KARIŞIK

13 Mart 2018 Salı

İmam Muhammed Cevad  türbesi..kazımeyn






İmam Cevad diye meşhur olan Muhammed bin Ali bin Musa (Arapça: محمد بن علي بن موسی), Şiaların dokuzuncu imamı ve imam Rıza a.s. oğludur. Hicretin 195. yılında Recep ayında Medine’de dünyaya geldi. İmam Cevad (a.s) 25 yaşındayken Abbasi halifesi Mu’tasımtarafından şehit ettirildi ve dedesi İmam Musa b. Cafer’in (a.s) Kazımeyn’deki türbesinde toprağa verildi.[1] İmam Rıza (a.s), oğlu İmam Cevad (a.s) dünyaya geldiğinde doğumunun Şialar için çok hayırlı ve bereketli olduğunu söylemiştir. İmam Rıza’nın (a.s) şehadetinden sonra bazıları kardeşi Abdullah b. Musa b. Cafer’in peşine gittiler, bazıları da “Vakıfilere” katıldı, ancak Şiaların çoğunluğu o zaman daha küçük yaşta olan İmam Cevad’ın (a.s) imametine kabul ederek ona tabi oldu. İmam Cevad (a.s) ile saray bilginleri arasında çeşitli münazaralar yapılmıştır. İtikad, tefsir, fıkhın çeşitli konuları ile ilgili çeşitli hadisler İmam Cevad’dan (a.s) elimize ulaşmıştır.


Nesep, Künye ve Lakapları

İmam Cevad diye meşhur olan Muhammed b. Ali b. Musa b. Cafer b. Muhammed, On İki İmam Şialarının dokuzuncu imamıdır. Annesi Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) eşi Mariye Kıbtiye’nin hanedanından gelen “Subeyke” hatundur. Elbette bazı kaynaklarda Hizran ve Reyhane diye de zikredilmiştir.[2] Künyesi Ebu Cafer’dir. Genellikle tarihî rivayetlerde künyesi Ebu Cafer-i Evvel olan İmam Muhammed Bakır’ın künyesi ile karıştırılmaması için Ebu Cafer Sani (İkinci) olarak zikredilmektedir.[3] En meşhur lakabı Cevad’dır. Taki, Murtaza, Kani, Razi, Muhtar, Mütevekkil ve Münteceb lakapları da İmam Cevad’ın (s.a.a) lakaplarından sayılmıştır.[4]

Doğumu ve Şehadeti

Tarihçilerin kayıtlarına göre, İmam Cevad (a.s) hicretin 195. yılında Medine’de dünyaya gelmiştir. Ancak doğum günü ve ayı hakkında fikir ayrılıkları mevcuttur. Şeyh Tusi’nin “Misbahü’l Müteheccid”[5] kitabında naklettiği meşhur görüşe göre Receb’in onunda dünyaya gelmiştir, ancak çok sayıdaki kaynağa göre İmam Cevad (a.s) Ramazan ayının ortasında dünyaya gelmiştir.[6] İmam Cevad (a.s) 25 yaşında iken Abbasi halifesi Mu’tasım tarafından Bağdat’ta şehit edilmiştir. Kâzımeyn’de dedesi İmam Musa Kâzım’ın (a.s) türbesinin yanında toprağa verilmiştir.[7]

Eşleri ve Çocukları

Eşleri

İmam Cevad (a.s) h. 215. (veya 214.) yılda Abbasi Halifesi Me’mun’un kızı Ümmü Fazıl’la evlendi.[8] Bu evlilik Me’mun’un isteği üzerine gerçekleşmiş ve İmam Cevad (a.s) Hz. Fatıma’nın (s.a) mehriyesi olan on beş dirheme eşit bir mehirle bu evliliğe onay vermiştir. İmam Cevad’ın (a.s) bu eşinden çocuğu olmamıştır.[9] İmam Cevad’ın (a.s) tüm çocukları Semane-i Mağribiye adlı bir başka eşinden dünyaya gelmiştir.[10] Bazılarının dediğine göre İmam Rıza (a.s) Horasan’da ikamet ettiğinde İmam Cevad bir keresinde babasını görmek için bu bölgeye bir seyahatte bulunur.[11] İşte bu seyahatte Me’mun, kızını imam Cevad’la (a.s) nikâhlar. Nitekim İbn Kesir, İmam Cevad’ın (a.s) Me’mun’un kızıyla nikâh hutbesinin daha İmam Rıza (a.s) hayattayken okunduğunu, ancak düğün töreninin Me’mun’un izni ile h. 215 yılında Tikrit’te yapıldığını söylemiştir. [12] Bu görüşle bazılarının evliliğin 202 yılında bazılarının ise 215 yılında gerçekleştiğine dair görüşleri arasında bir çelişki yoktur, ancak bu durum İmam Cevad’ın (a.s) Yahya b. Eksem’le[13]Bağdat’ta yaptığı ünlü münazara ile uyuşmamaktadır.

Çocukları

Şeyh Müfid’in naklettiğine göre İmam Cevad’ın (a.s): Ali (İmam Hadi), Musa, Fatıma ve Emame adlı dört çocuğu vardı.[14] Elbette bazıları İmamın Hekime, Hatice ve Ümmü Gülsüm adlı üç kızının olduğuna inanmaktadır.[15]

İmametinin Delilleri

İmam Cevad’ın (a.s) imameti (İmam Rıza’nın şehadeti ile) hicri 203 yılından 220 yılına kadar toplam 17 yıl sürmüştür. İmam Cevad’ın imametine birçok rivayet ve karine delalet etmektedir. Örneğin: İmam Rıza’nın (a.s) ashabından birisi halifesi ve vasisi hakkında kendisine yönelttiği bir soruda İmam Rıza (a.s) kendi eliyle önünde oturan oğlu Ebu Cafer’i (İmam Cevad’ı) işaret etmiştir.[16] Başka bir rivayette İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bu Ebu Cafer’i kendi yerime tayin etmiş ve ona makamımı vermişim. Bizler küçüklerin büyüklerinden miras aldığı bir ailedeniz. (Yani büyükler ilmi mirası aldıkları gibi küçüklerimiz de hiçbir fark olmadan ilmi büyüklerden miras alırlar.)[17] Bir başka rivayette ise (İmam Rıza’nın ashabından) Ebü’l Hasan b. Muhammed, İmam Rıza’dan (a.s) şöyle duyduğunu rivayet etmiştir: “Ebu Cafer, ailem arasında benim halifem ve vasimdir.”[18]

http://tr.wikishia.net/view/%C4%B0mam_R%C4%B1za_(a.s)..alıntıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.