Türbe, Sivas Devlet Hastanesinin (eski SSK Hastanesinin) batı duvarına yakın bahçesi içinde ve Selim Ağa Camii karşısındadır. Halk arasında “Mum Baba Türbesi” olarak da adlandırılmıştır.
“Bun Baba Türbesi dıştan dışa takriben 3.60 x3.50 m ebadında dikdörtgen bir plan üzerine0.50 m kalıklıkta moloz taş duvarla inşa edilmiş ve üzeri betonarme bir beşik çatı ile örtülmüş, küçük bir binadır. Eskilerin ifadesine göre kulübe şeklindeki bu bina mahalleli tarafından 10 sene kadar önce yapılmıştır. Evvelce bunun yerinde Selçuklu kümbetleri tarzında bir türbe mevcutmuş. Türbenin içi beyaz kireç harçla sıvanmış olup duvarları dıştan derzlenmiş, beton çatısı ile çimento şap ile sıvanmıştır.
Türbeye güneydoğu köşesindeki küçük bir kapıdan girilir. Bu cephede ve doğu cephesinde birer küçük penceresi vardır. Türbe içinde, üzeri yine çimento ile sıvanmış alçak bir sanduka mevcuttur. Sandukanın baş ve ayakuçlarında (üzerindeki tezyinattan anlaşıldığına göre XIII-XIV. Yüzyıla ait olan) iki kıymetli mezar şahidesi bulunmaktadır. Ayrıca ayak şahidesinin yanında başka bir eski mezara ait olan, diğer kıymetli bir şahide taşı daha durmaktadır. Bu taşların üzeri ziyaretçilerin yaktığı mumların eriyen parafinleri ile kısmen kaplanmış olup yine ziyaretçilerin niyet için yapıştırdıkları küçük taşları havidir. Temizlendiği takdirde okunabilecek sağlamlıkta bulunan bu üç mezar taşının korunması gereklidir. Türbenin zemini toprak olup üzerine çeşitli hayvan postları serilmiştir.” (Hikmet Denizli, Sivas Tarihi ve Anıtları, Sivas 1998, s. 125–126.)
“Mum Baba’nın asıl ismi Abdulkerim, babasının ismi ise Hacı Ahmet Efendidir. Babası ile birlikte horasandan göç edip Bitlis’e geldiği ve şeyhi Telli Baba’nın isteği üzerine İsmail Hakkı hazretlerinden ilim tahsil etmek için Erzurum’a gitmiştir. Erzurum’dan sonra Sivas’a, Şems-i Sivasî’nin yanına gelmiştir. Sivas’ta Halvetî tarikatına intisab etmiş ve hayatını mum yapıp satarak kazandığı için kendisine “Mum Baba” denilmiştir” (İbrahim, Yasak,Sivas Yatırları ve Abdulvehhab Gazi Hazretleri, Sivas 2004, s. 77.)
YAPILAN ONARIMLAR:
1952 yılında eski türbe yıkılarak şimdiki haliyle yeniden yapılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.