla ugrasmıs, herkesin de güvenini kazanmıs biridir. Jsinde dürüst,
alısverisinde hilesiz, iyi yürekli bir adamdır. Onun asıl farklı yanı gönlünü Hakk’a
baglamıs olmasıdır. Musa’nın, kendi gibi degerli bir de agabeyi vardır. Vakit gelir
agabey hacca gider. Orada canı “teleme”1 çeker. “Ah! Olsa da yesem,” diye
içinden geçirdigi anda karsısında kardesi Musa’yı görür. Musa, elindeki bir tas
telemeyi agabeyine ikram etmis ve ortadan kaybolmustur.
Aradan günler haftalar geçer, hacılar memleketlerine dönmege baslar.
Agabey de köyüne döner ve âdet oldugu üzere köylü tarafından karsılanır.
Kendisini kutlamak isteyenlere agabey: “Beni degil Musa’yı görün, onun elini
sıkın, gerçek hacı odur,” der ve olayı anlatır. Sırrı ifsa olan Musa, o gün ruhunu
teslim eder ve köy yakınındaki bu küçük tepeye defnedilir (E.G.).
Hacı Musa’nın türbesi çesitli dilekler yanında hastalıklara sifa niyetiyle de
ziyaret edilir. Türbeden alınan ve adına “ziyaret tası” denilen küçük taslar,
bulundugu yeri veya tasıyan kisiyi korudugu inancıyla saklanır.
__________
1 Teleme, Adıyaman’da yöresel bir yemek adıdır. lkbaharda incir agacının filizi kesilerek sıcak
keçi sütünün içine atılır. Otuz dakika kadar beklemeye bırakılır. Süt, mayalanarak katılasır.
Farklı bir tadı vardır.
Adıyaman Üryan Baba Efsanesi’nin Yöreye Toplumsal Yansımaları ve Üç Yeni Es Metni ____1_7_5
KAYNAKLAR
ABERLE, David F., (1961), “Culture and Socialization,” in Psychological
Anthropology: Aproaches to Culture and Personality, (edited by F. Hsu.
Homewood): Dorsey Pres.
BEGENÇ, Cahit, (1974), Anadolu Mitolojisi, Jstanbul: MEB.
BOZKURT, Seyfi, (2007), Kahramanmaras Efsaneleri, Konya: Selçuk Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamıs yüksek lisans tezi).
CEBECJOGLU, Ethem, (2004), Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözlügü,
Jstanbul: Anka Yay.
COMMELJN, P., (1956 ), Mithologie / Grecque et Romaine, Paris: Classıques Garnier.
DEVELLJOGLU, Ferit, (1980), Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Sözlük, Ankara:
Dogus Matbaası.
GÖNEN, Sinan, (2007), “Tayyimekân ve Tayyizaman Baglamında Lâdikli Ahmet
Aga Jle Jlgili Efsanelerin Çözümlenmesi”, Millî Folklor, S.76.
GÜLENSOY, Tuncer, (1992), “Tunceli Efsanelerinin Tip-Motif Yapısı Jle ‘Munzur
Efsanesi’nin Anadolu Varyantları”, 4. Milletlerarası Türk Halk Kültürü
Kongresi Bildirileri, C.2, Ankara.
JNÖNÜ ÜNJVERSJTESJ, (1990), Efsanelerimiz / 4nönü Ünv. Efsane Yarısması,
(hzl. Cahit Kavcar- Mehmet Yardımcı), Malatya: Jnönü Ünv. Basımevi.
MALJNOWSKJ, Bronulaw, (1998), 4lkel Toplum, (çev. Hüseyin Portakal), Ankara:
Öteki Yay.
HAVJLAND, William A., (2002), Kültürel Antropoloji, (Çev. H. Jnaç – S. Çiftçi),
Jstanbul: Kaknüs Yay.
OCAK, Ahmet Yasar, (1983), Bektasî Menâkıbnâmelerinde 4slam Öncesi 4nanç
Motifleri, Jstanbul: Bayrak Yayımcılık.
PALA, Jskender, (1995), Ansiklopedik Divan Siiri Sözlügü, Anlara: Akçag Yay.
SAKAOGLU, Saim, (1989), 101 Anadolu Efsanesi, Ankara: Kültür Bakanlıgı Yay.
SAKAOGLU, Saim, (1997), “Bir Efsane, Jki Tip, Bir Motif: Seyh Bilecan ve Memik
Dede Efsaneleri”, Selçuk Ünv. Türkiyat Arastırmaları Dergisi, S.4.
SAKAOGLU, Saim, (2009), “Polonya Türklerinden Bir Efsane” Efsane
Arastırmaları, Konya: Kömen Yayınevi.
SJMSEK, Esma, (2008), “Munzur’dan Amanoslara / Çoban Menkabelerine
Yansıyan Birliktelik”, Vll. Hatay Tarih ve Kültür Sempozyumu,
Yayımlanmamıs Bildiri, Hatay.
_________________________________________________________ 176 Necdet TOZLU
SÖZLÜ KAYNAKLAR
Kaynak Kisiler
Adıc- Soyadı Kimden Derledigi Dogum Yeri Yas Meslegi
Ögrenim
Durumu
Bahri PEKTAS (B.P.) Zeliha BERK Adıyaman 75 Ev Hanımı Jlkokul
Bilal DEVRAN (B.D.) Mehmet DEMJR Adıyaman 58 Çiftçi Jlkokul
Halit YILDIRIM (H.Y.) Sultan YILDIZ Adıyaman 65 Ev Hanımı Jlkokul
Emine GÜLTEKJN (E.G.) M.Emin GÜLTEKJN Adıyaman 3 Emekli Jsçi Jlkokul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.