KARIŞIK

21 Ağustos 2019 Çarşamba

ARSLAN BABA TÜRBESİ..KAZAKİSTAN
  Arslan Baba Türbesi'nin genel görünüşü

İnanışa göre Hoca Ahmet Yesevî’nin türbesini ziyaret etmeden önce onun hocası Arslan Baba’nın makamını ziyaret etmek gerekiyor imiş; bu hassasiyet, menkıbelerle nakledilen sözlü rivayetlerin halk bilincinde nasıl yer edip kök saldığının somut bir örneğidir. Bu hassas davranışın gerekçesini yansıtan rivayet, Arslan Baba’nın türbesinin yapımını da Hoca Ahmet Yesevî’nin şu kerâmetine dayandırır: “Emîr Timur, manevî yönden saygı duyduğu Ahmed Yesevî’nin makâmı üzerinde şanına lâyık bir türbe yaptırmaya niyet eder. Yesi’deki Ahmed Yesevi kabri odak alınarak yapılmağa başlanan türbenin temelleri üzerinde duvarları yükseltilmeğe başlandığında garîb bir durum ortaya çıkar. Duvar ustaları temeller üzerine ördüğü tuğla duvarlar her gece yerle bir olmaktadır. Bu yüzden ertesi gün duvar yapımına yeniden sıfırdan başlanması gerekmektedir. Bu durumun türbe inşaatını olumsuz etkileyeceğini ve tamamlanmasının gecikmesi nedeni ile Emîr Timur’un gazabına uğrayacaklarından korkan ustalar çaresiz kalınca geceleri duvarların nasıl yıkıldığını anlamak için bir gece pusuya yatarlar. Gece karanlığı çökünce iri bir beyaz bir öküzün aniden belirerek boynuz darbeleri ile yükseltilen duvarları yere indirdiğini görerek şaşırırlar. Bunun sebebinin ne olacağını danıştıkları bir velî,  Arslan Baba kabri imar edilmeden kendi kabri üzerinde türbe inşa edilmesine Hazret Sultan Yesevî’nin râzı olmadığını söyler. Bu sırada Emîr Timur da bir gece rüyasında Ahmed Yesevî’ye türbe yaptırmasından önce mürşîdi Arslan Baba’nın türbesini inşa ettirmesi ve daha sonra Yesevî külliyesi inşaatının sürdürülmesi gerektiği bildirilir. Bu durum üzerine Emîr Timur önce Arslan Baba türbe yapılmasını ve sonrasında Ahmed Yesevî külliyesi inşaatına devam edilmesi emrini verir.”

Emir Timur tarafından inşa ettirildikten sonra tabii etkilerle yıpranan Arslan Baba Türbesi, Kazak hanları tarafından tamir ettirilmiştir: “Uzun, yatık dikdörtgen biçimli ön cephenin köşelerinde birer minare, tam ortasında yüksek eyvan kemeri bulunur. Eyvanın sol tarafında görülen yüksek nispetli iki kubbenin bulunduğu bölüm türbedir. Diğer tarafta mescit kısmı yer alır. Ön cephe binanın ana kütlesinden daha yüksek yapılmıştır. Cepheyi dikdörtgen kartuşlar ve kabartma çerçevelerle meydana gelen bant kuşatır. Köşe minarelerinin kubbeli şerefe kısımları, bu bandın üzerinden yükselir. Soldaki minarenin kemerli şerefe açıklıkları tuğla ile örüldüğünden kule görünümündedir. Derin giriş eyvanı, iki yanındaki çıkıntılı duvarların üzerindeki küçük kuleciklerle ve alınlık anlayışında kemer ile süslenir. Planda ve cephede kütleyi ikiye ayıran eyvan, toplanma ve dağılma alanı olarak düzenlenmiştir. Türbeye ve mescite eyvanın iki yan duvarındaki kapılardan ulaşılır. Türbe iki mekânlıdır; arka odada Arslan Baba’nın çok büyük lahdi bulunur (Orta Asya’da Emîr Timur’un lahdi bile insan boyundan kısa olduğu halde bu lahit 4 metredir.) Duvarlar modüler kemerlerle ayrılmış olup başkaca tezyini yoktur. Türbe i şerifte Arslan Baba’nın ayak ucunda yatan üç dervişin isimleri ise; Şir Mambet, Karılgaç Bab, Laçın Bab yani sırasıyla Arslan Muhammed , Kırlangıç Baba , Şahin Baba.” 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.