KARIŞIK

3 Nisan 2016 Pazar

Hâkî Baba Tekkesi

Hâkî Baba Tekkesi

Hâkî Baba Tekkesi, Eyüp ilçesinde, Bülbül Yuvası Sokağı’nın devâmında Evlice Baba Tekkesi Sokağı’nda, Evlice Baba Câmii’nin karşısında yer alır. İnşâ târihi 1216/1801-02 dir. Bugün Nazmi Geylânî Hazretleri’nin türbesinin kapısının üstünde bulunan kitâbesinde şöyle yazılıdır:
el-Kutbü’r-Rabbânî ve’l-Gavsü’s-Samedânî
Kandil-i nûrânî mahbûb-i Sultânî
Hazret-i Şeyh Sultân Abdülkādir Geylânî
Hâzâ zâviye-i Ebû Mârûf el-Kādirî el-Hâkî alâ bâbillah
Sene 1216
Tekke zamanla harâb olup, arsa hâline gelmiştir. Uzun zamandan beri boş arsa olarak kalmış olan tekkeyi Eyüplü Sarac İsmâil Efendi tekrar ihyâ etti. İsmâil Efendi’nin Haliç kıyısında,Molla Çelebi Tekkesi karşısında bir tabakhânesi vardı. Aslında Silivrikapı’daki Körükçü Tekkesi şeyhi Sıdkî Efendi’den hilâfet almış olan İsmâil Efendi’ye, komşusu ve yakın dostu, Molla Çelebi Tekkesi postnişîni Mehmed Eşref Sabri Hazretleri de teberrüken hilâfet vermişti. Tokmaktepe’nin alt taraflarında, Defterdar’da bulunan bir evi zâviye hâline getirmek isteyen Sarac İsmâil Efendi, bu arzusuna erişememiştir. Hâkî Baba tekkesinin boş arâzisini satın alıp, pîrdâşı Şeyh Sâdeddin Efendi’ye vakf etti. Sâdeddin Efendi bir hücre ile tevhidhâne yaptırıp tekkeyi yeniden binâ etmiştir. Oğlu bulunmayan Sarac İsmâil Efendi 1333 Ramazân-ı şerîfinde (Temmuz-Ağustos 1915’de) âhirete göçtü ve tevhidhâne dâhilindeki türbeye gömüldü.
Yine Şeyh Sâdeddin Efendi’nin zamanında bahriye kolağalası Eyüplü Fethi Bey tarafından dergâh-ı şerîf tâmir gördü.

Hâkî Baba Tekkesi postnişînleri

Şimdi tekkenin postnişînlerini tanıyalım.

Hâkî Baba Hazretleri

Tekkenin kurucusu Hâkî Efendi, başka bir deyişle Hâkî Baba, Kādirî şeyhi idi. Nazmi Geylânî Hazretleri’nin türbesinde yatmaktadır. Tekkenin vakfiyenâmesi 1225 Haziranı’nda (Haziran-Temmuz 1810) yazdırılmışdır.
Bir ünvanı da “Ebû Mârûf” olan Hâkî Baba, tekkeyi inşâ etmeden önce, Evlice Baba Câmii’nde bir müddet mukābelede bulunmuşdur.
Hâkî Baba’nın iki şiirini biliyoruz.
Pâk aşka er gönül dildâra sor sorma bana
Nûr-ı zâtı Ahmed-i Muhtâr’a sor sorma bana

Vâkıf-ı esrâr-ı rumûz-i evliyâdır ehl-i dil
Bu rumûzu vâkıf-ı esrâra sor sorma bana

Yaz bismillah ile hâzâ sıratun müstakîm
Rehberin bul Haydar-ı Kerrâr’a sor sorma bana

Çünki ağyârda iken dil-i teşneyi ihyâ eden
Kerbelâ’da sâkin ebrâra sor sorma bana

Bir tecellîden müsemmâdır yalnız Hâkî
Kevn ü âlem sırrını Gaffâr’a sor sorma bana
Yukarıdaki şiir bestelenmiş ve Kādirî dergâhlarında, bilhassa Hâkî Baba Dergâhı’nda kıyam zikrine kalkılırken okunagelmiştir. Ne yazık ki bestesi kayıptır.
Ne gam bana şimdi ne keder
Abdülkādir derler şeyhimiz var
Ne elem edem gayri
Abdülkādir derler şeyhimiz var

Sülûkuna giren derviş
Olur aşkı ile cûşîş
Şarâb-ı tahûr eyler nûş
Abdülkādir derler şeyhimiz var

Eser çün cezbe yelleri
Kerâmetdir hem gülleri
Nûr-ı envâr gönülleri
Abdülkādir derler şeyhimiz var

Bağdad’da türbesi yeşil
Ceddi resûlallah asil
Hamdülillah olduk vâsıl
Abdülkādir derler şeyhimiz var

Şeyh Hâkî bildim o
Sûî diller olur er yâ Hû
Velîler içine ulu o
Abdülkādir derler şeyhimiz var

Seyyid Hüseyin Mâruf Efendi

Hâkî Baba’nın büyük oğlu Seyyid Hüseyin Mâruf Efendi, kendisinden sonra posta geçmiştir. Mevlevî Mehmed Abdülbâki Efendi’nin — yazılış târihi belirtilmemiş olan, ancak içindeki şeyhlerin adları ile rıhlet târihlerinin karşılaştırılmasıyla 15 Ocak 1823 ile 30 Haziran 1823 günleri arasındaki dönemin durumu yansıttığı anlaşılan — meşâyih defterinde “Eyüp’te Bülbülderesi kurbünde Şeyh Süleyman Efendi hülefâsından Mâruf Efendi dâileri” olarak geçen Mâruf Efendi, Seyyid Hüseyin Mâruf Efendi’dir. Sâliha Sultan’ın 1834 yılındaki düğünü anlatan surnâmenin 20a varağında “Eyyûb’de Bülbülderesi Hâkî Baba Tekyesi şeyhi Mârûf Efendi” diye geçen kişi de Seyyid Hüseyin Mâruf Efendi’dir. O hâlde Mâruf Efendi’nin postnişîn olması 1823’den önce, rıhleti ise 1834’den sonradır.

Şeyh Ahmed Eyyûbî

Eyüplü Hacı Ahmed Hulûsî Efendi, Koska’da ki Sâdiye Âsitânesi’nin yâni Abdüsselâm Tekkesi’nin şeyhlerinden Mustafa Haydar Efendi’nin halîfesidir. Önceleri Hâkî Baba Dergâhı’nda âyin icrâ ederdi, sonra Sâdiyye’den Taşlıburun Tekkesi’ne nakl olunmuş ve o tekkenin şeyhi olmuştur. Hacca gitmiş, memleketine dönerken Şam’da âhirete intikāl etmiştir (1231/1815-16). Şam’da Bilâl-i Habeşî Hazretleri’nin ayak ucunda yatıyor. Taşlıburun Tekkesi’nde de adına teberrüken bir sanduka konmuştur.

Şeyh Mehmed Emin Efendi

Bu kişi hakkında bilgimiz yoktur.

İsmâil Hakkı Mârûfî Hazretleri

Sâdeddin Geylânî Hazretleri’nin babası olan İsmâil Hakkı Mârûfî Hazretleri, mübârek, ehl-i hâl bir zât imiş. Sâdiyye’ye intisâb etmiş, Taşlıburun Tekkesi şeyhi Süleyman Sıdkî Efendi’den hilâfet almıştır (Süleyman Sıdkî Efendi, Şeyh Ahmed Eyyûbî’nin oğludur).
İsmâil Hakkı Hazretleri’nin mezar taşının yerini ve kitâbesini Cemâleddin Revnakoğlu kaydetmiştir. Mezarı Yusuf Muhlis Paşa Caddesi üzerinde, sonradan Birlik Pasajı olmuş bulunan Yeni Sinema bahçesinin biraz karşı yukarısında, sağda, ikinci sed üstünde imiş. Mezar taşı beyaz mermerden ve mıstarlı olup, başında püsküllü mahmudiye fesi varmış. Sülüs yazılı kitâbesi şöyle imiş:
Hüve’l-hayyü lâyemût

Tarîk-i Âliyye-i Kādiriyye
muhibbânından merhûm Mûsâ
Safvetî Paşa kethüdâsı merhûm
ve mağfûr el-muhtâcu ilâ rahmeti rabbi
’l-gafûr el-Hâc İsmâil Hakkı
Efendi’nin rûhuna el-Fâtihâ
Sene 1297
fî 11 Ca
Buna göre Hazret 11 Cemâzeyilevvel 1297 (hicrî), yâni 21 Nisan 1880 (mîlâdî) gününde göçmüş oluyor.

Şeyh Mehmed Nûri Efendi

Şeyh Mehmed Nûri Efendi, İsmâil Hakkı Efendi’nin oğludur. ‘Halebi Efendi’ diye tanınır. Zamânında dergâh arsa halinde idi. Bâzen dergâhın bahçesinde, bâzen de Evlice Baba Câmii’nin yanındaki evinde usûl icrâ ederdi. 18 Mart 1318 rûmî, 31 Mart 1902 mîlâdî târihinde göçtü. Tekkenin türbesinde yatıyor.
Daha sonra Mehmed Sâdeddin Geylânî Hazretleri ve sonra onun da yerine Hüseyin Nazmi Geylânî Hazretleri posta geçtiler; onları ayrı sayfalarda anlatmaya çalışacağız.

Hâkî Baba Tekkesi zâkirleri

Âmâ Osman Efendi

Sâdeddin Geylânî Hazretleri’nin pirdaşı, Molla Çelebi Tekkesi şeyhi Mehmed Eşref Sabri Efendi’nin halîfelerinden olan Hasköylü zâkir âmâ Osman Efendi, Hâkî Baba Tekkesi’nin zâkirlerindendi. Hasköy’de Humbarahâne Câmii müezzini, kıyâmî ve devrânî zâkirbaşı idi. Güzel nef üflerdi. 1326/1908-09’da rıhlet etti. Hasköy Mezarlığı’nda medfundur.

İzzet Ahmed Efendi

Mevlânâkapılı İzzet Ahmed Efendi, Mehmed Şemseddin Tekkesi halîfelerindendir.

Yaşar Baba

Meşhur Yaşar Baba da Hâkî Baba Tekkesi’ne gelir, zâkirlik yapardı.

Hacı Şeref Efendi

Hâkî Baba Tekkesi’nde zâkirlik yapanlardan biri de Yaşar Baba’nın öğrencilerinden Hacı Şeref Efendi idi.

Terlikçi Mehmed Efendi

‘Gümrükcü Mehmed’, ‘Kuru Mehmed’, ‘Karagözcü Mehmed’ isimleriyle de yâd edildiği gibi sâdece ‘Terlikci’ de denilen Terlikçi Mehmed Efendi, Balat imamının çıraklarından ve Şerbetdâr Tekkesi şeyhi Mehmed Efendi’nin dervişlerindendir. Sonradan Yaşar Baba’dan Bektâşî nasîbi almışdır. Son derece nüktedân, latîfeci bir kişiymiş. Kıyam zikirleri, tanıyanlarını sanki kıyâm zâkirliği için yaratılmış olduğu fikrine kaptırtacak kadar güzel ve başarılıymış. Şeyh Murâd Buhârî Tekkesi’nde de zâkirlik ederdi.
Hepsinin rûhu şâd ola.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.