KARIŞIK

5 Nisan 2016 Salı

DERVİŞ BEYCESULTAN

        
 DERVİŞ BEYCESULTAN
ÇİVRİL’Lİ  TÜRKMENLERE TARIMI ÖGRETEN 

Anadalu’nun her köşesinde her bucagında bu toprakları  bize yurt eden manevi iklimimizi zenginleştiren bize ışık olan gönül sultanlarımız vardır,onlar bize hak yolunu ,insanca yaşama ve bu topraklarda dik durmayı ögretmişlerdir. 
Onlarki bazen haksızlıklara karşı Kazak abdal,Yolda kalanlara Sarı İsmail sultan ,İş güç bilmez iken yol yordam gösteren Beycesultan olmuşlardır.
Bu Türkmen dervişlerinden bu hafta sayfama taşıyacak oldugum ilimizin doğasıyla tarihiyle öne çıkan Çivril ilçemizde dünyanın ilk tarım toplumununda yaşadıgına inanılan höyüğede adını veren gönül erlerinden Beycesultan’dır..
Çivril’in Denizli girişinde bizi büyük bir höyük karşıar yol kenernda tabelada Beycesultan höyüğü diye birde tebela çıkar önümüze bu tabelayı takip edip bu höyüğe ulaşırsınız bu höyük dünya tarihi açısından çok önemli verileri içerisinde taşımaktadır.
Lakin bizim bu haftaki konumuz bu höyükte çıkan dünya tarihine ışık tutan kalıntılar degil bizim Anadolu Türklüğüne yol gösteren bu höyüğe adınıda veren ve höyüğün en tepe noktasında türbesi bulunan Beycesultan’dır.

Denizli ve Çivril halkı gönlünde büyük yer tutmuş bu Alperenin türbesini görünce içlerimiz sızlıyor bakımsızlık ve vurdum duymazlık yüzunden yıkılmaya yüz tutmuş türbe bizim kendi değerlerimiz söz konusu oldugunda ne kadar duyarsız ve ilgisiz oldugumuzu bir kez daha oraya koyuyor,Salonlarda ve Televizyon programlarında Türklük ve tarih konusunda mangalda kül bırakmayanların iş icraata geldiğinde ne kadar ilgisiz olduğunu gezilerimiz sırasında bu sayfadada örneklerini verdiğimiz diğer degerlerimiz gibi  buradada örnek olarak gözlerimizle görüyoruz..Sahipsiz mezarlar,camiiler,türbeler daha sayamıyacagmız yüzlerce kalıntılardan bir tanesi  Beycesultan türbesi yakında egerki el atılmazsa sadece fotoğraflarda ve birkaç tarihi makalede adını duyacagız 

Beycesulta’nın   Selçuklu yapı örnegi olan türbesi bakımsızlık ve doğa şartlarından dolayı heran yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya yapıda gördüğümüz tavanında nemden dolayı dökülmeler ve kubenin önlem alınmasa her an çökeçegi sinyallerini bize gösteriyor…

Kimdi beyce sultan. Yöre halkının hala saygı ile andığı bu gönül sultanı hakkındaki bilgilerimiz kaynakların kifayetsizliği nedeniyle son derece yetersizdir. Fakat en güçlü veri bu yöreye gelen Türkmenlere tarım konusunda liderlik yaptıgıdır .Bu sebeble konuyu daha iyi kavramak açısından bir miktargeriye gitmemiz gerekecektir.Bilindiği üzere XII. Asrın ortalarında Hoca Ahmed Yesevi'nin Yesi kentinde yaktığı Türk sufizmi meşalesi kısa zamanda bütün Türkellerine yayıldı. XIII. asrın ilk yarısındaki Moğol istilası sonucunda da Anadolu'ya ulaştı.

 Bunlar arasında Hacı Bektaş-ı Veli, Barak Baba,Mevlana Celaleddin, Baba. İlyas Horasani en önde gelenleri idiler.Şeyhler Anadolu'ya sadece kendileri  gelmediler. Beraberlerinde  kendilerine son derece bağlı büyük bir  Türkmen kitlesi vardı. Moğol istilası önünden kaçarak XIII. Asrın ortalarında Anadolu'ya. Ardından da kendilerine bağlı Germiyan Türkmenleri ile beraber Yukarı Menderes vadisinin (Frikya) fethine katılan bu alperenlerden .Beyce sultan vadinin hemen başında yer alan Çivril' e yerleşerek burayı iskana başladı. 


Yöre kısa sürede şenlendi ve Türkmenler'le doldu. Beyce sultan  ziraatle de uğraşarak bu alanda yöre halkına önderlik etti. Nitekim Osmanlı kaynaklarında Çivril'de Habib-i Acem adına bir çiftlik kaydı mevcuttur ,Beyce’nin üne Çivril'i aştı ve kısa sürede Germiyan . iline yayıldı. Sözleri dinlenen, nüfuzlu birer bilge kişi oldu. Etrafına bir çok mürid toplandı. Onların müridieri ile beraber yöre halkını dini ve kültürel alanlarda da eğittiği kolayca tahınin edilebilir.
Sonuç olarak söyleyebiliriz ki bakımsız ve virane haldeki bu türbe de yatan  Beyce Sultan Anadolu'nun iskanı ve Türkleşmesinde önemli roller oynamış kolonizatör Türk dervışlerinden sadece biridir  Onlar aynı zamanda bugüne kadar gelen ortak kültür mirasımızın da yaratıcılarıdırlar….

Kaynaklar: ÇİVRİLLİ TÜRKMEN DERVİşİ BEYCE SULTAN VE HABİB-İ ACEM* Yrd. Doç. Dr. İlhan ERDEM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.