KARIŞIK

13 Mart 2016 Pazar

BABA MANSUR OCAĞI

Seyid Kasım (Kızılmezra)

BABA MANSUR OCAĞI
Seyid İbrahim Evladı  Halil’an Kolu
SEYİD KASIM Soy ağacıdır (42)
(Kızılmezra-İmranlı)

            Baba Mansur’un  hangi evladından ayrıldıkları araştırılmaktadır.Seyid İbrahim, Halil’an  kolundan ayrılmaları muhtemeldir. Bu bölgeye hangi tarihlerde nasıl geldikleri ile ilgili araştırmalar devam etmektedir.Danışık ve Kızılkale köyünden geldikleri anlatılmaktadır.Seyid Süleyman (Seyide Drej) Kızılmezra’da hakka yürümüş,türbesi ve ev kalıntıları bu köydedir.Çevrede  Mala Balo olarak bilinirler.Daha sonra Kızıl Mezradan İmranlı’nın Söğütlü-Gelenli köylerine yerleşenler vardır.
            Yaşlılar ve civar köylüler Seyid Süleyman’ın  (Seyide Drej) yaşamı ve kerametlerini şöyle anlatırlar.
            Bu anlatımlara göre Kızıldağda  Ormancılar Seyide Drej dedenin kerametlerini duymus fakat inanmamışlar.Dedeyi köyde gördükleride sormuşlar. Duyduk sen  keramet sahibiymissin,biz atlarımızla Kızıldağa ormana gidiyoruz. Eğer sende keramet varsa yürüyerek bize yetişirsin demisler.Ormancılar atlarıyla Kızıldağa gitmişler aradan belli zaman geçmiş,Ormancılar bir bakmışlar ki Seyide Drej Dede Kızıldağın tepesinden onlara el sallıyor.Ormancılar inanmamışlar.
Öyle ise biz atımızla köye geri gidiyoruz bize yetiş yetişebilirsen.Ormancılar köye geliyorlar bakiyorlar ki Seyide Dırej dede evinin damında kendilerine el salliyor.Ormancılar o zaman inanıyorlar ve gelip dedenin elini öpüyorlar. Gittikleri bütün yerlerde Seyide Drej dedeyi anlatıyorlar.
           Ayrica Kızıldağda bir göl var adına Gola Kesk diyorlar.Köylüler ve civar köylüler anlatiyor Seyid Dırej dede zamanında yaşadığı köyde galiba birileri dedeye ve ailesine hayir etmemisler.Dede de üzülmüs, kafasındaki fotör şapkasıyla Kızıldağdaki Gola Keske gidiyor.Artık sizin elinizden bıktım demis ve yüzme bilmediği halde kendisini göle atmış.Gelenler dedenin suda batmadan,suyun üzerinde gezdiğini görünce,onun kerametli bir insan olduğunu görüp pisman olmuşlar,dedeye yalvarmışlar sudan çıkmasını istemisler,Dede de onların  pismanlıklarını görünce sudan çıkmıs,tekrar köye geri dönmüs. Bu olayı  Kızılmezra köyündeki,köylüler komşu  köyler, Mıstan köyünün insanları anlatırlar.
          Seyide Drej dede vefat etmiş.Onun için sular kaynatılmıs yıkıyorlarmış,tam  o sırada büyük bir deprem olmuş.Deprem sırasında evler yıkılmış,ama Seyide Drej dedenin kazanda  kaynayan suyuna ve yıkandığı teneşiri hiç yerinden oynamamış.Cenazesine gelenler ağlamıslar,büyük hürmet göstermişler.  Dedeye dört tarafi çevrili kapısı olan  türbe yapmışlar.Su anda taşlar yıkılmış ama taşların  yerleri  ve niyaz kapısı  hala  duruyor.Evinde bir evliyası olduğu söyleniyor.
.

Rehberleri:
Pirleri        :
 Talipler     :

BABA MANSUR
(4 oğlu var)
SEYİD MAHMUT               SEYİD İBRAHİM                    SEYİD HAYDAR                  SEYİD KASIM
                                               (4 oğlu var)
SEYİD HALİL          SEYİD HÜSEYİN (TOP’E)         SEYİD HASAN           SEYİD SAFİ
(… oğlu var)
(Bu arada 12 kuşak bulunmaktadır)
       SEYİD  KASIM
 A-SEYİD SÜLEYMANSeyide Drej türbesi Kızılmezra’da (3 oğlu 5 kızı var)
I-SEYİD MUSTAFA(5 oğlu, 2 kızı var)(Eşi:Sırmeli ana,mezarı Boğazören’de)        
1-Seyid Ali (Gülo) Koçak (Eşleri:Rukiye ve Hürü ana)
a)Seyid İmam
*Seyid Şükrü
-Fatma Ana (*)
 -Rukiye (Melek) Ana
-Seyid Hasan
>Öykü Burçak ana
 *Seyid Kaya
-Seyid Eren
 -Gamze ana
*Menekşe Ana
b)Seyid Keko                 
 *Zeliha Ana
 *Seyid Nuri
-Huriye (Hülya) Ana
-Seyid Murathan
-Fidan Ana
 -Seyid Mithathan
>Seyid Emre
  >Seyid Kemal
*Seyid Ali
-Seyid Ferhat
*Güllü Ana
*Arife Ana
 *Seyid Battal
-Dilara Ana
-Seyid Onur
 -Seyid Ozan
2-Seyid Hüseyin Koçak
a)Sırma Ana
b)Seyid Mahmut
*Gülizar Ana  
*Seyid Ahmet
-Seyid Ali
>Meryem Ana
-Güler Ana
-Seyid Metin
>Seyid Emre
 >Ebru ana
-Gülizar Ana
-Gülten Ana   
*Seyid Remzi
-Seyid Barış
 -Seyid Burak  
*Seyid Doğan     
-Seyid Vural
-Alev Ana
*Seyid Dursun
-Pınar Ana
-Damla Ana
-Seher Ana
-Seyid Deniz 
*Esma Ana
*Hüsniye Ana      
c)Seyid Sabri
*Nezaket Ana
 d)Güllü Ana
 e)Necar Ana
f)Zarife Ana

3-Seyid Hasan Koçak (Eşi Elif ana)
a)Seyid Mustafa
 *Seyid Hasan Hüseyin
-Seyid Bülent
-Demet Ana
-Seyid Bilal
>Seyid Kaan
>Evin Ana
-Seyid Bulut
*Hanife Ana
*Seyid Cemal
-Seyid Duru
b)Seyid İsmail
*Çiçek Ana
 *Melek Ana
 *Elmas Ana
*Seyid Cemal
-Sevgi Ana
 -Seyid Serkan
-Seyid Sinan
 -Seyid Cihan
*Seyid Hüseyin
-Seyid Hasan Caner
 -Seyid Sercan
 *Nurya (Alduz) Ana
c)Seyid Ali Rıza
*Rukiye Ana
*Seyid Nurettin
-Seyid Gültekin
 -Gülay Ana
-Çiğdem Ana
-Seyid Şener
*Seyid Dursun
 -Güler Ana
 -Seyid Doğan
-Saadet Ana
 *Gülizar Ana
*Seyid Binali
*Songül Ana
d)Seyid Süleyman
 *Seyid Ziya
-Özgül Ana
-Seyid Süleyman
-Seyid Murat
*Seyid Mustafa
-Seyid Ali Fırat
 -Seyid Ertuğrul
*Seyid Erdoğan
-Pelin Ana
-Aylin Ana
*Seyid Kenan (Yusuf)
  -Melis Ana
 -Zeliha Ana
 * Seyid ………………..
-Seyid Ozan
  -Seyid Varlık
  -Seyid Hıdır
 e)Seyid Şükrü
*Hediye Ana
*Seyid Bülent
-Yağmur Ana
-Ceylan Ana
  *Leyla Ana
 *Kıymet Ana
*Seyid Erdal
 -Seyis Can
  -Berfin Ana
-Melisa Ana
 f)Sosun Ana
g)Nuray Ana
4-Seyid Mehmet Koçak(Adana’da vefat etmiş)
 5-Seyid İsmail Koçak (Adana’da vefat etmiş)
  6-Sosun Ana
7-Gülizar Ana
8-Zarife Ana
  II-SEYİD MEHMET ALİ(evlat yok.Mezarı Söğütlü-Gelenli’de)
III-SEYİD HÜSEYİN(1 oğlu var,Mezarı Kızılmezra’da)
1-Seyid Kasım Ocak(1 oğlu, 1 kızı var)
  a)Seyid Bahri
 *Elif Ana
 b)Sosun Ana
IV-SIRME ANA(Karataş köyünde Geygeller’de evli)
 V-KIZ(Yenice Köyünde evli)
VI-NAHİDE ANA(Gemecik’te evli)
VII-KIZ(Ortaköy’de evli)
VIII-KIZ(Danışık’ta Seyid Budela ile evli S.Veli annesi)

         Saygı değer okurlarım ve akrabalarım bu soy ağacını dikkatlice defalarca okuyarak irdelemenizi rica edeceğim. Bu uzun soluklu çalışma büyük bir aşk, gayret ve emekle ortaya çıkarılmıştır. Gerek, yaş sıralaması ve gerekse diğer eksik ve noksanlıkların tespiti halinde  tarafıma doğru bilgilerin intikal ettirilerek güncellenmesini ısrarla beklemekteyim. Elinde tarihsel süreçlerle ilgili kitap, belge, bilgi notu v.b kaynaklar olanların bu kaynakları benimle paylaşmaları tarihimizin ortaya çıkarılması açısında büyük önem arz etmektedir.
         Uzun süren bu çalışmalarda bana bitmek tükenmek bilmeyen sabırlarıyla destek veren başta sevgili eşim’e, geçmiş çalışmalarımda bilgileriyle beni aydınlatan, bana kılavuzluk eden, bu sevgiyi bana aşılayan aile büyüklerime, akrabalarımıza tüm Baba Mansur evlatlarına saygı ve şükranlarımı sunar, ebediyete intikal edenlere tanrıdan rahmet, hayatta olanlara sağlıklı, mutlu uzun ömürler dilerim. Bu çalışmada emeği geçen  her kese özellikle kaynak kişilere (*) en içten Baba Mansur muhabbeti ile kucaklar teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım.
    
                 Saygılarımla,
                 Abdullah Bilgili

Araştırmayı  yapan  :  Abdullah Bilgili (**)                                
Araştırma Tarihi      :  24.04.2011    
Araştırma No           :  42   
Kaynak Kişiler          :Fatma Dağ (Koçak), Seyid Doğan Ocak                                                                                                   
Abdullah Bilgili Tlf .: 0224 441 99 35  Fax: 0224 443 00 50  GSM:   0532 405 03

12 Mart 2016 Cumartesi

İncik Sultan Türbesi / ANKARA

İncik Sultan Türbesi 

 ANKARA

ÇAMLIDERE / Gümele Köyü

Türbenin Yeri: İncik Sultan Türbesi, Ankara İli Çamlıdere İlçesi Gümele Köyündedir. 
İncik Sultan Kimdir: Anadolu’ya İslamiyeti yaymak için gelen Horasan Erenlerindendir. 1400 veya 1440’lı yıllarda yaşadığı rivayet edilir. İncik Sultan’ın zaviye kayıtları İncik Dede olarak Osmanlı belgelerinde görülmektedir. Bektaşi tarikatına bağlı bir zaviyedir. İncik Sultan Türbesi Çamlıdere Bayındır Barajı yapılamadan önce Yediören (Kurt) Köyündedir. Bu köyde bulunanFakran Ana türbesi ile birlikte Gümele Köyüne taşınır. 

İncik Sultan Türbesi

İncik Sultan Türbesi
Türbedeki Geyik Boynuzları
Çokgen planlı türbe yerinden taşındığı için yenidir. Türbede üç sanduka bulunmaktadır. Bu mezarlardan birinin Fakran Ana’ya ait olduğunu düşünmekteyiz.

Değişik dilekler için ziyaret edilen türbede bulunan geyik boynuzlarıyla “efsunlama” yöntemiyle şifa arandığını düşünmekteyiz.

UZUNCA HAYREDDÎN..denizli.

UZUNCA HAYREDDÎN..denizli.


Horasan'dan Anadolu'ya gelip İslâmiyeti yayan gâzi devişlerden. Denizli Sarayköy'de yaşamıştır. Evliyâ Çelebi Denizli'nin ziyâret yerleri arasında Uzunca Hayreddîn türbesini de sayar. Kabri, Sarayköy'de olup ziyâret edilmektedir.

Yuşa Peygamber Türbesi..gaziantep

Yuşa Peygamber Türbesi..gaziantep
Bilindiği üzere Yuşa Peygamber (A.S.) İsrail oğullarından olup, Hz. Musa’nın yeğenidir. İsrailoğullarını göçebelikten kurtarır ve Arz-ı Kenana yerleştirir.
Gaziantepte Boyacı Mahallesinde Boyacı Camiinden Kavaflar Çarşısına doğru uzanan sokakta Pir sefa denilen mevkide tek katlı bir bina vardır. Bu binada iki oda içinde iki türbe bulunmaktadır. Bunlardan birisi rivayete göre Yuşa Peygambere ait olup, diğeri ise Pir sefa Hazretlerine aittir.
Yuşa Peygamber, Yusuf (a..s) neslinden olup, Hz. Musa’nın çağdaşıdır. Hz. Musa’nın Genç Yuşa ile “iki denizin birleştiği yere” kadar yaptıkları tarihi ve gizemli yolculukları ve burada Hızır (a.s) ile buluşmaları Kuran-ı Kerim’de Kehf Suresi’nin 60-65. ayetlerinde anlatılır. Burada, Hz. Musa’nın yanındaki genç adamın Hz. Yuşa olduğu rivayetlerden anlaşılmaktadır.

Nesimi Hazretlerinin Türbesi..gaziantep

Nesimi Hazretlerinin Türbesi..gaziantep
Gaziantepin merkez Şehitkamil ilçesi Aktoprak beldesindedir. Nesimi Hz. Bağdat’ta kendisini çekemeyenlerin iftirasına uğramıştır. Rivayete göre Kuran-ı Kerimi ayak altına aldığı iddia edilmiş ve bunun üzerine derisi yüzülerek öldürülmek istenmiştir. Bu ceza uygulanırken Nesimi Hazretleri hiçbir acı duymamıştır. Fakat camide ezan okuyan müezzinin parmağına kan bulaşmış, bu kanın Nesimi Hazretlerinin murdar kanı olduğu iddia edilerek müezzinin parmakları sırayla kesilmiştir. Nesimi Hazretleri bunun üzerine, silkinerek kalkmış, boğazına kadar yüzülen deri vücuda geri yapışmış ve başını alıp yollara düşerek Aktoprak beldesine gelmiştir. Halk Nesimi Hazretlerini selamlamış ve yakınlık göstermiş, Nesimi Hazretleri de onların selamını alıp karşılık verdikten sonra oracıkta gözden kaybolmuştur. Türbesi kaybolduğu yerde bulunmaktadır.

Karaçomak Türbesi

Karaçomak Türbesi
karacomakturbesi
Karaçomak’ın Gaziantep’teki türbesi Karaçomak köyünün 1 kilometre güneydoğusundaki Sazgın ve Yazı köyü ovalarına hakim Karaçomak adı ile anılan tepe üzerindedir. Türbede medfun olan Karaçomak’ın Halife Hz. Ömer zamanında islam dinini yaymak üzere bölgeye gelerek şehit düşen bir sahabe olduğu rivayet edilmektedir. Rivayete göre Gaziantep kalesi etrafında muharebeler olurken arkadaşlarından ayrı düşen ve şimdiki Sandıkçılar çarşısının bulunduğu yerde kendisi ile birlikte dövüşenlerden Pirsefa şehit olur. Karaçomak vuruşarak yukarıda tarif edilen yerde başı gövdesinden ayrılır. Başsız gövde vuruşarak Karaçomak tepesinin başına kadar çıkar. Orada yıkılır. Fetih işi tamamlandıktan sonra baş ve gövde düştükleri yerlerde ayrı ayrı gömülürler. Daha sonra bu sahabenin anısına buraya bir türbe yapılır ve ziyarete açılır.
Kesme taştan inşa edilen türbeye kuzeyden girilmektedir. İbadet odası ve sanduka odası olarak iki kısımdan oluşmaktadır. İbadet mekânı kare planlıdır, üstünün kubbe ile örtülü olduğu duvar köşelerinin üst kısımda görülen mukarnaslardan anlaşılmaktadır. Bu mekânın sağında ve solunda iki kemer mevcuttur. Soldaki kemer küçük taşlarla örülmüş, sağdaki ise üstü tonozlu örtülü sanduka odasına geçişi sağlamaktadır.
Sanduka odası ile ibadet odası yarım duvarla bölünmüş ve bir giriş bırakılmıştır. Sanduka doğu-batı yönüne yerleştirilmiştir. İbadet odasının güney duvarında yer alan mihrabın üst kısmında da mukarnaslar bulunmaktadır.


http://oyacetinkaya.com/index/evliyalar-turbeler.html

Dülükbaba Türbesi

Dülükbaba Türbesi
Dülükbaba Türbesi şehrin kuzeyinde, Adana asfaltının doğusunda kendi adıyla anılan tepenin üzerindedir. Dülükbaba’yı diğer evliyalardan ayıran özellik, rivayete göre evlenmek isteyen bekâr erkeklere yardımcı olmasıdır.
Anlatılanlara göre Dülükbaba Antep’in Müslümanlar tarafından fethinde şehit düşmüş bir şahıstır. Asıl adı Davud Ejder’dir. Sonradan şu anda yattığı yerin adıyla anılmaya başlanmıştır.
Kaynağı olmayan diğer bir rivayete göre Dülük baba buralarda yaşamış bir derviştir ve Yavuz Sultan Selim, Mısır seferi sırasında buradan geçerken, yaşlı derviş padişahın yolunu kesmiş ve Padişaha: “Sana müjdelerim ki, Recep aynın 26. günü zafer senindir. Haydi, durma. Yolun da bahtın gibi açık olsun” der. Padişah yaşlı dervişe teşekkür ederek kim olduğunu sorar. Derviş şöyle cevap verir: “Fani âlemin bir yolcusuyum. Menzilime ulaştım. Hakka tapılandım. Beni sorma, sen yoluna devam et.” Yavuz, dervişin dediği ay ve gün Mercidabık’ta büyük bir zafer kazanır, Mısır’ı fetheder. Sefer dönüşü, Dülük Köyü’ne uğradığı zaman adını bile bilmediği dervişi sorar: Köylüler dervişin padişahla konuştuktan hemen sonra öldüğünü ve onu karşıdaki tepeye gömdüklerini söylerler.  Yavuz, dervişin mezarını ziyaret eder, üzerine bir de türbe yaptırır.
Her ziyaretgâhın bir efsanesi vardır, Bu efsaneleri yazan bir kaynak bulunamasa da halk arasında nesilden nesile anlatılarak bugünlere ulaşmıştır.
Alman Arkeolog Profesör Winter, 1997 yılında yaptığı kazı çalışmaları ile birlikte bu tepede Roma döneminin kutsal alanlarının varlığını tespit etmiştir. Belki de Dülük baba tepesinin bu manevi değeri taa Romalılara dayanmaktadır. Belki de oradaki türbeye sebep olan o yaşlı derviş değil de, Roma Mezarları olmuştur.

http://oyacetinkaya.com/index/evliyalar-turbeler.html ..alıntıdır.