KARIŞIK

9 Şubat 2016 Salı

Sarı Şeyh Hüseyin Efendi Türbesi / ANTALYA

Sarı Şeyh Hüseyin Efendi Türbesi / ANTALYA / AKSEKİ – Cevizli Beldesi

Türbenin Yeri: Sarı Şeyh Hüseyin Efendi Türbesi, Antalya İli, Akseki İlçesi, Cevizli Beldesine hakim konumda bir tepe üzerindedir.
Sarı Şey Hüseyin Efendi Türbesi
Sarı Şeyh Hüseyin Efendi Kimdir: Sarı Şeyh Hüseyin Efendi Türbesinde yazılı tabelaya göre Kolağası yani dönemin Yüzbaşısıdır. Sarı Şeyh Hüseyin Efendi hakkındaki bilgileri beldenin internet sitesinden Sayın Hakan Özdemir’in yazısından aktaralım:
“Cevizli’yle ilgili mevcut olan en eski yazılı belgeler, Sultan I. Mahmud döneminde verilen, padişahın tuğrasını da içeren 1750 ve 1754 tarihli beratlardır. Bu beratlarda o dönemde Kağras’ın bağlı olduğu Alaiye Sancağı kadısına verilen talimatlar göze çarpar. Kağras ve Sarı Şeyh zaviyeleri isimlerinin geçtiği bu beratlar, aynı zamanda en önemli ziyaret mekanı olan Sarı Şeyh Hüseyin Efendi Türbesi hakkındaki bilinen en eski belgedir. Bu yerin sadece bir isim olarak geçiyor olması, Hüseyin Efendi’nin gerçekten kim olduğu ve hangi dönemde yaşayıp nasıl öldüğü ile ilgili konuları henüz aydınlatılamamıştır. En yaygın rivayet olan “Bizans'a karşı savaşan Fatih’in Kolağası” iddiası ise tarihsel çelişkiler barındırmaktadır. Çünkü Bizans, Fatih Sultan Mehmet döneminden çok önce İstanbul’a sıkışıp kalan bir şehir devletine dönüşmüştü. Kolağası unvanı ise ilk kez 1826’da kullanılmaya başlanmıştı.”

Türbenin Durumu: Türbe Cevizli Cami Yaptırma Derneğince 2012 yılında yenilenmiştir. Çatısı kurşunla kaplanan türbenin duvarlarına desenli çiniler döşenmiştir.

Ziyaret Nedeni: Bölge halkı tarafından büyük saygı gören Sarı Şeyh Hüseyin Efendi adına her yıl Ayran Festivali kapsamında vatandaşlar tarafından yemekler verilmektedir. Bu geleneğin 600 yıldır devam ettiği söylenmektedir.

Hacı Doğrul Türbesi / ANTALYA / AKSEKİ – Yarpuz Beldesi

Hacı Doğrul Türbesi / ANTALYA 

/ AKSEKİ – Yarpuz Beldesi

Türbenin Yeri: Hacı Doğrul Türbesi, Antalya İli, Akseki İlçesi, Yarpuz Beldesindedir.
Hacı Doğrul Türbesi
Hacı Doğrul Kimdir: Hacı Doğrul’un Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretlerinin kardeşi olduğu rivayet edilmektedir. Horasan ereni olduğu da söylenmektedir. Türbede ayrıca Yusufi Dede ve Torununun da mezarı vardır. Onlar Yarpuzludur. Yarpuz’un eski ismi Doğrul’dur. Bu adı Hacı Doğrul’dan almış olmalıdır.

Türbenin Durumu: Türbe 1988 yılında inşa edilmiştir. Taş duvarlardan inşa edilen türbenin, kubbesi de betondandır. 

Ziyaret Nedeni: Bölge halkı tarafından büyük saygı gören Hacı Doğrul değişik dilekler için ziyaret edilmektedir. Yöre halkı her yıl bir kez hayır için pilav günü düzenlemektedir.

Menkıbeler: Serik İlçesinde Cuma Selası verilirken ilçenin ileri gelenlerine “Bana bir at verin, köyümde Hoca yok, Cuma Namazı kıldıracağım” der. Atı alınca hareket eder. Ardına iki izlemesi için gönderilir. Namaz vaktine iki, üç dakika kala yetişir ve köyünde namazını kıldırır. Aynı yere onu takip edenler iki gün sonra ulaşmıştır. Cuma namazını kim kıldırdı diye sorduklarında Yusufi Dede cevabını alınca, onun evliyadan olduğunu anlamışlardır.       
   
Kaynak: Dr. Yaşar Kalafat –Horasan Eri Olarak Bilinen Anadolu Yatırları –I  

Hacetgana Türbesi / ANTALYA / AKSEKİ – Dutluca Köyü

Hacetgana Türbesi 

/ ANTALYA / AKSEKİ – Dutluca Köyü

Türbenin Yeri: Hacetgana Türbesi, Antalya İli, Akseki İlçesi, Dutluca Köyünde, mezarlıktadır.
Hacetgana Türbesi
Hacetgana Kimdir: Kayıtlara göre Eski Gelves, yeni Dutluca Köyünde bir medrese vardır. Halkın ziyaret ettiği türbe Hacetgana / Hacı Agdana / Hacet Ganı / Hacet Kanı olarak anılmakta ve Horasan’dan bölgeye gelen bir eren olduğuna inanılmaktadır. Merhum Kemal Özkaynak bu türbede medfun olanın medresenin kurucusu Pir Ahmed veya bir müridi olabileceğini söylemektedir.
Ayrıca köye 1 saatlik yürüyüş mesafesinde halkın Kocakatran dediği ağacın tılsımlı olduğuna inanılmaktadır.
Kocakatran Ağacı
Türbenin Durumu: Türbenin etrafı betonarmeden inşa edilmiştir. Köyün mezarlığındadır.

Ziyaret Nedeni: Değişik dilekler için ziyaret edilen türbede, kurban adağı kesilmektedir.  

Kaynak: Ali Sümbül –Akseki ve Köyleri –Yaylacık Matbaası -1989 / Kemal Özkaynak –Akseki Kazası -1954 / www.tr.wikipedia.org

Sinan Dede Türbesi / ANTALYA / AKSEKİ

Sinan Dede Türbesi / ANTALYA / AKSEKİ 

– Bademli Beldesi

Türbenin Yeri: Sinan Dede Türbesi, Antalya İli, Akseki İlçesi, Bademli Beldesindedir.
Sinan Dede Türbesi
Sinan Dede Türbesi
Sinan Dede Kimdir: Bademli’nin eski adı Bodamye/Bodamya’dır. Kaş İlçesi İslamlar Köyünün de eski adı Bodamya’dır. Bu ismin Rumlardan kaldığını düşünmekteyiz. Bodamya’nın anlam olarak “Nehir Yurdu” demektir. İki yerin de bol sulu olması bunu doğrular niteliktedir.
Evkaf Kayıtlarında İbradı kazasına bağlı Bodamye Karyesi olarak geçmektedir. 1285 yılında Sinan Hoca tarafından yaptırılan cami Salih Efendi bin Hüseyin’e bırakılmıştır.
Sinan Dede’nin bu hoca olduğunu düşünmekteyiz. Türbe içinde ayrıca Kenan Dede olarak anılan diğer bir zat vardır.Türbe Dedeler Türbesi olarak da anılmaktadır.

Türbenin Durumu: Türbe iki kubbeli olarak betonarmeden inşa edilmiştir. İlk kubbe altında Sinan ve Kenan Dede’nin mezarları bulunmaktadır. İkinci kubbenin altında bir mezar daha bulunmaktadır. Türbeye bitişik bir ibadet yeri de bulunmaktadır.  
   
Kaynak: Kemal Özkaynak –Akseki Kazası -1954

Çile Dede Türbesi / ANKARA / POLATLI

Çile Dede Türbesi / ANKARA / POLATLI 

/ Sarıoba Köyü

Türbenin Yeri: Çile Dede Türbesi, Ankara İli Polatlı İlçesi, Sarıoba Köyü Ardıçlı Mevkiindedir.
Çile Dede Türbesi
Çile Dede Kimdir: Sarıoba Köyü Türkmen Boyu Sarı’lar tarafından kurulduğu düşünülmektedir. Yel Dedesi olarak da anılan Çile Dede’nin kim olduğu konusunda herhangi bir bilgi yoktur.            

Türbenin Durumu: Türbe bir tepe üzerinde, dört duvarla çevrili üstü açık bir mezar şeklindedir. 

Ziyaret Nedeni: Çile Dede, Yel Dedesi olarak anıldığına göre Yel Hastalığından muzdarip olanların ziyaret ettiği bir türbe olduğunu düşünmekteyiz.

Şıh Ali Ziyareti / ANKARA / POLATLI

Şıh Ali Ziyareti / ANKARA / POLATLI / Şeyhali Köyü

Ziyaretin Yeri: Şıh Ali Ziyareti, Ankara İli, Polatlı İlçesi, Şeyhali Köyü Aydede Mevkiindedir.

Şıh Ali Ziyareti Nedir: Şeyhali Köylüleri ismini bir Yörük cemaatinden almıştır. Şıh Ali Ziyaretinin varlığını değerli araştırmacı Abdülkerim Erdoğan’dan öğreniyoruz.

Ziyaretin Durumu: Ziyaret Aydede Mevkiinde üstü açık bir mezar şeklindedir.

Ziyaret Nedeni: Köylüler duaları ve adakları için bu ziyarete gelmektedir.

Kaynakça: www.ankarasevdam.net  

Taylan Köken

7 Mart 2015 Cumartesi

Yusuf Baba Türbesi / ANKARA / POLATLI / Tatlıkuyu Köyü

Türbenin Yeri: Yusuf Baba Türbesi, Ankara İli, Polatlı İlçesi, Tatlıkuyu Köyü Tekke Mevkiindedir.
Yusuf Baba Türbesi
Yusuf Baba Kimdir: Yusuf Baba’nın kim olduğu konusunda herhangi bir bilgi yoktur. Bölgeye yerleşip burada Tekkesini açıp irşad görevine başlayan Kolonizatör Dervişlerinden biri olduğu düşünülmektedir.
Türbenin bulunduğu alan Tekke ve Kemikliye Mevkii olarak anılmaktadır. Sakarya Savaşında Sakarya Nehrinin üzerindeki köprü Yunan Birlikleri tarafından yıkılınca Türk Ordusu bayağı zayiat vermiştir. Bu alanda bol miktarda şehit kemikleri görüldüğü için Kemikliye olarak anılmaktadır.           

Türbenin Durumu: Türbe betonarmeden yakın zamanda yenilenmiş olduğunu düşünüyoruz. Türbe etrafında antik dönem devşirme malzeme bulunmaktadır. Türbe Sakarya Nehrine hakim bir yamaç üzerinde olup hem eski bir yerleşim yeri üzerindedir, hem de yanında Müslüman Mezarlığı bulunmaktadır.

Ziyaret Nedeni: Yusuf Baba özellikle hayır duası ve değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.

Fatma Bacı Türbesi / ANKARA / SİNCAN

Fatma Bacı Türbesi / ANKARA / SİNCAN / Bacı Mahallesi

Türbenin Yeri: Fatma Bacı Türbesi, Ankara İli, Sincan İlçesi, Temelli Kasabası Bacı (Köyü) Mahallesinde bulunan Fatma Bacı Camisine bitişiktir.
Fatma Bacı Cami ve Türbesi
Türbe Kitabesi
Türbe Sandukaları
Fatma Bacı Kimdir: Bacı Köyü ve çevresi Antik Dönemlerden kalmış birçok yerleşime sahiptir. Bacı Köyü bölgede Türklerin ilk iskân yerlerinden biridir.
Bacım Sultan olarak da anılan Fatma Bacı Polatlı İlçesi Gedikli Köyünde medfun olan Hacı Tuğrul Baba’nın torunudur. Bacıyan-ı Rum olan Ahi Liderlerinin kadın olanındandır. 1310 yılında Bacı Köyünde vefat etmiştir. Ahi Fatma Bacı, Tımar Sahibi, Fütüvvet Ehli ve Ahi bir Veliyye’dir.
Başka bir rivayete göre Fatma Bacı, Taptuk Emre’nin kızıdır.
1530 yılı Osmanlı Kayıtlarında Fatma Bacı Köyü, Ahi Fatma Bacı Köyü olarak anılan köydeFatma Bacı Zaviyesi’ne ait birçok kayıt bulunmaktadır.

Türbenin Durumu: Türbenin yaklaşık 700 yıl önce Yunus Emre tarafından yaptırıldığı söylenmektedir. Bu tamamen rivayettir. Türbe duvarındaki kitabede “Vaktin neseb yönüyle dost ve yüce insanı Fatıma Bacı. 20 Muharrem sene 710 H./1310” yazmaktadır.
Türbe içinde Fatma Bacı, Eşi, İki çocuğu ve bir hizmetlisi medfundur.
Türbe yakın zamanda Vakıflar tarafından restore edilmiştir, çevre düzenlenmesi ise Belediye tarafından yapılmıştır.  

Ziyaret Nedeni: Fatma Bacı, özellikle hayır duası ve değişik dilekler için ziyaret edilmektedir.


Ardıçtepe Yatırları / ANKARA / ŞEREFLİKOÇHİSAR

Ardıçtepe Yatırları / ANKARA / ŞEREFLİKOÇHİSAR / Karandere Köyü

Türbenin Yeri: Anayurt Türbesi, Ankara İli, Şereflikoçhisar İlçesi, Karandere Köyü, Ardıç Tepe Mevkiindedir.
Ardıç Tepe
Ardıçtepe Yatırları Kimdir: Karandere Köyü ilk olarak Ardıç Tepe yamacında kurulmuştur. Ardıç Tepe üzerindeki mezarlar Yatır olarak anılmakta ve ziyaret edilmektedir. Kim oldukları konusunda herhangi bir bilgi yoktur.

Türbenin Durumu: Türbenin durumu hakkında herhangi bir bilgimiz yoktur.

Zuhurat Baba

Zuhurat Baba

istanbul-evliyalari-14-zuhurat-baba
Bakırköy’de yaşayanların çok iyi bildikleri aynı zamanda bu güzel semtte bir mahalleye de adını vermiş Zuhurat Baba Türbesi, İstanbul’un meşhur türbelerindendir. Türbeyi, İncirli Caddesi’nden Bakırköy Meydanı’na inerken, Bakırköy Kaymakamlığı’na gelmeden sağdaki ilk caddeye girdiğinizde yolun sonuna doğru görürsünüz ki girdiğiniz bu caddenin adı da Zuhurat Baba Caddesi’dir zaten. Fetih sırasında Bizans’ın zehirlediği su kuyularının susuzluğa sebep olduğu bir anda sırtında su kırbası, elinde su tasları ile ak sakallı, nur yüzlü bir kişi olarak ortaya çıktığı ve bitmeyen bir suyu dağıttığı rivayet edilir.

Selami Dede

Selami Dede

istanbul-evliyalari-10-selami-dede
Kısıklı’dan Çamlıca Tepesi’ne doğru çıkılırken yolun solunda bulunan küçücük bir türbedir Selami Dede’nin türbesi. Bu türbe Selami Dede’ye gönülden bağlanmış pek çok kişi tarafından ziyaret edilir, dilekleri kabul olanlar buraya tekrar geldiklerinde mutlaka bir kutu kesme şekerle gelir ve kutuyu oraya bırakırlar ki dileğinin kabul olmasını isteyenler alsın.

Helvacı Baba Türbesi

Helvacı Baba Türbesi

istanbul-evliyalari-09-helvaci-baba
Halk arasında helvacılık da yaptığı için “Helvalı Baba” ya da “Helvacı Baba” gibi isimlerle bilinen bir tasavvuf ehline ait olan bu türbe Vefa’dan Veznecilere giden yol üzerindedir. Ziyaretçisi hiç eksik olmayan bu türbede özellikle Cuma günleri dilek sahipleri helva dağıtarak dileklerinin kabulü için dua ederler.

Telli Baba

Telli Baba

istanbul-evliyalari-03-telli-baba
Üsküdar’da Aziz Mahmud Hüdâyi, Beykoz’da Yuşa Peygamber, Beşiktaş’ta Yahya Efendi ile birlikte boğazın dört bekçisinden biri olduğuna inanılır. Telli Baba, İstanbul’un bir ucunda Rumelikavağı’nda bulunan bir küçük türbedir. Tam olarak kime ait olduğu belli olmayıp, hakkında çeşitli rivayetler olan bu türbeyi daha çok evlenmek isteyen kişiler, duası kabul olup evlenen gelinler bir de dilekleri olanlar sıklıkla ziyaret eder…
Bir rivayete göre asıl adı İmam Abdullah Efendi olan Telli Baba, Fatih devrinde orduda tabur imamı iken şehit olur. Uzun yıllar önce hastalıklı bir genç kızın onu rüyasında görmesiyle birlikte mezarı keşfedilir. O günden sonra iyileşen genç kızın peşinden birçok insan da bu türbeyi ziyaret etmeye başlar.

Oruç Baba

Oruç Baba

istanbul-evliyalari-01-oruc-baba
İstanbul ve Ramazan denince akla ilk gelenlerdendir. Özellikle Ramazan’ın ilk günü mahşeri bir kalabalık kaplar Topkapı Şehremini’nde bulunan türbenin sokağını. Oruç Baba’nın yüzü suyu hürmetine Allah’tan ne dilerlerse bir yıl içinde gerçekleşeceğine inanan ve dileği olanlar, yedi ya da on bir kişiden zeytin, sirke veya şeker alarak burada açarlar ilk oruçlarını.

Seyyid Hasan Basri Türbesi .AFYONKARAHİSAR .

Seyyid Hasan Basri Türbesi 

/ AFYONKARAHİSAR -İscehisar -Seydiler Beldesi

Seyyid Hasan Basri Türbesinin Yeri: Afyonkarahisar İlinin İscehisar İlçesine bağlı olan Seydiler Beldesi Cumhuriyet Mahallesinde camisi ile bitişik türbesi vardır.
Seyyid Hasan Basri Türbesi
Türbe Tabelası
Seyyid Hasan Basri Kimdir: Seydiler kasabasına ismini veren Seyyid Hasan Basri ve arkadaşlarıdır. Halep’te öğrenim gördükten sonra, Hacı Bektaşı Veli’nin yanına gelen Hasan-ı Basri burada eğitimini tamamlayıp arkadaşları, Yargeldi SultanHayran Balı Sultan ve Karaca Ahmet Sultan ile birlikte Afyonkarahisar’a gelip burada dağılırlar ve kendi zaviyelerinin kurarlar. Hasan-ı Basri’nin Kadiri tarikatına mensup olduğu belirtilmektedir.
Bektaşi menakıplarında adı Karaca Ahmet Sultan ile birlikte adı anıldığından Hasan-ı Basri’nin 13.yüzyılın sonu veya 14.yüzyılında başında yaşadığı düşünülmektedir. 1333 tarihli icazetnameye göre asıl adı Hasan bin Basri bin Habib’dir.    
Seyyid Hasan Basri Türbesi
Türbenin Durumu: Türbe camiye bitişiktir. Ahşap tavanlı türbe yine iki adet ahşap direk ile desteklenmektedir. Türbede Hasan-ı Basri’nin sandukasının haricinde bu zaviyede görev almış arkadaşlarının sandukaları bulunmaktadır. Türbede Hasan-ı Basri, eşi ve oğlunun türbesinin haricinde yedi tane arkadaşının türbesi bulunmaktadır. Türbede dört adet sancak bulunmaktadır. Ayrıca gelen hastanın türbede gecelemesi için de bir yatak bulunmaktadır.
Türbenin yanındaki hazirede değişik dönemlerden kalma arkeolojik devşirme taşların da kullanıldığı mezarlar bulunmaktadır.   
Seyyid Hasan Basri Türbesi
Seyyid Hasan Basri Türbesi
Seyyid Hasan Basri Türbesi
Seyyid Hasan Basri Türbesi
Seyyid Hasan Basri Türbesi
Ziyaret Nedeni: Genellikle kedi köpek ısırması üzerine ısırılan kişi türbeyi ziyarete getirilir. Türbedar tarafından türbeden alınan toprakla ovalanan kişiye, perhiz verilir ve tuz yedirilir. Hayvan tarafından ısırılan kişinin, eğer ısırılmadan kısa zaman sonra türbeye getirilirse iyileşeceğine inanılır.
Türbeye bayılma ve benzeri rahatsızlıkları olan hastalar getirilir. Hastalar günün her saati kabul edilir. Hastaya tekkenin görevlendirdiği hastabakıcılar bakar. Hasta suya baktırılır, üşüyüp üşümediği sorulur. 
Türbeye Hasan-ı Basri hazretlerinin torunları bakmaktadır. Gelen hastaya kadınsa kadın, erkekse erkek görevli eşlik eder. Kuduz tedavisinde şu ilginç uygulama yapılır: Ağustos ayının başında 10 gün kadar tekkeye 1cm büyüklüğünde Kuduz Böceği denilen böcekler gelmektedir. Bu böcekler sadece Tekke görevlileri tarafından toplanır ve kaplara konularak ölmesi beklenir. Ölünce güneşte kurutulan böcekler, tedavi için toz haline getirilir.
Hayvanlar ısırılan kişiler tedavi için tekkeye gelir. Muayene edildikten sonra tedavi genellikle bir gün sürer ve yeterli sonuç alınamazsa tedavi üç güne çıkarılır, sonra yanına terkipten verilerek hasta evine gönderilir. Tedavide, hasta Hasan-Basri’nin sandukası yanında dua ettirilir, tekke suyunun içine bir fiske Kuduz Böceği tozu, türbe toprağı karıştırılır ve hastaya üç yudumda içirilir. Sonra yağsız, tuzsuz çorba mayasız ekmekle beraber hastaya verilir. Hasta tedavisi iyileşinceye kadar aynı şekilde devam eder.       
Menkıbeler: 1-) Bektaşi Menakıbına göre Seyyid Hasan Basri, Karaca Ahmet Sultan,Yargeldi Sultan (Akşemsettin) ve Hayran Veli Sultan arkadaştırlar. Eğitimlerini tamamlayıp Afyon’a gelirler ve dolaşırlarken susarlar ve namaz vakti gelmiştir. Karaca Ahmet Sultan asasını yere vurur ve yerden su fışkırır. Çıkan su ile işlerini hallederler. Bu suyun çıktığı yere bir çeşme yapılır. Bu çeşme bugün Olucak Çeşmesi’dir.
2-) Bu menkıbe diğer versiyonunda ise Hasan Basri ve askerleri Afyon’dan dönerlerken askerlerinden birisi yolda rahatsızlanır. Karın ağrısı çeken askeri görünce Hasan Basri asasını yere vurur ve topraktan “acı su” fışkırır. Bu suyu içen askerin karın ağrısı hemen geçer. İşçehisar’ın doğusunda iki tepe arasında bu su hala kaynamaya devam etmektedir.

Kaynakça: Nihat Aytürk – Bayram Altan – Türkiye’de Dini Ziyaret Yerleri- Altanoğlu – 1992 / Abdulhalim Durma –Evliyalar Şehri Afyonkarahisar -2009.

Seyyid Cemal Sultan Türbesi /

Seyyid Cemal Sultan Türbesi /


 AFYONKARAHİSAR -İhsaniye -

Seyyid Cemal Sultan Türbesinin Yeri: Afyonkarahisar İli İhsaniye İlçesine bağlı Döğer Beldesine 5km uzaklıktaki bir tepenin yamacında türbesi vardır.
Seyyid Cemal Sultan Türbesi
Seyyid Cemal Sultan Kimdir: Hacı Bektaşi Veli’nin halifelerindendir. 1280 senesinde doğmuş, 1365 senesinde vefat etmiştir. Türbede bulunan yazıtta Peygamberimizin 16. torunu ve Musa-i Sani’nin çocuğu olduğu belirtilmektedir. 
Seyyid Cemal Sultan’ın Afyon, Kütahya ve Eskişehir’de Kemal Sultan olarak  anılmakta ve bilinmektedir. Derviş Cemal Ocağı’nın kurucusudur.  

Türbenin Durumu: Türbe 2011 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce restorasyonu tamamlanmış ve halkın ziyaretine açılmıştır. Türbe kesme taştan yapılma olup 700 yıllık bir geçmişe sahiptir. Türbe iki bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde Mehmet ve Ahmet adındaki iki kişinin mezarı bulunmaktadır. İkinci bölümde ise Seyyid Cemal Sultan’ın mezarı bulunmaktadır. Türbenin bahçesinde sekiz tane üstü açık mezar bulunmaktadır ve bunlardan biri Gözcü Bal’a aittir.
Türbe Restorasyon Yapılırken
Restorasyon Sonrası Türbe
Ziyaret Nedeni: Her yıl 15 Mayısta düzenlenen Seyyid Cemal Sultan Anma Etkilikleri türbede yapılmaktadır. Yöre halkı ve çevre illerden gelenler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir.  
Seyyid Cemal Sultan’ın vefat ettiği yer Döğer Kasabası Çakırlar Mevkii olduğu için türbeÇakırlar Tekkesi olarak da anılmaktadır. Alevi-Bektaşi yurttaşlarımız tarafından ziyaret edilen türbede kurban kesilir, adak adanır ve Cem törenleri yapılır.

Menkıbeler: 1-) Hacı Bektaşi Veli’nin en sevdiği halife olarak anılan Seyyid Cemal Sultan’ı tüm halifelerinin en önünde tutarmış ve sık sık sırtını sıvazlayarak “Cemal’imdir, Cemal’imdir, Cemal’imdir” diyerek sevgisini belirtirmiş.

Abalı Dede .ankara







Abalı Dede .ankara
Abalı Dede'nin 1351 yılında o gunku adı Memluk olan Memlik'te doğdugu, 1426 yılında da yine doğduğu yerde 77 yasındayken ebediyete irtihal ettiğini, bütün hayatını ibadet, hayır ve hasenetten sonra bina yapımı, tamiri işleriyle devam ettiğini, tarihi kaynaklardan ögrenmis bulunuyoruz.  Bina yapımı işleriyle ilgilenirken, ABA (Sayaktan yapılmış , yakasız uzun üstlük) giydiği icin ABALI DEDE adını almıştır. Hasan Veli Abalı Baba, Yüce Allah'ın sevgili kullarından olduğuna inanılan keramet sahibi mübarek bir zattır.  


Türkiye’nin neredeyse her köyünde “Horasan eri” olarak anılan “Allah dostları”nın kabirleri veya adına yapılmış türbeleri vardır. Bu ulu kişilere “gazi”, “derviş”, “dede”, “baba”, “seydâ”, “velî”, “şah”, “şeyh”, “ermiş”, “seydî”, “sultan” ve “seyyid” gibi  ünvanlar verilir ve dualar bu kutlu kişilerin makamlarında yapılır. Allah rızası için kurbanlar bu makamlarda kesilir.  Hasta olanlar, muradı olanlar, bu makamları ziyaret ederek bu ulu kişilerin ruhaniyetlerinden istimdat umarlar.  




Abalı Baba Türbesi, psikolojik rahatsızlıkları olan kişiler tarafından sıkça ziyaret edilir. 
Anadolu’da yaygın olan “ocak tedavi” merkezidir.  


Abalı Baba, türbede üç evladı ve hanımı ile birlikte medfun... 




Bir rivayete göre; Abalı Baba, Hacı Bayram-ı Veli ile buluştuklarında sohbet esnasında, gelenlerden biri şöyle der; Ya Mübarek yerin hoş güzel, havadar fakat gölgeliğin yokmuş der, Abalı baba hemen yerinden kalkıp ocaklarda yanmakta olan üç meşe palamut ağacını alır, ayrı ayrı yerlere diker ve pürlen ya mübarek dediğinde o uçları yanmakta olan ağaçlar Allah'ın izniyle yemyeşil gölgelikli ağaçlar olurlar, gölgesinde yemeklerini yerler. 
Ağaçlar hala orada bulunuyor fakat kurumuş...