KARIŞIK

20 Şubat 2016 Cumartesi

Ahi Beyazıd Türbesi AFYONKARAHİSAR

Ahi Beyazıd Türbesi 

AFYONKARAHİSAR -Sandıklı -Ece Mahallesi

Afyonkarahisar İli Sandıklı İlçesi merkezinde Ece Mahallesinde Meydan Sokakta bulunan Kubbeli Cami yanındaki fırına bitişik türbesi bulunmaktadır.


Kaynaklarda adı geçmesine rağmen hakkında fazla bilgi sahibi değiliz. Hoca Ahmet Yesevi erenlerinden biri olarak kabul edilir. Hacı Bektaş Veli’nin dervişlerinden olan Ahmed Er Veli, Hacım Sultan, Nureddin Sultan ve Baba Ali Resul ile birlikte Sandıklı’ya İslam’ı yaymak için gönderilmiştir.  
Rufai tarikatındandır. Ateşe girenler grubundan olduğu rivayet edilir.  

Fırına bitişik olan türbenin üstü kapalı, kabir yanında ise oturma yerleri mevcuttur. Temiz ve bakımlı bu türbenin yapılış tarihi 16.yüzyıl olarak düşünülmektedir. Kubbesi 2009 yılında tadilat görmüştür. Tarihi kayıtlarda Ahi Beyazıd Zaviyesinin kayıtları görülmektedir.
Yöre insanları tarafından ziyaret edilmektedir. Özellikle çok şiddetli ağlayan çocuklar buraya ağlaması kesilsin diye getirilmektedir.

Menkıbeler: 1-) 1965 yılına kadar Sandıklı ortasından geçen çayın yanında deri atölyeleri bulunurdu. Bu deri atölyelerinde çalışan debbağların piri Ahi Beyazıd’dır. Akşam iş çıkışı pirlerinin türbesine gelirler, burada sohbetler ederlermiş. Perşembe akşamı bitişikte bulunan fırını kızdırıp içine girerlermiş.
2-) Sandıklı'ya yolu düşen bir kervan Ahi Beyazıd'a malı olup olmadığını sorar. Ahi malım var der. Ama yanındaki ustalar ve kalfalar bu duruma şaşırırlar. Çünkü  ellerinde bu kervana yetecek mal yoktur... Kervanın develeri tek tek yanaşır ve hepsinin üzerine taşıyacağı kadar mal yüklenir. Ahi'nin yanındakiler buna şaşırır. Sonra Ahi Beyazıd bugün mezarının olduğu duvardan içeri girerek yok olur. 

Ahi Beyazıd Türbesi (Eski Durum)
Ahi Beyazıd Türbesi (Yeni Durum)

Seyit Cemali Türbesi

Seyit Cemali Türbesi 

ANKARA / ELMADAĞ / Yeşildere Beldesi


Seyit Cemali Türbesi
Seyit Cemali Sandukaları
 Seyit Cemali Türbesi, Ankara İli Elmadağ İlçesi, Yeşildere Beldesi, Seyit Cemali Mahallesindedir.
Seyit Cemali Kimdir: Cemal isimli veli Yeşildere’nin kurucusu olup, kolonizatör derviş olarak adlandırılabilir. Bazı kayıtlarda Ahi Cemal olarak da anılmaktadır.

Türbenin Durumu: Türbe 1991 yılında onarım görmüştür. Kırma ve yığma taştan inşa edilmiştir. Türbede üç adet sanduka bulunmaktadır. Kiremit çatıyla örtülüdür.
Türbe Koruma Kurulu kararıyla 1990 yılında 1.Derece Anıt Eser olarak tescillenmiştir.

Ziyaret Nedeni: Seyit Cemali Yeşildere halkı tarafından özellikle Yağmur Duası için toplu olarak her yıl ziyaret edilmektedir. Değişik dilekler ve istekler için de ziyaret edilir.

Seyit Cemali Sandukaları

Hacı Doğrul Türbesi . ANTALYA / AKSEKİ – Yarpuz Beldesi

Hacı Doğrul Türbesi .

ANTALYA / AKSEKİ – Yarpuz Beldesi

 Hacı Doğrul Türbesi, Antalya İli, Akseki İlçesi, Yarpuz Beldesindedir.

Hacı Doğrul’un Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretlerinin kardeşi olduğu rivayet edilmektedir. Horasan ereni olduğu da söylenmektedir. Türbede ayrıca Yusufi Dede ve Torununun da mezarı vardır. Onlar Yarpuzludur. Yarpuz’un eski ismi Doğrul’dur. Bu adı Hacı Doğrul’dan almış olmalıdır.
Türbe 1988 yılında inşa edilmiştir. Taş duvarlardan inşa edilen türbenin, kubbesi de betondandır. 

 Bölge halkı tarafından büyük saygı gören Hacı Doğrul değişik dilekler için ziyaret edilmektedir. Yöre halkı her yıl bir kez hayır için pilav günü düzenlemektedir.

Menkıbeler: Serik İlçesinde Cuma Selası verilirken ilçenin ileri gelenlerine “Bana bir at verin, köyümde Hoca yok, Cuma Namazı kıldıracağım” der. Atı alınca hareket eder. Ardına iki izlemesi için gönderilir. Namaz vaktine iki, üç dakika kala yetişir ve köyünde namazını kıldırır. Aynı yere onu takip edenler iki gün sonra ulaşmıştır. Cuma namazını kim kıldırdı diye sorduklarında Yusufi Dede cevabını alınca, onun evliyadan olduğunu anlamışlardır.

Hacı Doğrul Türbesi

Süphan Dede Türbesi ADANA .Süphandere Köyü

Süphan Dede Türbesi 

 ADANA .Süphandere Köyü

 Süphan  Dede’nin türbesi Adana İli Feke İlçesi Süphandere Köyündedir. 

Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız Süphan Dede’nin yaşadığı dönem hakkında da bilgi yoktur. Yalnız başı kesilen yatırın, başının yuvarlanarak bugün türbenin olduğu yere yuvarlanarak geldiği söylenir.

Türbenin yanında Süphandere adında bir çay bulunmaktadır. Süphan Dede’nin türbesinin yanında ise suyu tuzlu, buharı acı bir su kaynamaktadır.

Halk Süphan Dede’ye akıl ve ruh hastalıklarından medet ummak amacıyla gelmektedir. Türbenin yanından çıkan suyun buharından teneffüs eden akıl hastaların şifa bulacağına inanılır. Ayrıca toprağın suyunun da sıtma hastalarına iyi geldiği söylenmektedir.  

Menkıbeler: 1-) Türbenin batısında bulunan tepede, bir taşın üzerinde Süphan Dede’nin başı kesilir. Süphan Dede’nin kesilen başı “Süphanallah” diye seslenerek yuvarlanır ve bugün türbesinin yapıldığı yere kadar gelir. Bu yüzden türbenin yanında bulunan çaya Süphandere, yatıra ise Süphan Dede denmektedir.  

2-) Süphandere olarak bilinen yer eskiden kervanların geçiş yaptığı bir bölgedir. Süphan Dede ismindeki şahısın bir kervanı varmış. Yine başında bulunduğu kervanla bölgeden geçen Süphan Dede’nin kervanını eşkıyalar çevirir ve soymak isterler. Eşkıyalara direnen Süphan Dede’nin başı, onlardan birinin kılıç darbesi ile kesilir. Kesilen başı “Süphanallah, Süphanallah diyerek mezarının olduğu yere kadar yuvarlanarak gelir. Kesik başın durduğu yere türbe yapılır. 
Süphan Dede Türbesi

Kırklar Türbesi AFYONKARAHİSAR

Kırklar Türbesi

AFYONKARAHİSAR 

Afyonkarahisar İli Sandıklı İlçesi doğusunda bulunan günümüzde Tepekent olarak anılan ve eskilerin Hıdırlık Tepesi denilen yerde türbesi vardır.
Türbenin içinde bir zatın sandukası vardır. Bu kişinin kim olduğu konusunda herhangi bir bilgi yoktur. Günümüzden 40-50 yıl kadar önce burada kırk adet mezarın bulunduğu rivayet edilmektedir. Türk halk inancına uygun bir ziyaret yeridir. Üçler, Yediler ve Kırklar türbeleri, tekkelerine Anadolu’muzun bir çok yerinde rastlanmaktadır. 

 İçinde tek bir sanduka mevcuttur.

 Yöre insanları ve çevre illerden gelenler tarafından ziyaret edilen türbe genellikle çeşitli sorunlarına derman bulmak amacıyla dilek dilemek ve adak adamak için gelinir. Her türlü sıkıntı, dert ve hastalık için ziyaret edilmektedir. Türbede dilekleri için küçük taşlardan şekiller yapılmaktadır. 

Kırklar Türbesi Sandukası
Kırklar Türbesi

Şeyh Mehmed Abdal Türbesi .AMASYA Şeyhli Köyü

Şeyh Mehmed Abdal Türbesi .AMASYA Şeyhli Köyü



Şeyh Mehmed Abdal Türbesi, Amasya İli Taşova İlçesi Şeyhli Köyündedir.
Şeyh Mehmed Abdal Kimdir: Şeyh Mehmed Abdal türbesindeki yazıya göre bölgeye Horasan’dan gelmiş ve Mevlevidir. Bu tabelaya rağmen Alpaslan Kasabasında medfun bulunanSeyyid Nureddin Alparslan er Rufai’nin kardeşi olduğu da söylenmektedir. Zaman için ayrı mezheplere intisap etmiş olabilirler.



Türbe mimari özelliği olmayan üstü kapalı, basit bir türbedir.

Şeyhli Köyü halkı tarafından ziyaret edilen Şeyh Mehmed Abdal Türbesi etrafında ilginç uygulamalar görülmektedir. Mezarlıkta kadın ve erkekler ayrı yerlere gömülmektedir. Mayıs ayında Hıdrellez günü türbe ziyaret edilir, iki rekat namz kılan ziyaretçiler, türbede adaklarını keserek toplu olarak yerler. Türbe etrafında tavuk beslenmez, kadınlar yüksek sesle konuşmaz, davul zurna çalınmaz, eğlence tertip edilmez. Ufak tefek her türlü istek için ziyaret edilen türbede adaklar 6 Mayıs Hıdrellez günü gerçekleştirilir. Adağın illa türbede kesilmesi gerekmez. Yalnız kesilen adak eti kesen tarafından alınmadan tamamen fakirlere dağıtılır.

Menkıbeler: 1-) Köyde Şeyh Mehmed Abdal’ın vasiyetine rağmen bir düğünde türbe yanında eğlence tertip edilmiş. Düğünden sonra düğün sahiplerin evlerine koca taşlar yürümüş. Köylülerde bir daha bunu yapmamaya tövbe etmişler.
2-) Köyün yakınından geçen Zaptiye komutanı ve askerlerini, onların atlarını azıcık yemek ve samanla doyurmayı kerametiyle becermiştir.

Çeltek Baba Türbesi .. AMASYA

Çeltek Baba Türbesi .. AMASYA 

Çeltek Baba Türbesi
Çeltek Baba Türbesi, Amasya İli Taşova İlçesi Esençay Beldesindedir.

Çeltek Baba bölgeye yerleşen Selçuklular Döneminde “Taşabat” erenlerinden olduğu belirtilmektedir. Kitabesinde Tokat İli Erbaa İlçesi Tanoba Beldesinde medfun bulunan Çanakçı Baba ile Ravak’da bulunan evliyanın Çeltek Baba ile kardeş olduğu belirtilmektedir. İslam ordusunun değerli bir komutanı ve eğitimcisidir. Eski adı Bidevi olan Esençay’a gönderilmiş burada dergahını kurarak eğitim vermiştir.


Türbenin durumu hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Sandukası sonradan mermerden yenilenmiştir.
Türbe değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.

Karacaahmet (Karadut) Türbesi ANKARA

Karacaahmet (Karadut) Türbesi 

ANKARA / BEYPAZARI /

 İnözü Boğazı

 Karacaahmet Türbesi, Ankara İli Beypazarı İlçesi İnözü Boğazında Başçeşme Önü mevkiindedir.
Karacaahmet Türbesi
Karacaahmet Türbesi
Karacaahmet Türbesi
Karaca Ahmet Sultan Üsküdar’da Karacaahmet Mezarlığında medfundur. Anadolu’da birçok yerde Karaca Ahmet adını taşıyan makam bulunmaktadır. Tarihi kayıtlarda Beypazarı’nda Karaca Ahmet Sultan Dergahı ve tekkesi bulunmaktadır. Halk türbeyeKaracaahmet Tekkesi de demektedir. Bu türbede medfun bulunanların bu dergahta görevli dervişlerden olduğu düşünülmektedir. Kültür envanterinde Karadut Türbesi olarak anılmaktadır.

Türbe Selçuklu Dönemi 13 veya 14.yüzyıl yapısı olduğu düşünülmektedir. Yığma ve keseme taştan dikdörtgen planlı, birbirine açılan iki odadan oluşmaktadır. Türbe kiremit örtülüdür. Giriş odasında iki mezar, ikinci odada biri çocuk iki mezar da bulunmaktadır. Türbe Koruma Kurulu kararıyla 1.Derece Anıt olarak tescillenmiştir.

Türbe özellikle hayır duası için ve değişik dilekler için ziyaret edilmektedir. Türbede mum adağı yakılmaktadır.

Yusuf Baba Türbesi / ANKARA / POLATLI /


Yusuf Baba Türbesi, Ankara İli, Polatlı İlçesi, Tatlıkuyu Köyü Tekke Mevkiindedir.

Yusuf Baba’nın kim olduğu konusunda herhangi bir bilgi yoktur. Bölgeye yerleşip burada Tekkesini açıp irşad görevine başlayan Kolonizatör Dervişlerinden biri olduğu düşünülmektedir.
Türbenin bulunduğu alan Tekke ve Kemikliye Mevkii olarak anılmaktadır. Sakarya Savaşında Sakarya Nehrinin üzerindeki köprü Yunan Birlikleri tarafından yıkılınca Türk Ordusu bayağı zayiat vermiştir. Bu alanda bol miktarda şehit kemikleri görüldüğü için Kemikliye olarak anılmaktadır.           

Türbe betonarmeden yakın zamanda yenilenmiş olduğunu düşünüyoruz. Türbe etrafında antik dönem devşirme malzeme bulunmaktadır. Türbe Sakarya Nehrine hakim bir yamaç üzerinde olup hem eski bir yerleşim yeri üzerindedir, hem de yanında Müslüman Mezarlığı bulunmaktadır.

Yusuf Baba özellikle hayır duası ve değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.

Yusuf Baba Türbesi

Hıdrellez Dede Ziyareti ALANYA

Hıdrellez Dede Ziyareti 

ALANYA 

Ziyaretin Yeri: Hıdrellez Dede Ziyareti, Antalya İli, Alanya İlçesi, Hacımehmetler (Köyü) Mahallesinin kuzey doğusunda denizi gören bir tepe üzerindedir.
Hıdrellez Dede Kimdir: Hıdılellez Dede olarak da anılan ziyaret yeri Rumların yaşadığı dönemde ziyaret edilen bir kilisedir. Türklerin gelişiyle birlikte kilise camiye çevrilmiş, ziyarete Türkler devam etmiştir. Mübadele dönemine kadar Rumların ziyaret yeri olan makam daha sonra Türkler tarafından ziyaret edilmiştir. Rumlar halen bu alana ara sıra da olsa gelmekteymiş. Bahar aylarında ziyaret edilmesinden dolayı Hıdrellez adı aldığı düşünülmektedir.

Ziyaret Durumu: Ziyaret eski bir kiliseden devşirme olan camidir. İki kapısı olan kilisenin içinde, mihrap şeklinde bir düzenleme mevcuttur. Güneye bakan kapının üzerinde Latince yazıt ve bir haç bulunmaktadır. Mihrabın olduğu alan ziyaret yeri olarak kullanılmaktadır.
Ziyaret çevresi eski Rum Köyüdür.

Ziyaret Nedeni: Bahar aylarında Yağmur Duası için ziyaret edilen bir makamdır. Ayrıca değişik dilekler için de ziyaret yapılmaktadır. Mihrabın orada dilek için mum yakılmaktadır. Bu duvar yapışkan bir hal almıştır. Dilek dileyenler yanında getirdikleri bozuk paraları yapışkan duvara atarlar. Para duvara yapışırsa dileklerinin olacağına inanılmaktadır.
Hıdrellez Dede Ziyareti

Mahmut Seydi Türbesi .ALANYA

Mahmut Seydi Türbesi  ALANYA 

Mahmut Seydi Türbesi, Antalya İli, Alanya İlçesi, Mahmutseydi (Köyü) Mahallesi yakınındadır.

Mahmut Seydi’nin Horasan’dan bölgeye gelen yedi evliyadan biri olduğu söylenmektedir. Mahmut Seydi bölgeye gelerek eski adı Onas olan köye yerleşmiş ve zaviyesini kurmuş burada İslam’ı yaymıştır. Seyyid Harun Veli’nin öğrencisi ve ahfadından olduğu söylenmektedir. Yaşadığı dönem ve ölüm tarihi bilinmemesine rağmen 1461 yılındaMahmut Şeydi adına düzenlenmiş vakfiyesi kayıtlarda görülmektedir. Köylüler soylarının Mahmut Seydi’den geldiğini söylemektedirler. Mahmut Seydi Konya Hadim İlçesi Dedemli Kasabasında medfun olan Seyyid Bayram’ın kızı ile evlenmiştir.   
Deretürbelinas Köyünde medfun olan Mahmut Yusuf Narabi Mahmut Seydi’nin kardeşidir.

Türbe üç bölümden oluşan, dikdörtgen planlı, yığma moloz taştan inşa, çatısı kiremit örtülü bir türbedir. Türbe mutfak, ibadet odası (eskiden zaviye yeri olarak kullanılmış) ve sandukanın bulunduğu üç bölümden oluşmaktadır. Mahmut Seydi’nin asası sandukaya dayalı olarak durmaktadır. Türbeyi Hamdullah Emin Paşa yaptırmıştır.


 Özellikle çocuğu olmayan kadınlar ve çeşitli hastalıkları ve dilekleri olanlar tarafından ziyaret edilen bir türbedir. Kurban adağı türbe yanında gerçekleştirilip, etler fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaktadır.

Menkıbeler: 1-) Türbeyi yaptıran Hamdullah Emin Paşa Mısır’da görevde iken, onu tanıyan zengin bir Mısır’lının rüyasında bir evliya görünür. Zengin Mısırlı Mahmut Seydi sandukasının üstüne örtülmek üzere işlemeli güzel bir halı hediye eder. Türbeyi yenileyen Emin Paşa sandukanın üzerine bu hediyeyi koyar. Dönemin Alanya Kaymakamı 1932 yılında iki ilkokul çocuğuna bu halıyı çaldırır. Halı kayıplara karışır, fakat halıyı çalan çocuklar yıllardır belirsiz bir hastalıktan muzdariptir.
2-) Türbe ağaçlık bir alandadır. Fakat türbe etrafındaki ağaçlar kutsal kabul edilip kesilmezler. Kesenin rüyasına giren evliya odunları geri istemektedir.  

Mahmut Seydi Türbesi
Mahmut Seydi Türbesi

İlla Baba Türbesi / ANTALYA / ELMALI

İlla Baba Türbesi / ANTALYA / ELMALI 

İlla Baba Türbesi, Antalya İli, Elmalı İlçesi, Çalpınar (Köyü) Mahallesindedir. Köy içinden geçen derenin karşı tarafındadır.

Çalpınar Köyünün eski adı İlla’dır. Köye ismini veren burada medfun olan İlla Baba’dan aldığı söylenmektedir. Ermiş bir zat olarak anılmaktadır. Hakkında başka herhangi bir bilgi yoktur. 

Türbe betonarmeden kare plana yakın inşa edilmiştir. Türbe içinde üç sanduka bulunmaktadır.  
İlla Baba Türbesi

Durhasan Dede Türbesi / ADANA -Ceyhan -Durhasandede Köyü

Durhasan Dede Türbesi / ADANA -Ceyhan -Durhasandede Köyü

Türbenin Yeri: Durhasan Dede Türbesi Adana İli Ceyhan İlçesine bağlı Durhasandede Köyündedir.
Durhasan Dede Türbesi
Durhasan Dede Kimdir: Tahtacı Alevilerinin Yanyatır Ocağı’nın piridir ve Bağdat’tan gelmiştir. Babasının adı Fevzi olarak bilinmektedir.  Durhasan'lı köylüler (eski adı Evci Köyüdür), alaca nakışlı bir aba giydiklerinden, buranın Tahtacılarına Ala (Alaca) Abalı denilmiştir.Ceyhan’daki tek Bektaşî Türkmen köyüdür. Horasan'a (Meşhed) giderek İmam Rıza'dan şecere almıştır.  
Durhasan Dede Türbesi
Değişik kaynaklara göre rivayet edilen kardeşleri Narlı DedeCabbar DedeBulut Dede,Çoban DedeSadık DedeYoğurt DedeTosun DedeBulamaç DedeMuhittin DedeZilli Dede, Ateş Dede, Ali Dede ve Sultan Abla’dır.  
Durhasan Dede Türbesi
Durhasan Dede Türbe Kitabesi
Türbenin Durumu: Türbe, yuvarlak kubbelidir. Durhasan Dede'nin sandukası kubbenin tam altındadır. Sandukanın etrafı demir parmaklıklarla çevrilidir. Sandukanın üzeri yeşil örtü ve Türk bayrağı ile örtülüdür. Adana Müzesinde bulunan Durhasan Dede hakkındaki iki yazmaya göre, türbe 1720 yıllarında yapılmıştır. 
Durhasan Dede Türbe Kitabesi
Kapısı üzerindeki Celi Sülüs hatla mermer üzerine dört satır olarak yazılmış kitabesinden H. 1287 / 1870-1871 yılında Yanyatıroğullarından Abidin Efendi tarafından tamir ettirildiğini öğreniyoruz. Durhasan Dede'nin bir adı da "Yanyatır"dır. Kapı sundurması altındaki eşikte görülen kazayağı simgesi, Yanyatır Tahtacılarının damgasıdır.
Durhasan Dede Türbesi
Ziyaret Nedeni: Durhasan Dede'ye çocuğu olmayanlar, bahtını açtırmak isteyenler, hasta olanlarla her türlü sıkıntısı olan insanlar çare bulmak için gelmektedirler. Sandukanın ayak ucunda bulunan açıklıktan toprak alınıp suya karıştırılarak içilmektedir. Adak olarak da kurban kesilmekte, mum yakılmakta, bahçede bulunan ağaçlara çaputlar, bezler bağlanmakta ve mevlüt okutulmaktadır.
Durhasan Dede Türbesi
Menkıbeler: 1-) Her fani gibi Durhasan Dede'de vefat eder. Tabutu mezarlığa doğru götürülürken, Kabaağaç tepesinde tabuttan bir ses yükselir: "Durun!" . Tabutu omuzlarından indirirler ve Dede'yi oracığa defnederler. Bu olaydan sonra Hasan Dede'nin adı Durhasan Dede olur.
2-) Durhasan Dede’nin Kıbrıs Barış Harekatı’nda türbesinin üzerinde geceleri yeşil bir ışık göğe yükselir. Halk bu durumu erenin savaşa katılması olarak yorumlar.
Durhasan Dede Sandukası
Durhasan Dede Sandukası

3-) Durhasan Dede’nin yaşadığı yıllarda Çukurova’da büyük bir kuraklık hâsıl olur. Durhasan Dede’ye yağmur için gelen halk onunla birlikte yağmur duasına çıkar. Dualar sonucu yağmur yağınca Adana halkı Durhasan Dede’ye daha çok saygı göstermeye başlar.   
Kaynakça: Prof. Dr. Erman Artun- Adana Halk Hekimliğinde Atalar Kültü / Yrd.Doç.Dr. Zekiye Çağımlar - Adana ve Çevresinde İnsana Bağlanan Umudun Yatırlar ve Ziyaretler Boyutu / Abdülkadir Kaçar, Çukurova Evliyaları, Ufuk Yayıncılık, Adana, 1989 / Facebook-Durhasan Dede Türbesi /  http://www.tahtacidernekleri.com/

Karaağaç Dede Türbesi / AMASYA –Suluova –Arucak Köyü

Karaağaç Dede Türbesi / AMASYA –Suluova –Arucak Köyü

 Karaağaç Dede Türbesi, Amasya İli Suluova İlçesi Arucak Köyünde Tekke denilen mevkidedir.
Karaağaç Dede Tekkesi

Dilek Taşları
 Arucak Köyünün tarihi eskidir. Selçuklu ile birlikte bölgeye gelip yerleştikleri söylenmektedir. Karaağaç Dede’nin kim olduğu konusunda herhangi bir bilgi yoktur.
Türbe Tekke denilen yerdedir. Etrafı bir duvarla çevrilmiştir. Kurbanları pişirmek için bir yemekhane vardır.

Türbe değişik dilekler için ziyaret edilmektedir. Tekke etrafındaki kayalarda, mum yakma, kayaya taş yapıştırma gibi ritüeller uygulanmaktadır. Adak olarak kurban adağında bulunulmakta ve toplu olarak yenmektedir.

Gelin Kayası Ziyareti / ANKARA / KIZILCAHAMAM / Taşlıca Mahallesi

Gelin Kayası Ziyareti / ANKARA /

 KIZILCAHAMAM / Taşlıca Mahallesi


Gelin Kayası
 Gelin Kayası Ziyareti, Ankara İli Kızılcahamam İlçesi, Taşlıca (Köyü) Mahallesi güneyindeki taşlık tepe üzerindedir.

Ziyaretin üç tip öyküsü vardır. İki öyküde de gelinin adı Nigar olduğundan bu kalıklara Nigar Kayalıkları da denmektedir.

Birinci hikayede Türk kızı Nigarı bir Rum zorla kendine gelin yapar. Bir de nispet olsun diyeOruç Gazi Sultan Türbesinin yanından geçerken davullarla gürültü çıkarınca gelin alayı Nigar’la birlikte taşa döner.
İkinci anlatıyı kaynağımızdan aynen aktarıyorum:
“Nigâr, köyün en güzel kızlarından biridir ve dokuz kardeşin en büyüğü olduğu için ev, tarla, bağ ve bahçe işlerinin tamamı onun üzerindedir. Bir gün köyün kızlarıyla birlikte tarlaya giderken karşıdan bir atlının geldiğini gören Nigâr, bu delikanlıya âşık olur. İlerleyen zamanlarda bu genç, yeniden Nigâr’ın karşısına çıkar ve onu sevdiğini, evlenmek istediğini söyler. Nigâr ise, ailesinin yabancıya kız vermeyeceğinden emindir. Bunun üzerine genç adam, ailesini köyün muhtarı ile Nigâr’ın evine yollar; fakat yine de sonuç değişmez ve gençler birbirlerine kavuşamazlar. Buna rağmen, köyün çöpçatan teyzesi, sonunda Nigâr’ın babasını ikna eder ve törelerine göre de istediği başlığı vereceğini söyler. Düğün hazırlıkları yapılır ve gelin alayı davul, zurna çalarak eğlenmeye başlar. Ne var ki düğünlerde davul çalmamak, eski ulemanın aşırı eğlenceye kaçılmaması için koyduğu bir kuraldır. Tepe yamacına gelen düğün alayı, bu kuralı çiğner ve o anda şimşekler çakmaya, rüzgâr hızlı bir şekilde esmeye başlar. Sonuç olarak herkes taş kesilir, zavallı delikanlının âkıbeti ise belli değildir.”
Üçüncü versiyon anlatımı köyün sitesinden aktarıyorum:
Asırlar önce, yukarı köylerden davul zurna çalarak gelen bir gelin alayı, köyümüze gelince gaipten bir ses:  ‘Çalma!’ diye seslenir. Buna aldırmayan çalgıcılar çalmaya devam edince ses üç kere tekrarlanır. Çalgı gene durmayınca bütün gelin alayı aniden taş olur. Adet üzere gelinin cebine konan elma da bu sırada yere düşmüş ve orada bir elma ağacı büyümüş. Bu elma ağacının 1960’lı yıllara kadar kaldığı ve o yıllarda köyden birisi tarafından kesildiği söyleniyor. Anlatıldığına göre Gelin Kaya’nın arka tarafında üç tane sacayağı varmış. Zamanla bunlardan biri kırılmış, diğer ikisi de halen durmaktadır.”

Ziyaretin Durumu: Ziyaret 1991 yılı tarihinde Koruma Kurulu kararıyla 1. Derece Arkeolojik SİT Alanı olar tescillenmiştir.  

Kaynakça: M. Öcal Oğuz –Petek Ersoy / Yaşayan Taş Kesilme Efsaneleri Mekanlar ve Anlatılar-2006 / www.taslicakoyudernegi.com    

Oruç Gazi Sultan Türbesi ANKARA / KIZILCAHAMAM

Oruç Gazi Sultan Türbesi 

 ANKARA / KIZILCAHAMAM / Taşlıca Mahallesi

Oruç Gazi Sultan Türbesi, Ankara İli Kızılcahamam İlçesi, Taşlıca (Köyü) Mahallesi girişinde bir mezarlığın içindedir.
Oruç Gazi Sultan Türbesi
 Bölgeye gelen Selçuklu Döneminde annesi Kırımızı Ebe ile birlikte gelip bölgeye yerleşen Gazi Dervişlerdendir. Annesinin kerametiyle Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat köyün topraklarını Oruç Gazi’ye ve onun soyuna fermanla yurt vermiştir.
Oruç Gazi Dede olarak da anılan derviş hakkında başka bir bilgimiz yoktur. 

 Türbe 2001 yılında Selçuklu tarzında inşa edilmiştir. Türbe içinde ve etrafında yine eski devirlerden kalan mezarlar bulunmaktadır.

 Oruç Gazi Dede’yi askere giden gençler hayır duası için ziyaret etmektedir. Askerde haber alınamayanlar için yine Türbe ziyaret edilirmiş. Oruç Gazi Dede Kuduz Hastalığa şifa olmaktadır.

Menkıbeler: 1-) Oruç Gazi Dede’nin davul sesinden hoşlanmadığı rivayet edilir. Bu yüzden türbe yakında eren rahasız olmasın diye davul çalınmaz.  
Oruç Gazi Sultan Sandukaları

Kaynakça: www.taslicakoyudernegi.com / Neziha Araz –Anadolu Evliyaları -1975

Şeyh Cafer Sadık ve Rahmi Baba Türbesi

Şeyh Cafer Sadık ve Rahmi Baba Türbesi / ANKARA / NALLIHAN / Emremsultan Köyü

Türbenin Yeri:  Türbe, Ankara İli Nallıhan İlçesi, Emremsultan Köyüne 7-8km mesafededir.
Şeyh Cafer Sadık ve Rahmi Baba Sandukaları
Şeyh Cafer Sadık ve Rahmi Baba Sandukaları
Cafer Sadık ve Rahmi Baba Kimdir: Tapduk Emre’nin çağdaşı olarak kabul edilen bu iki evliya Emremsultan Köyünün eski bir mahallesi olan Nallıkozlu Köyündedir. 1972 yılında Gökçekaya Barajı su tutmaya başlamadan önce mezarlar törenle bugünkü yerine taşınır. Şeyh Cafer Sadık ve Rahmi Baba hakkında başka bilgimiz yoktur.    

Türbenin Durumu: Türbe betonarmeden yapılmış olup, içinde iki tane sanduka bulunmaktadır. Türbe yanına kadar arabayla gidilmektedir.

Ziyaret Nedeni: Türbe değişik dilekler yüzünden ziyaret edilmektedir.