KARIŞIK

18 Şubat 2025 Salı


KAZIM BAKALİ BABA ERENLER   KOSOVA


 Kazım Bakali Baba (3 Ocak 1880 / 25 Şubat 1981)









Balkanlar'daki son dönem en önemli Bektaşi önderlerinden, birçok dil bilen, kitaplar yazıp, kitaplar çeviren, dirayetli bir şekilde yolun değerlerinden ödün vermeden tüm ömrünü mücadeleyle geçiren Kazım Bakali Baba Erenlerimizi Hakk'a nail oluş yıl dönümünde büyük bir sevgi, saygı ve muhabbetle anıyoruz.
Makedonya Harabati Baba Tekkesi'nde uzun yıllar hizmet yürüttükten sonra, tekkeye yapılan baskılar sonucunda tekkenin işgal edilmesiyle köy köy Bektaşiliği anlatıp, yaşatan, nice nice meydanlar açan, sonrasında ise Kosovo'daki Jakova Bektaşi Tekkesi'nde hizmet yürütüp, yine burada Hakk'a yürüyen, kabri de orada bulunan Kazım Bakali Baba Sultan'ın ruhu şad olsun, yeri gönüller olsun, nurlarda yatsın...
Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz...
Ayhan Aydın
15 Şubat 2023
2016’da ve Farklı Tarihlerde Mekadonya’ya Yaptığım Gezilerden Kazım Bakali Baba ile İlgili Derlediğim Bazı Bilgiler…
Abdülmüttalip Bekiri Derviş’ten Aldığım bazı bilgiler:
Kazım Bakali: Harabati Baba Dergâhı’nın son dönem en önemli babası. 1879’de doğmuş, 15 Şubat 1981’de Hakk’a yürümüş.
1946 yılına kadar Harabati Baba Dergâhı postnişiymiş. 1946’dan sonra Kosova’daki Jakova Bektaşi Dergâhı’nın postnişini olarak hizmet yürütmüş. Kabri Kosova’da Jakova Bektaşi Dergâhı’ndadır.
Tahir Baba 21/22 Mart 1994’de üç günlük nevruz kutlamaları için izin aldık. O Makedonya Bektaşiler Birliği Genel Sekreteri idi. Merhum Caferi Tayyar Gaşi Baba Kazım Baba’dan icazetli bir büyük insandı ve o bizim mürşidimizdi.
Bizler bir araya geldik. Onun yanına gittik. Hakim olan oğlu Ali Haydar Gaşi vardı. Tayyar Baba hastaydı. Meydanda toplanıp ant içtik. Kırk kişilik bir listeyle Tayyar Baba’ya yalvardık, Tahir Baba’nın baba olması için. 1994 muharrem ayında kendi sağlığında Tayyar Baba, Tahir Emini’ye babalık verip kendi postuna oturttu. Hacı Bektaş Veli senin yardımcın olsun, dedi. Tahir Baba’yla bizler aslında aynı zamanda derviş olduk. Ama o ihtiyaçtan, buraya en layık olduğu için baba oldu. Kendisi Arnavutça’yı ana dili olduğu için bilirdi. Ayrıca Fransızca, Türkçe, Makedonca ve Sırpça da bilirdi. Derviş İbrahim Bakıri Tahir Baba’nın rehberidir. Baba’ya çok hizmet etti.
1950/1955’lerde Kazım Bakali Baba’nın talipleri Türkiye’ye İzmir Buca’ya göç etmişler. Onlar 1994’de muharremde buraya geldiler. Türkiye’den buraya gelip bizimle temasa geçenler oldu. Bizler onlarla görüştük. Burada 20/25 Ağustosta Tomar Dağı’nda, Arnavutluk’ta çok büyük etkinlikler yapılıyor. Binlerce insan oraya geliyor. Tahir Emini Baba dergah için çok büyük mücadeleler verdi. Tahir Baba işgal için çok üzülüyordu. Çok sigara içiyordu. Burada bizlere canlar yardımcı oluyorlar. Kışlık odunlarımızı muhibban getiriyor. Baba bu sene (vefat ettiği sene) çok zayıflamıştı. Tiran’a gitti. Kendisi hastaydı. Birden fenalaştığını gördük. İlk yardımı orada yaptık. Sedyeye bindirdik hastaneye götürdük. Ödünde taş varmış. Bir gece hastanede kaldı. Biraz daha iyi oldu. Konuştu o gece. Sonra tekrar hastalandı. Üsküp’e gittik. Sancıları vardı. Aurt damarı yırtılmış, 2-3 litre kan kaybetmiş. Klinikte yüzde doksan ölmüş zaten. 17 Şubat Cuma günü 8.45’de ruhunu teslim etti. Cumartesi günü defnedildi. Arnavutluk’tan cenazeye 7/8 baba geldi. Baba Mondi, Şaban Baba, Cemal Baba, Faik Baba, İsmail Baba, Sadık Baba, Besnik Baba; Kırçova’dan Murteza Baba, Musa Ali Derviş; Kanatlardan Cafer Baba ve Dervişler ve canlar cenazeye katıldılar.
Çağını Aşan Biri Önemli İsim; Kazım Bakali Baba var.
O Tayyar Gaşi’ye halifelik vermiş, dediniz.
Peki, Kazım Bakali, bu icazet nameyi vermeye yetkili miydi?
Yetkiliydi. Arnavutluk’ta Envar Hoca olduğu için Bektaşilik yasaktı, tekkeler kapalıydı. Dedebabalık kurumu işlemiyordu. Kazım Bakali bu konularda görevlendirilmişti. Kendisinin yetkisi vardı. Kendisi mücerret, en yetkin halifebaba’ydı. Bizim bu bölgede son zamanlardaki en bilgili baba olarak bilinir.
Kazım Bakali bir ilim insanıydı. 5 dili çok iyi bilirdi. Hem okur, hem yazar, hem konuşurdu. O çok üstün bir insandı. Kendisini en çok geliştirmiş bir babaydı. Kazım Bakali aslında tam bir öğretmendi. O aslında öğretmenden de öte bir şeymiş. Çünkü biliyorsunuz Türkiye’de de tanınan Salih Niyazi Dedebaba zamanında dervişlere ders veren bir büyük insanmış. Yani 1939’de dervişlerin hocalığını yapıyormuş Kazım Bakali. Kosova’da, Elbesan’da, birçok yerde öğretmenlik yapmıştır.
Kazım Bakali’nin halifeliği Cafer Sadık Dedebaba’dandır.
Kazım Bakali Tayyar Gaşi’nin dışında Türkiye’den de iki kişiye “halifelik” icazeti vermiştir. Bunlardan birisi İzmir’de yaşayan Cafer Baba bir diğeri de Aydın Tire’de Hasan Baba’dır, ilk halifeliği ona vermiştir. (Şimdi rahmetli oldu. Hakkı Saygı Baba’yla burayı yani Horasanlı Ali Baba Dergahı’nı, 2002’de ziyaret etmiştik. “Postnişini Horasanlı Ali Baba Dergahı”. Naciye Anabacı Sultan ise aksi gibi o gün orada değildi. Sonrasında o da Hakk’a yürüdü. Oğlu Sırrı varmış, o da nasipliymiş. A. Aydın.)
(Kâzım Bakali Sipaho Baba ise, Salih Niyâzi Baba'dan nasipli mücerred babadır. Dervişlik nasibini Şemimi Baba Dergâhı Postnişini Mehmet Baba vermiş olup, babalık icâzetini 1932 yılında Hacı Adem Vechi Baba vermiştir. Önce Kalkandelen Dergâhı postnişini iken, dergâhın kapanması üzerine Yakova'ya geçmiştir. Halifelik icâzetini Cafer-i Sadık Baba'dan almıştır. Kâzım Bakalî Sipaho Baba: Kâzım Baba, Yakova doğumlu mücerret babalardandır. Üsküp Dar’ül-Muallim Mektebi mezunudur. Babası yörede tanınmış bir Bektâşî olan Derviş Selim Cemâli’dir. Sûlben fakîyr kulunuzun akrabalarındandır. Arnavutluk’un son kralı Zogo’nun, Savunma Bakanı Bayram Çuriye’nin özel sekreterliğini yapmıştır. Kroya (Akçahisar), Elbasan, Velican ve Timor Bektâşî dergâhlarında hizmet etmiştir. 1921 yılında Babalık icâzeti almıştır. 2’inci Dünya Savaşı sırasında, Tetova / Harâbâtî Baba Dergâhı’nda postnişin iken Recep Paşa’nın torunlarınca taciz edilmiş ve 1941 yılında Yakova Dergâhı’na muhacir olarak taşınmıştır. (Rahmetli Şevki Koca’nın notlarından) Şevki Koca, Bektaşilik ve Bektaşi Dergahları, Cem Vakfı Yayınları: 12, Editör: Ayhan Aydın, İstanbul, 2005))
Nebi Bekiri (76)
Köyde en bilgili Bektaşi olarak bilinen aynı zamanda 40 yıllık muhip Nebi Bekiri (76) ile görüntülü bir söyleşi gerçekleştiriyorum, inekleriyle baş başa olan gül yüzlü canımla. Mürşidi Kamil olarak isimlendirdiği Kazım Bakali Baba’nın muhibi (Talip) olan Nebi Bekiri bilgilerini bana aktarıyor. (Söyleşiyi canlar YouTube kanalından izleyebilirler.)
Mürşidi Kamil Kazım Bakali’den sonra müteyyillere (evli baba) düştük. Baba bulunur ama mürşit bulunmaz. Elbette müteyyil de iyidir ama mücerret (evlenmeyip yola ölümüne kadar hizmet eden) bambaşkadır. Kazım Bakali Baba vatan, millet için çalışmıştır. O vatan için, yol için, din için işleyen (çalışan) bir mürşittir. Ben kırk yıl önce, açık olan Kosova Jakova (Yakova) Bektaşi Tekkesi’nde yola girdim, nasip aldım. Oraya giderdik, ayn-i cemler olurdu, muhabbetler olurdu, sohbetler olurdu. Nevruzu yapardık, matemi yapardık, yolu sürerdik.
Kamil Kazım Bakali Hakk’a yürüyünce bu sefer Tayyar Gaşi’ye tabi olduk. Sonra ise O Hakk’a yürüyünce Tahir Emini Baba’ya tabi olduk. Yolu sürdük. Buraya 25. Km. olan Kalkandelen (Tetova) Harabati Baba Tekkesi’ne gittik. Ondan sonra da yine hep aynı devam eder, yolumuzu süreriz. Dergâha gideriz.
Nebi Bekiri konuşmasında ayrıca şunlar anlatıyor: Nevruz’da toplanırız, yaparız bir muhabbet. Ali’nin doğumu, o gün toplanırız, kurbanları tığlarız, yaparız bir muhabbet. Temizlik yapılır, türbeler ziyaret edilir, meydanlar açılır, çerağlar yakılır, varsa ayn-i cemler yapılır. Matemde de orucumuzu tutarız, matem yaparız.
Burada Gostivar’da Fatoş (Fatuş) Baba Türbesi var, Aslan Baba Türbesi var. Vurtok Köyü’nde Cafer Baba vardır. Tetova’da dağda Koyun Baba türbeleri vardır. Bizler oraya gidince çerağ yakarız, niyaz ederiz.
Nebi Bekiri bana Türkçe bir nefes söylüyor.
Ben de onu zorluyorum, burada semah da varmış, be sultanım diyorum. Bi çoşta, bir aşkta bu oluyormuş, diyor. Çerağlar gibi aşk ile yanınca başlarlarmış semaha diyor Nebi Bekiri… Demekle kalmıyor, çok kısa olsa da bunu gösteriyor. Evet, evet… Uzun araştırmalarda neler neler çıkacak buralardan. Semah varmış burada…
Yüzsüz bir insan değilim ama ne yaparsın çoğu zaman isteyeceğimi – istemem gerekeni isteyemem ama taze sağılmış sütü görünce dayanabilir miyim, hemen yüzüm tutup süt istiyorum. Akşam tekke hep birlikte içmek için alıyorum.
Şah-ı Merdan Bekiri ise; Yunus Emre’nin bir nefesini söyledi. Kendisi de bu yolun tasavvuf yolu olduğunu, gizli sırlar barındırdığını söyleyerek bir derviş gibi mütevazı haliyle Bektaşiliği bu topraklarda yaşatan bir can insan olarak karşıma çıkıyor. Elli yaşındaki Bekiri, Yola 25. 04. 1987’de, Tayyar Gaşi’ye muhip olmuş “El Almış”. Bekiri, Baba Kazım Bakali’nin “burası bence Küçük Bir Horasan’dır”, dediğini söyleyen Şah-ı Merdan Bekiri, atalarından aldıkları inancı yaşatmaya çalıştıklarını söylüyor.
Fotoğraflar: Ayhan Aydın.
Kuzey Makedonya, Kosova
SAYIN AYHAN AYDIN HOCAMIZA TEŞEKKÜRÜ BORÇ BİLİRİM
SAYIN AYHAN AYDIN BEYE SONSUZ TEŞEKKÜRLER..ALINTIDIR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.