|
Türbesi Ordu ili, Kabataş ilçesi, Kuzköy Mahallesinde bulunan ve bölgede Şeyh Halil, Şidlü Dede, Sütlü Baba gibi adlarla bilinen Şit Abdal, bölgenin maddi ve manevi fethinde büyük rol oynayan Horasan erenlerinden ve Abdalân-ı Rûm’dan olup 1395 tarihli şeyhlik beratına göre Hızırü’r-Rûm’un oğlu ve Bâyezid-i Bistamî halifelerindendir. Şit Abdal, fetih hakkı olarak Bayramlu’nun Fidaverende bölgesindeki Kuzköy’de yerleşmiş ve köyün mülküne sahip olmuştur. Burada kurduğu zaviye ile geniş bir bölgede kısa bir sürede saygın bir mevkie ulaşmıştır. Bölgenin Türkleşmesinde ve iktisadi açıdan kalkınmasında önemli bir yere sahip olan Şit Abdal’dan günümüze 1395 tarihli Arapça şeyhlik beratı, fonksiyonu tam olarak belirlenemeyen işlemeli, oval bir taş ile bakır taslar, üzerinde yazı ve üç adet tutamacı, içerisinde balık deseni olan bir tencere ile makalenin konusunu oluşturan ejderha başlı demir bir asa ulaşmıştır. Ejderha motifinin genel olarak Çin’den geldiği düşünülse de İslâm öncesi ve sonrasında Türk sanatında yaygın bir motif olarak kullanılmıştır. Anadolu’da ve Türk dünyasında çeşitli örnekleri bulunan ejderha, bazen kanatlı, ayaklı, kulaklı, ağzından ateş püsküren ve vücudu balık pulları ile donanmış bir hayvan olarak tasvir edilmekte iken bazen de ayakları ve kanatları olmayan kulaklı yılan olarak işlenmektedir. Türk mitolojisinde yer-su ve gök kültleri ile ilgili olan ejderha, bolluk ve bereketin aynı zamanda yeniliğin ve koruyuculuğun simgesi olmuştur. En eski zamanlardan itibaren Türkler ejderhayı tanımlarken, luu, büke, nek yılan, evren ve ejder ifadelerini kullanmışlardır. Ejderha motifini ise hemen hemen sanatın her dalında işlemişlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.