KARIŞIK

23 Mart 2016 Çarşamba

Alamadan dede türbesi..izmir.

                   Alamadan dede türbesi




 Alamadan dede türbesi ; İzmir – Tire ilçesi, 4 Eylül Mahallesi Alamadan Sokakta küçük bir bahçe içerisindedir
Alamadan Dede

Halveti Melâmi Şeyhi, ünlü Seyyid Sultan Alaeddin’in, mermer antik malzemelerden yapılmış olan türbesi, Tire’de, daha çok Alamadan Dede Türbesi olarak bilinir. Mısır Memlûkları tarafından, önce Mısır’dan, daha sonra da Fatih Sultan Mehmet Han tarafından İstanbul’dan Tire’ye sürgün edilmiş olduğu anlatılan Şeyh Seyyid Alaeddin Sultan’ın, halk indinde ünlü “Önce düşünce temizliği” sözü, hakkında anlatılan menkıbesine konu olur. Ölümünden sonra defin hazırlıkları yapılırken, kendisini yıkayan hocanın, ‘Dede’nin gerekli temizliği sağlığında göstermediğini düşünürken, Alaeddin Sultan’ın teneşirden doğrularak “Hoca Efendi, biz içimizi temizlemekten dışımızı temizlemeye zaman bulamadık“, dediği nakledilir.
Tire yakınında Güzelhisar köylerinden Rûşen köyünde doğmuş olup Ömer Rûşenî hazretlerinin büyük kardeşidir. Anlatıldığına göre, Şeyh Alaeddin, doğduğu köyde büyür. Karamanoğlu karışıklığında Şirvan’a gidip, orada Seyyid Yahyâ hazretlerine talebe olur. Daha sonra hocasının emriyle Anadolu’ya döner. Oradan Rumeli’ye geçer. Edirne’de Sultan Fatih Mehmed Han ile görüşür. Sultan Fâtih ve vezirleri ona talebe olurlar. Daha sonra Sultan Edirne’de Tunca kenarında Şeyh Alaeddin Hazretleri için bir dergâh yaptırır. Rumeli halkını irşâd edip hak yolun bilgilerini öğretmesini ister. Şeyh Alaeddin Hazretleri bir süre burada kaldıktan sonra memleketi olan Tire’ye gelir ve daha sonra Karaman vilâyetine gider. Larende’de irşâd ile meşgûl olur. Dergâh ve mescidler bina ettirir. Şeyh Alaeddin Hazretleri bir ara Bursa’ya gelir. O sırada Kaplıca Medresesi Müderrisi Molla Arap, Şeyh Alaeddin Hazretlerinin büyüklüğünü anlayamamış, üstelik sû-i zanda bulunmuştur. Bir gün bir mecliste Şeyh Alaeddin Hazretleri ile bir araya gelir. Aynı sû-i zan hâli içindedir. Şeyh Alaeddin Hazretleri bir ara Molla Arab’ın yanına yaklaşıp kulağına, “Yâ Allah!” diye seslenir. Alaeddin Hazretleri kimin yüzüne baksa veya kulağına bir şey fısıldasa, o kişi Allah aşkıyla kendinden geçerdi. Molla Arab’ın da hâli öyle olur ve yere düşer. Daha sonra kendine geldiğinde hatâsını anlayıp, Şeyh Alaeddin Hazretlerinden özür diler. Sonra da ona talebe olur. Pek çok kimse Molla Arab’ın bu hâlini görüp tövbe eder ve hak yola girerler.
Alamadan Dede’nin öğrencileri olan Molla Çelebi, Molla Arap, Abdülkerim Efendi, Abdülvehhab Efendi, Karaçelebizade, Derviş Bayezit ve Şeyh İbrahim, Halvetilerin Tire’deki etkisini uzun yıllar sürdüren isimlerdir. Alaeddin Sultan, ünlü Osmanlı Şeyhülislamı Molla Arap takma adlı Şeyhülislam Alaeddin Ali Arabi ile yine, II.Bayezit döneminin ünlü ismi Abdülkerim Efendi’nin hocalarıdır. Yine, Tire’nin Yeniceköy semtindeki Abdülvehhap Mahallesinin, camisinin ve medresesinin banisi Şeyh Abdülkerim’in kardeşi Abdülvehhap Efendi’nin de hocasıdır. Fatih Döneminde Tire’ye sürülmüş ve burada ölmüştür.
Türbe’de 15.yüzyılın ünlü adlarından Alaeddin Sultan (Alaeddin Halveti) yatmaktadır. Kitabesi yoktur. Türbe’de iki mezar vardır. Alaeddin Sultan’ın Tire’de zaviyesi ve vakıfları da bulunmaktadır. Sicil defterlerinde, türbenin 1832 yılında onarıldığı bilgileri yer alır. Türbe, 2005 yılında Tire Belediyesi tarafından yeniden düzenlenmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.