DONSUZ AHMET DEDE TÜRBESİ
DENİZLİ VİLAYETİ, ÇAL İLÇESİ, AKKENT BELDESİ
Donsuz Ahmet Dede Türbesi Çal ilçesine bağlı Akkent (Zeyve) beldesinde, Belediye Parkı içerisindedir. Türbenin olduğu yerde Donsuz Ahmet Dede tekkesi vardır, ancak tekkenin diğer yapıları yıkılmış sadece türbe ayakta kalmıştır. Donsuz Ahmet Dede'nin 1460 yıllında doğduğu, 20-25 yıl kadar Mısır’da dini eğitim aldığı, 1470-1480 yılları arasında da Akkent’te yaşadığı rivayet edilmektedir.
Lakabının “Donsuz Ahmet” olmasının nedeni ise, Türkmenistan'da şuan da cüppeye benzer pardösü şeklinde bir kıyafetin olduğu ve ona da “don” dendiği, bu cüppeyi giydiği için böyle bir lakap takıldığı söylenmektedir. Ancak aşağıda anlatılan ve diğer menkıbelere bakılacak olursa bize göre “Donsuz” lakabıyla anılması, giyim kuşam ve temizlik gibi toplumsal değerlere karşı tutum ve davranışlar sebebiyle bu isimle anıldığı düşünülmelidir. Bu bakımdan Donsuz Ahmet Dede’nin bir Melami-Kalenderi dervişi olması muhtemeldir.
Bir rivayete göre Donsuz Ahmet Dede, Yıldırım Bayezid’in padişahlığı döneminde yaşamış ve Yıldırım Bayezit tarafından 1392 yılında, babası ile birlikte “tımarlık” (Osmanlı Devleti’nde, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen toprak) verilerek Akkent’e gönderilmiş. Zamanla babası yaşlanmış, tımarlığı oğluna devretmek istemiş ama Donsuz Ahmet Dede kendisini dini ilimlere adadığı için tımarlı olarak verilen arazilerle ilgilenmemiş. Üstelik giyim ve kuşamını da dikkat etmediği için de padişaha şikâyet edilmiş. Padişah, şikâyetin yerinde incelenmesi ve ilgili kişinin saraya getirilmesi için Akkent’e asker göndermiş. Donsuz Ahmet Dede abdest almak ve yol hazırlığı yapmak için askerlerden izin istemiş ve evine girmiş. Hazırlık sırasında biraz pamuğun üzerine yanmakta olan bir kömür parçası koymuş, koynuna sokmuş ve yola çıkmışlar. Padişahın huzuruna çıkınca padişah hakkındaki şikâyetleri sıralamış ve “Hem abdesten-namazdan bahsediyorsun hemde adam gibi giyinmiyor pis geziyormuşsun, birbirine zarar vermeden ateşle pamuk bir arada durur mu? diyerek hiddetlenmiş. Bunun üzerine Donsuz Ahmet Dede bir mendilin içerisinde sarılı koynunda olan pamuk ve közü çıkarıp padişahın önüne koyuvermiş. Bu manzarayı gören padişah, onun keramet sahibi bir Allah dostu olduğunu anlamış ve selametle işinin başına dön!” demiş.
Ahmet Dede hayatta iken Çal bölgesinde çok sevilen biridir. Öldüğü vakit, civar köylerdeki insanlar da ona sahip çıkmak istemiş ve her köy birer tabut getirerek onu kendi köylerine defnetmek istemiş. Köylüler anlaşamayınca aralarında: “Herkes tabutunu cenazenin yanına bıraksın, sabahleyin cenaze kimin tabutunun içinde olursa o köylüler götürüp gömsünler” diye kararlaştırmışlar. Sabah olunca her gelen köy kendi getirdiği tabutu alıp gitmiş ve köylerine defnetmiş. Bu yüzden şu anda ikisi Çal ilçe merkezinde, birisi Akkent’te olmak üzere en az üç yerde Donsuz Ahmet Dede mezarı bulunduğu söylenmektedir. Ama diğer mezarlar hakkında herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.
Donsuz Ahmed Dede’nin sandukası 100 x 220 santimetre ölçülerinde, 110 santimetre yüksekliğinde, kuzey - güney doğrultusunda uzanmaktadır ve üzeri beton harcı ile sıvalıdır. Sandukanın yanında ve üzerinde sağaltım özelliği olduğuna inanılan topuzlu ağaç kökleri bulunmaktadır. Çeşitli dönemlerde onarım geçiren türbenin, daha önce taş yapılı toprak örtülü olduğu, en son olarak 1983 yılında bakım ve onarımı yapıldığı ve günümüzdeki duruma getirildiği bilinmektedir. Bakımlı ve temiz bir türbedir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.